ashli
Bayan Üye
Su insan için hayati önem taşır..
İnsan besin almadan bir ay yaşayabilir ancak su olmadan sadece birkaç gün yaşayabilir. Uzmanlara göre vücut suyunun yüzde 10 azalmasıyla yaşam tehlikeye girmeye başlar. %20'si yitirildiğinde ise ölümle sonuçlanır.
İnsan vücudundaki su %45-70 arasında değişir. Vücutta suyun görevleri oldukça fazladır. Besinlerin sindirimi, emilimi, vücut ısısının denetimi, eklemlerin kayganlığının sağlanması bunların belli başlılarıdır.
Yetişkin insan içeceklele ortalama 1 litre, yiyeceklerle de ortalama 1.2 litre su alır. Sebze ve meyve gibi besinlerinde %85-90'ı su olduğundan sıvı alımının bir kısmı bu yiyeceklerden karşılanır. Her insan 1 kalorilik yiyeceğe karşılık 1 gr. su almalıdır.
İnsan vücudu günde ortalama günlük deri yoluyla 500, akciğerlerle 300, böbreklerden idrarla 1500 ve bağırsaklardan 200 ml. su kaybeder. Bu miktarlar iklim koşullarına, hastalık durumuna ve spor durumuna göre değişir.
Vücuttaki su yoğunluğunun %1 azalması bizde susama ihtiyacını doğurur. Vücut suyunu fazla kaybetiğinde fiziksel performans azalır, konsantrasyon azalır, baş dönmesi olur. Daha ileri kayıplarda baş dönmesi, kas spazmı ve aşırı yorgunluk görülür.
Kullanılacak suyun temizliği önemli bir konudur. Nereden nasıl geldiğini bilmediğimiz bir su söz konusu ise mutlaka 3-5 dakika kaynatılmalıdır. Aksi takdirde suyun içindeki mikroplar ağır hastalıklara yol açabilir. Kapalı sular bu anlamda daha güvenlidir ve tercih edilmelidir. Özellikle suyu içecek olan bir çocuksa daha da hassas olmak gerekir. Mikroba daha açık olduklarından hastalanma riskleri daha fazladır.
Bazı insanlar suyu tek başına içmeyi sevmeyebilir. Bu kişiler mutlaka tadları hoşlarına gidecek bir sıvıyı tercih etmelidirler. Bu sıvı açık çay, limonata, bitki çayları gibi içecekler olabilir. Bu içeçeklerin de kalorisi ve besin değeri önemlidir. Mesela sıvı ihtiyacını karşılamak için günde 1.5 litre asitli içecekleri içmek de sakıncalıdır. Ya da hazır meyve suları çok şekerli ve boyalıdır. Onları tüketmek de gereksiz kilo alımına neden olur. Tüketilen hiçbir sıvı suyun vücuttaki görevlerini gerçekleştirmez. Bizim için en ideal sıvı sudur. Suya ulaşmak her zaman daha kolaydır. Küçük yudumlarla başlanıp giderek miktar arttırılabilir.
Öneriler
Bol sebze ve meyve tüketin. Örneğin karpuzun % 95'i sudur. Sofralarda bulunması hem kolay hem de ekonomiktir.
Yazın özellikle ayran tüketilmesi tansiyonun düşmemesi için de yararlıdır. Biraz tuzlu olmasının bir sakıncası yoktur. Uzmanlar günde 2-3 bardak ayran içmenizi tavsiye ediyor.
Su kaybında neler yaşanır?
%1'lik su kaybında hipotalamusta susama merkezini uyarır.
%3'lik su kaybında kan hacmi ve fiziksel performans azalır.
%5'lik su kaybında birey konsantre olamaz.
%8'lik su kaybında baş dönmesi, aşırı yorgunluk, soluma güçlüğü oluşur.
%10'lik su kaybında kas spazmı, aşırı yorgunluk, dolaşım - böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar.
%20'lik su kaybında ölüm!
Su tüketimi ne kadar olmalı?
Konunun uzmanlarından diyetisyen Turgay Köse şöyle diyor;
Kilo kaybetmek, kilo korumak ve fazla besin alımını engellemek için bol su içilmesi gerekir. Peki ama günlük su tüketimi ne kadar olmalıdır? Sağlıklı bir kadının günde 10 bardak, erkeğin ise 14 bardak su içmesi önerilmektedir. Kilo fazlası olan kişilerin bu miktardan daha fazlasını tüketmeleri gerekmektedir. İçilen çay, kahve, kola gibi içecekler diüretik oldukları için asla suyun yerini tutmamakta, vücuttan su atımını artırmaktadırlar. Nasıl Türk kahvesi yanında su içiliyorsa, aynı şekilde çay ve neskafe ile de su içilmesi gerekmektedir. En iyi çözücü, saf, katıksız ve doğal olan içecek su olduğu için günlük sıvı ihtiyacının 3/4'ü su olarak tercih edilmelidir. Özellikle yaz döneminde suya daha bir önem vermek gerekmektedir.
Suyun vücuda etkisi
Beynin sıvısının yaklaşık %85'i sudur.
Gözlerin ışığa karşı olan saydamlığı su ile sağlanır.
Ses dalgaları iç kulaktaki sıvı sayesinde taşınır.
Beyne giden sinirler su sayesinde sinyal gönderir.
Vücut dengesi su ile sağlanır.
Vücut sıcaklığının dengelenmesini su üstlenir.
Suyun eklemlerde yağlayıcı görevi vardır. Ayrıca kalp ve bağırsakta da aynı işlevi yapar.
Protaplozmadaki yabancı maddeleri yakalar ve etkisiz hale getirir.
Nemnelndirici etkisiyle organlardaki difuzyonu kolaylaştırır.
Sindirim ve emilim olaylarını kolaylaştırır.
Ayrıca
Ağız, göz ve burun gibi vücut dokularının nemlenmesini sağlar.
Vücuttaki kan, gastrik sıvı, tükürük, amniyetik sıvı (gebelikte) ve idrar gibi vücut sıvılarının büyük bir kısmı sudur.
Kabızlığın önlenmesine yardımcı olur.
Ödemin atımında rölü vardır.
Kilo alıp vermeden dolayı oluşan sarkmaları sporla birlikte önler.
Vücudun ihtiyaç duyduğu iz minerallerin pek çoğunu sağlar.
Soğuk algınlığı, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları ve mesane kanseri riskini düşürür.
-----------------------------------------------------------------
Cilt Güzelliğiniz İçin Bir Hazine; Süt
Süt, başta gelişme çağındaki çocuklar olmak üzere, 7`den 70`e herkesin vücudu için lüzumlu olan bütün besinleri dengeli olarak içinde bulunduran, vazgeçilmez tek besin kaynağıdır.
Süt, büyüme ve gelişmenin temel yapı taşlarını içerir. Vücudun birçok hayati fonksiyonunu sağlayan kalp, sinir ve kas hücreleri için gerekli unsurlara sahiptir. Sütte, kalsiyumun yanı sıra, potasyum, fosfor ve protein bulunur.
Süt, hücre dokularının oluşmasında, yıpranan kısımların yenilenmesinde önemli rol alırken, uzun ve sağlıklı bir hayat için ideal bir besindir.
Faydaları saymakla bitmeyen sütün veya sütten yapılan yiyeceklerin günde en az yarım litre tüketilmesi gerekmektedir. Ancak Türkiye`de, kişi başına yıllık süt tüketimi, sadece 5-6 litre düzeyindedir. Dünya yıllık süt tüketimi ortalaması ise 18-20 litredir. Yıllık süt tüketimi, AB ülkelerinde 80-90 litre, ABD`de ise 120 litreye kadar çıkmaktadır.
Uzmanlar sağlıklı bir bireyin günde en az yarım litre süt tüketmesi gerektiğini belirtiyor.
Yarım kilo süt, günlük ihtiyacımız olan; kalsiyumun % 75`ini, fosforun % 60`ını, iyotun % 25`ini, B2 ve B12 vitaminlerinin % 77’sini, C vitamininin % 15`ini, A vitamininin % 23`ünü, D vitamininin ise % 16`sını karşılar.
Pürüzsüz ve güzel bir cilt için
Dirsekleriniz sertleşerek kurumaya başladıysa;
Bir parça pamuğu sütle ıslatarak dirseklerinize sürerek 15 dakika bekletin. Bu uygulamayı bir hafta tekrarlayın. İpek gibi pürüzsüz dirseklere sahip olacasınız.
Pürüzsüz bir cilt için;
Cildinizi temizledikten sonra süte batırdığınız bir parça pamukla silin. Sütü cildinize iyice yedirdikten sonra 4-5 dakika bekleyin. Ardından cildinizi ılık su ile durulayın. Bu uygulama cildinizin genç ve pürüzsüz olmasına yardımcı olur.
Yağlı ciltler için;
1 ölçek çiğ süt ile 1 ölçek yulaf kepeğini bir kabın içinde karıştırın. Bununla yüzünüzü iyice silin. Kısa zaman içinde parlak ve yumuşak bir cilde sahip olacaksınız. Bu karışımı 3 gün buzdolabında bekletebilirsiniz.
Kuru ciltler için;
1 fincan çiğ süt ile 1 fincan gülsuyunu bir kabın içinde karıştırın. Bir parça pamuk kullanarak bu karıpşımla cildinizi silin. Cilt için iyi bir temizleme sütü elde etmiş olursunuz.
Karma ciltler için;
1 fincan süte 1 küçük salatalık rendeleyerek 5 dakika kaynatın. Soğuduktan sonra süzerek bir şişeye koyun. Bu da cildiniz için harika bir temizleme sütü olacak.
Temizleyici etkisi
Cildinizi gerginleştirici bir sütle temizlemek ister misiniz? 1 su bardağı ılık süte 10 gr biberiye atıp 5 dakika bekletin. Süzüp bir parça pamukla tüm yüz ve boynunuzu silin.
Süt banyosu bir güzellik iksiri
Süt banyosu ezelden beri lüks ve klasik bir hoşluk sırrı. Kleopatra bütün iyileştirici yönünü keşfettikten sonra, tertipli olarak kuğu biçimindeki banyosunu deve sütüyle doldurup zambak beyazlığındaki teninin pürüzsüz kalmasını sağlardı.
İki bin yıl sonra, sütün yararları tekrar keşfediliyor. Doğal bcta hidroksi asitleri içeren süt, yaşlı cildi yenilemekle kalmaz, aynı zamanda yatıştırır. Bu nedenle süt, cildi climine etmek için doğal bir yöntemdir. Süt cilde bakım yaparak yumuşak ve parlak olmasını sağlar. Cilt dışında sütün saça da faydası vardır. Süt proteinleri saçı da besleyerek parlaklık kazanmasını sağlar.
Sütün içinde cilt için çok değerli bir madde olan laktik asit bulunur. Laktik asit cilt tedavilerinde en fazla yararlanılan hidroksi asitlerden biridir. Cildin en üst tabakasında, diğer asitlerden daha etkili oldukları için, kimyagerler bunlara, "üstün dereceli asitler" derler. Eşsiz bir nem sağlarlar. Ayrıca cildi derinlemesine temizler, ölü deriyi atmasına yardımcı olur ve yumuşatırlar. Nitekim süt banyolarından sonra cildimiz parlar, rengi düzelir ve esnekliği artar. Sütün içinde bulunan yağlar ve proteinler de önemlidir. Süt proteinleri saçları besler, parlaklık kazandırır. Bu nedenle süt banyosu yaparken diyet süt kullanmayın.
Özel süt banyosu tarifi
-Banyo suyunuzu ılıtın, küveti doldurun ve içine 250 gram kadar süt tozu ekleyin. İsterseniz içine yarım yemek kaşığı badem yağı ve birkaç damla en sevdiğiniz parfümden ekleyebilirsiniz. Sonra da uzanın ve bu muhteşem karışım cildinize nüfuz ederken, hayatın tadını çıkarın.
-Banyo suyuna gerçek süt koymak istiyorsanız; tam yağlı, yarım litrelik bir şişe yeterlidir.
-Bir başka seçenek de; 2 ölçü süt veya süt tozuna 1 ölçü mısır nişastası ile yarım ölçü yulaf unu ve biraz da aromatik yağ karıştırabilirsiniz.
Süt kokusu
Bu banyolardan birini denerseniz, ne kadar rahatlatıcı olduğunu hemen anlayacaksınız. Ancak ne varki, süt vücutta ağır bir koku bırakır. Bunu gidermenin en iyi yolu içine aromatik yağlar veya parfüm eklemektir. Özellikle limon, lavanta ve portakal yağları süt kokusunu kolayca bastırır. Bu yağlar ayrıca banyonuzu zenginleştirir ve ek yararlarla etkisini artırırlar. Süt tozunu tercih etmelisiniz çünkü süt çok kolay bozulur. Banyo sefasını tamamlarken ılık su ile güzelce bir duş alıp durulanın ama tekrar sabunlanmayın.
İnsan besin almadan bir ay yaşayabilir ancak su olmadan sadece birkaç gün yaşayabilir. Uzmanlara göre vücut suyunun yüzde 10 azalmasıyla yaşam tehlikeye girmeye başlar. %20'si yitirildiğinde ise ölümle sonuçlanır.
İnsan vücudundaki su %45-70 arasında değişir. Vücutta suyun görevleri oldukça fazladır. Besinlerin sindirimi, emilimi, vücut ısısının denetimi, eklemlerin kayganlığının sağlanması bunların belli başlılarıdır.
Yetişkin insan içeceklele ortalama 1 litre, yiyeceklerle de ortalama 1.2 litre su alır. Sebze ve meyve gibi besinlerinde %85-90'ı su olduğundan sıvı alımının bir kısmı bu yiyeceklerden karşılanır. Her insan 1 kalorilik yiyeceğe karşılık 1 gr. su almalıdır.
İnsan vücudu günde ortalama günlük deri yoluyla 500, akciğerlerle 300, böbreklerden idrarla 1500 ve bağırsaklardan 200 ml. su kaybeder. Bu miktarlar iklim koşullarına, hastalık durumuna ve spor durumuna göre değişir.
Vücuttaki su yoğunluğunun %1 azalması bizde susama ihtiyacını doğurur. Vücut suyunu fazla kaybetiğinde fiziksel performans azalır, konsantrasyon azalır, baş dönmesi olur. Daha ileri kayıplarda baş dönmesi, kas spazmı ve aşırı yorgunluk görülür.
Kullanılacak suyun temizliği önemli bir konudur. Nereden nasıl geldiğini bilmediğimiz bir su söz konusu ise mutlaka 3-5 dakika kaynatılmalıdır. Aksi takdirde suyun içindeki mikroplar ağır hastalıklara yol açabilir. Kapalı sular bu anlamda daha güvenlidir ve tercih edilmelidir. Özellikle suyu içecek olan bir çocuksa daha da hassas olmak gerekir. Mikroba daha açık olduklarından hastalanma riskleri daha fazladır.
Bazı insanlar suyu tek başına içmeyi sevmeyebilir. Bu kişiler mutlaka tadları hoşlarına gidecek bir sıvıyı tercih etmelidirler. Bu sıvı açık çay, limonata, bitki çayları gibi içecekler olabilir. Bu içeçeklerin de kalorisi ve besin değeri önemlidir. Mesela sıvı ihtiyacını karşılamak için günde 1.5 litre asitli içecekleri içmek de sakıncalıdır. Ya da hazır meyve suları çok şekerli ve boyalıdır. Onları tüketmek de gereksiz kilo alımına neden olur. Tüketilen hiçbir sıvı suyun vücuttaki görevlerini gerçekleştirmez. Bizim için en ideal sıvı sudur. Suya ulaşmak her zaman daha kolaydır. Küçük yudumlarla başlanıp giderek miktar arttırılabilir.
Öneriler
Bol sebze ve meyve tüketin. Örneğin karpuzun % 95'i sudur. Sofralarda bulunması hem kolay hem de ekonomiktir.
Yazın özellikle ayran tüketilmesi tansiyonun düşmemesi için de yararlıdır. Biraz tuzlu olmasının bir sakıncası yoktur. Uzmanlar günde 2-3 bardak ayran içmenizi tavsiye ediyor.
Su kaybında neler yaşanır?
%1'lik su kaybında hipotalamusta susama merkezini uyarır.
%3'lik su kaybında kan hacmi ve fiziksel performans azalır.
%5'lik su kaybında birey konsantre olamaz.
%8'lik su kaybında baş dönmesi, aşırı yorgunluk, soluma güçlüğü oluşur.
%10'lik su kaybında kas spazmı, aşırı yorgunluk, dolaşım - böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar.
%20'lik su kaybında ölüm!
Su tüketimi ne kadar olmalı?
Konunun uzmanlarından diyetisyen Turgay Köse şöyle diyor;
Kilo kaybetmek, kilo korumak ve fazla besin alımını engellemek için bol su içilmesi gerekir. Peki ama günlük su tüketimi ne kadar olmalıdır? Sağlıklı bir kadının günde 10 bardak, erkeğin ise 14 bardak su içmesi önerilmektedir. Kilo fazlası olan kişilerin bu miktardan daha fazlasını tüketmeleri gerekmektedir. İçilen çay, kahve, kola gibi içecekler diüretik oldukları için asla suyun yerini tutmamakta, vücuttan su atımını artırmaktadırlar. Nasıl Türk kahvesi yanında su içiliyorsa, aynı şekilde çay ve neskafe ile de su içilmesi gerekmektedir. En iyi çözücü, saf, katıksız ve doğal olan içecek su olduğu için günlük sıvı ihtiyacının 3/4'ü su olarak tercih edilmelidir. Özellikle yaz döneminde suya daha bir önem vermek gerekmektedir.
Suyun vücuda etkisi
Beynin sıvısının yaklaşık %85'i sudur.
Gözlerin ışığa karşı olan saydamlığı su ile sağlanır.
Ses dalgaları iç kulaktaki sıvı sayesinde taşınır.
Beyne giden sinirler su sayesinde sinyal gönderir.
Vücut dengesi su ile sağlanır.
Vücut sıcaklığının dengelenmesini su üstlenir.
Suyun eklemlerde yağlayıcı görevi vardır. Ayrıca kalp ve bağırsakta da aynı işlevi yapar.
Protaplozmadaki yabancı maddeleri yakalar ve etkisiz hale getirir.
Nemnelndirici etkisiyle organlardaki difuzyonu kolaylaştırır.
Sindirim ve emilim olaylarını kolaylaştırır.
Ayrıca
Ağız, göz ve burun gibi vücut dokularının nemlenmesini sağlar.
Vücuttaki kan, gastrik sıvı, tükürük, amniyetik sıvı (gebelikte) ve idrar gibi vücut sıvılarının büyük bir kısmı sudur.
Kabızlığın önlenmesine yardımcı olur.
Ödemin atımında rölü vardır.
Kilo alıp vermeden dolayı oluşan sarkmaları sporla birlikte önler.
Vücudun ihtiyaç duyduğu iz minerallerin pek çoğunu sağlar.
Soğuk algınlığı, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları ve mesane kanseri riskini düşürür.
-----------------------------------------------------------------
Cilt Güzelliğiniz İçin Bir Hazine; Süt
Süt, başta gelişme çağındaki çocuklar olmak üzere, 7`den 70`e herkesin vücudu için lüzumlu olan bütün besinleri dengeli olarak içinde bulunduran, vazgeçilmez tek besin kaynağıdır.
Süt, büyüme ve gelişmenin temel yapı taşlarını içerir. Vücudun birçok hayati fonksiyonunu sağlayan kalp, sinir ve kas hücreleri için gerekli unsurlara sahiptir. Sütte, kalsiyumun yanı sıra, potasyum, fosfor ve protein bulunur.
Süt, hücre dokularının oluşmasında, yıpranan kısımların yenilenmesinde önemli rol alırken, uzun ve sağlıklı bir hayat için ideal bir besindir.
Faydaları saymakla bitmeyen sütün veya sütten yapılan yiyeceklerin günde en az yarım litre tüketilmesi gerekmektedir. Ancak Türkiye`de, kişi başına yıllık süt tüketimi, sadece 5-6 litre düzeyindedir. Dünya yıllık süt tüketimi ortalaması ise 18-20 litredir. Yıllık süt tüketimi, AB ülkelerinde 80-90 litre, ABD`de ise 120 litreye kadar çıkmaktadır.
Uzmanlar sağlıklı bir bireyin günde en az yarım litre süt tüketmesi gerektiğini belirtiyor.
Yarım kilo süt, günlük ihtiyacımız olan; kalsiyumun % 75`ini, fosforun % 60`ını, iyotun % 25`ini, B2 ve B12 vitaminlerinin % 77’sini, C vitamininin % 15`ini, A vitamininin % 23`ünü, D vitamininin ise % 16`sını karşılar.
Pürüzsüz ve güzel bir cilt için
Dirsekleriniz sertleşerek kurumaya başladıysa;
Bir parça pamuğu sütle ıslatarak dirseklerinize sürerek 15 dakika bekletin. Bu uygulamayı bir hafta tekrarlayın. İpek gibi pürüzsüz dirseklere sahip olacasınız.
Pürüzsüz bir cilt için;
Cildinizi temizledikten sonra süte batırdığınız bir parça pamukla silin. Sütü cildinize iyice yedirdikten sonra 4-5 dakika bekleyin. Ardından cildinizi ılık su ile durulayın. Bu uygulama cildinizin genç ve pürüzsüz olmasına yardımcı olur.
Yağlı ciltler için;
1 ölçek çiğ süt ile 1 ölçek yulaf kepeğini bir kabın içinde karıştırın. Bununla yüzünüzü iyice silin. Kısa zaman içinde parlak ve yumuşak bir cilde sahip olacaksınız. Bu karışımı 3 gün buzdolabında bekletebilirsiniz.
Kuru ciltler için;
1 fincan çiğ süt ile 1 fincan gülsuyunu bir kabın içinde karıştırın. Bir parça pamuk kullanarak bu karıpşımla cildinizi silin. Cilt için iyi bir temizleme sütü elde etmiş olursunuz.
Karma ciltler için;
1 fincan süte 1 küçük salatalık rendeleyerek 5 dakika kaynatın. Soğuduktan sonra süzerek bir şişeye koyun. Bu da cildiniz için harika bir temizleme sütü olacak.
Temizleyici etkisi
Cildinizi gerginleştirici bir sütle temizlemek ister misiniz? 1 su bardağı ılık süte 10 gr biberiye atıp 5 dakika bekletin. Süzüp bir parça pamukla tüm yüz ve boynunuzu silin.
Süt banyosu bir güzellik iksiri
Süt banyosu ezelden beri lüks ve klasik bir hoşluk sırrı. Kleopatra bütün iyileştirici yönünü keşfettikten sonra, tertipli olarak kuğu biçimindeki banyosunu deve sütüyle doldurup zambak beyazlığındaki teninin pürüzsüz kalmasını sağlardı.
İki bin yıl sonra, sütün yararları tekrar keşfediliyor. Doğal bcta hidroksi asitleri içeren süt, yaşlı cildi yenilemekle kalmaz, aynı zamanda yatıştırır. Bu nedenle süt, cildi climine etmek için doğal bir yöntemdir. Süt cilde bakım yaparak yumuşak ve parlak olmasını sağlar. Cilt dışında sütün saça da faydası vardır. Süt proteinleri saçı da besleyerek parlaklık kazanmasını sağlar.
Sütün içinde cilt için çok değerli bir madde olan laktik asit bulunur. Laktik asit cilt tedavilerinde en fazla yararlanılan hidroksi asitlerden biridir. Cildin en üst tabakasında, diğer asitlerden daha etkili oldukları için, kimyagerler bunlara, "üstün dereceli asitler" derler. Eşsiz bir nem sağlarlar. Ayrıca cildi derinlemesine temizler, ölü deriyi atmasına yardımcı olur ve yumuşatırlar. Nitekim süt banyolarından sonra cildimiz parlar, rengi düzelir ve esnekliği artar. Sütün içinde bulunan yağlar ve proteinler de önemlidir. Süt proteinleri saçları besler, parlaklık kazandırır. Bu nedenle süt banyosu yaparken diyet süt kullanmayın.
Özel süt banyosu tarifi
-Banyo suyunuzu ılıtın, küveti doldurun ve içine 250 gram kadar süt tozu ekleyin. İsterseniz içine yarım yemek kaşığı badem yağı ve birkaç damla en sevdiğiniz parfümden ekleyebilirsiniz. Sonra da uzanın ve bu muhteşem karışım cildinize nüfuz ederken, hayatın tadını çıkarın.
-Banyo suyuna gerçek süt koymak istiyorsanız; tam yağlı, yarım litrelik bir şişe yeterlidir.
-Bir başka seçenek de; 2 ölçü süt veya süt tozuna 1 ölçü mısır nişastası ile yarım ölçü yulaf unu ve biraz da aromatik yağ karıştırabilirsiniz.
Süt kokusu
Bu banyolardan birini denerseniz, ne kadar rahatlatıcı olduğunu hemen anlayacaksınız. Ancak ne varki, süt vücutta ağır bir koku bırakır. Bunu gidermenin en iyi yolu içine aromatik yağlar veya parfüm eklemektir. Özellikle limon, lavanta ve portakal yağları süt kokusunu kolayca bastırır. Bu yağlar ayrıca banyonuzu zenginleştirir ve ek yararlarla etkisini artırırlar. Süt tozunu tercih etmelisiniz çünkü süt çok kolay bozulur. Banyo sefasını tamamlarken ılık su ile güzelce bir duş alıp durulanın ama tekrar sabunlanmayın.