GAZETE BEŞİKTAŞ,
SAYI:61, 3 MART 2004
SAYFA 2
‘Herşeyin başı plan’
Beşiktaş yıllar sonra planlarına kavuştu”bu bir bez afiş yazısı…Ve Beşiktaş ilçesinin birçok mahallesinde asılı. Herkesinde dikkatini çekiyor. Bizde Gazete Beşiktaş olarak bu konunun aslı astarını öğrenmek için en yetkili ağıza, Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu’na sorduk.
“Beşiktaş bunca yıl plansız mıydı? Planların yapılması ne anlama geliyor?” diye…
Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu planların bitirilmesi ve onaylanmasının İlçe adına çok önemli olduğunu söyleyerek” Beşiktaş geleceğini kurtarmıştır. Öncelikle deprem nedeniyle evini sağlamlaştıramayan veya arazisini değerlendiremeyen vatandaşlarımız artık rahatladı”dedi. Bu önemli çalışma neticesi belediyeye de kaynak yaratılacağını söyleyen Namoğlu her türlü geniş bilginin belediyeden alınabileceğini,işin askıya çıktığını belirtti.
Yusuf Namoğlu, teknik bilgiler dahil konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi;
Sonunda
başardık
“Beşiktaş ilçesine ait planlar özellikle Beşiktaş Merkez, Ortaköy ve Balmumcu başta olmak üzere 1998 yılında iptal edildi. İptal edilince Beşiktaş tam anlamıyla bu bölgeler dahil olmak üzere plansız bir şekilde kalmış oldu. Bu durum uzun yıllardır bu şekilde devam etti. Yapacağımız tek şey vardı. Onu yapmak için yıllarca uğraş verdik ve sonunda başardık. Bu Beşiktaş ilçesinde yaşayan yüz binlerce kişiyi ilgilendiren bir konudur. Adım adım hareket ettik. Önce iptal edilen 1/5 binlik nazım planlarını tekrar büyükşehir belediyesine yaptırtıp, sonra ilçe belediyesi olarak tatbikat planlarını yaparak, büyükşehire onaylatıp getirmemiz gerektiğini biliyorduk. Görüşlerini talep ettik. Bir yandan da zaman kazanmak istiyorduk. Bayındırlık bakanlığı afet işleri genel müdürlüğünün Beşiktaş’ın jeofizik ve jeoteknik haritalarının onaylanması gerekiyordu. Bu nedenle, diğer işler yürürken, haritaları bayındırlık bakanlığına onaylattık. Öte yandan 1/1000 planı yaparak ve 2003′ün Haziran ayındaki toplantıya yetiştirdik ve meclis toplantısında ele aldırdık. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesine onaya gönderdik. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kıyı noktalarında bazı çekinceleri vardı. Bu işi olağanüstü toplantı yaparak çözdük. Tekrar İstanbul Büyükşehir Belediyesine gönderdik. 4 ay gibi bir süre onay için orada kaldı. Israrlı takibimiz sonucu haritaları onaylattık, tüm birimlerden geçirdik, belediye başkanlığının imzasını alarak, Şubat ayının başında işi sonuça ulaştırdık. Beşiktaş belediyesine gelen planlarla birlikte Beşiktaş ilçemizde yıllardır beklediği planlara kavuştu. Planlar yürürlüğe girmiş bulunuyor.”
İşin teknik kısmını yukarıdaki sözlerle özetleyen Namoğlu planların ilçe halkına nasıl bir yarar sağlayacağını da şu sözlerle açıkladı;
“Planın büyük bir kısmı Sinanpaşa, Yıldız, Abbasağa, Mecidiye, Ortaköy Balmumcu, Cihannüma, Türkali, Vişnezade ve Dikilitaş’ı yakından ilgilendiriyordu. Bu semtleri içine alan bir plandı bu… Özetle; Beşiktaş’ın Yüzde 60-70′ini ilgilendiren bir alan… Bu alan içinde arsası olan veya eksik yapısı olan vatandaşlar vardı. Bu vatandaşlarımız arsalarını değerlendiremiyordu. Konut yada işyeri yapabilmek için kat karşılığı yaparak değerlendirmek istiyorlardı. Plan olmadığından elleri kolları bağlıydı. İkincisi, bu bölgede inşaat yaparak ticari kazanç elde edenlerde mağdurdu. Belediye olarak da düşündüğümüzde imar yönünden 5 yıl içinde bir kuruş kazanılmadı diyebilirim. İmar harcı, ruhsat harcı, iskan harcı gibi harçlardan Beşiktaş Belediyesinin kasasına para girmedi. Planların yapılmasıyla dolaylı oyarak bir kaynak ta yaratılmış oldu. Planlarını olmaması evlerin veya işyerlerinin yenilenmesini de engelledi. Örneğin; İstanbul çok yakınında bir deprem yaşadı. Olası bir depremde bekleniyor. Bazı insanlar, eskiyen yapılarını yenilemek istiyor, depreme dayanıklı yapılar yapmak istiyor ama yapamıyorlardı. Artık bu çile bitti.
İnsanlar var olan mallarını şu anda değerlendirme imkanı bulmuş oldu. Arsasını değerinde satabilir, inşaat yapabilir, kat karşılığı müteahitle anlaşabilir.”
Namoğlu vatandaşların her türlü konuda belediyeden yardım alabileceğini de kaydetti ve konuyla ilgili planların belediyede askıya çıktığını söyledi. Yusuf Namoğlu bu konuda da şu bilgileri verdi.
Belediyeden yardım alın
Artık tüm çağdaş ve modern şehirlerde olduğu gibi Beşiktaş’ta da her şey bellidir. Bina nasıl oturtulacak, kaç metrekare olacak, yüksekliği ne kadar olacak, zemini nedir? Çalışmalar tamamlandı. Yere ve semte göre de bir özel çalışma yaptık. Bölgemizin zayıf olan bölgelerinde binalar incelendi. Teknik elemanlarımızla birebir binalara bakarak inşaat sisteminin kayıtları tutuldu.
Olası bir deprem karşısında zemin veya binanın vereceği tepkiye kadar tek tek her yerin bilgisi belediye de mevcuttur. İhtiyacı olanlar bu bilgileri belediyemizden olabilir. Planlar da bittiğine göre, bu bilgiler doğrultusunda vatandaşlarımız zayıf binalarını güçlendirmesi gerekir. Böylelikle, insanlarımız deprem olduğu anda bile sağlıklı bir binada olduğunu hissedecektir.”
SAYFA 3
Nasıl bir belediye?
Bu hafta da Sinanpaşa Mahallesinin bir belediyeden neler beklediğini sorduk. Verilen yanıtların çoğu şu anki belediyecilik anlayışının yeterli olduğu yönündeydi. Ancak bazı gözden kaçan sorunların çözümü için mahalle sakinleri daha titiz olunmasını bekliyorlar. Diğer açıdan ise kimi vatandaşlar, belediye başkan adaylarını daha iyi tanımaya ihtiyaç duyduklarını dile getiriyorlar.
Belediye işte böyle olmalı
Bulunduğumuz yerde daha çok otopark ve kanalizasyon sorunlarımız var. Çünkü burası çok kalabalık bir semt ve özellikle akşamları otopark olmamasının ve yetersiz kalmasının sıkıntılarını çekiyoruz. Onun dışındaki diğer icraatlardan ise çok memnunum. Böyle devam etmesini istiyorum. Bir belediyeden beklenebilecek her şey yapılıyor. Ancak kanalizasyon soruna daha köklü bir çözüm bulunabilir.
Erdem Şahin
22 yaşında öğrenci
İşportacılardan kurtulmak
istiyoruz
Belediyenin semtimiz için yaptıkları ortada. Ancak bizim esnaf olarak çok fazla sıkıntımız var. Çünkü her taraf işportacı dolu. Sokaklara dökülen mallar yüzünden ben burada vergisini verip borç harç uğraştığım işimden para kazanamıyorum. Onlar benden daha çok kazanıyor. Özellikle bayram zamanları yollar işportacılarla doluyor. Herkes boş vermiş durumda. Bir düzen olması gerekiyor bu işlerde torpil sisteminin kalkması gerekiyor. Ayrıca belediyelerin seçimden seçime vatandaşla ilgilenmesi de bizi rahatsız ediyor. Aday- ların dahi daha önceden bizimle ilgilenmesi gere- kir. Dürüst çalışkan bir insan lazım. Belediye başkanı önce dürüst olmalıdır. Dürüst kimse oyumu ona vereceğim.
Ali Ekber Uluağa
38 yaşında esnaf
Doğru projeler bekliyoruz
Her şeyden önce esnafı, para babası olarak görmeyen bir belediye istiyoruz. Çünkü çöp vergisi gibi bahanelerle alınan paralarımızı güzel yerlere harcayan, doğru yerlere harcayan bir belediye istiyoruz. Örneğin biz burada yapılan yol çalışmaları için büyük sabır gösterdik ve destekledik. Çünkü semtimiz için doğru bir projeydi, yararlı bir projeydi. Seçeceğim belediye başkanı hakkında ko- nuşmak istemiyorum. Oyumu kime vereceği- me hakkında sağlıklı bir karar veririm. Adayların ne yapacaklarını bilmiyoruz. Adaylar parti merkezli değil çünkü… Ama yine de yerel yönetim ile genel yönetimin ilişkisi iyi olmalı diye düşünüyorum. Doğru iş yapsın hangi partiden olursa olsun, bu bize yeter.
Uğur Kahyaoğlu
34 yaşında
serbest meslek
Maneviyata önem vermeli
Kapkaç ve hırsızlık olaylarının azalmasını istiyoruz. Bunlara bir önlem alınmalı. Mutlaka. güvenliği sağlamak için belediye elinden geleni yapmalı. Ben hayvanlara karşı çok duyarlıyım. Sokaklardaki hayvanları sefil bir durumda görmek istemiyorum. Ne insanları ne hayvanları böyle durumda görmek istemiyoruz. Kısırlaştırmak gerekiyor. Ayrıca yoksullar için belediye aşevleri açabilir. Manevi yanımızı kuvvetlendiren bir belediye bekliyoruz. Şu anki belediye başkanından memnunuz. Ancak bundan sonrası için neler olabilir bilemiyorum. İlerisini kestirmek inanın çok zor. Önü- müzdeki yıllarda gençler de denenmeli diye düşünüyorum. Gençlere önem verenler kazana- caktır.
Figen Türk
32 yaşında esnaf
Hizmet
herşeyden
önce gelir
Güçlü ve dürüst bir belediye bekliyorum. Adaylar ve partilerden de bunu bekliyorum. Belediye Başkan adayı, kontrollü ve düzenli olmalı diye düşünüyorum. Bizim eksikliğimiz de bu. Türkiye’nin genelinde bu böyledir. Şikayetlerimizi ya da ihtiyaçlarımızı iletebileceğimiz samimiyetine inandığımız kurumlar oluşturmalıyız. Hizmet için çalışan bir belediye başkanı istiyorum. Kişisel çıkarlar önde olmamalı.
Ayşe Şen
55 yaşında terzi
Umudumu
kaybetmedim
Belediyeden hiçbir beklentim yok. Şimdi ortadaki adaylar da hiçbir beklenti oluşturmuyorum. Hizmetin kaliteli olmasını istiyorum. Baş- kan, her şeyden önce halkı düşünmelidir. Ben, hiçbirzaman umudumu kaybetmem. Zaman ne gösterir, ileride ne olur hepimiz göreceğiz. Be- şiktaş için iyi olsun.
Bahadır Tekin
24 yaşında öğrenci
‘BEŞİKTAŞ’a sevdalıyız’
Doğru Yol Partisi’nin belediyecilik anlayışı sizce nasıl tanımlanabilir?
Her şeyden önce, Beşiktaş’ın bin bir zorlukla ayağına giden değil, her zaman ve her talep halinde vatandaşın ayağına bizzat giden bir belediye başkanına ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Halka hizmet sunarken, özellikle Beşiktaş halkının her şeyin en iyisine layık olduğunu düşünerek hareket edeceğiz. Bizim, oluşturduğumuz projeleri, sadece ve sadece, biz hayata geçirelim diye bir dar kalıplı bir bakış açımız yok. Beşiktaş’ın ihtiyacı ne ise, o konuda oluşturduğumuz, tasarladığımız projeleri herkesle paylaşmaya hazırız. Burada önemli olan, seçilme ya da seçilmeme durumu değil, Beşiktaş’a olan hizmet sevdasıdır.
Beşiktaş’ta yapmayı hedeflediğiniz projeleriniz nelerdir?
İlçemizde yeni dönemde acil olarak çözüme kavuşturulması gereken bizce en önemli sorun, Zincirlikuyu-Ortaköy-Dolmabahçe trafiğinin birleştiği yerdeki trafik kilitlenmesidir. Bu bağlantıdaki Beşiktaş meydanının yeniden düzenlenerek bu noktadaki kilitlenmenin önüne geçmeyi hedefliyoruz.
Hizmete hazırız
Ortaköy-Dereboyu caddesinin kanalizasyon ve alt yapı sorunun Büyükşehir belediyesi ile yapılacak ortak bir çalışmayla çözüme kavuşturmak önemlidir. Beşiktaş bölgesinde bizce acil giderilmesi gereken iki ihtiyaç var; bir devlet hastanesi ve Adliye binası. Bu ikisi için de bizce, acele yer bulmak gerekiyor.
Bunun yanı sıra, ilçemizde var olan çok sayıdaki üniversite öğrencisi için kendilerini geliştirebilecekleri sosyo – kültürel aktivitelerini rahatlıkla yapabilecekleri, eğlence ve kültür merkezlerini oluşturmayı hedefliyoruz. Bu minvalde, Beşiktaş’ın her yıl düzenlenecek uluslar arası kültür ve sanat festivali ile sesinin tüm dünyaya duyurması bizce çok önemlidir. Beşiktaş’ın görüntüsünde bir düzen olması için, iki vapur iskelesi arasındaki sahil şeridini ve yine Ortaköy sahil şeridini düzenleyerek halkın istifadesine sunacağız. Ayrıca, ihtiyaca yönelik olmayan, gereksiz olarak yapılan kaldırım düzenlemelerine son vereceğiz. Yine Ulus Pazarının daha uygun bir yere taşınması da, mevcut taksi duraklarının gözden geçirilerek yaşam kalitelerini yükseltmek de diğer amaçlarımız arasında.
24 saat yardım merkezleri
devrede olacak
Bunun dışında, uzun süren bürokratik işlemlerin hızlandırılması için imar işlerinde vatandaşın beyanına itibar edilmesi sağlayarak vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Belediye bünyesinde ihtiyacı olan vatandaşlara gıda, giysi, sağlık, kırtasiye ve danışmanlık alanlarında ücretsiz olarak, daimi hizmet verebilecek bir veya birkaç merkez oluşturulacak. İlçedeki bütün ilköğretim okullarına, belediye imkanları ile veya sponsorlar sağlanarak bilgisayar ve onarımı, kırtasiye yardımı gibi ihtiyaçlarını karşılayacağız. İlçede bir kadın ve gençlik konseyi oluşturularak alınacak kararlara bu konseyin ortak edilmesini sağlayacağız. Ev kadınlarının evlerinde ürettikleri el becerisi ürünlerini sergileyip değerlendirebilecekleri yeni alanların oluşturulması için çeşitli çalışmalarımız da söz konusu.
Levent işlev kazanacak
1950′li yıllarda yapılmış olan ve prestij mahallesi olarak da adlandırılan Levent’teki yapılara yeni fonksiyonlar kazandırılarak vatandaş – belediye arasındaki sürtüşmelere böylelikle bir son vermiş olacağız. Karanfilköy ve Ambarlıdere de yer alan az sayıdaki gecekondunun hak sahipleri mağdur edilmeden, yapılacak bir planlama ile daha çağdaş konutlar haline getirilmesi hususunda ve mülkiyet sorunlarının çözülmesi üzerine hazırladığımız proje de bizim için önemli bir hedef. E-belediyecilik hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve muhtarlık hizmet ofislerinin eksiksiz olarak bütün mahallelerde oluşturulmasını da yapacaklarımız arasında sayabiliriz.
Beşiktaş her hizmetin en iyisine layık.
SAYFA 4
BOR’u unutmayın
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Şinasi Eskikaya, borun gelecek vaat ettiğini ve hatta, savaşlara neden olan petrolün yerine kullanılabilecek bir yakıt olduğunu vurguluyor. Eskikaya, Türkiye’nin çok zengin bor yataklarına sahip olduğunu ve bunun teknolojisinin gelişmesiyle de dünya çapında büyük bir güç olunabileceğini ifade ediyor. Bu fırsatı iyi değerlendirelim, diyen Şinasi Eskikaya, önemli noktalara işaret ediyor.
Bor madeninin Türkiye açısından var olan önemi nedir?
Bor madenleri bakımından Türkiye’nin son derece önemli bir konumu var. Çünkü dünya rezervinin yüzde 70′ine yakını Türkiye’den çıkarılmaktadır. Şu anda Türkiye’de bor, Eskişehir Kırka, Balıkesir Bigadiç, Kütahya Emet, Bursa Kestelek’te yoğunlaşmış durumda. Dünyada geriye kalan yüzde otuzu, Amerika, Şili, Bolivya ve Rusya paylaşıyor.
Bora beyaz altın diyoruz. Türkiye’nin Jeolojik koşulları, boru zahmetsizce çıkarmaya imkan veriyor. Oysa diğer ülkelerde yataklar daha derinde dolayısıyla kar marjı daha düşük oluyor. Türkiye’de çok ucuza mal edilen bir maden olan bor, 25 dolara mal ediliyor 250- 300 dolara satılıyor. Ama sadece bu durum Türkiye için bu şekilde. Madenlerin yer altında kalmaması lazım. Zengin madenlerin fakir bekçisi olmayalım şeklinde bir söz var. Bu doğru bir görüş. O yüzden madenciliğin yapılması şart. Ham maden satan tüm ülkelere bakın hepsi fakir ülkeler. Bunu Türkiye değiştirebilir. Dünya bor pazarının yüzde 70′i Amerikan Boraks şirketi olan US Boraks’in elinde, geri kalan yüzde 30′u ise Etibank’ta. Pazara girmek kolay bir şey değil. Kar marjı çok yüksek.
Bor madeninin dünya piyasasında önemi artıyor, şeklinde bir görüş var. Siz bir uzman olarak bor madeninin potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Olaya Türkiye açısından bakarsak, 1978′de bütün bor yatakları devletleştirildi ve Etibank’a verildi. Etibank şu an için tekel vaziyetinde. Yani, başka bir özel şirket bor çıkaramaz. Bor madeninin işletilmesi ve çıkarılması Etibank’a verildikten sonra kar daha da arttı. Ancak şu anda TBMM’de görüşülen maden yasası ile borun üretimi Etibank’ın elinden alınıyor ve özelleştiriliyor. Dünya piyasasına baktığımızda, Amerika’da çıkartılan bor tükenmek üzere, çok az ömrü var 10 -15 yıl gibi. Bu yüzden iştah kabartıyor. Bor pazarı bugün 1 milyar 200 milyon dolar. Bu yatakları toptan satalım diyenler de var, borç yükünden kurtulalım diye. Biz şu an ham bor satıyoruz. Bizden alanlar teknoloji sayesinde boru işliyor ve pahalıya geri satıyor. Örneğin 200 dolara aldığı malın bir kilosunu kullanıyor. Sonra onu, bin dolara bize geri satıyor. Biz bunları daha yapamıyoruz. Dolayısıyla teknolojisi gelişmiş ülkeler bunu hazırlıyor. 1978 senesine kadar bor çok ucuza gitti. Ama devletleşince, rafine bor üretmeye başlandı. Katma değer arttı. Taşıma maliyetleri azaldı. Özel sektöre giderse her biri diğerlerinden fazla satmak için fiyatları düşürecekler. Rekabet içinde birbirine kırılacak. Böylece pazar payı artacak ama, gelir düşecek. Türkiye’de borun ihracat fiyatı, kamulaştırmadan önce 40-50 dolardı kamulaştırmadan sonra ise 230-300 dolara çıktı. Rafine ürün üretilmiyordu yatırım yapılmamıştı şimdi ise rafine edilip 230- 300 dolara satılıyor. İhracat geliri önce 83 milyon dolar şimdi 250 300 milyon dolar. Dolayısıyla Etibank’ın elinden boru almak, Türk ekonomisine ve Türk madenciliğine yapılacak en büyük kötülüktür. Doğanın bir daha vermeyeceği bir değeri maksimum halkımıza fayda gelsin istiyoruz.
Bor madenin günlük hayattaki kullanım alanları nereler?
Bor madenin kullanma alanları: Cam sanayi, borcam’ı hepimiz biliriz. Ateşe dayanıklı. Ayrıca seramik, çamaşır tozu, sabun, deterjan, tarım ilaçları, ilaç, fotoğrafçılık, anti septik, elektroliz, zırh yapımı, çelik yelek yapımı, yüksek enerji yakıtı. Toplam 5000 kadar kullanma alanı var. Ancak en önemli özelliği, yakıt olması.
Bor, geleceğin
yakıtıdır
Araçlarda yakıt olma özelliği var bor madenin. Bor, geleceğin yakıtıdır. Gelecekte petrolden daha güçlü bir duruma gelecek, çünkü petrol çok dağınık yerlerden çıkarılıyor. Ama bor sadece Türkiye’de var. Aynı zamanda çok ucuza mal ediliyor. Amerika’da ve Japonya’da teknolojik kademeler aşıldığı andan itibaren bor, enerji maddesi olarak kullanılacak. Tübitak da araştırıyor. Geleceğin enerjisi hidrojen deniliyor. Fakat onun çözülemeyecek bir çok sorunu var. Çünkü son derece tehlikeli ve yanıcı bir madde, ayrıca depolanamıyor o anda elde edilip o anda kullanılması gerekiyor. Bu durumda borun önemi biraz daha ortaya çıkıyor. Atık sorunun halledilmesi halinde bor, geleceğin kârlı bir madeni olacak.
SAYFA 5
Trafik kazalarında yapılması gerekenler
Ambulans çağırın veya çağırtın. Kaza yeri trafik güvenlik önlemi alın; aracınızı güvenli bir şekilde durdurun, aracınızın acil uyarı ışıklarını yakın, kaza yerini en az 150 metre uzaktan fark edilecek şekilde işaretleyin. Kaza yerini zararsızlaştırın. Kaza yerinde ilk yardıma uygun ortam oluşturun. Yangın, patlama gibi tehlike olmadıkça yaralıları kaza yapan araçtan çıkartmayın. Yaralıları çıkarmamız gerekiyorsa ilkyardıma uygun bir yere alın. Yaralıların yaşam bulgularını kontrol edin; soluk yolu açık mı?, solunum var mı?, kalp atıyor mu? ilkyardım uygulamaları yapın; kanama varsa durdurun, solunumu sağlayın, kalp durmuşsa kalp masajı yapın, yaralanma varsa kanama kontrolü yapın.
SIKÇA SORULAN
SORULAR
1. Menstürasyon Ağrılarında Ne Yapılmalı?
Kadınların menopoza kadar olan süreçlerinde en sık karşı karşıya kaldıkları sıkıntı menstürasyon ağrısı olduğunu bilmekteyiz. Ergenlik dönemi itibariyle adet görmeye başlayan bayanların ilk dekatlarda ağrıyla karşılaşma oranları %80 iken 35 yaşlarından sonra bu oran %45 ‘lere düşmektedir. Bu süreçlerde ağrının niteliği %30 kadarında orta şiddette, %30 kadarında ise şiddetli ağrı ve % 15 kadarında ise dayanılmaz şiddette ağrı olarak karşımıza çıkmaktadır. Hayatınızı bu yönde bu kadar etkileyen bir durum karşısında mutlaka bir kadın doğum uzmanıyla irtibata geçilerek altta yatan başka bir sorun olup olmadığından emin olmak gerekmektedir. Bu tip ağrının hayat koşullarınızı etkilemesine izin vermeyin.
2. Meme Kontrolü Ne Sıklıkta Yapılmalıdır?
Kadınlar arasında en sık rastlanılan kanser tipi olan meme kanseri riskini azaltmak elinizde olduğunu unutmayın. Her kadın rutin olarak her banyo sırasında meme kontrolü yaparak bunu başarabilir. Şunu unutmayın ki vücudunuzda gelişebilecek her türlü değişikliği en önce fark edebilecek kişi yine siz olacaksınız. Banyo sırasında parmak uçlarıyla yapılan kontrol sırasında ele gelebilecek daha önce hissetmediğiniz bir şişlik, ayna karşısında görsel olarak memelerde gözlenebilecek bir değişiklik, meme ucunu hafifçe sıkarak yaptığınız kontrolde gelişen bir akıntı sizi doktorunuzla irtibat kurmanızı sağlayabilir. Şunu unutmayın ki meme rahatsızlıklarının %75 gibi bir oranı kadınların kendilerince erken dönemde fark ettikleri değişikler üzerine tanı konabilmektedir.
3. Çocuğumun Derslerinde Dikkatini Toplayamamasının Nedeni Ne Olabilir?
Çocukların eğitim hayatlarında yaşadıkları bazı sıkıntılarla ebeveynler olarak herşeyden önce büyük bir sabırla ilgilenilmesi gerekmektedir. Okulda başarısız olarak nitelendirilen çocukların bazı psikolojik sorunları olabileceği ihtimali gözden kaçırılmamalıdır. Bunların başında gelen hususlardan biri de Hiperaktif çocuk sendromu denilen çocukların dikkat ve konsantrasyon eksikliği ile kendini gösteren bir durumun akla gelmesi gerekmektedir. Bu tür durumlar karşısında öncelikli olarak bir çocuk psikiyatrisine baş vurmak sıkıntılı olabilecek bir sürecin çok daha kolay çözüme ulaşmasını sağlayacaktır.
4. Çocuklarda İshalle Karşılaşıldığında Nelere Dikkat Edilmelidir?
En önemli hususun, ishalli çocukların çok hızlı bir şekilde dışkı yoluyla su ve elektrolit kaybederler. Çok hızlı su kaybı dehidratasyon olarak bilinmektedir. İshaldeki en büyük tehlike sıvı kaybıdır. İshal olan çocuğun gözleri ve bıngıldağı çöker, dudakları ve ağzı kurur, daha seyrek ve koyu idrar yapmaya başlar, ağlarken gözyaşı akmaz ve uykuya eğilimi olmaya başlarsa önemli derecede sıvı açığı var demektir. Bu durumdaki çocukların acilen hekime götürülmesi gerekir. Bunların dışında dışkısında kan olan, sık kusan, karın ağrısı ve yüksek ateşi olan çocukların da kısa sürede hekime götürülmeleri gerekir.
TANITIM CAFE-RESTORAN
Conrad Summit/BEŞİKTAŞ
Conrad Summit bir başka güzel. Kuşbakışı Boğaz manzarası… Ferah ve sıcak bir mekan… yanında leziz yemekler ve içkiler… daha ne istenir? Conrad istanbul Oteli’nin 14.katını mekan edinen Summit’in manzarası tam anlamıyla baş döndürüyor. Ayaklarınızın altına serili bir istanbul manzarası bu… Dekorasyon da oldukça şık. Rengarenk koltuklar son derece rahat. mekanın mutfağı new world fusion. Mönüsünde ise yok yok. Birkaç örnek vermek gerekirse; tavuk tadjine, dana teriyaki, karidesli linguini. İki kişilik akşam yemeği ise kişi başı ortalama 47 milyon TL. mekanın bar kısmı geç saatlere kadar açık.
Tel: 0212 227 30 00
Adres: Conrad İstanbul Otel, Yıldız cad Beşiktaş
Woo Estremo/LEVENT
Woo Estremo Levent’e ayrı bir hava kattı. Son derece şık, şaşalı, ihtişamlı bir mekan Woo Estremo. Kapıdan içeri girer girmez kendinizi antik Roma’da zannedebilirsiniz. Heykeller, sütunlar, el yapımı duvar resimleri… Burası öncelikle bir restoran. Hem de çok iyi lezzetlere yer veren bir restoran. İkinci bir kimliği de var: Gece klübü. 24.00′e kadar restoran olarak hizmet veren mekan, sonrasında 04.00′e kadar gece klübü kimliğine bürünüyor. Woo Estremo’da Fransız ve İtalyan mutfağı ağırlıklı olmak üzere dünya mutfağının en güzel örnekleri sunuluyor. İki kişilik akşam yemeği 90 milyon TL.Tavsiye ederiz.
Tel: 0212 281 63 72-73
Adres: Çalıkuşu Sok. No:5 Levent
SAYFA 6
REKABET GÜZELDİR
140-250 milyon TL arası
telefonlar
Nokia 1100: Ekran seyah-beyaz, konuşma süresi 4.5 saat, bekleme süresi 100-400 dakika, ağırlık 93 gr, bluetooth yok. kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 190 milyon TL. Bu model değiş tokuş kapak, SMS, alarm ve hatırlatma mönüsü gibi basit fonksiyonlara sahip.
Nokia 2100: Ekran siyah-beyaz, konuşma süresi 200 dakika, bekleme süresi 50-150 saat, ağırlık 85 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 190 milyon TL. Değiş tokuş kapak ve grafik mesaj yollama özelliklerine sahip.
Siemens A55: Ekran 5 satır sarı siyah, konuşma süresi 5 saat, bekleme süresi 250 saat, ağırlık 84 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 160 milyon TL. Wap, sesle arama, polifonik melodi ve oyun özellikleri bulunmakta.
Siemens A60: Ekran 7 satır renkli ekran, konuşma süresi 5 saat, bekleme süresi 250 saat, ağırlık 85 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, fiyatı 206 milyon TL. Değiş tokuş kapak, renkli ekran, polifonik melodi ve oyun özellikleri var.
Siemens C55: Ekran 5 satır renksiz, konuşma süresi 5 saat, bekleme süresi 300 saat, ağırlık 80 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, fiyatı 207 milyon TL. Sesli arama, 16 farklı akortlu polifonik melodi, java teknolojisi, müzik ve ses kayıtı özelliklerine sahip.
Sony Ericsson T100: Ekran 5 satır mavi ekran, konuşma süresi 2-4 saat, bekleme süresi 80-200 saat, ağırlık 75 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 150 milyon TL. Mesajla resim ve melodi gönderme, resimli telefon defteri.
Sony Ericsson T300: Ekran renkli ekran, konuşma süresi 3-6 saat, bekleme süresi 80-200 saat, ağırlık 101 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 210 milyon TL. Gelişmiş mesaj özellikleri ile resimli ve sesli mesaj yollama, polifonik zil sesleri, Wap sayesinde internetten oyun indirme.
Motorola T190: Ekran 4 satır grafik ekran, konuşma süresi 300 dakika, bekleme süresi 120 saat, ağırlık 99 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 144 milyon TL. Sesli posta, SMS ile sohbet, ekran koruyucu özelliklerine sahip.
Samsung R220: Ekran 5 satır mavi ekran, konuşma süresi 3.5 saat, bekleme süresi 120 saat, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 172 milyon TL: Arayana özel olarak resim, ışık ve melodi ayarlama.
250-500 milyon TL arası
telefonlar
Nokia 6110: Ekran 4096 renkli ekran, konuşma süresi 2-6 saat, bekleme süresi 150-200 saat, ağırlık 76 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 460 milyon TL. Multimedya mesaj teknolojisi, kişiselleştirilebilir uygulama, java oyun özelliği, polifonik melodi.
Nokia 6610: Ekran renkli ekran, konuşma süresi 2-5 saat, bekleme süresi 150-300 saat, ağırlık 84 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, Fiyat 409 milyon TL. Radyo dinleme özelliği, java oyun desteği, MMS, ahizesiz kullanım özellikleri var.
Siemens C62: Ekran 4096 renkli ekran, konuşma süresi 2-5 saat, bekleme süresi 150-300 saat, ağırlık 85 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, Fiyat 272 milyon TL. Kamera takarak fotoğra çekebilme, MMS, polifonik zil tohları, 1.6 MB hafıza özelliklerine sahip.
Siemens MC60: Ekran 4096 renkli ekran, konuşma süresi 6 saat, bekleme süresi 250 saat, ağırlık 86 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, fiyatı 377 milyon TL. Entegre dijital fotoğraf makinesi, 1 MB hafıza, java teknolojisine sahip.
Motorola C550: Ekran 4096 renkli ekran, konşma süresi 320 dakika, bekleme süresi 230 saat, ağırlık 80 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, fiyatı 390 milyon TL. Entegre dijital kamera, motomixer melodi besleyici, 1 MB hafıza.
Samsung N620: Ekran 5 satır mavi ekran, konuşma süresi 110 saat, ağırlık 83 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 250 milyon TL. Ajanda, tek tuşla wap, titreşim ve sesli arama, melodi besteleme, telesekreter, polifonik zil tonları, T9 akıllı klavye.
500 milyon TL üzeri
telefonlar
Nokia 6600: Ekran 65.536 renkli ekran, konuşma süresi 2-4 saat, bekleme süresi 150-240 saat, ağırlık 125 gr, bluetooth var, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 960 milyon TL. Zoomlu dijital fotoğraf makinası, ses destekli video kayıt, 6 MB hafıza, MMS, e-posta erişimi.
Nokia 3660: Ekran 35.536 renkli ekran, konuşma süresi 2-4 saat, bekleme süresi 150-200 saat, ağırlık 130 gr, bluetooth var, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 6119 milyon TL. 3.4 MB telefon hafızası, java oyun desteği, Symbian iletişim sistemi, MIDI ve WAW zil sesleri, entegre dijital kamera.
Siemens SL55: Ekran 4096 renkli ekran, konuşma süresi 210 dakika, bekleme süresi 200 saat, ağırlık 79 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 631 milyon TL. Java oyun desteği, polifonik melodi, PC’ye bağlanabilme özelliği.
Siemens SX1: Ekran 6500 renkli ekran, konuşma süresi 4 saat, bekleme süresi 300 saat, ağırlık 116 gr, bluetooth var, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 1 milyar TL. Joystick ile kolay mönü, java oyun desteği, FM radyo, entegre video oynatıcı, zoomlu dijital fotoğraf makinası.
Samsung E700: Ekran 6500 renkli LCD ekran, konuşma süresi 3 saat, bekleme süresi 210 saat, ağırlık 88 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 852 milyon TL. Zoomlu fotoğraf makinesi, 9 MB hafıza ajanda, java oyun desteği.
Sony Ericsson P900: Ekran 6500 renkli LCD dokunmatik, konuşma süresi 9 saat, bekleme süresi 200 saat, ağırlık 150 gr, bluetooth var, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 1.480 milyon TL. MP3 çalıcı, MPEG4 video oynatıcı, dijital kamera, e-posta atma, MMS, PC ile bağlantı kurma, Palm özellikleri.
Motorola MPX200: Ekran 6500 renkli, konuşma süresi 4 saat, bekleme süresi 110 saat, ağırlık 118 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 960 milyon TL. Winows işletim sistemi, e-posta kullanma, MP3 dinleme, memory kart ile 1 Gigibayt’a kadar yükseltilen hafıza.
Gönül dostları gönülleri fethetti
Afife Jale sahnesi, geçtiğimiz günlerde Türk Sanat Müziği’ne gönül verenleri ağırladı. Gönül Dostları ekibi, Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverleri mest etti. Seçkin konukların yer aldığı konserde topluluk ayakta alkışlandı. Dinleyiciler arasında ayrıca, Ortaköy Spor Kulübü’nden ve dernek üyelerinden pek çok isim yer aldı. Gecede, nihavend, rast, hicaz ve mahrur makamlarından oluşan sevilen bir çok eser seslendirildi. Ayrıldı gönül şimdi yine, Kimseye etmem şikayet, Gönül nedir bilene, Kim demiş ki, sevgiler ayrılıklarla biter, Söyleyemem derdimi ve Bir dünya yarattım gibi bir çok eser, dinleyenlere unutulmaz anlar yaşattı.
Farklı meslek mensuplarından oluşan koro, konserleriyle Türk Sanat Musikisi’ni ve bu müziğe gönül verenleri yaşatma hedefinin yanı sıra, sanat severleri bir araya getirmesi ve samimi bir ortam yaratmayı da amaçlıyor. Gönül Dostları Topluluğu’nun çalıştırıcısı ve şefi, Recep Çevirel, ‘Dostluğumuzda, saygıyı ve başarıyı hedefliyoruz, iki senelik bir geçmişe sahibiz ama yeni bir ekibiz. Buna rağmen yükselen bir grafiğimiz var ve daha çok kişiye ulaşmak, sanat müziğimizi paylaşmak, yeni bir dostluk ortamında biz de varız demek istiyoruz. İki güzel parçayla o güzel sesini bize dinleten eşim Nermin Susanne Çevirel’e, desteğinden ötürü teşekkürlerimi sunuyorum’ diyor. Büyük ilgi gören konserde, tambur ustası Sadun Aksüt, İstanbul Radyosu Tango Orkestra Şefi Engin Ege yer aldı. Saz sanatçılarının çoğu ise, TRT İstanbul Radyosu sanatçılarından Önder Gül Fidan, Şükrü İnci, Ali İliken, Neva Gülses, müzikseverleri coşturdu. Geceye konuk sanatçı olarak renk katan solist Meral Görgülü, ise sesiyle gönülleri fethetti. Özellikle huzur evlerinde gerçekleştirdikleri konserlere ileride yardım amaçlı bir çok konser ekleyeceklerini dile getirdiler.
OTOMOBİL
Citroen C2 ile sürüş zevki
Türkiye pazarında satışa sunulacak olan, kişilikli ve göz alıcı bir otomobil olan Citroen C2, kompakt 3 kapılı araç müşterileri tarafından sıkça dile getirilen ihtiyaçları karşılıyor. Bunun da ötesine geçerek, modüler iç mekan tasarımı ve bagaja erişimde yenilikçi bir anlayışın haberciliğini yapan Citroen C2, C3 modelinde bulunan tüm özelliklere sahip; yol tutuş, güvenlik ve zengin bir donanım. Citroen C2, 3.66 m uzunluğunda, 1.66 m genişliğinde ve 1.46 m yüksekliğinde. Boyutları aracı kompakt 3 kapılı araç segmentinin açıkça tam ortasına yerleştiriyor. C2 sadece mükemmel bir uzun yol aracı değil, modüler yolcu kabini ve dört gerçek koltuğuyla aynı zamanda çok iyi bir şehiriçi otomobili. Piyasaya çıktığında, C2 üç ayrı motor seçeneği sunacak; 75 bg ile 110 bg arasında değişen güçler üreten iki benzinli motor 1.4i ve 1.6i 16V ve 70 bg güç üreten iki benzinli motor 1.4i ve 1.6i 16V ve 70bg güç üreten bir 1.4 HDi dizel motor. C3′te bulunan süspansiyon ve aktarma elemanları grubu, tam bir güvenlik içinde sürüş zevkini geliştirmek amacıyla C2′nin karakteristik özelliklerine uyarlanmış. Dört teker üzerinde oldukça sağlam duran C2 için 16 inç çapına kadar lastik kullanılabilmektedir.
MOTOSİKLET
Çöl fatihi Honda TRX 450S
4 çeker performansında en iyiyi sunmayı amaçlayan TRX 450 en geniş ve en güçlü Honda ATV modellerinden biri. Hava soğutmalı 432cc motoruyla TRX 450 4wd aracının stabilitesi ve çok fazla çekiş gücü olması isteyenlerin isteklerine cevap verecek özelliklerde. Çok düşük ilk vitesi her zaman düzgün bir kalkış olanağı sunuyor, geniş yakıt deposu TRX 450 S/ES 4wd ile saatlerce skı çalışabileceğinizin kanıtı. TRX 450 S/ES 4wd her ortamdaki ağır işler için ya tek butona basarak vites değişimi ya da manuel vites değişimi olan büyük motor parformansına sahip bir araç isteyen profesyonellerin seçimi. Boyuna motor düzgün güç akışı sağlıyor. Güçlü OHV hava soğutmalı 432cc motor. Düşük devirler, ağır yük işleri ile başa çıkabilecek soğutma fanlı yağ soğutucu her tür arazi koşulunda motosikletin hiç zorlanmadan yol almasını sağlıyor. Saatli çok fonksiyonlu LCD gösterge bir bakışta sürücüye bilgi sağlayacak şekilde tasarlanmış. Kolay açılır motor kapağı TRX 450 S/ES’e kolay bakım olanağı sağlıyor. F1 stili butona basılarak kontrol ediler elektrikli vites değiştirme programı diğer modellerde görülmemiş radikal bir değişiklik. Elektrikli start kolay kullanım sağlıyor. Paslanmaz çelik eksoz susturucusu, rakiplerine oranla oldukça sessiz.
SAYFA 7
SİNEMALAR
Buzdan hayaller
Yazan-Yöneten: Dagur Kari, Yapımcılar: Philippe Bober-Kim Magnusson, Oyuncular: Tomas Lemarquis, Throstur Leo Gunnarsson, Elin Hansdottir, Anna Fridriksdóttir, Gerard Lemarquis, Gudmundur Ólafsson
17 yaşındaki Noi, kuzey İzlanda’nın karlarla kaplı soğunda yaşayan çok özel bir gençtir. Noi’yi yaşıtlarından ayıran pek çok özelliği vardır. Noi, bir Albino’dur, inanılmaz bir zekaya ve keskin bir mizah anlayışına sahiptir. Noi’nin sosyal yaşamı da, okul hayatı da ve çevresiyle olan ilişkileri de problemlidir. Kışın gelişiyle birlikte dış dünya ile bütün bağları kesilen bu büyük beyaz hapishane Noi’ye hiçbir şey vaad etmez. Noi’nin bu sıcak iklimde içini ısıtan tek şey, bir benzin istasyonunda tanıştığı Iris’le yaşadığı duygusal yakınlaşmadır. Noi, kız arkadaşı ile birlikte bu soğuk adadan ayrılmak için elinden gelen ne varsa yapmaya hazırdır. Ancak hayatın mizah anlayışı da Noi’ninki kadar hastalıklıdır.
RRRrrrr!!!
Yönetmen: Alain Chabat, Senaryo: Maurice Barthelemy, Marina Fois, Elise Larnicol, Pierre-François Martin-Laval, Jean-Paul Rouve, Pascal Vincent, Yapımcı: Patrick Bordier, Oyuncular: Maurice Barthelemy, Alain Chabat, Gerard Depardieu, Marina Fois, Christian Gazio, Elise Larnicol, Jean Rochefort, Jean-Paul Rouve, Pascal Vincent
Tür: Komedi
İnsanoğlu Taş Devri’ni yaşamaktadır. Komşu iki kabile arasında amansız bir mücadele devam etmektedir. “Temiz Saçlılar Kabilesi” şampuanın formülünü bulmuştur. Her gün yıkadıkları tertemiz saçlarıyla hava atmaktadırlar. “Pis Saçlılar Kabilesi”nin tek bir amacı vardır, şampuanın formülünü çalmak. İki kabileyi karşı karşıya getiren bu mücadele insanlığın ilk cinayetine yol açacaktır. “Asterix”in ekibinden aynı çılgınlıkta bir komedi.
SPOR YAZILARI
SAYFA 11
Sen bunu da aşarsın
Aradaki 11 puan farkı koruyamayan Beşiktaş, sonunda liderlikten oldu. İyi ve kötü günde takımının yanında olan taraftar “Beşiktaş büyük takımdır. Bunları da aşar” diyor.
DERBİDEN LİDER ÇIKTI
Beşiktaş, İstanbulspor’a 2-1 yenilince, aynı skorla ezeli rakibi Galatarasaray’ı deviren Fenerbahçe averajla liderliğe yükseldi. Derbide iki takım da kontrollü bir futbol sergiledi. Top daha çok Galatasaray’da kaldı. Topla oynama yüzdesi Fener’in yüzde 49, G.Saray’ınki 51 idi. Ancak daha çok pozisyona giren taraf Fenerbahçe oldu. 16.dakikada Tuncay’ın topu direkten döndü. 17′de Ümit’in köşe atışından gönderdiği top Nobre’nin önünde kaldı. Sambacı da düzgün bir vuruşla Fener tribünlerini ayağa kaldırdı. 28.dakikada Volkan’ın kullandığı serbest atışta Petre topu aşırdı. Ömer de yakın mesafeden kafayla skoru eşitledi: 1-1. İkinci yarıda takımlar kontrolü yine elden bırakmadı. 76.dakikada Ali Güneş’in uzaktan şutunda Mondragon topu son anda kornere tokatladı. 84. dakikada Tuncay’ın Prates’in ayağına basmasına hakem İsmet Arzuman seyirci kaldı. Galatasaraylılar kırmızı kart diye itiraz etti. 85.dakikada Mehmet Yozgatlı, Rebrov’dan aldığı ara pasını iyi değerlendirdi ve Fener’i galip getiren golü kaydetti: 2-1. Volkan, 87′de yerde yatan Nobre’ye sert hareket yapınca kırmızı kart gördü.
SAYFA 10
Yakışmadı 1-2
Beşiktaş ikinci yarı başladığından bu yana Valencia karşılaşması hariç iyi oynamıyor… Futbolcular aşırı bir stres ve panik içinde… Lucescu ve Sinan Engin bu stres ve paniğe bir türlü çözüm bulamıyor. Oyuncular ilk yarıdaki dirilikte değil. Sonuç böyle olunca Kartal da puanları birer üçer dağıtıyor.
İstanbulspor maçında Luci, Valencia ile yapılacak rövanş maçını düşünerek Sergen, Ahmet Yıldırım, İlie, Tayfur ve Kaan Dobra’yı ilk 11′e koymadı.
Sakatlıktan yeni çıkan Giunti de yoktu. Kartal takım oyunu oynayamadı, kanatlarını çalıştıramadı, yardımlaşamadı. Sonuçta da rakibinden daha hırslı olan ve galibiyeti arzulayan İstanbulspor istediğini elde etti.
18.dakikada Pancu’nun düşürülmesiyle verilen penaltıyı Ümit, kaleci Oğuz’un müdahalesine rağmen gole çevirdi: 1-0. 32′de soldan kullanılan köşe atışında Beşiktaş defansı topu uzaklaştıramayınca Boliç kafayla durumu 1-1 yaptı. 52′de Boliç’in şutunda top üst direkte patladı. 67′de Sergen’in, İlie’yi gördü. İlie çaktı ama meşin yuvarlak üstten dışarıya gitti. 71′de Boliç, Cordoba’yı da çalımlayıp Boğa’yı 2-1 öne geçirdi. Maç da bu skorla bitti.
SAYFA 9
SON ANDA YIKILDIK
BEŞİKTAŞ-ÜLKER: 74-75
SALON: Süleyman Seba
HAKEMLER: Engin Kennerman x, Halil Baldemir x, Zafer Yılmaz x
1.PERİYOT: 27-24, DEVRE: 46-37 (Beşiktaş lehine), 3.PERİYOT: 61-56
BEŞİKTAŞ: El Amin xx 10, Nedim xx 9, Faruk x, Mustafa xxx 13, Cuthrell xx 4, Ayuso xx 23, Ruzic xxx 13, Barış x 2, Hüseyin x
ÜLKER: Serkan xx 6, Booker xx 12, Arda x 0, Naumoski xxx 20, Rentzias x 2, İbrahim xx 5, Tutku x, Kerem xx 10, Blair xxx 20
5 FAUL: El Amin 37.26 (Beşiktaş)
Beşiktaş, Ülkerspor’a ilk yarıda da olduğu gibi tek sayı farkla yenildi: 74-75.
Oyuna iyi başlayan Beşiktaş farkı 10 sayıya kadar açtı. Bundan sonra toparlanan Ülker 3. periyotta ilk defa 32-31′lik skorla öne geçti.
Ardından 11-0′lık seri yakalayan Beşiktaş skoru 42-32 lehine çevirdi. Maçın son 1 dakikasına kadar 6 sayı önde olan Beşiktaş, sonlarda çok hata yapınca karşılaşmayı kaybetti. Olası bir play-off eşleşmesinde ilk yarıdaki maçı da 63-62 kazanan Ülker 1-0 önde başlayacak.
Maçtan sonra Beşiktaş, müsabaka sırasındaki hareketleri nedeniyle Ülkerli İbrahim Kutluay’a tepki gösterdi. İbrahim soyunma odasına giderken yabancı madde yağmuruna tutuldu.
POLİS AKADEMİSİ VE KOLEJİ: 21
BEŞİKTAŞ: 19
SALON: Ankara Cebeci
HAKEMLER: Faruk Akman xx, Vahit Ersan xx
POLİS AKADEMİSİ VE KOLEJİ: Hakan xxx, Ömer xx 1, Onur xxx 6, Harun xx 3, Ertuğrul x, Erhan x, Berkan xx 2, Milaçak xxx 3, Adem xxx 2, Cengizhan x, Zeki xx 2, Mehmet xx 2
BEŞİKTAŞ: Mustafa xx, Kerim xxx 2, Ömer xxx 5, Jonovski xx 2, Cem Bosnalı x 1, Murat xx 2, Halilagiç x 1, Veselinoviç xxx 5, Cem İşgüden x, Volkan x, Serhat x 1
DEVRE: 10-9 (Beşiktaş lehine)
2 DAKİKA CEZASI: Erhan, Ömer, Berkan (Polis Akademisi ve Koleji), Volkan, Veselinoviç, Jonovski (Beşiktaş)
Erkekler Hentbol Süper Ligi’nde Polis Akademisi ve Koleji, Beşiktaş’ı 21-19 yendi.
Beşiktaş-Malatya maçı
GÖRMEDİKLERİNİZ DUYMADIKLARINIZ
Lucescu: ‘Valencia maçından sonra normal’
Beşiktaş Teknik Direktörü Lucescu maçtan sonra, “İstanbulspor kazanmayı bizden daha fazla istedi. Kaybettik, kaybetmeyi de hakettik. Futbolcuların kendine olan güvenleri kaybolmaya başladı. Bu da bizi hataya zorluyor. İstanbulspor iyi oynadı. 3 gün arayla yapılan maçtan sonra bu sonuç normal” dedi.
Kocaman: ‘Kazanmak için oynadık’
İstanbulspor’un Hocası Aykut Kocaman ise, “Kazanmak için oynadık ve bunu da başardık. Uzun süredir galibiyet yüzü görmemiştik. Nihayet yüzümüz güldü” diye konuştu.
Stat tamamen doldu
Beşiktaş’ın cezası nedeniyle İzmit’te oynanan İstanbulspor maçına bileti olan çok sayıda seyirci stada giremedi. İsmetpaşa Stadı dolu olmasına karşın, 12 bin biletli seyircinin olması hayretle karşılandı. Beşiktaş ve İstanbulspor, geniş güvenlik önlemleri altında maçtan 1.5 saat önce stada geldi. Karşılaşmada 950 polis görev yaptı. Maça basının da ilgisi büyüktü. Kameramanlar ve foto muhabirleri dışında yaklaşık 100 kadar gazeteci görev yaptı. Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş de karşılaşmayı protokol tribününden izledi.
Giunti aranıyor
Beşiktaş saha kapatma cezalarını ağır çekiyor. Siyah-beyazlılar cezası nedeniyle başka sahalarda oynadığı karşılaşmalarda toplam 5 puan kaybetti. Konyaspor’la İzmir’de 1-1 berabere kalan Kartal, İstanbulspor’a Kocaeli’de 2-1 yenildi. Beşiktaş’ta İtalyan futbolcu Giunti’nin önemi bir kez daha anlaşıldı. Giunti’nin yokluğunda Kartal 9 puan kaybetti. Giunti’nin oynamadığı 8 maçta Beşiktaş 3 beraberlik, 1 yenilgi, 4 galibiyet aldı. Giunti 19.haftada Bursa maçında sakatlanmıştı. O günden bu yana Siyah-beyazlılar ligde 4 maç yaptı. 1 yenilgi, 2 beraberlik ve 1 galibiyet alabildi.
Boliç patlama yaptı
Boşnak futbolcu Boliç, Beşiktaş’a attığı 2 golle bu sezon gol sayısını 8′e çıkardı.
Sinan Engin:
‘Üzüntülüyüz’
Beşiktaş Menajeri Sinan Engin, “İyi oynamadık. Kaybettik. Üzerimizde Valencia maçının yorgunluğu vardı. Ancak bunlar mazeret değil. Hem Valencia’yı eleyeceği, hem de ligi şampiyon bitireceğiz. Taraftarımızın karamsarlığa kapılmasına gerek yok” diye konuştu.
İbrahim de cezalı
İbrahim İstanbulspor maçında gördüğü sarı kartla cezalı duruma düştü. Bu oyuncu Trabzonspor maçında forma giyemeyecek.
Şeref Nasır yeniden başkan
Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanlığı seçimini Şeref Nasır kazandı.
The Ritz Carlton Oteli’ne gerçekleştirilen toplantıda yaklaşık 2 saat süren oylama sonrasında, Nasır’ın 143 oyla yeniden başkanlık görevine seçildiği açıklandı. Toplam 217 oy kullanılan seçimde Nasır 143, rakibi Erdoğan Tuncer ise 72 oy aldı. Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanlığı görevini 3 yıl daha sürdürecek olan Nasır’ın litsesinde Yılmaz Ekergil, İlyas Tunaoğlu, Koray Büyükhasar, Atilla Ozgan, Bülent Önkol ve Coşkun Ergün bulunuyor.
Nasır: ‘Şeffaf olacağız’
Şeref Nasır, yeni dönemde daha şeffaf olacaklarını söyledi.
Seçim sonucunun ilan edilmesinin ardından bir açıklama yapan Nasır, bu seçimin aynı zamanda kendilerine verilmiş bir güvenoyu olduğunu belirterek, ”Daha önceki dönemden aldığımız tecrübe ile daha iyi şeyler yapacağız. Üyelerin yeniden bizi seçmesi çalışmalarımızdan memnun kaldıklarını gösteriyor. Erdoğan Tuncer’in de yardımını rica ediyorum” dedi.
Şeref Nasır, kulüp yönetim kuruluyla geçmiş dönemde aralarında sorunlar yaşanıp yaşanmadığı yönündeki bir soruya, ”Anlaşmazlığımız yok. Onlarla uyum içerisinde çalışıyoruz. Her zaman onların destekçisiyiz. Başkan Bilgili’nin ‘baba-oğul gibi kulübün işlerini yürütmek istiyoruz’ şeklindeki açıklamasına katılıyoruz. Biz de o şekilde çalışmayı arzuluyoruz” şeklinde konuştu.
Erdoğan Tuncer ise seçim sonrası Şeref Nasır’ı tebrik ederek ”Başarılar diliyorum. Hayırlı işler yapacaklarına inanıyorum” dedi.
İstanbullu olamadık
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Araştırma Müdürlüğü tarafından Sosyal Doku Projeleri çerçevesinde “İstanbullu Olma Bilinci” adı altında bir kamuoyu araştırması yaptırılmıştır. Bu araştırma ile; İstanbul’da yaşayan insanların kentle olan duygusal bağları, kente davranış biçimleri, kentliye davranış biçimleri, kent donanımlarına davranış biçimleri, ortak kullanım alanlarına davranış biçimleri, geldikleri yörelerle ilgili bağları, geldikleri yöreden kente taşıdıkları değerleri, kente dair gelecek tasarımları, kendilerine dair gelecek tasarımları, İstanbul algıları, İstanbul’da edindikleri değerler, kentteki -ben algıları-, kenti sahiplenme duyguları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden beklentileri, memnuniyet ve memnuniyetsizlikleri/şikayetleri ve kentte kendilerini temsil biçimleri ölçülmeye çalışılmış ve araştırma kantitatif ,kalitatif ve desk-research(kaynak tarama) araştırma olmak üzere üç farklı yöntem ile yapıldı.
Araştırma sonucunda önemli bilgiler elde edildi. Ortaya çıkan bilgiler şöyle:
“Nerelisiniz?” sorusuna deneklerin yalnızca yüzde 33.9′u İstanbul cevabını vermiş, diğer bölümü ise kendilerini geldikleri yöre ile tanımlamıştır. “Kendinizi İstanbullu hissediyor musunuz?” sorusuna deneklerin yaklaşık yüzde 44′ü “evet hissediyorum”, yüzde 45′i “hayır henüz hissetmiyorum”, yüzde 11′i “kendimi İstanbullu hissetmek istemiyorum” cevabını vermiştir. Deneklerin yalnızca yüzde 24′ü çocuklarının kendisini İstanbullu olarak tanımlamasını istemektedir. İstanbul’a geliş sebebi sorulduğunda, deneklerin yüzde 78.4′ü ekonomik (iş bulma, iş kurma, ticaret) sebeplerle geldiğini belirtmiştir. Bunun yanı sıra, deneklerin yüzde 3.7i çocuğunun eğitimi, yüzde 6.4′ü kendi eğitimi, yüzde 6.5′i evlilik, yüzde 4.7′si zorunlu göç (kan davası veya terör) gibi nedenlerle İstanbul’a geldiğini belirtmişlerdir. “Sizce İstanbul gelecekte nasıl bir şehir olmalı?” sorusuna deneklerin yüzde 29.6′sı “güzel, iyi bir şehir olmalı” şeklinde soyut bir ifadeyle cevap vermiştir. Bu durum, deneklerin yaklaşık üçte birinin İstanbul’un geleceği konusunda somut bir beklentilerinin olmadığını göstermektedir. Bu cevabı düzenli, temiz, yaşanabilir rahat bir şehir, nüfusu az olmalı, metropol, modern, hayat şartları kolay bir şehir olmalı gibi cevaplar izlemektedir. Eski İstanbul gibi olmalı cevabı ise yüzde 4.4 düzeyinde kalmaktadır.
Deneklerin üçte ikisinin ise, İstanbul konusunda kalabalık, stres, ulaşım, pislik, yoksulluk, rezillik, eziyet, başa çıkılmaz bir köy ve başa çıkılmaz bir kent gibi cevaplarla olumsuz görüşlere sahip olduğu belirlendi.
SAYI:61, 3 MART 2004
SAYFA 2
‘Herşeyin başı plan’
Beşiktaş yıllar sonra planlarına kavuştu”bu bir bez afiş yazısı…Ve Beşiktaş ilçesinin birçok mahallesinde asılı. Herkesinde dikkatini çekiyor. Bizde Gazete Beşiktaş olarak bu konunun aslı astarını öğrenmek için en yetkili ağıza, Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu’na sorduk.
“Beşiktaş bunca yıl plansız mıydı? Planların yapılması ne anlama geliyor?” diye…
Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu planların bitirilmesi ve onaylanmasının İlçe adına çok önemli olduğunu söyleyerek” Beşiktaş geleceğini kurtarmıştır. Öncelikle deprem nedeniyle evini sağlamlaştıramayan veya arazisini değerlendiremeyen vatandaşlarımız artık rahatladı”dedi. Bu önemli çalışma neticesi belediyeye de kaynak yaratılacağını söyleyen Namoğlu her türlü geniş bilginin belediyeden alınabileceğini,işin askıya çıktığını belirtti.
Yusuf Namoğlu, teknik bilgiler dahil konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi;
Sonunda
başardık
“Beşiktaş ilçesine ait planlar özellikle Beşiktaş Merkez, Ortaköy ve Balmumcu başta olmak üzere 1998 yılında iptal edildi. İptal edilince Beşiktaş tam anlamıyla bu bölgeler dahil olmak üzere plansız bir şekilde kalmış oldu. Bu durum uzun yıllardır bu şekilde devam etti. Yapacağımız tek şey vardı. Onu yapmak için yıllarca uğraş verdik ve sonunda başardık. Bu Beşiktaş ilçesinde yaşayan yüz binlerce kişiyi ilgilendiren bir konudur. Adım adım hareket ettik. Önce iptal edilen 1/5 binlik nazım planlarını tekrar büyükşehir belediyesine yaptırtıp, sonra ilçe belediyesi olarak tatbikat planlarını yaparak, büyükşehire onaylatıp getirmemiz gerektiğini biliyorduk. Görüşlerini talep ettik. Bir yandan da zaman kazanmak istiyorduk. Bayındırlık bakanlığı afet işleri genel müdürlüğünün Beşiktaş’ın jeofizik ve jeoteknik haritalarının onaylanması gerekiyordu. Bu nedenle, diğer işler yürürken, haritaları bayındırlık bakanlığına onaylattık. Öte yandan 1/1000 planı yaparak ve 2003′ün Haziran ayındaki toplantıya yetiştirdik ve meclis toplantısında ele aldırdık. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesine onaya gönderdik. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kıyı noktalarında bazı çekinceleri vardı. Bu işi olağanüstü toplantı yaparak çözdük. Tekrar İstanbul Büyükşehir Belediyesine gönderdik. 4 ay gibi bir süre onay için orada kaldı. Israrlı takibimiz sonucu haritaları onaylattık, tüm birimlerden geçirdik, belediye başkanlığının imzasını alarak, Şubat ayının başında işi sonuça ulaştırdık. Beşiktaş belediyesine gelen planlarla birlikte Beşiktaş ilçemizde yıllardır beklediği planlara kavuştu. Planlar yürürlüğe girmiş bulunuyor.”
İşin teknik kısmını yukarıdaki sözlerle özetleyen Namoğlu planların ilçe halkına nasıl bir yarar sağlayacağını da şu sözlerle açıkladı;
“Planın büyük bir kısmı Sinanpaşa, Yıldız, Abbasağa, Mecidiye, Ortaköy Balmumcu, Cihannüma, Türkali, Vişnezade ve Dikilitaş’ı yakından ilgilendiriyordu. Bu semtleri içine alan bir plandı bu… Özetle; Beşiktaş’ın Yüzde 60-70′ini ilgilendiren bir alan… Bu alan içinde arsası olan veya eksik yapısı olan vatandaşlar vardı. Bu vatandaşlarımız arsalarını değerlendiremiyordu. Konut yada işyeri yapabilmek için kat karşılığı yaparak değerlendirmek istiyorlardı. Plan olmadığından elleri kolları bağlıydı. İkincisi, bu bölgede inşaat yaparak ticari kazanç elde edenlerde mağdurdu. Belediye olarak da düşündüğümüzde imar yönünden 5 yıl içinde bir kuruş kazanılmadı diyebilirim. İmar harcı, ruhsat harcı, iskan harcı gibi harçlardan Beşiktaş Belediyesinin kasasına para girmedi. Planların yapılmasıyla dolaylı oyarak bir kaynak ta yaratılmış oldu. Planlarını olmaması evlerin veya işyerlerinin yenilenmesini de engelledi. Örneğin; İstanbul çok yakınında bir deprem yaşadı. Olası bir depremde bekleniyor. Bazı insanlar, eskiyen yapılarını yenilemek istiyor, depreme dayanıklı yapılar yapmak istiyor ama yapamıyorlardı. Artık bu çile bitti.
İnsanlar var olan mallarını şu anda değerlendirme imkanı bulmuş oldu. Arsasını değerinde satabilir, inşaat yapabilir, kat karşılığı müteahitle anlaşabilir.”
Namoğlu vatandaşların her türlü konuda belediyeden yardım alabileceğini de kaydetti ve konuyla ilgili planların belediyede askıya çıktığını söyledi. Yusuf Namoğlu bu konuda da şu bilgileri verdi.
Belediyeden yardım alın
Artık tüm çağdaş ve modern şehirlerde olduğu gibi Beşiktaş’ta da her şey bellidir. Bina nasıl oturtulacak, kaç metrekare olacak, yüksekliği ne kadar olacak, zemini nedir? Çalışmalar tamamlandı. Yere ve semte göre de bir özel çalışma yaptık. Bölgemizin zayıf olan bölgelerinde binalar incelendi. Teknik elemanlarımızla birebir binalara bakarak inşaat sisteminin kayıtları tutuldu.
Olası bir deprem karşısında zemin veya binanın vereceği tepkiye kadar tek tek her yerin bilgisi belediye de mevcuttur. İhtiyacı olanlar bu bilgileri belediyemizden olabilir. Planlar da bittiğine göre, bu bilgiler doğrultusunda vatandaşlarımız zayıf binalarını güçlendirmesi gerekir. Böylelikle, insanlarımız deprem olduğu anda bile sağlıklı bir binada olduğunu hissedecektir.”
SAYFA 3
Nasıl bir belediye?
Bu hafta da Sinanpaşa Mahallesinin bir belediyeden neler beklediğini sorduk. Verilen yanıtların çoğu şu anki belediyecilik anlayışının yeterli olduğu yönündeydi. Ancak bazı gözden kaçan sorunların çözümü için mahalle sakinleri daha titiz olunmasını bekliyorlar. Diğer açıdan ise kimi vatandaşlar, belediye başkan adaylarını daha iyi tanımaya ihtiyaç duyduklarını dile getiriyorlar.
Belediye işte böyle olmalı
Bulunduğumuz yerde daha çok otopark ve kanalizasyon sorunlarımız var. Çünkü burası çok kalabalık bir semt ve özellikle akşamları otopark olmamasının ve yetersiz kalmasının sıkıntılarını çekiyoruz. Onun dışındaki diğer icraatlardan ise çok memnunum. Böyle devam etmesini istiyorum. Bir belediyeden beklenebilecek her şey yapılıyor. Ancak kanalizasyon soruna daha köklü bir çözüm bulunabilir.
Erdem Şahin
22 yaşında öğrenci
İşportacılardan kurtulmak
istiyoruz
Belediyenin semtimiz için yaptıkları ortada. Ancak bizim esnaf olarak çok fazla sıkıntımız var. Çünkü her taraf işportacı dolu. Sokaklara dökülen mallar yüzünden ben burada vergisini verip borç harç uğraştığım işimden para kazanamıyorum. Onlar benden daha çok kazanıyor. Özellikle bayram zamanları yollar işportacılarla doluyor. Herkes boş vermiş durumda. Bir düzen olması gerekiyor bu işlerde torpil sisteminin kalkması gerekiyor. Ayrıca belediyelerin seçimden seçime vatandaşla ilgilenmesi de bizi rahatsız ediyor. Aday- ların dahi daha önceden bizimle ilgilenmesi gere- kir. Dürüst çalışkan bir insan lazım. Belediye başkanı önce dürüst olmalıdır. Dürüst kimse oyumu ona vereceğim.
Ali Ekber Uluağa
38 yaşında esnaf
Doğru projeler bekliyoruz
Her şeyden önce esnafı, para babası olarak görmeyen bir belediye istiyoruz. Çünkü çöp vergisi gibi bahanelerle alınan paralarımızı güzel yerlere harcayan, doğru yerlere harcayan bir belediye istiyoruz. Örneğin biz burada yapılan yol çalışmaları için büyük sabır gösterdik ve destekledik. Çünkü semtimiz için doğru bir projeydi, yararlı bir projeydi. Seçeceğim belediye başkanı hakkında ko- nuşmak istemiyorum. Oyumu kime vereceği- me hakkında sağlıklı bir karar veririm. Adayların ne yapacaklarını bilmiyoruz. Adaylar parti merkezli değil çünkü… Ama yine de yerel yönetim ile genel yönetimin ilişkisi iyi olmalı diye düşünüyorum. Doğru iş yapsın hangi partiden olursa olsun, bu bize yeter.
Uğur Kahyaoğlu
34 yaşında
serbest meslek
Maneviyata önem vermeli
Kapkaç ve hırsızlık olaylarının azalmasını istiyoruz. Bunlara bir önlem alınmalı. Mutlaka. güvenliği sağlamak için belediye elinden geleni yapmalı. Ben hayvanlara karşı çok duyarlıyım. Sokaklardaki hayvanları sefil bir durumda görmek istemiyorum. Ne insanları ne hayvanları böyle durumda görmek istemiyoruz. Kısırlaştırmak gerekiyor. Ayrıca yoksullar için belediye aşevleri açabilir. Manevi yanımızı kuvvetlendiren bir belediye bekliyoruz. Şu anki belediye başkanından memnunuz. Ancak bundan sonrası için neler olabilir bilemiyorum. İlerisini kestirmek inanın çok zor. Önü- müzdeki yıllarda gençler de denenmeli diye düşünüyorum. Gençlere önem verenler kazana- caktır.
Figen Türk
32 yaşında esnaf
Hizmet
herşeyden
önce gelir
Güçlü ve dürüst bir belediye bekliyorum. Adaylar ve partilerden de bunu bekliyorum. Belediye Başkan adayı, kontrollü ve düzenli olmalı diye düşünüyorum. Bizim eksikliğimiz de bu. Türkiye’nin genelinde bu böyledir. Şikayetlerimizi ya da ihtiyaçlarımızı iletebileceğimiz samimiyetine inandığımız kurumlar oluşturmalıyız. Hizmet için çalışan bir belediye başkanı istiyorum. Kişisel çıkarlar önde olmamalı.
Ayşe Şen
55 yaşında terzi
Umudumu
kaybetmedim
Belediyeden hiçbir beklentim yok. Şimdi ortadaki adaylar da hiçbir beklenti oluşturmuyorum. Hizmetin kaliteli olmasını istiyorum. Baş- kan, her şeyden önce halkı düşünmelidir. Ben, hiçbirzaman umudumu kaybetmem. Zaman ne gösterir, ileride ne olur hepimiz göreceğiz. Be- şiktaş için iyi olsun.
Bahadır Tekin
24 yaşında öğrenci
‘BEŞİKTAŞ’a sevdalıyız’
Doğru Yol Partisi’nin belediyecilik anlayışı sizce nasıl tanımlanabilir?
Her şeyden önce, Beşiktaş’ın bin bir zorlukla ayağına giden değil, her zaman ve her talep halinde vatandaşın ayağına bizzat giden bir belediye başkanına ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Halka hizmet sunarken, özellikle Beşiktaş halkının her şeyin en iyisine layık olduğunu düşünerek hareket edeceğiz. Bizim, oluşturduğumuz projeleri, sadece ve sadece, biz hayata geçirelim diye bir dar kalıplı bir bakış açımız yok. Beşiktaş’ın ihtiyacı ne ise, o konuda oluşturduğumuz, tasarladığımız projeleri herkesle paylaşmaya hazırız. Burada önemli olan, seçilme ya da seçilmeme durumu değil, Beşiktaş’a olan hizmet sevdasıdır.
Beşiktaş’ta yapmayı hedeflediğiniz projeleriniz nelerdir?
İlçemizde yeni dönemde acil olarak çözüme kavuşturulması gereken bizce en önemli sorun, Zincirlikuyu-Ortaköy-Dolmabahçe trafiğinin birleştiği yerdeki trafik kilitlenmesidir. Bu bağlantıdaki Beşiktaş meydanının yeniden düzenlenerek bu noktadaki kilitlenmenin önüne geçmeyi hedefliyoruz.
Hizmete hazırız
Ortaköy-Dereboyu caddesinin kanalizasyon ve alt yapı sorunun Büyükşehir belediyesi ile yapılacak ortak bir çalışmayla çözüme kavuşturmak önemlidir. Beşiktaş bölgesinde bizce acil giderilmesi gereken iki ihtiyaç var; bir devlet hastanesi ve Adliye binası. Bu ikisi için de bizce, acele yer bulmak gerekiyor.
Bunun yanı sıra, ilçemizde var olan çok sayıdaki üniversite öğrencisi için kendilerini geliştirebilecekleri sosyo – kültürel aktivitelerini rahatlıkla yapabilecekleri, eğlence ve kültür merkezlerini oluşturmayı hedefliyoruz. Bu minvalde, Beşiktaş’ın her yıl düzenlenecek uluslar arası kültür ve sanat festivali ile sesinin tüm dünyaya duyurması bizce çok önemlidir. Beşiktaş’ın görüntüsünde bir düzen olması için, iki vapur iskelesi arasındaki sahil şeridini ve yine Ortaköy sahil şeridini düzenleyerek halkın istifadesine sunacağız. Ayrıca, ihtiyaca yönelik olmayan, gereksiz olarak yapılan kaldırım düzenlemelerine son vereceğiz. Yine Ulus Pazarının daha uygun bir yere taşınması da, mevcut taksi duraklarının gözden geçirilerek yaşam kalitelerini yükseltmek de diğer amaçlarımız arasında.
24 saat yardım merkezleri
devrede olacak
Bunun dışında, uzun süren bürokratik işlemlerin hızlandırılması için imar işlerinde vatandaşın beyanına itibar edilmesi sağlayarak vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Belediye bünyesinde ihtiyacı olan vatandaşlara gıda, giysi, sağlık, kırtasiye ve danışmanlık alanlarında ücretsiz olarak, daimi hizmet verebilecek bir veya birkaç merkez oluşturulacak. İlçedeki bütün ilköğretim okullarına, belediye imkanları ile veya sponsorlar sağlanarak bilgisayar ve onarımı, kırtasiye yardımı gibi ihtiyaçlarını karşılayacağız. İlçede bir kadın ve gençlik konseyi oluşturularak alınacak kararlara bu konseyin ortak edilmesini sağlayacağız. Ev kadınlarının evlerinde ürettikleri el becerisi ürünlerini sergileyip değerlendirebilecekleri yeni alanların oluşturulması için çeşitli çalışmalarımız da söz konusu.
Levent işlev kazanacak
1950′li yıllarda yapılmış olan ve prestij mahallesi olarak da adlandırılan Levent’teki yapılara yeni fonksiyonlar kazandırılarak vatandaş – belediye arasındaki sürtüşmelere böylelikle bir son vermiş olacağız. Karanfilköy ve Ambarlıdere de yer alan az sayıdaki gecekondunun hak sahipleri mağdur edilmeden, yapılacak bir planlama ile daha çağdaş konutlar haline getirilmesi hususunda ve mülkiyet sorunlarının çözülmesi üzerine hazırladığımız proje de bizim için önemli bir hedef. E-belediyecilik hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve muhtarlık hizmet ofislerinin eksiksiz olarak bütün mahallelerde oluşturulmasını da yapacaklarımız arasında sayabiliriz.
Beşiktaş her hizmetin en iyisine layık.
SAYFA 4
BOR’u unutmayın
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Şinasi Eskikaya, borun gelecek vaat ettiğini ve hatta, savaşlara neden olan petrolün yerine kullanılabilecek bir yakıt olduğunu vurguluyor. Eskikaya, Türkiye’nin çok zengin bor yataklarına sahip olduğunu ve bunun teknolojisinin gelişmesiyle de dünya çapında büyük bir güç olunabileceğini ifade ediyor. Bu fırsatı iyi değerlendirelim, diyen Şinasi Eskikaya, önemli noktalara işaret ediyor.
Bor madeninin Türkiye açısından var olan önemi nedir?
Bor madenleri bakımından Türkiye’nin son derece önemli bir konumu var. Çünkü dünya rezervinin yüzde 70′ine yakını Türkiye’den çıkarılmaktadır. Şu anda Türkiye’de bor, Eskişehir Kırka, Balıkesir Bigadiç, Kütahya Emet, Bursa Kestelek’te yoğunlaşmış durumda. Dünyada geriye kalan yüzde otuzu, Amerika, Şili, Bolivya ve Rusya paylaşıyor.
Bora beyaz altın diyoruz. Türkiye’nin Jeolojik koşulları, boru zahmetsizce çıkarmaya imkan veriyor. Oysa diğer ülkelerde yataklar daha derinde dolayısıyla kar marjı daha düşük oluyor. Türkiye’de çok ucuza mal edilen bir maden olan bor, 25 dolara mal ediliyor 250- 300 dolara satılıyor. Ama sadece bu durum Türkiye için bu şekilde. Madenlerin yer altında kalmaması lazım. Zengin madenlerin fakir bekçisi olmayalım şeklinde bir söz var. Bu doğru bir görüş. O yüzden madenciliğin yapılması şart. Ham maden satan tüm ülkelere bakın hepsi fakir ülkeler. Bunu Türkiye değiştirebilir. Dünya bor pazarının yüzde 70′i Amerikan Boraks şirketi olan US Boraks’in elinde, geri kalan yüzde 30′u ise Etibank’ta. Pazara girmek kolay bir şey değil. Kar marjı çok yüksek.
Bor madeninin dünya piyasasında önemi artıyor, şeklinde bir görüş var. Siz bir uzman olarak bor madeninin potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Olaya Türkiye açısından bakarsak, 1978′de bütün bor yatakları devletleştirildi ve Etibank’a verildi. Etibank şu an için tekel vaziyetinde. Yani, başka bir özel şirket bor çıkaramaz. Bor madeninin işletilmesi ve çıkarılması Etibank’a verildikten sonra kar daha da arttı. Ancak şu anda TBMM’de görüşülen maden yasası ile borun üretimi Etibank’ın elinden alınıyor ve özelleştiriliyor. Dünya piyasasına baktığımızda, Amerika’da çıkartılan bor tükenmek üzere, çok az ömrü var 10 -15 yıl gibi. Bu yüzden iştah kabartıyor. Bor pazarı bugün 1 milyar 200 milyon dolar. Bu yatakları toptan satalım diyenler de var, borç yükünden kurtulalım diye. Biz şu an ham bor satıyoruz. Bizden alanlar teknoloji sayesinde boru işliyor ve pahalıya geri satıyor. Örneğin 200 dolara aldığı malın bir kilosunu kullanıyor. Sonra onu, bin dolara bize geri satıyor. Biz bunları daha yapamıyoruz. Dolayısıyla teknolojisi gelişmiş ülkeler bunu hazırlıyor. 1978 senesine kadar bor çok ucuza gitti. Ama devletleşince, rafine bor üretmeye başlandı. Katma değer arttı. Taşıma maliyetleri azaldı. Özel sektöre giderse her biri diğerlerinden fazla satmak için fiyatları düşürecekler. Rekabet içinde birbirine kırılacak. Böylece pazar payı artacak ama, gelir düşecek. Türkiye’de borun ihracat fiyatı, kamulaştırmadan önce 40-50 dolardı kamulaştırmadan sonra ise 230-300 dolara çıktı. Rafine ürün üretilmiyordu yatırım yapılmamıştı şimdi ise rafine edilip 230- 300 dolara satılıyor. İhracat geliri önce 83 milyon dolar şimdi 250 300 milyon dolar. Dolayısıyla Etibank’ın elinden boru almak, Türk ekonomisine ve Türk madenciliğine yapılacak en büyük kötülüktür. Doğanın bir daha vermeyeceği bir değeri maksimum halkımıza fayda gelsin istiyoruz.
Bor madenin günlük hayattaki kullanım alanları nereler?
Bor madenin kullanma alanları: Cam sanayi, borcam’ı hepimiz biliriz. Ateşe dayanıklı. Ayrıca seramik, çamaşır tozu, sabun, deterjan, tarım ilaçları, ilaç, fotoğrafçılık, anti septik, elektroliz, zırh yapımı, çelik yelek yapımı, yüksek enerji yakıtı. Toplam 5000 kadar kullanma alanı var. Ancak en önemli özelliği, yakıt olması.
Bor, geleceğin
yakıtıdır
Araçlarda yakıt olma özelliği var bor madenin. Bor, geleceğin yakıtıdır. Gelecekte petrolden daha güçlü bir duruma gelecek, çünkü petrol çok dağınık yerlerden çıkarılıyor. Ama bor sadece Türkiye’de var. Aynı zamanda çok ucuza mal ediliyor. Amerika’da ve Japonya’da teknolojik kademeler aşıldığı andan itibaren bor, enerji maddesi olarak kullanılacak. Tübitak da araştırıyor. Geleceğin enerjisi hidrojen deniliyor. Fakat onun çözülemeyecek bir çok sorunu var. Çünkü son derece tehlikeli ve yanıcı bir madde, ayrıca depolanamıyor o anda elde edilip o anda kullanılması gerekiyor. Bu durumda borun önemi biraz daha ortaya çıkıyor. Atık sorunun halledilmesi halinde bor, geleceğin kârlı bir madeni olacak.
SAYFA 5
Trafik kazalarında yapılması gerekenler
Ambulans çağırın veya çağırtın. Kaza yeri trafik güvenlik önlemi alın; aracınızı güvenli bir şekilde durdurun, aracınızın acil uyarı ışıklarını yakın, kaza yerini en az 150 metre uzaktan fark edilecek şekilde işaretleyin. Kaza yerini zararsızlaştırın. Kaza yerinde ilk yardıma uygun ortam oluşturun. Yangın, patlama gibi tehlike olmadıkça yaralıları kaza yapan araçtan çıkartmayın. Yaralıları çıkarmamız gerekiyorsa ilkyardıma uygun bir yere alın. Yaralıların yaşam bulgularını kontrol edin; soluk yolu açık mı?, solunum var mı?, kalp atıyor mu? ilkyardım uygulamaları yapın; kanama varsa durdurun, solunumu sağlayın, kalp durmuşsa kalp masajı yapın, yaralanma varsa kanama kontrolü yapın.
SIKÇA SORULAN
SORULAR
1. Menstürasyon Ağrılarında Ne Yapılmalı?
Kadınların menopoza kadar olan süreçlerinde en sık karşı karşıya kaldıkları sıkıntı menstürasyon ağrısı olduğunu bilmekteyiz. Ergenlik dönemi itibariyle adet görmeye başlayan bayanların ilk dekatlarda ağrıyla karşılaşma oranları %80 iken 35 yaşlarından sonra bu oran %45 ‘lere düşmektedir. Bu süreçlerde ağrının niteliği %30 kadarında orta şiddette, %30 kadarında ise şiddetli ağrı ve % 15 kadarında ise dayanılmaz şiddette ağrı olarak karşımıza çıkmaktadır. Hayatınızı bu yönde bu kadar etkileyen bir durum karşısında mutlaka bir kadın doğum uzmanıyla irtibata geçilerek altta yatan başka bir sorun olup olmadığından emin olmak gerekmektedir. Bu tip ağrının hayat koşullarınızı etkilemesine izin vermeyin.
2. Meme Kontrolü Ne Sıklıkta Yapılmalıdır?
Kadınlar arasında en sık rastlanılan kanser tipi olan meme kanseri riskini azaltmak elinizde olduğunu unutmayın. Her kadın rutin olarak her banyo sırasında meme kontrolü yaparak bunu başarabilir. Şunu unutmayın ki vücudunuzda gelişebilecek her türlü değişikliği en önce fark edebilecek kişi yine siz olacaksınız. Banyo sırasında parmak uçlarıyla yapılan kontrol sırasında ele gelebilecek daha önce hissetmediğiniz bir şişlik, ayna karşısında görsel olarak memelerde gözlenebilecek bir değişiklik, meme ucunu hafifçe sıkarak yaptığınız kontrolde gelişen bir akıntı sizi doktorunuzla irtibat kurmanızı sağlayabilir. Şunu unutmayın ki meme rahatsızlıklarının %75 gibi bir oranı kadınların kendilerince erken dönemde fark ettikleri değişikler üzerine tanı konabilmektedir.
3. Çocuğumun Derslerinde Dikkatini Toplayamamasının Nedeni Ne Olabilir?
Çocukların eğitim hayatlarında yaşadıkları bazı sıkıntılarla ebeveynler olarak herşeyden önce büyük bir sabırla ilgilenilmesi gerekmektedir. Okulda başarısız olarak nitelendirilen çocukların bazı psikolojik sorunları olabileceği ihtimali gözden kaçırılmamalıdır. Bunların başında gelen hususlardan biri de Hiperaktif çocuk sendromu denilen çocukların dikkat ve konsantrasyon eksikliği ile kendini gösteren bir durumun akla gelmesi gerekmektedir. Bu tür durumlar karşısında öncelikli olarak bir çocuk psikiyatrisine baş vurmak sıkıntılı olabilecek bir sürecin çok daha kolay çözüme ulaşmasını sağlayacaktır.
4. Çocuklarda İshalle Karşılaşıldığında Nelere Dikkat Edilmelidir?
En önemli hususun, ishalli çocukların çok hızlı bir şekilde dışkı yoluyla su ve elektrolit kaybederler. Çok hızlı su kaybı dehidratasyon olarak bilinmektedir. İshaldeki en büyük tehlike sıvı kaybıdır. İshal olan çocuğun gözleri ve bıngıldağı çöker, dudakları ve ağzı kurur, daha seyrek ve koyu idrar yapmaya başlar, ağlarken gözyaşı akmaz ve uykuya eğilimi olmaya başlarsa önemli derecede sıvı açığı var demektir. Bu durumdaki çocukların acilen hekime götürülmesi gerekir. Bunların dışında dışkısında kan olan, sık kusan, karın ağrısı ve yüksek ateşi olan çocukların da kısa sürede hekime götürülmeleri gerekir.
TANITIM CAFE-RESTORAN
Conrad Summit/BEŞİKTAŞ
Conrad Summit bir başka güzel. Kuşbakışı Boğaz manzarası… Ferah ve sıcak bir mekan… yanında leziz yemekler ve içkiler… daha ne istenir? Conrad istanbul Oteli’nin 14.katını mekan edinen Summit’in manzarası tam anlamıyla baş döndürüyor. Ayaklarınızın altına serili bir istanbul manzarası bu… Dekorasyon da oldukça şık. Rengarenk koltuklar son derece rahat. mekanın mutfağı new world fusion. Mönüsünde ise yok yok. Birkaç örnek vermek gerekirse; tavuk tadjine, dana teriyaki, karidesli linguini. İki kişilik akşam yemeği ise kişi başı ortalama 47 milyon TL. mekanın bar kısmı geç saatlere kadar açık.
Tel: 0212 227 30 00
Adres: Conrad İstanbul Otel, Yıldız cad Beşiktaş
Woo Estremo/LEVENT
Woo Estremo Levent’e ayrı bir hava kattı. Son derece şık, şaşalı, ihtişamlı bir mekan Woo Estremo. Kapıdan içeri girer girmez kendinizi antik Roma’da zannedebilirsiniz. Heykeller, sütunlar, el yapımı duvar resimleri… Burası öncelikle bir restoran. Hem de çok iyi lezzetlere yer veren bir restoran. İkinci bir kimliği de var: Gece klübü. 24.00′e kadar restoran olarak hizmet veren mekan, sonrasında 04.00′e kadar gece klübü kimliğine bürünüyor. Woo Estremo’da Fransız ve İtalyan mutfağı ağırlıklı olmak üzere dünya mutfağının en güzel örnekleri sunuluyor. İki kişilik akşam yemeği 90 milyon TL.Tavsiye ederiz.
Tel: 0212 281 63 72-73
Adres: Çalıkuşu Sok. No:5 Levent
SAYFA 6
REKABET GÜZELDİR
140-250 milyon TL arası
telefonlar
Nokia 1100: Ekran seyah-beyaz, konuşma süresi 4.5 saat, bekleme süresi 100-400 dakika, ağırlık 93 gr, bluetooth yok. kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 190 milyon TL. Bu model değiş tokuş kapak, SMS, alarm ve hatırlatma mönüsü gibi basit fonksiyonlara sahip.
Nokia 2100: Ekran siyah-beyaz, konuşma süresi 200 dakika, bekleme süresi 50-150 saat, ağırlık 85 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 190 milyon TL. Değiş tokuş kapak ve grafik mesaj yollama özelliklerine sahip.
Siemens A55: Ekran 5 satır sarı siyah, konuşma süresi 5 saat, bekleme süresi 250 saat, ağırlık 84 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 160 milyon TL. Wap, sesle arama, polifonik melodi ve oyun özellikleri bulunmakta.
Siemens A60: Ekran 7 satır renkli ekran, konuşma süresi 5 saat, bekleme süresi 250 saat, ağırlık 85 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, fiyatı 206 milyon TL. Değiş tokuş kapak, renkli ekran, polifonik melodi ve oyun özellikleri var.
Siemens C55: Ekran 5 satır renksiz, konuşma süresi 5 saat, bekleme süresi 300 saat, ağırlık 80 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, fiyatı 207 milyon TL. Sesli arama, 16 farklı akortlu polifonik melodi, java teknolojisi, müzik ve ses kayıtı özelliklerine sahip.
Sony Ericsson T100: Ekran 5 satır mavi ekran, konuşma süresi 2-4 saat, bekleme süresi 80-200 saat, ağırlık 75 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 150 milyon TL. Mesajla resim ve melodi gönderme, resimli telefon defteri.
Sony Ericsson T300: Ekran renkli ekran, konuşma süresi 3-6 saat, bekleme süresi 80-200 saat, ağırlık 101 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 210 milyon TL. Gelişmiş mesaj özellikleri ile resimli ve sesli mesaj yollama, polifonik zil sesleri, Wap sayesinde internetten oyun indirme.
Motorola T190: Ekran 4 satır grafik ekran, konuşma süresi 300 dakika, bekleme süresi 120 saat, ağırlık 99 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 144 milyon TL. Sesli posta, SMS ile sohbet, ekran koruyucu özelliklerine sahip.
Samsung R220: Ekran 5 satır mavi ekran, konuşma süresi 3.5 saat, bekleme süresi 120 saat, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 172 milyon TL: Arayana özel olarak resim, ışık ve melodi ayarlama.
250-500 milyon TL arası
telefonlar
Nokia 6110: Ekran 4096 renkli ekran, konuşma süresi 2-6 saat, bekleme süresi 150-200 saat, ağırlık 76 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 460 milyon TL. Multimedya mesaj teknolojisi, kişiselleştirilebilir uygulama, java oyun özelliği, polifonik melodi.
Nokia 6610: Ekran renkli ekran, konuşma süresi 2-5 saat, bekleme süresi 150-300 saat, ağırlık 84 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, Fiyat 409 milyon TL. Radyo dinleme özelliği, java oyun desteği, MMS, ahizesiz kullanım özellikleri var.
Siemens C62: Ekran 4096 renkli ekran, konuşma süresi 2-5 saat, bekleme süresi 150-300 saat, ağırlık 85 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, Fiyat 272 milyon TL. Kamera takarak fotoğra çekebilme, MMS, polifonik zil tohları, 1.6 MB hafıza özelliklerine sahip.
Siemens MC60: Ekran 4096 renkli ekran, konuşma süresi 6 saat, bekleme süresi 250 saat, ağırlık 86 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, fiyatı 377 milyon TL. Entegre dijital fotoğraf makinesi, 1 MB hafıza, java teknolojisine sahip.
Motorola C550: Ekran 4096 renkli ekran, konşma süresi 320 dakika, bekleme süresi 230 saat, ağırlık 80 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs var, fiyatı 390 milyon TL. Entegre dijital kamera, motomixer melodi besleyici, 1 MB hafıza.
Samsung N620: Ekran 5 satır mavi ekran, konuşma süresi 110 saat, ağırlık 83 gr, bluetooth yok, kızılötesi yok, Gprs yok, fiyatı 250 milyon TL. Ajanda, tek tuşla wap, titreşim ve sesli arama, melodi besteleme, telesekreter, polifonik zil tonları, T9 akıllı klavye.
500 milyon TL üzeri
telefonlar
Nokia 6600: Ekran 65.536 renkli ekran, konuşma süresi 2-4 saat, bekleme süresi 150-240 saat, ağırlık 125 gr, bluetooth var, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 960 milyon TL. Zoomlu dijital fotoğraf makinası, ses destekli video kayıt, 6 MB hafıza, MMS, e-posta erişimi.
Nokia 3660: Ekran 35.536 renkli ekran, konuşma süresi 2-4 saat, bekleme süresi 150-200 saat, ağırlık 130 gr, bluetooth var, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 6119 milyon TL. 3.4 MB telefon hafızası, java oyun desteği, Symbian iletişim sistemi, MIDI ve WAW zil sesleri, entegre dijital kamera.
Siemens SL55: Ekran 4096 renkli ekran, konuşma süresi 210 dakika, bekleme süresi 200 saat, ağırlık 79 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 631 milyon TL. Java oyun desteği, polifonik melodi, PC’ye bağlanabilme özelliği.
Siemens SX1: Ekran 6500 renkli ekran, konuşma süresi 4 saat, bekleme süresi 300 saat, ağırlık 116 gr, bluetooth var, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 1 milyar TL. Joystick ile kolay mönü, java oyun desteği, FM radyo, entegre video oynatıcı, zoomlu dijital fotoğraf makinası.
Samsung E700: Ekran 6500 renkli LCD ekran, konuşma süresi 3 saat, bekleme süresi 210 saat, ağırlık 88 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 852 milyon TL. Zoomlu fotoğraf makinesi, 9 MB hafıza ajanda, java oyun desteği.
Sony Ericsson P900: Ekran 6500 renkli LCD dokunmatik, konuşma süresi 9 saat, bekleme süresi 200 saat, ağırlık 150 gr, bluetooth var, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 1.480 milyon TL. MP3 çalıcı, MPEG4 video oynatıcı, dijital kamera, e-posta atma, MMS, PC ile bağlantı kurma, Palm özellikleri.
Motorola MPX200: Ekran 6500 renkli, konuşma süresi 4 saat, bekleme süresi 110 saat, ağırlık 118 gr, bluetooth yok, kızılötesi var, Gprs var, fiyatı 960 milyon TL. Winows işletim sistemi, e-posta kullanma, MP3 dinleme, memory kart ile 1 Gigibayt’a kadar yükseltilen hafıza.
Gönül dostları gönülleri fethetti
Afife Jale sahnesi, geçtiğimiz günlerde Türk Sanat Müziği’ne gönül verenleri ağırladı. Gönül Dostları ekibi, Ortaköy Kültür Merkezi’nde sanatseverleri mest etti. Seçkin konukların yer aldığı konserde topluluk ayakta alkışlandı. Dinleyiciler arasında ayrıca, Ortaköy Spor Kulübü’nden ve dernek üyelerinden pek çok isim yer aldı. Gecede, nihavend, rast, hicaz ve mahrur makamlarından oluşan sevilen bir çok eser seslendirildi. Ayrıldı gönül şimdi yine, Kimseye etmem şikayet, Gönül nedir bilene, Kim demiş ki, sevgiler ayrılıklarla biter, Söyleyemem derdimi ve Bir dünya yarattım gibi bir çok eser, dinleyenlere unutulmaz anlar yaşattı.
Farklı meslek mensuplarından oluşan koro, konserleriyle Türk Sanat Musikisi’ni ve bu müziğe gönül verenleri yaşatma hedefinin yanı sıra, sanat severleri bir araya getirmesi ve samimi bir ortam yaratmayı da amaçlıyor. Gönül Dostları Topluluğu’nun çalıştırıcısı ve şefi, Recep Çevirel, ‘Dostluğumuzda, saygıyı ve başarıyı hedefliyoruz, iki senelik bir geçmişe sahibiz ama yeni bir ekibiz. Buna rağmen yükselen bir grafiğimiz var ve daha çok kişiye ulaşmak, sanat müziğimizi paylaşmak, yeni bir dostluk ortamında biz de varız demek istiyoruz. İki güzel parçayla o güzel sesini bize dinleten eşim Nermin Susanne Çevirel’e, desteğinden ötürü teşekkürlerimi sunuyorum’ diyor. Büyük ilgi gören konserde, tambur ustası Sadun Aksüt, İstanbul Radyosu Tango Orkestra Şefi Engin Ege yer aldı. Saz sanatçılarının çoğu ise, TRT İstanbul Radyosu sanatçılarından Önder Gül Fidan, Şükrü İnci, Ali İliken, Neva Gülses, müzikseverleri coşturdu. Geceye konuk sanatçı olarak renk katan solist Meral Görgülü, ise sesiyle gönülleri fethetti. Özellikle huzur evlerinde gerçekleştirdikleri konserlere ileride yardım amaçlı bir çok konser ekleyeceklerini dile getirdiler.
OTOMOBİL
Citroen C2 ile sürüş zevki
Türkiye pazarında satışa sunulacak olan, kişilikli ve göz alıcı bir otomobil olan Citroen C2, kompakt 3 kapılı araç müşterileri tarafından sıkça dile getirilen ihtiyaçları karşılıyor. Bunun da ötesine geçerek, modüler iç mekan tasarımı ve bagaja erişimde yenilikçi bir anlayışın haberciliğini yapan Citroen C2, C3 modelinde bulunan tüm özelliklere sahip; yol tutuş, güvenlik ve zengin bir donanım. Citroen C2, 3.66 m uzunluğunda, 1.66 m genişliğinde ve 1.46 m yüksekliğinde. Boyutları aracı kompakt 3 kapılı araç segmentinin açıkça tam ortasına yerleştiriyor. C2 sadece mükemmel bir uzun yol aracı değil, modüler yolcu kabini ve dört gerçek koltuğuyla aynı zamanda çok iyi bir şehiriçi otomobili. Piyasaya çıktığında, C2 üç ayrı motor seçeneği sunacak; 75 bg ile 110 bg arasında değişen güçler üreten iki benzinli motor 1.4i ve 1.6i 16V ve 70 bg güç üreten iki benzinli motor 1.4i ve 1.6i 16V ve 70bg güç üreten bir 1.4 HDi dizel motor. C3′te bulunan süspansiyon ve aktarma elemanları grubu, tam bir güvenlik içinde sürüş zevkini geliştirmek amacıyla C2′nin karakteristik özelliklerine uyarlanmış. Dört teker üzerinde oldukça sağlam duran C2 için 16 inç çapına kadar lastik kullanılabilmektedir.
MOTOSİKLET
Çöl fatihi Honda TRX 450S
4 çeker performansında en iyiyi sunmayı amaçlayan TRX 450 en geniş ve en güçlü Honda ATV modellerinden biri. Hava soğutmalı 432cc motoruyla TRX 450 4wd aracının stabilitesi ve çok fazla çekiş gücü olması isteyenlerin isteklerine cevap verecek özelliklerde. Çok düşük ilk vitesi her zaman düzgün bir kalkış olanağı sunuyor, geniş yakıt deposu TRX 450 S/ES 4wd ile saatlerce skı çalışabileceğinizin kanıtı. TRX 450 S/ES 4wd her ortamdaki ağır işler için ya tek butona basarak vites değişimi ya da manuel vites değişimi olan büyük motor parformansına sahip bir araç isteyen profesyonellerin seçimi. Boyuna motor düzgün güç akışı sağlıyor. Güçlü OHV hava soğutmalı 432cc motor. Düşük devirler, ağır yük işleri ile başa çıkabilecek soğutma fanlı yağ soğutucu her tür arazi koşulunda motosikletin hiç zorlanmadan yol almasını sağlıyor. Saatli çok fonksiyonlu LCD gösterge bir bakışta sürücüye bilgi sağlayacak şekilde tasarlanmış. Kolay açılır motor kapağı TRX 450 S/ES’e kolay bakım olanağı sağlıyor. F1 stili butona basılarak kontrol ediler elektrikli vites değiştirme programı diğer modellerde görülmemiş radikal bir değişiklik. Elektrikli start kolay kullanım sağlıyor. Paslanmaz çelik eksoz susturucusu, rakiplerine oranla oldukça sessiz.
SAYFA 7
SİNEMALAR
Buzdan hayaller
Yazan-Yöneten: Dagur Kari, Yapımcılar: Philippe Bober-Kim Magnusson, Oyuncular: Tomas Lemarquis, Throstur Leo Gunnarsson, Elin Hansdottir, Anna Fridriksdóttir, Gerard Lemarquis, Gudmundur Ólafsson
17 yaşındaki Noi, kuzey İzlanda’nın karlarla kaplı soğunda yaşayan çok özel bir gençtir. Noi’yi yaşıtlarından ayıran pek çok özelliği vardır. Noi, bir Albino’dur, inanılmaz bir zekaya ve keskin bir mizah anlayışına sahiptir. Noi’nin sosyal yaşamı da, okul hayatı da ve çevresiyle olan ilişkileri de problemlidir. Kışın gelişiyle birlikte dış dünya ile bütün bağları kesilen bu büyük beyaz hapishane Noi’ye hiçbir şey vaad etmez. Noi’nin bu sıcak iklimde içini ısıtan tek şey, bir benzin istasyonunda tanıştığı Iris’le yaşadığı duygusal yakınlaşmadır. Noi, kız arkadaşı ile birlikte bu soğuk adadan ayrılmak için elinden gelen ne varsa yapmaya hazırdır. Ancak hayatın mizah anlayışı da Noi’ninki kadar hastalıklıdır.
RRRrrrr!!!
Yönetmen: Alain Chabat, Senaryo: Maurice Barthelemy, Marina Fois, Elise Larnicol, Pierre-François Martin-Laval, Jean-Paul Rouve, Pascal Vincent, Yapımcı: Patrick Bordier, Oyuncular: Maurice Barthelemy, Alain Chabat, Gerard Depardieu, Marina Fois, Christian Gazio, Elise Larnicol, Jean Rochefort, Jean-Paul Rouve, Pascal Vincent
Tür: Komedi
İnsanoğlu Taş Devri’ni yaşamaktadır. Komşu iki kabile arasında amansız bir mücadele devam etmektedir. “Temiz Saçlılar Kabilesi” şampuanın formülünü bulmuştur. Her gün yıkadıkları tertemiz saçlarıyla hava atmaktadırlar. “Pis Saçlılar Kabilesi”nin tek bir amacı vardır, şampuanın formülünü çalmak. İki kabileyi karşı karşıya getiren bu mücadele insanlığın ilk cinayetine yol açacaktır. “Asterix”in ekibinden aynı çılgınlıkta bir komedi.
SPOR YAZILARI
SAYFA 11
Sen bunu da aşarsın
Aradaki 11 puan farkı koruyamayan Beşiktaş, sonunda liderlikten oldu. İyi ve kötü günde takımının yanında olan taraftar “Beşiktaş büyük takımdır. Bunları da aşar” diyor.
DERBİDEN LİDER ÇIKTI
Beşiktaş, İstanbulspor’a 2-1 yenilince, aynı skorla ezeli rakibi Galatarasaray’ı deviren Fenerbahçe averajla liderliğe yükseldi. Derbide iki takım da kontrollü bir futbol sergiledi. Top daha çok Galatasaray’da kaldı. Topla oynama yüzdesi Fener’in yüzde 49, G.Saray’ınki 51 idi. Ancak daha çok pozisyona giren taraf Fenerbahçe oldu. 16.dakikada Tuncay’ın topu direkten döndü. 17′de Ümit’in köşe atışından gönderdiği top Nobre’nin önünde kaldı. Sambacı da düzgün bir vuruşla Fener tribünlerini ayağa kaldırdı. 28.dakikada Volkan’ın kullandığı serbest atışta Petre topu aşırdı. Ömer de yakın mesafeden kafayla skoru eşitledi: 1-1. İkinci yarıda takımlar kontrolü yine elden bırakmadı. 76.dakikada Ali Güneş’in uzaktan şutunda Mondragon topu son anda kornere tokatladı. 84. dakikada Tuncay’ın Prates’in ayağına basmasına hakem İsmet Arzuman seyirci kaldı. Galatasaraylılar kırmızı kart diye itiraz etti. 85.dakikada Mehmet Yozgatlı, Rebrov’dan aldığı ara pasını iyi değerlendirdi ve Fener’i galip getiren golü kaydetti: 2-1. Volkan, 87′de yerde yatan Nobre’ye sert hareket yapınca kırmızı kart gördü.
SAYFA 10
Yakışmadı 1-2
Beşiktaş ikinci yarı başladığından bu yana Valencia karşılaşması hariç iyi oynamıyor… Futbolcular aşırı bir stres ve panik içinde… Lucescu ve Sinan Engin bu stres ve paniğe bir türlü çözüm bulamıyor. Oyuncular ilk yarıdaki dirilikte değil. Sonuç böyle olunca Kartal da puanları birer üçer dağıtıyor.
İstanbulspor maçında Luci, Valencia ile yapılacak rövanş maçını düşünerek Sergen, Ahmet Yıldırım, İlie, Tayfur ve Kaan Dobra’yı ilk 11′e koymadı.
Sakatlıktan yeni çıkan Giunti de yoktu. Kartal takım oyunu oynayamadı, kanatlarını çalıştıramadı, yardımlaşamadı. Sonuçta da rakibinden daha hırslı olan ve galibiyeti arzulayan İstanbulspor istediğini elde etti.
18.dakikada Pancu’nun düşürülmesiyle verilen penaltıyı Ümit, kaleci Oğuz’un müdahalesine rağmen gole çevirdi: 1-0. 32′de soldan kullanılan köşe atışında Beşiktaş defansı topu uzaklaştıramayınca Boliç kafayla durumu 1-1 yaptı. 52′de Boliç’in şutunda top üst direkte patladı. 67′de Sergen’in, İlie’yi gördü. İlie çaktı ama meşin yuvarlak üstten dışarıya gitti. 71′de Boliç, Cordoba’yı da çalımlayıp Boğa’yı 2-1 öne geçirdi. Maç da bu skorla bitti.
SAYFA 9
SON ANDA YIKILDIK
BEŞİKTAŞ-ÜLKER: 74-75
SALON: Süleyman Seba
HAKEMLER: Engin Kennerman x, Halil Baldemir x, Zafer Yılmaz x
1.PERİYOT: 27-24, DEVRE: 46-37 (Beşiktaş lehine), 3.PERİYOT: 61-56
BEŞİKTAŞ: El Amin xx 10, Nedim xx 9, Faruk x, Mustafa xxx 13, Cuthrell xx 4, Ayuso xx 23, Ruzic xxx 13, Barış x 2, Hüseyin x
ÜLKER: Serkan xx 6, Booker xx 12, Arda x 0, Naumoski xxx 20, Rentzias x 2, İbrahim xx 5, Tutku x, Kerem xx 10, Blair xxx 20
5 FAUL: El Amin 37.26 (Beşiktaş)
Beşiktaş, Ülkerspor’a ilk yarıda da olduğu gibi tek sayı farkla yenildi: 74-75.
Oyuna iyi başlayan Beşiktaş farkı 10 sayıya kadar açtı. Bundan sonra toparlanan Ülker 3. periyotta ilk defa 32-31′lik skorla öne geçti.
Ardından 11-0′lık seri yakalayan Beşiktaş skoru 42-32 lehine çevirdi. Maçın son 1 dakikasına kadar 6 sayı önde olan Beşiktaş, sonlarda çok hata yapınca karşılaşmayı kaybetti. Olası bir play-off eşleşmesinde ilk yarıdaki maçı da 63-62 kazanan Ülker 1-0 önde başlayacak.
Maçtan sonra Beşiktaş, müsabaka sırasındaki hareketleri nedeniyle Ülkerli İbrahim Kutluay’a tepki gösterdi. İbrahim soyunma odasına giderken yabancı madde yağmuruna tutuldu.
POLİS AKADEMİSİ VE KOLEJİ: 21
BEŞİKTAŞ: 19
SALON: Ankara Cebeci
HAKEMLER: Faruk Akman xx, Vahit Ersan xx
POLİS AKADEMİSİ VE KOLEJİ: Hakan xxx, Ömer xx 1, Onur xxx 6, Harun xx 3, Ertuğrul x, Erhan x, Berkan xx 2, Milaçak xxx 3, Adem xxx 2, Cengizhan x, Zeki xx 2, Mehmet xx 2
BEŞİKTAŞ: Mustafa xx, Kerim xxx 2, Ömer xxx 5, Jonovski xx 2, Cem Bosnalı x 1, Murat xx 2, Halilagiç x 1, Veselinoviç xxx 5, Cem İşgüden x, Volkan x, Serhat x 1
DEVRE: 10-9 (Beşiktaş lehine)
2 DAKİKA CEZASI: Erhan, Ömer, Berkan (Polis Akademisi ve Koleji), Volkan, Veselinoviç, Jonovski (Beşiktaş)
Erkekler Hentbol Süper Ligi’nde Polis Akademisi ve Koleji, Beşiktaş’ı 21-19 yendi.
Beşiktaş-Malatya maçı
GÖRMEDİKLERİNİZ DUYMADIKLARINIZ
Lucescu: ‘Valencia maçından sonra normal’
Beşiktaş Teknik Direktörü Lucescu maçtan sonra, “İstanbulspor kazanmayı bizden daha fazla istedi. Kaybettik, kaybetmeyi de hakettik. Futbolcuların kendine olan güvenleri kaybolmaya başladı. Bu da bizi hataya zorluyor. İstanbulspor iyi oynadı. 3 gün arayla yapılan maçtan sonra bu sonuç normal” dedi.
Kocaman: ‘Kazanmak için oynadık’
İstanbulspor’un Hocası Aykut Kocaman ise, “Kazanmak için oynadık ve bunu da başardık. Uzun süredir galibiyet yüzü görmemiştik. Nihayet yüzümüz güldü” diye konuştu.
Stat tamamen doldu
Beşiktaş’ın cezası nedeniyle İzmit’te oynanan İstanbulspor maçına bileti olan çok sayıda seyirci stada giremedi. İsmetpaşa Stadı dolu olmasına karşın, 12 bin biletli seyircinin olması hayretle karşılandı. Beşiktaş ve İstanbulspor, geniş güvenlik önlemleri altında maçtan 1.5 saat önce stada geldi. Karşılaşmada 950 polis görev yaptı. Maça basının da ilgisi büyüktü. Kameramanlar ve foto muhabirleri dışında yaklaşık 100 kadar gazeteci görev yaptı. Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş de karşılaşmayı protokol tribününden izledi.
Giunti aranıyor
Beşiktaş saha kapatma cezalarını ağır çekiyor. Siyah-beyazlılar cezası nedeniyle başka sahalarda oynadığı karşılaşmalarda toplam 5 puan kaybetti. Konyaspor’la İzmir’de 1-1 berabere kalan Kartal, İstanbulspor’a Kocaeli’de 2-1 yenildi. Beşiktaş’ta İtalyan futbolcu Giunti’nin önemi bir kez daha anlaşıldı. Giunti’nin yokluğunda Kartal 9 puan kaybetti. Giunti’nin oynamadığı 8 maçta Beşiktaş 3 beraberlik, 1 yenilgi, 4 galibiyet aldı. Giunti 19.haftada Bursa maçında sakatlanmıştı. O günden bu yana Siyah-beyazlılar ligde 4 maç yaptı. 1 yenilgi, 2 beraberlik ve 1 galibiyet alabildi.
Boliç patlama yaptı
Boşnak futbolcu Boliç, Beşiktaş’a attığı 2 golle bu sezon gol sayısını 8′e çıkardı.
Sinan Engin:
‘Üzüntülüyüz’
Beşiktaş Menajeri Sinan Engin, “İyi oynamadık. Kaybettik. Üzerimizde Valencia maçının yorgunluğu vardı. Ancak bunlar mazeret değil. Hem Valencia’yı eleyeceği, hem de ligi şampiyon bitireceğiz. Taraftarımızın karamsarlığa kapılmasına gerek yok” diye konuştu.
İbrahim de cezalı
İbrahim İstanbulspor maçında gördüğü sarı kartla cezalı duruma düştü. Bu oyuncu Trabzonspor maçında forma giyemeyecek.
Şeref Nasır yeniden başkan
Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanlığı seçimini Şeref Nasır kazandı.
The Ritz Carlton Oteli’ne gerçekleştirilen toplantıda yaklaşık 2 saat süren oylama sonrasında, Nasır’ın 143 oyla yeniden başkanlık görevine seçildiği açıklandı. Toplam 217 oy kullanılan seçimde Nasır 143, rakibi Erdoğan Tuncer ise 72 oy aldı. Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanlığı görevini 3 yıl daha sürdürecek olan Nasır’ın litsesinde Yılmaz Ekergil, İlyas Tunaoğlu, Koray Büyükhasar, Atilla Ozgan, Bülent Önkol ve Coşkun Ergün bulunuyor.
Nasır: ‘Şeffaf olacağız’
Şeref Nasır, yeni dönemde daha şeffaf olacaklarını söyledi.
Seçim sonucunun ilan edilmesinin ardından bir açıklama yapan Nasır, bu seçimin aynı zamanda kendilerine verilmiş bir güvenoyu olduğunu belirterek, ”Daha önceki dönemden aldığımız tecrübe ile daha iyi şeyler yapacağız. Üyelerin yeniden bizi seçmesi çalışmalarımızdan memnun kaldıklarını gösteriyor. Erdoğan Tuncer’in de yardımını rica ediyorum” dedi.
Şeref Nasır, kulüp yönetim kuruluyla geçmiş dönemde aralarında sorunlar yaşanıp yaşanmadığı yönündeki bir soruya, ”Anlaşmazlığımız yok. Onlarla uyum içerisinde çalışıyoruz. Her zaman onların destekçisiyiz. Başkan Bilgili’nin ‘baba-oğul gibi kulübün işlerini yürütmek istiyoruz’ şeklindeki açıklamasına katılıyoruz. Biz de o şekilde çalışmayı arzuluyoruz” şeklinde konuştu.
Erdoğan Tuncer ise seçim sonrası Şeref Nasır’ı tebrik ederek ”Başarılar diliyorum. Hayırlı işler yapacaklarına inanıyorum” dedi.
İstanbullu olamadık
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Araştırma Müdürlüğü tarafından Sosyal Doku Projeleri çerçevesinde “İstanbullu Olma Bilinci” adı altında bir kamuoyu araştırması yaptırılmıştır. Bu araştırma ile; İstanbul’da yaşayan insanların kentle olan duygusal bağları, kente davranış biçimleri, kentliye davranış biçimleri, kent donanımlarına davranış biçimleri, ortak kullanım alanlarına davranış biçimleri, geldikleri yörelerle ilgili bağları, geldikleri yöreden kente taşıdıkları değerleri, kente dair gelecek tasarımları, kendilerine dair gelecek tasarımları, İstanbul algıları, İstanbul’da edindikleri değerler, kentteki -ben algıları-, kenti sahiplenme duyguları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden beklentileri, memnuniyet ve memnuniyetsizlikleri/şikayetleri ve kentte kendilerini temsil biçimleri ölçülmeye çalışılmış ve araştırma kantitatif ,kalitatif ve desk-research(kaynak tarama) araştırma olmak üzere üç farklı yöntem ile yapıldı.
Araştırma sonucunda önemli bilgiler elde edildi. Ortaya çıkan bilgiler şöyle:
“Nerelisiniz?” sorusuna deneklerin yalnızca yüzde 33.9′u İstanbul cevabını vermiş, diğer bölümü ise kendilerini geldikleri yöre ile tanımlamıştır. “Kendinizi İstanbullu hissediyor musunuz?” sorusuna deneklerin yaklaşık yüzde 44′ü “evet hissediyorum”, yüzde 45′i “hayır henüz hissetmiyorum”, yüzde 11′i “kendimi İstanbullu hissetmek istemiyorum” cevabını vermiştir. Deneklerin yalnızca yüzde 24′ü çocuklarının kendisini İstanbullu olarak tanımlamasını istemektedir. İstanbul’a geliş sebebi sorulduğunda, deneklerin yüzde 78.4′ü ekonomik (iş bulma, iş kurma, ticaret) sebeplerle geldiğini belirtmiştir. Bunun yanı sıra, deneklerin yüzde 3.7i çocuğunun eğitimi, yüzde 6.4′ü kendi eğitimi, yüzde 6.5′i evlilik, yüzde 4.7′si zorunlu göç (kan davası veya terör) gibi nedenlerle İstanbul’a geldiğini belirtmişlerdir. “Sizce İstanbul gelecekte nasıl bir şehir olmalı?” sorusuna deneklerin yüzde 29.6′sı “güzel, iyi bir şehir olmalı” şeklinde soyut bir ifadeyle cevap vermiştir. Bu durum, deneklerin yaklaşık üçte birinin İstanbul’un geleceği konusunda somut bir beklentilerinin olmadığını göstermektedir. Bu cevabı düzenli, temiz, yaşanabilir rahat bir şehir, nüfusu az olmalı, metropol, modern, hayat şartları kolay bir şehir olmalı gibi cevaplar izlemektedir. Eski İstanbul gibi olmalı cevabı ise yüzde 4.4 düzeyinde kalmaktadır.
Deneklerin üçte ikisinin ise, İstanbul konusunda kalabalık, stres, ulaşım, pislik, yoksulluk, rezillik, eziyet, başa çıkılmaz bir köy ve başa çıkılmaz bir kent gibi cevaplarla olumsuz görüşlere sahip olduğu belirlendi.