KADIN SÜRÜCÜLERE DADANDILAR Son zamanlarda sıklıkla yaşanmaya başlayan olaylardan biri de yalnız oldukları gözlenen kadınların ciplerinin çalınıyor olması. En son ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil’in kızının cipi çalındı. Selin Erbil, cip hırsızının kurbanı oldu. Dedesini ziyaretten dönen Selin Erbil’in yanına gelen bir şahıs, yeni evlenen genç elinden aracının anahtarlarını alarak adeta ortadan kayboldu. Etiler Polis Merkezi giden Selin Erbil Yazgan, olayı duyar duymaz karakola gelen eşi ile evine gitti. Olaydan sonra güvenlik güçleri gerekli çalışmalara başladı. Bu tür olayların bir kaç yıldır yaşandığına dikkat çeken Beşiktaş kentlisi acil önlem alınmasını istiyor. Özellikle yalnız kadınları kollayan hırsızlar bir bahane bulup aracın yanına yaklaşıyor veya tehditle kadınların elinden aracın anahtarını alıp aracı çalıyor. Ünlü şovmen Mehmet Erbil’in kızının başına gelenlerin aynısı geçtiğimiz aylarda da Etiler ve Levent civarında yaşanmıştı.
Manço turu!
BARIŞ Manço’nun ölüm yıldönümünde adını taşıyan vapur, Beşiktaş’a geldi. Türkiye’nin en sevilen sanatçılarından Barış Manço için ölümünün 11. yılında anlamlı bir etkinlik düzenlendi. İstanbul Deniz Otobüsleri, Barış Manço’nun ölüm yıldönümü olan 7 Şubat tarihinde sanatçının kendi adını taşıyan Barış Manço vapuruyla ücretsiz sefer yaptı. Barış Manço’yu anma seferi etkinliğine Manço’nun yakınları sanatçı dostları ve sevenleri katıldı. Anma kapsamında 7 Şubat’ta Moda’dan saat 11.00′de kalkan vapur ilk olarak Beşiktaş’a uğradı.
Beşiktaş adını koydu
Beşiktaş sevgisi isim verdirtti… Muğla Milas’ta yaşayan Balıkçı ailesi, dünyaya gelen kız çocuklarına ‘Beşiktaş’ ismini verdi. Henüz kundaktaki minik Beşiktaş’ın 4 yaşındaki ağabeyinin adı da Kartal. Beşiktaş Futbol Takımı’na büyük bir hayranlık beslediğini ifade eden fanatik baba Güngör Balıkçı gençliğinden bu yana çocuklarına takımını simgeleyen isimler vermek istediğini, bunu da başardığını söyledi. Balıkçı, evlenmeden önce takım tutmadığını ifade eden eşinin Beşiktaş sevgisini görünce onun da Beşiktaşlı olduğunu söyledi.
Kalkavan’ın teknesi su aldı
Yelkenli tekne su aldı, Bebeklilerin yüreği ağzına geldi. Teknenin yan yattığı görenler, merakla su tahliye işleminin bitmesini izledi. Bebek iskelesinde demirli bulunan iş adamı İhsan Kalkavan’ın ‘katamaran’ tipi yelkenli teknesi, batma tehlikesi geçirdi. Kalkavan, olayı haber alır almaz teknesine gelerek su tahliye işlemini yakından izledi. İş adamı İhsan Kalkavan’ın Bebek’te demirli bulunan ‘Kartal 6′ isimli katamaran tipi teknesi, teknik bir arıza nedeniyle gece boyunca su aldı. Teknede uyuyan kaptan, sabah teknenin su aldığını ve yan yattığını fark etti. Kaptan, itfaiyeyi ve teknenin sahibi Kalkavan’ı aradı. İskelenin karşısında oturan İhsan Kalkavan, hemen teknesinin başına geldi. İtfaiye ekibi, motopomplar yardımıyla teknedeki suyu tahliye çalışması başlattı. Teknedeki suyun tahliyesi yaklaşık 2 saat sürdü. Çalışmalar boyunca Kalkavan da teknesinden ayrılmadı. Arızanın giderilmesi ve suyun tahliyesinin ardından İhsan Kalkavan evine geçti.
Mankenler karakolluk oldu
GAYRETTEPE Polis Merkezi, facebook-manken olayı ile karıştı. Manken Senem Kuyucuoğlu, adını kullanarak Rıza Öziş’i dolandırdığı iddia edilen Serap B.Ç.’nin mankeni tehdit ettiği iddia ediliyor. Sosyal paylaşım ağı Facebook’ta Senem Kuyucuoğlu adına sayfa açan Serap B.Ç., magazin gazetecisi 52 yaşındaki Rıza Öziş’e kendisini Senem Kuyucuoğlu olarak tanıttı ve bu yolla, Öziş’e bin dolarlık ev depozitosunu ve ev eşyalarının bedelini ödetti. Dolandırıcılık olayı ortaya çıktı ve Öziş, Serap B.Ç. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ardından taraflar Gayrettepe Polis Merkezi’ne çağrıldı ve yüzleştirilerek ifadeleri alındı.
Emniyet dosyayı açıyor
Yıllar önce Fulya’da boğazı kesilerek öldürülen Çağla adlı genç kızın dosyası yeniden gündeme taşındı. Geçtiğimiz sayılarda Beşiktaş Gazetesi’nin manşete taşıdığı haberde; 15 yaşında Çağla Tuğaltay’ın boğazının kesilerek öldürüldüğü ve katilinin bulunamadığı ele alınmıştı. Haberler sonrasında ise dosyanın tekrar açılacağı ve katilinin bulunması için özel bir ekibin oluşturulacağı söyleniyor. Çağla Tuğaltay anaokulu öğretmeni olmak için okuyordu. Tarihler 5 Haziran 2000′i gösterdiğinde okuldan eve dönen Çağla’yı annesi muayene için gittiği doktorun ofisinden aradı ama telefonu açan olmadı. Anne Gülnur Tuğaltay hemen komşusunu aradı. Eve giden komşusu Çağla’nın cesedini buldu. Kapıda zorlama yoktu. Eve gelen kişi boğazını kesmişti. Suç aletinin bulunamadığı söyleniyor. Cinayete özel ekip oluşturuldu.
Emlakçıya kezzap attılar
Ortaköy’de emlakçılık yapan şahıs, iş yerine gelen kimliği belirsiz bir kişinin kezzaplı saldırısına uğradı. Hastaneye kaldırılan emlakçının yüzü ve vücudunun çeşitli yerlerinde üçüncü derece yanıklar meydana geldiği öğrenildi.
Ölmek istedi yaralı kurtuldu
Leventteki işyerinden atlayıp ölmek istedi… MNG Kargo Levent Şube Müdürü Cem Karabulut, iş yerindeki odasının penceresinden atladı. Şans eseri yaralı olarak kurtulan olay yerine çağrılan ambulans ile Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.
Katili biliyoruz
Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davanın 12. duruşmasından önce Beşiktaş İskele Meydanı’nda toplanan 700′ü aşkın kişi bir araya geldi. Yüzlerce kişinin arasında bu kez çeşitli dönemlerde öldürülenlerin yakınları da vardı. Yazar Sabahattin Ali’nin kızı, savcı Doğan Öz’ün kızı ve eşi, gazeteci Abdi İpekçi’nin kızı, yazar Ümit Kaftancıoğlu’nun oğlu ve gelini, sendikacı Kemal Türkler’in kızı, gazeteci Uğur Mumcu’nun oğlu ve kızı, müzisyen Nesimi Çimen’in oğlu, şair Metin Altıok’un kızı, arkeolog Yasemin Cebenoyan’ın kardeşi, gazeteci Metin Göktepe’in abisi ve ablası ve gazeteci Cihan Hayırsevener’in ailesi Dink ailesini yalnız bırakmadı. Cevat Yurdakul, Musa Anter, Behçet Aysan, Hasret Gültekin, Turan Dursun, Sevinç Özgüner ve Cavit Orhan Tütengil’in aileleri de okunan metne imzacı oldular. Aileler ilk kez İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın serbest bırakılmasının ardından ortak bir açıklama yayınlamışlardı.
TEMA FARKI!..
Beşiktaş’ta çevre üzerine seminer, toplantıların yanı sıra bilgilendirme çalışmaları da Beşiktaş Belediyesi’nin desteğiyle tüm hızıyla devam ediyor. Tema Mobil Eğitim Tırı Beşiktaş’ta halk ile buluşuyor. Tema Vakfı ve Deniz Temiz Derneği Turmepa ile birlikte 2008 yılında küresel Isınma ve İklim Değişikliğine karşı “Geleceğimiz Erimesin” Mobil Eğitim Kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında TEMA Eğitim Tırı “karada”, TURMEPA Eğitim Teknesi de “denizde” küresel ısınma ve iklim değişikliği başta olmak üzere doğal varlıkların korunmasına yönelik eğitimleri sürdürüyor. Proje kapsamında 2009 yılında İstanbul, Ankara, Adana ve Gaziantep’te düzenlenen eğitim faaliyetlerine 9.577 kişi katıldığı belirtiliyor.
Tema Mobil Eğitim Tırı’nın Beşiktaş’ta halkla buluşması nedeniyle Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Tema Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, Tema Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan, Eğitim Bölümü Başkanı Celal Ergün, Teşkilatlanma Bölüm Başkanı Temel Uraz, Tema -K Üyeleri, Tema Vakfı İstanbul 2. Bölge Temsilcisi Güner Açıksöz, Gönüllüler ve basın mensupları katılımıyla tören düzenlendi.
Tema Mobil Eğitim Tırı’nda düzenlenen tören Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Tema Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Hayrettin Karaca ve Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın açılış konuşmaları ile devam etti. Enerji ihtiyacı güneş panelleri ve rüzgar türbini ile desteklenen Tema Mobil Eğitim Tırı’nın Tema Vakfı Eğitim Bölümü Proje Eğitim Uzmanı Gökmen Çakmak tarafından yapılan tanıtımının ardından Yavru Tema, Genç Tema Lise ve Genç Tema’lıların performansları gerçekleşti.
KAR TEMİZLEME ÇALIŞMASINDA 2. PERDE
Beşiktaş Belediyesi kar yağışı olduğu hafta boyunca kesintisiz çalışmalarını sürdürdü. Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi, meteorolojinin bildirdiği kar yağışının getirdiği olumsuzlukları gidermek amacıyla 24 saat boyunca Beşiktaş kentlilerine destek verdi. Beşiktaş Belediyesi, Meteoroloji Genel Müdürlüğü yetkileri haftalar öncesinden haber verdiği soğuk hava ve kar yağışı için daha kar düşmeden önlemlerini aldı. Sonraki süreçte da aralıklı olarak yüzünü gösteren soğuk hava ve yoğun kar yağışında Beşiktaş Belediyesi ekipleri, iş makineleriyle yol temizleme, tuzlama ve kar küreme çalışmalarını aralıksız sürdürdü.
Yoğun kar yağışının olduğu ilk hafta 1000 bin ton tuz kullanıldığını açıklayan Başkan Ünal, kar yağışının ay sonuna kadar aralıkla sürmesi nedeniyle de tuzlama çalışmalarının katlanarak sürdüğünü dile getirdi.
RADYO BEŞİKTAŞ’TAN KENTLİYE SESLENDİ
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, çalışmalara başladıkları ilk andan itibaren Radyo Beşiktaş Tv’nin canlı yayınına katıldı ve kar yağışı boyunca son dakika gelişmeleri hakkında bilgilendirmede bulundu ve karla mücadele hizmetiyle ilgili detaylı bilgi vermişti. Başkan Ünal, İstanbul’da dondurucu soğukta ve aralıklı yağan yoğun kar yağışı esnasında katıldığı canlı yayında kötü hava koşulları ve afet yönetim merkezi çalışmalarıyla ilgili şunları aktardı: “Beşiktaş’ta 42 tane ana arter, 70 cadde, 917 sokak var. Toplam 247 km’lik bir alan var, tuzlama yapan ve sürekli çalışan 241 tane ekibimiz var. Ayrıca kar küreme, grayderlerimiz, iş makinelerimiz de çalışma halinde. Girebildiğimiz alanlarda insanlarımıza ücretsiz ring seferleri yapıyoruz yağıştan dolayı… 200′e yakın site var biliyorsunuz, bizim için çok önemli sitelere de kar başlamadan önce tuz dağıtımını gerçekleştirdik, ayrıca çalışmalar 3 vardiya halinde sürdürülüyor. Bu arada 7 gün 24 saat ücretsiz ambulanslarımız var. Her dakika belli noktalarda daha rahat hareket edilebilmesi için ambulanslarımız da her mahalle ölçeğinde yerlerini almışlardır.”
KENT KONSEYİ DUR DURAK BİLMİYOR
Beşiktaş Kent Konseyi çalışmalarını hızlandırdı. Beşiktaş Kent Konseyi 2009–2010 Dönemi İkinci Genel Kurulu, Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde yapıldı. Delegelerin yoğun ilgi gösterdiği Genel Kurul’un açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Başkanı İsmail Ünal, kent konseylerinin yerel yönetimlerin demokratikleşmesinde en önemli mekanizma olduğunu ifade ederken, Beşiktaş Belediyesi olarak konsey çalışmalarına verdikleri desteği dile getirdi.
Gündem gereği Beşiktaş Kent Konseyi’nin 2010 faaliyet programı ve bütçesi Genel Sekreter Aysın İzer tarafından, Kadın Meclisi programı Koordinatör Avukat Nazan Moroğlu tarafından, Gençlik Meclisi programı ise Eş-Koordinatör Zeynep Sinem Konca tarafından aktarıldı ve onaylanarak yürürlüğe girdi.
Son olarak konsey çatısı altında faaliyet gösteren çalışma grupları hakkında bilgi verildi. Beşiktaş’ın genelini ilgilendiren Afet Bilinçlendirme, Çevre Bilinci ve Çevrenin Korunması, Sağlıklı Kent Beşiktaş, Otopark ve Trafik Sorunları çalışma gruplarının yanı sıra Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ile mahalle ölçeğinde toplantılar yapan Beşiktaş Gönüllüleri çalışmalarına tüm Beşiktaş kentlilerinin davetli olduğu belirtildi.
BİR BELGESEL BİR GAZETECİ ÇAY VE SİMİT
Beşiktaş’ta yeni bir kültürel etkinlik dizisi hayat buluyor. Beşiktaş Belediyesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Belgesel Sinemacılar Birliği’ nin düzenledikleri “Bir Belgesel Bir Gazeteci ve Simit” günleri, ilk olarak “Nazım Hikmet Şarkıları” adlı belgesel film gösterimi ile başlıyor. Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’ndaki etkinliğe Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da katıldı. Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’ndaki etkinlikte konuşan Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, gerçeği arama ve öğrenme tutkusuna “alternatif bir akıl” olarak belgesel sinema etkinliklerinin de katılacağını belirterek, belgelerin ve bilginin diliyle hayatın ve dünyanın keşfine çıkılacağını, sinema hayatının belgeselci tadının yaşanacağını söyledi.
Sanatın her dalına destek olmaya çalışan Beşiktaş Belediyesi, “Bir Belgesel Bir Gazeteci Çay ve Simit” günleriyle Beşiktaş kentlilerinin dikkatini Türkiye’deki belgesel sinemaya çekmeyi amaçlıyor.
Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti işbirliği ile düzenlenen projede her çarşamba akşamı artık Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda bir belgesel gösterimi yapılacak… İlk toplanımda Nazım Hikmet’in ele alındığı gösterimin ardından konuk gazeteci ve yönetmenle belgesel ve belgeselin işlediği konu üstüne söyleşi yapıldı.
“Bir Belgesel Bir Gazeteci Çay ve Simit” günleri, “Nazım Hikmet Şarkıları” adlı belgeselin gösterimi ile başlamış oldu. Bu özel geceye Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Nazım Hikmet Şarkıları’nın yönetmeni Mehmet Eryılmaz, Nazım Hikmet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Tarık Akan ile Cumhuriyet Gazetesi yazarı Zeynep Oral da katıldı. Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit açılış gecesi oldukça renkli bir söyleşiye sahne oldu. Hikmet’in 7 şiirinin sanatçılar tarafından yorumlandığı filmde, Ruhi Su’dan “Kuvayi Milliye Destanı-Kadınlarımız”, Tahsin İncirli’nin bestesi ve Sümeyra’nın yorumuyla “Japon Balıkçısı”, Zülfü Livaneli’nin bestesi ve yorumuyla “Karlı Kayın Ormanı”, Cem Karaca’nın bestesi ve yorumuyla “Mavi Liman-Çok Yorgunum”, Mesut Cemil’in bestesi ve İnci Çayırlı’nın yorumuyla “Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş”, Tarık Öcal’ın bestesi ve Esin Afşar’ın yorumuyla “Tahir ile Zühre Meselesi”, Nadir Göktürk’ün bestesi ve Emin İgüs’ün yorumuyla “21-22 Şiirleri, Seni Düşünmek Güzel Şey” adlı şarkılar yer aldı.
İlki gerçekleştirilen “Bir Belgesel Bir Gazeteci Çay ve Simit” belgesel etkinliğine Beşiktaş halkının da ilgisi bir hayli fazla oldu.
‘NAZIM HİKMET ŞARKILARI’
Konuyla ilgili yapılan açıklamada şu cümleler yer aldı: “Film, “Nazım Hikmet’in sesini, yeni seslerle çoğaltıp, yeniden kulaklarımızda, gözlerimizde ve ruhumuzda yaşamasını sağlamak ve özellikle gençlerimizin Nazım Hikmet’i şarkılarla da tanımaları amacıyla” yapıldı. Bu belgesel yorumlamada Nazım Hikmet şiirlerinden üretilmiş yüzlerce besteden sadece yedisi var. Neden bu sadece bir belgesel değil; çünkü ayrıca yedi şarkının, klipleri de diyebileceğimiz görsel yorumlar da var. Nazım şiirinin yazıldığı koşullar, sosyal ve siyasal ortam, duygusal durumu, bestecinin ve yorumcunun şiire yaklaşımları, belgesel tadında anlatılırken, arkasından bu besteler için yapılmış yönetmenin görsel yorumu geliyor. Filmde Ruhi Su’dan “Kuvayi Milliye Destanı-Kadınlarımız”; Tahsin İncirci’nin bestesiyle, Sümeyra’nın yorumundan “Japon Balıkçısı”; Zülfü Livaneli’nin beste ve yorumundan “Karlı Kayın Ormanı”; Cem Karaca’nın beste ve yorumundan “Mavi Liman-Çok Yorgunum”; Mes’ud Cemil’in bestesi ve İnci Çayırlı’nın yorumundan “Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş”; Tarık Öcal’ın bestesi ve Esin Afşar’ın yorumuyla “Tahir ile Zümre Meselesi”; Nadir Göktürk’ün bestesi ve Emin İgüs’ün yorumlarıyla “21-22 Şiirleri, Seni Düşünmek Güzel Şey” adlı şarkılar bulunuyor ve film Timur Selçuk’un kalabalıklarla birlikte coşkuyla söylediği “Güneşin Sofrasındayız, Dostların Arasındayız” bestesi ve alkışlarla sonlanıyor.
Nazım Hikmet Şarkıları, bir anlamda büyük ustayla yeniden buluşma ve yeniden onun gür ve çağlayan sesine kavuşma duygusuyla üretilmiş, Nazım Hikmet’in insani yönlerini, ülke ve insan sevgisini öne çıkaran, Nazım’ın kendi sesinden şiir ve şarkılarla bezenmiş ve filmsel tarz olarak da şiirselliğe sadık kalan bir çalışma”
Filmin künyesi ise şöyle: “Yönetmen Mehmet Eryılmaz. Senaryo Mehmet Eryılmaz. Görüntü Yönetmeni Bülent Arınlı. Kurgu H. Kurtuluş Özgen. Müzik Cihat Aşkın ve Mehru Ensari. Katılanlar ise; Ruhi Su, Sümeyra Çakır, Cem Karaca, Timur Selçuk, Zülfü Livaneli, İnci Çayırlı, Esin Afşar, Emin İgüs. Danışmanlar: Tarık Akan ve Kıymet Çoşkun. Filmin yapımcısı Hasan Özgen. Yapım Nöbetçi Ajans Ltd. Şti tarafından gerçekleştirildi. Yapım yılı, 2000 olarak açıklandı.”
MAHALLELERİN SORUNLARINI DİNLİYOR ÇÖZÜM ARIYORUZ
Beşiktaş kentlisinin sorunlarını öğrenebilmek ve çözüm bulabilmek amacıyla tekrar mahallelere dağıldık. Her mahallede yüzlerce kişi ile konuştuk ve görüşler aldık. İşte Abbasağa sakinlerinin görüşleri:
Hediye Duman: “Misafirlerimi ağırlayamıyorum parka getirip bir çay kahve içeremiyorum, bir minder serip beş dakika ayağımı uzatıp oturamıyorum. Benim şikayetim köpeklerden… Rica ederim çözüm bulun. Belediyemizden memmunuz, gülümüz çiçiğimiz parkımızı çok seviyoruz. Etkinlikleri de takip ediyoruz, sonuna kadar iyi olsun inşallah. Onlardan da, siz böyle sahip çıktığınız için size de, teşekkür ederim.”
Ali: “Bizim daha önce Abbasağa parkıyla ilgili bir isteğimiz olmuştu. Köpek sahipleri olarak küçük bir köpek alanı istemiştik. Bu alan yapıldı fakat inanılmaz derece küçük… Başta anlayış gösterdik dedik ki, köpek sahibi olmayınca köpeğin ne kadar alana ihtiyacı olduğunu da bilemiyorlar galiba diye düşündük. Çünkü 2 tane köpeği içeriye attığınız da hayvanlar sıkıntıdan ölüyor, küçük bir alan. Büyük bir alan istiyoruz. Parkta içki içen, sağ sola sarkıntılık yapan insanlar var. Bu tarz olaylar çok yasanıyor. Hatta bununla ilgili bir olay yaşadık. Biraz daha dikkat edilmesi lazım, bu tarz olayların yaşanmasına izin verilmemesi lazım, yardımcı olurlarsa çok sevineceğiz.”
Ayşen Güngördü: “Beşiktaş Belediyesinin yaptığı etkinliklerden memnunuz. Sokaklarımız biraz dar. Bebek arabasıyla biraz zorlanıyorum. Biraz daha geniş olsa daha iyi olur. Köpekler sıkıntı yaratıyor ve parklarda çok sayıdalar. Onlar için ayrı bir yer olsa esasında var ama yine de olmuyor sanırım saat düzenlenmesi gibi bir şey olsa belki daha mantıklı olur. Beşiktaş’taki projelerden, belediyeden genel olarak memnunum.”
Canan Tunca: “Parkımızla alakalı konuşacağım. Abbassağalıların gözdesi parkımız. çocuklarımızı oynatabildiğimiz, hava alabildiğimiz bir tek parkımız var. Yandaki çevredeki arabalar sayesinde park alanı sorunu yaşanıyor. Çardak yapılabilir, piknik alanları yapılabilir… Çocuklar için bir tek basketbol sahası var, başka şeyler de olabilir. Koru gibi olabilir. Biraz daha bakım istiyoruz. Oturma grupları istiyoruz. Spor aletleri çoğalsın istiyoruz. Otopark sorunu yaşıyoruz. Çözümlenmesini istiyoruz.”
Faik: “İsmail Ünal’ı ve çalışmalarını çok beğeniyoruz. Parka köpekleriyle çok geliyorlar o kadar köpek var ki insan yeri mi köpek yeri mi belli değil, pisletiyor götürüyorlar, bunların olmamasını istiyorum. Çocuklar burada dolaşıyor, çimenlerde yuvarlanıyorlar. Üst baş berbat pislik içinde… Genel anlamda İsmail Ünal’dan memnunum.”
Gülizar Yazıcı: “Halkımız çok pis. Tertemiz yapıyorlar ama çok kirleniyor nasıl önleyeceğiz bilemiyorum her yere çöp sepetlerimi koyalım.. Bu arada yemyeşildi sarardı, şurada kuyu var sulama yok. Buraya geliyoruz oturuyoruz memnunuz. Köşelere bank yani oturma grupları istiyoruz. Bir tane bile daha fazla olsa razıyım. Bunun dışında herşey çok güzel.”
Gülsen Bingül: “Bizim en önemli isteğimiz bu Abbasağa Parkına köpeklerin sokulmaması. Çoçcuklarımızı oynatamıyoruz yerler, pislik oluyor. Hijyen yok. Sokak ve ev köpekleri ne olursa olsun getiriyorlar, pisletiyorlar gidiyorlar… İsmail Ünal’dan çok memnunuz, etkinliklerinden memnunuz. Tatile gidemeyenler için sinema getiriyorlar… Parkımıza biraz daha düzen istiyoruz. İnsanlar temiz kullanamıyorlar. Parkımızı yeşillendirdiler, çiçeklendi ama uyarı tabelelaları daha da çok artarsa seviniriz.”
İlker Yıldız: “Herşey mükemmel. Kendisine teşekkür ediyoruz. Bizim için Beşiktaşlı olması yeter zaten…”
Oğuz: “Özellikle mahallerimizdeki çöplerin akşamleyin çöp kutuları dışında sokaklara atılıyor. Bunların önüne geçilmesini istiyorum. Genel anlamda mutluyuz.”
Seher Aygün: “Çok memnunuz herşeyden… Başkanımızdan çok memnunuz. Anneler Günü’nde çiceğimiz geldi. Etkinlikleri takip ediyoruz. Caddelerimiz çok güzel… Çöplerimizi topluyorlar. Çalışmalarından kendilerinden çok memmunuz.”
Şükriye Güngördü: “Park yeşilliği güzel oldu fakat temizlik açısından pek memnun değiliz. Köpekler pisliyorlar sinek çok… Spor aletlerine ilave istiyoruz, çeşitlensin. Yollar biraz bozuk. Önceden daha düzgündü onları düzeltmesini istiyoruz. Genel anlamda belediyeden, başkanımızdan mutluyuz Bu isteklerimizin yerine gelmesini istiyoruz.”
Tolga Kaya: “Parkımızla ilgili bazı çalışmalar yapıldı ve çoğundan memnunuz. Bu yol çalışmaları biraz uzun sürdü. Bu biraz bizi üzdü kaldırımlar çok daraldı parkın etrafındaki kaldırımlarda yürüyecek yer bulamıyoruz. Yoldan yürümek zorunda kalıyoruz, çocuğumuzla birlikte yürürken arabalar geçtiğinde devamlı durmak zorunda kalıyoruz. Eski haline geri dönmesi mümkün değilse bile birazcık kaldırımların genişlemesi lazım. Çünkü sokak lambaları aynı kaldırımların üstünde olduğu için geçmek mümkün olmuyor. Bir de parkın girişine bebek arabaları ve engellilerin girişi için bir şeyler yapılmıştı, onları kaldırdılar. Yapılırsa seviniriz.”
Adsız: “Bir Abbasağalı olarak Abbasağa Parkı’nda başta top sahasında büyükler oynuyor. Küçük çocuklara izin verilmiyor. Minik olanlar için saha istiyoruz.”
Deniz Kaya: “Salıncakların yerine büyükler için olan salıncaklardan istiyorum.”
ÇİRKİN KRAL FİLMLERİ İLE BEŞİKTAŞ’TA ANILDI
Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantılarına paralel olarak gerçekleştirilen “Arşivlik Muhabbetler-Yeşilçam’ı Yaratanlara Saygı” gecelerinde bu hafta sanatseverler, unutulmaz Yılmaz Güney filmleriyle buluştular. “Umut”, “Acı”, “Ağıt”, “Arkadaş”, “Seyyit Han”, “Sürü”, “Endişe”, “Yol”un da aralarında bulunduğu yüzün üzerinde filmle yalnızca Türk seyirci için değil, dünyadaki izleyiciler için de özel değerler taşıyan yapıtlara imza atan, saygın ödüller kazanan Yılmaz Güney için gerçekleştirilen etkinlik, Faruk Şüyün tarafından hazırlandı. Geceye, onunla aynı setleri paylaşan ustalar konuşmacı olarak katıldılar. Bu konuklardan biri, Türk toplumunun çelişkilerini hisseden, yakalayan ve sinemasına başarıyla yansıtan Yılmaz Güney’in “Dağların Oğlu”, “Kahreden Kurşun”, “Kan Gövdeyi Götürdü”, “Aslanların Dönüşü” “Çirkin Kral”, “Silahların Kanunu” ve “Kovboy Ali” gibi ilk dönem filmlerinin yönetmeni Yılmaz Atadeniz’di. Ona “Çirkin Kral” lakabını takan Atadeniz’in arşivlik anılarını anlattığı gecenin bir diğer konuğu ise, bir dönem Yılmaz Güney ile evli olan Nebahat Çehre oldu. Güney’le birçok filmde birlikte rol alan Nebahat Çehre etkinliğe telefon bağlantısıyla katılarak renk kattı.
Yılmaz Güney’in rol arkadaşlarından sinemamızın duayenleri Nilüfer Aydan ve Suzan Avcı’nın da katıldıkları etkinlikte gazeteci Arda Uskan ve Güney’le ortak projelere imza atan usta yönetmen Temel Gürsu da yer aldı.
Konukların sohbetlerine arşivci Yahya Karadaş’ın hazırladığı Yılmaz Güney’in unutulmaz filmlerinden görüntüler eşlik etti.
KARMA YAĞLI BOYA RESİM SERGİSİ
Beşiktaş Belediyesi Beşiktaş Sanat Galerisi resim sergileri tüm görkemiyle devam ediyor. Sanatseverleri belediye binası giriş katında buluşturan ve sıcak ortamıyla tanıştıran galeride bu kez karma yağlı boya sergisi yer aldı. Geçtiğimiz haftalar içinde karma yağlı boya resim sergisi Beşiktaş Belediyesi Levent Hizmet Binası’nda açıldı. Şubat ayının başında gerçekleştirilen açılışa Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da katıldı.
Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi’nde resim kurslarına başlayan ve halen devam etmekte olan Sevgi Pekün ve kendisi gibi halk eğitim merkezinde eğitim almakta olan Mine Yalçınkaya, Sevgi Gençoğlu ve Arzu Çetin ile birlikte bir sergi açarak, eserlerini sanatseverlerin beğenisine sundu. Beşiktaş Belediyesi Levent Hizmet Binası’nda açılan yağlı boya resim sergisi sanatseverlerce hafta boyunca ziyaretçilerini ağırladı.
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ SANAT ETKİNLİKLERİ
Beşiktaş Belediyesi’nin kültür sanat organizasyonları hız kesmeden devam ediyor. Kültür merkezlerindeki etkinlikler, 7′den 70′e herkese hitap ediyor. Akatlar Kültür Merkezi’nde Şubat ayında yine dopdolu programlar dikkat çekiyor. Özellikle, E.S.E.K’in güldüren oyunu ‘Kaygan Zemin’ Şubat ayına damgasını vurdu. Öte yandan Şubat ayında Semaver Kumpanya’nın Lourcine Sokağı Cinayeti adlı oyunu sanatseverlerin ilgisini çekti. Evrensel Kabare bu ay başında yine dikkat çeken oyunlardan bir tanesi Hergelekon’du. Aysa Yapım da Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday sahnesindeydi. Aşk sözleri adlı oyunla sanatseverleri ağırladı. Tiyatro Akkaş, Şubat ayının ilk ve ikinci haftası yine tiyatroseverleri karşıladı. Karlar Kraliçesi adlı oyunla sanatseverleri buluşturan topluluğun oyunları 20 ve 28 Şubatta yine sahne alacak. Tiyatro Akkaş’ın bir diğer oyunu da Çirkin Ördek Yavrusu… İlk iki hafta boyunca tiyatroseverlerin karşısına çıkan topluluk, 20 ve 21 Şubat’ta da minik tiyatroseverleri güldürecek. Miniklerin yüzleri çocuk oyunlarıyla Beşiktaş Belediyesi kültür merkezlerinde kahkahalarla örtüşürken Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde de büyükler 7 Şubatta kahkaya boğuldu. Tiyatro Kare’nin sahnelediği Buda benim ailem adlı oyun, neredeyse iki saat boyunca seyircileri adeta koltuğa bağladı. Akatlar Kültür Merkezi’nde Sunay Akın sevenler yerlerini aldılar. Sunay Bey Tarihi isimli söyleşi, ilgiyle izlendi. Tiyatro Kedi tarafından sahnelenen bir başka oyun daha Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’ndeydi. Pazar günkü cinayet adlı oyunla sanatseverleri ağırlayan topluluk önümüzdeki aylarda da oyunlar sahneleyecek. Akatlar Kültür Merkezi’ndeki diğer etkinliklere bakarsak şöyle sıralanabilir:
“Umut Kantoğlu’nun Sahnede umut var oyunu 24 Şubat’ta seyircisiyle buluşacak. Melih Cevdet Anday Sahnesi’ndeki bir diğer oyun ise Tiyatro Kedi tarafından sahnelenecek olan Çalıkuşu… Teksem’in de Kulübedeki korku oyunu, 27 Şubat’ta Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde olacak.”
MUSTAFA KEMAL MERKEZİ SANAT ETKİNLİKLERİ
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde bahar rüzgarları şimdiden esmeye başladı. Nisan ve Haziran aylarındaki konser organizasyonları göz doldurmaya devam ediyor. Dünyanın en önemli müzik ortamlarından tecrübeler edinen ünlü piyano virtüözü İstanbul’da Beşiktaş’a geliyor. Mustafa Kemal Merkezi Atilla İlhan Salonu’nda gerçekleşecek olan etkinlikte, Ian Hobson sanatseverler ile buluşacak.
Ian Hobson, A.B.D. odaklı bir müzisyen. Dünyanın en önemli müzik ortamlarından sık sık geçse de çalışmalarının merkezini Kuzey Amerika oluşturuyor. Ünlü piyano virtüözü, müzisyenliğinin ayrı bir yönü olan orkestra şefliği ile kendi kurduğu Sinfonia da Camera orkestrasıyla opera müziğine, yine kendi kurduğu Zephyr plak şirketi ile klasik müzik yayıncılığına hizmet ediyor.
Piyanist, orkestra şefi ve eğitimci olarak dünyanın dört bir köşesinde sürdürdüğü çalışmalar ile ünlenen Ian Hobson, İngiltere`de doğup, müzik eğitimini Royal Academy of Music ve Cambridge üniversitesinde tamamladı. Leeds Uluslararası piyano yarışmasını kazandığı 1981 yılı Hobson için bir dönüm noktası oldu ve yarışmalar, ödüller, resital ve konserler ile dolu geçecek bir büyük yaşamın ilk pırıltısıyla hayatı değişti. Alice Tully Hall, New York Mostly Mozart Festival, Bard Music festivallerine katılımları, başlıcaları arasında Carnegie Hall ve Lincoln Center`ın yer aldığı önemli salonlar Ian Hobson`un parlak kariyerine damgalarını vurdu. Ian Hobson, dünyanın en büyük ve önemli orkestraları eşliğinde solist olarak sahneye çıkıyor. Hobson`un bugüne kadar yayınlanmış 60 albümü bulunuyor. Konserin programı da açıklandı… 14 Nisan’da gerçekleşecek olan konserin programı şöyle: “Saf Chopin- Chopin: Barcarolle in F sharp major, Op 60, Chopin: Three Mazurkas, Op 56; No 1, No 2, No 3, Chopin: Moderato in E major, B 151, KK IVb/12, CT 107, Chopin: Two Nocturnes, Op 62; No 1 in B major, No 2 in E major, Chopin: Berceuse in D flat major, Op 57, Chopin: Three Mazurkas, Op 59; No 1, No 2, No 3, Chopin: Sonata No 3 in B minor, Op 58.”
Öte yandan yaz ayının ilkinde gerçekleşecek olan diğer konser de yine dünyaca ünlü bir isim… Simone Dinnerstein, Mustafa Kemal Merkezi’nde hayranlarıyla buluşacak… 16 Haziran 2010 tarihinde Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde konser verecek olan Amerikan piyanisti Simone Dinnerstein, Bach’ın Goldberg varyasyonlarını seslendirdiği 2005 Carnegie Hall resitalinin ardından uluslararası çevrelerde büyük bir süratle ün kazandı.
Simone Dinnerstein, Kennedy Center, Vienna Konzerthaus, Lincoln Center Mostly Mozart Festivali, Aspen, Ravinia ve Stuttgart Bach festivallerine katılımları, Köln, Paris, Londra, Kopenhag, Bremen, Roma ve Lisbon turneleri, Dresden Philharmonic, Czech Philharmonic, New Jersey Symphony, St. Luke, Absolute Ensemble, Baltimore Symphony, Atlanta Symphony ve Minnesota Orkestraları konserleri ile kendisini takip edenlerin başını döndürüyor. Simone Dinnerstein’ın ilk solo albümü 2007 yılında Telarc tarafından yayınlandı. Bach’ın Goldberg varyasyonlarını seslendirdiği albümü ile Simone, Billboard listesinde hem de daha satışlarının ilk haftasında 1 numaraya yerleşti. New York Times ve Los Angeles Times gazeteleri, New Yorker ve Time Out New York dergileri tarafından “2007’nin En İyileri” listelerinde yayınlandı.
ÇOCUKLAR BU OYUNU SEVDİ
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi, büyüleyen oyun Peter Pan Müzikali ile 7′dern 70′e herkesi yine görkemli dünyasına davet ediyor. Murat Karamanoğlu yönetiminde Güzel Sanatlar Oyuncuları Akademik Tiyatro Topluluğu tarafından “Türkiye’nin ilk mega çocuk yapımı” olarak gerçekleştirilen Peter Pan, yeni yılda da tiyatroseverler ile bir araya gelecek. Müzikalin müziklerini Deniz Sipahi yazdı, koreografisini ise Neslihan Öztürk gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz yaz Türkiye’nin dört bir yanında kursiyerleriyle muhteşem bir gösteri sunan Peter Pan müzikali bu yıl da sanatseverleri şaşırtacak. Müzikal, gerek bütçesi, gerek yapıma katkıda bulunanlar, gerekse oyuncularıyla birlikte “mega yapım” olma sıfatını hak ediyor. Peter Pan müzikali, dokuz ayrı kentimizde yapılan seçmeler sonucunda belirlenen 750 çocuk tarafından sahneye konuyor. 7-17 yaş arası çocuklar arasında yapılan elemelerle belirlenen kadroda, bu yaz aylarıyla birlikte oyunun prova çalışmaları başlamıştı.
Peter Pan, ilk olarak, 4 Ekim 2009 tarihinde Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde (MKM) sahneye kondu. Peter Pan çocuk müzikalinin, İstanbul’daki gösterimlerinin ardından on kentte en az 128 oyun sahnelenmesi planlandı. Peter Pan’in Türkiye’deki gösterimlerinin bir kısmı İngilizce olarak sahnelenecek. Ekim 2009’dan Nisan 2010’a kadar çeşitli sahnelerde çocuklarla buluşması hedeflenen Peter Pan müzikalinin 2010 yılın Mayıs ayı itibariyle yurt dışına 8 ülkede sahne alması için de gerekli girişimler yapıldı. Bu arada Peter Pan müzikaliyle ilk kez bu boyutta bir yapım gerçekleştirecek olan Güzel Sanatlar Oyuncuları Akademik Tiyatro Topluluğu Türkiye’de çocuk tiyatrosunun gelişmesi için yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. Klasik tiyatro oyunlarının yanı sıra her yıl en az üç çocuk oyunu sahneleyen Güzel Sanatlar Oyuncuları bu alanda değerli yapımlara imza attı. Topluluk, Çocuk Müzikalleri Birimi’ni de hayata geçirdi. Yine geçen yıl 120 kişilik Alaaddin Müzikali ile 70 temsil veren Güzel Sanatlar Oyuncuları Akademik Tiyatro Topluluğu’nun bu oyunu 50.000 seyirci tarafından izlendi.
Müzikal bütün sezon boyunca İstanbul da 200 Kişilik ekip ile Beşiktaş Belediyesi MKM Mustafa Kemal Merkezi’nde her ay bir hafta sonu seyirciyle buluştu… Peter Pan Müzikali Nisan ayına kadar devam ediyor ve Şubat ayının son günlerinde de yine sevenleriyle buluşacak.
LEVENT KÜLTÜR MERKEZİ ETKİNLİKLERİ
Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda komediseverler ve romantik film tutkunları için bire bir iyi gelecek film gösterimde… Amerikan yapımı film, üç kişi arasındaki çelişkiyi irdeliyor… Filmin konusu ise şöyle gelişiyor: “Çok güzel, akıllı ve dikbaşlı Alexis, Dustin’in hayallerindeki kadındır. Ancak birkaç haftalık flört döneminin ardından aşk sarhoşu Dustin’in gözü açılmaya başlar. Alexis’in ilişkiyi sürekli olarak yavaşlattığını anlama noktasına gelmiştir. Kadını gerçekten kazanabilmek için çaresizlik içinde en iyi arkadaşı Tank’in yardımına başvurur. Kendisini “geri tepme uzmanı” olarak tanımlayan Tank, kadınları önce baştan çıkartıp sonra adeta delirterek onlardan ayrılma konusunda ustadır. Sevgilisi tarafından bir kenara fırlatılmış erkeklerle sözleşme yapar, onların eski-sevgilileriyle ilişki başlatarak o kadınlara hayatlarının en berbat ilişkisini yaşatır. Öyle iğrenç bir deneyim yaşatır ki, onunla ilişki kuran kadınlar en kısa sürede eski sevgililerine geri dönüş yolları aramaya başlar. Ancak sihirli değneğini Alexis üzerinde denemeye kalkışan Tank, hayatının en büyük sınavıyla karşı karşıya kalır. Alexis onun blöfünü görebilen ilk kızdır. Alexis’in zekası karşısında şaşkına dönen Tank, en iyi arkadaşı Dustin’e duyduğu sadakat ile onun kız arkadaşına hissettiği tuhaf çekim duygusu arasında bocalamaya başlarken iki arada bir derede kalacaktır” Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda saat: 12.00 ile 16.00 saatleri arasında gösterilen filminin diğer detayları şöyle sıralanıyor: “Tür: Komedi-Romantik Yönetmen: Howard Deutch Senaryo: Jordan Cahan Yapımcı: Dane Cook, Adam Herz, Barry Katz, Doug Johnson, Guymon Casady. Görüntü Yönetmeni: Jack N. Green. Müzik: John Debney. Süre: 1 saat 41 dk.”
Şubat sonuna kadar gösterimde olacak filmler ile ilgili detaylı bilgi almak için, Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’ni 0212 325 73 71 nolu telefonu arayabilirsiniz.
SUHA ARIN GECESİ
Bilim ve Sanatı Belgeselde Buluşturan belgesel sinema dünyasının önemli ismi olan Suha Arın, Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği özel gecede anıldı. Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantılarında, Türk belgesel sinemasının duayen sanatçılarından Suha Arın, altıncı ölüm yıldönümünde anıldı.Yapıtlarıyla bilim ve sanatı buluşturan usta için hazırlanan gece Akatlar Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
“Bilim ve sanatın kesiştiği noktada belgesel ortaya çıkar.” diyen Suha Arın bütün yapıtlarını bu düstur üzerinde hayata geçirmiş; “Safranbolu’da Zaman”, “Urartu’nun İki Mevsimi”, “Dünya Durdukça-Mimar Sinan”, “Tahtacı Fatma”, “Kapalıçarşı’da Kırk Bin Adım”, “Dolmabahçe ve Atatürk”, “Kula’da Üç Gün”, “Camın Teri”, “Fırat Göl Olurken” ve “Eski Evler Eski Ustalar”ın da aralarında bulunduğu eserleriyle ülkemizin yurtdışında tanıtımına önemli katkılarda bulunmuş bir sanatçı olarak da biliniyor. 1 Şubat 2004 tarihinde vefat eden Suha Arın için Faruk Şüyün tarafından hazırlanan gecede, Suha Arın bilim ve sanatı buluşturan bir içerikle hazırlanmış olan sunumla anılmış oldu. Suha Arın’ın kardeşi Reha Arın’ın moderatörlüğünde gerçekleşen gecede konuklar, usta belgeselcinin sanatının özelliklerinin yanı sıra onunla geçen yıllarından süzülüp gelen anıları da seyircilerle paylaştılar.
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ HER YAŞA HİTAP EDİYOR
Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde etkinlikler hız kesmiyor… Şubat ayı sonuna kadar bir çok sanat programını tek bir adreste bulabilmeniz mümkün. Çocuk oyunlarının sahlenmesinin yanı sıra farklı sıradışı oyunlarıyla da Afife Jale Sahnesi adından söz ettiriyor. Ortaköy Kültür Merkezi’nde ise Oda Tiyatrosu farklı bir oyunla sahnede… Meyhanede adlı oyunla sanatseverlerin dikkati çekilmeye çalışılıyor ve eski bir İstanbul dünyasına oyun süresince misafir oluyorsunuz… Tiyatro Alkış Sevimli Dinazor oyunuyla sevenlerinin karşısındaydı… İlk haftada sahnelenen çocuk oyununu Tiyatro Alkış kurguladı ve Sevimli Periler adlı oyunla minikler neşeli vakit geçirdi. Miniklerin gönlünü feth eden topluluk, Afife Jale sahnesinde seyirciyle Sevimli Dinazor oyunlarıyla 27 ve 28 Şubatta da sahne diyecek. Ortaköy Kültür Merkezi’nde yine Şubat ayında Afife Jale Sahnesi’nde başka bir çocuk oyunuyla daha tiyatroseverleri ağırlayacak. Tiyatro Alkış, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler adlı oyunla 20 ve 21 şubatta çocuklar renkli saatler yaşatacak.
Ortaköy Kültür Merkezi’ndeki diğer oyunları da şöyle sıralayabiliriz: “Tiyatro Mat tarafından sahnelenen Örnek Suçlar adlı oyun 24 Şubat’ta yeniden seyirciyle buluşacak. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler adlı oyun, Tiyatro Alkış tarafından 20 ve 21 Şubat’ta, Sevimli Dinazor oyunuyla ise 27 ve 28 Şubat’ta minikleri sihirli dünyalarına alacak. Bab-ı Tiyatro tarafından Koltuk Takımı oyunu da 16 Şubat’ta seyirciyle buluşacak. Kuvayi Milliye adlı etkinlik, 18 ve 25 Şubat’ta Ortaköy Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Oda Tiyatrosu tarafından Kadınlar Erkekler ilişkiler ve çelişkiler adlı oyun da 19 Şubat’ta sahne diyecek.”
CAN DOSTLARA ÖZEL İLGİ!..
Beşiktaş Belediyesi hayvanların sahiplendirilmesiyle ilgili çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Hayvan Barınakları ile ilgili derneklerle dirsek teması şeklindeki çalışmalarını da yürüten Beşiktaş Belediyesi, hayvanseverleri yalnız bırakmıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, önceki açıklamalarında hayvanları evlendirdiklerini söylemişti ve kimsesiz hayvanların barınma ihtiyacını kısa sürede çok sayıda hayvanseverden destek alarak da çözüm bulduklarının altını çizmişti. Beşiktaş Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre hayvan barındırma amaçları da şöyle sıralanıyor:
“Beşiktaş Belediyesi bünyesinde oluşturulan Hayvan Barındırma Merkezinin amaçlarının ilki, hayvanların sahiplendirilmesi, İnsancıl yöntemlerle sokak hayvanlarının sayısının azaltılması, sokak hayvanlarından kaynaklanan zoonoz hastalıklarının önlenmesi, Hayvanlardan kaynaklanan şikayetlerin önlenmesi ve ısırık vakalarının takibi.”
Hayvan barındırma merkezi, aynı zamanda vatandaş şikâyetlerini de değerlendiriyor veya tehlike yaratan, hastalıklı ve saldırgan görünen veya bilinen hayvanları da takip çalışmaları sonucunda gerek görülürse yakalıyor. Daha sonra hayvanlar iyileştirme merkezine getiriliyor ve burada gözlem altına alınıyor. Öte yandan rehabilitasyon merkezinde; kısırlaştırma operasyonu, numaralı kulak küpesi takılması, sahiplendirme, kuduz aşısı uygulanması ve hayvanların geri bırakılması uygulamaları yapılması sürüyor.
TEKEL İŞÇİLERİNE KENTLİDEN DESTEK
Beşiktaşlılar Tekel işçilerine destek verdi. Beşiktaş Tekel İşçileriyle Dayanışma Komitesi’nin düzenlediği etkinliğe ilgi büyüktü. Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Kartal heykeli önünde açılan Tekel İşçileri’nin Destek Standına “Beşiktaş Halkın Takımı” grubu, “Gaz Vermiyoruz, Gaz Almıyoruz, Tekel İşçilerini Destekliyoruz” afişleriyle katıldı ve işçilere yardım amaçlı bağışta bulundu. Yardımların yanı sıra Beşiktaş Tekel İşçileriyle Dayanışma Komitesi adına açılan deftere çok sayıda Beşiktaşlı dayanışma dileklerini yazdı. Toplanan yardımların Tekel işçileri eylemi için İstanbul’dan Ankara’ya kalkacak olan otobüslerle işçilere ulaştırılacağı açıklandı. Edinilen bir bilgi de 15 Şubat itibariyle Beşiktaş Köyiçi ve İskele Meydanı’nda açılan standların ve yardım toplama işlemlerinin Tekel işçilerinin eylemi bitene kadar devam edeceği yönünde..
Aysel Gürel’le pazar yerinde!
Ünlü söz yazarı Aysel Gürel’in doğum günü Beşiktaş’ta kutlandı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ile 2008 yılında vefat eden Aysel Gürel’in anısına kızları Müjde Ar, Mehtap Ar pazarda simit dağıttı. Annesinin simit ve çayı çok sevdiğini söyleyen Müjde Ar, “Sürekli bu pazara gelir, esnafla oturur ve sohbet ederdi. Karda kışta anneme ‘pazara gitme ölürsün’ dediğimde bana ‘pazara gitmezsem ölürüm’ derdi. Başkan İsmail Ünal, doğum günü için böyle bir jest yaptı. İki yıl geçti ama hâlâ çok taze acımız. Hayatta en çok sevdiği şey simitti. Tavuk suyu çorbayı bile simitle yerdi. Annemi kaybetmeden önce de yine pazara gelmişti. Pazardaki herkesi çok iyi tanır” dedi. Aysel Gürel 17 Şubat 2008’de 79 yaşında hayatını kaybetmişti.
SPOR HABERLERİ
İKİNCİ BAŞKAN KEÇELİ GENEL SEKRETER CUROĞLU
Beşiktaş‘ta yeni yönetim yapılan toplantıyla görev dağılımını belirledi. Siyah Beyazlı kulübün üçüncü kez başkanlığına seçilen Yıldırım Demirören, camiayı birlik beraberliğe davet ederek, zorlukları birlikte aşacaklarını söyledi. Bununla birlikte BJK Cola Turka Arena’da gerçekleştirilen seçim sonrasında açıklamada bulunan Başkan Demirören, ”Beşiktaş, tarihinde çok önemli bir virajı geçti. Güven tazelediler. Artık tek bir görev kaldı; seçilen başkanın, yönetim kurulunun arkasında birleşmek” diye konuşmuştu. Yönetim Kurulu ve görev dağılımı şöyle: Metin Keçeli: İkinci Başkan Erdoğan Toprak: İstişare Heyetleri’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Fahrettin Curoğlu: Genel Sekreter, Engin Baltacı: Muhasip Üye, Asbaşkan, Ertunç Soğancıoğlu: Mali İşlerden Sorumlu Asbaşkan, Serdal Adalı: Futbol Komitesi Başkanı, Asbaşkan, Alaattin Aykaç: Sponsorlardan Sorumlu Asbaşkan, Prof. Dr. Mete Düren: Basın Sözcüsü, İletişimden Sorumlu Üye, Futbol Komitesi Üyesi, Doğan Küçükemre: Futbol Komitesi Üyesi, Amatör Şubeler, Yatırımlar ve Derneklerden Sorumlu Üye, Orhan Saka: Tesislerden Sorumlu Üye, Cengiz Zülfikaroğlu: Futbol Komitesi Üyesi, Emin Önal: Futbol Komitesi Üyesi, Sinan Vardar: Altyapıdan Sorumlu Üye, Mehmet Soysal: Basın Danışmanı, Ahmet Akpınar: Hukuk İşlerinden Sorumlu Üye, Hakan Aksoy: Pazarlamadan Sorumlu Üye, Şeref Yalçın: Amatör Şubelerden Sorumlu Üye, Necip Sever: Amatör Şubelerden Sorumlu Üye.
Beşiktaş’ın yeni yönetim kurulu ve özgeçmişleri ise şöyle:
METİN KEÇELİ: 1949′da Rize’de doğan Metin Keçeli, Işık Lisesi’nin ardından İTÜ Maden Fakültesi’ni bitirdi. İsveç’te master eğitimini tamamlayan Keçeli, 1979 senesinde 30 yaşındayken Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde yöneticilik yaptı ve kulüpte en uzun süre yöneticilik yapan isimlerden birisi oldu. Keçeli, evli ve iki çocuk babası.
ERDOĞAN TOPRAK: 10 Aralık 1961 tarihinde Zeytinli’de dünyaya gelen Erdoğan Toprak; ilk, orta ve lise eğitiminden sonra Sosyal Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılında serbest ticaret ile iş hayatına atılarak kurduğu birçok şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptı. Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) ve Beşiktaşlı Genç İşadamları Derneği (BEGİAD) kuruculuğu yaptı. 1995-2002 yılları arasında İstanbul milletvekilliği yapan Erdoğan Toprak, 57. hükümet döneminde spordan sorumlu Devlet Bakanı olarak kabinede görev aldı.
ERTUNÇ SOĞANCIOĞLU: 1959 Manisa-Akhisar doğumlu. Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat-Maliye mezunu. 2004 Mayıs-2007 Ocak tarihleri arasında BJK ve Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş. İcra Kurulu Üyesi görevinde bulunan Soğancıoğlu, Doğan Yayın Holding şirketlerinden Doğan Factoring Hizmetleri A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi-Genel Müdür olarak görev yapmaktadır. Müfettişlik Daire Başkanlığı ve ticari krediler koordinatörlüğü de yapan Soğancıoğlu, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. Yönetim Kurulu üyesidir.
FAHRETTİN CUROĞLU: 1941 doğumlu olan Fahrettin Curoğlu, 1998-2000 yıllar arasında Beşiktaş Kulübü’nde asbaşkanlık görevini yürüttü. Türkiye Futbol Adamları Derneği Asbaşkanı olan Curoğlu, Şeker Yatırım A.Ş Genel Müdür Başdanışmanı olarak görev yapmaktadır.
METE DÜREN: 1963 yılında İstanbul’da doğan Mete Düren, İstanbul Alman Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1997′de Genel Cerrahi Doçenti olan Düren, 2003′de ise Genel Cerrahi Profesörü oldu. Halen İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesin Genel Cerrahi Anabilim Dalı Endokrin Cerrahi Servisi’nde görev yapmaktadır.
ORHAN SAKA: 1949′da Çankırı’da doğan Orhan Saka, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünden mezun oldu. Karabük Gençlik’te futbol oynamaya başlayan Saka, Okmeydanı, Sakarya Esnafspor ve Dikilitaş’ta futbol oynadı. Bu kulüplerde yöneticilik ve başkanlık da yapan Orhan Saka, İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu ve Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyeliği ve başkanlığında bulundu. Evli ve 2 çocuk babası olan Saka, 1992-2000 yılları arasında Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu üyeliği, 2000-2004 yılları arasında ise TFF Başkanvekilliği yaptı.
CENGİZ ZÜLFİKAROĞLU: 10 Ağustos 1962′de İstanbul’da doğan Cengiz Zülfikaroğlu, Üsküdar Lisesi’nden mezun oldu. Ticaretle uğraşan Zülfikaroğlu, Türkiye Futbol Adamları Derneği üyesi ve Üsküdar Beşiktaşlılar Derneği Başkanıdır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
SİNAN VARDAR: 1949 İstanbul doğumlu olan Sinan Vardar, turizm şirketlerinden Jolly Tur’un Onursal Başkanlığını yapıyor. Çeşitli spor kulüplerinde yöneticilik ve başkanlık yapan Vardar, birçok üst düzey turizm firmasında da görev yapmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
MEHMET SOYSAL: 1964 tarihinde Elazığ’da doğan Mehmet Soysal, kamu yönetimi ve sinema-televizyon eğitimi aldı. Preston Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi eğitimine devam eden Soysal, 1983 yılında Türkiye Gazetesi’nde başladığı meslek hayatını 1992 yılından itibaren TGRT TV’de sürdürdü. TGRT ve TGRT Haber’de Genel Yayın Yönetmenliğini sürdüren Mehmet Soysal, 3 ayrı kitap yazdı ve çeşitli belgeseller hazırladı.
AHMET AKPINAR: 1958′de İskenderun’da doğan Ahmet Akpınar, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. TFF’de 2006-2008 yıllarında Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkanvekilliği görevini yapan Akpınar, İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Genel Sekreterliği’nin yanı sıra Voleybol Federasyonu Hukuk Kurulu’nda ve Su Topu Federasyonu Disiplin Kurulu’nda görev yapmaktadır.
HAKAN AKSOY: 1966 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. Tekstilci. Bekar ve iki çocuk babası.
ŞEREF YALÇIN: 1966 Elazığ doğumlu. İsviçre Lozan’da Ecole Lemaina’da Fransızca ve iş idaresi üzerine eğitim gördü. Amerika’da Montclair State University, New Jersey’de (ABD) öğrenimini tamamladı. 2010 Ocak ayından itibaren My Metal Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmektedir.
NECİP SEVER: 1961′de Balıkesir’de doğan Necip Sever, Genç Beşiktaşlılar Derneği’nde yöneticilik yapmış, Siyah-Beyaz Derneği’nin de kuruculuğunda rol oynamıştır. Sever, bu dernekte onursal başkandır.
SERDAL ADALI: 1964 Adana doğumlu olan Serdal Adalı, 1984 yılında iş hayatına atıldı. Babasının rahatsızlığı dolayısıyla California Üniversitesi’ndeki lisans eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan Adalı, ailesinin desteğiyle Adalı Holding’i kurdu. İnşaat, servis, lojistik, catering ve enerji alanlarında 6 bini aşkın çalışanıyla uluslararası alanda iş yapmaktadır. Adalı, evli ve iki çocuk babasıdır
EMİN ÖNAL: 1975 doğumlu olan Emin Önal, 1998-2000 yıllarındaki yönetimde Tesisler ve Yatırımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Serdar Bilgili döneminde üst üste iki dönem futbol şubesinde görev alan Önal, 100. yılda Yıldırım Demirören’in başkanlığını yaptığı transfer komitesinde görev yaptı.
ENGİN BALTACI: 1953 İstanbul doğumlu olan Engin Baltacı, 31 yıllık askerliğini yurdun birçok yerinde kıta komutanı, askeri hakim, askeri savcı, DGM Cumhuriyet Savcısı olarak yaptıktan sonra emekli oldu. İstanbul’da serbest avukatlık yapıyor.
ALAADDİN AYKAÇ: 1975 tarihinde İstanbul’da doğan Alaaddin Aykaç yüksek öğrenimini uluslararası deniz işletmeciliği üzerine yaptı. Palmali Şirketler Grubu’nda Başkan Yardımcısı ve üst düzey yöneticiliğin yanı sıra grup ortaklığı olan değişik şirketlerde yönetim kurulu üyesi görevlerini sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babası olan Aykaç, İngilizce ve Rusça bilmektedir.
DOĞAN KÜÇÜKEMRE: 1963 yılında Sivas’ta dünyaya gelen Doğan Küçükemre, uzun yıllar bilişim sektöründe profesyonel yöneticilikler yapmış olup 1995 yılında kendi şirketlerini kurmuştur. Bilişim, turizm, inşaat sektörlerinde çalışan Küçükemre, ayrıca yarış atı yetiştiriciliği ile ilgilenmektedir.
YAZARLAR SEÇİMİ DEĞERLENDİRDİ
Radyo Beşiktaş Tv’de Beşiktaş gündemi ele alınmaya devam ediyor. Seçim sonrası yönetimden neler beklendiği konusunda Didem Tutal’ın sunduğu özel spor programında Sabah Gazetesi Spor Yazarı Fatih Doğan ve Akşam Gazetesi Spor Yazarı Ömer Güvenç merak edilen sorulara yanıt verdi.
Fatih Doğan, tribünlerde yükselen tepkinin kongre kulislerine yansımadığını dile getirirek yeni yönetim ile ilgili şunları söyledi:
“İlginç bir kongre yarışı oldu. Sayın Yıldırım Demirören yönetiminin bir yıpranışlığı vardı bu süreçte camiadan taraftardan hakkı tepkiler yükseldi. Ama kongre iradesi Sayın Yıldırım Demirören’i seçti. Bu tür kulis çalısmalarının genel olarak trajik olduğunu düşünürüm. Gruplarla oturulan pazarlıklar, yöneticilik sözleri, benzer yapı içerisindeki bu hamleler çok önemli olduğu ortaya çıktı. Sonuçta Sayın Yıldırım Demirören’in geçmis yönetime göre daha iyi bir liste yaptığını söyleyebiliriz. Fahretin Curoğlu, Metin Keçeli, Cengiz Zülfikaroğlu gibi isimlere baktığınız zaman Süleyman Seba döneminden kalan, o misyonu taşıyan felsefeyi taşıyan bir çok insan Yıldırım Demirören’in listesine girdi. Bu da şu anlama geliyor; Sayın Yıldırım Demirören daha iyi bir liste daha saygın bir liste yapmanın zorunlu olduğunu gördü ve Metin Keçeli’yi ikinci başkan yaptı. Fahrettin Curoğlu’nu genel sekreter yaptı. Bunlar çok önemli hamlelerdi. Yine Serdal Adalı’ya futbol komitesini verdi. Bakıldığı zaman 8-10 yıl öncesine dönüş var. Serdar Bilgili ve sonrasında komite kavramı çok dağılmıştır, özellikle Demirören’in kullandığı bir tarz değildi. Serdal Adalı, Adanalı değerli bir iş adamı. Babası Adanaspor başkanı, futbolun içinden gelen bir isim. Yine bakıldığı zaman Doğan Küçükemre grup siyah beyaztan da tanıyoruz, Cengiz Zülfikaroğlu futbolun içinde olan bilen bir isim. Yine bakıldığı zaman Emin Önal İzmirli yönetici… Süleyman Seba döneminde görev yapmış. Futbolun içinde olan bir isim. Komitelerinde sürekli yer almıştır. Futbol adına bu işi çevirebilecek yetkin isimler olduğunu söyleyebilirim. Komite doğru karar verilmiş bir durum. Genel sekreterin Fahrettin Curoğlu olması çok isabetli. Şekerbank eski bölge müdürü, tecrübeli bir isim. Hem mali işlerde çok uzman hem de bilgi yönetme konumunda… Sayın Yıldırım Demirören şunu yapsa dese ki, bir hata yapıyorum falan dese, Fahrettin bey yumruğunu masaya vurabilecek karakterde bir isim. İnanmadığı bir şeyin altına imza atmaz. Genel sekreterlik makamı Beşiktaş’ta çok önemlidir. Orada Doğan Küçükemre, Orhan Saka’nın olması çok isabetli olmazdı. Dogan Küçükemre sonuçta bir iş adamı mesaisini ne kadar genel sekreterliğe verebilir… Sponsorluklardı, derneklerdi, zaten üstlenmis durumda. Ancak şu an yönetimde küçük çaplı kriz var. O da şundan da kaynaklanıyor: Bütün amatör branşların şubelerin basketboldu voleyboldu hentboldu jimnastikcilerin.. Bunların toplandığı yerin Doğan Küçükemre’de olmasında rahatsızlık var. Direkt başkana bağlanmak isteniyor.”
Sabah Gazetesi yazarı Doğan sözlerine şöyle devam etti: “Amatör spor muhattap bekler, tribünde bir yöneticinin oturmasını bekler… Yönetim kurulu üyeler arasında amatör şubeler eşit olarak sorumluluklar dağıtılmalıdır. Üç tane maç var bir yönetici üçüne de yetişemez. O yüzden orada bir hata yapıldı. Ayrıca komite kurma çalışmaları var, şubelere paralı yönetim dışı isimlere vermek istiyorlar. Örneğin, diyorlar ki basketbol şubesini yönetir misin, bütçesini de sen kendin ayarla. 500 bin dolar- bir milyon dolar kendin para ver. Bu şekilde zengin iş adamları arayışı var. Başarılı olacaklar mı önümüzdeki üç ay içerisinde bunu göreceğiz”
HATALAR ÇOK FAZLA
“Geçmiş dönemde Sayın Yıldırım Demirören’in yapmış olduğu hatalar o kadar fazla ki… Ama şimdi beklemek zorundayız. Heyecan var, istekliler. En büyük hatası Sayın Yıldırım Demirören’in tek adamlık yönetim tarzıdır. Etrafından seçtiği listenin ya arkadaşlarından ya kendisine ses çıkartamayacak dostlarından kurulu bir yönetim olduğunu söyleyebiliriz; bu şekilde kulüp yönetmek kolaydır ama arızaları vardır. Seçim öncesi kararlaştırılıyor. BJK Tv’nin başına veya A.Ş’nin başına yine tek başına kararla atama yapıyor. Yöntem yanlış…”
ÖMER GÜVENÇ
Radyo Beşiktaş Tv’de canlı yayına katılan Spor Yazarı Ömer Güvenç, yeni yönetimden beklentileri, görev dağılımı konusunda merak edilenleri, seçime siyasetin karışıp karışmadığı yönündeki görüşlerini tüm içtenliğiyle paylaştı. Güvenç, Demirören’in yeniden seçildiğini ve büyük bir oy farkıyla yönetimde olduğunu ve şu an zamanın birlik ve beraberlik zamanı olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı:
“Muhalefetin Beşiktaşlıların şu an yapacağı birlik beraberlik olma zamanıdır. Beşiktaşlıyım diyorsanız bunun dışında gösterilecek bir tavır Beşiktaş’a zarar verir diye düşünüyorum. Demokratik bir seçim yapıldı. Sayın Murat Aksu’nun aldığı 2800 oy küçümsenecek bir oy değil. Yeni yönetim bunu bir uyarı diye almalı diye düşünüyorum. Görev dağılımına gelince bazı kişilerin beklentileri çok daha farklıydı. Bu beklentilerin dışında bir görev aldılar.
Dışarıya vurulmasa da Beşiktaş yönetiminde bir kırgınlık var. Bu ileriki zamanlarda nasıl yansır onu bilemiyorum.”
TAKIM İYİ İSE KOLAY
“Yönetimin yolunun skordan geçtiğinden, maalesef Türkiye’de bütün takımlarda böyle sadece Beşiktaş’ta değil. kor iyi giderse takım iyi sonuçlar alırsa Beşiktaş yönetimi rahat eder diye düşünüyorum ama kötü skor aldığında zaten biliyorsunuz tribünlerden protestolar geliyor. Birkaç aydır bu var Gençlerbirliği maçında da örneğin 4-1 galibiyete rağmen devam etti. Bunu yakışıksız buluyorum, sankı iş olsun diye bağırıyorlar, ‘Demirören yeter’ diye… Bu da hiç hoş değil, bu kozu bu sloganı rakip takım taraflarlarına da verdiler. Dilerim çok kısa zamanda bu slogandan vazgeçerler. Çünkü gerçekten deyim yerindeyse kabak tadı verdiler diyebilirim.”
Ömer Güvenç, taraftar ile barışma şeklinde basına yansıyan gelişmelerle ilgili ve geçmiş yönetiminde hataları ve seçimde siyaset etkin oldu mu şeklinde gündem oluşturan konularda da şunları söyledi:
“Başkanın seçimden önce ve sonra söylediği çok önemli sözler var, tribünlerden Beşiktaş taraftarını temizleyeceğim demedim, tribündeki küfür eden taraftarı temizleyeceğim dedi. Bu da son derece normal, sıcak bir yaklasşım. Beşiktaş Başkanı ve yönetimi taraftarla barışmaya hazırlar. Taraftar bir adım gelsin, bence yönetim on adım atacaktır. Bence artık bu tatsızlığın son bulması lazım, Beşiktaş’ın başarısı, şampiyonluğu isteniyorsa Beşiktaş taraftarı sağduyulu olmalı. Sayın Başkan’ın tek başına hareket etmesi ve kararları her konuda tek başına vermesi bana göre Başkanın hatasıydı. Yönetimin hatası da başkanın bu tavrına hiçbir kesimden ve hiçbir yöneticiden ‘Dur Başkan, sen ne yapıyorsun, bu böyle olmamalı’ diye karşı çıkmamasıydı. Karşılıklı hatalar vardır. Başkanın bir sözü vardı; seçim öncesinde ve seçimden sonra… Artık ben başkanlık değil liderlik yapacağım, yöneticilere de çok daha fazla sorumluluk vereceğim. Eğer böyle olursa çok daha sağlıklı bir yönetim olur diye düşünüyorum. Seçimlere siyaset katıldı mı aslında inanmak istemiyorum ama ben Sayın Başkan’ın söylediği gibi onlara çok fazla katılmıyorm belki tek tük katılmıştır ama bunun böyle siyaset baskısı olduğuna inanmıyorum. Zaten böyle bir şey söz konusu da değil, düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş’ın 14 bin kongre üyesi var, siyasiler bu 14 bin kişiyi arayıp şuna verme buna verme diyecek, ben buna katılmıyorum, daha doğrusu inanmak da istemiyorum.”
YAYIN TEKRARLARI BESIKTASWEB.TV’DE
Genel istek üzerine geçen hafta yayınladığımız radyo prgramlarını mart ayı itibariyle tekrar yayına vermeyi kararlaştırdık. Önümüzdeki ay uygulamaya konulacak olan bu proje çerçevesinde bundan böyle canlı yayınları kaçıranlar besiktasweb.tv üzerinden günün her saati ve her yerden bu programlarının tekrarlarını izleyebilecekler.
Radyo Beşiktaş Tv rekor izleyiciye koşuyor. Asların katıldığı Beşiktaş gündemli programlarda iki saati aşkın yayın süresince binlerce mesaj geldi. Radyo Beşiktaş Tv stüdyolarından Alen Markaryan’ın Beşiktaşlılara seslenişini 30bini aşkın kişi izledi. Didem Tutal Güngör’ün yönettiği yayını Erdem Ulus sundu.. Rayting rekoru kıran çağrıda, Alen Markaryan, Erdem Ulus’un sorularını yanıtladı. Beşiktaş Medya Group stüdyolarında canlı ve görüntülü yayında Beşiktaş’ı konuşan Alen Markaryan merak edilen sorulara kesintisiz yanıt verdi ve Forzabesiktas.com birlikteliğiyle gerçekleşen yayında, Beşiktaşlıların foruma ve Radyo Beşiktaş Tv iletişim alanına bıraktığı yüzlerce soruya yorulmadan yanıt verdi. Yeniden seçilen Başkan Yıldırım Demirören, hatalarımızdan ders aldık açıklamasıyla gündeme gelmişti. Alen Markaryan, bu açıklama öncesi katılmış olduğu canlı yayında şu sözleri söylemişti:
“Yönetimde profesyonel bir yaklaşım olmalı. Uzman ve potansiyeli yüksek insanlarla Beşiktaş’ı iyi bilen görev aldığı zaman uzmanlaşmış kadroyla görev yapmak zorunda … Eğer yine hala onun gözü bunun kaşı bunun oyu diye hareket edilirse yine istenmeyen olaylar olur yine çatlak sesler çıkar. İnsanlar konuşmaya başlar. Aynı hatalara düşülmeyeceğini zannediyorum”
Bir diğer programda da Mesut Kanat’ın sunuculuğunu üstelendiği Didem Tutal Güngör’ün yönettiği yayında, Beşiktaş’ın dünü bugünü ve geleceği masaya yatırıldı. Beşiktaşlılıklarıyla da bilinen ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz, Cem Dizdar ve sevilen spor yazarı Kazım Kanat’ın oğlu gazeteci Mesut Kanat, Beşiktaş Medya Group stüdyolarında buluştu. Forzabesiktas.com birlikteliğiyle gerçekleşen yayında üç as, iki saati aşkın süre yayında kaldılar. Yayında üç asın sözleri arasında akıllarda kalan cümleleri Beşiktaşlılık duruşu ve bağlılığı üzerineydi.
MAÇA GİTMEK İNSANA HAYAT KATIYOR
Cem Dizdar, Beşiktaşlılık duruşundan söz etti ve Beşiktaşlılığının her koşulda devam edeceğini söyledi. Cem Dizdar yayında şu sözleri paylaşmıştı:
“Kupayı kaybedince burulmadım ama tuttuğumuz takım kazansın diye ya stada gidiyoruz ya tv basına geçiyoruz. Fakat şöyle bir şey var; bir kaç yıldan beri takım kötü oynadığında ki sıklıkla kötü oynuyor; garip bir şekilde şaşırmaz hale geldik. Ben de bu durum bir tür taşlaşma, granit haline gelme hali yarattı. Demi kaçmış fazlaca beklemis çay gibi… Bana işte orada oynanan şey neyse o, hep sahaya gitmek; bana iyi geliyor. Orada olmak tribüne gitme fikri.. İnsanı hayata katan bir şey. Genellikle evle iş arasında geçiyor hayatımız yoksa. İnsanları gördüğüm, üzüntülerini, sevinçlerini gördüğüm bir yer olarak düşünüyorum. Bana iyi geliyor maça gitmek…”
İYİ GÜNDE VE KÖTÜ GÜNDE BEŞİKTAŞ
Ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz, zamanın değiştiğini eskiden bir maç sonrası bir hafta iki hafta varsa diğer maça kadar o sürenin geçmek bilmediğini söyledi. Demirkubuz; “ Şimdi bu tip duygular kayboldu adeta bizi tribüne maça götüren gerekçeler de azala azala Cem’in anlattığı boyuta geldi ve bence bu durum Beşiktaş taraftarının böyle hissetmesi bence trajik bir durum” dedi. Cem Dizdar iyi ve kötü günde Beşiktaşlılığının süreceğini vurgulayarak futbolun gittikçe ticarete dönüştüğünden yakındı.
KAPTANLIK SİSTEMİNDE SORUN VAR
Onbinleri bir araya getiren bir diğer programda da yine özel isimler yer aldı. Beşiktaşlılığıyla bilinen 32. gün programının Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Rıdvan Akar ve yine koyu Beşiktaşlı Şair senarist Vedat Özdemiroğlu programa damgasını vurdu. Beşiktaş Medya Group stüdyolarında gerçekleşen Didem Tutal Güngör’ün yönetmenliğindeki yayında sevilen sunucu Erdem Ulus’un da yer aldı ve programda Beşiktaş’ın açmazları, şampiyonluk iddiası, idari yönetim anlayışı ve tribünler konuşuldu. Forzabesiktas.com birlikteliğiyle gerçekleşen yayın yaklaşık 3 saat sürdü. Vedat Özdemiroğlu, kaptanlık sisteminden Beşiktaş’ın eksiklik yaşadığını söyledi ve bu düşüncelerini şu sözlerle aktardı: “Kaptan eksikliği var bizim takımda, halbuki kaptanlık, teknik direktör kadar önemlidir. Delgado sakat, Rüştü’ye de bakarsak olmuyor maalesef.”
Yayında Rıdvan Akar, Beşiktaş’ın geleceği ile ilgili düşüncelerini de aktarırken Beşiktaş ile ilgili tüm boyutlarıyla bir belgesel yapmak istediğini de söyledi.
‘Yeter Batu’
Batuhan Karadeniz, Siyah-Beyazlı kulüpte yine gerginlik yarattı. Batuhan Karadeniz’in A2 takım kadrosunda yer almak istemeyişi, açıklamaları ve maça çıkmaması üzerine Beşiktaş yönetimi de sessiz kalmadı. Yönetici Sinan Vardar, “Batuhan kredilerini tüketti. Ya çok çalışıp herkese saygılı olacak, ya da kaybolup gidecek” dedi.
Beşiktaş’ın altyapıdan sorumlu yöneticisi Sinan Vardar, Batuhan’ı sert bir dille eleştirdi. Vardar, “Batuhan Karadeniz, verilen bütün kredilerini tüketti. Bu, onun için son durak. Ya çok çalışıp bize, hocasına saygılı olup, A takımı hak edecek ya da pek çok yetenekli yıldız gibi kaybolup gidecek” diye konuştu.
BEŞİKTAŞ GAZETESİ Yılın Futbolcusu (5)
Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Yarışması bu yılda geçtiğimiz yıllardaki gibi aynen devam ediyor. 2009 – 2010 sezonunda da spor yazarları her maçtan sonra haftanın futbolcusunu belirliyor. 34 hafta sonucunda en fazla haftanın futbolcusu seçilen Beşiktaşlı sezon sonunda “Yılın Futbolcusu” ödülünü almaya hak kazanıyor.
GEÇEN SEZONUN KAZANANLARI
Beşiktaş Gazetesi tarafından her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelen Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Kupası’nı daha önce Sergen, Bobo, Delgado ve Tello almıştı.
Bir ileri iki geri!..
Beşiktaş, şampiyonluk yarışında büyük bir yara aldı. Gaziantep deplasmanından 2-0 yenik ayrılan Siyah Beyazlı ekip Gençlerbirliği maçında umut vaadetmişti. Yanı sıra, sezonun ilk yarısında Turkcell Süper Lig’in en az gol yiyen ekibi olan, Avrupa’da da yine en az gol yiyen takımlar arasında bulunan siyah-beyazlılar, gol yememe özelliğini sezonun ikinci yarısına taşıyamadı. 10’u lig, 2’si de Ziraat Türkiye Kupası’nda olmak üzere sezonun ilk yarısında 18 maçta 12 gol yiyen Beşiktaş, sezonun ikinci yarısında ise 6 maçta 9 kez rakiplerinin gol atmasına engel olamadı.
GAZİANTEP MAÇI HÜSRAN OLDU
Gaziantepspor’un kapalı bir oyunu tercih ettiği mücadelede ev sahibi ekip hızlı hücumlarla gol aradı. Sol taraftan Olcan’la etkili olan Gaziantepspor, yine aynı bölgeden gelişen bir atakta öne geçti. Deumi kafa vuruşuyla 51. dakikada skoru 2-0 yaptı.
GENÇLERİ KOLAY GEÇMİŞTİ
Öte yandan Antep deplasmanından önce Gençlerbirliği maçında Beşiktaş’ı izleyenler umut doluydu. Beşiktaş İnönü Stadı’nda oynanan maçta, 33. dakikada aradığı golü bulmuştu. Nihat’ın pasıyla sol kanatta topu kontol eden Bobo, yerden ceza sahası içine topu çevirdi. Kale sahası önünde Sivok, yerden vuruşunu yaptı ve top uzak köşeden ağlara giderek skor 1-0 oldu. 52 dakikada beraberlik geldi. 81. dakikada Beşiktaş, Holosko’nun golüyle rahatladı. Yusuf savunmadan kaptığı topu ceza sahasındaki Holosko’ya verdi. Holosko, yerden düzgün bir vuruşla Serdar’ın yanından topu ağlara gönderdi. Maçta 87. dakikada Beşiktaş, Tabata’nın güzel vuruşu sonrasında gelen golüyle farkı açmıştı.
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, iki maç ardından ‘Futbolda her türlü sonucu bekleyebilirsiniz’ diyerek sonraki maçları işaret etti ve şunları söyledi: “Futbolda her türlü sonucu bekleyebilirsiniz. Bunlar telafisi mümkün olmayan kayıplar değil. Çok önemli bir puan farkı yok aramızda. G.Antep’i kutlarım. Ama Beşiktaş olarak bu ligin nasıl bir şekil alacağını önümüzdeki günlerde mutlaka göreceğiz ve bunu tayin edecek olan takım da Beşiktaş olacak.” (Uğur BAŞTUĞ)
FUTBOLCULARDAN ANLAMLI KAMPANYA
Sosyal sorumluluk projesinde ‘Duymak istiyoruz’ sloganıyla Beşiktaşlı futbolcular engelliler için bir araya geldi. İşitme Engelliler için başlatılan “Hear the World – Dünyayı duy” kampanyasına Siyah Beyazlı futbolcular destek verdi. Phonak firması tarafından iki yıl önce işitme bilincini geliştirmek ve az gelişmiş ülkelerde yaşayanlara işitme cihazı dağıtmak için oluşturulan projede İbrahim Üzülmez, Nihat Kahveci, Necip ve Ernst de dünyaca ünlü isimler yanında yer aldı. Sorumluluk olaylarına herkesin duyarlı olması gerektiğini vurgulayan
Nihat Kahveci, “İşitme engelliler için İspanya’da da önemli projeler oluşturulmuştu. Ben halen katkıda bulunuyorum. O insanlar da topluma kazandırılmalı” diye konuştu.
Manço turu!
BARIŞ Manço’nun ölüm yıldönümünde adını taşıyan vapur, Beşiktaş’a geldi. Türkiye’nin en sevilen sanatçılarından Barış Manço için ölümünün 11. yılında anlamlı bir etkinlik düzenlendi. İstanbul Deniz Otobüsleri, Barış Manço’nun ölüm yıldönümü olan 7 Şubat tarihinde sanatçının kendi adını taşıyan Barış Manço vapuruyla ücretsiz sefer yaptı. Barış Manço’yu anma seferi etkinliğine Manço’nun yakınları sanatçı dostları ve sevenleri katıldı. Anma kapsamında 7 Şubat’ta Moda’dan saat 11.00′de kalkan vapur ilk olarak Beşiktaş’a uğradı.
Beşiktaş adını koydu
Beşiktaş sevgisi isim verdirtti… Muğla Milas’ta yaşayan Balıkçı ailesi, dünyaya gelen kız çocuklarına ‘Beşiktaş’ ismini verdi. Henüz kundaktaki minik Beşiktaş’ın 4 yaşındaki ağabeyinin adı da Kartal. Beşiktaş Futbol Takımı’na büyük bir hayranlık beslediğini ifade eden fanatik baba Güngör Balıkçı gençliğinden bu yana çocuklarına takımını simgeleyen isimler vermek istediğini, bunu da başardığını söyledi. Balıkçı, evlenmeden önce takım tutmadığını ifade eden eşinin Beşiktaş sevgisini görünce onun da Beşiktaşlı olduğunu söyledi.
Kalkavan’ın teknesi su aldı
Yelkenli tekne su aldı, Bebeklilerin yüreği ağzına geldi. Teknenin yan yattığı görenler, merakla su tahliye işleminin bitmesini izledi. Bebek iskelesinde demirli bulunan iş adamı İhsan Kalkavan’ın ‘katamaran’ tipi yelkenli teknesi, batma tehlikesi geçirdi. Kalkavan, olayı haber alır almaz teknesine gelerek su tahliye işlemini yakından izledi. İş adamı İhsan Kalkavan’ın Bebek’te demirli bulunan ‘Kartal 6′ isimli katamaran tipi teknesi, teknik bir arıza nedeniyle gece boyunca su aldı. Teknede uyuyan kaptan, sabah teknenin su aldığını ve yan yattığını fark etti. Kaptan, itfaiyeyi ve teknenin sahibi Kalkavan’ı aradı. İskelenin karşısında oturan İhsan Kalkavan, hemen teknesinin başına geldi. İtfaiye ekibi, motopomplar yardımıyla teknedeki suyu tahliye çalışması başlattı. Teknedeki suyun tahliyesi yaklaşık 2 saat sürdü. Çalışmalar boyunca Kalkavan da teknesinden ayrılmadı. Arızanın giderilmesi ve suyun tahliyesinin ardından İhsan Kalkavan evine geçti.
Mankenler karakolluk oldu
GAYRETTEPE Polis Merkezi, facebook-manken olayı ile karıştı. Manken Senem Kuyucuoğlu, adını kullanarak Rıza Öziş’i dolandırdığı iddia edilen Serap B.Ç.’nin mankeni tehdit ettiği iddia ediliyor. Sosyal paylaşım ağı Facebook’ta Senem Kuyucuoğlu adına sayfa açan Serap B.Ç., magazin gazetecisi 52 yaşındaki Rıza Öziş’e kendisini Senem Kuyucuoğlu olarak tanıttı ve bu yolla, Öziş’e bin dolarlık ev depozitosunu ve ev eşyalarının bedelini ödetti. Dolandırıcılık olayı ortaya çıktı ve Öziş, Serap B.Ç. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ardından taraflar Gayrettepe Polis Merkezi’ne çağrıldı ve yüzleştirilerek ifadeleri alındı.
Emniyet dosyayı açıyor
Yıllar önce Fulya’da boğazı kesilerek öldürülen Çağla adlı genç kızın dosyası yeniden gündeme taşındı. Geçtiğimiz sayılarda Beşiktaş Gazetesi’nin manşete taşıdığı haberde; 15 yaşında Çağla Tuğaltay’ın boğazının kesilerek öldürüldüğü ve katilinin bulunamadığı ele alınmıştı. Haberler sonrasında ise dosyanın tekrar açılacağı ve katilinin bulunması için özel bir ekibin oluşturulacağı söyleniyor. Çağla Tuğaltay anaokulu öğretmeni olmak için okuyordu. Tarihler 5 Haziran 2000′i gösterdiğinde okuldan eve dönen Çağla’yı annesi muayene için gittiği doktorun ofisinden aradı ama telefonu açan olmadı. Anne Gülnur Tuğaltay hemen komşusunu aradı. Eve giden komşusu Çağla’nın cesedini buldu. Kapıda zorlama yoktu. Eve gelen kişi boğazını kesmişti. Suç aletinin bulunamadığı söyleniyor. Cinayete özel ekip oluşturuldu.
Emlakçıya kezzap attılar
Ortaköy’de emlakçılık yapan şahıs, iş yerine gelen kimliği belirsiz bir kişinin kezzaplı saldırısına uğradı. Hastaneye kaldırılan emlakçının yüzü ve vücudunun çeşitli yerlerinde üçüncü derece yanıklar meydana geldiği öğrenildi.
Ölmek istedi yaralı kurtuldu
Leventteki işyerinden atlayıp ölmek istedi… MNG Kargo Levent Şube Müdürü Cem Karabulut, iş yerindeki odasının penceresinden atladı. Şans eseri yaralı olarak kurtulan olay yerine çağrılan ambulans ile Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.
Katili biliyoruz
Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davanın 12. duruşmasından önce Beşiktaş İskele Meydanı’nda toplanan 700′ü aşkın kişi bir araya geldi. Yüzlerce kişinin arasında bu kez çeşitli dönemlerde öldürülenlerin yakınları da vardı. Yazar Sabahattin Ali’nin kızı, savcı Doğan Öz’ün kızı ve eşi, gazeteci Abdi İpekçi’nin kızı, yazar Ümit Kaftancıoğlu’nun oğlu ve gelini, sendikacı Kemal Türkler’in kızı, gazeteci Uğur Mumcu’nun oğlu ve kızı, müzisyen Nesimi Çimen’in oğlu, şair Metin Altıok’un kızı, arkeolog Yasemin Cebenoyan’ın kardeşi, gazeteci Metin Göktepe’in abisi ve ablası ve gazeteci Cihan Hayırsevener’in ailesi Dink ailesini yalnız bırakmadı. Cevat Yurdakul, Musa Anter, Behçet Aysan, Hasret Gültekin, Turan Dursun, Sevinç Özgüner ve Cavit Orhan Tütengil’in aileleri de okunan metne imzacı oldular. Aileler ilk kez İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın serbest bırakılmasının ardından ortak bir açıklama yayınlamışlardı.
TEMA FARKI!..
Beşiktaş’ta çevre üzerine seminer, toplantıların yanı sıra bilgilendirme çalışmaları da Beşiktaş Belediyesi’nin desteğiyle tüm hızıyla devam ediyor. Tema Mobil Eğitim Tırı Beşiktaş’ta halk ile buluşuyor. Tema Vakfı ve Deniz Temiz Derneği Turmepa ile birlikte 2008 yılında küresel Isınma ve İklim Değişikliğine karşı “Geleceğimiz Erimesin” Mobil Eğitim Kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında TEMA Eğitim Tırı “karada”, TURMEPA Eğitim Teknesi de “denizde” küresel ısınma ve iklim değişikliği başta olmak üzere doğal varlıkların korunmasına yönelik eğitimleri sürdürüyor. Proje kapsamında 2009 yılında İstanbul, Ankara, Adana ve Gaziantep’te düzenlenen eğitim faaliyetlerine 9.577 kişi katıldığı belirtiliyor.
Tema Mobil Eğitim Tırı’nın Beşiktaş’ta halkla buluşması nedeniyle Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Tema Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, Tema Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan, Eğitim Bölümü Başkanı Celal Ergün, Teşkilatlanma Bölüm Başkanı Temel Uraz, Tema -K Üyeleri, Tema Vakfı İstanbul 2. Bölge Temsilcisi Güner Açıksöz, Gönüllüler ve basın mensupları katılımıyla tören düzenlendi.
Tema Mobil Eğitim Tırı’nda düzenlenen tören Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Tema Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Hayrettin Karaca ve Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın açılış konuşmaları ile devam etti. Enerji ihtiyacı güneş panelleri ve rüzgar türbini ile desteklenen Tema Mobil Eğitim Tırı’nın Tema Vakfı Eğitim Bölümü Proje Eğitim Uzmanı Gökmen Çakmak tarafından yapılan tanıtımının ardından Yavru Tema, Genç Tema Lise ve Genç Tema’lıların performansları gerçekleşti.
KAR TEMİZLEME ÇALIŞMASINDA 2. PERDE
Beşiktaş Belediyesi kar yağışı olduğu hafta boyunca kesintisiz çalışmalarını sürdürdü. Beşiktaş Belediyesi Afet Yönetim Merkezi, meteorolojinin bildirdiği kar yağışının getirdiği olumsuzlukları gidermek amacıyla 24 saat boyunca Beşiktaş kentlilerine destek verdi. Beşiktaş Belediyesi, Meteoroloji Genel Müdürlüğü yetkileri haftalar öncesinden haber verdiği soğuk hava ve kar yağışı için daha kar düşmeden önlemlerini aldı. Sonraki süreçte da aralıklı olarak yüzünü gösteren soğuk hava ve yoğun kar yağışında Beşiktaş Belediyesi ekipleri, iş makineleriyle yol temizleme, tuzlama ve kar küreme çalışmalarını aralıksız sürdürdü.
Yoğun kar yağışının olduğu ilk hafta 1000 bin ton tuz kullanıldığını açıklayan Başkan Ünal, kar yağışının ay sonuna kadar aralıkla sürmesi nedeniyle de tuzlama çalışmalarının katlanarak sürdüğünü dile getirdi.
RADYO BEŞİKTAŞ’TAN KENTLİYE SESLENDİ
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, çalışmalara başladıkları ilk andan itibaren Radyo Beşiktaş Tv’nin canlı yayınına katıldı ve kar yağışı boyunca son dakika gelişmeleri hakkında bilgilendirmede bulundu ve karla mücadele hizmetiyle ilgili detaylı bilgi vermişti. Başkan Ünal, İstanbul’da dondurucu soğukta ve aralıklı yağan yoğun kar yağışı esnasında katıldığı canlı yayında kötü hava koşulları ve afet yönetim merkezi çalışmalarıyla ilgili şunları aktardı: “Beşiktaş’ta 42 tane ana arter, 70 cadde, 917 sokak var. Toplam 247 km’lik bir alan var, tuzlama yapan ve sürekli çalışan 241 tane ekibimiz var. Ayrıca kar küreme, grayderlerimiz, iş makinelerimiz de çalışma halinde. Girebildiğimiz alanlarda insanlarımıza ücretsiz ring seferleri yapıyoruz yağıştan dolayı… 200′e yakın site var biliyorsunuz, bizim için çok önemli sitelere de kar başlamadan önce tuz dağıtımını gerçekleştirdik, ayrıca çalışmalar 3 vardiya halinde sürdürülüyor. Bu arada 7 gün 24 saat ücretsiz ambulanslarımız var. Her dakika belli noktalarda daha rahat hareket edilebilmesi için ambulanslarımız da her mahalle ölçeğinde yerlerini almışlardır.”
KENT KONSEYİ DUR DURAK BİLMİYOR
Beşiktaş Kent Konseyi çalışmalarını hızlandırdı. Beşiktaş Kent Konseyi 2009–2010 Dönemi İkinci Genel Kurulu, Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde yapıldı. Delegelerin yoğun ilgi gösterdiği Genel Kurul’un açılış konuşmasını yapan Kent Konseyi Başkanı İsmail Ünal, kent konseylerinin yerel yönetimlerin demokratikleşmesinde en önemli mekanizma olduğunu ifade ederken, Beşiktaş Belediyesi olarak konsey çalışmalarına verdikleri desteği dile getirdi.
Gündem gereği Beşiktaş Kent Konseyi’nin 2010 faaliyet programı ve bütçesi Genel Sekreter Aysın İzer tarafından, Kadın Meclisi programı Koordinatör Avukat Nazan Moroğlu tarafından, Gençlik Meclisi programı ise Eş-Koordinatör Zeynep Sinem Konca tarafından aktarıldı ve onaylanarak yürürlüğe girdi.
Son olarak konsey çatısı altında faaliyet gösteren çalışma grupları hakkında bilgi verildi. Beşiktaş’ın genelini ilgilendiren Afet Bilinçlendirme, Çevre Bilinci ve Çevrenin Korunması, Sağlıklı Kent Beşiktaş, Otopark ve Trafik Sorunları çalışma gruplarının yanı sıra Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ile mahalle ölçeğinde toplantılar yapan Beşiktaş Gönüllüleri çalışmalarına tüm Beşiktaş kentlilerinin davetli olduğu belirtildi.
BİR BELGESEL BİR GAZETECİ ÇAY VE SİMİT
Beşiktaş’ta yeni bir kültürel etkinlik dizisi hayat buluyor. Beşiktaş Belediyesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Belgesel Sinemacılar Birliği’ nin düzenledikleri “Bir Belgesel Bir Gazeteci ve Simit” günleri, ilk olarak “Nazım Hikmet Şarkıları” adlı belgesel film gösterimi ile başlıyor. Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’ndaki etkinliğe Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da katıldı. Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’ndaki etkinlikte konuşan Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, gerçeği arama ve öğrenme tutkusuna “alternatif bir akıl” olarak belgesel sinema etkinliklerinin de katılacağını belirterek, belgelerin ve bilginin diliyle hayatın ve dünyanın keşfine çıkılacağını, sinema hayatının belgeselci tadının yaşanacağını söyledi.
Sanatın her dalına destek olmaya çalışan Beşiktaş Belediyesi, “Bir Belgesel Bir Gazeteci Çay ve Simit” günleriyle Beşiktaş kentlilerinin dikkatini Türkiye’deki belgesel sinemaya çekmeyi amaçlıyor.
Belgesel Sinemacılar Birliği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti işbirliği ile düzenlenen projede her çarşamba akşamı artık Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda bir belgesel gösterimi yapılacak… İlk toplanımda Nazım Hikmet’in ele alındığı gösterimin ardından konuk gazeteci ve yönetmenle belgesel ve belgeselin işlediği konu üstüne söyleşi yapıldı.
“Bir Belgesel Bir Gazeteci Çay ve Simit” günleri, “Nazım Hikmet Şarkıları” adlı belgeselin gösterimi ile başlamış oldu. Bu özel geceye Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Nazım Hikmet Şarkıları’nın yönetmeni Mehmet Eryılmaz, Nazım Hikmet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Tarık Akan ile Cumhuriyet Gazetesi yazarı Zeynep Oral da katıldı. Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit açılış gecesi oldukça renkli bir söyleşiye sahne oldu. Hikmet’in 7 şiirinin sanatçılar tarafından yorumlandığı filmde, Ruhi Su’dan “Kuvayi Milliye Destanı-Kadınlarımız”, Tahsin İncirli’nin bestesi ve Sümeyra’nın yorumuyla “Japon Balıkçısı”, Zülfü Livaneli’nin bestesi ve yorumuyla “Karlı Kayın Ormanı”, Cem Karaca’nın bestesi ve yorumuyla “Mavi Liman-Çok Yorgunum”, Mesut Cemil’in bestesi ve İnci Çayırlı’nın yorumuyla “Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş”, Tarık Öcal’ın bestesi ve Esin Afşar’ın yorumuyla “Tahir ile Zühre Meselesi”, Nadir Göktürk’ün bestesi ve Emin İgüs’ün yorumuyla “21-22 Şiirleri, Seni Düşünmek Güzel Şey” adlı şarkılar yer aldı.
İlki gerçekleştirilen “Bir Belgesel Bir Gazeteci Çay ve Simit” belgesel etkinliğine Beşiktaş halkının da ilgisi bir hayli fazla oldu.
‘NAZIM HİKMET ŞARKILARI’
Konuyla ilgili yapılan açıklamada şu cümleler yer aldı: “Film, “Nazım Hikmet’in sesini, yeni seslerle çoğaltıp, yeniden kulaklarımızda, gözlerimizde ve ruhumuzda yaşamasını sağlamak ve özellikle gençlerimizin Nazım Hikmet’i şarkılarla da tanımaları amacıyla” yapıldı. Bu belgesel yorumlamada Nazım Hikmet şiirlerinden üretilmiş yüzlerce besteden sadece yedisi var. Neden bu sadece bir belgesel değil; çünkü ayrıca yedi şarkının, klipleri de diyebileceğimiz görsel yorumlar da var. Nazım şiirinin yazıldığı koşullar, sosyal ve siyasal ortam, duygusal durumu, bestecinin ve yorumcunun şiire yaklaşımları, belgesel tadında anlatılırken, arkasından bu besteler için yapılmış yönetmenin görsel yorumu geliyor. Filmde Ruhi Su’dan “Kuvayi Milliye Destanı-Kadınlarımız”; Tahsin İncirci’nin bestesiyle, Sümeyra’nın yorumundan “Japon Balıkçısı”; Zülfü Livaneli’nin beste ve yorumundan “Karlı Kayın Ormanı”; Cem Karaca’nın beste ve yorumundan “Mavi Liman-Çok Yorgunum”; Mes’ud Cemil’in bestesi ve İnci Çayırlı’nın yorumundan “Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş”; Tarık Öcal’ın bestesi ve Esin Afşar’ın yorumuyla “Tahir ile Zümre Meselesi”; Nadir Göktürk’ün bestesi ve Emin İgüs’ün yorumlarıyla “21-22 Şiirleri, Seni Düşünmek Güzel Şey” adlı şarkılar bulunuyor ve film Timur Selçuk’un kalabalıklarla birlikte coşkuyla söylediği “Güneşin Sofrasındayız, Dostların Arasındayız” bestesi ve alkışlarla sonlanıyor.
Nazım Hikmet Şarkıları, bir anlamda büyük ustayla yeniden buluşma ve yeniden onun gür ve çağlayan sesine kavuşma duygusuyla üretilmiş, Nazım Hikmet’in insani yönlerini, ülke ve insan sevgisini öne çıkaran, Nazım’ın kendi sesinden şiir ve şarkılarla bezenmiş ve filmsel tarz olarak da şiirselliğe sadık kalan bir çalışma”
Filmin künyesi ise şöyle: “Yönetmen Mehmet Eryılmaz. Senaryo Mehmet Eryılmaz. Görüntü Yönetmeni Bülent Arınlı. Kurgu H. Kurtuluş Özgen. Müzik Cihat Aşkın ve Mehru Ensari. Katılanlar ise; Ruhi Su, Sümeyra Çakır, Cem Karaca, Timur Selçuk, Zülfü Livaneli, İnci Çayırlı, Esin Afşar, Emin İgüs. Danışmanlar: Tarık Akan ve Kıymet Çoşkun. Filmin yapımcısı Hasan Özgen. Yapım Nöbetçi Ajans Ltd. Şti tarafından gerçekleştirildi. Yapım yılı, 2000 olarak açıklandı.”
MAHALLELERİN SORUNLARINI DİNLİYOR ÇÖZÜM ARIYORUZ
Beşiktaş kentlisinin sorunlarını öğrenebilmek ve çözüm bulabilmek amacıyla tekrar mahallelere dağıldık. Her mahallede yüzlerce kişi ile konuştuk ve görüşler aldık. İşte Abbasağa sakinlerinin görüşleri:
Hediye Duman: “Misafirlerimi ağırlayamıyorum parka getirip bir çay kahve içeremiyorum, bir minder serip beş dakika ayağımı uzatıp oturamıyorum. Benim şikayetim köpeklerden… Rica ederim çözüm bulun. Belediyemizden memmunuz, gülümüz çiçiğimiz parkımızı çok seviyoruz. Etkinlikleri de takip ediyoruz, sonuna kadar iyi olsun inşallah. Onlardan da, siz böyle sahip çıktığınız için size de, teşekkür ederim.”
Ali: “Bizim daha önce Abbasağa parkıyla ilgili bir isteğimiz olmuştu. Köpek sahipleri olarak küçük bir köpek alanı istemiştik. Bu alan yapıldı fakat inanılmaz derece küçük… Başta anlayış gösterdik dedik ki, köpek sahibi olmayınca köpeğin ne kadar alana ihtiyacı olduğunu da bilemiyorlar galiba diye düşündük. Çünkü 2 tane köpeği içeriye attığınız da hayvanlar sıkıntıdan ölüyor, küçük bir alan. Büyük bir alan istiyoruz. Parkta içki içen, sağ sola sarkıntılık yapan insanlar var. Bu tarz olaylar çok yasanıyor. Hatta bununla ilgili bir olay yaşadık. Biraz daha dikkat edilmesi lazım, bu tarz olayların yaşanmasına izin verilmemesi lazım, yardımcı olurlarsa çok sevineceğiz.”
Ayşen Güngördü: “Beşiktaş Belediyesinin yaptığı etkinliklerden memnunuz. Sokaklarımız biraz dar. Bebek arabasıyla biraz zorlanıyorum. Biraz daha geniş olsa daha iyi olur. Köpekler sıkıntı yaratıyor ve parklarda çok sayıdalar. Onlar için ayrı bir yer olsa esasında var ama yine de olmuyor sanırım saat düzenlenmesi gibi bir şey olsa belki daha mantıklı olur. Beşiktaş’taki projelerden, belediyeden genel olarak memnunum.”
Canan Tunca: “Parkımızla alakalı konuşacağım. Abbassağalıların gözdesi parkımız. çocuklarımızı oynatabildiğimiz, hava alabildiğimiz bir tek parkımız var. Yandaki çevredeki arabalar sayesinde park alanı sorunu yaşanıyor. Çardak yapılabilir, piknik alanları yapılabilir… Çocuklar için bir tek basketbol sahası var, başka şeyler de olabilir. Koru gibi olabilir. Biraz daha bakım istiyoruz. Oturma grupları istiyoruz. Spor aletleri çoğalsın istiyoruz. Otopark sorunu yaşıyoruz. Çözümlenmesini istiyoruz.”
Faik: “İsmail Ünal’ı ve çalışmalarını çok beğeniyoruz. Parka köpekleriyle çok geliyorlar o kadar köpek var ki insan yeri mi köpek yeri mi belli değil, pisletiyor götürüyorlar, bunların olmamasını istiyorum. Çocuklar burada dolaşıyor, çimenlerde yuvarlanıyorlar. Üst baş berbat pislik içinde… Genel anlamda İsmail Ünal’dan memnunum.”
Gülizar Yazıcı: “Halkımız çok pis. Tertemiz yapıyorlar ama çok kirleniyor nasıl önleyeceğiz bilemiyorum her yere çöp sepetlerimi koyalım.. Bu arada yemyeşildi sarardı, şurada kuyu var sulama yok. Buraya geliyoruz oturuyoruz memnunuz. Köşelere bank yani oturma grupları istiyoruz. Bir tane bile daha fazla olsa razıyım. Bunun dışında herşey çok güzel.”
Gülsen Bingül: “Bizim en önemli isteğimiz bu Abbasağa Parkına köpeklerin sokulmaması. Çoçcuklarımızı oynatamıyoruz yerler, pislik oluyor. Hijyen yok. Sokak ve ev köpekleri ne olursa olsun getiriyorlar, pisletiyorlar gidiyorlar… İsmail Ünal’dan çok memnunuz, etkinliklerinden memnunuz. Tatile gidemeyenler için sinema getiriyorlar… Parkımıza biraz daha düzen istiyoruz. İnsanlar temiz kullanamıyorlar. Parkımızı yeşillendirdiler, çiçeklendi ama uyarı tabelelaları daha da çok artarsa seviniriz.”
İlker Yıldız: “Herşey mükemmel. Kendisine teşekkür ediyoruz. Bizim için Beşiktaşlı olması yeter zaten…”
Oğuz: “Özellikle mahallerimizdeki çöplerin akşamleyin çöp kutuları dışında sokaklara atılıyor. Bunların önüne geçilmesini istiyorum. Genel anlamda mutluyuz.”
Seher Aygün: “Çok memnunuz herşeyden… Başkanımızdan çok memnunuz. Anneler Günü’nde çiceğimiz geldi. Etkinlikleri takip ediyoruz. Caddelerimiz çok güzel… Çöplerimizi topluyorlar. Çalışmalarından kendilerinden çok memmunuz.”
Şükriye Güngördü: “Park yeşilliği güzel oldu fakat temizlik açısından pek memnun değiliz. Köpekler pisliyorlar sinek çok… Spor aletlerine ilave istiyoruz, çeşitlensin. Yollar biraz bozuk. Önceden daha düzgündü onları düzeltmesini istiyoruz. Genel anlamda belediyeden, başkanımızdan mutluyuz Bu isteklerimizin yerine gelmesini istiyoruz.”
Tolga Kaya: “Parkımızla ilgili bazı çalışmalar yapıldı ve çoğundan memnunuz. Bu yol çalışmaları biraz uzun sürdü. Bu biraz bizi üzdü kaldırımlar çok daraldı parkın etrafındaki kaldırımlarda yürüyecek yer bulamıyoruz. Yoldan yürümek zorunda kalıyoruz, çocuğumuzla birlikte yürürken arabalar geçtiğinde devamlı durmak zorunda kalıyoruz. Eski haline geri dönmesi mümkün değilse bile birazcık kaldırımların genişlemesi lazım. Çünkü sokak lambaları aynı kaldırımların üstünde olduğu için geçmek mümkün olmuyor. Bir de parkın girişine bebek arabaları ve engellilerin girişi için bir şeyler yapılmıştı, onları kaldırdılar. Yapılırsa seviniriz.”
Adsız: “Bir Abbasağalı olarak Abbasağa Parkı’nda başta top sahasında büyükler oynuyor. Küçük çocuklara izin verilmiyor. Minik olanlar için saha istiyoruz.”
Deniz Kaya: “Salıncakların yerine büyükler için olan salıncaklardan istiyorum.”
ÇİRKİN KRAL FİLMLERİ İLE BEŞİKTAŞ’TA ANILDI
Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantılarına paralel olarak gerçekleştirilen “Arşivlik Muhabbetler-Yeşilçam’ı Yaratanlara Saygı” gecelerinde bu hafta sanatseverler, unutulmaz Yılmaz Güney filmleriyle buluştular. “Umut”, “Acı”, “Ağıt”, “Arkadaş”, “Seyyit Han”, “Sürü”, “Endişe”, “Yol”un da aralarında bulunduğu yüzün üzerinde filmle yalnızca Türk seyirci için değil, dünyadaki izleyiciler için de özel değerler taşıyan yapıtlara imza atan, saygın ödüller kazanan Yılmaz Güney için gerçekleştirilen etkinlik, Faruk Şüyün tarafından hazırlandı. Geceye, onunla aynı setleri paylaşan ustalar konuşmacı olarak katıldılar. Bu konuklardan biri, Türk toplumunun çelişkilerini hisseden, yakalayan ve sinemasına başarıyla yansıtan Yılmaz Güney’in “Dağların Oğlu”, “Kahreden Kurşun”, “Kan Gövdeyi Götürdü”, “Aslanların Dönüşü” “Çirkin Kral”, “Silahların Kanunu” ve “Kovboy Ali” gibi ilk dönem filmlerinin yönetmeni Yılmaz Atadeniz’di. Ona “Çirkin Kral” lakabını takan Atadeniz’in arşivlik anılarını anlattığı gecenin bir diğer konuğu ise, bir dönem Yılmaz Güney ile evli olan Nebahat Çehre oldu. Güney’le birçok filmde birlikte rol alan Nebahat Çehre etkinliğe telefon bağlantısıyla katılarak renk kattı.
Yılmaz Güney’in rol arkadaşlarından sinemamızın duayenleri Nilüfer Aydan ve Suzan Avcı’nın da katıldıkları etkinlikte gazeteci Arda Uskan ve Güney’le ortak projelere imza atan usta yönetmen Temel Gürsu da yer aldı.
Konukların sohbetlerine arşivci Yahya Karadaş’ın hazırladığı Yılmaz Güney’in unutulmaz filmlerinden görüntüler eşlik etti.
KARMA YAĞLI BOYA RESİM SERGİSİ
Beşiktaş Belediyesi Beşiktaş Sanat Galerisi resim sergileri tüm görkemiyle devam ediyor. Sanatseverleri belediye binası giriş katında buluşturan ve sıcak ortamıyla tanıştıran galeride bu kez karma yağlı boya sergisi yer aldı. Geçtiğimiz haftalar içinde karma yağlı boya resim sergisi Beşiktaş Belediyesi Levent Hizmet Binası’nda açıldı. Şubat ayının başında gerçekleştirilen açılışa Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da katıldı.
Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi’nde resim kurslarına başlayan ve halen devam etmekte olan Sevgi Pekün ve kendisi gibi halk eğitim merkezinde eğitim almakta olan Mine Yalçınkaya, Sevgi Gençoğlu ve Arzu Çetin ile birlikte bir sergi açarak, eserlerini sanatseverlerin beğenisine sundu. Beşiktaş Belediyesi Levent Hizmet Binası’nda açılan yağlı boya resim sergisi sanatseverlerce hafta boyunca ziyaretçilerini ağırladı.
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ SANAT ETKİNLİKLERİ
Beşiktaş Belediyesi’nin kültür sanat organizasyonları hız kesmeden devam ediyor. Kültür merkezlerindeki etkinlikler, 7′den 70′e herkese hitap ediyor. Akatlar Kültür Merkezi’nde Şubat ayında yine dopdolu programlar dikkat çekiyor. Özellikle, E.S.E.K’in güldüren oyunu ‘Kaygan Zemin’ Şubat ayına damgasını vurdu. Öte yandan Şubat ayında Semaver Kumpanya’nın Lourcine Sokağı Cinayeti adlı oyunu sanatseverlerin ilgisini çekti. Evrensel Kabare bu ay başında yine dikkat çeken oyunlardan bir tanesi Hergelekon’du. Aysa Yapım da Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday sahnesindeydi. Aşk sözleri adlı oyunla sanatseverleri ağırladı. Tiyatro Akkaş, Şubat ayının ilk ve ikinci haftası yine tiyatroseverleri karşıladı. Karlar Kraliçesi adlı oyunla sanatseverleri buluşturan topluluğun oyunları 20 ve 28 Şubatta yine sahne alacak. Tiyatro Akkaş’ın bir diğer oyunu da Çirkin Ördek Yavrusu… İlk iki hafta boyunca tiyatroseverlerin karşısına çıkan topluluk, 20 ve 21 Şubat’ta da minik tiyatroseverleri güldürecek. Miniklerin yüzleri çocuk oyunlarıyla Beşiktaş Belediyesi kültür merkezlerinde kahkahalarla örtüşürken Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi’nde de büyükler 7 Şubatta kahkaya boğuldu. Tiyatro Kare’nin sahnelediği Buda benim ailem adlı oyun, neredeyse iki saat boyunca seyircileri adeta koltuğa bağladı. Akatlar Kültür Merkezi’nde Sunay Akın sevenler yerlerini aldılar. Sunay Bey Tarihi isimli söyleşi, ilgiyle izlendi. Tiyatro Kedi tarafından sahnelenen bir başka oyun daha Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’ndeydi. Pazar günkü cinayet adlı oyunla sanatseverleri ağırlayan topluluk önümüzdeki aylarda da oyunlar sahneleyecek. Akatlar Kültür Merkezi’ndeki diğer etkinliklere bakarsak şöyle sıralanabilir:
“Umut Kantoğlu’nun Sahnede umut var oyunu 24 Şubat’ta seyircisiyle buluşacak. Melih Cevdet Anday Sahnesi’ndeki bir diğer oyun ise Tiyatro Kedi tarafından sahnelenecek olan Çalıkuşu… Teksem’in de Kulübedeki korku oyunu, 27 Şubat’ta Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi’nde olacak.”
MUSTAFA KEMAL MERKEZİ SANAT ETKİNLİKLERİ
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde bahar rüzgarları şimdiden esmeye başladı. Nisan ve Haziran aylarındaki konser organizasyonları göz doldurmaya devam ediyor. Dünyanın en önemli müzik ortamlarından tecrübeler edinen ünlü piyano virtüözü İstanbul’da Beşiktaş’a geliyor. Mustafa Kemal Merkezi Atilla İlhan Salonu’nda gerçekleşecek olan etkinlikte, Ian Hobson sanatseverler ile buluşacak.
Ian Hobson, A.B.D. odaklı bir müzisyen. Dünyanın en önemli müzik ortamlarından sık sık geçse de çalışmalarının merkezini Kuzey Amerika oluşturuyor. Ünlü piyano virtüözü, müzisyenliğinin ayrı bir yönü olan orkestra şefliği ile kendi kurduğu Sinfonia da Camera orkestrasıyla opera müziğine, yine kendi kurduğu Zephyr plak şirketi ile klasik müzik yayıncılığına hizmet ediyor.
Piyanist, orkestra şefi ve eğitimci olarak dünyanın dört bir köşesinde sürdürdüğü çalışmalar ile ünlenen Ian Hobson, İngiltere`de doğup, müzik eğitimini Royal Academy of Music ve Cambridge üniversitesinde tamamladı. Leeds Uluslararası piyano yarışmasını kazandığı 1981 yılı Hobson için bir dönüm noktası oldu ve yarışmalar, ödüller, resital ve konserler ile dolu geçecek bir büyük yaşamın ilk pırıltısıyla hayatı değişti. Alice Tully Hall, New York Mostly Mozart Festival, Bard Music festivallerine katılımları, başlıcaları arasında Carnegie Hall ve Lincoln Center`ın yer aldığı önemli salonlar Ian Hobson`un parlak kariyerine damgalarını vurdu. Ian Hobson, dünyanın en büyük ve önemli orkestraları eşliğinde solist olarak sahneye çıkıyor. Hobson`un bugüne kadar yayınlanmış 60 albümü bulunuyor. Konserin programı da açıklandı… 14 Nisan’da gerçekleşecek olan konserin programı şöyle: “Saf Chopin- Chopin: Barcarolle in F sharp major, Op 60, Chopin: Three Mazurkas, Op 56; No 1, No 2, No 3, Chopin: Moderato in E major, B 151, KK IVb/12, CT 107, Chopin: Two Nocturnes, Op 62; No 1 in B major, No 2 in E major, Chopin: Berceuse in D flat major, Op 57, Chopin: Three Mazurkas, Op 59; No 1, No 2, No 3, Chopin: Sonata No 3 in B minor, Op 58.”
Öte yandan yaz ayının ilkinde gerçekleşecek olan diğer konser de yine dünyaca ünlü bir isim… Simone Dinnerstein, Mustafa Kemal Merkezi’nde hayranlarıyla buluşacak… 16 Haziran 2010 tarihinde Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde konser verecek olan Amerikan piyanisti Simone Dinnerstein, Bach’ın Goldberg varyasyonlarını seslendirdiği 2005 Carnegie Hall resitalinin ardından uluslararası çevrelerde büyük bir süratle ün kazandı.
Simone Dinnerstein, Kennedy Center, Vienna Konzerthaus, Lincoln Center Mostly Mozart Festivali, Aspen, Ravinia ve Stuttgart Bach festivallerine katılımları, Köln, Paris, Londra, Kopenhag, Bremen, Roma ve Lisbon turneleri, Dresden Philharmonic, Czech Philharmonic, New Jersey Symphony, St. Luke, Absolute Ensemble, Baltimore Symphony, Atlanta Symphony ve Minnesota Orkestraları konserleri ile kendisini takip edenlerin başını döndürüyor. Simone Dinnerstein’ın ilk solo albümü 2007 yılında Telarc tarafından yayınlandı. Bach’ın Goldberg varyasyonlarını seslendirdiği albümü ile Simone, Billboard listesinde hem de daha satışlarının ilk haftasında 1 numaraya yerleşti. New York Times ve Los Angeles Times gazeteleri, New Yorker ve Time Out New York dergileri tarafından “2007’nin En İyileri” listelerinde yayınlandı.
ÇOCUKLAR BU OYUNU SEVDİ
Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi, büyüleyen oyun Peter Pan Müzikali ile 7′dern 70′e herkesi yine görkemli dünyasına davet ediyor. Murat Karamanoğlu yönetiminde Güzel Sanatlar Oyuncuları Akademik Tiyatro Topluluğu tarafından “Türkiye’nin ilk mega çocuk yapımı” olarak gerçekleştirilen Peter Pan, yeni yılda da tiyatroseverler ile bir araya gelecek. Müzikalin müziklerini Deniz Sipahi yazdı, koreografisini ise Neslihan Öztürk gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz yaz Türkiye’nin dört bir yanında kursiyerleriyle muhteşem bir gösteri sunan Peter Pan müzikali bu yıl da sanatseverleri şaşırtacak. Müzikal, gerek bütçesi, gerek yapıma katkıda bulunanlar, gerekse oyuncularıyla birlikte “mega yapım” olma sıfatını hak ediyor. Peter Pan müzikali, dokuz ayrı kentimizde yapılan seçmeler sonucunda belirlenen 750 çocuk tarafından sahneye konuyor. 7-17 yaş arası çocuklar arasında yapılan elemelerle belirlenen kadroda, bu yaz aylarıyla birlikte oyunun prova çalışmaları başlamıştı.
Peter Pan, ilk olarak, 4 Ekim 2009 tarihinde Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde (MKM) sahneye kondu. Peter Pan çocuk müzikalinin, İstanbul’daki gösterimlerinin ardından on kentte en az 128 oyun sahnelenmesi planlandı. Peter Pan’in Türkiye’deki gösterimlerinin bir kısmı İngilizce olarak sahnelenecek. Ekim 2009’dan Nisan 2010’a kadar çeşitli sahnelerde çocuklarla buluşması hedeflenen Peter Pan müzikalinin 2010 yılın Mayıs ayı itibariyle yurt dışına 8 ülkede sahne alması için de gerekli girişimler yapıldı. Bu arada Peter Pan müzikaliyle ilk kez bu boyutta bir yapım gerçekleştirecek olan Güzel Sanatlar Oyuncuları Akademik Tiyatro Topluluğu Türkiye’de çocuk tiyatrosunun gelişmesi için yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. Klasik tiyatro oyunlarının yanı sıra her yıl en az üç çocuk oyunu sahneleyen Güzel Sanatlar Oyuncuları bu alanda değerli yapımlara imza attı. Topluluk, Çocuk Müzikalleri Birimi’ni de hayata geçirdi. Yine geçen yıl 120 kişilik Alaaddin Müzikali ile 70 temsil veren Güzel Sanatlar Oyuncuları Akademik Tiyatro Topluluğu’nun bu oyunu 50.000 seyirci tarafından izlendi.
Müzikal bütün sezon boyunca İstanbul da 200 Kişilik ekip ile Beşiktaş Belediyesi MKM Mustafa Kemal Merkezi’nde her ay bir hafta sonu seyirciyle buluştu… Peter Pan Müzikali Nisan ayına kadar devam ediyor ve Şubat ayının son günlerinde de yine sevenleriyle buluşacak.
LEVENT KÜLTÜR MERKEZİ ETKİNLİKLERİ
Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda komediseverler ve romantik film tutkunları için bire bir iyi gelecek film gösterimde… Amerikan yapımı film, üç kişi arasındaki çelişkiyi irdeliyor… Filmin konusu ise şöyle gelişiyor: “Çok güzel, akıllı ve dikbaşlı Alexis, Dustin’in hayallerindeki kadındır. Ancak birkaç haftalık flört döneminin ardından aşk sarhoşu Dustin’in gözü açılmaya başlar. Alexis’in ilişkiyi sürekli olarak yavaşlattığını anlama noktasına gelmiştir. Kadını gerçekten kazanabilmek için çaresizlik içinde en iyi arkadaşı Tank’in yardımına başvurur. Kendisini “geri tepme uzmanı” olarak tanımlayan Tank, kadınları önce baştan çıkartıp sonra adeta delirterek onlardan ayrılma konusunda ustadır. Sevgilisi tarafından bir kenara fırlatılmış erkeklerle sözleşme yapar, onların eski-sevgilileriyle ilişki başlatarak o kadınlara hayatlarının en berbat ilişkisini yaşatır. Öyle iğrenç bir deneyim yaşatır ki, onunla ilişki kuran kadınlar en kısa sürede eski sevgililerine geri dönüş yolları aramaya başlar. Ancak sihirli değneğini Alexis üzerinde denemeye kalkışan Tank, hayatının en büyük sınavıyla karşı karşıya kalır. Alexis onun blöfünü görebilen ilk kızdır. Alexis’in zekası karşısında şaşkına dönen Tank, en iyi arkadaşı Dustin’e duyduğu sadakat ile onun kız arkadaşına hissettiği tuhaf çekim duygusu arasında bocalamaya başlarken iki arada bir derede kalacaktır” Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu’nda saat: 12.00 ile 16.00 saatleri arasında gösterilen filminin diğer detayları şöyle sıralanıyor: “Tür: Komedi-Romantik Yönetmen: Howard Deutch Senaryo: Jordan Cahan Yapımcı: Dane Cook, Adam Herz, Barry Katz, Doug Johnson, Guymon Casady. Görüntü Yönetmeni: Jack N. Green. Müzik: John Debney. Süre: 1 saat 41 dk.”
Şubat sonuna kadar gösterimde olacak filmler ile ilgili detaylı bilgi almak için, Beşiktaş Belediyesi Levent Kültür Merkezi’ni 0212 325 73 71 nolu telefonu arayabilirsiniz.
SUHA ARIN GECESİ
Bilim ve Sanatı Belgeselde Buluşturan belgesel sinema dünyasının önemli ismi olan Suha Arın, Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği özel gecede anıldı. Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantılarında, Türk belgesel sinemasının duayen sanatçılarından Suha Arın, altıncı ölüm yıldönümünde anıldı.Yapıtlarıyla bilim ve sanatı buluşturan usta için hazırlanan gece Akatlar Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
“Bilim ve sanatın kesiştiği noktada belgesel ortaya çıkar.” diyen Suha Arın bütün yapıtlarını bu düstur üzerinde hayata geçirmiş; “Safranbolu’da Zaman”, “Urartu’nun İki Mevsimi”, “Dünya Durdukça-Mimar Sinan”, “Tahtacı Fatma”, “Kapalıçarşı’da Kırk Bin Adım”, “Dolmabahçe ve Atatürk”, “Kula’da Üç Gün”, “Camın Teri”, “Fırat Göl Olurken” ve “Eski Evler Eski Ustalar”ın da aralarında bulunduğu eserleriyle ülkemizin yurtdışında tanıtımına önemli katkılarda bulunmuş bir sanatçı olarak da biliniyor. 1 Şubat 2004 tarihinde vefat eden Suha Arın için Faruk Şüyün tarafından hazırlanan gecede, Suha Arın bilim ve sanatı buluşturan bir içerikle hazırlanmış olan sunumla anılmış oldu. Suha Arın’ın kardeşi Reha Arın’ın moderatörlüğünde gerçekleşen gecede konuklar, usta belgeselcinin sanatının özelliklerinin yanı sıra onunla geçen yıllarından süzülüp gelen anıları da seyircilerle paylaştılar.
ORTAKÖY KÜLTÜR MERKEZİ HER YAŞA HİTAP EDİYOR
Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Kültür Merkezi’nde etkinlikler hız kesmiyor… Şubat ayı sonuna kadar bir çok sanat programını tek bir adreste bulabilmeniz mümkün. Çocuk oyunlarının sahlenmesinin yanı sıra farklı sıradışı oyunlarıyla da Afife Jale Sahnesi adından söz ettiriyor. Ortaköy Kültür Merkezi’nde ise Oda Tiyatrosu farklı bir oyunla sahnede… Meyhanede adlı oyunla sanatseverlerin dikkati çekilmeye çalışılıyor ve eski bir İstanbul dünyasına oyun süresince misafir oluyorsunuz… Tiyatro Alkış Sevimli Dinazor oyunuyla sevenlerinin karşısındaydı… İlk haftada sahnelenen çocuk oyununu Tiyatro Alkış kurguladı ve Sevimli Periler adlı oyunla minikler neşeli vakit geçirdi. Miniklerin gönlünü feth eden topluluk, Afife Jale sahnesinde seyirciyle Sevimli Dinazor oyunlarıyla 27 ve 28 Şubatta da sahne diyecek. Ortaköy Kültür Merkezi’nde yine Şubat ayında Afife Jale Sahnesi’nde başka bir çocuk oyunuyla daha tiyatroseverleri ağırlayacak. Tiyatro Alkış, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler adlı oyunla 20 ve 21 şubatta çocuklar renkli saatler yaşatacak.
Ortaköy Kültür Merkezi’ndeki diğer oyunları da şöyle sıralayabiliriz: “Tiyatro Mat tarafından sahnelenen Örnek Suçlar adlı oyun 24 Şubat’ta yeniden seyirciyle buluşacak. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler adlı oyun, Tiyatro Alkış tarafından 20 ve 21 Şubat’ta, Sevimli Dinazor oyunuyla ise 27 ve 28 Şubat’ta minikleri sihirli dünyalarına alacak. Bab-ı Tiyatro tarafından Koltuk Takımı oyunu da 16 Şubat’ta seyirciyle buluşacak. Kuvayi Milliye adlı etkinlik, 18 ve 25 Şubat’ta Ortaköy Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Oda Tiyatrosu tarafından Kadınlar Erkekler ilişkiler ve çelişkiler adlı oyun da 19 Şubat’ta sahne diyecek.”
CAN DOSTLARA ÖZEL İLGİ!..
Beşiktaş Belediyesi hayvanların sahiplendirilmesiyle ilgili çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Hayvan Barınakları ile ilgili derneklerle dirsek teması şeklindeki çalışmalarını da yürüten Beşiktaş Belediyesi, hayvanseverleri yalnız bırakmıyor. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, önceki açıklamalarında hayvanları evlendirdiklerini söylemişti ve kimsesiz hayvanların barınma ihtiyacını kısa sürede çok sayıda hayvanseverden destek alarak da çözüm bulduklarının altını çizmişti. Beşiktaş Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre hayvan barındırma amaçları da şöyle sıralanıyor:
“Beşiktaş Belediyesi bünyesinde oluşturulan Hayvan Barındırma Merkezinin amaçlarının ilki, hayvanların sahiplendirilmesi, İnsancıl yöntemlerle sokak hayvanlarının sayısının azaltılması, sokak hayvanlarından kaynaklanan zoonoz hastalıklarının önlenmesi, Hayvanlardan kaynaklanan şikayetlerin önlenmesi ve ısırık vakalarının takibi.”
Hayvan barındırma merkezi, aynı zamanda vatandaş şikâyetlerini de değerlendiriyor veya tehlike yaratan, hastalıklı ve saldırgan görünen veya bilinen hayvanları da takip çalışmaları sonucunda gerek görülürse yakalıyor. Daha sonra hayvanlar iyileştirme merkezine getiriliyor ve burada gözlem altına alınıyor. Öte yandan rehabilitasyon merkezinde; kısırlaştırma operasyonu, numaralı kulak küpesi takılması, sahiplendirme, kuduz aşısı uygulanması ve hayvanların geri bırakılması uygulamaları yapılması sürüyor.
TEKEL İŞÇİLERİNE KENTLİDEN DESTEK
Beşiktaşlılar Tekel işçilerine destek verdi. Beşiktaş Tekel İşçileriyle Dayanışma Komitesi’nin düzenlediği etkinliğe ilgi büyüktü. Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş Kartal heykeli önünde açılan Tekel İşçileri’nin Destek Standına “Beşiktaş Halkın Takımı” grubu, “Gaz Vermiyoruz, Gaz Almıyoruz, Tekel İşçilerini Destekliyoruz” afişleriyle katıldı ve işçilere yardım amaçlı bağışta bulundu. Yardımların yanı sıra Beşiktaş Tekel İşçileriyle Dayanışma Komitesi adına açılan deftere çok sayıda Beşiktaşlı dayanışma dileklerini yazdı. Toplanan yardımların Tekel işçileri eylemi için İstanbul’dan Ankara’ya kalkacak olan otobüslerle işçilere ulaştırılacağı açıklandı. Edinilen bir bilgi de 15 Şubat itibariyle Beşiktaş Köyiçi ve İskele Meydanı’nda açılan standların ve yardım toplama işlemlerinin Tekel işçilerinin eylemi bitene kadar devam edeceği yönünde..
Aysel Gürel’le pazar yerinde!
Ünlü söz yazarı Aysel Gürel’in doğum günü Beşiktaş’ta kutlandı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ile 2008 yılında vefat eden Aysel Gürel’in anısına kızları Müjde Ar, Mehtap Ar pazarda simit dağıttı. Annesinin simit ve çayı çok sevdiğini söyleyen Müjde Ar, “Sürekli bu pazara gelir, esnafla oturur ve sohbet ederdi. Karda kışta anneme ‘pazara gitme ölürsün’ dediğimde bana ‘pazara gitmezsem ölürüm’ derdi. Başkan İsmail Ünal, doğum günü için böyle bir jest yaptı. İki yıl geçti ama hâlâ çok taze acımız. Hayatta en çok sevdiği şey simitti. Tavuk suyu çorbayı bile simitle yerdi. Annemi kaybetmeden önce de yine pazara gelmişti. Pazardaki herkesi çok iyi tanır” dedi. Aysel Gürel 17 Şubat 2008’de 79 yaşında hayatını kaybetmişti.
SPOR HABERLERİ
İKİNCİ BAŞKAN KEÇELİ GENEL SEKRETER CUROĞLU
Beşiktaş‘ta yeni yönetim yapılan toplantıyla görev dağılımını belirledi. Siyah Beyazlı kulübün üçüncü kez başkanlığına seçilen Yıldırım Demirören, camiayı birlik beraberliğe davet ederek, zorlukları birlikte aşacaklarını söyledi. Bununla birlikte BJK Cola Turka Arena’da gerçekleştirilen seçim sonrasında açıklamada bulunan Başkan Demirören, ”Beşiktaş, tarihinde çok önemli bir virajı geçti. Güven tazelediler. Artık tek bir görev kaldı; seçilen başkanın, yönetim kurulunun arkasında birleşmek” diye konuşmuştu. Yönetim Kurulu ve görev dağılımı şöyle: Metin Keçeli: İkinci Başkan Erdoğan Toprak: İstişare Heyetleri’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı, Fahrettin Curoğlu: Genel Sekreter, Engin Baltacı: Muhasip Üye, Asbaşkan, Ertunç Soğancıoğlu: Mali İşlerden Sorumlu Asbaşkan, Serdal Adalı: Futbol Komitesi Başkanı, Asbaşkan, Alaattin Aykaç: Sponsorlardan Sorumlu Asbaşkan, Prof. Dr. Mete Düren: Basın Sözcüsü, İletişimden Sorumlu Üye, Futbol Komitesi Üyesi, Doğan Küçükemre: Futbol Komitesi Üyesi, Amatör Şubeler, Yatırımlar ve Derneklerden Sorumlu Üye, Orhan Saka: Tesislerden Sorumlu Üye, Cengiz Zülfikaroğlu: Futbol Komitesi Üyesi, Emin Önal: Futbol Komitesi Üyesi, Sinan Vardar: Altyapıdan Sorumlu Üye, Mehmet Soysal: Basın Danışmanı, Ahmet Akpınar: Hukuk İşlerinden Sorumlu Üye, Hakan Aksoy: Pazarlamadan Sorumlu Üye, Şeref Yalçın: Amatör Şubelerden Sorumlu Üye, Necip Sever: Amatör Şubelerden Sorumlu Üye.
Beşiktaş’ın yeni yönetim kurulu ve özgeçmişleri ise şöyle:
METİN KEÇELİ: 1949′da Rize’de doğan Metin Keçeli, Işık Lisesi’nin ardından İTÜ Maden Fakültesi’ni bitirdi. İsveç’te master eğitimini tamamlayan Keçeli, 1979 senesinde 30 yaşındayken Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde yöneticilik yaptı ve kulüpte en uzun süre yöneticilik yapan isimlerden birisi oldu. Keçeli, evli ve iki çocuk babası.
ERDOĞAN TOPRAK: 10 Aralık 1961 tarihinde Zeytinli’de dünyaya gelen Erdoğan Toprak; ilk, orta ve lise eğitiminden sonra Sosyal Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılında serbest ticaret ile iş hayatına atılarak kurduğu birçok şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptı. Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) ve Beşiktaşlı Genç İşadamları Derneği (BEGİAD) kuruculuğu yaptı. 1995-2002 yılları arasında İstanbul milletvekilliği yapan Erdoğan Toprak, 57. hükümet döneminde spordan sorumlu Devlet Bakanı olarak kabinede görev aldı.
ERTUNÇ SOĞANCIOĞLU: 1959 Manisa-Akhisar doğumlu. Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat-Maliye mezunu. 2004 Mayıs-2007 Ocak tarihleri arasında BJK ve Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş. İcra Kurulu Üyesi görevinde bulunan Soğancıoğlu, Doğan Yayın Holding şirketlerinden Doğan Factoring Hizmetleri A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi-Genel Müdür olarak görev yapmaktadır. Müfettişlik Daire Başkanlığı ve ticari krediler koordinatörlüğü de yapan Soğancıoğlu, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. Yönetim Kurulu üyesidir.
FAHRETTİN CUROĞLU: 1941 doğumlu olan Fahrettin Curoğlu, 1998-2000 yıllar arasında Beşiktaş Kulübü’nde asbaşkanlık görevini yürüttü. Türkiye Futbol Adamları Derneği Asbaşkanı olan Curoğlu, Şeker Yatırım A.Ş Genel Müdür Başdanışmanı olarak görev yapmaktadır.
METE DÜREN: 1963 yılında İstanbul’da doğan Mete Düren, İstanbul Alman Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1997′de Genel Cerrahi Doçenti olan Düren, 2003′de ise Genel Cerrahi Profesörü oldu. Halen İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesin Genel Cerrahi Anabilim Dalı Endokrin Cerrahi Servisi’nde görev yapmaktadır.
ORHAN SAKA: 1949′da Çankırı’da doğan Orhan Saka, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünden mezun oldu. Karabük Gençlik’te futbol oynamaya başlayan Saka, Okmeydanı, Sakarya Esnafspor ve Dikilitaş’ta futbol oynadı. Bu kulüplerde yöneticilik ve başkanlık da yapan Orhan Saka, İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu ve Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyeliği ve başkanlığında bulundu. Evli ve 2 çocuk babası olan Saka, 1992-2000 yılları arasında Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu üyeliği, 2000-2004 yılları arasında ise TFF Başkanvekilliği yaptı.
CENGİZ ZÜLFİKAROĞLU: 10 Ağustos 1962′de İstanbul’da doğan Cengiz Zülfikaroğlu, Üsküdar Lisesi’nden mezun oldu. Ticaretle uğraşan Zülfikaroğlu, Türkiye Futbol Adamları Derneği üyesi ve Üsküdar Beşiktaşlılar Derneği Başkanıdır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
SİNAN VARDAR: 1949 İstanbul doğumlu olan Sinan Vardar, turizm şirketlerinden Jolly Tur’un Onursal Başkanlığını yapıyor. Çeşitli spor kulüplerinde yöneticilik ve başkanlık yapan Vardar, birçok üst düzey turizm firmasında da görev yapmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.
MEHMET SOYSAL: 1964 tarihinde Elazığ’da doğan Mehmet Soysal, kamu yönetimi ve sinema-televizyon eğitimi aldı. Preston Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi eğitimine devam eden Soysal, 1983 yılında Türkiye Gazetesi’nde başladığı meslek hayatını 1992 yılından itibaren TGRT TV’de sürdürdü. TGRT ve TGRT Haber’de Genel Yayın Yönetmenliğini sürdüren Mehmet Soysal, 3 ayrı kitap yazdı ve çeşitli belgeseller hazırladı.
AHMET AKPINAR: 1958′de İskenderun’da doğan Ahmet Akpınar, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. TFF’de 2006-2008 yıllarında Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkanvekilliği görevini yapan Akpınar, İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Genel Sekreterliği’nin yanı sıra Voleybol Federasyonu Hukuk Kurulu’nda ve Su Topu Federasyonu Disiplin Kurulu’nda görev yapmaktadır.
HAKAN AKSOY: 1966 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. Tekstilci. Bekar ve iki çocuk babası.
ŞEREF YALÇIN: 1966 Elazığ doğumlu. İsviçre Lozan’da Ecole Lemaina’da Fransızca ve iş idaresi üzerine eğitim gördü. Amerika’da Montclair State University, New Jersey’de (ABD) öğrenimini tamamladı. 2010 Ocak ayından itibaren My Metal Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmektedir.
NECİP SEVER: 1961′de Balıkesir’de doğan Necip Sever, Genç Beşiktaşlılar Derneği’nde yöneticilik yapmış, Siyah-Beyaz Derneği’nin de kuruculuğunda rol oynamıştır. Sever, bu dernekte onursal başkandır.
SERDAL ADALI: 1964 Adana doğumlu olan Serdal Adalı, 1984 yılında iş hayatına atıldı. Babasının rahatsızlığı dolayısıyla California Üniversitesi’ndeki lisans eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalan Adalı, ailesinin desteğiyle Adalı Holding’i kurdu. İnşaat, servis, lojistik, catering ve enerji alanlarında 6 bini aşkın çalışanıyla uluslararası alanda iş yapmaktadır. Adalı, evli ve iki çocuk babasıdır
EMİN ÖNAL: 1975 doğumlu olan Emin Önal, 1998-2000 yıllarındaki yönetimde Tesisler ve Yatırımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Serdar Bilgili döneminde üst üste iki dönem futbol şubesinde görev alan Önal, 100. yılda Yıldırım Demirören’in başkanlığını yaptığı transfer komitesinde görev yaptı.
ENGİN BALTACI: 1953 İstanbul doğumlu olan Engin Baltacı, 31 yıllık askerliğini yurdun birçok yerinde kıta komutanı, askeri hakim, askeri savcı, DGM Cumhuriyet Savcısı olarak yaptıktan sonra emekli oldu. İstanbul’da serbest avukatlık yapıyor.
ALAADDİN AYKAÇ: 1975 tarihinde İstanbul’da doğan Alaaddin Aykaç yüksek öğrenimini uluslararası deniz işletmeciliği üzerine yaptı. Palmali Şirketler Grubu’nda Başkan Yardımcısı ve üst düzey yöneticiliğin yanı sıra grup ortaklığı olan değişik şirketlerde yönetim kurulu üyesi görevlerini sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babası olan Aykaç, İngilizce ve Rusça bilmektedir.
DOĞAN KÜÇÜKEMRE: 1963 yılında Sivas’ta dünyaya gelen Doğan Küçükemre, uzun yıllar bilişim sektöründe profesyonel yöneticilikler yapmış olup 1995 yılında kendi şirketlerini kurmuştur. Bilişim, turizm, inşaat sektörlerinde çalışan Küçükemre, ayrıca yarış atı yetiştiriciliği ile ilgilenmektedir.
YAZARLAR SEÇİMİ DEĞERLENDİRDİ
Radyo Beşiktaş Tv’de Beşiktaş gündemi ele alınmaya devam ediyor. Seçim sonrası yönetimden neler beklendiği konusunda Didem Tutal’ın sunduğu özel spor programında Sabah Gazetesi Spor Yazarı Fatih Doğan ve Akşam Gazetesi Spor Yazarı Ömer Güvenç merak edilen sorulara yanıt verdi.
Fatih Doğan, tribünlerde yükselen tepkinin kongre kulislerine yansımadığını dile getirirek yeni yönetim ile ilgili şunları söyledi:
“İlginç bir kongre yarışı oldu. Sayın Yıldırım Demirören yönetiminin bir yıpranışlığı vardı bu süreçte camiadan taraftardan hakkı tepkiler yükseldi. Ama kongre iradesi Sayın Yıldırım Demirören’i seçti. Bu tür kulis çalısmalarının genel olarak trajik olduğunu düşünürüm. Gruplarla oturulan pazarlıklar, yöneticilik sözleri, benzer yapı içerisindeki bu hamleler çok önemli olduğu ortaya çıktı. Sonuçta Sayın Yıldırım Demirören’in geçmis yönetime göre daha iyi bir liste yaptığını söyleyebiliriz. Fahretin Curoğlu, Metin Keçeli, Cengiz Zülfikaroğlu gibi isimlere baktığınız zaman Süleyman Seba döneminden kalan, o misyonu taşıyan felsefeyi taşıyan bir çok insan Yıldırım Demirören’in listesine girdi. Bu da şu anlama geliyor; Sayın Yıldırım Demirören daha iyi bir liste daha saygın bir liste yapmanın zorunlu olduğunu gördü ve Metin Keçeli’yi ikinci başkan yaptı. Fahrettin Curoğlu’nu genel sekreter yaptı. Bunlar çok önemli hamlelerdi. Yine Serdal Adalı’ya futbol komitesini verdi. Bakıldığı zaman 8-10 yıl öncesine dönüş var. Serdar Bilgili ve sonrasında komite kavramı çok dağılmıştır, özellikle Demirören’in kullandığı bir tarz değildi. Serdal Adalı, Adanalı değerli bir iş adamı. Babası Adanaspor başkanı, futbolun içinden gelen bir isim. Yine bakıldığı zaman Doğan Küçükemre grup siyah beyaztan da tanıyoruz, Cengiz Zülfikaroğlu futbolun içinde olan bilen bir isim. Yine bakıldığı zaman Emin Önal İzmirli yönetici… Süleyman Seba döneminde görev yapmış. Futbolun içinde olan bir isim. Komitelerinde sürekli yer almıştır. Futbol adına bu işi çevirebilecek yetkin isimler olduğunu söyleyebilirim. Komite doğru karar verilmiş bir durum. Genel sekreterin Fahrettin Curoğlu olması çok isabetli. Şekerbank eski bölge müdürü, tecrübeli bir isim. Hem mali işlerde çok uzman hem de bilgi yönetme konumunda… Sayın Yıldırım Demirören şunu yapsa dese ki, bir hata yapıyorum falan dese, Fahrettin bey yumruğunu masaya vurabilecek karakterde bir isim. İnanmadığı bir şeyin altına imza atmaz. Genel sekreterlik makamı Beşiktaş’ta çok önemlidir. Orada Doğan Küçükemre, Orhan Saka’nın olması çok isabetli olmazdı. Dogan Küçükemre sonuçta bir iş adamı mesaisini ne kadar genel sekreterliğe verebilir… Sponsorluklardı, derneklerdi, zaten üstlenmis durumda. Ancak şu an yönetimde küçük çaplı kriz var. O da şundan da kaynaklanıyor: Bütün amatör branşların şubelerin basketboldu voleyboldu hentboldu jimnastikcilerin.. Bunların toplandığı yerin Doğan Küçükemre’de olmasında rahatsızlık var. Direkt başkana bağlanmak isteniyor.”
Sabah Gazetesi yazarı Doğan sözlerine şöyle devam etti: “Amatör spor muhattap bekler, tribünde bir yöneticinin oturmasını bekler… Yönetim kurulu üyeler arasında amatör şubeler eşit olarak sorumluluklar dağıtılmalıdır. Üç tane maç var bir yönetici üçüne de yetişemez. O yüzden orada bir hata yapıldı. Ayrıca komite kurma çalışmaları var, şubelere paralı yönetim dışı isimlere vermek istiyorlar. Örneğin, diyorlar ki basketbol şubesini yönetir misin, bütçesini de sen kendin ayarla. 500 bin dolar- bir milyon dolar kendin para ver. Bu şekilde zengin iş adamları arayışı var. Başarılı olacaklar mı önümüzdeki üç ay içerisinde bunu göreceğiz”
HATALAR ÇOK FAZLA
“Geçmiş dönemde Sayın Yıldırım Demirören’in yapmış olduğu hatalar o kadar fazla ki… Ama şimdi beklemek zorundayız. Heyecan var, istekliler. En büyük hatası Sayın Yıldırım Demirören’in tek adamlık yönetim tarzıdır. Etrafından seçtiği listenin ya arkadaşlarından ya kendisine ses çıkartamayacak dostlarından kurulu bir yönetim olduğunu söyleyebiliriz; bu şekilde kulüp yönetmek kolaydır ama arızaları vardır. Seçim öncesi kararlaştırılıyor. BJK Tv’nin başına veya A.Ş’nin başına yine tek başına kararla atama yapıyor. Yöntem yanlış…”
ÖMER GÜVENÇ
Radyo Beşiktaş Tv’de canlı yayına katılan Spor Yazarı Ömer Güvenç, yeni yönetimden beklentileri, görev dağılımı konusunda merak edilenleri, seçime siyasetin karışıp karışmadığı yönündeki görüşlerini tüm içtenliğiyle paylaştı. Güvenç, Demirören’in yeniden seçildiğini ve büyük bir oy farkıyla yönetimde olduğunu ve şu an zamanın birlik ve beraberlik zamanı olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı:
“Muhalefetin Beşiktaşlıların şu an yapacağı birlik beraberlik olma zamanıdır. Beşiktaşlıyım diyorsanız bunun dışında gösterilecek bir tavır Beşiktaş’a zarar verir diye düşünüyorum. Demokratik bir seçim yapıldı. Sayın Murat Aksu’nun aldığı 2800 oy küçümsenecek bir oy değil. Yeni yönetim bunu bir uyarı diye almalı diye düşünüyorum. Görev dağılımına gelince bazı kişilerin beklentileri çok daha farklıydı. Bu beklentilerin dışında bir görev aldılar.
Dışarıya vurulmasa da Beşiktaş yönetiminde bir kırgınlık var. Bu ileriki zamanlarda nasıl yansır onu bilemiyorum.”
TAKIM İYİ İSE KOLAY
“Yönetimin yolunun skordan geçtiğinden, maalesef Türkiye’de bütün takımlarda böyle sadece Beşiktaş’ta değil. kor iyi giderse takım iyi sonuçlar alırsa Beşiktaş yönetimi rahat eder diye düşünüyorum ama kötü skor aldığında zaten biliyorsunuz tribünlerden protestolar geliyor. Birkaç aydır bu var Gençlerbirliği maçında da örneğin 4-1 galibiyete rağmen devam etti. Bunu yakışıksız buluyorum, sankı iş olsun diye bağırıyorlar, ‘Demirören yeter’ diye… Bu da hiç hoş değil, bu kozu bu sloganı rakip takım taraflarlarına da verdiler. Dilerim çok kısa zamanda bu slogandan vazgeçerler. Çünkü gerçekten deyim yerindeyse kabak tadı verdiler diyebilirim.”
Ömer Güvenç, taraftar ile barışma şeklinde basına yansıyan gelişmelerle ilgili ve geçmiş yönetiminde hataları ve seçimde siyaset etkin oldu mu şeklinde gündem oluşturan konularda da şunları söyledi:
“Başkanın seçimden önce ve sonra söylediği çok önemli sözler var, tribünlerden Beşiktaş taraftarını temizleyeceğim demedim, tribündeki küfür eden taraftarı temizleyeceğim dedi. Bu da son derece normal, sıcak bir yaklasşım. Beşiktaş Başkanı ve yönetimi taraftarla barışmaya hazırlar. Taraftar bir adım gelsin, bence yönetim on adım atacaktır. Bence artık bu tatsızlığın son bulması lazım, Beşiktaş’ın başarısı, şampiyonluğu isteniyorsa Beşiktaş taraftarı sağduyulu olmalı. Sayın Başkan’ın tek başına hareket etmesi ve kararları her konuda tek başına vermesi bana göre Başkanın hatasıydı. Yönetimin hatası da başkanın bu tavrına hiçbir kesimden ve hiçbir yöneticiden ‘Dur Başkan, sen ne yapıyorsun, bu böyle olmamalı’ diye karşı çıkmamasıydı. Karşılıklı hatalar vardır. Başkanın bir sözü vardı; seçim öncesinde ve seçimden sonra… Artık ben başkanlık değil liderlik yapacağım, yöneticilere de çok daha fazla sorumluluk vereceğim. Eğer böyle olursa çok daha sağlıklı bir yönetim olur diye düşünüyorum. Seçimlere siyaset katıldı mı aslında inanmak istemiyorum ama ben Sayın Başkan’ın söylediği gibi onlara çok fazla katılmıyorm belki tek tük katılmıştır ama bunun böyle siyaset baskısı olduğuna inanmıyorum. Zaten böyle bir şey söz konusu da değil, düşünebiliyor musunuz, Beşiktaş’ın 14 bin kongre üyesi var, siyasiler bu 14 bin kişiyi arayıp şuna verme buna verme diyecek, ben buna katılmıyorum, daha doğrusu inanmak da istemiyorum.”
YAYIN TEKRARLARI BESIKTASWEB.TV’DE
Genel istek üzerine geçen hafta yayınladığımız radyo prgramlarını mart ayı itibariyle tekrar yayına vermeyi kararlaştırdık. Önümüzdeki ay uygulamaya konulacak olan bu proje çerçevesinde bundan böyle canlı yayınları kaçıranlar besiktasweb.tv üzerinden günün her saati ve her yerden bu programlarının tekrarlarını izleyebilecekler.
Radyo Beşiktaş Tv rekor izleyiciye koşuyor. Asların katıldığı Beşiktaş gündemli programlarda iki saati aşkın yayın süresince binlerce mesaj geldi. Radyo Beşiktaş Tv stüdyolarından Alen Markaryan’ın Beşiktaşlılara seslenişini 30bini aşkın kişi izledi. Didem Tutal Güngör’ün yönettiği yayını Erdem Ulus sundu.. Rayting rekoru kıran çağrıda, Alen Markaryan, Erdem Ulus’un sorularını yanıtladı. Beşiktaş Medya Group stüdyolarında canlı ve görüntülü yayında Beşiktaş’ı konuşan Alen Markaryan merak edilen sorulara kesintisiz yanıt verdi ve Forzabesiktas.com birlikteliğiyle gerçekleşen yayında, Beşiktaşlıların foruma ve Radyo Beşiktaş Tv iletişim alanına bıraktığı yüzlerce soruya yorulmadan yanıt verdi. Yeniden seçilen Başkan Yıldırım Demirören, hatalarımızdan ders aldık açıklamasıyla gündeme gelmişti. Alen Markaryan, bu açıklama öncesi katılmış olduğu canlı yayında şu sözleri söylemişti:
“Yönetimde profesyonel bir yaklaşım olmalı. Uzman ve potansiyeli yüksek insanlarla Beşiktaş’ı iyi bilen görev aldığı zaman uzmanlaşmış kadroyla görev yapmak zorunda … Eğer yine hala onun gözü bunun kaşı bunun oyu diye hareket edilirse yine istenmeyen olaylar olur yine çatlak sesler çıkar. İnsanlar konuşmaya başlar. Aynı hatalara düşülmeyeceğini zannediyorum”
Bir diğer programda da Mesut Kanat’ın sunuculuğunu üstelendiği Didem Tutal Güngör’ün yönettiği yayında, Beşiktaş’ın dünü bugünü ve geleceği masaya yatırıldı. Beşiktaşlılıklarıyla da bilinen ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz, Cem Dizdar ve sevilen spor yazarı Kazım Kanat’ın oğlu gazeteci Mesut Kanat, Beşiktaş Medya Group stüdyolarında buluştu. Forzabesiktas.com birlikteliğiyle gerçekleşen yayında üç as, iki saati aşkın süre yayında kaldılar. Yayında üç asın sözleri arasında akıllarda kalan cümleleri Beşiktaşlılık duruşu ve bağlılığı üzerineydi.
MAÇA GİTMEK İNSANA HAYAT KATIYOR
Cem Dizdar, Beşiktaşlılık duruşundan söz etti ve Beşiktaşlılığının her koşulda devam edeceğini söyledi. Cem Dizdar yayında şu sözleri paylaşmıştı:
“Kupayı kaybedince burulmadım ama tuttuğumuz takım kazansın diye ya stada gidiyoruz ya tv basına geçiyoruz. Fakat şöyle bir şey var; bir kaç yıldan beri takım kötü oynadığında ki sıklıkla kötü oynuyor; garip bir şekilde şaşırmaz hale geldik. Ben de bu durum bir tür taşlaşma, granit haline gelme hali yarattı. Demi kaçmış fazlaca beklemis çay gibi… Bana işte orada oynanan şey neyse o, hep sahaya gitmek; bana iyi geliyor. Orada olmak tribüne gitme fikri.. İnsanı hayata katan bir şey. Genellikle evle iş arasında geçiyor hayatımız yoksa. İnsanları gördüğüm, üzüntülerini, sevinçlerini gördüğüm bir yer olarak düşünüyorum. Bana iyi geliyor maça gitmek…”
İYİ GÜNDE VE KÖTÜ GÜNDE BEŞİKTAŞ
Ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz, zamanın değiştiğini eskiden bir maç sonrası bir hafta iki hafta varsa diğer maça kadar o sürenin geçmek bilmediğini söyledi. Demirkubuz; “ Şimdi bu tip duygular kayboldu adeta bizi tribüne maça götüren gerekçeler de azala azala Cem’in anlattığı boyuta geldi ve bence bu durum Beşiktaş taraftarının böyle hissetmesi bence trajik bir durum” dedi. Cem Dizdar iyi ve kötü günde Beşiktaşlılığının süreceğini vurgulayarak futbolun gittikçe ticarete dönüştüğünden yakındı.
KAPTANLIK SİSTEMİNDE SORUN VAR
Onbinleri bir araya getiren bir diğer programda da yine özel isimler yer aldı. Beşiktaşlılığıyla bilinen 32. gün programının Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Rıdvan Akar ve yine koyu Beşiktaşlı Şair senarist Vedat Özdemiroğlu programa damgasını vurdu. Beşiktaş Medya Group stüdyolarında gerçekleşen Didem Tutal Güngör’ün yönetmenliğindeki yayında sevilen sunucu Erdem Ulus’un da yer aldı ve programda Beşiktaş’ın açmazları, şampiyonluk iddiası, idari yönetim anlayışı ve tribünler konuşuldu. Forzabesiktas.com birlikteliğiyle gerçekleşen yayın yaklaşık 3 saat sürdü. Vedat Özdemiroğlu, kaptanlık sisteminden Beşiktaş’ın eksiklik yaşadığını söyledi ve bu düşüncelerini şu sözlerle aktardı: “Kaptan eksikliği var bizim takımda, halbuki kaptanlık, teknik direktör kadar önemlidir. Delgado sakat, Rüştü’ye de bakarsak olmuyor maalesef.”
Yayında Rıdvan Akar, Beşiktaş’ın geleceği ile ilgili düşüncelerini de aktarırken Beşiktaş ile ilgili tüm boyutlarıyla bir belgesel yapmak istediğini de söyledi.
‘Yeter Batu’
Batuhan Karadeniz, Siyah-Beyazlı kulüpte yine gerginlik yarattı. Batuhan Karadeniz’in A2 takım kadrosunda yer almak istemeyişi, açıklamaları ve maça çıkmaması üzerine Beşiktaş yönetimi de sessiz kalmadı. Yönetici Sinan Vardar, “Batuhan kredilerini tüketti. Ya çok çalışıp herkese saygılı olacak, ya da kaybolup gidecek” dedi.
Beşiktaş’ın altyapıdan sorumlu yöneticisi Sinan Vardar, Batuhan’ı sert bir dille eleştirdi. Vardar, “Batuhan Karadeniz, verilen bütün kredilerini tüketti. Bu, onun için son durak. Ya çok çalışıp bize, hocasına saygılı olup, A takımı hak edecek ya da pek çok yetenekli yıldız gibi kaybolup gidecek” diye konuştu.
BEŞİKTAŞ GAZETESİ Yılın Futbolcusu (5)
Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Yarışması bu yılda geçtiğimiz yıllardaki gibi aynen devam ediyor. 2009 – 2010 sezonunda da spor yazarları her maçtan sonra haftanın futbolcusunu belirliyor. 34 hafta sonucunda en fazla haftanın futbolcusu seçilen Beşiktaşlı sezon sonunda “Yılın Futbolcusu” ödülünü almaya hak kazanıyor.
GEÇEN SEZONUN KAZANANLARI
Beşiktaş Gazetesi tarafından her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelen Beşiktaş Gazetesi Yılın Futbolcusu Kupası’nı daha önce Sergen, Bobo, Delgado ve Tello almıştı.
Bir ileri iki geri!..
Beşiktaş, şampiyonluk yarışında büyük bir yara aldı. Gaziantep deplasmanından 2-0 yenik ayrılan Siyah Beyazlı ekip Gençlerbirliği maçında umut vaadetmişti. Yanı sıra, sezonun ilk yarısında Turkcell Süper Lig’in en az gol yiyen ekibi olan, Avrupa’da da yine en az gol yiyen takımlar arasında bulunan siyah-beyazlılar, gol yememe özelliğini sezonun ikinci yarısına taşıyamadı. 10’u lig, 2’si de Ziraat Türkiye Kupası’nda olmak üzere sezonun ilk yarısında 18 maçta 12 gol yiyen Beşiktaş, sezonun ikinci yarısında ise 6 maçta 9 kez rakiplerinin gol atmasına engel olamadı.
GAZİANTEP MAÇI HÜSRAN OLDU
Gaziantepspor’un kapalı bir oyunu tercih ettiği mücadelede ev sahibi ekip hızlı hücumlarla gol aradı. Sol taraftan Olcan’la etkili olan Gaziantepspor, yine aynı bölgeden gelişen bir atakta öne geçti. Deumi kafa vuruşuyla 51. dakikada skoru 2-0 yaptı.
GENÇLERİ KOLAY GEÇMİŞTİ
Öte yandan Antep deplasmanından önce Gençlerbirliği maçında Beşiktaş’ı izleyenler umut doluydu. Beşiktaş İnönü Stadı’nda oynanan maçta, 33. dakikada aradığı golü bulmuştu. Nihat’ın pasıyla sol kanatta topu kontol eden Bobo, yerden ceza sahası içine topu çevirdi. Kale sahası önünde Sivok, yerden vuruşunu yaptı ve top uzak köşeden ağlara giderek skor 1-0 oldu. 52 dakikada beraberlik geldi. 81. dakikada Beşiktaş, Holosko’nun golüyle rahatladı. Yusuf savunmadan kaptığı topu ceza sahasındaki Holosko’ya verdi. Holosko, yerden düzgün bir vuruşla Serdar’ın yanından topu ağlara gönderdi. Maçta 87. dakikada Beşiktaş, Tabata’nın güzel vuruşu sonrasında gelen golüyle farkı açmıştı.
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, iki maç ardından ‘Futbolda her türlü sonucu bekleyebilirsiniz’ diyerek sonraki maçları işaret etti ve şunları söyledi: “Futbolda her türlü sonucu bekleyebilirsiniz. Bunlar telafisi mümkün olmayan kayıplar değil. Çok önemli bir puan farkı yok aramızda. G.Antep’i kutlarım. Ama Beşiktaş olarak bu ligin nasıl bir şekil alacağını önümüzdeki günlerde mutlaka göreceğiz ve bunu tayin edecek olan takım da Beşiktaş olacak.” (Uğur BAŞTUĞ)
FUTBOLCULARDAN ANLAMLI KAMPANYA
Sosyal sorumluluk projesinde ‘Duymak istiyoruz’ sloganıyla Beşiktaşlı futbolcular engelliler için bir araya geldi. İşitme Engelliler için başlatılan “Hear the World – Dünyayı duy” kampanyasına Siyah Beyazlı futbolcular destek verdi. Phonak firması tarafından iki yıl önce işitme bilincini geliştirmek ve az gelişmiş ülkelerde yaşayanlara işitme cihazı dağıtmak için oluşturulan projede İbrahim Üzülmez, Nihat Kahveci, Necip ve Ernst de dünyaca ünlü isimler yanında yer aldı. Sorumluluk olaylarına herkesin duyarlı olması gerektiğini vurgulayan
Nihat Kahveci, “İşitme engelliler için İspanya’da da önemli projeler oluşturulmuştu. Ben halen katkıda bulunuyorum. O insanlar da topluma kazandırılmalı” diye konuştu.