Ruhum İhanete Uğramış Gibi!
kadının kalbi biraz farklı mı atıyor acaba? Kırgınlıklarımız nasıl da tuz basılmış yaralar gibi sızlıyor içimizde? Susup içime attığım tek başına üstesinden gelirim sandığım hayal kırıklıklarım nasıl oluyor da yatak odasının kapısından süzülüyor?
Ruhum İhanete Uğramış Gibi!
Hiçbir ilişki kusursuz değildir. Zaten olmaması gerekiyor. Mükemmel gibi duran şeylere karşı şüpheci yaklaşırım. İnsana ait ne varsa kusur vardır. İlişkilerin içinde kavgalar tartışmalar olmalıdır. Dozunda ayarlanmış gerçekten fikirlerin karşılaştığı bir tartışma bence sağlıklıdır. Üstelik çiçeğe arada bir verilen gübre gibi zaman zaman yaşandığında birlikteliğe bir enerji de getirir.
Ancak tartışmanın ortasında sevgilimin ağzından öyle bir laf çıkar ki gelir tam kalbimin ortasına saplanır. Canım acır gözlerim dolar birden tutarım kendimi. Dengemi bozmamaya olayı büyütmemeye ve sevdiğim kişiyle böyle hassas bir konuda daha uzun konuşmamaya gayret ederim. Ancak yaralanmışımdır. Kırılmışlığım kızgınlığımın yanında hiç kalır. Belki kendi de fark eder ancak söz ağızdan çıkmıştır bir kere dönemez. Döndürmek isterse daha çok batıracağını bilir. Üstünden başka cümleler geçer ama o sözcükler havada buz kesip asılı kalırlar.
Öyle anlarda aklıma hep vefa gelir. Ben sevdiğim birinin canını bu kadar acıtamam. Hangi öfkenin içinde olursam olayım o kadar incitecek şeyler söyleyemem. Vicdanım devreye girer. Hatır bilir aklım geçmişe döner. Sonra aşkıma saygı duyarım parçalayacak derin izler bırakacak kelamları dilim döndürmez.Bazen oluyor işte! Herkes benim gibi duyarlı olamıyor buna sevdiğim adam da dahil! Hiç düşünmeden söyleyebiliyor en olmayacak şeyleri ve sonra dağılıyor bir anda zihnim. Gözlerime kan oturuyor. Tek kelime etmesem de üstünü örtsem de gizlice banyoda akıyor gözyaşlarım. Öyle zamanlarda lafın ağırlığından çok onu söyleyebilmiş olmasına içerliyorum. Aklım almıyor ilk fırsatını bulduğunda zayıf noktama vurmasını sevdaya yakışmıyor.
Geçmiş gibi duranlar aslında geçmemişse insanın içine çörekleniyor. Vakit geçiyor konu değişiyor tartışma tatlıya bağlanıyor. Kahkahalar gülümsemeler yerleşiyor dudaklara ama o yara yüreğimdeki yerinde kanamaya devam ediyor. Gece olup yatağa gittiğimizde bir el uzanıyor bedenime sevişmek istiyor. İşte kahreden duygu fırtınası o anda başlıyor.
İçimden hala kırgın olduğumu anlatmak geliyor yapamıyorum. O zaman başa döneceğiz biliyorum. Halledilmemiş bir konuyla neden yatağa girdiğimi sorguluyorum kendimce. Yüzleşmek anlatmak daha çok canımı acıtacak. İki arada bir derede sıkışıp kalıyorum. Sonunda galip geliyor şehvet sevişiyoruz. O zamanlarda biliyorum ki sevişen sadece bedenim ruhum ise kendini benim tarafımdan ihanete uğramış hissediyor!
kadının kalbi biraz farklı mı atıyor acaba? Kırgınlıklarımız nasıl da tuz basılmış yaralar gibi sızlıyor içimizde? Susup içime attığım tek başına üstesinden gelirim sandığım hayal kırıklıklarım nasıl oluyor da yatak odasının kapısından süzülüyor?
Ruhum İhanete Uğramış Gibi!
Hiçbir ilişki kusursuz değildir. Zaten olmaması gerekiyor. Mükemmel gibi duran şeylere karşı şüpheci yaklaşırım. İnsana ait ne varsa kusur vardır. İlişkilerin içinde kavgalar tartışmalar olmalıdır. Dozunda ayarlanmış gerçekten fikirlerin karşılaştığı bir tartışma bence sağlıklıdır. Üstelik çiçeğe arada bir verilen gübre gibi zaman zaman yaşandığında birlikteliğe bir enerji de getirir.
Ancak tartışmanın ortasında sevgilimin ağzından öyle bir laf çıkar ki gelir tam kalbimin ortasına saplanır. Canım acır gözlerim dolar birden tutarım kendimi. Dengemi bozmamaya olayı büyütmemeye ve sevdiğim kişiyle böyle hassas bir konuda daha uzun konuşmamaya gayret ederim. Ancak yaralanmışımdır. Kırılmışlığım kızgınlığımın yanında hiç kalır. Belki kendi de fark eder ancak söz ağızdan çıkmıştır bir kere dönemez. Döndürmek isterse daha çok batıracağını bilir. Üstünden başka cümleler geçer ama o sözcükler havada buz kesip asılı kalırlar.
Öyle anlarda aklıma hep vefa gelir. Ben sevdiğim birinin canını bu kadar acıtamam. Hangi öfkenin içinde olursam olayım o kadar incitecek şeyler söyleyemem. Vicdanım devreye girer. Hatır bilir aklım geçmişe döner. Sonra aşkıma saygı duyarım parçalayacak derin izler bırakacak kelamları dilim döndürmez.Bazen oluyor işte! Herkes benim gibi duyarlı olamıyor buna sevdiğim adam da dahil! Hiç düşünmeden söyleyebiliyor en olmayacak şeyleri ve sonra dağılıyor bir anda zihnim. Gözlerime kan oturuyor. Tek kelime etmesem de üstünü örtsem de gizlice banyoda akıyor gözyaşlarım. Öyle zamanlarda lafın ağırlığından çok onu söyleyebilmiş olmasına içerliyorum. Aklım almıyor ilk fırsatını bulduğunda zayıf noktama vurmasını sevdaya yakışmıyor.
Geçmiş gibi duranlar aslında geçmemişse insanın içine çörekleniyor. Vakit geçiyor konu değişiyor tartışma tatlıya bağlanıyor. Kahkahalar gülümsemeler yerleşiyor dudaklara ama o yara yüreğimdeki yerinde kanamaya devam ediyor. Gece olup yatağa gittiğimizde bir el uzanıyor bedenime sevişmek istiyor. İşte kahreden duygu fırtınası o anda başlıyor.
İçimden hala kırgın olduğumu anlatmak geliyor yapamıyorum. O zaman başa döneceğiz biliyorum. Halledilmemiş bir konuyla neden yatağa girdiğimi sorguluyorum kendimce. Yüzleşmek anlatmak daha çok canımı acıtacak. İki arada bir derede sıkışıp kalıyorum. Sonunda galip geliyor şehvet sevişiyoruz. O zamanlarda biliyorum ki sevişen sadece bedenim ruhum ise kendini benim tarafımdan ihanete uğramış hissediyor!