şehitliğin Fazileti

ßy.MeCHuL

Kayıtlı Üye
ŞEHİTLİĞİN FAZİLETİ


1. ŞEHİTLİK MANEVÎ BİR MAKAMDIR
Yüce Allah, övgüye layık kişilerden söz ederken, bir şeref olarak beraber olacakları kişileri şöyle saymaktadır: Kim Allah’a ve Resule itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır. [ Nisa,.69]


2. HZ. PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V) ŞEHİT OLMAYI ARZULAMIŞTIR.
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle diyor: Muhammed’in nefsi kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, ne kadar isterdim Allah yolunda gaza edeyim, öldürüleyim, bir daha gaza edeyim yine öldürüleyim.. [ Müslim, Imare, 103, 137; Ibn Mace, Cihad, 1; Müsned, II, 231, 384; Muvatta, Cihad, 27, 40.] Bir başka hadiste de, Allah yolunda öldürülmem, evlerde ve çadırlarda (yani dünyada ne varsa) yasayanların benim olmasından daha sevimlidir, [ Nesei, Cihad, 30; Müsned, IV, 216.] buyurmaktadır.


3. ŞEHİT GERİDE KALANLARA MÜJDE VERİR
Kur’an-i Kerim bu konuyu şöyle dile getirmektedir: Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma; hayır (onlar) diridirler, Rableri katında rızıklanmaktadırlar. Allah’ın keremiyle kendilerine verilenlerden sevinçli olarak, arkalarından henüz (şehit olup) kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığı, onların da üzüntüye uğramayacakları müjdesiyle sevinmektedirler. Allah’in nimet ve keremiyle ve Allah’in müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler.” [Al-i Imran,169-171]
Ayetin nüzul sebebi olarak şöyle bir olay nakledilmektedir: Hz. Cabir anlatıyor: “Babam Amr b. Haram Uhud günü şehit edilince, Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V), bana, “Cabir! Allah’ın babana ne muamele yaptığını haber vereyim mi?” dedi. Ben, “buyur ey Allah’ın Resulü” dedim. Bana şunları anlattı: “Yüce Allah, ancak bir vasıtayı araya koyarak insanlarla konuşur. Oysa babanla yüz yüze konuştu ve “Ey kulum! Benden dile, isteğini vereyim!” dedi. Baban, “Allah’ım! Beni dirilt, Senin yolunda tekrar öleyim!” dedi. Allah, “Ben daha evvel kesin kararı vermiş bulunuyorum, ölenler artık dünyaya dönmeyecekler,” dedi. Baban, “Allah’ım! Öyle ise, geride kalanlara (durumumun iyiliğini) haber ver,” dedi. Bunun üzerine Cenab-i Hakk bu âyetleri indirdi.” [ Ibn Mace, Cihad, 16. ]


4. CENNETE GİRENLERDEN SADECE ŞEHİT GERİ DÖNMEK İSTER
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu isteği şöyle anlatıyor. Dünyada olan bütün güzellik ve zevkler cennette olduğu için, oraya giren hiç kimse dünyaya geri dönmek istemez. Ancak şehit böyle değildir. O, mazhar olduğu ikramlar ve kendisine sunulan nimetler nedeniyle yeryüzüne dönüp on kere şehit olmayı arzu eder. [ Buharî, Iman, 25; Müslim, Imaret, 108, 109; Tirmizî, Fedailu’l-Cihad, 13; Neseî, Cihad, 30.] Diğer bir hadiste ise şunları görüyoruz: Şehitlerin ruhları, yeşil kuşlar seklinde cennette diledikleri gibi dolaşırlar. Daha sonra, Allah’ın arşına bağlı kandillere konarlar. Onlar bu durumda iken Allah onlara, “dileyin benden ne dilerseniz!’ der. Şehitler, “Rabbimiz! Ne isteyebiliriz ki, cennetin her yerini dilediğimiz gibi dolaşıyoruz!” derler. Mutlaka bir şeyler istemeleri konusunda teklif gelince onlar söyle derler. “Ruhlarımızı cesetlerimize tekrar geri gönder. Senin yolunda ölelim.” Bunun dışında bir şey istemedikleri görülünce (rahat) bırakılırlar.” [ Ibn Mace, Cihad, 16.]


5. KABİR AZABI VE İMTİHANINI GÖRMEZ
Şehit, hem meleklerin sorgusundan hem de buna bağlı olarak kabir azabından muaftır. Hadiste konu şöyle dile getiriliyor: Bir adam Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) e, “Neden müminler kabir sorgusuna tabi oluyorlar da şehitler muaf oluyor?” diye sorunca, O şu cevabı verdi: “Şehit edildiğinde, başı üstünde oluşan kılıç parıltıları /sakırtıları imtihan olarak yeter!” [ Tirmizî, Fedailu’l-Cihad, 2; Neseî, Cenaiz, 112.]


6. ÖLÜM ANINDA FAZLA ACI ÇEKMEZ
Cabir b. Abdullah'ın, Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) den rivayet ettiği şu hadîs-i şerif konuyu aydınlatmaktadır: İsrail oğullarından bir grup insan, bir mezarlığa uğrarlar. Aralarından birisi, "Allah' a yalvarsak da, bu ölülerden birini diriltse, biz de bazı şeyler sorsak," teklifini yapar. Allah'a dua ederler. Derken saçı-sakalı karışmış, alnında secde izi bulunan bir adam mezardan çıkarak, "Benden ne istiyorsunuz? Ben elli sene önce ölümü tattım, hala acısını içimde hissediyorum" der. [ Ahmed b. Hanbel, ez-Zühd, 16,17. ]
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) in vefatı anında, yanında bir su kabı vardı. Elini suya batırıp mübarek yüzlerine sürerek, "Allah'ım! Ölüm sekeratını bize kolaylastır!" diye dua etti. Hz. Fatıma, "Babacığım! Ne acılar çekiyorsun!" diye ağlayınca Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V), "Bugünden sonra baban acı çekmeyecektir." cevabını verdi. [ Neseî, Cenâiz, 6; et-Tirmizî, Cenâiz, 8] Başka bir hadiste de şehidin acıları duymadıkları müjdelenir: Şehit, şehit olduğu sırada, sizden birinizin, sinek ısırmasi neticesinde oluşan kızarıktan (veya bir çimdikten) duydugu acı kadar bir acı duyar. [ Tirmizî, Fedailu’l-Cihad, 26]


7. CENNETLE MÜJDELENMİŞTİR
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V), “Kim cennetliktir?” sorusuna su cevabı verdi: Peygamberler, şehitler, çocuklar ve (cahiliyede) diri diri gömülen kızlar. [ Ebû Davud, Cihad, 27] Sahabeden bir zat, Uhud savaşının kızıştığı bir anda, elinde yemekte olduğu bir kaç hurma ile Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) ’e geldi ve “Ölürsem nereye giderim?” dedi. Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) tek bir kelimeyle: “Cennete!” buyurdu. Bunu duyan kahraman, elindeki bir kaç hurmayı yemek için geçecek bir süre cennetten geri kalmak istemedigi için, onları hemen yere firlattı ve müşrik saflarına dalarak şehit edilinceye kadar kahramanca savaştı. [ Buhari, Megazî, 88.]


8. HZ. PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V) ŞEHİTLERE “KARDEŞLERİM” DİYORDU
“Hz. Talha anlatiyor: “Bir gün Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) le dışarı çıkmıştık. Taşlık olan bir yere vardık. Orada bir kaç mezar vardı. “Ey Allah’ın Resulü, bunlar kardeşlerimizin mezarlarıdır,” dedik. O, “bunlar arkadaşlarımızın mezarlarıdır,” cevabini verdi. Sonra, şehit olanların mezarlarına geldik. Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) , “İşte kardeşlerimizin mezarları bunlardır,” buyurdu.” [ Müsned, I, 161; Ebû Davud, Menasik, 96.]


9. ŞEHİDE VERİLEN ALTI MÜKÂFAT
Bir hadis-i şerifte, şehide verilen altı mükafat bir arada, şu sekilde sayılmaktadır: “1.Kanı ilk aktığı anda günahları af olur. 2.O anda cennetteki güzel yerini görür.3.Kıyametin dehşetli kopuşundan emin olur. (Enbiya, 21/103) 4.Kıyamet günü başına, değerli taşlardan yapılmış ve içindekilerle beraber dünyadan daha değerli olan bir taç konur. 5.Kendisine yetmiş iki huri nikâhlanır. 6.Akrabalarından yetmiş kişiye şefaat eder.” [ Tirmizî,Fedailu’l-Cihad, 25; Ibn Mace, Cihad, 16; Müsned, IV, 131, 200.]


10. ŞEHİT YARASI VE KANIYLA HAŞIR MEYDANINA GELİR
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle haber veriyor. “Hayatım (kudret) elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda yaralanan kimse ki, Allah kendi rızası yolunda yaralananı bilir kıyamet gününde (yaralı hâliyle) kanı, kan renginde yarasından akarak, kokusu da misk kokusu (saçarak haşır meydanına) gelir.” [ Buhari, Vudu’, 68, Cihad, 10, Zebaih, 31; Müslim, Imare, 103, 105; Tirmizî, Fedailu’l-Cihad, 21.]


11. ŞEHİTLİK ÇOK AMELE BEDELDİR
Sahabeden Bera b. Azip anlatıyor: “Uhud savaşı sırasında, Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) ’e, yüzü demir zırhla örtülü bir adam geldi ve “Ey Allah’ın Resulü! Hemen savaşa katılıp sonra mı Müslüman olayım?” diye sordu. Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) , “Hayır. Önce Müslüman ol sonra savaş.” buyurdu. O adam hemen Müslüman oldu, savaşa katıldı ve şehit edildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) , “Az (amel) işledi fakat çok kazandı!” buyurdu.” [Buhari, Cihad, 13; Müslim, Imaret, 14.]


12. BERZAH HAYATI BOYUNCA CENNET NİMETLERİNDEN YARARLANIR
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de, şehitlere yeşil kuşlar şeklinde bedenler verildiğini, bunların bazen Allah’ın Arşına tutunduklarını, cennet nimetlerinden yararlanarak kamil anlamda zevk ve lezzet aldıklarını, diledikleri gibi dolaştıklarını beyan etmektedir. [ Timizî, Fedailu’l-Cihad, 13; Darimî, Cihad, 18; Müsned, VI, 386. Muvatta, I, 240.]


13. ŞEHİT ŞEFAAT EDER
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) , şehitlerin şefaat edeceklerini şöyle müjdelemektedir: "Kıyamet günü, üç grup sefaat edecektir: Peygamberler, âlimler ve şehitler. [ Ibn Mace, Zühd, 37. ] başka bir hadiste de şunları söylemiştir: Kıyamet günü nebiler ve sıddıklar şefaat ettikten sonra şehitler çağrılır, onlar da diledikleri kadar şefaat ederler! .” [ Müsned, I, 5.]


14. KUL HAKKI DIŞINDA BÜTÜN GÜNAHLARI AFFOLUR
“Allah yolunda öldürülürsem günahlarım affolur mu?” şeklinde soru soran bir sahabeye Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) , “Evet. Eğer sabrederek, sevabını Allah’tan bekleyerek ve öne atılıp geri kaçmayarak öldürülsen günahların affolur.” cevabını verdi. Biraz bekledikten sonra, soru soran kişiye, “Ne sormuştun?” dedi. Soruyu tekrarlayınca ona, “Evet, ancak borç hariç. Bu noktayı Cebrail bana haber verdi.” buyurdu. .” [ Müslim, Imaret, 117; Muvatta, Cihad, 3; Neseî, Cihad, 32]
Baska bir hadiste de şöyle der: Borç dışında, kara şehidinin bütün günahlarını affeder. Deniz şehidinin ise, borcunu da affeder. ” [ Ebû Davud, Cihad, 10; Ibn Mace, Cihad, 10.] Diğer bir hadiste de Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V), "Kılıç hataları siler süpürür" buyurmus, "ancak nifaki (münafıklığı) istisna etmiştir. .” [ Müsned, IV, 185; Darimî, Cihad, 19.]


15. EHL-İ KİTABIN VURDUKLARINA İKİ ŞEHİT SEVABI VARDIR
Bir kadın, savaşta şehit olan oğlunun durumunu sormak üzere Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) e geldi. Efendimiz ona şunu söyledi: Oğlun iki şehit mükâfatı elde etti. Çünkü onu Ehl-i Kitap şehit etti. .” [ Ebû Davud, Cihad, 8]
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst