sahipsiz mektuplar

beyaz_melek

Bayan Üye
Merhaba bitanem…


Bu gece yine rüyalarımdaydın. Hep sana uyudu gözlerim. Zemherinin inadına yatağımda yazın esintileri vardı. Gece karası gözlerinle bakıyordun yüreğimin enginine. Kelimelerin kifayetsiz, benzetmelerin aciz kaldğı sevdalar akıyordu gözlerinden yüreğimin dehlizine.
Dudakların da Şebnemlerle süslü gonca gülün sabahlara gülümsemesi, yüzünde hayata merhaba diyen bebeğin masumiyeti ile uzattın ellerini elime hadi gel dedin… Sanki gerçektin! Yürüdük beraber şehirler dağlar, ovalar aştık. Sonra durdun birden bire. Uzakları gösterdin ordayım işte bak ordayım dedin…
Gözlerin sustu, dudakların soldu, yüzün üşüdü ellerin kaydı ellerimin arasından, gidi verdin. Dur diyemedim, kal diyemedim. Yüreğim dondu taş oldum bir adım atamadım peşinden. Yıkılıp kaldım dizlerimin üstüne…
Kapı sesine irkildim fırladım yatağımdan can diye! Yine yoktun kapıyı çalan annem di. Sesinde hüzün gözlerinde acı ile baktı yüzüme. Yetmedi, yetmedi ah oğul yetmedi mi…? Sadece sustum. Odam buz kesilmişti zemherinin buz yanı doldurmuştu boşluğunu. İçimde ki yangına inat. Çekip çkıtım kapıyı. Saat akşama vuruyordu, kapı komşular bana bakıyordu. Kiminin gözlerinde sokak kedisine acıyan bakış, kimin gözerinde öfke, kimin gözlerin de intikam vardı. Başımı eğip geçtim dar sokaklardan.
Meyhaneci kapı da karşıladı buyur etti. Yıkılıncaya kadar içtim. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Koluma girdiler ayaklarımın üstüne dahi durmayacak kadar aciz kalmıştım. Biraz ilerde bırakıp gittiler. Çöktüm yere yağmurlara karışıyordu gözyaşlarım. İçimde yangınlar dışarıda buz kesen gece…
Yoktun işte! Yoktun !!!
Öylece kalıverdim kaldırımda kalkamadım. Neden sonra kaldırdılar. Bir yandan nasihat, bir yandan kınamalar, bir yandan beddualarla tükettik yolu. Belki de haklıydılar böyle gitmez di bir yolu olmalıydı. Bir çaresi olmalıydı. Kapıda karşıladı annem ah oğul neden! Neden! Kime bu inadı, kime bu öfken. Yetmedi mi? yetmedi mi oğul yetmedi mi? Sadece sustum.
Bir acı kahve verdi içtim. Anne yüreği ne etsin ki. Kapadım kapımı hıçkırıklara boğuldum. Gün ağarıyordu geceyi yine rezilce yaşmış sabaha ayyaş kalmıştım. Hep yaptığım gibi kâinat sabaha uyanırken ben geceye yatacaktım.
Biliyorum bu halimi görsen kahrolurdun, yıkılırdın. Neylersin ki alışmadım yokluğuna. Belki de alışmak istemiyorum.
Bu kaçıncı elde kalan mektubum, kaçıncı ölüp dirilişim. Neylersin çawraşamın!!!
Sen benim için ölmeyi becerirken, ben şimdi senin için yaşamayı beceremiyorum. affet… affet…
Ne ölebildim ne yaşayabiliyorum. Köşeye sıkışmış akrep misali kendimi zehirlemekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Bak gün ağardı yazdığım onca sahipsiz mektuptan biri daha elimde kaldı. Uyuyacağım uyumak için değil, rüyalar için, içinde sen olan rüyalar için kapayacağım gözlerimi.
Sen yoksun ya perişanım ben hiç olmadım senden sonra….
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst