SAYI 21 – Aralık 2001

Asi Ruh

Kayıtlı Üye
ARALIK 2001, SAYI 21

Haber özetleri

Havaray geliyor

Trafiğin yükünü azaltmak için Radikal tedbirler gündeme geldi. Bu radikal tedbirlerin en önemlisi de halen proje kapsamında olan ancak yapılmasına kesin gözle bakılan havaray projesi… Beşiktaş’ta yapılması düşünülen havaray yolu ile birlikte Barbaros Bulvarı adeta iki katlı olacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, bu çalışmanın İstanbul’un birkaç bölgesinde daha gündeme geldiğini söylerken, Ulaşım Daire Başkanı Prof. Dr. Rafet Bozdoğan, öncelikleri olarak Beşiktaş-Zincirlikuyu hattı, Bahçelievler-Bakırköy hattının ele alındığını, diğer hatlarla birlikte yaklaşık 4-5 tane hat için 10′a yakın firmanın müracaatta bulunduğunu açıkladı. Bozdoğan, “bu firmalar kendi içinde değerlendirildi ve 3 tane firma kaldı. Bu 3 firma bu bölgelerdeki çalışmalarını ve araştırmalarını derinleştiriyorlar, kesinleştiriyorlar. Bizim isteğimiz bu firmaların 2001 yılı sonuna kadar araştırmalarını bize getirmeleri. Biz bu raporları gerekli birimlerce değerlendireceğiz. Bu değerlendirme sonucunda sunulan bilgileri öncelik sırasına koyacağız. En uygun teklifi getiren, en uygun teknolojiye sahip olan, finansmanı en güçlü olan firmayı tercih edeceğiz.” dedi. Bozdoğan işi üstlenecek firmaların projeyi, hiçbir şeyi saklamadan anıtlar müdürlüğüne, kara yollarına ve ilgili birimlere anlatabilmeleri gerektiğini de söyledi. “Bunları yapacak uzmanlar gerekir. Biz ancak koordinasyonu sağlarız” diyen Bozdoğan, “Havaray projesi kazmayı vurduktan sonra her bir kilometresi bir yıl sürer. Bunlar henüz avam projesidir. Bir de uygulama projesi vardır. Biz bu yıl sonu karar versek uygulamaya geçebilmek için 6 aylık bir süreç gerekir. Yani 2003 yılında ancak başlanacak demektir” şeklinde konuştu.
Yapılması düşünülen yol hakkında da şu bilgiler verildi:
“Yol, 3.2 kilometrelik bir uzunlukta olacak. 4 istasyon bulunacak. 15 bin yolcu kapasiteli ve saatte 25 kilometre hızla gidilecek. İstasyonlar arası 30 saniye olacak. “Projenin bir ayağının da Boğaziçi Üniversitesi olduğu belirtildi. Bunun şimdilik proje olarak beklemede olduğu söylenirken, plan dahilinde havarayın Nispetiye Caddesi üzerinden Boğaziçi Üniversitesi’ne kadar gidileceği ve böylece Nispetiye Caddesi’nin trafik yoğunluğunu azaltacağı öğrenildi.

IHLAMUR KASRI NİHAYET GÜN IŞIĞINA ÇIKIYOR

Geçtiğimiz sayı gündeme getirdiğimiz Ihlamur Kasrı’nı çeviren metrelerce yükseklikte ve uzunluktaki duvarların kaldırılması yönündeki haberimize gerek vatandaşlardan gereksi siyasi parti temsilcilerinden büyük destek geldi. Vatandaşlar bu duvarların kaldırılması ve güzelliklerin vatandaşlardan saklanmamasını isterken, siyasi parti temsilcileride gerekli çalışmalara başlayacalarını söylediler. Gazete BEŞİKTAŞ konuyu geçen ay gündeme getirmiş ve yetkililere seslenerek “Kaldırın şu duvarları “demişti. Duvarların tarihi eser olmadığını ve sonradan yapıldığını kaydeden vatandaşlar ise, birçoğumuz içerde ne var bilmiyoruz. Avrupa’da bütün saraylar haklkla içice, insanlar geziyor, görüyor. Bu yapıları vatandaştan saklıayaazsınız. Devlet tarihi eserde olsa birkaç yapıyı koruyamaz mı? diye soruyor. Vatandaşlar Gazete BEŞİKTAŞ’ın başlattığı çalışmaya büyük destek veriyor. Kendileriyle görüştüğümüz vatandaşların neredeyse yüzde 95′i duvarların kaldırılmasını istiyor.
Siyasi partilerin ilçe başkanları ne dedi?
DSP İlçe Başkanı Beyhan Yüksel:
Biz bu konuyu milletvekillerimize gündeme getirdik ve onlar gerekli çalışmaları yapıyorlar. Tarihi güzelliklerin saklanması değil sergilenmesi taraftarıyız.
MHP İlçe Başkanı Yalçın Polat:
Eğer bu duvarlar kalkarsa Ihlamur Kasrı’ndaki tarihi yapılarımızı korumamız hiç kolay olamaz. Duvarları kaldırıp demir parmaklık yapmakta ekonomik krizde külfet olur.
ANAP İlçe Başkanı Muvaffak Batur:
Ihlamur Kasrı, duvarlar sebebiyle çok çirkin bir görünümdedir. Oysa muazzam bir güzelliğe sahiptir. Biz Anıtlar Genel Müdürlüğüne ilk resmi başvuruyu yaptık.
DYP İlçe Başkanı Kadir Şeker:
Bu konuda teşkilatımızdaki mimar arkadaşlarımızla toplanıp, en cazip çözümü bularak gerekli girişimlerde bulunacağız. Vatandaşın isteklerine kayıtsız kalamayız.
CHP İlçe Başkanı Müslim Eriş:
Bu duvarlar tarihi bir nitelik taşımıyorsa kaldırılmalıdır. Halkımızı bu güzelliklerden mahrum etmemek amacıyla duvardeğil demir parmaklıklar daha uygun olabilir.

‘CAMİLERİMİZ SAĞLAM’

Ramazan ayı boyunca camilere dolan vatandaşlara seslenen Beşiktaş müftüsü Özden, deprem sonrası Beşiktaş’taki camilerde hasar olmadığını ve ibadet yapılabileceğini söyleyerek, vatandaşları rahatlattı.
Beşiktaş müftüsü Süleyman İlhami Özden ilk demecini Gazete BEŞİKTAŞ’a verdi. Ramazan ayında Beşiktaş camilerinde gönül rahatlığıyla ibadet yapılabileceğini belirten Özden, deprem sonrası Beşiktaş camilerinde hasar bulunmadığını sadece Ortaköy’deki Defterdar İbrahim Paşa Camisi’nin restorasyon çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Beşiktaşlıların bu konuda endişe etmemeleri gerektiğini belirten Beşiktaş müftüsü Özden, Ramazan mesajı da verdi. Özden, “Ramazan ayı tüm müslümanlar için rahmet ayıdır, bir fırsat mevsimidir. Bu fırsat mevsimini bütün Beşiktaşlıların değerlendirmesini diliyorum. Oruçlu olduğumuz süre içinde açlığın ve açların durumunu çok iyi anlamamız lazım. İmkanı olanların yoksulları, dulları, öksüzleri dikkatten uzak tutmayıp, imkanlarını o tarafa aktararak bu insanların da hiç değilse bu ramazan vesilesiyle sıcak bir lokma görmelerini, ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamalılar. Bu şekilde hem dini görevimizi hem de insanlık görevimizi yerine getirmiş oluruz. Tüm Beşiktaş halkımızın mübarek Ramazan ayı hayırlı olsun.” dedi.
Bir çok bölgede deprem sonrası hasar var
Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, depremde hasar gören tarihi eserleri restore etmek için sponsor arıyor. Marmara ve Düzce depremlerinde ağırlıklı olarak İstanbul’da olmak üzere 274 tarihi binanın hasar gördüğünü belirten Keçeciler, hasarlı yapıyı Anıtlar Yüksek Kurulu’nun plan ve projelerine uygun olarak restore ettiren hayırseverlerin isimlerinin, restore ettirdikleri yapının duvarına kitabe olarak yazılacağını duyurdu. Hasarlı camiler arasında Beşiktaş Sinanpaşa Camisi’de yer alıyor.
Hürriyet gazetesinin haberine göre, Keçeciler, “Herkes cami üzerinden siyaset yapıyor, ama camilere bakan yok” dedi. Keçeciler, depremde zarar gören tarihi yapıların zor şartlarda ayakta durduğunu, restore edilmedikleri takdirde birçoğunun yıkılacağını söyledi. Maliye Bakanlığı’ndan 3 trilyon lira olan vakıflar bütçesinin 11 trilyona çıkarılması için talepte bulunduğunu bildiren Keçeciler, “Sadece İstanbul’daki yapıların restorasyonu için 20 trilyon gerektiği düşünülürse bu da devede kulak kalıyor” dedi. Keçeciler, bu yüzden hayırseverleri ve işadamlarını yardıma çağırdı. İşte restore edilmeyi bekleyen ünlü yapılar:
Fatih camisi (istanbul), Küçük Ayasofya (İstanbul), Ahi Çelebi (İstanbul), Beyazıt Camisi (İstanbul), Mihran Sultan Camisi (İstanbul), Beşiktaş Sinan Paşa Camisi (İstanbul), Yeşil Cami (Bursa).

SAYFA 2

Şikayetler

Banksız park olur mu?
Ulus’tan arayan okurumuz “Park denince ilk olarak oturabilecek banklar akla geliyor. Ne yazık ki Ulus Parkı’nda bir tane bile oturabilecek bank mevcut değildir. Oysaki Ulus Parkı bugün belkide Türkiye’de manzarası muhteşem olan iki parktan biridir (diğeri Hisarüstü Parkı’dır). İnsan bu parka gelince manzarayı oturarak seyredebileceği banklar arıyor. Oysaki gençlerin doldurduğu cafeden başka bir yer yoktur. Eskiden bankları ücretsiz olarak bankalar reklam karşılığı yaparlardı. İnanıyorum ki yine belediyeye bir mali yük çıkarmadan yaptırılabilir. Ulus Parkı’n da bir tane bile oturabilecek bir bankın bulunmaması gerçekten insanı hayrete düşürüyor. Harika bir manzaraya sa-
hip olan Ulus Parkı’na bank acaba neden konulmamaktadır? İnsanın aklına park içindeki cafe ile ilgisi var mı diye bir düşünce geliyor. Cafe oldukça pahalıdır (örneğin bir kahve yaklaşık 2.5 milyon liradır) Her insanın, özellikle çocuklarıyla gelen bir ailenin ve emeklinin bu hayat pahalılığında gidebileceği bir yer değildir. Eğer sorun cafe ise endişelenmesine gerek yoktur. Cafenin müşterisi ayrıdır. Bir benzeri de Rumelihisarı Parkı’dır. Park içinde cafe olduğu gibi onlarca da bank mevcuttur. Çocuklarıyla parka gelen aileler rahatlıkla banklarda oturup güzel İstanbul’un manzarasını seyredebilmektedir. Neden Ulus Parkı da böyle olmasın.” diyor. Bizde bu konuyu yetkililerin bilgisine sunuyoruz. Gerçekten parkta birkaç bank bulunmazsa o yere park demeye bin şahit gerekecektir.
Vatandaş spor yapmak istiyor
Levent ve Etilerlilerin ortak bir isteği var. Gelen mesajlarda “günümüzde spor yapmanın önemi daha iyi anlaşılır olmuştur. Her yaş kesiminden insanlar özellikle doktor tavsiyelerine uyarak spor yapmaya çalışmaktadırlar. Ne yazıkki Levent/Etiler sakinleri olarak çok fazla spor yapacabileceğimiz yerimiz yoktur (Beşiktaş Koleji’nin önündeki sahadan başka). Oysaki belediyenize ait Etiler Alkent Sitesi bitişiğindeki Barış ve Sevgi Ormanı bakımsızlıktan atıl durmaktadır. Acaba bu alana yürüyüş/koşu yolları yapılsa, yaşlılar için yoruldukları zaman oturabilecekleri birkaç bank konsa eminim mükemmel bir yer olur. Böylelikle bizler de koşu yapmak için ara sıra da olsa Belgrad Ormanları’na gitmek külfetinden kurtulmuş oluruz.” deniliyor.
Spor yapabilmek için belediyenin geçen aydan itibaren bir dizi çalışmasına şahit olduk. Özellikle Beşiktaş Koleji’nin yanındaki sahanın çim yapılması ve etrafına tartan pist konulması oldukça sevindirici bir gelişme olarak görülüyor. Çim saha tüm amatörlerin maçlarına nasıl dayanacak bilemiyorum. Ayrıca tartan pistten halkın yararlanması yönünde zorlukta çıkarılmamasını dilemekteyim. Etiler Alkent Sitesi bitişiğindeki Sevgi ve Barış Ormanı konusunda dilekleri de yine yetkililere iletiyorum.
Reklam panolarının kaldırılması bekleniyor
Taner Erol adlı okuyucumuz, çalışmaları yakından izliyor. Yetkililerin bilgisine… Yapılmayanları da bana sık sık e-mail ile bildiriyor. Duyarlı bir vatandaş olan Erol, “Levent Petrol sitesi 3. Blok çatısındaki ve Otelcilik Okulu’nun çatısındaki reklam panoları büyük tehlike arzetmektedir. Özellikle havanın lodoslu olduğu günlerde Petrol sitesi 3. Blok’taki panolardan levhalar birkaç kez koparak düşmüştür. Ayrıca İstanbul’da beklenen deprem de dikkate alınacak olursa çatılardaki reklam panoları mutlaka kaldırılmalıdır. Belediyemizin bu konuda duyarlı olduğunu ve çatılardaki reklam panolarını kaldırma kararı aldığını işittim. Herhalde bu Levent/Etiler için de geçerlidir.” diye soruyor. Gazete BEŞİKTAŞ’ta panoların kaldırılacağını okuduğunu bildiren Taner Erol “Bu reklamların kaldırılması için bir olayın yaşanması mı beklenmektedir? Petrol sitesi 3.Blok üstündeki reklam panosundan en az iki kez parçanın düştüğüne ben tanık oldum ve blok sakinlerini uyardım. Blok sakinleri bana ‘Beşiktaş Belediyesi bu reklamın kaldırılmasını istiyor’ demişlerdi. Bu konuyla tekrar ilgilenmenizi rica ediyorum” diye bizleri uyarıyor.
Bizden duyurması…

Tüketici Hattı

Muzi şikayeti gideriyor
Güler Yüksel, Muzi’den aldığı ayakkabının bilek lastiklerinin rahatsız etmesi nedeniyle TükoDer’e müracaat etti ve aynı gün mağaza yetkilileri ile görüşüldü. Mağaza yöneticileri şikayetin giderileceğini bildirdiler.
Hedef Elektronik uydu antenini değiştirdi
Gönül Kayaoğlu, Hedef Elektronik’ten aldığı uydu alıcısının takıldığı anda ayarı iyi olmadığını farketmiş. İkinci kez yapılıp geldiğinde ise kanal ayarının eksik yapıldığını görmüş. 15 gün sonrasında renk ayarı bozulunca TükoDer’e müracaat ediyor. Cihazın değiştirilmesini veya parasının iadesini istiyor. Yetkililerle konuşmalar neticesinde uydu alıcısı yenisiyle değiştirildi.
Yunus Ticaret parayı iade etti
Esin Odabaşı, Yunus Ticaret’ten kapıdan pazarlamadan aldığı uyku setinin (115 milyon) piyasaya göre pahallı olduğu gerekçesiyle TükoDer’e şikayette bulundu. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8. ve 9. maddeleri gereğince sözleşmeden cayan kişiye parası iade edildi.
Cine5 mağduriyeti giderdi
Mahmut Bilgin Multi Kanal Pazarlama A.Ş’den Cine 5′e üye olmuş. Beklentilerini karşılamadığı düşüncesiyle üyeliğinin iptali ve parasını geri almak için Tükoder’e müracaat etti. Tükoder’in çalışmaları neticesinde Mahmut Bilgin’in parası iade edildi.

Muhtarlar Yazıyor

Parklar ilgi bekliyor
Yetkililer parklarla ilgilenmiyor. Küçük Bebek’te trafik sorunu var, bu kazalara sebep oluyor. Elektrik lambaları yanmıyor. Altyapı bozukluğu var. Asfaltlar yapılmıyor, yapılanlar da çabuk bozuluyor.
Bebek Mahallesi Muhtarı Aydın Onar
Sokak köpekleri arttı
Sokak köpeklerinden çok şikayet alıyoruz. Sokak lambalarımızında çoğu yanmıyor. Elektrik idaresine ilettik, ellerinde lamba olmadığını bildirdiler.
Akatlar Mahallesi Muhtarı Tayfun Kirmani
Sinyalizasyon gerekli
Nispetiye İle Kızılay’ın kesiştiği kavşak sinyalizasyon eksikliği sebebiyle can alıyor. Bu bölge için defalarca sinyalizasyon istenmesine karşın yetkililerden bir cevap alamadık. Pazar sorun teşkil ediyordu, başkana bildirdik kaldırılmasını bekliyoruz.
Muradiye Mahallesi Muhtarı Cengiz Hacıömeroğlu

Sokak lambaları yanmıyor
Sokak lambalarımız yanmıyor. Yetkililere bildirdik yapılmasını bekliyoruz.
Kültür Mahallesi Muhtarı İbrahim Sağ

Kanalizasyon sorunumuz var
Ihlamurdere caddesi ile Mısırlıbahçe’nin kanalizasyon sorunları vardı yetkililere bildirdik, şimdi onarılmaya başlandı.
Türkali Mahallesi Muhtarı Ahmet Bayraktar
Her yer karanlık
Arnavutköy Kazıklıyol’un elektrik lambaları yanmıyor. Yetkililere ilettildi en kısa zamanda yaptırılacağı bildirildi. Bekliyoruz.
Arnavutköy Mahallesi Muhtarı Sedef İrteş
Şikayetimiz yok
Hiçbir şikayetimiz ve eksiğimiz yok. Belediye çok iyi çalışıyor. Tüm halkımızın Ramazanını kutlar, iyi günler dilerim.
Konaklar Mahallesi Muhtarı Oya Çolpan

Hayvanlara çare bulunsun
Mahalle ve site sakinleri, başıboş sokak köpeklerinden oldukça rahatsız olduklarını bunlara bir önlem alınmasını istiyor.
Ulus Mahallesi Muhtarı Kadir Gedik

Otobüs sayısı eksik
Otobüslerimiz eksik ve düzenli çalışmıyor. Sebep olarak 100-200 metre yol yürüdükleri taktirde 81 hat geçen Barboros Bulvarın’ın kullanabileceği söylendi. Yeni hattı Ihlamurdere’ye verirlerse 4 hat oluyor ve fazla olacağı bildirildi.
Dikilitaş Mahallesi Muhtarı Şeref Boyacı

SAYFA 3

DEPREM NİYETİNE!..

Başkan Namoğlu, olası bir depremi düşünerek çalışıyor. Yeraltına inşa edeceği otoparkların üstünü çocuk parkları yapacağını söyleyen Namoğlu, hayata geçirilecek üniteler olası felaket durumlarında sığınak olarak da kullanılabilecek. Su sağlayacak veya enerji üretecek birimler haline gelecek”dedi. Namoğlu “bunların sayısını artırmak için arsa sahiplerini de katlı otopark projeleri için teşvik ediyoruz” şeklinde konuştu. Daha önce, Ihlamur’da katlı otopark inşaasına start veren Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu benzer bir projeyi Levent’te hayata geçirmeye hazırlanıyor. Tamamı yer altına inşa edilecek otoparkın üzerinin yeşil alan ve çocuk parkı olarak düzenleneceğini söyleyen Namoğlu, İstanbul’da 4 aileye 1 araba, Beşiktaş’ta ise 1 aileye 3 araba düşüyor. Yani otopark ihtiyacımız hayli fazla. Açığı kapatmak için var gücümüzle çalışıyoruz.” diyor. Çoğunluğu Levent ve Etiler’de olmak üzere 5 tane daha yer altı otoparkı inşa edeceklerini açıklayan Başkan Yusuf Namoğlu, “Bu sayıyı artırdığımız taktirde hem otopark hem yeşil alan kazanacağız, hem de deprem sırasında kullanabileceğimiz üniteler oluşacaktır”şeklinde konuştu. Öte yandan Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu Gazete BEŞİKTAŞ’a konu hakkında düşüncelerini şöyle aktardı; ” Yapılacak işlerde çok yönlü düşünmeliyiz. Örneğin kurulacak olan çay bahçelerini, mutfak olacak şekilde inşaa etmeliyiz. Ayrıca deprem halinde buralar, su deposu görevinide görmelidir. Jeneratör yerleri olmalıdır. Sportif tesisler sara hastanesi olacak biçimde inşa edilmelidir. Helikopter pisti bulunmalı, sulama kanalları mutlaka projede yer almalıdır. Bu sulama kanallarını cadırlara su verecek şekilde dizayn etmeliyiz. Kuracağımız jenaratör santrallerinden sahra hastanelerine elektrik vermek gerekecektir.”

ÇAMURDAN ÇİMENE

Amatörlere gün doğdu. 7′den 70′e herkese spor imkanı sunacak tesisin temeli Üçüncü Levent’te atıldı. Koşu parkuru halka açık olacak statta 9 amatör kulübün takımları maç yapacak.Kompleks, eski hakem olan Başkan Namoğlu’nun Beşiktaş’a armağan edeceğin büyük spor tesisi olacak. Namoğlu, Levent’teki toprak sahayı suni çimle döşeyip etrafına tribün inşa ederek resmi müsabakaların yapılacağı dev stada dönüştürüyor. Beşiktaş Koleji’nden protokolle devraldıkları toplam 11 bin metrekarelik bir alanda, 64′e 104 metre ebatlarında futbol sahası, halka açık koşu pisti, 2 hakem odası,4 sporcu soyunma odası, 4 duş, idari ofis, sağlık odası, seyirci tuvaleti, özürlü tribünü, ışıklandırma sistemi ve otopark inşa edeceklerini söyleyen Başkan Namoğlu, “Futbol oynanacak alanı suni çimle kaplayacağız. Bu Türkiye’de ilk kez uygulanacak.” dedi. Sahanın kenarındaki koşu bandının halka açık olacağını kaydeden Namoğlu, “herkese spor imkanı tanıyacağız.Levent ve çevresindekiler koşu ve yürüyüş için artık bu tesisin yolunu tutacak” diye konuştu.

Namoğlu’na sinema ödülü

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen “4. Uluslararası Sinema Tarih Buluşması” adlı film festivaline dünyanın pekçok ülkesinden toplam 110 film katıldı. Sekiz gün boyunca sinema severlerin ücretsiz olarak izlediği festivale katkılarından ötürü Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu, Türsak Başkanı Engin Yüksel tarafından bir plaketle ödüllendirildi.

İhaleler artık şeffaf

Şeffaflık adına Beşiktaş Belediyesi önemli bir adım attı. Başkan Namoğlu, ihalelerin herkes tarafından izlenebildiğini belirterek “vatandaşlar böylelikle denetleme görevini de yapmış oluyor” dedi.

Dar gelirli öğrenciye müjde

Beşiktaş Belediyesi, “Eğitime inanıyoruz ve devam ediyoruz” isimli proje çerçevesinde Beşiktaş ilçesinde oturan, gelir düzeyi düşük olan ailelerin Lise 1 ve Lise 2. sınıfta okuyan başarılı çocuklarına ücretsiz ÖSS’ye hazırlık bursu veriyor. Toplam 120 öğrencinin faydalanacağı burs eğitimi Haziran ayına kadar sürecek ve haftada 4 gün, 8 saat olarak uygulanacak. Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Edebiyat, Tarih derslerinin verileceği eğitimin proje geliştirme ve uygulama sorumlusu, Beşiktaş Belediyesi Başkanlık Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü olarak açıklandı.

Anneye destek projesi başladı

Anneye destek projesini başlatıyoruz, çünkü eğitime inanıyoruz” sloganıyla Beşiktaş Belediyesi, Ulusal Eğitime Destek Kampanyası çerçevesinde 3-6 yaş arası çocuğu olan annelere yönelik ücretsiz Anne Destek Projesini başlatıyor. Anneleri çocuğun kişilik gelişimi konusunda eğitmeyi amaçlayan proje, küçük yaşlarda başlayan eğitim yanlışlarını azaltmayı ve topluma sağlıklı bireyler kazandırmayı amaçlıyor. Program Aralık ayında başlayarak Haziran 2002′ye kadar sürecek. Mecidiye, Akatlar, Kuruçeşme, Arnavutköy ve Ambarlıdere’de çalışma yapılacağı bildirildi. 2002 yılının Ekim ayından itibaren Beşiktaş ilçesindeki diğer mahallelerin de proje kapsamına alınacağı açıklandı. Anne Destek Projesi, proje geliştirme ve uygulama sorumlusunun Başkanlık Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü, eğitim kadrosu ve Anne Çocuk Eğitim Vakfının uzman eğitim kadrosu olduğu öğrenildi.

Amatörler yaşadı

Akatlar Kültür Merkezi’nde Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu Amatör Spor Kulüp Başkanlarıyla bir toplantı düzenli. Toplantıda, temeli atılan Çilekli Sopr Tesisl hakkında bilgi veren Namoğlu yeni çıkacak olan belediyeler yasasında, amatörler spor kulüplerinin de belediye himayesine alınacağı müjdesini verdi. Yasa kabul edilirse belediyeler amatör spor kulüplerine yer, ulaşım, malzeme vb. konularda yardımda bulunabileceklerini belirtirten Namoğlu, kulüp başkanlarından kulüplerin yapılanmasına ve alt yapıya önem verilmesini istedi. Toplantıya katılan amatör spor kulüp başkanları şunlar: Muradiye spor kulübü başkanı: Ahmet Çınar, Ortaköy spor kulübü başkanı: Sinan Kasımoğlu, Levent spor kulübu başkanı: Burhan Esmen, Yıldız spor kulübü başkanı: Hasan Tutaş, Engelliler spor kulübü başkanı: Erdem Göksel, Dikilitaş spor kulübü başkanı: Abdullah Sızmaz, Boğaziçi spor kulübü başkanı: Nebil Kalkavanlar, Kuruçeşme spor kulübü başkanı: Mehmet Güleren, Akatlar spor kulübü başkanı: Necati Avcılar.

SAYFA 4

ESNAF YILBAŞINI BEKLİYOR

Ekonomik krizi aşmaya çalışan esnaf ikiye bölündü. Bir kısmı yılbaşını bekliyoruz ve iyi satış yapacağız derken, bir kısmı da umudumuz kalmadı diyor. Etiler ve Levent’teki esnaf ve mağaza sahipleri, yılbaşı sayesinde piyasanın canlanacağı beklentisindeler. Öte yandan Beşiktaş, Ortaköy ve Gayrettepe’deki esnaf “Yılbaşından da pek bir beklentimiz yok” diyor.
Umutluyum
Kriz öncesine göre işlerimiz yüzde 10 düşmüş durumda. Her yıl yılbaşında, satışlarımızda iki katı artış oluyordu. Bu yıl ki ciromuzda ise geçen yılkinin yüzde 20 eksiğini bekliyoruz.
Ümit Şimşek(Etiler, Cotton Bar)
Artış olacaktır
Yılbaşı hareketlendirici bir nitelik taşır. Oyuncak sektörü olarak bir artımız var diye düşünüyorum. Cazip indirimlerle satışlarımızı destekleyeceğiz. Yüzde 150 artış bekliyoruz.
Murat Oturak(Etiler, Toyzz Shop)
Umudum yok
Yılbaşından hiçbir beklentim yok. Geçen sene bile bu yıldan çok daha fazla satış yapmıştık. Her yıl daha kötüye gidiyoruz. Geçen yıl 5 kişi çalışırken şimdi iki kişi bile fazla geliyor.
Ramazan Karlıoğlu(Kuruyemiş, Levent)
Artış olmaz
Geçen yıla göre satışlarda durgunluk yaşanmaktadır. Fiyatlar çok fazla arttığı için vergi indirimi bile işe yaramadı. Büyük ihtimalle yılbaşında büyük bir hareketlenme beklemiyoruz
Murat Küçük(Beyaz Eşya, Levent)

Tüyap Kitap Fuarı’ndaydık

TÜYAP Tüm Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen 20. İstanbul Kitap Fuarı bu yıl büyük ilgi gördü. Gazete BEŞİKTAŞ’ında katıldığı fuar’a girebilmek için vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu. Düzenlenen 84 etkinliğe yaklaşık 200 yazar, sanatçı ve bilim adamı katıldı. Yazarımız Prof. Dr. Orhan Kural’da Gazete BEŞİKTAŞ standında kitaplarını imzaladı, okuyucularıyla konuştu. Kriz yüzünden zor bir dönemden geçen ülkemizde, insanların kitaplara olan ilgisinin bu denli fazla olmasının kendilerini sevindirdiğini söyleyen yayıncılar, her yolu denemelerine rağmen kalabalığın satışlara yansımadığından yakındılar. Giriş ücretinin 2 milyon olarak belirlendiği fuarda, önceki yıllarda olduğu gibi öğretmen, öğrenci ve öğretim görevlilerinden ücret alınmadı. Gazete BEŞİKTAŞ geçtiğimiz ay içinde de Dolmabahçe’de düzenlenen Kitap fuarına katılmıştı. Gazete BEŞİKTAŞ yetkilileri her iki fuarada her yıl katılma kararı aldıklarını açıkladı.

Evde boks dersi verilir

LEVENT-Milli Boksör Kadir Fıçıcı ekonomik kriz nedeniyle isteyene evde, isteyene salonda özel ders veriyor.
Yaklaşık yirmi yıldır boksla uğraşan Kadir Fıçıcı 2 seneden beri özel ders verdiğini söylerken bu kararı alma sebebi olarak öğrencilerden gelen yoğun talep, kulüplerden aldığı paranın tatmin etmemesi ve evlerde verilen derslerin ücretlerinin daha yüksek olmasını gösteriyor. Öğrencileri arasında önemli işadamlarından tutun koruma görevlilerine kadar hatta sanatçılara kadar çeşitli meslek gurupları bulunmakta. Boksun sanıldığı kadar kavgacı olmadığını aksine savunma sporu olduğunun altını çizen Fıçıcı, bu sporu özellikle bayanlara tavsiye ediyor. Günümüzde çoğalan kapkaç olaylarına değinirken boksla savunma tekniklerinin öğretildiğini anlık hareketle insanı etkisiz hale getirmenin mümkün olduğunu, önemli olan nereye nasıl vurulacağının bilinmesi gerektiğini vurguladı.

Kuruçeşme para basacak

KURUÇEŞME-Galatasaray yönetimi ek kaynak yaratma yolunda adımlar atmaya devam ediyor. Yöneticiler son olarak, hiçbir gelir elde edemedikleri Kuruçeşme adasını kiraya vererek, burayı da önemli bir yatırım aracı haline getirdiler. Başkan Mehmet Cansun görüşmeler sonrası mülkiyeti Galatasaray’a ait olan adadan yıllık iki milyon dolar gelir sağlamayı başardı. 10 yıllığına kiralanan Kuruçeşme adası, Sarı-Kırmızılı kulübe senelik üç trilyon lira kazandıracak, maddi yönden yönetimi rahatlatacak.

Sosyete restoranı karıştı

ETİLER-Akmerkez Papermoon restoranda geçtiğimiz ay içinde meydana gelen dayak olayı mankenlerin dünyasını karıştırdı. Edinilen bilgiye göre arkadaşı Aykul’la oturan manken Eylem Şenkal’ı önce sözle taciz eden, daha sonra da vurmaya başlayan Engin Yakut, karakolluk oldu. Birbirlerinden şikayetçi olan iki taraf Etiler Polis Karakolu’na giderek ifade verdiler. Şenkal, “Engin bana vurdu” derken, Engin, Eylem Şenkal’ı önceden tanıdığını belirterek “Yalan söylüyor” dedi.

Anne ve oğluna infaz

BEBEK-Aysen İmançer ile oğlu Hakan evlerinde kurşunlanarak öldürüldü. Anne ile oğlunu katleden pavyoncu Turgut Çevik olaydan sonra yakalandı. Çevik’in anne Aysen’in eski sevgilisi olduğu bildirildi. Beykoz’da halasının evinde göz altına alınan öfkeli genç, “Ayşen ile iki yıldır birlikteydim. Beni bırakmaması için korkutmak istemiştim” dedi.

Tarkan Arnavutköy’de araç parçaladı

ARNAVUTKÖY-Pop müziğin yıldızı Tarkan’ın geçen yaz aldığı Porche marka otomobiline nazar değdi. Son model Porche Arnavutköy’deki kaza sonrası paramparça oldu. Olaydan sonra bir açıklama yapan sanatçının basın danışmanı Uygar Ateş, ağır hasarlı 236 milyarlık Porche’yi, Tarkan’ın koruması Levent Süleyman Ağaoğlu’nun çarptığını söyledi. Ancak, kazayı korumanın değil, bizzat Tarkan’ın yaptığı iddia edildi. Olayla ilgili geniş çaplı bir araştırmanın yapıldığı belirtildi.

Minibüsler 4.Levent’e kadar çalışacak

Metro’ya yolcu çekebilmek için Sarıyer minibüsleri 4. Levent’e kadar çalışacağı belirtildi. Büyükşehir Belediyesi’nin metro’nun yolcu kapasitesini artırmak için Sarıyer – Şişli, Sarıyer – Taksim, Sarıyer – Beşiktaş ve Gültepe – Şişli arasındaçalışan minibüslerin hatlarını iptal etmeye hazırlandığı öğrenildi.

Yılbaşı ikramiyesi 5 TRİLYON

Milli Piyango’nun yılbaşı ikramiyesi 5 trilyon lira olarak belirlendi. Devlet Bakanı Fikret Ünlü, yaptığı açıklamada biletlerin üç ay önceden basıldığını söyledi. Ünlü, kendi dileğinin ikramiyenin birkaç kişi arasında dağılması olduğunu altını çizerken, biletlerin de 10 Aralık’tan itibaren satışa sunulacağını ifade etti.

SAYFA 6

DİNLERİ BULUŞTURAN GECE

Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın geleneksel “Hoşgörü İftarı” geçen ay Dedeman Oteli’nde yapıldı. İftara, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, Türkiye Ermenileri Patriği 2. Mesrob, Yahudi Cemaati Hahambaşı Vekili Rav Yehuda Adoni, Süryani Kadim Ortodoks Patrik Vekili Metropolit Yusuf Çetin, Katolik Cemaati adına Vatikan’ın İstanbul temsilcisi George Marovitch gibi ruhani liderler, Anglikan, Evangelis, Protestan ve Bulgar Kilisesi’nin yetkilileri katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz, iftarda yaptığı konuşmada ABD’de 11 Eylül’de yaşanan terör olaylarından sonra İslam ve terör ilişkisinin gündeme taşındığını belirterek, “İslam savaş değil, barış demektir. Günümüzde medeniyetler ya da dinler arasında çatışmaya değil, uzlaşmaya ihtiyaç vardır. Dinler diyaloğu, terörizmle mücadelede en önemli faktördür. Biz de Türkiye olarak önümüzdeki günlerde bu amaçla bir şura düzenleyeceğiz ve bütün Müslüman ülkeleri bu şuraya çağıracağız” dedi.

Yine ışıl ışıl

Deprem nedeniyle tedbir olarak yasaklanan mahyalar iki yıl aradan sonra bu yıl yine eskisi gibi minareler arasına gerildi. Işıl ışıl bir görüntü sergileyen mahyalar Ramazan ayında vatandaşların yüzünü güldürdü.

SULTANLAR GİBİ AĞIRLANACAKSINIZ

Köşkler Ramazan’da daha bir güzel… Beltur Genel Müdürü Hikmet N. Bulduk, “Tüm İstanbulluları bekliyoruz.” dedi. Beltur’dan yapılan açıklama ise, şöyle;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Beltur tesisleri, Ramazan ayı boyunca İstanbullulara özel iftar hizmeti sunuyor. Boğaz’ın tarih ve doğayı buluşturan benzersiz ortamlarında, iftar sofrası Osmanlı mutfağının seçkin lezzetleri ile çeşitleniyor. ISO 9002 kalite belgeli Beltur tesislerinde, bu çok özel menülerin fiyatı yalnızca 13.000.000 TL. Ayrıca hafta içi herkese %10 indirim uygulanmaktadır. Ayrıca, Yıldız Parkı, Emirgan Korusu ve Çubuklu Korusu, köşk ve kasırlarında bireysel taleplerinizin yanı sıra grup taleplerinizi de karşılıyor. Özellikle hafta sonları oluşan yoğun talebi göz önünde bulundurarak, önceden rezervasyon yaptırmanızı öneriyoruz. Keyfine doyamayacağınız akşamınızı, lezzetine doyamayacağınız menüler ile süsleyen Beltur işletmeleri, sizi iftar sofrasına davet ediyor. Ayrıcalık hakkınızı kullanın, çünkü, bu mekanlar sizin.”
Ramazan’da köşklerde ne ne kadara?
Ramazan süresince uygulanacak fiyatlar ise şöyle;
Tesisler
Hafta Sonu- Hafta İçi
Hidiv Kasrı, Malta ve Sarı Köşk; 13 milyon (KDV Dahil) 11 milyon 500 bin (KDV Dahil)
Çamlıca ve Paşalimanı; 11 milyon (KDV Dahil), 10 milyon (KDV Dahil)
Özel olarak hazırlanmış 15 Adet grup menümüzün fiyatları ise, şu şekilde;
Tesisler
Hafta Sonu-İçi
Hidiv Kasrı, Malta ve Sarı Köşk; 13milyon 500 bin (KDV Dahil), 12 milyon (KDV Dahil)
Çamlıca ve Paşalimanı; 11 milyon (KDV Dahil), 10 milyon (KDV Dahil)
Köşkart sahibi olan üyeler in ise, indirimli fiyatlar üzerinden kendi indirimlerini alarak yararlanabileceği açıklandı. Açıklamada ” çifte indirim hakları vardır. Bunun dışındaki müşteriler sadece bir indirim hakkı kullanabilirler. “denildi.
Beltur Köşkleri
İstanbul’un park ve korularındaki tarihi köşkler, hem birbirinden güzel manzarasıhem de doğası ve fiyatlarıyla, iftarlarınız için kaçırılmayacak mekanlar… İşte bunların isim ve bilgileri…
Hidiv Kasrı: Her biri künyeli ve soy kütüğüne sahip ağaçlarla kaplı geniş bir koruluğun ortasındaki Hidiv Kasrı, İstanbul’un en büyük gül bahçesine sahip. Osmanlı’nın son Mısır Valisi olan Abbas Hilmi Paşa, Mısır’da Nil Nehri kıyısında da Hidiv Kasrı’nın bir ikizi olarak yaptırmış. Harika bir boğaz manzarasına sahip.
Tel: 0216 413 96 44-64
Adres: Çubuklu Korusu Çubuklu Yolu No:32
Beykoz
Çamlıca Köşkleri: Sofa, Cihannüma, Topkapı köşklerini içine alan Çamlıca Korusu, Kartal’dan başlayan, Kadıköy, Eminönü, Üsküdar ve Beşiktaş’a dek uzanan manzarasıyla İstanbul’un en güzel yerlerinden birisi.
Tel: 0216 428 46 96
Adres: Küçük Çamlıca Korusu Kısıklı Küçük Çamlıca
Malta Köşkü: Oldukça geniş bir Boğaz manzarasına sahip olan Malta Köşkü, Yıldız Parkı’nın içinde.
Tel: 0212 258 94 53
Adres: Yıldız Parkı,Beşiktaş
Sarı Köşk: Emirgan Korusu içindeki köşk, kuş yuvası görünümdeki mimari yapısı, yeşillikler içindeki yeri ve büyük havuzuyla oldukça keyifli bir mekan.
Tel: 0212 229 50 38
Adres: Emirgan Parkı, Emirgan
Paşalimanı Kafe: Boğaz kenarında çok uygun şartlarda iftarlar bu kafede sizleri bekliyor. Beltur kalite ve menüsünden örneklerle
Tel: 0216 495 32 16
Adres: Fethi Paşa Korusu Altı, Paşalimanı Üsküdar
Öte yandan bütün mekanlarda kredi kartı, ticket ve multinet yemek fişleri geçerli olduğu Köşkart sahiplerine ayrıca indirim imkanı bulunduğu, devamlı müzik yayını mevcut olup, tüm mekanlar da 09.00-23.00 saatleri arasında hizmet verildiği açıklandı.
http://www.beltur.com.tr [email protected]
http://www.koskart.com [email protected]

KİPTAŞ’TAN EĞİTİME KATKI

Kiptaş yaptığı binlerce konutun yanısıra geçtiğimiz ay içinde de eğitime katkıda bulundu. Ahmet Kabaklı İlköğretim Okulu’nun açılış töreni Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, İstanbul Valisi Erol Çakır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve yetkililerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım eğitime destek amacıyla yaptığı çalışmaları şöyle özetledi:
“KİPTAŞ İstanbul Konut İmar Planı Turizm ulaşım San. Ve Tic. A.Ş. şehrimizin belli başlı büyük sorunları arasında önemli bir yeri olan çarpık yapılaşma ve gecekondulaşmayı önlemek, örnek yerleşim alanları oluşturmak, yaşanılabilir ve ucuz konut üretimine katkıda bulunmak amacıyla 1995 yılında faaliyete geçmiş bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirakidir. Şirketimizce 1995 yılından bu yana başta pilot bölge İkitelli olmak üzere 10 değişik bölgede toplam 20 bin konut üretilmiş ve İstanbullu hemşehrilerimizin kullanımına sunulmuştur. Şirketimiz; konut ürettiği alanlarda mesken amaçlı yapıların yanında her türlü sosyal-kültürel donatı alanı, dünya standartlarında yeşil alan, kamu hizmet binaları, ticari alanlar vb. tüm medeni ihtiyaçları da karşılayacak tesisleri tamamlayarak site sakinlerinin hizmetine açmıştır.”
Kiptaş’ın açtığı okullar ise yetkililerce şöyle sıralandı:
İkitelli I. Etap Bölgesinde, 905.000,-USD maliyet bedelli, 35 derslikten müteşekkil Cahit Zarifoğlu İlköğretim Okulu 27.03. 1997 tarihinde İkitelli 2. Etap Bölgesinde, 1.088.000,-USD maliyet bedelli, 24 derslikten müteşekkil Nurettin Topçu İlköğretim Okulu 16.11.1998 tarihinde Pendik-Dolayoba Bölgesinde, 1.170.000,- USD maliyet bedelli, 18 derslikten müteşekkil Fethi Gemuhluoğlu İlköğretim Okulu 14.04. 1999 tarihinde Kağıthane Bölgesinde 1.370.000 USD maliyet bedelli, 24 derslikten müteşekkil Cemil Meriç İlköğretim Okulu 14.04. 1999 tarihinde Pendik-Şeyhli Bölgesinde, 1.047. 000 USD maliyet bedelli, 16 derslikten müteşekkil Mahir İz İlköğretim Okulu 23.08.1999 tarihinde ve İkitelli 4. Etap bölgesinde 1.741.000, USD maliyet bedelli, 64 derslikten müteşekkil Ahmet Kabaklı İlköğretim Okulu 14.05.2001 tarihinde tamamlanarak T.C. Milli Eğitim Bakanlığına devrettiği okul adedi altıya, bu okulların maliyet bedeli de 7.320.000 USD’na ulaşmış bulunmaktadır.
Öte yandan İkitelli 4. Etap II. kısımda yer alan 24 derslikten müteşekkil 1.211.000,-USD tahmini maliyet bedelli lise inşaatı halen devam etmektedir.

İGDAŞ sabit ücreti indirdi

İstanbul Gaz Dağıtım Sanayii ve Ticaret A.Ş (İGDAŞ) her ay abonelerinden tahsil ettiği 1 milyon 316 bin liralık sabit hizmet bedelini 320 bin liraya indirdi. Tüm abonelerden alınan sabit hizmet bedeli yaz aylarında gaz tüketiminin az olması nedeniyle kullanıcıların yoğun şikayetine neden oluyordu. Ekonomik krizi de gözönüne alan şirket, sabit hizmet bedelini indirme yoluna gitti.

Emlak Vergisi’ne zam

Emlak Vergisi’nin hesaplanmasında esas alınan bina asgari metrekare normal inşaat maliyet bedelleri 2002 yılı içinde %100 arttırılarak yeniden belirlendi. 2002 yılında konutlar için baz alınacak metrekare rayiç bedellerinin asgari tutarları, çelik karkas yapılarda basit, birinci, ikinci, üçüncü sınıf veya lüks yapı oluşuna göre 48 milyon 784 bin lira ile 400 milyon 33 bin lira arasında belirlendi. Betonarme yapı özelliği taşıyan konutlarda da bu tutarlar inşaatın sınıfına göre 34 milyon 548 bin lira ile 237 milyon 466 bin lira arasında değişiyor. Söz konusu tutarlar yığma kargi, ahşap, taş duvarlı yapılardaki konutlarda sınıfına göre 13 milyon 666 bin lira ile 194 milyon 757 bin lira arasında bulunuyor. Gecekondu tipi konutlarda 11 milyon 769 bin lira ile 34 milyon 168 bin lira arasında değişen asgari metrekare rayiç bedelleri, daha düşük vasıflı konutlarda 9 milyon 301 bin liraya kadar iniyor.

SAYFA 7

En çok cinayet İstanbul’da işleniyor

Bakırköy psikiyatri Tedavi ve araştırma merkezi (BAPAM) tarafından yapılan “cinayet araştırmasına” göre İstanbul’da 1995- 2001 Ağustos ayına kadar geçen sürede 2 bin 312 kişi öldürüldü. İşte araştırmadan çarpıcı başlıklar:
Cinayetler yüzde 49.9′u ateşli silahlarla işlendi.
En çok cinayet işlenen saatler saatler:
18.00-23.00
Olayların 54.2′si Haliç ve Avcılar arasındaki
bölgede gerçekleşti.
Cinayetlerin yüzde 20.8′i aydınlatılamadı.
Yüzde 17′sinde de zanlı yakalanamadı.

POLİSE GÖRE DE İŞKENCE SUÇ

İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, işkenceyi hiç kimseye uygulanmaması gereken bir insanlık suçu olarak kabul ettiklerini belirterek, “Olay yeri inceleme ve parmak izi konularındaki gelişmelerle polisi, bu töhmet altından kurtaracağız” dedi. 11 olay yeri inceleme Teknik Fotoğrafçılık Kursunun açılışında konuşan Özdemir, polisin başının en fazla adli olay ve fail tespitlerinde belaya girdiğini belirtti. İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir konuyla ilgili gerekli çalışmaların yoğun bir şekilde yapıldığının altını da çizdi.

Konferans ve seminere ağırlık veriliyor

Akademi’ye dekan olarak atanan Prof. Tülin İçli, “Polis çok değişti” dedi. Güvenlik Birimleri Fakültesi’ne dönüştürülmüş Polis Akademisi’ne dekan olarak atanan Prof. Tülin İçli, “Burada polisin insan hakları ihlaline tolerans gösterecek şekilde eğitilmediğini gördüm. Bu okula atanmaktan gurur duyuyorum” dedi. Polislerin toplumsal olaylarda aslında şiddet kullanılmasını istemediğini belirten Prof. İçli, şunları söyledi: “Polisler de insan hakları ihlali istemiyor. Halka yumuşak davranıp açık olmak hatta karakolların şeffaflığını istiyor.”

Kız kulesi İstanbul’un simgesi olsun mu?

Kızkulesi’nin İstanbul’un tanıtımında temel obje olarak alınması düşüncesi turizmcilerce beğenilmedi. Turizm Bakanı Mustafa Taşar’ın başkanlığında geçen ay yapılan İstanbul Konseyi Turizm Grubu toplantısında Kızkulesi’nin İstanbul’u temsil eden obje olarak seçilmesine eleştiriler gelince Taşar’da “Kız kulesini belirledik, ama Kuran-ı Kerim’in emri değil, değiştiririz. Her konudaki görüş ve önerilerinizi bize sunmanızı bekliyoruz. Onu da oturup kararlaştırırız” dedi. Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda geçen ay düzenlenen toplantıya Turizm Bakanlığı Müsteşarı Savaş Küce, İstanbul Valisi Erol Çakır ve belediye başkanları da katıldı.

İDO’DAN KÜLTÜRE KATKI

İDO, THY’yi örnek aldı. Kültür hizmetine soyunan İDO tüm yolculara ücretsiz olarak dağıtmak üzere “Sea Life” adında 50 bin tirajlı bir yayın çıkartmaya başladı. Üç ayda bir yayınlanan ve içinde birbirinden ilginç konuların bulunduğu dergi dahi ilk sayısından büyük ilgi gördü. İDO A.Ş Genel Müdürü Şeref Dikyar derginin yapımı için hiçbir masraf yapmadıklarını, karşılıklı anlaşma sonucu ücret ödemeden bir dergi sahibi olduklarını söyledi. İDO Genel Müdürü Şeref Dikyar dergiyi yayınlamaktaki amacın yolcuları seyahat sırasında bilgilendirmek ve vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmek olduğunu söyledi.Yayınladıkları dergi ile tanıtımın yanısıra kültür hizmetinde de bulunduklarının altını çizen İDO Genel Müdürü Şeref Dikyar “THY dergisini örnek aldık. Hem kaliteli hemde içeriğininin mükemmel olmasını arzu ediyoruz”dedi.
Derginin içinde kültür, aktüel, müzik, insan, tanıtım, yemek, bilim, teknoloji, tasarımve birbirinden ilginç konular yer alıyor.
İşte dergiden herkesin faydalanacağı bir konu…
İDO Kulüp üyesi misiniz?
Cevabınız hayırsa vakit geçirmeden İDO’ya, www.ido.com.tr sayfasından girerek form doldurup üye olabilirsiniz. İDO kulüp üyesi olduktan sonra internet üzerinden bilet rezarvasyonu,kredi kartıyla ödeme gibi kolaylıklar sizleri bekliyor. İDO kulüp üyelerinin yaptığı seyahatler veri tabanında toplanıyor, dilerlerse kendilerine bu konuda bilgi veriliyor. Çok yakın zamanda başlayacak hedef puan uygulaması ile kulüp üyeleri çeşitli armağanlar kazanacaklar. Bir yenilik de SMS uygulaması… Cep telefonundan artık bilet alabileceksiniz. Böylece İDO, SMS ile üyelerine yeni hatlar, yaz-kış tarifeleri, ek seferler hakkında bilgi de verecek.
İDO’dan Ramazan boyunca ek sefer
İstanbul Otobüsleri İşletmesi (İDO) Ramazan ayı nedeniyle bir çok işyerinin mesai saatlerini yeniden düzenlenmesi üzerine Kabataş, Karaköy ve Eminönü hattına Ramazan dolayısıyla ek seferler koydu. Çalışanların evlerinde iftara yetişmesi için koyulan ek seferler, 15.50′de Kabataş’tan, 16.00′da Karaköy’den ve 16.10′da Eminönünden Bostancı’ya bir ek sefer de Bakırköy’den yapılacak. Bakırköy’den her gün saat 16.00′da kalkan Deniz otobüsü de saat 16.20′de Kadıköy’e saat 16.45′te ise, Bostancı’ya ulaşarak, yolcuların iftardan önce evlerinde olmalarını sağlayacak.

MAZGALLARI BİLE ÇALIP SATIYORLAR!

İstanbul’da hırsızlar tarafından sökülüp satılan mazgalların yerine yenileri takılıyor. İsfalt Genel Müdürü Hasan Arpacı, hırsızlarla başetmenin zor olduğunu ve çalınmasına imkan olmayan mazgallar yapktıklarını söyledi ve Beşiktaş ve mahallelerindeki mazgallarında kısa sürede bunlarla değiştirileceğini söyledi.
Ev, işyeri oto soygunu ve kapkaçtan sonra İstanbul’da yeni bir hırsızlık türü ortaya çıktı. Büyükşehir ile ilçe belediyelerinin cadde ve sokaklara döşediği mazgalların kapakları, filmlerde görülebilecek yöntemlerle yerinden sökülüp götürülerek hurdacılara satılıyor. İstanbul genelinde 33 bin mazgal bulunduğunu söyleyen İsfalt Genel Müdürü Hasan Arpacı, “Her yıl 5 bin mazgalın kapağı çalınıyor. Bunları yenilemek için milyarlarca lira para harcanıyor. Sonuçta, mazgal kapağını söküp götüren hırsız halkın cebindeki parayı çalmış oluyor. Mazgal kapağı hırsızlığında son dönemlerde büyük artış oldu” diyor.
Hırsızlar ortalama 100 kilo ağırlığında olan mazgal kapaklarını hurdacılara kilosu 50 bin liradan satıyor.
Mazgal hırsızlarının önüne geçebilmek ve daha çağdaş bir sistemi hayata geçirmek için yurt dışında mazgal tasarımlarını incelediklerini ve iki model belirlediklerini belirten İsfalt Genel Müdürü Hasan Arpacı, “bunlardan birincisinde iki kilit bulunuyor. Kilidi açmadan kapağının sökülmesi imkansız. Diğeri ise tamamen betondan oluşuyor.” dedi.

HAMİDİYE’DEN YENİ YILDA, YENİ ÜRÜN

Yeni yılda yeni ürünlerle tüketicinin karşısına çıkacak olan Hamidiye yoğun bir çalışma içinde standart belirliyor.
Ekonomik krizle birlikte talebin daraldığını söyleyen Hamidiye Suları Genel Müdürü Arif Dağlar, ” bizim sektörde bundan etkilendi. Ayrıca, rekabet te acımasız oldu.” diyerek, yeni yılla birlikte daha çok müşteri odaklı çalışma yapmak gerektiğini vurguladı. İletişimin şirketler tarafından bu dönemde daha iyi ve sık kurulması gerektiğini söyleyen Hamidiye Suları Genel Müdürü Arif Dağlar, “adeta müşteriye kilitlendik” şeklinde konuştu.
Sektöründe faydalanacaağı bir çok konuya değinen Dağlar, ” bu devirde hem kaliteli olacaksın, hem uygun fiyat politikası izleyeceksin, hemde müşteriyle iletişimi tam sağlayacaksın” diyerek, konu hakkında şunları söyledi:
“Piyasalar çok duyarlı”
“Piyasa zaten çok duyarlıdır. Şu sıralar piyasaya da çok giren var. Bizim başarımız iletişimden geçmektedir. Çünkü biz stratejimizi iletişim üzerine kurduk. Diğer yandan marka olayına da sağlıklı eğilmek gereklidir. Çünkü marka görülmeyen değerdir ve kalıcı olma yolunda en büyük etkendir. Marka olmadan ayakta durmak mümkün değildir.”
Hamidiye Suları Genel Müdürü Arif Dağlar, rakiplerle mukayese edildiğinde daha iyi durumda olduklarını belirterek “bizde yeni arayışlar içindeyiz. Yeni ürünlerle 2002 yılında tüketicinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor”dedi. Dağlar konuşmasını söyle sürdürdü:
“Fizibilite çalışması yapıyoruz”
“Yeni talepler var. Bunları değerlendiriyoruz. Örneğin dış pazara 2002 yılında 180-200 cc”ik su ile yöneleceğiz. Yurt dışı standardı 0.5 ve 1.5 cc’dir. Biz yeni bir standart sunuyoruz. Bu bir seferde tüketilen sudur. Diğerleri açıp kapama yönünden hijyen acısından uygun olmayabiliyor. Ancak Avrupa bu suya ve ebada alışmış. Örneğin yürürken, koşarken taşıma bakımında bu standardın kolay olduğu görülmektedir. Bizden istenen de bu 0,5 ve 1,5 cc standardındaki ambalajdır. Bu nedenle bu standarda geçmeyi planlamaktayız. Hem iç pazardan hemde yurd dışından bu standarda talep var. Buradan sağlanacak pazar payı artışı ile atağa geçeceğimizi düşünüyoruz. Fizibilite çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Yeni yılda yeni sürprizler bekleyebilirsiniz.”

Boğazlar’dan kuş bile uçmayacak

Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanı tarafından hazırlanan ‘Türk Boğazlarında Muhtemel Terör Eylemlerine Karşı Tedbirler’ paketiyle bundan böyle boğazlardan adeta kuş uçurtulmayacak Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Türk Boğazlarında Muhtemel Terör Eylemlerine Karşı Tedbirler’ paketi, boğazların kıyı güvenliğini çok sıkı takip altına alıyor. Milli Güvenlik Kurulu tarafından da benimsenen pakete göre, boğazlardan giriş – çıkış yapan gemilerin seyirleri takip edilecek ve gece geçişleri sınırlandırılacak. LPG, LNG ve amonyak yüklü tankerlerin geçişleri sadece eskort eşliğinde olacak ve kolluk kuvvetlerine yüksek süratli botlar tahsis edilecek. Ayrıca gemiden kıyıya ve gemiden gemiye gözetleme yapılacak. Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve ilgili güvenlik kurullarınca da benimsenen tedbirler paketi 3 bölümden ve 48 maddeden oluşuyor. Pakete göre şimdiye kadar Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet yapan kılavuzluk ve römorkör hizmetleri özelleştirme kaps******* çıkarılacak ve Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanlığı’na devredilecek. Boğazlar üzerinde gösteri amaçlı uçuş yapacak tüm hava taşıtları için de Denizcilik Müsteşarlığı’ndan izin alınacak.

Boğazlar SAGET’e emanet

Türk boğazlarından geçen akaryakıt yüklü tankerlere refakat ve koruma yapılması stratejik jneme sahip tesislerin emniyetinin sağlanması ve yabancı harp gemilerinin denizden korunmasını sağlamak amacıyla kurulan Sahil Güvenlik ve Emniyet Timleri (SAGET) geçtiğimiz ay içinde düzenlenen bir törenle göreve başladı.

İstanbul’un yeni kuleleri

Gemi trafiğini denetlemek için İstanbul Boğazı’nda yapımına başlanan 8 ayrı kulenin inşaatı hızla yükseliyor. Türk Boğazları Gemi Trafik Yönetim ve Bilgi Sistemi (VTS) projesi adı altında yapımına başlanan 30 metrelik 8 kule 28 milyon dolara (Yaklaşık 44 trilyon lira)mal olacak. Yılbaşına kadar tamamlanacak kuleler sayesinde boğaza giren her gemi izlenerek, güvenli geçişi sağlanacak.
Havaalanı kulesi gibi
Petrol taşıyan tankerlerin boğazdan güvenli geçmelerini sağlamak amacıyla Amerikan Lockheed Martin Overseas Corporation şirketi yapılan anlaşma sonrasında inşaatlarına başlanan kuleler, havalimanlarındaki kontrol kuleleri gibi faaliyet gösterecek.
Kuleler nerelerde
Üsküdar sahilinde Mimar Sinan tarafından inşa edilen Şemsipaşa Camii’nin yanında. Kanlıca’da Mimar Sinan tarafından yapılan camii ile iskele arasındaki Kanlıca Yoğurtçusu’nun da bulunduğu tarihsel rekreasyon alanı içinde. Kandilli’de tarihi Edip Efendi Yalısı’nın bahçesinde. İstinye’de Müşir Fuat Paşa Yalısı yanında. Sarayburnu’nda. Beykoz’da. Rumeli Kavağı Garipçe Burnu’nda. Anadolu Kavağı Yom Burnu’nda.

Haber Hattı

Validen yeşil atak…

Su havzalarını ağaçlandırma kampanyasına Vali Erol Çakır start verdi. İstanbul Konseyi, Sazlıdere Barajı havzasında orman kuruyor… İSKİ’nin “Su Havzalarına 3 Milyon Ağaç İle Yeşil Kuşak” projesi kapsamında kurulacak ormana ilk fidanı İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu ile birlikte diken Vali Çakır, “Konsey, başlatılan ağaçlandırma kampanyasına en büyük desteği verecek” dedi.

Nihayet geçti

Çin’in Ukrayna’dan aldığı dev gemi Varyag, Karadeniz’de 19 aylık bekleyişin ardından, boğaz’dan geçti. Türk boğazlarından geçebilmek için tüm teknik şartların tamamlayan Varyag’ın beklediği mutlu haber sonunda geldi. Karadeniz’de 19 aydır tur atan Varyag, sonunda Boğazdan geçişini tamamladı.

Balkona terasa baz kurmak yasak

Cep telefonu baz istasyonlarının kuruluşu ve işletilmesine ilişkin esasları bir yönetmelikle belirleyen Telekomünikasyon Kurumu, baz istasyonlarının balkon ve teras gibi herkesin ulaşabileceği yerlere kurulmasını yasakladı. Okul ve hastene gibi sağlık kuruluşlarına olan uzaklıklarına da standartlar getirildi.
Yönetmeliğe göre baz istasyonları telekomünikasyon kurumu’nun, radyo ve televizyon vericileri ise Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun vereceği sistem kurma izinlerinde ya da onaylı yatırım planında belirtilen bölgelerde ve sayıda kurulabilecek.
Okullara uzak olacak
Baz istasyonları ve diğer vericilerle, okul öncesi eğitim ve temel eğitim kuruluşları arsında belli bir güvenlik mesafesi bırakılacak.

Avrasya koşuldu

Avrasya’ya Maratonuna bu yıl 741 atlet katıldı…Asya ve Avrupa kıtalarında koşulan tek maraton olan Avrasya maratonu’nun 23.sü geçen ay gerçekleştirildi. Organizasyonu bu yıl GSGM İl Müdürü Vedat Bayram ve Atletizm Federasyonu ortaklaşa düzenledi. Devlet Bakanı Fikret Ünlü’nün de destek verdiği maratona 741 atlet katıldı. Erkeklerde Etiyopyalı atlet Biedasou 2.18.21′lik dercesiyle 1. oldu. Beşiktaş İnönü Stadı’na Yugoslav Ninkoviç ile birlikte giren Bedasou, finiş çizgisine yaklaşık 1 metre kala rakibini geçerek ilk sırayı aldı.
Türk atlet Zeki Öztürk ise 2.23.07′lik derecesiyle maratonu 6. sırada bitirdi. Maratonda bayanlarda ise Ukrayna’dan Ludmila Puskine , 2.38.21′lik derecesiyle birinci olurken,Mehtap Sızmaz 2.39.13′le 2.liği kazandı.

Gençler teknoloji peşinde

ANAP Beşiktaş İlçe Teşkilatı Gençlik Kolları kurduğu internet sitesini görkemli bir kokteyle açılışını ANAP İlçe Merkezinde yaptı. İstanbul’da ilk ilçe teşkilatı internet sitesi olma özelliği taşıyan www.anapgencbesiktas.org’un açılış törenine İstanbul milletvekili Ediz Hun, İstanbul 2. Bölge Millet Vekili Emre Koçoğlu, eski İstanbul Milletvekili Gürhan Çelebican, Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu, ANAP Beşiktaş İlçe Başkanı Muvaffak Batur, Kadın Kolları Başkanı Selma Başaran ve çok sayıda ANAP’lı vatandaşlar katıldı.

SAYFA 8

KIŞ GELDİ, SOLUNUM YOLU HASTALIKLARINA DİKKAT

Bu dönem üst solunum yolu hastalıklarının en sık rastlandığı dönemdir. Genelde virütik (gribal) olarak başlar, sonra bakteri enfeksiyonları ile lokalleşir. Toplu olrak yaşanılan kapalı ortamlarda (okul, iş yeri, kışla) bulaşma daha fazladır. Sık rastlanılan solunum yolu hastalıkları arasında rinit (nezle), sinüzüt, orta kulak iltihabı, tonsillit (bademcik enfeksiyonu), farenjit, larenjit sayılabilir. Alt solunu yolu hastalıkları ise trakeid (nefes borusu enfeksiyonu), bronşit ve pnömoni (zatürre) dir.
Sinüzüt; burun yan tarafında (etmoid), yanakta (maksiller), alında (frontal), burun arka tarafında (sfenoid) bulunan havalı boşlukların içini döşeyen dokunun enfeksiyonudur. Genelde uzun süren nezle sonucu gelişir. Enfeksiyon üst dişlerde, alında, göz diplerinde, ve başın arka tarafında ağrı, ateş, halsizlik, burun arka tarafundan boğaza gelen akıntıyla seyreder.
Orta kulak iltihabı (otitis media); virütik olarak iki kulakta olduğu gibi, uzun süren nezle sonucu tek kulakta da ortaya çıkabilir. Kulakta dolgunluk hissi, hafif işitme kaybı, kulakta giderek artan ağrı başlıca belirtileridir.
Tonsillit ve farenjit; yutkunkayla artan ağrı, boğazda tırmalanma hissi, ateş ve genel durumda düşkünlük (halsizlik) belirtileriyle ortaya çıkar.
Larenjit; ses kısıklığı veye ses tonunda değişiklik, hafif ateş, nefes almada hafif zorluk gibi belirtilerle seyreden virütük, sonradan bakteri ile kontamine olan gırtlak hastalığıdır. Giderek enfeksiyon aşağı doğru ilerleyerek trakeit’e neden olur. Bu durumda havlar şekilde öksürük ortaya çıkar. Bronşit; nefes yollarının enfeksiyonu olup, öksürük, ateş, balgam çıkarma, halsizlikle seyreder. Tedavi edilemeyen durumlarda zatürrüye dönüşebilir.

BOĞAZİÇİ TIP MERKEZİ AÇILDI

Yıldız’da yeni açılan Boğaziçi Tıp Merkezi tüm branşlarda Beşiktaşlılara hizmet veriyor. Haftanın yedi günü, günün yirmi dört saati açık olan Tıp Merkezi yetkilileri, “Bütçenizi sarsmadan yüreğinizi bunaltmadan sağlık sorunlarınızı çözüyoruz. Tam donanımlı acil ünitesi, en modern tıbbi cihazları, her türlü tetkik ve tahlil yapabilme olanaklarına sahip laboratuarımızla güvenle gelip sağlıkla çıkacağınız bir merkez yaratmaya çalıştık.” dedi. Yedi katlı olan Tıp Merkezi, 2500 metrekarelik kapalı bir alanda hizmet veriyor ve telefonla yirmi dört saat doktor danışma hizmeti alabiliyorsunuz.
Telefon: 227 00 00-236 86 00
Faks: 227 65 76

BEŞİKTAŞ’TA EĞİTİM KALİTESİ YÜKSELİYOR

Yeni öğretim yılında 35 bin öğrencinin eğitim gördüğü Beşiktaş ilçe sınırlarındaki okullarda eğitim kalitesinin yüksekliği çevre ilçelerden bu okullara talebi artmasına sebep oluyor. İstanbul genelindeki ilçeler arasında kalitenin üst seviyelerde olduğu Beşiktaş’taki okullarda bu öğretim yılında başvuran öğrencilerin yüzde 40′ını çevre ilçelerden gelen başvurular oluşturuyor. Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Taflan, resmi ve özel olmak üzere toplam 130 okul bulunan Beşiktaş’ta, özel okulları ve devlet okullarını bir rekabet ortamı içine soktuklarını, bu nedenle de okulların hemen hemen aynı düzeyde olduğunu belirtti. Taflan, “Türkiye’nin 30 sene ilerideki hedefine biz ulaşmış bulunuyoruz. Bu başarıda sadece bizlerin değil öğretmen, öğrenci, veli ve hayırsever vatandaşlarımızın da katkısı vardır” dedi. Beşiktaş’ta ikamet eden vatandaşların ekonomik durumlarının ve kültür düzeylerinin de yüksek olmasının eğitim kalitesini daha da arttırdığını kaydeden Taflan, “Talebin fazla olması kimi okullarımızda sınıf mevcudunu ellili rakamlara kadar ulaştırdı. Buna rağmen fazla öğretmen açığımız bulunmamaktadır. Sadece günümüzde önemi artarak büyüyen yabancı dil ve bilgisayar alanlarında öğretmen eksiğimiz ortaya çıkabiliyor. Bu açığı da gerek okul koruma dernekleri gerekse vakıflarca kapatıyoruz.” dedi.
Vatandaşların katkısı bulunuyor
Beşiktaş okullarının eğitim kalitesinin yükselmesinde hayırsever vatandaşların yardımları da yadırganamayacak kadar önemi bulunuyor. Son 4 sene içerisinde eğitime katkıda bulunmak isteyen vatandaşlar tarafından toplam 6 tane planlı okul yaptırıldı. Bu okulların değeri bugün 5 trilyonu aşıyor. İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Mustafa Taflan bu konuda da şunları söylüyor: “Eğitime katkıda bulunmak isteyen vatandaşlarımızdan istediğimiz sadece iş, para değildir. Ayırdıkları bütçeler ile yardımımıza dokunacak malzemeleri alsalar bize yeter. Eğitime gönül veren herkese kapımız açıktır.”

BJK, ARTIK ÜNİVERSİTEYE ÖĞRENCİ HAZIRLIYOR

Beşiktaş Koleji 1997 yılında BJK Çilekli Tesislerindeki binasında eğitim ve öğretim yaşamına başladı. Aynı yıl anaokulu bölümü açılan Kolej’in kuruluşunun ikinci yılında da Emirgan’da ek binaları hizmete açıldı. Kolej’de eğitim gören yaklaşık 800 öğrenci yabancı dil ile anaokulu sıralarında tanışıyorlar. İlk mezunlarını geçen eğitim öğretim yılında veren Beşiktaş Koleji’nde yabancı dil olarak İngilizce ve Almanca eğitimleri de veriliyor. Görüştüğümüz Okul Müdürü Meziyet Çetin amaçlarının yapıcı, yaratıcı, bağımsız, düşünebilen, araştıran, inceleyen, sorgulayan, kendine güvenen bireyler yetiştirmek olduğunu söyledi. Yeniliklere açık, çocuk merkezli bir eğitim uyguladıklarını belirten Çetin, “küreselleşmeye doğru hızla giden dünya ortamıyla, ülkemizin koşullarını göz önünde tutmaya çalıştık. En temel hedefimiz çağa ayak uydurarak eğitim vermektir” dedi. Beşiktaş Koleji’nin misyonunu sorduğumuz Meziyet Çetin, ” eğitim ve öğretim alanında ulusal ve küresel ihtiyaçları karşılayarak ulaşacağımız farklılıklarımızla Türkiye’nin önde gelen okullarından olmaktır.” diye yanıtladı. Lise döneminde öğrenciler için önemli olanın üniversite sınavlarında başarının olduğunu söyleyen Çetin, yeni açılan lise bölümü ile artık bu amaca da hizmet ettiklerini belirtti.
Kolejin eğitim anlayışı sadece ders ortamıyla kalmıyor. Sosyal etkinlikler Beşiktaş Koleji’nde en az dersler kadar önem taşıyor.

Taksi durağı

Öz Ortaköy Taksi

Otuz yıl önce kurulan Öz Ortaköy taksi durağı 10 tane taksisiyle 24 saat hizmet vermektedir. Taksicilerin en büyük sıkıntısı LPG’ye yapılan zamlar. Bunun yanında taksici ölümlerine devletin hiçbir önlem almamasından yakınan taksiciler, durağın müşteri bakımından hiçbir sıkıntısının olmadığını dile getirdiler.
Tel: 0212. 260 06 95-260 25 43

Serencebey Conrad Otel Taksi

Başkanlığını Hüseyin Turanın yaptığı Serencebey Conrad otel taksi 1991′den beri hizmet vermektedir. Bünyesinde 26 tane arabaya sahiptirler. Durağın sakinleri diğer meslektaşları gibi en çok LPG’ye yapılan zamlardan şikayet ettiler. Diğer en önemli sorunu taksicilerin katledilmesi olduğunu söylediler. Taksiciler, “4 sene önce Berguzer Şahin adlı bu durağa bağlı taksi şoförü öldürüldü. Geçen 4 seneden beri önlem alınmadığından dolayı taksici cinayetleri son hızıyla devam etmektedir. Eğer önlem alınmassa ölümler daha da aratacaktır” dediler.
Tel: 0212. 261 95 16

SAYFA 9

BOĞAZ BİR BAŞKA GÜZEL

Gençliğin yeni tutkusu ATHENA boğazda keyifli bir sohbet ettik. Beşiktaş’tan Boğazın bir başka güzel gözüktüğünü söyleyen grup tam bir boğaz tutkunu. Zincirleri kırıp, sınırsızca yaşamayı savunuyorlar. “Gençler bizi örnek almasın kendi içlerinden geldiği gibi hareket etsin, çünkü biz kimseyi örnek almıyoruz. Hepimiz ayrı kişiliklerde insanlarız ama müzik bizi birleştiriyor.” Diyor ve sorularımızı yanıtlamaya başlıyorlar.
Sizinle birlikte gençlik farklı bir akıma kaydı diyebiliriz. Tarzınız ne?
Hayatı ve yaşamayı çok seviyoruz. Zaten şarkılarımızdan da belli olur. Alternatif bir tarzımız var. Her yönden pozitif olmayı savunuyoruz. Özgür, rahat bir gençlik diyebiliriz. Bunları söylüyoruz ama kesinlikle yaptırım olarak anlaşılmasın, bizim yaşantımız bu bizi dinleyen herkes böyle olmak zorunda değil.
Tanım yapmak zordur ama, “müzik” nedir?
Yaşananların enerji olarak dışa vurumudur.
Bestelerinizi nasıl yapıyorsunuz, nelerden etkilenerek ortaya çıkıyor bu melodiler?
Besteler birden ortaya çıkıyor. Bir günde, birkaç saatte. Hep birlikte yapıyoruz, yer ve mekan önemli değil bizim için. Bestelerin ortaya çıkmasında da dediğimiz gibi yaşadıklarımız, hislerimiz, birikimlerimiz etkili oluyor.
Hedeflediğiniz bir nokta var mı?
Hayır hiçbir hedefimiz yok. Sadece başladık, hiç düşünmedik ve düşünmüyoruz da. Önemli olan keyif almamız. Eğer insanlar bizi dinliyorsa bundan daha öte bir şey olamaz.
Hitap ettiğiniz kitle kim? Örnek alınmak konusunda kendinizi sorumlu hissediyor musunuz?
Herkes dinliyor bizi ama lise gençliği daha fazla galiba. Biz sadece müzik yapıyoruz, müzik keyif içidir. Bundan dolayı da kendimizi sorumlu hissetmiyoruz. Biz olduğumuzdan farklı değiliz, ki olamayızda zaten.
Magazin programlarında fazla boy göstermeyen bir grupsunuz…
Evet. Çünkü yaşam tarzımız o değil. Müzikle gündemdeyiz. Tabii, magazine hiçbir zaman karşı değiliz.

Sanatçılara çicek…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Şehir Tiyatrolarının yeni sahnesi “Zübeyde Hanım” sahnesini hizmete açtıktan sonra sanatçıları çicek yağmuruna tuttu. Başkan Gürtuna, göreve geldiklerinden bu yana izleyici bulmakta zorlanan Şehir Tiyatrolarının artık kapalı gişe oynadığını,bundan da büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Gecenin sonunda, başta Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Şükrü Türen olmak üzere Zihni Göktay, Suna Pekuysal, olmak üzere tüm sanatçılara birer buket çiçek verdi.

Sıra ETİLER’de…

Yöresel yemekleriyle ünlü Kaburga Sofrası, yeni şubesini Şişli’de hizmete açtı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün açılış kurdelasını kestiği geceye ünlü mankenlerden Gizem Özdilli, cansız manken Vahe Kılıçarslan, İzzet Yıldızhan, Bülent Sertaç, olmak üzere çoksayıda davetli katıldı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, şimdiye kadar hiç böyle leziz yemek yemediğini dile getirerek, Kaburga Sofrası’nın sahibi Cebrail Demirat’ı tebrik etti. 0212 225 95 95

YILDIZ TEKNİK TAŞINIYOR

Dünya Üniversitesi sloganıyla 21. yüzyıla taşınan Yıldız Teknik Üniversitesi bu yıl 91. yılını kutluyor. Üniversite, Yıldız’da bulunan ana kampüsünü, geçen sene eğitime açılan Davutpaşa kampüsüne taşımaya hazırlanıyor. Projeyi yöneten Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Emre Aysu ile geleneksel olarak ana kampüs olarak kalacak Yıldız Kampüsü ve Mühendislik Fakültelerinin taşınacağı, bir teknoloji üniversitesi olma yolundaki Davutpaşa Kampüsü hakkında konuştuk.
Yıldız Üniversitesi ve Yıldız Kampüsünden bahseder misiniz?
Üniversitemiz 91. Yılını kutluyor. Sadece 600 kişilik bir yurdumuz var. Yetmiyor tabii ki bizim öğrenci sayımız 18 bin. Spor alanımız çok yetersiz. Yeni açılan Davutpaşa Kampüsü ile bu sorunlara çözüm bulacağız. Çünkü orada 4500 kişilik bir yurt ve 1500 kişilik lojman var. Açık futbol sahası ve kapalı yüzme havuzları ile büyük spor alanına sahip. Toplumla bütünleşmiş bir halk üniversitesi olmaktır bizim özelliğimiz. Teknik bir üniversite olduğumuz için sloganımız Dünya Üniversitesi, Teknoloji Üniversitesi olmaktır. Aynı zamanda bir özelliğimiz daha var. Osmanlı’nın bir takım tarihi yerlerinde konumlanmışız. Yıldız Sarayı mesela ve şimdi Davutpaşa Kışlasının da tarihi eserlerini de koruyacağız. Aslında iki kampüs gibi görünse de bir bütün olacak. Ana kampüs Davutpaşa’ya taşınır gibi olsa da bizim geleneksel kampüsümüz her zaman Yıldız kalacak. Bu değişmez, kuşaklardan kuşağa aktarılır.
Davutpaşa Kışlasının size tahsis edilmesinden bu yana ne kadar zaman geçti?
1,5 sene geçti aslında tahsisi 2 seneye yakın ama bize tesliminden bu yana biz 1 senede hem restarasyonunu hem de ilave ettiğimiz Fen – Edebiyat Fakültesi labaratuvarlarını 1 senede bitirdik. Toplam 30 – 35 bin metrekarelik bir inşaatı 1 senede bitirdik ve açtık.
Hangi bölümler var Davutpaşa’da?
Fen – Edebiyat Fakültesi 8 bölümüyle orada birde Kimya – Meteroloji Fakültesinin iki bölümü orada, Kimya Mühendisliği ve Matematik Mühendisliği
Tamamen Davutpaşa’ya taşınmasını
düşünüyor musunuz?
Hayır tamamını diyemeyiz. Davutpaşa Kampüsü’ne Mühendislik Fakülteleri gidecek. Fen – Edebiyat ve bu sene yeni açılan Eğitim Fakültemiz orada olacak. Yıldız’da 3 tane fakültemiz kalacak. Mimarlık Fakültesi, Sanat Tasarım Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi. Oraya taşınma işi bütçeye bağlı. Ne kadar çabuk para gelirse o kadar kısa zamanda orayı toparlama şansına sahip oluruz. Yine bu sene Kimya – Meteroloji Fakültesinin temelini atacağız. Yeni bir fakültenin inşaatı başlıyor. Önümüzdeki sene Temmuz’da bitecek. Fakültenin burada son kalan bölümünü de oraya göndereceğiz, Eğitim Fakültesini de oraya alacağız yani seneye toplam 3 fakültemiz orada olacak.
Yıldız Üniversite’si Yıldız’ı terk ediyor diyebilir miyiz?
Hayır. Bunu diyebilmemiz mümkün değil. Yıldız’ı terk etmiyoruz. Sadece Mühendislik Fakültelerimiz orada olacak.
Neden Mühendislik Fakülteleri taşınıyor?
Yıldız’da mühendisliklerin yararlanacağı labaratuvarlar tıkanmış durumda. Davutpaşa’da onlar için bu imkanlar fazlasıyla mevcut durumda. Sanayi bölgeleriyle orada iç içe olmalarının da oraya taşınmalarında etkisi var. Sanayii ile üniversitenin ilişkileri de daha güçlü olacak. Türkiye’nin ilk Bilim Merkezi’ni de Davutpaşa Kampüsümüzde kuracağız. Projemizin içinde bir Teknopark da yer alıyor. Bütün bunlarla bütünleştiği zaman orası bir teknoloji üniversitesi olacak. Yıldız ise sosyal ağırlıklı, kentle daha yakın ilişkide bulunması gereken fakültelerin yer aldığı, sunumların yapıldığı, üniversitenin halka açıldığı nokta olacak. Belki lisans ve doktorayı da burada bırakacağız. Böylece Yıldız daha üst düzey bir kimliğe sahip olacak. Üst düzey derken üst düzeydeki programlara ev sahipliği yapacağını kastediyorum. Yıldız bizim için geleneksel kampüsümüz, bundan vazgeçmiyoruz.
Öğrencilerle yaşadığınız sorunlar var mı?
Başta sorunlar yaşadık ama şimdi yok. 1996′da ben göreve geldiğimde bir takım sıkıntılar yaşadık. Yine ideolojik bir takım problemler vardı ama daha sonra tarafsız bir yaklaşımla, ikna yoluyla bu işi çözdük. Özellikle baş örtüsü olaylarında arkadaşlarımızı ikna ederek çözdük. Bir de burada sosyal bir çevre bir sanat çevresi yarattık. Yaklaşık 35 tane aktif çalışan öğrenci klubümüz var.

Cem Yılmaz Beşiktaş Kültür Merkezi’nde
Cem Yılmaz’ın Beşiktaş Kültür Merkezi’ndeki gösterilerinin biletleri karaborsada 100 milyondan başlayan fiyatlarla satılıyor.
Cem Yılmaz ekonomik krize kafa tutuyor. Ünlü komedyenin gösterilerini izleyebilmek için Beşiktaş Kültür Merkezi’nin önünde kuyruğa giren hayranları ancak Aralık ayı gösterilerine bilet bulabiliyor. Öğrenci biletinin 10, tam biletin 15 milyon liradan satıldığı gösterilerin biletleri şimdi de karaborsaya düştü. Gösteriyi izlemek için bir ay beklemeyi göze alamayanlar, karaborsada 100 milyona satılan biletlerden alıyor. Askerden döndükten sonra ilk gösterisini geçtiğimiz ay yapan ve haftada 6 kez seyirci karşısına çıkan Cem Yılmaz’ın yenilenmiş gösterisini Beşiktaş Kültür Merkezi’nde izleyebilirsiniz.

SAYFA 10

HEM YİYORLAR HEM SATIYORLAR
Deniz kenarlarında kurulan dostluklar bir başkadır. Her gün aynı yerde sözleşirmiş gibi buluşulur. Yağmur denmez, kar denmez herkes saatini geçirmeden gelir randevusuna. Ellerinde birer olta, bir kova bir de sarı yağmurluklarıyla gelirler balık tutkunları buluşma yerine. Kimisi zevk için, kimisi ise üç beş kuruş kazanmak için koyulurlar işe. Gün ışımadan gelir, hava kararırken dönerler evlerine. Bazen de bütün gece kalırlar denizle karanın buluştuğu noktada. Tutkudur kimileri için balık, vazgeçilmezidir gündüzlerinin.
Arnavutköy ve Bebek kıyı şeridindeki balıkçılarımızla sohbet ettik.
Tülay Güran 9 senedir balık tutkusunu içinden atamayanlardan. Eşinden öğrenmiş işin inceliklerini. Diyor ki; ” Eşimle birlikte haftada 2-3 kez geliyoruz Arnavutköy’ e . Maltepe’de oturuyoruz fakat balık için özellikle burayı tercih ediyoruz. Sabah 5′ de gelip akşam üstü dönüyoruz.
Balık bizim hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Sadece hobi amaçlı yapıyoruz. Tuttuğumuz balıklar bir tek bizim evimizde akşam yemeği olmakla kalmıyor aynı zamanda komşularımız da akşam yemeğinde balık yeme şansına sahip oluyorlar. Balık tutarken her şeyi unutuyorum, dünya duruyor sanki sadece deniz oluyor bütün dünyam. Stres atıyorum bu şekilde”.
Haşim Albay 5 yıldır Bebek kıyılarının sadık ziyaretçilerinden. Balık tutarken bütün sorunlarını unuttuğunu söylüyor ve ekliyor; “Emekliyim, zamanımın çoğunu balık tutarak geçiriyorum. Benim için her şeyden kaçış oluyor bu, çünkü o anda bütün düşünceleriniz oltanın ucu ve deniz arasında odaklanıyor. Bu da büyük bir rahatlama sağlıyor insanda.”
Nuriye Gülmez aile bütçesine katkıda bulunmak için balık tuttuğunu söylüyor. Eşinden öğrenmiş o da balık tutmayı. Balığın her çeşidinden anlıyor, zaten 4 yıldır olta atıyormuş boğazın sularına. Günde 2 – 3 kiloya yakın balık sattığını öğreniyoruz kendisinden.
Nurettin Arslan da Arnavutköy’ ün müdavimlerinden. Balık tutmak hayatının en büyük zevki onun için. Tutuğu balıkları tanıdıklarıyla paylaşıyormuş. Arnavutköy’ ü seçmesinin sebebini de şöyle ifade ediyor; “Balık tutmak bana mutluluk veriyor, buranın havası ise bunu pekiştiriyor.”
Biz de rast gele diyoruz hepsine…

Bebek İskelesi hizmete girdi

Geçtiğimiz aylarda tadilatına başlanan Bebek İskelesi’nin inşaat çalışmaları tamamlandı ve düzenlenen bir törenle hizmete açıldı. Açılışa kalabalık bir davetli topluluğu katılırken kurdelayı Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürü Erkan Arıkan ve Beşiktaş Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu birlikte kesti. Bebek İskelesi’nden ilk sefer Kaptan Gündüz Aybay isimli vapur tarafından yapıldı

İstanbul’a yılın ilk karı düştü

Soğuk hava dalgası tüm yurdu etkisi altına alırken İstanbul’da yılın ilk karı 13 Kasım 2001 tarihinde düştü. Meteoroloji yetkilileri İstanbul’da zaman zaman yeni soğuk ve yağışlı havanın beklendiğini açıklarken Aralık ayında daha yoğun kar yağabileceği imasında bulundular.
Öte yandan içinde bulunduğumuz mevsimin ani değişiklikler nedeniyle hastalıklara da davetiye çıkartıldığı kaydedildi. Uzmanlar vatandaşların özellikle de yaşlı ve çocukların daha tedbirli olması gerektiğinin altını çizdiler.

Akmerkez’de hafta sonları indirim var

Akmerkez’den yapılan açıklamaya göre hafta sonları %50′ye varan indirimler uygulanacak. Kampanyaya birçok mağazanın katılacağını belirten yetkililer amacın vatandaşın alım gücüne katkıda bulunmak olduğunu söylerken talep olduğu taktirde uygulamanın sürdürüleceğini açıkladılar.

Boğaziçi’nde klasik müzik

Boğaziçi Üniversitesi geleneksel klasik müzik konserlerine Yapı Kredi Sigorta’nın desteğiyle bu yıl da devam ediyor. Aralık ayındaki konserler için biletleri ve gerekli bilileri BÜMED Ön Büro’dan temin edebilirsiniz.
Tel: 0212. 287 02 32

SAYFA 11

‘RAKİBİNİZE SAYGILI OLUN’

Spor Yazarları Derneği Başkanı usta kalem Atilla Gökçe spor gazetecilerinin tüm branşlara eğilmesi gerektiğinini altını çizerek,”Tüm sayfalarda, futbola önem veriliyor. Avrupa’da bu iş böyle olmuyor”dedi.
Spor yazarlığı nedir? Spor yazarlığı gazeteciliğin bölümlerinden biri olup bir uzmanlık alnıdır. Spor yazarı, spor yorumculuğundan farklı olarak gazeteciliğin her türlü etkinliğini gerçekleştiren gazetecidir. Spor gazetecisi spor alanında halkın merak ettiği herşeye yanıt vererek tek bir dalla sınırlı kalmadan o ülkede yapılan bütün spor faaliyetlerinden bahseder. Spor gazetecilerinin ilgilendiği konular; sporun ilkeleri, kuralları, tekniği, taktiği, müsabakaların öncesi ve sonrası yani sporla ilgili merak edilen her konuda spor gazetecileri çalışma yaparlar. Bu çalışmalar haber, ropörtaj, makale, yorum tarzında olup hareketli fotoğraflar ve görüntülerle desteklenir. Spor gazetecileri Türkiyede malesef ağırlıklı olarak futbolla ilgileniyorlar.
“Futbol toplumları uyuşturan afyon niteliğindedir” sözünü nasıl değerlendirirsiniz?
Bu, futbolun amatör zamanında, Portekiz’de dile getirilmiş yanlış bir sözdür. Globalleşme sürecine baktığımızda iletişim o kadar hızlı ki futbolun içinde insanı ya da futbolla ilgili kişileri uyutan ya da sömüren yanlışlar bile bilgi alışverişiyle çözülmeye başladı. Dünyada futbol için yılda 220 milyar dolar dönüyor. İşin içinde ticaret olduğu zaman insanları uyutmak o kadar kolay olmaz. Kitlelerin bu kadar yakından ilgilendiği, televizyonlarda, gazetelerde yorumlarının yapıldığı futbolun toplumu uyuşturması nasıl mümkün olabilir ki? Futbol artık eğlence kültürünün yani show bussines’in bir parçası olmuş durumda.
Gazeteciliğe nasıl başladınız?
Gazeteci bir abimin ısrarıyla İzmir’e maça gittik. Altay-Galatasaray kupa maçıydı.Galatasaray iki gol attı ve bu golleri henüz 16 yaşında olan çok genç bir futbolcu attı.Bende başka bir dalda gazetecilik yapıyordum İzmir’de. Maçın sonunda gittim o genç futbolcuyla ropörtaj yaptım. Bu ropörtajdan sonra beni gazetenin merkezine İstanbul’a çağırdılar ve bir daha dönemedim geriye. Tam 34 yıl oldu. O golleri atan ve bu işe başlamama etken olan futbolcu da Mustafa Denizli’ydi.
Spor yazarları derneğinin amaçları nelerdir?
Çalışmalarımız iki-üç grupta toplanıyor. Meslek onurunu korumak, Türk sporunun gelişmesine medya katkısı sağlamak, üyelerimiz için konferanslar, paneller düzenlemek. Sekizyüzelliden fazla profesyonel üyemiz var. Üyelerimize üyeliklerinden önceki dönemden itibaren onları yönlendirip, olanaklarımız ölçüsünde her konuda onları destekliyoruz. Finansal destek olarak da belediyeden kiraladığımız tesislerimizi işletiyoruz. Türkiye Spor Yazarları Derneği dünyanın en büyük spor yazarları derneğidir.
Türkiye’nin olimpiyatlardaki konumunu ve ev sahipliğine adaylığı konusundaki görüşleriniz nelerdir?
Türkiye halterde, güreşte, boksta, atletizmde madalyalar kazanmış bir ülke. Türkiye olimpiyat düzenleyebilecek ender ülkelerden birisidir. Bu güne kadar 3 kez aday oldu ve bu adaylık süreci yasa gereği olimpiyatları gerçekleştirene kadar devam edecek.
Bir spor yazarı yaptığı haberlerle takımın ya da sporcunun üzerinde etkili olabilir mi?
Şunu söylemeliyim ki böyle bir etkinlik iddiası olmamalı.Çünkü bir spor yazarı takımı değil halkı aydınlatmak için haber yapar. İnandığı konularda geçerli sebepleri belirtmek amacıyla yazılar yazar kimsenin hakkında kesin hükümlerde bulunma yetkisine sahip değildir. Sadece takımın ve sporcunun başarısını etkileyen unsurlarla ilgili yazabilir.
Beşiktaş futbol takımı hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Bence Beşiktaş Futbol Takımı Türkiye’nin gerçeklerini yansıtıyor. Yani Türkiye şu anda yatırımlarını durdurdu, üretimini kısıtladı, arz talep dengesini birbirinden uazklaştırdı, pazar ekonomisi çok köklü bir sarsıntı geçiriyor. Futbolda da yatırım transferle olur ve Beşiktaş ikinci sınıf oyuncularla birinci sınıf bir takım kurmaya çalıştı. Daum’un yargılanma süreci de olumsuz etkiler yarattı. Bütün bunları topladığımızda Beşiktaş’ın durumu ortaya çıkıyor. Ancak her takımın başından böyle dönemler geçer Beşiktaşlılar sabretmek zorundalar. Üç büyüklerin içinde en sabırlı olan kulüp ve taraftar Beşiktaş’tır. Çok temiz bir maziye sahiptir. İki yıl sonra Beşiktaş Jimnastik Kulübü Türk sporunda yüzüncü yılını kutlayacaktır. Taraftarların tribüne astığı “Önce Beşiktaş Vardı” pankartına gönülden katılıyorum ve bu onuru parayla kimse satın alamaz diyorum.
Vermek istediğiniz mesajlar nedir?
Kısa ve öz cevaplayayım. Rakibinize saygı duyun.

‘Tek kişilik orduyum’

Beşiktaş’ın sevgilisi unutulmaz futbolcu, şimdinin spor yazarı Vedat Okyar” “Yanımda hiçbir zaman para taşımadım ve ne kadar param olduğunu da bilmem.” diye söze başladı. Sonra’da ekledi;
“Hayatım boyunca hep başarıyı hedefledim. Hiçbir şeyden korkmadım ve her zaman kendimi tek kişilik bir ordu gibi hissettim.”
İşte futbola uzun yıllarını vermiş, adını altın harflerle yazdırmış bir spor adamı; Vedat Okyar. Beşiktaş sevgisini kuşaktan kuşağa aktarılan bir emanet gibi içinde barındıran Okyar ile futbol yaş******* ailesine kadar her şeyi konuştuk.
Futbol yaşamınızı özetler misiniz?
Futbola Bakırköy Yüce Spor’ da başladım. Daha sonra Adalet Takımına geçtim. Bir süre burada oynadıktan sonra rahmetli babamlar Bursa Spor’ u kurdular. Benimle birlikte 3 arkadaş Bursa Spor’ a geçtik. 1967 senesinde Beşiktaş’ a geldim. Beşiktaş’ ta oynadığım süre içerisinde takım kaptanlığı yaptım. Babam 2 kez ikinci başkanlık yaptı. Uzun yıllarımı verdim Beşiktaş’a. 41 yaşına kadar futbol oynadım.
Beşiktaş size neleri ifade ediyor?
Beşiktaş benim yaşamım, umutlarım, her şeyim,en büyük hayat keyfim. Benim ailemden de önemli. Çünkü ailemin iyi olması da Beşiktaş sayesinde olmuştur. Ancak şunu da söylemeliyim ki Beşiktaş kadar Beşiktaş taraftarı da benim için büyük önem taşır. Onlarla benim oynadığım dönemlerde de, şu anda da muhteşem bir diyaloğumuz var. Beşiktaş taraftarı siyah – beyaz formayı sever ama formanın içindekini daha çok sever. Hele ki oyuncu takım için biraz gayretli ise o taraftar onu ölene kadar unutmaz.
Spor yaşamı dışında yaptıklarınız?
Vedat Okyar yastık resmi gördüğü yerde uyur, gece dolaşır. Hayatım boyunca spordan başka bir iş yapmadım. Çünkü haddimi biliyorum, kapıda üç tane araba olsa ve ben kahyalık yapsam, ikisini çaldırırım her halde. Futbol yaşamım boyunca sadece topu düşündüm, futbolu bıraktıktan sonra da Beşiktaş’ı ve yaşamın keyfini…Çok keyifli bir yaşam sürdüm ve hala da aynı şekilde yaşıyorum. 35 senelik evliyim, çok mutlu bir aile yaşantım oldu ve hala da öyle. Spor yaşantım boyunca içki, sigara kullanmadım, sadece futbol için yaşadım. Hiçbir dergide, gazetede, programlarda aleyhime yazı yazılmamış ve söylenmemiştir. Çünkü nezih bir yaşantım oldu. Aynı şekilde keyifli bir hayat sürüyorum. Kendimle flört ediyorum diyebilirim size.
Unutamadığınız bir anınız oldu mu?
Futbolu bırakmaya niyetlenmiştim 1971 senesinde, rahmetli Gündüz Kılıç gelmiş idi. Ona çok sıkıldığımı artık bırakmak istediğimi söyledim. Gündüz Bey de onun hatırı için bir yıl daha oynamamı istedi ve ben o konuşmadan sonra 5 yıl daha futbol oynadım. Ve o sene de milli takıma çağırıldım.
Futbolcu olmak ayrıcalık mı?
İyi kullanırsan çok keyiflidir. Hele de iyi bir takımın oyuncusu isen, seviyeli bir yaşantın varsa, akıllarda iyi kalabiliyorsan hayatının sonuna kadar el üstünde tutulan bir insan oluyorsun.
Spor yazarlığına nasıl başladınız?
Milliyet gazetesi spor başyazarı Namık Sevik vesile oldu. Futbolu bıraktıktan bir yıl sonra yanına kahve içmeye gitmiştim. Tam kalkacakken oturttu beni, meğer biz sohbet ederken yukarıda mukavelemi hazırlatıyormuş.
Beşiktaş’ı değerlendirirmisiniz?
Beşiktaş çok iyi futbolcular yetiştirmiştir. Ancak hepsini kaybetmiş durumda. Takımı zora sokan da bu. Bir tarafta Sergen, öbür tarafta Oktay, Serdar, Alpay, Pascal, Karhan gibi oyuncular gitti. Bu oyuncuların kaybedilmesi bence bir yönetim meselesi. Yönetimdeki bütün yöneticilere saygı duyuyorum ancak işi bilemeyen bir yönetim var başta. İşi bilmeyen diyorum çünkü kimse yanlış olduğunu bile bile karar vermez. Ancak ben yine de futbolculara güveniyorum. Beşiktaş futbolcusu güçlüdür. Taraftarın ve giydiği formanın verdiği gücü taşır. Bu güç Beşiktaş’ı başarıya ulaştıracaktır.

Yeniden doğdum

Beşiktaş’ın başarılı futbolcusu Sertan, “Beşiktaş’ta ikinci baharımı yaşıyorum” dedi. Sertan, başarılı olmak için çok çalıştığını söyledi.
Futbol hayatınıza nasıl başladınız?
Almanya’da başladım futbola, çok küçük yaşlardan bu yana futbolla iç içeyim yani. Türkiye’ye kesin dönüş yaptığımızda liseden sonra 3. Ligde Antalya Köy Hizmetleri’ne başladım. Bir sene sonra Konyaspor’a geçtim. İlk gol krallığımı Konyaspor’da 93 – 94 senesinde yaşadım. Beşiktaş ile ilk buluşmam 94 – 95 yılında oldu. O zamanla bugün arasında Adanaspor, Yozgat, Sakaryaspor ve İstanbulspor’da oynadım.
Beşiktaş’a yeniden nasıl döndünüz?
Daum’un gelmesiyle Beşiktaş’a döndüm. Sinan Engin’in de bunda büyük rolü vardı. Türk futbolunu yakından takip ettiği için geçmişteki başarılarımı biliyordu. Daum’un da istemesi önemliydi.
Sahaların dışındaki Sertan’dan bahseder misiniz?
Yeri gelince çok sinirlenen ama genelde sakin olan bir insanım. Ama kaybetmeyi hazmedemiyorum. Mağlubiyetlerden sonra kendimi toplamam çok zor oluyor. Büyük bir takımdayım ama büyük takımın ağırlığı altında ezilmedim. Beşiktaş öncesi ve sonrası hiç değişmedim.
Futbol dışında nelerle ilgilenirsiniz?
Ailemle ve arkadaşlarımla çok vakit geçiriyorum. Arabalara karşı düşkünlüğüm var.
Aile hayatınız nasıl?
Tek kelimeyle mükemmel. Beşiktaş’a ilk geldiğim dönemde evlendim. İstanbul büyük bir şehir ve büyük bir takımdasınız bunun için özel hayatınıza da dikkat etmek zorundasınız. Ev ve iş yaşantısına saygının peşinden mutlaka başarıyı getireceğine inanıyorum.
Taraftara söylemek istedikleriniz?
Söylemek istediğim çok şey var aslında. Beni iyi tanımıyorlar. Kulübe sürekli gidip geldim. Her seferinde Beşiktaş’ı temsil ettim. Taraftar, ‘Neden Sertan dışarıda başarılı ama Beşiktaş’a geldiğinde iyi değil’ diye düşünüyor. Ama bana başarıyı gösterme şansı verilmemişti. Şimdi ikinci baharımı yaşıyorum takımda. Yepyeni bir Sertan olarak devam ediyorum. Bence büyük takım küçük takım yoktur, büyük taraftar vardır.

Spora Doyacaksınız

Yaklaşık 6 ay önce www.besiktasgazetesi.com ve www.gazetebesiktas.com internet adresinde bir anket düzenlemiş ve gazete BEŞİKTAŞ okuyucusuna sormuştuk “Gazetede görmek istediğiniz haberler ne?” diye…
Ankete katılanlardan yüzde 68 oranında “spor sayfası görmek istiyoruz” yanıtı çıkmıştı. Ardındanda yerel haberler geliyordu.
Uzun bir çalışma sonucu bu konuyla ilgili altyapıyı hazırladık ve geçen ay ilk kez tam bir sayfa özel röportaj ve özel araştırma konularını içeren tam bir sayfa dolu dolu spor haberi hazırladık. Günlük olayları değil, daha çok özel haberlere yöneldik. Geçen ay ilk kez BJK Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Hüsnü Güreli, BJK Menejeri Sinan Engin, BJK’nin eski futbolcularından Sanlı Sarıalioğlu ile özel bir röportaj yaptık. Öte yandan amatör spor kulüplerine kapılarımızı açtık. Her ay onları tanıtmaya başladık. Geçen gün aldığımız bir haber ise bizleri çok sevindirdi. Eminimki sizlerde çok sevineceksiniz. Beşiktaş’ın sevgilisi Vedat Okyar aylık yazılarıyla Gazete BEŞİKTAŞ okuyucusuyla buluşacak. Özetle sayfa içeriği ve kadro tamamlandı. Bundan böyle doya doya spor okuyabileceksiniz.
Spor sayfasının hazırlanmasında katkıda bulunan BJK Kulübü’nün halkla ilişkiler birimi başta olmak üzere, BJK menejeri Sinan Engin’e ve BJK Basın Sözcüsü Mete Düren’e de ayrıca teşekkür ediyoruz.
Bu ay yine spor sayfamız dolu dolu… Tüm branşlara yavaş yavaş girmeye başladık. İlk olumlu tepkileride gerek faks mesajları gerekse e-mail ile almaya başladık. Hadi Hayırlısı…
Bu arada bir konuya değinmeden geçmeyeyim. Bazı okurlarımız Gazete BEŞİKTAŞ bir ilçe gazetesi, bu nedenle diğer kulüplere de değinmeniz lazım diyor. Yerden göğe kadar haklılar. Bir ay boyunca Milli takımımız başta olmak üzere, gerek Fenerbahçe, gerek Galatasaray gerekse diğer takımlarla ilgili tüm haberleri tarıyoruz. Önemli olanları da bu spor sayfalarında bulacaksınız.
Ancak adı üstünde, gazetenin adı “Gazete BEŞİKTAŞ” olunca, öncelikle BEŞİKTAŞ’ı izlemek ve takip etmek hem yerinde olur, hem de daha kolay diye düşünüyoruz. Bilginize…
Saygılarımla…

BJK Müzesi açıldı

McDonalds sessiz sedasız kapandı ve yerine Beşiktaş müzesi açıldı. Semt sakinleri Beşiktaş Müzesinin açılmasını savinçle karşıladı. Grup Siyah-beyaz tarafından BJK İnönü Stadı altında yaptırılan futbol müzesi, hizmete girdi. Kurdeleyi Devlet Bakanı Fikret ünlü ve Başkan Serdar Bilgili, birlikte kesti.Bilgili emeği geçenlere birer şilt verdi. Müzede Beşiktaşın kazandığı kupalar, eski resimler, kramonlar,formalar ve dökümanlar yer alıyor.

En çok madalya Türkiye’nin

Dünya Halter Şampiyonası’nda Türkiye, erkeklerde Rusya’nın arkasında ikinci olurken 5 altın, 5 gümüş, 1 bronzla en çok madalyayı topladı. Madalya sıralamasında Katar 5 altın 1 bronzla ikinci, Bulgaristan da 3 altın 2 bronzla üçüncü oldu. Bayanlarda ise takım şampiyonluğunu Çin, ikinciliği Rusya, üçüncülüğü de Türkiye aldı. Milli takımlar, tarihte ilk kez bu başarılara imza attı.
Halil’den üç altın
Koparmada dünya rekoru kıran Halil Mutlu, silkmede de ilk hakkında omzundaki sakatlığı nüksedince başka rekor kıramadı ve 3 altın madalyayla yetindi. 14 Temmuz 1973′te doğan Halil Mutlu, 1994, 1998 ve 1999′dan sonra 4. kez dünya şampiyonu oldu. Ayrıca 2 olimpiyat ve 7 Avrupa şampiyonluğunu da bulunuyor. 1993′te dünya, 1993′de Avrupa geçler şampiyonu olmuştu. 57 uluslararası altın madalyasının 41′i altın 10′u gümüş ve 6′sı bronz 20 dünya ve Avrupa rekoru kırdı. Sidney’deki dereceleri koparma 138, silkme 168 ve toplamı 305 kilo idi.

Kulüplere kolaylık

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon, Bursa, Denizli, Gaziantep, Kocaeli, Altay, Karşıyaka, Göztepe, Sakarya, Düzce ve Yıldırım Bosna’nın stad protokollerinden doğan borçlarının yeniden yapılandırılması için söz konusu klüp temsilcileri geçtiğimiz ay Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü ve Genel Müdür Kemal Mutlu ile biraraya geldi. Söz konusu kulüplerin şu ana kadar olan toplam 2 milyon 780 bin dolarlık borcunu ödemesi koşuluyla, bazı kolaylıklar sağlanması yönünde karar alındı. Bu arada Aziz Yıldırım, Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın tapusunu almak için de girişimlerde bulundu.

SAYFA 12

ÇÖPTEN GEÇİNİYORLAR

Hangimiz biliyoruz ki attığımız karton parçalarının, içtiğimiz kola kutularının birilerinin geçim kaynağı olduğunu. Onlar çöp konteynırlarının sessiz ziyaretçileri. Gün ışımadan yollara dökülüp, gece yarılarına kadar asfaltları arşınlıyorlar. Kimi utancından yüzünü saklıyor, kimi de herşeye boşvermiş durumda. Tek mücadeleleri yaşam savaşında galip gelmek. Ellerine aldıkları seyyar bir arabayla ya da sırtlarına yüklendikleri bir çuvalla üç beş kuruş için koşuşturuyorlar çoluk çocuk demeden. Kim mi bunlar? Çöpten para kazanan insanlardan bahsediyoruz tabiki…
B.V.’de onlardan biri:
“Gaziosmanpaşa’da oturuyoruz, ailem ile her gün Beşiktaş’ a karton ve teneke kutu toplamak için geliyoruz. Bu iş ile geçimimizi sağlayabiliyoruz. Babam bir kamyonet aldı. Hepimiz kazandığımız paralarla onun borcunu ödemeye çalışıyoruz. Komşularımız bu işi yaptığımızı bilmiyorlar ve bende bilmelerini istemiyorum” diyor ve isminin verilmemesini rica ediyor bizden… Gözlerinin içindeki gülümsemeyi bize yansıtıyor ve uzaklaşıyor yanımızdan…
S.K.’da geçimini çöpten sağlayanlardan
Evi Zeytinburnu’nda, o evine ancak hafta sonları gidebiliyor. Karton toplayıp sattığı depoda kalıyor. Liseye giden bir oğlu var ve onu okutabilmek için bütün bunlara katlanıyor. Oğlu ise bundan habersiz…
S.K.’ dan da işin ayrıntılarını öğreniyoruz: ” Bu işi 6 senedir yapıyorum. Artık benimde mesleğim bu diyebilirim. Sabah 10′da çıkıyorum ve akşam 6′dan sonra çalışmıyorum. Topladığım kartonları depolara satıyorum. İstanbul’da her semtte kartonları satın alan depolar var. Bu kartonlar fabrikaya gidene kadar 4-5 el değiştiriyor ve bizede maddi açıdan hiç birşey kalmıyor. Kilosunu 50 bin liradan satıyorum. Kazandığımın karşılığını alamıyorum çünkü, depoların kantarları eksik tartıyor ve yetkikiler hiçbir işlem yapmıyor. Denetime geliyorlar ancak kantarları denetlemiyorlar. Bu şekilde depo sahipleri bizden çalıyor ve bununla da kalmayıp kendileri bu kartonları satarken ıslatarak satıyor. Bu şekilde hem alımda hemde satımda çok fazla kar ediyorlar. Belediyeden daha dikkatli olmasını istiyoruz.”
F.Ç. konfeksiyon işçiliğinden çöp toplamaya
“Konfeksiyonda çalıştım uzun yıllar. Geçen yıl işten çıkarıldım. İşsiz kalınca etrafta bu işi yapan inasanlardan nasıl olduğunu öğrendim ve başladım. Beşiktaş civarlarından karton ve alüminyum topluyorum. Genellikle akşamları çıkıyorum çünkü daha fazla oluyor. Topladıklarımı Dolapdere’de depoya satıyorum. Günde 6-7 milyon kadar kazanıyorum ve ailemi geçindiriyorum bu parayla. Etraftaki insanlar beni küçük görüyor. Özelikle akrabalarım “Sana hiç yakışmıyor.”diyor. Ama ben bu söylenenleri umursamamaya çalışıyorum çünkü 5 aylık bir bebeğim var ve o herşeyden önemli…”

Çırağan’da moda rüzgarı

Marks&Spencer’ın Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirdiği 2001-2002 sonbahar-kış defilesi izleyenleri büyüledi. Marks&Spencer’ın düzenlediği bayan ve erkek koleksiyonlarının tanıtıldığı defilede, İngiliz asaleti ve aristokrasisinin etkilerini bu sezon oldukça fazla taşıyacağımız da kesinleşti.

SARAYDAN güzeller geçti
Gömlekte ünlü markalardan biri olan Türk firması Ravelli, 2002 yaz koleksiyonunu önceki ay Çırağan Sarayı’nda yapılan bir defileyle tanıttı. Koreografisini Neşe Erberk’in yaptığı defilede Selin Toktay, Sinem Güven, Ella Mengi, Didem Taslan ve İlgi Gövsa gibi pekçok ünlü manken podyuma çıktı. Defilede Aysun Kayacı, barışı temsil eden beyaz bir tuvaletle podyuma çıkarak alkışları topladı.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst