Hanımefendi
Bayan Üye
Saç boyaları
Her yaştan insan grupları bazen saçlarını boyama ihtiyacı duyarlar ve bunu uygarlığın başından beri yapmaktadırlar.
Fakat gerçek anlamda teknolojik gelişme son yüzyılımızın sonlarında sentetik boyaların ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiştir ve saç boyama II. Dünya Savaşı sonrasında kadınların sosyal rollerinde değişikliklere yol açmış ve evde kullanılabilen ürünlerin ortaya çıkmasıyla oldukça yaygınlaşmıştır.
Günümüzde Avrupa ve Amerikanın endüstrileşmiş ülkelerinde bayanların %40''ının saç boyası kullandığı tahmin edilmektedir. Bu da 200 milyondan fazla kişi demektir. Erkeklerde daha fazla dikkatle bu pazara katılmışlardır. Erkeklerin yaklaşık %5''i saçlarını boyamaktadır.
Kullanıcıların %70''i 25 yaşın üzerindedir. Kullanılan ürün çeşitleri değişik yaş gruplarında belirgin farklılıklar gösterir.Gençler saç stillerini ilginç, daha parlak tonlarda canlandırmak isterler. Sonra en önemli ihtiyaç ise beyaz saçları kapatmaktır.
Saç renklendirme ve açma çok çeşitli bireysel ihtiyaçları karşılar. Geçici yada dayanıklı olması, beyaz saçları kapama ya da beyaz saçlara doğal renk verme gibi.
Modern saç boyaları kabaca üç kategoriye ayrılır;
- Geçici boyalar
- Yarı-kalıcı boyalar
- Kalıcı boyalar
SAÇ BOYALARININ GÜVENLİĞİ Kalıcı boyalar 100 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. bulunmasından hemen sonra alerjik reaksiyonların gelişimiyle ilişkilendirilmiştir. Gözlemlenen reaksiyonlar çoğunlukla kullanılan boya malzemelerinin saflık derecesinin azlığı ve kuaförlerin önerilen doza uymadan yüksek derecede hidrojen peroksit kullanmalarıyla ilgilidir.
Günümüzde reaksiyonlara çok daha az rastlanmaktadır. Gerçek alerjik tepki oranı milyonda bir görülmektedir. Bu düşük oran hiç şüphesiz ki aşağıdaki unsurlarla ilgilidir.
- Kullanılan renklendiricilerin saflığı, kalite kontrol önlemleri ve imalat prosesi,
- Üretim süresi boyunca uygulanan veya geliştirilen kalite kontrol önlemleri,
- Ölçülen renk karışımı derecesi/eklenecek hidrojen peroksit miktarının doğru olarak yapılmaması ve aşınması,
- Alerji için hassasiyet testinin yapılmaması.
Günümüzde boyalara karşı alerjik reaksiyonların azalmasındaki en önemli unsur saç boya formülasyonlarında yapılan gelişmelerdir. Bu tip boyalarla yapılan toksikolojik çalışmalar aynı zamanda mutagenite ve teragenite alanlarında da geliştirilmiştir. Alanda yapılan invitro çalışmalarla da geliştirilmiştir. Bu sayede bazı zararlı maddelerin boyalarda kullanılmasından sakınılarak güvenilirlikleri uzun süreli hayvan testleriyle desteklenmiştir.
Yaklaşık 10 yıl önce yayımlanan bir risk hesaplamasına göre saç boyalarının neden olduğu risk senede 2 sigara içmekle aynı derecededir. 20 yıla kadar düzenli saç boyası kullanan kadınların üzerinde yapılan epidomological çalışmalar saç boyama ürünlerinin güvenilir olduğunu doğrulamaktadır. Boya maddelerinin kafa derisinden içeriye nüfus etme derecesi çok düşüktür
- GEÇİCİ BOYALAR : Bu tür boyalar ile renklendirme saçtan tek yıkamayla çıkarılabilen boya maddelerinin kombinasyonun saça uygulanmasıdır. Bunlar saçı çok hafif boyayabilirler ya da saçın doğal rengini yoğunlaştırabilir, sararan gri saçı beyazlatır ya da açılmış saçlardaki sarı ve kırmızı tonları düzeltir.
Geçici boyalarda kullanılan saç boyaları; Keratin bakımından zayıf olmalı, ışığa karşı dayanıklılığı olmalı, yastığı ve kıyafetleri boyamaması için friksiyona dayanıklı olmalı ve şampuanla kolayca yıkanabilmelidir. Bu boyalar genelde tekstil boyama endüstrisinden alınan, suda çözünebilen asit renklendiricilerdir. Renk tanecikleri saç bakımı ve saç stili ürünlerinin temel katkı maddesi olan reçineler tarafından saçın yüzeyinde tutunurlar.
Geçici saç boyaları genellikle sulu yada hydroalkolik losyon ya da sprey şeklinde bulunur. Aynı zamanda saç şekillendirmeye katkıda bulunan, saçın dolaşmasını önleyen, yumuşaklık ve esneklik sağlayan anyonik ve katyonik polimerler içerirler.
Butün boyamanın avantajları saçtan kolayca çıkarılabilmesi, doğal ya da boyalı saça uygulanabilmesi, kolay uygulanması ve yan etkilerinin olmamasıdır.
2 - YARI KALICI BOYALAR Geçici boyaların aksine bu tür boyama güçlü ve uzun süre saçta kalabilmektedir. 8-10 yıkamaya dayanıklıdır.
Bu boyalar nötr ya da katyonik çözünürlüğü düşük, eriyebilirliği olan renklendiriciler içerirler. Bunlar genellikle nitro grubu kimyasallardır (nitrophonels), nitroaminophenols, nitrophenylenediamines). Bazen de azo boyalarla tamamlanırlar.
Bu boyalar Keratin bakımından daha güçlü, üst deriye nüfus edecek kadar küçük, saç korteksine tutunan moleküllerdir. Onlar yapısında hiçbir değişikliğe uğramadan saçı direkt boyarlar. Yıkama sıklığına bağlı olarak 3-6 hafta sonra saçtan çıkarlar.
Saç keratinin de afi niteyi artırmak için formülasyonlarında değişik eriyikler kullanılır (su, anyonik ve katyonik bileşikler). Durulamadan evvel saçta 5-30 dakika kalan, ıslak saça uygulanan, şampuan, jel, losyon ve krem formundadır.
Yarı kalıcı boyama özellikle peroksit bazlı saç boyası kullanmak istemeyen bayanlarca tercih edilir. Kolay kullanımıyla doğal ya da rengi açılmış saça doğal renk ve ton çeşitliliği sunar, sık yıkamayla etkileri azaltılabilir, saça renk vermek için peroksite ihtiyaç yoktur ve saç liflerinin bozulmasına neden olmazlar.
Yarı kalıcı boya; beyazları yeterince kapatır. Tabi bu oran %30''unu aşmıyorsa. Bu boyalar peroksit içermediği için saça parlaklık vermez.
3 - KALICI BOYALAR Bunlar saç boyası pazarının %70-%80''ini oluşturduğu için en yaygın olarak kullanılanlardır. Bunlar doğal saçı istenildiği kadar koyulaştıran ya da açabilen tek boyamadır. Doğal ya da yapay görünümlü tüm mümkün renk tonlarını sağlar, sık yıkamaya ve ışığa karşı dayanıklıdır. gerekirse 4-6 haftadan sonra tekrarlanabilir. Kalıcı boyama beyazları tamamen kapatabilen tek boyama yöntemidir.
Bunlar kıl şaftının içinde peroksitle birleştiklerinde renkli pigmentler oluşturan, renksiz maddelerdir. Doğal saç pigmenti melaninin hidrojen peroksit ile yüksek derecede ve etkili olarak saç rengini açar ve aynı şekilde saçı da matlaştırır. Bu matlaşma istenilen derecede saç renginin açılması avantajını sağlar ve standart bir solgunluk yaratır ki bu da saça ölge uygulamasında uyumlu bir görünüm sağlar.
Kalıcı boyaların renksiz öncüleri 2 ana grupta incelenir.
1 - Primer bazlar.
2 - Değiştiriciler .
Primer bazlar; p-phenylenediamine, p-aminophenol ve bunların türevlerini vb.lerini içerirler. Bunlar hidrojen peroksit mevcudiyetinde kinon aminlerini değiştirerek hızlı bir şekilde oksitlenirler. Bu Primer bazlar değiştiricilerle indo renklendirici olarak adlandırılan şekillendiricilerle etkileşirler.
Değiştiriciler de tıpkı Primer bazlar gibi saçta yüksek afinite gösterirler ve küçük boyutlarından dolayı saç korteksinin içine daha hızlı sızarlar. Böylece oksitatif yoğunlaşma saç içinde çıkartılamayan veya göç edemeyen, çok büyük erimeyen pigmentlere dönüşmesine yol açar. Bu nedenle bu boyalara kalıcı boya adı verilir.
Ürünler şampuan, krem veya jel formatında formüle edilmiştir. Oksidan maddeler (%3''lük - %6''lık - %9''luk gibi) genellikle alkali içeren renklendirici karışımlarla karıştırılarak saça şampuan yapmadan önce sürülür. Karışım saçta 20-30 dakika bekletilir. Daha sonra saç kabaca durulanır. Arkasından şampuanla yıkanarak tüm kimyasal artıkların saçtan uzaklaştırılması sağlanır.
TONE-ON-TONE (GÖLGE) Gölge oksitlenmenin bir türevi olup Avrupa da Kuzey Latin ve Güney Amerika da büyük bir başarıyla uygulanmaktadır. Tek ana farkı alkali maddenin miktarının azaltılmasıdır. Kullanılan renklendiriciler içerik olarak kalıcı boyamada kullanılanlarla aynıdır. Fakat düşük alkali miktarından dolayı, gölge ürünleri saçı parlatmaz elde edilen ton saçın doğal tonuyla uyumludur.
Ya aynı tonda ya biraz daha koyu yada daha açıktır. Gölge işlemi eğer iyi şekilde uygulanırsa beyaz saç minimum düzeye iner. Gölge uygulamasının saç şaftına verdiği zarar oldukça azdır.
Her yaştan insan grupları bazen saçlarını boyama ihtiyacı duyarlar ve bunu uygarlığın başından beri yapmaktadırlar.
Fakat gerçek anlamda teknolojik gelişme son yüzyılımızın sonlarında sentetik boyaların ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiştir ve saç boyama II. Dünya Savaşı sonrasında kadınların sosyal rollerinde değişikliklere yol açmış ve evde kullanılabilen ürünlerin ortaya çıkmasıyla oldukça yaygınlaşmıştır.
Günümüzde Avrupa ve Amerikanın endüstrileşmiş ülkelerinde bayanların %40''ının saç boyası kullandığı tahmin edilmektedir. Bu da 200 milyondan fazla kişi demektir. Erkeklerde daha fazla dikkatle bu pazara katılmışlardır. Erkeklerin yaklaşık %5''i saçlarını boyamaktadır.
Kullanıcıların %70''i 25 yaşın üzerindedir. Kullanılan ürün çeşitleri değişik yaş gruplarında belirgin farklılıklar gösterir.Gençler saç stillerini ilginç, daha parlak tonlarda canlandırmak isterler. Sonra en önemli ihtiyaç ise beyaz saçları kapatmaktır.
Saç renklendirme ve açma çok çeşitli bireysel ihtiyaçları karşılar. Geçici yada dayanıklı olması, beyaz saçları kapama ya da beyaz saçlara doğal renk verme gibi.
Modern saç boyaları kabaca üç kategoriye ayrılır;
- Geçici boyalar
- Yarı-kalıcı boyalar
- Kalıcı boyalar
SAÇ BOYALARININ GÜVENLİĞİ Kalıcı boyalar 100 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. bulunmasından hemen sonra alerjik reaksiyonların gelişimiyle ilişkilendirilmiştir. Gözlemlenen reaksiyonlar çoğunlukla kullanılan boya malzemelerinin saflık derecesinin azlığı ve kuaförlerin önerilen doza uymadan yüksek derecede hidrojen peroksit kullanmalarıyla ilgilidir.
Günümüzde reaksiyonlara çok daha az rastlanmaktadır. Gerçek alerjik tepki oranı milyonda bir görülmektedir. Bu düşük oran hiç şüphesiz ki aşağıdaki unsurlarla ilgilidir.
- Kullanılan renklendiricilerin saflığı, kalite kontrol önlemleri ve imalat prosesi,
- Üretim süresi boyunca uygulanan veya geliştirilen kalite kontrol önlemleri,
- Ölçülen renk karışımı derecesi/eklenecek hidrojen peroksit miktarının doğru olarak yapılmaması ve aşınması,
- Alerji için hassasiyet testinin yapılmaması.
Günümüzde boyalara karşı alerjik reaksiyonların azalmasındaki en önemli unsur saç boya formülasyonlarında yapılan gelişmelerdir. Bu tip boyalarla yapılan toksikolojik çalışmalar aynı zamanda mutagenite ve teragenite alanlarında da geliştirilmiştir. Alanda yapılan invitro çalışmalarla da geliştirilmiştir. Bu sayede bazı zararlı maddelerin boyalarda kullanılmasından sakınılarak güvenilirlikleri uzun süreli hayvan testleriyle desteklenmiştir.
Yaklaşık 10 yıl önce yayımlanan bir risk hesaplamasına göre saç boyalarının neden olduğu risk senede 2 sigara içmekle aynı derecededir. 20 yıla kadar düzenli saç boyası kullanan kadınların üzerinde yapılan epidomological çalışmalar saç boyama ürünlerinin güvenilir olduğunu doğrulamaktadır. Boya maddelerinin kafa derisinden içeriye nüfus etme derecesi çok düşüktür
- GEÇİCİ BOYALAR : Bu tür boyalar ile renklendirme saçtan tek yıkamayla çıkarılabilen boya maddelerinin kombinasyonun saça uygulanmasıdır. Bunlar saçı çok hafif boyayabilirler ya da saçın doğal rengini yoğunlaştırabilir, sararan gri saçı beyazlatır ya da açılmış saçlardaki sarı ve kırmızı tonları düzeltir.
Geçici boyalarda kullanılan saç boyaları; Keratin bakımından zayıf olmalı, ışığa karşı dayanıklılığı olmalı, yastığı ve kıyafetleri boyamaması için friksiyona dayanıklı olmalı ve şampuanla kolayca yıkanabilmelidir. Bu boyalar genelde tekstil boyama endüstrisinden alınan, suda çözünebilen asit renklendiricilerdir. Renk tanecikleri saç bakımı ve saç stili ürünlerinin temel katkı maddesi olan reçineler tarafından saçın yüzeyinde tutunurlar.
Geçici saç boyaları genellikle sulu yada hydroalkolik losyon ya da sprey şeklinde bulunur. Aynı zamanda saç şekillendirmeye katkıda bulunan, saçın dolaşmasını önleyen, yumuşaklık ve esneklik sağlayan anyonik ve katyonik polimerler içerirler.
Butün boyamanın avantajları saçtan kolayca çıkarılabilmesi, doğal ya da boyalı saça uygulanabilmesi, kolay uygulanması ve yan etkilerinin olmamasıdır.
2 - YARI KALICI BOYALAR Geçici boyaların aksine bu tür boyama güçlü ve uzun süre saçta kalabilmektedir. 8-10 yıkamaya dayanıklıdır.
Bu boyalar nötr ya da katyonik çözünürlüğü düşük, eriyebilirliği olan renklendiriciler içerirler. Bunlar genellikle nitro grubu kimyasallardır (nitrophonels), nitroaminophenols, nitrophenylenediamines). Bazen de azo boyalarla tamamlanırlar.
Bu boyalar Keratin bakımından daha güçlü, üst deriye nüfus edecek kadar küçük, saç korteksine tutunan moleküllerdir. Onlar yapısında hiçbir değişikliğe uğramadan saçı direkt boyarlar. Yıkama sıklığına bağlı olarak 3-6 hafta sonra saçtan çıkarlar.
Saç keratinin de afi niteyi artırmak için formülasyonlarında değişik eriyikler kullanılır (su, anyonik ve katyonik bileşikler). Durulamadan evvel saçta 5-30 dakika kalan, ıslak saça uygulanan, şampuan, jel, losyon ve krem formundadır.
Yarı kalıcı boyama özellikle peroksit bazlı saç boyası kullanmak istemeyen bayanlarca tercih edilir. Kolay kullanımıyla doğal ya da rengi açılmış saça doğal renk ve ton çeşitliliği sunar, sık yıkamayla etkileri azaltılabilir, saça renk vermek için peroksite ihtiyaç yoktur ve saç liflerinin bozulmasına neden olmazlar.
Yarı kalıcı boya; beyazları yeterince kapatır. Tabi bu oran %30''unu aşmıyorsa. Bu boyalar peroksit içermediği için saça parlaklık vermez.
3 - KALICI BOYALAR Bunlar saç boyası pazarının %70-%80''ini oluşturduğu için en yaygın olarak kullanılanlardır. Bunlar doğal saçı istenildiği kadar koyulaştıran ya da açabilen tek boyamadır. Doğal ya da yapay görünümlü tüm mümkün renk tonlarını sağlar, sık yıkamaya ve ışığa karşı dayanıklıdır. gerekirse 4-6 haftadan sonra tekrarlanabilir. Kalıcı boyama beyazları tamamen kapatabilen tek boyama yöntemidir.
Bunlar kıl şaftının içinde peroksitle birleştiklerinde renkli pigmentler oluşturan, renksiz maddelerdir. Doğal saç pigmenti melaninin hidrojen peroksit ile yüksek derecede ve etkili olarak saç rengini açar ve aynı şekilde saçı da matlaştırır. Bu matlaşma istenilen derecede saç renginin açılması avantajını sağlar ve standart bir solgunluk yaratır ki bu da saça ölge uygulamasında uyumlu bir görünüm sağlar.
Kalıcı boyaların renksiz öncüleri 2 ana grupta incelenir.
1 - Primer bazlar.
2 - Değiştiriciler .
Primer bazlar; p-phenylenediamine, p-aminophenol ve bunların türevlerini vb.lerini içerirler. Bunlar hidrojen peroksit mevcudiyetinde kinon aminlerini değiştirerek hızlı bir şekilde oksitlenirler. Bu Primer bazlar değiştiricilerle indo renklendirici olarak adlandırılan şekillendiricilerle etkileşirler.
Değiştiriciler de tıpkı Primer bazlar gibi saçta yüksek afinite gösterirler ve küçük boyutlarından dolayı saç korteksinin içine daha hızlı sızarlar. Böylece oksitatif yoğunlaşma saç içinde çıkartılamayan veya göç edemeyen, çok büyük erimeyen pigmentlere dönüşmesine yol açar. Bu nedenle bu boyalara kalıcı boya adı verilir.
Ürünler şampuan, krem veya jel formatında formüle edilmiştir. Oksidan maddeler (%3''lük - %6''lık - %9''luk gibi) genellikle alkali içeren renklendirici karışımlarla karıştırılarak saça şampuan yapmadan önce sürülür. Karışım saçta 20-30 dakika bekletilir. Daha sonra saç kabaca durulanır. Arkasından şampuanla yıkanarak tüm kimyasal artıkların saçtan uzaklaştırılması sağlanır.
TONE-ON-TONE (GÖLGE) Gölge oksitlenmenin bir türevi olup Avrupa da Kuzey Latin ve Güney Amerika da büyük bir başarıyla uygulanmaktadır. Tek ana farkı alkali maddenin miktarının azaltılmasıdır. Kullanılan renklendiriciler içerik olarak kalıcı boyamada kullanılanlarla aynıdır. Fakat düşük alkali miktarından dolayı, gölge ürünleri saçı parlatmaz elde edilen ton saçın doğal tonuyla uyumludur.
Ya aynı tonda ya biraz daha koyu yada daha açıktır. Gölge işlemi eğer iyi şekilde uygulanırsa beyaz saç minimum düzeye iner. Gölge uygulamasının saç şaftına verdiği zarar oldukça azdır.