DaNGeR
Kayıtlı Üye
CAN KIRIKLARI
bu kalabaligin içinde yapayalniz hissetmektense
dünyanin bir ucunda tek basimayim
kir göstermeyen renkleriniz sizin olsun korkmaktansa
bulanikligin tam içinde bir basimayim
benim belki de gizli bir bildigim var
elbette aglarim benim can kiriklarim var
senin gördügün yanagimdan süzülenler
asil içimde, içinde yüzdügüm bir deniz var
BİR KALP KIRILDIĞINDA
Bir oyun oynayalim mi
herkes açsin kalbini
oyun oynayalim mi
bir oyun oynayalim mi
herkes söylesin adini
oyun oynayalim mi
her kalp bir büyük dünya
ve bir kalp kirildiginda
hayata dair ne varsa
üzerinde o dünyanin baslar yok olmaya
bir kalp kirildiginda
denizler kurur toprak küser
denge kalmaz o dünyada
her kalp kirildiginda
bir yerlerde yolculuk baslar
mavi renkten siyahliga
DELGEÇ
Gel bir parçam ol kanimdan canimdan
gel bir parça al ekmegimden suyumdan
ben zaten düsmüsüm kaldirimlar yatagim olmus
gel bir de sen vur, hadi gel bir de sen vur
ben zaten düsmüsüm içim disim korku dolmus
gel bir de sen vur, hadi gel
nasil olsa alistim ben bu sert rüzgarlara
bu sert iklimli issiz hayata
delgeç gibi deleceksin sen de ruhumu
biliyorum durma gel
bir de sen vur
bir de sen vur
gel bir de sen vur
bir de sen vur
GEÇMİŞE YOLCULUK
Bugün kendimi kuru yapraklarla kapli
çikmaz bir sokaga benzetiyorum
sadece o sokakta yasayanlar üzerimden
gelip geçiyor
bugün kendimi odalarindan çogu bos
bazen dolan bir otel gibi hissediyorum
içimden ne hayatlar ne hikayeler ne asklar
geçip gidiyor
ben böyle degildim ne zaman kayboldum
rüzgarla dans ederdim ne zaman savruldum
bir ses duydum geçmis zamandan
bir ses duydum küçük bir kizdan
bir bilet istiyorum
sadece gidis olsun
çocuklugun safligina
gidip orda yasamam gerek
bilet istiyorum
BEN BİR MÜLTECİYİM
Ben bir mülteciyim
kendi yüregimden baska
siginacak yerim yok yurdum yok
ben bir mülteciyim
yüregime sigindim
burda savas çiksa bile ölen yok
tüm hayallerin sonsuzluga
ve sona erebildigi yerdeyim
tüm niyetlerin bedenleri varmiscasina
görülebildigi bir yerdeyim
ben bir mülteciyim
yüregimde yasiyorum
esir degil kul hiç degil
kendimde yasiyorum
ben bir mülteciyim
burda aslinda sinir yok
kazanmak kaybetmek yok
bu güçten daha büyük güç yok
artik eminim her sey içimde filizlenip
istersem büyüyor bakmazsam çürüyor
asil topugum askti,
baska yüreklerde mutlu olmadim, yasayamadim
oysa içimde ne ok var ne de atan
ne yön ne arka ön
ister yasa ister sön
ben bir mülteciyim
yüregimde yasiyorum
esir degil kul hiç degil
kendimde yasiyorum
ben bir mülteciyim
burda aslinda sinir yok
kazanmak kaybetmek yok
bu güçten daha büyük güç yok
ben bir mülteciyim
kendi yüregimden baska
siginacak yerim yok yurdum yok
tüm kitaplarin arasinda kurutulup saklanan
anilarla dolu bir yerdeyim
tüm sözcüklerin cümlelerden kurtulmus gibi
incitmeden özgür kalabildigi yerdeyim
ÇAKIL TAŞLARI
Benim çakil taslarim var irili ufakli
kayboldugumda yere yayip yol yaptigim
çakil taslarim var her yerden topladigim
bosluga düstügümde oyunlar yaratip oynadigim
benim bir sözlügüm var unutulmus bir dil
oysa ki içinde her seyin anlami gizli
benim bir gözlügüm var sol cami kirildi
taktigim zamanlarda içini gösteren adeta
sen hiç “hiç” oldun mu, birden duruldun mu?
bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi?
altinda ag olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
düstün mü sen?
benim hiç boyanmamis dört duvarim var
çatlaklarindan sizip içinden geçtigim
benim hiç yikilmamis duvarlarim var
dikkatle baktigimda ardini gördügüm adeta
sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu?
bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi?
altinda ag olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
düstün mü sen?
benim bir hikayem var sonunu yazmadigim
benim bir sevgilim var henüz tanismadigim
benim umudum var benim umudum
benim umudum var benim umudum
sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu?
bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi?
altinda ag olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
hiç oldun mu birden duruldun mu?
bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi?
altinda ag olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
düstün mü sen?
ZAMAN GEÇİP GİDİYOR
Bilgi sahibi olmadan
fikirlerle dolmusuz
bir yerlerde bir çift elin tuttugu
silahta kursun olmusuz
kalem sahibi olmadan
kiliçlar kusanmisiz
yasanip yasatmak dururken
hem ölmüs hem katil olmusuz
gözlerimiz var ama
görmek istemedikçe
yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
hiç islanmadan yüzmek
ne kadar mümkünse
hiç yanmadan atesle
ne kadar oynanabilirse
içinde yasamak varken
teget geçmek dünyaya
iste bana öyle geliyor
çünkü zaman geçip gidiyor
avuçlarinda hissetmek varken
birinin ellerini
sikica tutup sevmekten
güvenmekten korkar olmusuz
kapilari kapatmak yetmemis
kepenkler indirmisiz
bir küçük asma kilitle
insani insan serrinden sakinmisiz
gözlerimiz var ama
görmek istemedikçe
yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
hiç islanmadan yüzmek
ne kadar mümkünse
hiç yanmadan atesle
ne kadar oynanabilirse
içinde yasamak varken
teget geçmek dünyaya
iste bana öyle geliyor
çünkü zaman geçip gidiyor
zamanimiz var ama
korkmayi sürdürdükçe
ruhumuz var teslim etmeden önce
HOŞÇAKAL
Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum
buldugumu zannettigimde
kendimden ayri düstüm
bu garip bir veda olacak
çünkü aslinda hep içimdesin
ne kadar uzaga gitsem de
gittigim her yerde benimlesin
söylenecek söz yok
gidiyorum ben
hosçakal, hosçakal
hosçakal, hosçakal
ben bir kisrak gibi gelmisim dünyaya
sahlanip kosmak içimde var
hosçakal
biraz su biraz yesillik
her yer benim evimdir
tasirim dünyayi sirtimda
her dil benim dilimdir
ama söylenecek söz yok
gidiyorum ben
SANA BİLMEDİĞİN BİR ŞEY
Suyun derinligi ayniydi
ama senin beline benimse omuzlarima geliyordu
bütün yapraklar sararip düsecekti
ama ilk ben düstüm kalanlar arkamdan korkuyla bakti
bütün asklar çok büyük olacakti
ama en büyük bizimkisi diyecektik
her bir insan essiz olacakti
ama hep kendimizi en degerli zannedecektik
çamur mu sürmek istiyorsun baskasinin duygularina
önce senin ellerin kirlenecek
suyla mi gidiyorsun bir baskasinin yanan yüregine
o yürekte hep yerin olacak
sana bilmedigin bir sey söyleyemem
ben de hiçbir sey bilmiyorum
ne kadar iyilik varsa hepimiz için
hepsini dileyip gerisine direniyorum
çok sonralari fark edecektik
iyilik temizlik bile göreceli olacakti
o kadar hizli kirlenecektik ki
masumiyet fotograflarda eskiyip solacakti
korkuyor musun senden farkli olan her seyden
korktugun sey kendi içinde büyüyecek
ortak mi oluyorsun bir baskasinin yalnizligina
yüregin yalnizlik nedir bilmeyecek
İYİ KÖTÜ (DANS PİSTİ)
Biriyle fena halde konuşmaya ihtiyacım var
Biriyle fena halde dertleşmeye…
Evimde ne sıcak bir yemeğim var
Ne de televizyonun sesinden başka ses
Ama içimde bir yerlerde sabır taşı gizli sanki
Doğduğum günden bugüne orda duruyor
Sessiz bir kaya düşün; deniz kıyısında yalnız
Dalgalara göğüs gerip soğuktan üşüyor
Ne ahlak ne de sevgi gökten dünyaya indi
İnsanlık istedi keşfetti hepsini
Dün doğmuş bir bebeğe bile girebilen mikrop misali
İçimizde hem kötü var hem iyi…
Hangisi daha güçlü diye beklemektense
Heyecanla attım kendimi dans pistine
Ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
Biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
Neden böyle olmuşuz, nerelerde kaybolmuşuz
Aklımdaki soruların hepsini soracaktım…
“Senin ne haddine böyle şeylerle uğraşmak?”
Diye soran hazırcı tembel sen misin?
Böyle yaşlanmak olmaz, seninki eskimek; çökmek
Ruhu küskün bomboş bir bedensin
Kelimeler yetse daha neler neler buldum
Elimle koymuş gibi… Huzurluyum…
Geniş ve loş bir yer istersen sen de bir uğra
Doğru, yanlış, iyi, kötü herkes orda
tek kisilik olsun
yarina çikabilmem için
heyecani hatirlamam gerek
bugün kendimi parktaki bir bank gibi
sessiz ve sabit hissediyorum
geceleri üzerimde sehrin isiklari
yatip uyuyor
bugün kendimi tonlarca yük tasiyan
gemilerin denizi gibi hissediyorum
kaldirma kuvvetim var ama sehrin atiklari
içime akiyor
her bir kalp kirildiginda
bir oyun oynayalim mi
çocuklar gibi beraber
oyun oynayalim mi
bir oyun oynayalim mi
kirmayalim birbirimizi
oyun oynayalim mi
her kalp ayri bir dünya
ve bir parça kristal ayni zamanda
bir de bilmeyerek degil ama bilerek kirilmissa
artik aci da duymaz baslar yokolmaya
bu kalabaligin içinde yapayalniz hissetmektense
dünyanin bir ucunda tek basimayim
kir göstermeyen renkleriniz sizin olsun korkmaktansa
bulanikligin tam içinde bir basimayim
benim belki de gizli bir bildigim var
elbette aglarim benim can kiriklarim var
senin gördügün yanagimdan süzülenler
asil içimde, içinde yüzdügüm bir deniz var
BİR KALP KIRILDIĞINDA
Bir oyun oynayalim mi
herkes açsin kalbini
oyun oynayalim mi
bir oyun oynayalim mi
herkes söylesin adini
oyun oynayalim mi
her kalp bir büyük dünya
ve bir kalp kirildiginda
hayata dair ne varsa
üzerinde o dünyanin baslar yok olmaya
bir kalp kirildiginda
denizler kurur toprak küser
denge kalmaz o dünyada
her kalp kirildiginda
bir yerlerde yolculuk baslar
mavi renkten siyahliga
DELGEÇ
Gel bir parçam ol kanimdan canimdan
gel bir parça al ekmegimden suyumdan
ben zaten düsmüsüm kaldirimlar yatagim olmus
gel bir de sen vur, hadi gel bir de sen vur
ben zaten düsmüsüm içim disim korku dolmus
gel bir de sen vur, hadi gel
nasil olsa alistim ben bu sert rüzgarlara
bu sert iklimli issiz hayata
delgeç gibi deleceksin sen de ruhumu
biliyorum durma gel
bir de sen vur
bir de sen vur
gel bir de sen vur
bir de sen vur
GEÇMİŞE YOLCULUK
Bugün kendimi kuru yapraklarla kapli
çikmaz bir sokaga benzetiyorum
sadece o sokakta yasayanlar üzerimden
gelip geçiyor
bugün kendimi odalarindan çogu bos
bazen dolan bir otel gibi hissediyorum
içimden ne hayatlar ne hikayeler ne asklar
geçip gidiyor
ben böyle degildim ne zaman kayboldum
rüzgarla dans ederdim ne zaman savruldum
bir ses duydum geçmis zamandan
bir ses duydum küçük bir kizdan
bir bilet istiyorum
sadece gidis olsun
çocuklugun safligina
gidip orda yasamam gerek
bilet istiyorum
BEN BİR MÜLTECİYİM
Ben bir mülteciyim
kendi yüregimden baska
siginacak yerim yok yurdum yok
ben bir mülteciyim
yüregime sigindim
burda savas çiksa bile ölen yok
tüm hayallerin sonsuzluga
ve sona erebildigi yerdeyim
tüm niyetlerin bedenleri varmiscasina
görülebildigi bir yerdeyim
ben bir mülteciyim
yüregimde yasiyorum
esir degil kul hiç degil
kendimde yasiyorum
ben bir mülteciyim
burda aslinda sinir yok
kazanmak kaybetmek yok
bu güçten daha büyük güç yok
artik eminim her sey içimde filizlenip
istersem büyüyor bakmazsam çürüyor
asil topugum askti,
baska yüreklerde mutlu olmadim, yasayamadim
oysa içimde ne ok var ne de atan
ne yön ne arka ön
ister yasa ister sön
ben bir mülteciyim
yüregimde yasiyorum
esir degil kul hiç degil
kendimde yasiyorum
ben bir mülteciyim
burda aslinda sinir yok
kazanmak kaybetmek yok
bu güçten daha büyük güç yok
ben bir mülteciyim
kendi yüregimden baska
siginacak yerim yok yurdum yok
tüm kitaplarin arasinda kurutulup saklanan
anilarla dolu bir yerdeyim
tüm sözcüklerin cümlelerden kurtulmus gibi
incitmeden özgür kalabildigi yerdeyim
ÇAKIL TAŞLARI
Benim çakil taslarim var irili ufakli
kayboldugumda yere yayip yol yaptigim
çakil taslarim var her yerden topladigim
bosluga düstügümde oyunlar yaratip oynadigim
benim bir sözlügüm var unutulmus bir dil
oysa ki içinde her seyin anlami gizli
benim bir gözlügüm var sol cami kirildi
taktigim zamanlarda içini gösteren adeta
sen hiç “hiç” oldun mu, birden duruldun mu?
bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi?
altinda ag olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
düstün mü sen?
benim hiç boyanmamis dört duvarim var
çatlaklarindan sizip içinden geçtigim
benim hiç yikilmamis duvarlarim var
dikkatle baktigimda ardini gördügüm adeta
sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu?
bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi?
altinda ag olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
düstün mü sen?
benim bir hikayem var sonunu yazmadigim
benim bir sevgilim var henüz tanismadigim
benim umudum var benim umudum
benim umudum var benim umudum
sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu?
bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi?
altinda ag olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
hiç oldun mu birden duruldun mu?
bulanikmis berrakmis her suyu içtin mi?
altinda ag olmadan yerden yükseldin mi?
tam zevkine varmisken birden yere düstün mü sen?
düstün mü sen?
ZAMAN GEÇİP GİDİYOR
Bilgi sahibi olmadan
fikirlerle dolmusuz
bir yerlerde bir çift elin tuttugu
silahta kursun olmusuz
kalem sahibi olmadan
kiliçlar kusanmisiz
yasanip yasatmak dururken
hem ölmüs hem katil olmusuz
gözlerimiz var ama
görmek istemedikçe
yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
hiç islanmadan yüzmek
ne kadar mümkünse
hiç yanmadan atesle
ne kadar oynanabilirse
içinde yasamak varken
teget geçmek dünyaya
iste bana öyle geliyor
çünkü zaman geçip gidiyor
avuçlarinda hissetmek varken
birinin ellerini
sikica tutup sevmekten
güvenmekten korkar olmusuz
kapilari kapatmak yetmemis
kepenkler indirmisiz
bir küçük asma kilitle
insani insan serrinden sakinmisiz
gözlerimiz var ama
görmek istemedikçe
yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
hiç islanmadan yüzmek
ne kadar mümkünse
hiç yanmadan atesle
ne kadar oynanabilirse
içinde yasamak varken
teget geçmek dünyaya
iste bana öyle geliyor
çünkü zaman geçip gidiyor
zamanimiz var ama
korkmayi sürdürdükçe
ruhumuz var teslim etmeden önce
HOŞÇAKAL
Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum
buldugumu zannettigimde
kendimden ayri düstüm
bu garip bir veda olacak
çünkü aslinda hep içimdesin
ne kadar uzaga gitsem de
gittigim her yerde benimlesin
söylenecek söz yok
gidiyorum ben
hosçakal, hosçakal
hosçakal, hosçakal
ben bir kisrak gibi gelmisim dünyaya
sahlanip kosmak içimde var
hosçakal
biraz su biraz yesillik
her yer benim evimdir
tasirim dünyayi sirtimda
her dil benim dilimdir
ama söylenecek söz yok
gidiyorum ben
SANA BİLMEDİĞİN BİR ŞEY
Suyun derinligi ayniydi
ama senin beline benimse omuzlarima geliyordu
bütün yapraklar sararip düsecekti
ama ilk ben düstüm kalanlar arkamdan korkuyla bakti
bütün asklar çok büyük olacakti
ama en büyük bizimkisi diyecektik
her bir insan essiz olacakti
ama hep kendimizi en degerli zannedecektik
çamur mu sürmek istiyorsun baskasinin duygularina
önce senin ellerin kirlenecek
suyla mi gidiyorsun bir baskasinin yanan yüregine
o yürekte hep yerin olacak
sana bilmedigin bir sey söyleyemem
ben de hiçbir sey bilmiyorum
ne kadar iyilik varsa hepimiz için
hepsini dileyip gerisine direniyorum
çok sonralari fark edecektik
iyilik temizlik bile göreceli olacakti
o kadar hizli kirlenecektik ki
masumiyet fotograflarda eskiyip solacakti
korkuyor musun senden farkli olan her seyden
korktugun sey kendi içinde büyüyecek
ortak mi oluyorsun bir baskasinin yalnizligina
yüregin yalnizlik nedir bilmeyecek
İYİ KÖTÜ (DANS PİSTİ)
Biriyle fena halde konuşmaya ihtiyacım var
Biriyle fena halde dertleşmeye…
Evimde ne sıcak bir yemeğim var
Ne de televizyonun sesinden başka ses
Ama içimde bir yerlerde sabır taşı gizli sanki
Doğduğum günden bugüne orda duruyor
Sessiz bir kaya düşün; deniz kıyısında yalnız
Dalgalara göğüs gerip soğuktan üşüyor
Ne ahlak ne de sevgi gökten dünyaya indi
İnsanlık istedi keşfetti hepsini
Dün doğmuş bir bebeğe bile girebilen mikrop misali
İçimizde hem kötü var hem iyi…
Hangisi daha güçlü diye beklemektense
Heyecanla attım kendimi dans pistine
Ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
Biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
Neden böyle olmuşuz, nerelerde kaybolmuşuz
Aklımdaki soruların hepsini soracaktım…
“Senin ne haddine böyle şeylerle uğraşmak?”
Diye soran hazırcı tembel sen misin?
Böyle yaşlanmak olmaz, seninki eskimek; çökmek
Ruhu küskün bomboş bir bedensin
Kelimeler yetse daha neler neler buldum
Elimle koymuş gibi… Huzurluyum…
Geniş ve loş bir yer istersen sen de bir uğra
Doğru, yanlış, iyi, kötü herkes orda
tek kisilik olsun
yarina çikabilmem için
heyecani hatirlamam gerek
bugün kendimi parktaki bir bank gibi
sessiz ve sabit hissediyorum
geceleri üzerimde sehrin isiklari
yatip uyuyor
bugün kendimi tonlarca yük tasiyan
gemilerin denizi gibi hissediyorum
kaldirma kuvvetim var ama sehrin atiklari
içime akiyor
her bir kalp kirildiginda
bir oyun oynayalim mi
çocuklar gibi beraber
oyun oynayalim mi
bir oyun oynayalim mi
kirmayalim birbirimizi
oyun oynayalim mi
her kalp ayri bir dünya
ve bir parça kristal ayni zamanda
bir de bilmeyerek degil ama bilerek kirilmissa
artik aci da duymaz baslar yokolmaya