Şampiyonluğa giden yolun öyküsü…

karagümrük

Kayıtlı Üye
DSC_0111.JPG


Bir takım düşünün, 1951 yılında kurulmuş ve 28 tane Amatör futbol takımı olan 497.000. Nüfusu olan bir İlçenin adını taşıyor. Bu Kulüp, 2009 ve 2010 yıllarında çok ciddi imkanlar ile Süper Amatör Ligde mücadele etmiş, hatta 61 yıllık Kulübün adına sponsorunun ismi de eklenmişti. Ancak bu Kulüp, birinci yılında, Bakırköyspor’un ardından ikinci olarak Türkiye Finaline gitmiş, ilk maçta kendi kalesine gol atarak İstanbul’a geri dönmüştü. İkinci yılında ise Dikilitaş ve Ayazağaspor’un ardından Ligi 3. sırada bitirmiş ve bu iki ekibin bir üst lig olan Bölgesel Amatör Lige girmemesi nedeniyle, aynı ligde devam etmek zorunda kalmış ve o sezonun son maçında Yoncaspor’u deplasmanda mağlup etmesine rağmen, rakibi olan Yenibosna’nın sahasında Bakırköyspor’a mağlup olması üzerine bir alt lig olan 1. Amatör Lige düşmüştü…

DSC_0090.JPG


Moral olarak bitmiş, kadrosu tamamen dağılmış ve Yönetim Kurulu tamamen değişmiş bir takımı toparlamak, ancak bu semtin bir insanının büyük özverilerle, birleştiriciliği ile ve gecesini gündüzüne katarak başarabileceği bir durum halini almıştı. Kağıthanespor’lular bu insanı çok aramadılar. Kağıthane’nin en eskilerinden olan, İlçenin ilk Diplomalı Teknik Direktörü olan, bir sezon önce “gol atamadan düşer” denilen Nurtepespor’da zor olanı yapmak üzereyken son hafta küme düşmekten kurtulamamış bir takımın Teknik Direktörü olan Uğur Kınaş, Kağıthanespor’u yeniden ayağa kaldırmak için semt halkına söz veren Kağıthane Spor Kulübü Yönetim Kurulu’nun teklifine karşılık verdi ve “ben bu takımı şampiyon yapacağım” dedi.

Uğur Kınaş, birkaç sezondur yüzü gülmeyen Kağıthanespor’u, inanmış Yönetim Kurulu, başarılı futbolcuları ve teknik ekibi ile taraftarıyla bütünleşerek yeniden ayağa kaldırdı. Kısıtlı kadrosuna rağmen yarışmacı ve kazanmayı alışkanlık haline getiren bir takım yarattı. Güngörenspor gibi yıllardır Süper Amatör Ligin kapısından dönen kaliteli bir takıma karşı ve çok iyi futbolculara sahip, Profesyonel Lig görmüş kaliteli bir camiası ve Amatör Ligi çok iyi bilen Yönetim Kurulu ve belki de İstanbul’daki tüm Kulüplerin en beyefendi Başkanlarından birisi olan Bülent Zent’in Başkanı olduğu Mecidiyeköyspor’a karşı verdiği mücadele kazanılan zaferlerde hep onun parmağı vardı. Ve, en başından beri bu Teknik Adama güvenen Yönetim Kurulu’nun emeği vardı. Neredeyse 24 saatini kulübü için harcayan Uğur hocanın taktik ustalığı, bilgi ve becerisi ve de tecrübesi ile bütünleşince, bir zamanların en meşhur ilçesinin ekibi ligin en tehlikeli ve en iyi ekibi oluverdi.

2011-2012 futbol sezonunda 1. Amatör Lig 12. grupta nefesleri kesen ve puan puana biten bir mücadelenin galibi olan Kağıthanespor’un başarısı öyküsünü Uğur Kınaş’dan dinleyeceğiz:

‘Ben Kağıthane’liyim’
Kağıthanespor, geçtiğimiz sezon küme düşmüş, yeni sezona şampiyonluk hedefi ile başlamak arzusundaydı. Bu istek ve heyecan üzerine Kağıthanespor Yönetim Kurulu takımın başına beni getirme kararı almış ve aralarından Erol Akik kardeşimi de benimle görüşmek üzere görevlendirmişlerdi. Erol kardeşimle bir araya geldik, Yönetim Kurulu’nun kararını bana tebliği etti, bana sonsuz güven duyduklarını ve benim bu semtin insanı olduğum için kendileri için aynı heyecanı duyacağımı söyledi ve “Hocam, sen bu işi başaracaksın, biz senin her zaman yanında olacağız” dedi. Ben Kağıthane’liyim, bu görevi hemen kabul ettim çünkü ben bu semtte doğdum, burada yetiştim. Bana “kadronu kur” dediler, Alt Yapı Hocamız Semih Sezerli’yi hemen yanıma aldım ve şampiyonluk yoluna böylece adım atmış olduk.


DSC_0018.JPG


‘Fikret Batal ve Erol Akik…’
Kağıthanespor Yönetim Kurulu’ndan Fikret Batal ve Erol Akik kardeşlerimizle bu takımı şampiyon yapmanın hesaplarını yapmaya başladık. İyi, kaliteli ve yüksek ahlak sahibi, ayrıca talep edeceği ücret makul oyuncular aramaya başladık. Tanıdığımız, bildiğimiz ve bizimle daha önce çalışmış futbolcularla görüşmelere başladık. Kadromuzda bulunan diğer futbolcuları da değerlendirmeye aldık. Tam 11 yeni oyuncu transfer ettik, eski oyuncularla bu oyuncuları bir araya getirince henüz ilk antrenmanda işlerin yolunda gideceğini inanmaya başladık. 26 kişilik bir kadro ile 27 Temmuz 2011 tarihinde antrenmanlara başladık. Federasyon kararıyla Ligler 1 ay ertelenince daha iyi çalışma fırsatı bulduk.

‘27+4 kabus gibi çöktü’
Amatör Kurul’un almış olduğu 27+4 kararı bizim için olduğu tüm Kulüpler için kabus oldu. 1. Amatör Ligdeki Kulüplerin çoğu futbolcusu 27 yaş üzeri olduğu için çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Biz de 5 futbolcu bu kontenjana takılıyordu. Tüm Kulüplerde olduğunu gibi biz de bu kontenjan olayının sıkıntıları hissedildi.

‘İftar’da dayanışmamız arttı’
Ramazan ayı başlamış ve biz antrenmanları günde 1 saate indirmiştik, sağ olsun Erol Akik kardeşimin gayretleri ile Rumeli Türkleri Derneğinin Ramazan ayı boyunca düzenlemiş olduğu iftar yemekleri benim ve takımımın en büyük artısı oldu. Bu iftar yemekleri bizim için çok büyük bir avantaj oldu diyebilirim, takımın arkadaşlığı bu yemeklerde pekişti. Sevgi ve saygıya dayalı takım ruhumuz iftar yemekleri vesilesi ile daha bir arttı.

‘Mecidiyeköyspor ve Güngörenspor ile yarışırız demiştik’
Bizim de bulunduğumuz 12. grup çok zorluydu. En büyük rakiplerimiz Mecidiyeköyspor ve Güngörenspor olur demiştik, öyle de oldu. Bir de Beştelsiz takımının bu yarışa dahil olacağını düşünüyorduk. Nedeni ise bu Kulüplerin hem köklü bir camiaları olması hem kadro kaliteleri, hem taraftarlarının takımlarına olan bağlılığı hem de Teknik Kadrolarının oldukça kaliteli Hocalardan teşekkül etmesiydi.

‘Kadir Hoca’nın katkısını unutamam’
Biz haliyle bu zor grupta işimizin hiç de kolay olmadığını biliyorduk. Hasbahçe Stadının sorumlusu Kadir Hocaya gittim ve yardımcı olmasını istedim, “Kadir Hoca da, Kağıthanespor için her zaman fedakarlık yaparız dedi ve zaman, zaman kendi takımın antrenmanı iptal edip, bize tam saha çalışma fırsatı verdi.

‘İlk başlarda maçlar istediğimiz gibi gitmiyordu’
Lige 3-0’lık Beştelsiz galibiyeti ile başladık, Firüzköy maçında son saniye golüyle beraberliği sağladık. Güngören’i Hasbahçe’de 3-1 mağlup edince tamam dedik, olacak… Ancak GOP Venüs’e 2 puan bırakınca sıkıntılar patlak verdi. Futbolculara verilen vaatler yerine gelmiyordu, Yönetim Kurulu çareler arıyor ama çareler bir türlü bulunamıyordu. Bize de sadece sabretmek düşünüyordu. Başkanımız Şaban Hacıoğlu, Fikret Batal ve Erol Akik ile Genel Sekreter İbrahim Emrah çok özverili çalışmalar yapmaya devam ettiler. O dönem Yönetimde görevi olmayan Kağıthane’li dostlar da sorunlara çare aramaya başlayınca futbolculara, “siz rahat olun, tüm Kağıthane sizi düşünüyor” dedim. Zeynel Keskin Bey var, sağ olsun. Gönüllerin Ablası Müteahhit Menekşe Ateş ablamız devreye girdi. Hemen kolları sıvadılar ve Kağıthane Spor Kulübü için bir yemek organize ettiler. Buradan toplanan gelir de futbolcular arasında taksim edildi. futbolcularım çok duygulandılar ve bir gün kampta kaptanlar bana, “Hocam artık bu iş gurur ve onur meselesi oldu, biz bu saatten sonra para istemiyoruz, çıkacağız bu takımı şampiyon yapacağız” dediler, odama geçtim, gözlerim doldu. Kapıyı kilitledim ve sonra….

‘İstanbul Demirspor maçında Güngören’liler bize saldırdı’
Lig tamamlanmak üzereydi, İstanbul Demirspor maçı gelmişti. Kazanırsak 1 hafta sonra tüm sezonun emeğinin karşılığını kendi sahamızda alacaktık. Günde 3 antrenman yaptık. Bir taraftarımızın büyük özverisiyle Kilyos’ta yeniden kampa girdik. Bu Kilyos kampı bu sezon bize çok uğurlu geldi, tüm derby diye nitelendirilecek maçlar öncesinde bu Otel’de kampa girmiştik ve bu kampın bize uğurlu geldiğini düşünüyorduk. Ancak benim sıkıntılarım vardı: 2. kaptanım Erkan sakattı, Doğan sakattı, Büyük Onur sakattı ve benim kanadım kırılmıştı. Maç gününe kadar sabahlara kadar buz tedavisi yaptık ve oyunculara. Bu arada İstanbul Demirspor ile deplasmanda oynadığımız ve 1-0 kazandığımız maçtan sonra Güngörenspor taraftarları bize saldırdılar ve 1 saat Stattan çıkamadık. O olay bize ekstra motivasyon oldu.

‘Mecidiyeköy maçında taraftarımız bizi motive etti’
Mecidiyeköyspor maçı bir maçtan öteydi ve ben Mecidiyeköyspor ile oynayacağız son maç öncesinde ben sabaha kadar uyuyamadım. Maç günü ise Genel Kaptanımız Fikret Batal ile toplantı yaptık. Kilyos’tan hareket ettiğimizde aklımızda hep şampiyonluk vardı. Taraftarlarımız bizi köprü üzerinde büyük bir konvoy ile karşıladılar. Şampiyon tezahüratları eşliğinde Hasbahçe’ye geldik. Stattaki ortam görülmeye değerdi, meşaleler yanıyor, taraftarlarımız şarkılar söylüyordu. Gözlerimiz yaşardı bu sevinç görüntülerini görünce. Kağıthane Kaymakamımız, Belediye Başkanımız Fazlı Bey, İlçe Emniyet Müdürümüz ve diğer protokolün de hazır olduğunu görünce omuzlarımızdaki sorumluluğun bir kat daha arttığını gördük. Maça rakibimiz daha iyi başladı ve üst üste 2 gol buldular ama ben hiçbir zaman şampiyonluk gidecek diye düşünmedim, o anlarda bir olay oldu, 2-0’dan sonra yedek kulübesine döndüm, kimi oyuna almayım diye düşünüyorum, tüm futbolcularım gözümün içine bakıyordu, hepsi hazırdı ve oynamak için benden işaret bekliyorlardı. 79’da Erkan çıktı sahneye, sonra Fatih ve Salih’in golü ile dizlerimin bağı çözüldü, Samet, 4. golü atınca sadece tribünlere baktım ve o sevinci görünce dillerimiz tutuldu, gözlerimiz doldu, bir bu sevinci hak ettik…

‘Teşekkürler…’
Bu anlamlı şampiyonlukta emeği geçen, yüreğini ortaya koyan cesaretli futbolcularıma, Kağıthane Spor Kulübü Başkanımız Şaban Hacıoğlu’na, Genel Kaptanımız Fikret Batal’a, Erol Akik ve İbrahim Emrah’a ve bütün Yönetim Kurulu Üyeleri ile bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Keskin Bey’e, Müteahhitler Derneği Başkanı Menekşe Ateş Hanımefendiye, Merkez Mahallesi Muhtarı Süleyman Bölük’e, Hamidiye Mahallesi Muhtarı Temel Şardan’a, Rumeli Türkleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Zeki Dalkıranel’e, Ahmet Gürler Bey’e, HAS Parti Kağıthane İlçe Başkanı Nazım Aydın Bey ile tüm dostlarımıza, ayrıca büyük Kağıthanespor taraftarına, Kağıthane Tayfa Grubunun mensuplarına, Sadabad Cafe Personeline ve Kağıthane Kaymakamı Sayın Ahmet Akın Varıcıer’e, Belediye Başkanımız Sayın Fazlı Kılıç’a, Emniyet Müdürümüz Sayın Hakkı Akçal’a, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Osman Balcı’ya ve Sayın İlçe Spor Müdürü Servet Akgün’e bizlere verdikleri büyük desteklerden dolayı teşekkür ederim.

Hatasıyla, sevabıyla, 2011-2012 futbol sezonunu geride bıraktık. Grubumuzda bulunan tüm Kulüplerimizin gelecek sezonlarda başarılı olması can-ı gönülden temenni ederim.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst