karagümrük
Kayıtlı Üye
YSK'nın 12 vekil adayını veto etmesine BDP Genel Başkanı Demirtaş'tan ilk yorum.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), aralarında Gültan Kışanak, Sabahat Tuncel, Leyla Zana, Hatip Dicle, Ertuğrul Kürkçü, İsa Gürbüz, Salih Yıldız’ın da bulunduğu 12 bağımsız milletvekili adayının adaylıklarını veto etmesi, Diyarbakır’da tepkiyle karşılandı. BDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu kararın Türkiye’yi kaosa sürükleme projesi olduğunu belirterek, "Baskılara direnerek cevap olduk, asla teslim olmadık. Sonuna kadar seçimlerde olmak ve parlamentoya girmek istiyoruz. Aksi takdirde sonuçları ağır olur" dedi.DEMİRTAŞ DİYARBAKIR'DA AÇIKLAMA YAPTI
BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda eski Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve diğer partililerle kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra dışarı çıkan BDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, buradaki partililer tarafından, "Biji serok Apo" sloganları ve alkışlarla karşılandı. Bir ara öfkelenen bazı partililer, canlı yayın yapan kameramanlara saldırmaya çalıştı. Araya Demirtaş’ın girmesi, taşkınlık çıkarmak isteyen partilileri sakinleşmesini sağladı.
HALKIN SİYASİ İRADESİNİ KIRMAYA TESLİM ALMAYA DÖNÜK OPERASYON
Bağımsız milletvekili adayı Selahattin Demirtaş, parti binası önünde yaptığı açıklamada, 2 yıl önce alınmış bir mahkeme kararına dayanılarak veto kararının alınmasının altında siyasi hesapların olduğunu söyledi. Bu güne kadar hukuksuzluklara ve baskılara direnerek cevap olduklarını belirten Demirtaş, "2 yıl önce alınmış bir mahkeme kararına dayanarak veto alınmış olması gösteriyor ki, olayın altında başka siyasi hesaplar var. Biz şunu açıkça ifade ediyoruz; bugüne kadar hukuksuzluklara, baskılara direnerek cevap olduk ve asla teslim olmadık. Şimdi bu bir kez daha halkımızın iradesini kırmaya, halkın iradesini teslim almaya dönük, siyasi bir operasyon yapılıyor. Bu operasyon kesinlikle başarısız olacaktır. BDP ve halkımız bunun altında kalmaz, ezilmez. Elbetteki siyasi kararı alanlar bunun altında ezilecektir. Hukuki olarak, siyasi olarak, yapılabilecek ne varsa, bütün basıncı oluşturacağız" dedi.
BİRİLERİ ÇATIŞMAYI KAOSU TETİKLEMEK KÖRÜKLEMEK İSTİYOR
Alınan kararla birilerinin Türkiye’yi başka yerlere çekmek istediğine dikkat çeken Demirtaş, bu kararın kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini savunarak, şunları söyledi:
"Birleri Türkiye’yi başka bir yerlere götürmek, çekmek istiyor. Bu kadar kritik bir süreçte, bu kadar kritik bir kararın alınmış olması, bütün dünya kamuoyunun gözü önünde şunu gösteriyor ki; birileri hem birlikten rahatsız, hem bizim oluşturduğumuz bloğun gücünden rahatsız, hem yarattığımız heyecandan ve havadan rahatsız. Seçim başarımızın ortaya çıkaracağı bir heyecandan rahatsız. En nihayetinde Türkiye’nin demokratik barışına, çözümünü temsil eden bu fedekar tutumumuzun da boşa çıkararak, birileri başka hesaplar yapmak istiyor. Birileri çatışmayı kaosu tetiklemek körüklemek istiyor. Türkiye’nin bunu görmesi lazım ve bu karar kesinlikle değişmesi lazım."
HESAP BÜYÜK, BİRİLERİ ÇERÇEVEYE ALMIŞ VE HAYATA GEÇİRİLİYOR
YSK’nın aldığı karar için parlamentoyu göreve çağıran Demirtaş, TBMM’nin acilen toplanarak seçimlerin ertelenmesi dahil tüm seçenekleri masaya yatırması gerektiğini dile getirdi. Demirtaş, "TBMM acilen toplanmalıdır. Seçimlerin 15 gün, bir ay ertelenmesi dahil bütün seçenekleri masaya yatırmalıdır. Ve bu hukuksuzluğu, bu antidemokratik durumu düzeltebilmek için paralmento, kesinlikle siyasi irade kullanmalıdır. Eğer parlamento da bu konuya sessiz kalacaksa, duyarsız kalacaksa, hesap büyük birileri tarafından çerçeveye alınmış ve hayata geçirilmeye çalışılıyor. Ama çok talihsiz bir durum. Burada elbetteki adaylarımızın yerine yedek aday gösterme durumumuz söz konusu olabilirdi, alternatifler de vardı. Ama mesele artık şu aşamaya gelmiştir; BDP Meclis’te grup oluşturmasın diyen çok bilinçli birileriyle karşı karşıyayız. Burdaki yetkili tüm arkadaşlarımızla birlikte konuşup tartışacağız. Geniş kapsamlı bir değerlendirme yapıp, bugün-yarın siyasi tavrımızın ne olacağını halkımızla, kamuoyumuzla paylaşacağız. Ama faili meçhul cinayetlerle, yargısız inafazlarla, köy yakmalarla, kayıplarla, katliamlarla sindiremediğiniz bu halkı bu tür basit ayak oyunlarıyla asla sindiremeyeceksiniz. Biz kurbanlık koyun gibi boynumuzu uzatmayacağız. Bu kararı, bu siyasi operasyonları düzenleyenler elbetteki tarih karşısında bunun sorumlusu olacaklardır" diye konuştu.
DÜNYA KAMUOYUNA BUNU, KİM, NASIL AÇIKLAYACAK?
Meclis’in bu konuda irade göstermemesi durumunda nasıl bir tavır alacakları yönündeki bir soruya Demirtaş, "Bu da seçenekler arasındadır. Bu bizim halkımızla, seçmenimizle, bize güvenen, inanan herkesle tartışacağız. Bu bir seçenektir, biz şu anda demokratik işleyen bir süreçten sözedemeyiz. Bu kadar hukuksuzluk karşısında, ’demokrasi işliyor, yasalar hukuk çerçevesinde ne gerekiyorsa o yapılıyor’ denemez. Böyle bir tablo karşısında kim nasıl açıklayabilir? Yani iki milletvekilinin görevde olan milletvekilinin, milletvekili olamayacağına dair nasıl karar verilebilir. Bu arkadaşlarımızın dünya kamuoyuna ve halkımıza tekrar milletvekili olamayacaklarını kim nasıl açıklayacak. Birileri çıksın ikna etsin bakalım. Hükümetten biz açıklama bekliyoruz. Parlamento başkanı derhal açıklama yapmalıdır. Yani sıradan bir konu değildir. Sıradan bir adaylık vetosu değildir. Bunun izahını siyasetçiler yapmalıdır. Biz şunu diyoruz, biz hala şu noktada demokratik yol ve yöntemlerde ısrarcıyız. Bu konuda parlamento görev almalıdır. Parlamento demokrasinin işlediğini gösterebilmelidir. Bu hukuksuzluğa dur diyebilmelidir. Ama yok parlamentoda bir siyasi irade göstermeyecekse elbetteki biz de kendi içimizde bunu tartışıp böyle bir karar karşısında nasıl bir siyasi duruş göstereceğiz, bunu önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız" dedi.
YSK’nın aldığı kararın değişmeyeceği ve itiraz edip etmeyecekleri yönündeki bir başka soruya Demirtaş, "Yani Yüksek Seçim Kurulu nihai karar alır. İtiraza açık değildir ama şikayet diye bir yol var. Bu istisnai bir yol. Çok sonuç alınabilecek bir sonuç olarak düşünmüyorum. Fakat sadece milletvekillerimizle ilgili değil sayın Hatip Dicle, Leyla Zana, Ertuğrul Kürkçü ile ilgili alınan kararlar da bizi çok şaşırttı. Hiç biri beklemediğimiz bir şekilde, hiç bir hukuki sorunu olmayan arkadaşlarımız bunlar. Bakın Hakkari’de adayımız Salih Yıldız adlı arkadışımız veto ediliyor. Salih Yıldız geçen dönem belediye başkanıydı, seçilmiş görev yapmıştı. Onun da 2011’de veto edilmesi çok şaşırtıcı. Hakkari adayımızın da bu şekilde veto yemesi çok ilginçtir. Çünkü bunlar gösteriyor ki ortada bir hukuki değerlendirme yok. Ortada siyasi bir karar var, siyasi bir proje var. YSK’yı zan altında bırakmak istemiyorum. Sonuçta bir mahkemedir fakat mahkeme kararları eleştirilemez diye bir şey de yok. Bu kararı verirken sağlıklı hukuki bir değerlendirme yapmamışlardır. Biz şikayet yoluyla düzeltilmesi için çaba sarfedeceğiz. Sadece hukuki yollarla sonuç alınacağını sanmıyorum. Siyasi bir kararlılık siyasi bir mücadele gerekiyor" diye cevapladı.
SONUNA KADAR SEÇİMDE VE PARLAMENTODA OLMAK İSTİYORUZ
Demokrasi bloğu içerisinde yer alan diğer partilerle görüşerek, 2-3 gün içerisinde alacakları kararı kamuoyuna duyuracaklarını ifade eden Demirtaş, "Hem BDP olarak, hem bağımsız adaylar olarak hem de demokrasi bloğu içerisinde yeralan diğer partilerle görüştükten sonra 2-3 günde kararımızı belirleyeceğiz. Bütün seçenekleri gözden geçireceğiz. Gerçekten, yani böylesi hukuksuz durumlara karşı halkımızı seçeneksiz bırakmamak için ve gerçekten de seçimler sağlıklı yapılabilinsin diye elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Çünkü Türkiye’de seçimelerin bu haliyle, bu şekliyle yapılması ve bizim seçimlere girmememizin ağır sonuçları olur. Biz bazı sonuçların vebalini taşımak istemiyoruz. Biz sonuna kadar seçimlerde olmak istiyoruz. Parlamentoda bulunmak istiyoruz. Bunun kanalları açılsın diye de uğraşacağız" diye konuştu.
"ŞİDDETE DAVETİYE ÇIKARMAKTIR"
YSK’nın kararı üzerine herkes bireysel tepkisini gösterdi.Karar üzerine açıklama yapan Sırrı Sakık “Bu karar yeniden şiddete davetiye çıkartmaktır. Bize daha hiç bir şey tebliğ edilmedi. Ne olduğunu, neye dayanarak yapıldığını bilmiyoruz. Üstelik kararın içinde olduğu söylenen iki kişi Gülten Kışanak ve Sabahat Tuncel milletvekili, haklarında mahkumiyet kararı yok.YSK neye dayanarak bu kararı alıyor. Bu hukuksuzluğa karşı çıkacağız. Zaten tüm hayatımız hukuksuzlukla mücadele ile geçti. Bunun bize dayatılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
"SEÇİMLERE GİRMEMEYİ TARTIŞMALIYIZ"
Eski eşbaşkan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı ve Mardin bağımsız milletvekili adayı Ahmet Türk ise Yüksek Seçim Kurulu'nun 12 bağımsız milletvekili adayının adaylığını iptal edişi ile ilgili olarak, “Türkiye'de eğer böyle bir karar bu şekilde veto ile, bu mantıkla geliştirilirse, bu seçimlere gitmemizi engelleyen bir karar olur” dedi.
Türk, yaptığı açıklamada, YSK'nın aldığı kararı haksız bulduklarını ifade ederek, bu kararın sağlıklı bir seçimin yapılma ortamını ve zeminini ortadan kaldıracağını ileri sürdü.Bu haksız karara itiraz etme hakları olduğunu savunan Türk şöyle dedi: “Biz bu haksız kararın ortadan kaldırılması için çaba göstereceğiz. Türkiye'de eğer böyle bir karar bu şekilde bu mantıkla geliştirilirse bu, seçimlere gitmemizi engelleyen bir karar olur. Sağlıklı bir seçimin yapılma ortamı zemini de ortadan kalkar. Bunu tartışacağız. Gördüğüm kadarıyla genel eğilim bu yönde gelişiyor. Ben bireysel düşüncemi söylüyorum. Tabii ki parti içi yetkili organları bu konuda bir çalışma yapacak. Bunu basına ve kamuoyuna yansıtacağız.”
"MAHKEME KARARI VAR"
Öte yandan Hatip Dicle ve Leyla Zana hakkında, 12 Haziran seçimlerinde milletvekili adayı olmarına engel yasal bir durum olmadığını dair mahkeme kararı alındığı öğrenildi
Hürriyet
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), aralarında Gültan Kışanak, Sabahat Tuncel, Leyla Zana, Hatip Dicle, Ertuğrul Kürkçü, İsa Gürbüz, Salih Yıldız’ın da bulunduğu 12 bağımsız milletvekili adayının adaylıklarını veto etmesi, Diyarbakır’da tepkiyle karşılandı. BDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu kararın Türkiye’yi kaosa sürükleme projesi olduğunu belirterek, "Baskılara direnerek cevap olduk, asla teslim olmadık. Sonuna kadar seçimlerde olmak ve parlamentoya girmek istiyoruz. Aksi takdirde sonuçları ağır olur" dedi.DEMİRTAŞ DİYARBAKIR'DA AÇIKLAMA YAPTI
BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda eski Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve diğer partililerle kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra dışarı çıkan BDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, buradaki partililer tarafından, "Biji serok Apo" sloganları ve alkışlarla karşılandı. Bir ara öfkelenen bazı partililer, canlı yayın yapan kameramanlara saldırmaya çalıştı. Araya Demirtaş’ın girmesi, taşkınlık çıkarmak isteyen partilileri sakinleşmesini sağladı.
HALKIN SİYASİ İRADESİNİ KIRMAYA TESLİM ALMAYA DÖNÜK OPERASYON
Bağımsız milletvekili adayı Selahattin Demirtaş, parti binası önünde yaptığı açıklamada, 2 yıl önce alınmış bir mahkeme kararına dayanılarak veto kararının alınmasının altında siyasi hesapların olduğunu söyledi. Bu güne kadar hukuksuzluklara ve baskılara direnerek cevap olduklarını belirten Demirtaş, "2 yıl önce alınmış bir mahkeme kararına dayanarak veto alınmış olması gösteriyor ki, olayın altında başka siyasi hesaplar var. Biz şunu açıkça ifade ediyoruz; bugüne kadar hukuksuzluklara, baskılara direnerek cevap olduk ve asla teslim olmadık. Şimdi bu bir kez daha halkımızın iradesini kırmaya, halkın iradesini teslim almaya dönük, siyasi bir operasyon yapılıyor. Bu operasyon kesinlikle başarısız olacaktır. BDP ve halkımız bunun altında kalmaz, ezilmez. Elbetteki siyasi kararı alanlar bunun altında ezilecektir. Hukuki olarak, siyasi olarak, yapılabilecek ne varsa, bütün basıncı oluşturacağız" dedi.
BİRİLERİ ÇATIŞMAYI KAOSU TETİKLEMEK KÖRÜKLEMEK İSTİYOR
Alınan kararla birilerinin Türkiye’yi başka yerlere çekmek istediğine dikkat çeken Demirtaş, bu kararın kesinlikle değiştirilmesi gerektiğini savunarak, şunları söyledi:
"Birleri Türkiye’yi başka bir yerlere götürmek, çekmek istiyor. Bu kadar kritik bir süreçte, bu kadar kritik bir kararın alınmış olması, bütün dünya kamuoyunun gözü önünde şunu gösteriyor ki; birileri hem birlikten rahatsız, hem bizim oluşturduğumuz bloğun gücünden rahatsız, hem yarattığımız heyecandan ve havadan rahatsız. Seçim başarımızın ortaya çıkaracağı bir heyecandan rahatsız. En nihayetinde Türkiye’nin demokratik barışına, çözümünü temsil eden bu fedekar tutumumuzun da boşa çıkararak, birileri başka hesaplar yapmak istiyor. Birileri çatışmayı kaosu tetiklemek körüklemek istiyor. Türkiye’nin bunu görmesi lazım ve bu karar kesinlikle değişmesi lazım."
HESAP BÜYÜK, BİRİLERİ ÇERÇEVEYE ALMIŞ VE HAYATA GEÇİRİLİYOR
YSK’nın aldığı karar için parlamentoyu göreve çağıran Demirtaş, TBMM’nin acilen toplanarak seçimlerin ertelenmesi dahil tüm seçenekleri masaya yatırması gerektiğini dile getirdi. Demirtaş, "TBMM acilen toplanmalıdır. Seçimlerin 15 gün, bir ay ertelenmesi dahil bütün seçenekleri masaya yatırmalıdır. Ve bu hukuksuzluğu, bu antidemokratik durumu düzeltebilmek için paralmento, kesinlikle siyasi irade kullanmalıdır. Eğer parlamento da bu konuya sessiz kalacaksa, duyarsız kalacaksa, hesap büyük birileri tarafından çerçeveye alınmış ve hayata geçirilmeye çalışılıyor. Ama çok talihsiz bir durum. Burada elbetteki adaylarımızın yerine yedek aday gösterme durumumuz söz konusu olabilirdi, alternatifler de vardı. Ama mesele artık şu aşamaya gelmiştir; BDP Meclis’te grup oluşturmasın diyen çok bilinçli birileriyle karşı karşıyayız. Burdaki yetkili tüm arkadaşlarımızla birlikte konuşup tartışacağız. Geniş kapsamlı bir değerlendirme yapıp, bugün-yarın siyasi tavrımızın ne olacağını halkımızla, kamuoyumuzla paylaşacağız. Ama faili meçhul cinayetlerle, yargısız inafazlarla, köy yakmalarla, kayıplarla, katliamlarla sindiremediğiniz bu halkı bu tür basit ayak oyunlarıyla asla sindiremeyeceksiniz. Biz kurbanlık koyun gibi boynumuzu uzatmayacağız. Bu kararı, bu siyasi operasyonları düzenleyenler elbetteki tarih karşısında bunun sorumlusu olacaklardır" diye konuştu.
DÜNYA KAMUOYUNA BUNU, KİM, NASIL AÇIKLAYACAK?
Meclis’in bu konuda irade göstermemesi durumunda nasıl bir tavır alacakları yönündeki bir soruya Demirtaş, "Bu da seçenekler arasındadır. Bu bizim halkımızla, seçmenimizle, bize güvenen, inanan herkesle tartışacağız. Bu bir seçenektir, biz şu anda demokratik işleyen bir süreçten sözedemeyiz. Bu kadar hukuksuzluk karşısında, ’demokrasi işliyor, yasalar hukuk çerçevesinde ne gerekiyorsa o yapılıyor’ denemez. Böyle bir tablo karşısında kim nasıl açıklayabilir? Yani iki milletvekilinin görevde olan milletvekilinin, milletvekili olamayacağına dair nasıl karar verilebilir. Bu arkadaşlarımızın dünya kamuoyuna ve halkımıza tekrar milletvekili olamayacaklarını kim nasıl açıklayacak. Birileri çıksın ikna etsin bakalım. Hükümetten biz açıklama bekliyoruz. Parlamento başkanı derhal açıklama yapmalıdır. Yani sıradan bir konu değildir. Sıradan bir adaylık vetosu değildir. Bunun izahını siyasetçiler yapmalıdır. Biz şunu diyoruz, biz hala şu noktada demokratik yol ve yöntemlerde ısrarcıyız. Bu konuda parlamento görev almalıdır. Parlamento demokrasinin işlediğini gösterebilmelidir. Bu hukuksuzluğa dur diyebilmelidir. Ama yok parlamentoda bir siyasi irade göstermeyecekse elbetteki biz de kendi içimizde bunu tartışıp böyle bir karar karşısında nasıl bir siyasi duruş göstereceğiz, bunu önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız" dedi.
YSK’nın aldığı kararın değişmeyeceği ve itiraz edip etmeyecekleri yönündeki bir başka soruya Demirtaş, "Yani Yüksek Seçim Kurulu nihai karar alır. İtiraza açık değildir ama şikayet diye bir yol var. Bu istisnai bir yol. Çok sonuç alınabilecek bir sonuç olarak düşünmüyorum. Fakat sadece milletvekillerimizle ilgili değil sayın Hatip Dicle, Leyla Zana, Ertuğrul Kürkçü ile ilgili alınan kararlar da bizi çok şaşırttı. Hiç biri beklemediğimiz bir şekilde, hiç bir hukuki sorunu olmayan arkadaşlarımız bunlar. Bakın Hakkari’de adayımız Salih Yıldız adlı arkadışımız veto ediliyor. Salih Yıldız geçen dönem belediye başkanıydı, seçilmiş görev yapmıştı. Onun da 2011’de veto edilmesi çok şaşırtıcı. Hakkari adayımızın da bu şekilde veto yemesi çok ilginçtir. Çünkü bunlar gösteriyor ki ortada bir hukuki değerlendirme yok. Ortada siyasi bir karar var, siyasi bir proje var. YSK’yı zan altında bırakmak istemiyorum. Sonuçta bir mahkemedir fakat mahkeme kararları eleştirilemez diye bir şey de yok. Bu kararı verirken sağlıklı hukuki bir değerlendirme yapmamışlardır. Biz şikayet yoluyla düzeltilmesi için çaba sarfedeceğiz. Sadece hukuki yollarla sonuç alınacağını sanmıyorum. Siyasi bir kararlılık siyasi bir mücadele gerekiyor" diye cevapladı.
SONUNA KADAR SEÇİMDE VE PARLAMENTODA OLMAK İSTİYORUZ
Demokrasi bloğu içerisinde yer alan diğer partilerle görüşerek, 2-3 gün içerisinde alacakları kararı kamuoyuna duyuracaklarını ifade eden Demirtaş, "Hem BDP olarak, hem bağımsız adaylar olarak hem de demokrasi bloğu içerisinde yeralan diğer partilerle görüştükten sonra 2-3 günde kararımızı belirleyeceğiz. Bütün seçenekleri gözden geçireceğiz. Gerçekten, yani böylesi hukuksuz durumlara karşı halkımızı seçeneksiz bırakmamak için ve gerçekten de seçimler sağlıklı yapılabilinsin diye elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Çünkü Türkiye’de seçimelerin bu haliyle, bu şekliyle yapılması ve bizim seçimlere girmememizin ağır sonuçları olur. Biz bazı sonuçların vebalini taşımak istemiyoruz. Biz sonuna kadar seçimlerde olmak istiyoruz. Parlamentoda bulunmak istiyoruz. Bunun kanalları açılsın diye de uğraşacağız" diye konuştu.
"ŞİDDETE DAVETİYE ÇIKARMAKTIR"
YSK’nın kararı üzerine herkes bireysel tepkisini gösterdi.Karar üzerine açıklama yapan Sırrı Sakık “Bu karar yeniden şiddete davetiye çıkartmaktır. Bize daha hiç bir şey tebliğ edilmedi. Ne olduğunu, neye dayanarak yapıldığını bilmiyoruz. Üstelik kararın içinde olduğu söylenen iki kişi Gülten Kışanak ve Sabahat Tuncel milletvekili, haklarında mahkumiyet kararı yok.YSK neye dayanarak bu kararı alıyor. Bu hukuksuzluğa karşı çıkacağız. Zaten tüm hayatımız hukuksuzlukla mücadele ile geçti. Bunun bize dayatılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
"SEÇİMLERE GİRMEMEYİ TARTIŞMALIYIZ"
Eski eşbaşkan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı ve Mardin bağımsız milletvekili adayı Ahmet Türk ise Yüksek Seçim Kurulu'nun 12 bağımsız milletvekili adayının adaylığını iptal edişi ile ilgili olarak, “Türkiye'de eğer böyle bir karar bu şekilde veto ile, bu mantıkla geliştirilirse, bu seçimlere gitmemizi engelleyen bir karar olur” dedi.
Türk, yaptığı açıklamada, YSK'nın aldığı kararı haksız bulduklarını ifade ederek, bu kararın sağlıklı bir seçimin yapılma ortamını ve zeminini ortadan kaldıracağını ileri sürdü.Bu haksız karara itiraz etme hakları olduğunu savunan Türk şöyle dedi: “Biz bu haksız kararın ortadan kaldırılması için çaba göstereceğiz. Türkiye'de eğer böyle bir karar bu şekilde bu mantıkla geliştirilirse bu, seçimlere gitmemizi engelleyen bir karar olur. Sağlıklı bir seçimin yapılma ortamı zemini de ortadan kalkar. Bunu tartışacağız. Gördüğüm kadarıyla genel eğilim bu yönde gelişiyor. Ben bireysel düşüncemi söylüyorum. Tabii ki parti içi yetkili organları bu konuda bir çalışma yapacak. Bunu basına ve kamuoyuna yansıtacağız.”
"MAHKEME KARARI VAR"
Öte yandan Hatip Dicle ve Leyla Zana hakkında, 12 Haziran seçimlerinde milletvekili adayı olmarına engel yasal bir durum olmadığını dair mahkeme kararı alındığı öğrenildi
Hürriyet