ashli
Bayan Üye
İşte böyle. Çevremde gerçek sohbetler yapabileceğim hiç kimse olmadan, tek başıma yaşadım. Ta ki altı yıl önce Sahra Çölü’nde uçağım kaza yapıncaya dek. Motorum arızalanmıştı. Yanımda ne bir teknisyen ne de bir yolcu olmadığı için, onu kendim tamir etmek zorundaydım. Bu işin güç olacağını biliyor, ama sonunda başaracağımı umuyordum. Bu bir ölüm kalım meselesiydi. Yanımda bana ancak bir hafta yetecek kadar su vardı.
Çöldeki ilk gecem, kumların üzerinde uyuyarak geçti. Buraya en yakın yerleşim yeri 1600 kilometre uzaktaydı. Deniz kazası geçirerek okyanusun ortasında kalakalmış bir denizciyi düşünün. Benim durumum böyle bir denizciden çok daha vahimdi. Şimdi güneş doğarken cılız, tuhaf bir sesin beni uyandırmasına ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsiniz. Bu ses:
“Lütfen bana bir koyun resmi çizin” diyordu.
“Ne?”
“Bana bir koyun resmi çizin”
Rotamızı Antoine de Saint-Exupéry’nin kaleminden Küçük Prens kitabında geçen bir ünlü yere, Büyük Sahra Çölü’ne çeviriyoruz. Develeriyle, vahalarıyla, kumullarıyla, yakıcı güneşi ve dondurucu geceleriyle bizi bekleyen bir çöl Büyük Sahra. İçinde bin bir masallar, hikâyeler ve kim bilir kâğıtlara yazılmamış ne efsaneler barındırıyor.
Kim bilir; belki bizler de bir küçük prens ile karşılaşırız Sahra Çölü’nde, belki de bir küçük prens oluverir; dünyayı, gezegenleri keşfederiz. Ne olursa olsun, belki de ilk yapmamız gereken Sahra Çölü’nü ziyaret etmektir ve diğer keşifler, Sahra Çölü macerasının arkasından ardı ardına geliverecektir.
Öncelikle Sahra Çölü’nü içinde barındıran ülkelerden bahsederek başlanabilir söze. Cezayir, Çad, Mısır, Libya, Fas, Moritanya, Mali, Nijer, Sudan, Tunus ve Batı Sahra gibi ülkelerin pek çoğunda çöl safarileri, çöl gezi ve etkinlikleri düzenlenmektedir. Örneğin Fas’ta develerle bir çöl turu yapabilirsiniz ya da Libya’da çöl ortasında terk edilmiş şehirleri keşfedebilirsiniz; Tunus’u keşfederken çöl yaşamına şöyle bir bakabilir veya çölün derinliklerine inmek isterseniz Nijerya’da çöl safarilerine katılabilirsiniz.
Siz, sadece çölden ne istediğinize karar verin.
Heyecan ve keşif oranını siz belirleyin ve Büyük Sahra macerasına hazır olun.
Fas’ta develerle bir çöl turu yapın
Fas’ın neredeyse yarısı, Sahra Çölü ile kaplıdır. Genellikle Marakeş çıkışlı olan çöl turlarına katılabilirsiniz. Develerle yapacağınız gezintiniz esnasında sadece develerin mırıltılarını ve kuma değen ayak seslerini duyacaksınız. Gün ağarırken ya da akşamüstleri, mutlaka çölde olmalısınız. Karanlığın çöktüğü ve yıldızların çölü aydınlattığı geceler, bir çöl gezisinin olmazsa olmazları arasındadır.
Sakin geçecek bu gezilere renk katmak isteyenler için çölde çeşitli aktiviteler de bulunmaktadır. Örneğin kumullardan aşağıya sandboarding ve dune riding yapmak, gezinize hareket katacaktır.
Geziniz sırasında ayrıca çölün yerlileri olarak bilinen ve teknolojiden uzak yaşayan Taureg aileleriyle tanışma fırsatınız olacak. Vahaları keşfedip Berberiler ile tanışmak ise gezinizin unutulmazları arasında yer almaya şimdiden aday.
Libya’da Gıdamis’i keşfedin
Eğer “Sahra’nın mücevherini arıyorum” diyorsanız; rotanızı Libya’nın bir müze kasabası olan Gıdamis’e çevirmelisiniz.
Burada insan yaşamının dört bin yıl önce başladığı bilinmektedir. VII. yüzyılda bölgenin Müslümanlaşması ile ise kasaba, günümüzde müze olarak kullanılan son hâlini almıştır. O dönemlerde bölgedeki suyun adaletli paylaşımı ile burada yaşam sürüp gitmiş, su kaynaklarının kısıtlanması ile de bölge, göç vermeye başlamıştır. 80’li yıllarda bölgedeki son hanenin de buradan ayrılmasıyla korunmaya alınan ve müze olarak kullanılan çölün incisi Gıdamis’i gündüzleri dilediğinizce gezip keşfedebilir, geceleri ile kapanan kapıların ardında bırakabilirsiniz.
Gıdamis, özellikle mimarisi ile ziyaretçilerini büyülemektedir. Çölün sert rüzgârlarından korunmak amacıyla tüm sokakların üstü kapalıdır. Kerpiçten yapılan yaşam alanları, genellikle iki katlıdır. Evlerde alçı ve kerpiç, dekorasyon ve süslemelerde önemli yer tutmaktadır.
Dar sokakları arşınlayıp şehir rehberlerinden buradaki geleneksel yaşam hakkında detaylı bilgiye sahip olduktan sonra Tuareg kabilelerinin kıyafetlerini, çeşitli deve semerlerini, bölgeye özgü doğal ilaçları, ev kapılarını, çanak ve çömlekleri, çöl güllerini ve farklı mineral ve taşları keşfedebileceğiniz şehir müzesine de uğrayabilirsiniz.
Tunus’ta Sahra Festivali ve çöl safarisi
Tunus’ta çöl keşfi, çölden önceki son vaha olarak adlandırılabilecek Tozeur kentinin keşfi ile başlar. Burada Ali Baba ve Kırk Haramiler, 1001 Gece Masalları, Alaaddin’in Sihirli Lambası gibi doğu kökenli masalların birebir insan boyutlarında olan heykellerle aktarılışlarına şahit olabileceğiniz bir müze bulunur.
Nafta, Kabili, Douz ve Tuzer şehirleri “Chott” adı ile anılan yazları kurak ve kışları biraz su barındıran göller bölgesi üzerinde yer alıyor. Çöl vahaları üzerinde kurulmuş olan bu şehirler, motorlu araçlar henüz kullanılmıyorken göçebe kabileler için büyük önem taşıyan vahalar olmuşlar. Sahra Çölü çevresinde yer alan bu şehirler üzerinden düzenlenen çöl safarilerine katılabilir, kısa bir çöl keşfi yaşayabilirsiniz.
Chott bölgesinde bulunan Douz şehrinin ise apayrı özellikleri bulunuyor: Sahra’ya giriş - safari başlangıç - noktası olarak kullanılan Douz şehri, çölün derinliklerine ulaşmak istemeyip de çöl atmosferini şöyle bir yaşamak isteyenlerin tercihleri arasında. Douz (Duz)’da ayrıca; her yıl 8-11 Kasım günlerinde düzenlenen Uluslararası Sahra Fesitivali’nde burada yaşamış Taureg, Bedevi ve Berberilerin gelenek ve göreneklerini, halk danslarını, bölgeye özgü deve ve uçurtma yarışlarını keşfedebilirsiniz.
Nijerya’da çölün derinliklerine inin
Yıldızları en yakından görmek, en güzel kumul tepelerini keşfetmek, özetle çölün en derinlerinde gerçek bir çöl keşfi yaşamak isterseniz biraz daha uzaklara yani Nijerya’ya gitmeniz gerekir.
Burada keşfedilecekler arasında, Aïr Mountains / Aïr Massif / Air of Niger / Ayar / Azbin ya da Abzin isimleri ile anılan bir dağlık alan yer alır. M.Ö. 6000 yıllarına kadar uzanan tarihlerde yapıldığı bilinen mağara ve taş resimlerini görebileceğiniz dağlık arazide, sırasıyla Tauregler ve Araplar yaşamış ve sonrasında bölge Fransızlar’ın istilasına uğramıştır. Tarihi ve jeolojik yapısı ile dikkatleri çeken Aïr Mountains’ı Nijerya’da yapacağınız çöl keşfine eklemeyi unutmayın.
Bir zamanlar L'Arbre du Ténéréa / Tree of Ténéré isimleriyle anılan ve çöl ortasında yalnız bir ağaç olarak on yıllar boyunca yaşamını sürdürmeyi başarmış bir akasya ağacı olduğunu ve bu ağacın 1973 yılında bir kamyonetin çarpmasıyla öldüğünü de not defterinize ekleyin. Bu ağaç, şu anda Nijerya Ulusal Müzesi’nde sergilenmektedir. Ağacı temsilen ise bölgede metal bir heykel bulunmaktadır.
kaynak: maximiles.com.tr
Çöldeki ilk gecem, kumların üzerinde uyuyarak geçti. Buraya en yakın yerleşim yeri 1600 kilometre uzaktaydı. Deniz kazası geçirerek okyanusun ortasında kalakalmış bir denizciyi düşünün. Benim durumum böyle bir denizciden çok daha vahimdi. Şimdi güneş doğarken cılız, tuhaf bir sesin beni uyandırmasına ne kadar şaşırdığımı tahmin edebilirsiniz. Bu ses:
“Lütfen bana bir koyun resmi çizin” diyordu.
“Ne?”
“Bana bir koyun resmi çizin”
Rotamızı Antoine de Saint-Exupéry’nin kaleminden Küçük Prens kitabında geçen bir ünlü yere, Büyük Sahra Çölü’ne çeviriyoruz. Develeriyle, vahalarıyla, kumullarıyla, yakıcı güneşi ve dondurucu geceleriyle bizi bekleyen bir çöl Büyük Sahra. İçinde bin bir masallar, hikâyeler ve kim bilir kâğıtlara yazılmamış ne efsaneler barındırıyor.
Kim bilir; belki bizler de bir küçük prens ile karşılaşırız Sahra Çölü’nde, belki de bir küçük prens oluverir; dünyayı, gezegenleri keşfederiz. Ne olursa olsun, belki de ilk yapmamız gereken Sahra Çölü’nü ziyaret etmektir ve diğer keşifler, Sahra Çölü macerasının arkasından ardı ardına geliverecektir.
Öncelikle Sahra Çölü’nü içinde barındıran ülkelerden bahsederek başlanabilir söze. Cezayir, Çad, Mısır, Libya, Fas, Moritanya, Mali, Nijer, Sudan, Tunus ve Batı Sahra gibi ülkelerin pek çoğunda çöl safarileri, çöl gezi ve etkinlikleri düzenlenmektedir. Örneğin Fas’ta develerle bir çöl turu yapabilirsiniz ya da Libya’da çöl ortasında terk edilmiş şehirleri keşfedebilirsiniz; Tunus’u keşfederken çöl yaşamına şöyle bir bakabilir veya çölün derinliklerine inmek isterseniz Nijerya’da çöl safarilerine katılabilirsiniz.
Siz, sadece çölden ne istediğinize karar verin.
Heyecan ve keşif oranını siz belirleyin ve Büyük Sahra macerasına hazır olun.
Fas’ta develerle bir çöl turu yapın
Fas’ın neredeyse yarısı, Sahra Çölü ile kaplıdır. Genellikle Marakeş çıkışlı olan çöl turlarına katılabilirsiniz. Develerle yapacağınız gezintiniz esnasında sadece develerin mırıltılarını ve kuma değen ayak seslerini duyacaksınız. Gün ağarırken ya da akşamüstleri, mutlaka çölde olmalısınız. Karanlığın çöktüğü ve yıldızların çölü aydınlattığı geceler, bir çöl gezisinin olmazsa olmazları arasındadır.
Sakin geçecek bu gezilere renk katmak isteyenler için çölde çeşitli aktiviteler de bulunmaktadır. Örneğin kumullardan aşağıya sandboarding ve dune riding yapmak, gezinize hareket katacaktır.
Geziniz sırasında ayrıca çölün yerlileri olarak bilinen ve teknolojiden uzak yaşayan Taureg aileleriyle tanışma fırsatınız olacak. Vahaları keşfedip Berberiler ile tanışmak ise gezinizin unutulmazları arasında yer almaya şimdiden aday.
Libya’da Gıdamis’i keşfedin
Eğer “Sahra’nın mücevherini arıyorum” diyorsanız; rotanızı Libya’nın bir müze kasabası olan Gıdamis’e çevirmelisiniz.
Burada insan yaşamının dört bin yıl önce başladığı bilinmektedir. VII. yüzyılda bölgenin Müslümanlaşması ile ise kasaba, günümüzde müze olarak kullanılan son hâlini almıştır. O dönemlerde bölgedeki suyun adaletli paylaşımı ile burada yaşam sürüp gitmiş, su kaynaklarının kısıtlanması ile de bölge, göç vermeye başlamıştır. 80’li yıllarda bölgedeki son hanenin de buradan ayrılmasıyla korunmaya alınan ve müze olarak kullanılan çölün incisi Gıdamis’i gündüzleri dilediğinizce gezip keşfedebilir, geceleri ile kapanan kapıların ardında bırakabilirsiniz.
Gıdamis, özellikle mimarisi ile ziyaretçilerini büyülemektedir. Çölün sert rüzgârlarından korunmak amacıyla tüm sokakların üstü kapalıdır. Kerpiçten yapılan yaşam alanları, genellikle iki katlıdır. Evlerde alçı ve kerpiç, dekorasyon ve süslemelerde önemli yer tutmaktadır.
Dar sokakları arşınlayıp şehir rehberlerinden buradaki geleneksel yaşam hakkında detaylı bilgiye sahip olduktan sonra Tuareg kabilelerinin kıyafetlerini, çeşitli deve semerlerini, bölgeye özgü doğal ilaçları, ev kapılarını, çanak ve çömlekleri, çöl güllerini ve farklı mineral ve taşları keşfedebileceğiniz şehir müzesine de uğrayabilirsiniz.
Tunus’ta Sahra Festivali ve çöl safarisi
Tunus’ta çöl keşfi, çölden önceki son vaha olarak adlandırılabilecek Tozeur kentinin keşfi ile başlar. Burada Ali Baba ve Kırk Haramiler, 1001 Gece Masalları, Alaaddin’in Sihirli Lambası gibi doğu kökenli masalların birebir insan boyutlarında olan heykellerle aktarılışlarına şahit olabileceğiniz bir müze bulunur.
Nafta, Kabili, Douz ve Tuzer şehirleri “Chott” adı ile anılan yazları kurak ve kışları biraz su barındıran göller bölgesi üzerinde yer alıyor. Çöl vahaları üzerinde kurulmuş olan bu şehirler, motorlu araçlar henüz kullanılmıyorken göçebe kabileler için büyük önem taşıyan vahalar olmuşlar. Sahra Çölü çevresinde yer alan bu şehirler üzerinden düzenlenen çöl safarilerine katılabilir, kısa bir çöl keşfi yaşayabilirsiniz.
Chott bölgesinde bulunan Douz şehrinin ise apayrı özellikleri bulunuyor: Sahra’ya giriş - safari başlangıç - noktası olarak kullanılan Douz şehri, çölün derinliklerine ulaşmak istemeyip de çöl atmosferini şöyle bir yaşamak isteyenlerin tercihleri arasında. Douz (Duz)’da ayrıca; her yıl 8-11 Kasım günlerinde düzenlenen Uluslararası Sahra Fesitivali’nde burada yaşamış Taureg, Bedevi ve Berberilerin gelenek ve göreneklerini, halk danslarını, bölgeye özgü deve ve uçurtma yarışlarını keşfedebilirsiniz.
Nijerya’da çölün derinliklerine inin
Yıldızları en yakından görmek, en güzel kumul tepelerini keşfetmek, özetle çölün en derinlerinde gerçek bir çöl keşfi yaşamak isterseniz biraz daha uzaklara yani Nijerya’ya gitmeniz gerekir.
Burada keşfedilecekler arasında, Aïr Mountains / Aïr Massif / Air of Niger / Ayar / Azbin ya da Abzin isimleri ile anılan bir dağlık alan yer alır. M.Ö. 6000 yıllarına kadar uzanan tarihlerde yapıldığı bilinen mağara ve taş resimlerini görebileceğiniz dağlık arazide, sırasıyla Tauregler ve Araplar yaşamış ve sonrasında bölge Fransızlar’ın istilasına uğramıştır. Tarihi ve jeolojik yapısı ile dikkatleri çeken Aïr Mountains’ı Nijerya’da yapacağınız çöl keşfine eklemeyi unutmayın.
Bir zamanlar L'Arbre du Ténéréa / Tree of Ténéré isimleriyle anılan ve çöl ortasında yalnız bir ağaç olarak on yıllar boyunca yaşamını sürdürmeyi başarmış bir akasya ağacı olduğunu ve bu ağacın 1973 yılında bir kamyonetin çarpmasıyla öldüğünü de not defterinize ekleyin. Bu ağaç, şu anda Nijerya Ulusal Müzesi’nde sergilenmektedir. Ağacı temsilen ise bölgede metal bir heykel bulunmaktadır.
kaynak: maximiles.com.tr