Şehzade Bayezid (1525 - 25 Eylül 1561), Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan olma şehzadelerindendir.
Babası henüz sağ iken kardeşi Şehzade Selim ile giriştiği taht mücadelesinde yenilmiş; sığındığı İran Şahının sarayında babasının adamları tarafından oğulları ile birlikte boğularak öldürülmüştür.
1525 yılında İstanbulda dünyaya geldi. Babası Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman, annesi Hürrem Sultandır. 11 Kasım 1539da erkek kardeşi Cihangir ile birlikte sünnet edildi. 1541de Macaristan seferine katıldı. 1546da Karaman Sancak Beyliği ile görevlendirildi. 1548de İkinci İran seferine çıkan babasını Akşehirde karşıladı.
Kanuni 1553te Nahcıvan Seferine (3. İran seferi) çıkarken Bayezidi taht muhafazası için Edirneye gönderdi. Ordu sefere giderken Konyada Şehzade Mustafanın boğdurulması ve ardından Şehzade Cihangirin de hastalanarak Halepte hayatını kaybetmesi üzerine Bayezid, tahtın iki varisinden birisi olarak kaldı. Diğer varis, ağabeyi Şehzade Selim idi.
Şehzade Mustafanın öldürülmesinden sonra ortaya çıkan Düzmece Mustafa olayında Şehzade Bayezidin, isyancı kuvvetleri durdurmada ağır davrandığı, hatta bu isyanı onun düzenlediği iddiası ortaya atıldı. Kanuninin ona olan güveni sarsıldı, ancak yine de kendisini affedip Kütahyaya gönderdi. Bayezid bunun üzerine babasına yazdığı mektupta ben kulunuzu muradına irgürdünüz diyerek teşekkür etmiş ve kendisini tahtın varisi olarak görmeye başlamıştır[
Hürrem Sultan, kendi oğullarından birisinin, daha çok karakter bakımından Kanuniye benzeyen Bayezidin tahta geçmesini istiyordu. Yaşamı boyunca da onun koruyuculuğunu üstlenmiştir. Hatta Düzmece Mustafa olayında Bayezidin, affedilmesini Hürrem Sultana borçlu olduğu söylenmektedir. Ancak Hürrem Sultan'ın 1558de ölümünden sonra, Bayezid koruyucusuz kalmış ve kendine taraftar toplamaya girişmiştir. Bayezidin Selim aleyhine harekete geçmesinde, Lala Mustafa Paşanın rolü olduğu düşünülür
Oğullarının taraftar toplamaya başlamaları üzerine Kanuni onları birbirlerinden uzaklaştırmış, 1558de Selimi Konyaya, Bayezidi ise Amasyaya göndermiştir. Bayezid bunu kendisine bir hakaret saydı ve Kütahyada kalmaya çalıştı. Ancak babasının ısrarları sonucu Amasyaya gitmek zorunda kaldı; 21 Aralık 1558de Amasyaya vardı Kanuni onu çeşitli vaadlerle oyalamaya çalışırken, o bir mektubunda babası için padişah olan yalan söyler mi dedi ve taraftar toplamaya devam etti.
Kanuni, aynı şekilde Selimin de asker toplamasını söylemiş ve Sokollu Mehmed Paşayı ona yardıma göndermiştir. Bu arada Bayezidin sancağından çıkması isyan olarak değerlendirildi ve Şeyhulislam Ebusuud ve başka din adamları tarafından öldürülmesinin vacib olduğuna dair fetvalar verildi.
Bu esnada Amasyadan Ankaraya gelmiş olan Beyazid, 29 Mayıs 1559da Konya önlerinde Selimin ordusuyla çarpıştı, ancak 2 gün süren savaşta onun düzenli ordusu karşısında üstünlük sağlayamayıp yenildi. Bunun üzerine Amasyaya dönmüş ve müftü Muhyiddin Cürcaniyi babasına, affedilmesini dilemesi için gönderdi.
Kanuni, Bayezid'in af talebini reddedip yakalanmasını emredince Bayezid oğullarını alarak 7 Temmuzda Amasyadan çıktı[2]. Ağustos ortalarında İrana sığınmak zorunda kaldı.
İranda Şah Tahmasb tarafından Kazvin'de büyük bir törenle karşılanan Bayezid, onun aracılığıyla babasından affını diledi. Tahmasb, Selim ve Kanuni arasında Bayezidin teslimi konusunda yazışma ve pazarlıklar yapıldı. Tahmasbın isteklerinden bir kısmını kabul etmek zorunda kalan Kanuni, ona 1.200.000 altın ödeyeceğini ve Kars Kalesii bırakacağını vaad etmiştir. Ayrıca Selim de padişah olduğunda, İranla dost kalacağına dair bir ahidname vermiştir.
Anlaşma sağlanınca Kazvine giden Osmanlı elçileri 25 Eylül 1561 tarihinde önce Bayezidi ardından da oğullarını boğarak öldürdüler. Bayezid ve oğullarının cenazeleri Sivasa getirilerek surların dışında bulunan "Melik-i Acem türbesi"'ne defnedilmiştir. Bu türbe Abdulvahabi Gazi Camii içerisinde bulunur.
Bayezid'in ölümünden sonra Bursa'ya nakledilen karısı bir kale içinde bekletilmiş ve yanında bulunan üç yaşındaki oğlu da öldürülmüştür.
Babası henüz sağ iken kardeşi Şehzade Selim ile giriştiği taht mücadelesinde yenilmiş; sığındığı İran Şahının sarayında babasının adamları tarafından oğulları ile birlikte boğularak öldürülmüştür.
1525 yılında İstanbulda dünyaya geldi. Babası Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman, annesi Hürrem Sultandır. 11 Kasım 1539da erkek kardeşi Cihangir ile birlikte sünnet edildi. 1541de Macaristan seferine katıldı. 1546da Karaman Sancak Beyliği ile görevlendirildi. 1548de İkinci İran seferine çıkan babasını Akşehirde karşıladı.
Kanuni 1553te Nahcıvan Seferine (3. İran seferi) çıkarken Bayezidi taht muhafazası için Edirneye gönderdi. Ordu sefere giderken Konyada Şehzade Mustafanın boğdurulması ve ardından Şehzade Cihangirin de hastalanarak Halepte hayatını kaybetmesi üzerine Bayezid, tahtın iki varisinden birisi olarak kaldı. Diğer varis, ağabeyi Şehzade Selim idi.
Şehzade Mustafanın öldürülmesinden sonra ortaya çıkan Düzmece Mustafa olayında Şehzade Bayezidin, isyancı kuvvetleri durdurmada ağır davrandığı, hatta bu isyanı onun düzenlediği iddiası ortaya atıldı. Kanuninin ona olan güveni sarsıldı, ancak yine de kendisini affedip Kütahyaya gönderdi. Bayezid bunun üzerine babasına yazdığı mektupta ben kulunuzu muradına irgürdünüz diyerek teşekkür etmiş ve kendisini tahtın varisi olarak görmeye başlamıştır[
Hürrem Sultan, kendi oğullarından birisinin, daha çok karakter bakımından Kanuniye benzeyen Bayezidin tahta geçmesini istiyordu. Yaşamı boyunca da onun koruyuculuğunu üstlenmiştir. Hatta Düzmece Mustafa olayında Bayezidin, affedilmesini Hürrem Sultana borçlu olduğu söylenmektedir. Ancak Hürrem Sultan'ın 1558de ölümünden sonra, Bayezid koruyucusuz kalmış ve kendine taraftar toplamaya girişmiştir. Bayezidin Selim aleyhine harekete geçmesinde, Lala Mustafa Paşanın rolü olduğu düşünülür
Oğullarının taraftar toplamaya başlamaları üzerine Kanuni onları birbirlerinden uzaklaştırmış, 1558de Selimi Konyaya, Bayezidi ise Amasyaya göndermiştir. Bayezid bunu kendisine bir hakaret saydı ve Kütahyada kalmaya çalıştı. Ancak babasının ısrarları sonucu Amasyaya gitmek zorunda kaldı; 21 Aralık 1558de Amasyaya vardı Kanuni onu çeşitli vaadlerle oyalamaya çalışırken, o bir mektubunda babası için padişah olan yalan söyler mi dedi ve taraftar toplamaya devam etti.
Kanuni, aynı şekilde Selimin de asker toplamasını söylemiş ve Sokollu Mehmed Paşayı ona yardıma göndermiştir. Bu arada Bayezidin sancağından çıkması isyan olarak değerlendirildi ve Şeyhulislam Ebusuud ve başka din adamları tarafından öldürülmesinin vacib olduğuna dair fetvalar verildi.
Bu esnada Amasyadan Ankaraya gelmiş olan Beyazid, 29 Mayıs 1559da Konya önlerinde Selimin ordusuyla çarpıştı, ancak 2 gün süren savaşta onun düzenli ordusu karşısında üstünlük sağlayamayıp yenildi. Bunun üzerine Amasyaya dönmüş ve müftü Muhyiddin Cürcaniyi babasına, affedilmesini dilemesi için gönderdi.
Kanuni, Bayezid'in af talebini reddedip yakalanmasını emredince Bayezid oğullarını alarak 7 Temmuzda Amasyadan çıktı[2]. Ağustos ortalarında İrana sığınmak zorunda kaldı.
İranda Şah Tahmasb tarafından Kazvin'de büyük bir törenle karşılanan Bayezid, onun aracılığıyla babasından affını diledi. Tahmasb, Selim ve Kanuni arasında Bayezidin teslimi konusunda yazışma ve pazarlıklar yapıldı. Tahmasbın isteklerinden bir kısmını kabul etmek zorunda kalan Kanuni, ona 1.200.000 altın ödeyeceğini ve Kars Kalesii bırakacağını vaad etmiştir. Ayrıca Selim de padişah olduğunda, İranla dost kalacağına dair bir ahidname vermiştir.
Anlaşma sağlanınca Kazvine giden Osmanlı elçileri 25 Eylül 1561 tarihinde önce Bayezidi ardından da oğullarını boğarak öldürdüler. Bayezid ve oğullarının cenazeleri Sivasa getirilerek surların dışında bulunan "Melik-i Acem türbesi"'ne defnedilmiştir. Bu türbe Abdulvahabi Gazi Camii içerisinde bulunur.
Bayezid'in ölümünden sonra Bursa'ya nakledilen karısı bir kale içinde bekletilmiş ve yanında bulunan üç yaşındaki oğlu da öldürülmüştür.