Resimlii Şiiirler Arsivlik

ßy.MeCHuL

Kayıtlı Üye
78634722ub2.jpg


Selami Şahin "özledim"i söylememeli orada
Özlememeliyim artık seni

24147935hc8.jpg


Özlememeliyim seni/senli günleri
Senin olmadığın/seninle olmadığım
Bir ülke istiyorum artık
Hüzün çiçekleri açmamalı artık bahçelerimde
Bir çığ gibi düşmemeli üzerime ayrılıklar

68449090oy7.jpg


Rüzgarlarım senin saçlarından esmemeli artık
Senin yüzünü görmemeliyim her dolunayda

56213459rn5.jpg


Dört mevsim çiçek açmamalı iğdeler
Satılmamalıyım can pazarında bir avuç taş parçasına
Mermerlere değişilmemeli gözyaşlarım
Artı kahverengi bir çift mermi saplanmamalı
Bitmeyen gecelerin sabahlarında/yüreğime

53333676qr7.jpg


Meleklerin şarkılarına söz olmalı benim sevdam


16586610nb6.jpg



70511307cb3.jpg
 
savruldukgq9.jpg



aresizimwv3.jpg


soluksuzumxw5.jpg


aklmsende3zd0.jpg


huzursuzumnc7.jpg


habersizimqg7.jpg


aklmsende2ol7.jpg


blndkzg8.jpg




sahipsizum0.jpg


vurulmuumof6.jpg


aklmsende1ky6.jpg



Aklım sende, çaresizim,
Aklım sende, soluksuzum,
Aklım sende, aklım sende.

Aklım sende, huzursuzum,
Aklım sende, habersizim,
Aklım sende, aklım sende.

Nasıl oldu bir anda,
Parçalara bölündük,
Tutamadık elimizde mutluluğu,
Nasıl koptu fırtına,
Anlamadan tutulduk,
Rüzgarlara kapılıp savrulduk.

Aklım sende, sahipsizim,
Aklım sende, vurulmuşum,
Aklım sende, aklım sende.

 
siirli.jpg



-- Anneciğim!
Evlatlar vardır başarılarını, zaferlerini yazarlar...
Sana yazacak bir başarım, bir ödülüm yok anne.
Keşke olsaydı da, seni sevindirebilseydim.
Keşke, benim de anneme yazacak, anlatacak başarılarım olsaydı.


Ama yok anne...


Sevdiğin, okşadığın saçlarıma aklar düştü anne.
İlk evvel saçlarım hayat mücadelesinde yenildi.
Düşmanlarım hep benden güçlü oldu anne.
Onların tahta kılıçları benim çelikten kılıcımı paramparça etti.
Onlar beni yenmek için ne senaryolar yazdı, ne iftiralar attılar.


Ben, 'masumum' bile diyemedim.
Düşmanlarıma hep yenildim anne.
Ve ne yazık ki, dostlarıma da... Dostlarım da beni hep yendi...
Ben onları dost bilirken onlar beni meydanlarda tuş ettiler.
Arkamda hep bir hançer yarası oldu anne.
Senin anlayacağın, dostlarım beni düşmanlarımdan daha beter etti!


Kahkahayı unuttum, tebessümle dost oldum.
Yüzümde acı bir tebessüm var şimdi.
Bahtıma yenildim anne!


Çocukluk yıllarımın özlemiyle seni aradım anne...
Senden daha şefkatlisini,
daha merhametlisini bulamayacağımı bilerek...
Her şey küçükken güzelmiş anne.
Şimdi büyüdüm ve yenilmeyi öğrendim anne.
Gülü çok sevdim, hele alını, pembesini...
Bahtıma hep beyazı düştü anne...
O çok sevdiğim güllerin, dikenlerine yenildim anne...


Açlığa-tokluğa, hastalığa-sağlığa, dosta-düşmana...
Hepsine ama hepsine yenildim...
Senin anlayacağın hayata yenildim anne...
Yenildim...
 
11840wm.jpg

Sabrı anlat bana...
Mağlubiyetlere dayanmayı öğret ruhuma
Bir ışık yak aydınlansın ufuklarım
Söyle ne vâkit sona erer bu amansız sınanma?

245jax5.jpg


Özlemi anlat bana...
Göğünde kanat çırpan vuslat kuşları
Nereye konarlar yorulduklarında?
Ayaz yemiş sevdaların bakışlarındaki
Ümitsiz ümitleri anlat.
Yalnızlığın dili olsaydı sormazdım sana...

Sevgilerin nihayetini anlat...
Nasıl biter bir sevda?
Yakıp, yıkılan umutların külleri
Nereye savrulur sonunda?
Ben sustukça sen anlat...
Hüzünlerine geldim,
Bir damladan derya yaptığım hasret
Ve
Dinmek bilmeyen bir sancıyla.
Al kat acılarımı acılarına...

Hep vuslatı düşünürken savruldum
Yüreğimin esir rüzgârlarıyla.
Hayat körebe oyunuydu
Sobelendim yaşanmamışlıklara.

2z8ce8w.jpg


Anlat, merak ediyorum
Her zaman ışık var mıdır, tünellerin ucunda?
 
a4yi4.jpg




Kelimeler dökülürken satır satır kağıdıma
Aklımda yine sen şiir tadında
En güzel kelimler bile sönük kalır yanında
Ve yine ufkumdasın şiir tadında
İstanbul deyince akan sular durur
Hasretinle ağlamaktan gözyaşlarım kurur
Tarihinin akışı insanı kalbinden vurur
Sen yine gözlerimdesin şiir tadında
İstanbul dünyanın en güzel imparatorluğu
Buram buram tarih kokar sağı solu
En küçüğünün bile kalbinde sevgisi dolu
Ve yine kalbimdesin şiir tadında
Sen özlenecek ve özlemle yaşanacaksın
Seni seven kalplerle sende buluşacaksın
Güzelliğinle yürekleri yakacaksın
Sen yine ruhumdasın şiir tadında
 
42280241sl8.jpg







Merhaba anne

Yine ben geldim.

Merak etme okuldan çıktımda geldim.
Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali 'Okula gitmezsem annem çok kızar merak eder' demişti de
Onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen
Sağ elimde sarımsak sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık Anne sağım neresi solum neresi.
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde “şuram acıyor işte şuram” demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte

Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.
Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü “hadi yavrum sınıfa” dedi.
Bende ağladım

Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi.
“Düştüm dizim çok acıyor” dedim. yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
Bugün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam 'Ben bilmem ki kızım' dedi.
“Bari okula sen götür” dedim.
'kızım iş' dedi.

Bende “banane dedim ağladım.
'kızım ekmek' dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
Herkesin çorapları bembeyaz benimkiler gri gibi.
Zeynep 'annem beyazlara renkli çamaşır katmadan
yıkıyormuş' dedi.

Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uff babam her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye börek pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne.
Bak kavanoz yanımda toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne.
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan

Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi nasıl anlatacağım anne.
Senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne
Toprağını öpeyim sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne

Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne.

Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası

Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim

Anne çook.
 
a2gz4.jpg





Onu sevdim.. Sadece onu sevdim" diye fısıldadım
Tanrı irkildi tüm haşmetiyle
Alev alev gözleri süzdü beni
Zavallı ruhumu
"Öylesine kıymetliydi sevilmeliydi sevmeliydim"...
Hiddetlendi ve gölgesi kapladı
Minicik evreni.
"Neden!?!" diye gürledi
"Neden ruhunu feda ediyosun?"
"Bir nedeni yok" dedim
Sesimi daha da yükselterek
Gözlerinin içine baktım
"Çünkü sadece onu sevdim
Sadece onu sevmek istedim"...
Ve gözyaşları aktı
Nice evren boğuldu o gözyaşlarında.


Vermek.. Bir insan neler verebilir sevdiğine?.. Sevdiği uğruna?.. Ben sana neler verebilir(d)im?.. Sen istemeden?

Ben sana hayat verebilirim.. Nefes olup ciğerlerine dolabilirim coşku olup damarlarında akan kana karışabilir(d)im.

Ben sana mutluluk verebilirim.. Yüzündeki en büyük gülücük hatırlayabileceğin en keyifli anı içini kıpır kıpır eden eşsiz melodi ayaklarını yerden kesen adam olabilir(d)im.

Ben sana hüzün verebilirim.. Yanında olamadığında özlediğin dokunamadığında yanıp tutuştuğun her bir saç telinin okşanmak uğruna titrediği özlerken burnunu sızlatan ve yüreğini acıtan adam olabilir(d)im.

Ben sana sürpriz olabilirim.. Sana en güzel şiiri yazabilen sevişmenin en coşkulu anında sana şarkılar söyleyebilen yıllar sonra iki cümlen sayesinde unuttuğu gözyaşlarına yeniden kavuşabilen en beklenmedik anda seni kendine çağıran adam olabilir(d)im.

Ben sana SEVDA verebilirim.. Yakıp-yıkan türden değil de yıldızları ayaklarını dibine seren seni en güzel hayaline davet eden uğruna aklına gelmeyecek şeyleri bir kenara itebilen senin için Tanrı'ya meydan okuyabilecek seni SEVEBİLECEK bir adam olabilir(d)im.

Ben sana hayat verebilirim.. Hayır bu sefer bahsettiğim başka hayat.. Ben sana ikimizden doğacak yeni bir hayat senin ve benim yarılarımızın tamamlayacağı bir bütünü yeni bir can'ı verebilir(d)im.

Gücüm Tanrı'ya meydan okumaya yetse bile her şeye yetmez elbette..

Ben sana acı veremem.. Ben acıyı bilirim kadınım hem senden fazla. Vücudumun yarısı yanmışken bana acıyı sormazsın herhalde. Etimi canlı canlı doğrarlarken bana izletmiş olduklarını düşünürsen sana acıyı anlatmam gerekmez sanırım. Sevda mı? Sevdanın acısı mı? Hangisini anlatayım sana?

Ben sana ölümü veremem.. Ben ölüm oldum; sen bilmezsim bilemezsin. Belki başkalarına evet ama sana ölümü veremem. Sorma daha da neden veya nasıl.

Ne seni acıtabilirim ne de senin uğruna acı çektiğimi söylerim sana. Ne ölüm sunarım sana ne de senin uğruna öldüğümü bilirsin.

Çünkü biliyorum; öyle yufka yüreklisin ki ben acı çekmeyeyim veya ben ölmeyeyim diye beni sevmeden bile sarılırsın bana.. Ki gerçek ölüm odur! O ruhumu bile yokeder! Ben sana öylesine bir eziyet olmam olamam. Bırakırım senin ruhun özgür kalsın en azından.. Benimkisi yok olsa bile. Sen anlayamazsın bunu bilemezsin kadınım.. Ne çektiğim acıları ne senin uğruna ölmekte olduğumu.. Ne de böylesine kendini gerçek bir sevda için kurban edişi.. GERÇEK SEVDA İÇİN. Bana acıdan acımaktan bahsetme o yüzden.

Anlamanı beklemiyorum beni; Tanrı'nın dahi anlayacağını sanmıyorum. Senden dolayı senin için göze aldığım günahlardan dolayı Tanrı'nın beni duyup anladığını sanmıştım; ama görmekteyim ki ne O duymuş beni ne de sen. Varsın olsun.

Ben sana acı veremem ama seni acılarına elimle teslim de edemem.. Kıymetim olmadığını anladım sen söyledin. Uğruna evrenler feda ettim sen sana en büyük acıyı verenleri feda edemedin. Helal-i hoş olsun.

Sana artık sorular sormayacağım.. Hem de hiç.. Sen soruları sevmiyorsun KADINIM. Sana kadınım diyorum ve hep öyle diyeceğim sen duymasan da duymak istemesen de. Çünkü sen her şeyi anlıyorsun sana acı verdiği müddetçe; bir tek sana sevgisini ŞARTSIZ sunanı anlamak istemiyorsun; canın sağolsun. Bir ruhu yokettin istersen helal olsun o da sana.

Zaten yanıt vermeyi de sevmiyorsun. Verdiğin yanıtlar da beni sadece öldürüyor. Bunca sevdaya yazık ediyor diyeceğim dilim varsa. Ben Tanrı'ya meydan okuyabiliyorum ama sana acı veren kalleşlere meydan okuyamıyorum; sayende. Bir o kadar kıymetli olamıyorum senin için yıldızlarla boğuşabilirken. Gel gör ki sana acı verenlere ölüm verebilirim ama sen gene üzülürsün onlar için ve karşılığında benim ruhumu ateşe atarsın düşünmeden. Ne kıymetmiş.. Ne kıymetliymiş acı vermek.. Ben yapamam sana bunu. Sen istesen bile.

İstersen her paragraf sonundaki (d)'yi kaldırabilirsin.. Ama gerçekten istersen. İstemezsen gerçekten istemiyorsan söyle bana.. Ya sev beni ya bırak Tanrı adına öleyim; böyle yaşamaktansa. Çünkü bu yürekte ne başka sevdaya ne başka ölüme yer kalmadı. Seninkinin aksine.
 
a3jk6.jpg






Bir ayrılık rüzgârı esti sanki aramızdan,
Aldı götürdü benden sevdasını,
Bir burukluk kaldı geride içimi acıtan,
Nedenini bilemediğim bir ayrılıktı bu,
Bir gün bir yerlerde buluşmaktı umudum.

Umut etmek bir gün görecek bu gözler gül cemalini
Ve direnmek geçen zamana sensizlikte yalnız
Onca fırtınalarda sığınacak tek liman
Sessiz soluksuz bir köhne zaman
Alıp getirse esen yeller gül kokunu
Gam yemezdim inan görsem bir kez yüzünü

Neredesin döneceğini bilmeden beklemek seni
Yüreğimde şahlanan özlem ateşi,
İnan kavuruyor tüm benliğimi.
Ayrılık rüzgârlarına kapıldın da uçtun ellerimden

Savurdu seni dönülmeyen yollara
Bense kuytu yalnızlığımla baş başa
Leyl karanlıklarında yazılıyor şiirler sana
Çünkü karanlıklarla konuşuyorum seni

Yalnızlığım tek arkadaş bana
Seni ona anlatıyorum her gün batımında
Şimdi gönlümün hazan zamanı tıpkı gözlerin gibi
Neredesin hazan gözlüm tükendim dön ne olur.
 
hytxh7.jpg


Elvedayla süslenmiş bir yarının dünündeyim

melekil7.jpg


Kim bilir belki doğmamış melekler rolündeyim

sobaharyo5.jpg



Keşkerlerle dolu sonbaharın demindeyim

nndeyimwc6.jpg


Bilinmez yolların özleminde Tam önündeyim...
 
Bağışlamıyorum


balamyorumbirinciktauu2.jpg


Susmak mı!
O geçmişteydi
Şimdi bir ölünün yalnızlığını kemiren
O isimsiz mahşerim
Yaşamı ve acıları tekrar tekrar sorgulayan tarihin
Etten ve kemikten tarifsiz çığlıklarını büyütüyorum
Damarlarımsa
Çoktan çürüyen bir ruhun yatağı

balamyorumikinciktanm7.jpg


Artık neye dokunsam
Karşılığı bilinmeyen bir boşluğum
Ve nasıl konuşsam
Hiç olmayan bir adrese gidiyorum hep
Artık bura da olmak istemiyorum
Ölmek için nedenler ararken her an
Acı bir yaşamın suretini öperken dudaklarından

balamyorumncktasx4.jpg



Bir adı olmalıysa her ihtilâlin
İnkâr ediyorum kendimi
Bağışlamıyorum geçmişimi
Bağışlamıyorum beni
Söz vermiyorum kendime
Sözler verilsin istemiyorum

balamyorumsonktaet8.jpg


Şimdi bir ölünün yalnızlığını kemiren
O puslu kimsesizliğim
Aşksa
İçimde büyüyen koyu bir karanlık nasılsa...

Vedat Nusret Torun​
 




28095713ll3.jpg


" Gülmek biryana yaşamaya dermanım kalmamış... "
" Sen ise soruyorsun hala... "
" Neden suratın asık ? "


17596643cz2.jpg


" Kalbimin kırık parçaları dağılmış etrafa... "

73656161is6.jpg


" Bir umut hala senin gözlerin... "

87498539cc6.jpg


Duyuyormusun Görüyormusun... "
" Ne haldeyim biliyormusun... "


Kelimeler düğümlenmiş boğazım kurumuş...
Gene boğulmuş günün sonu...
Gülmek biryana yaşamaya dermanım kalmamış...
Sen ise soruyorsun hala...
Neden suratın asık...

Hayatımın penceresi kırık buralar buz gibi soğuk...
Nasıl kendime gömülmüşüm...
Kalbimin kırık parçaları dağılmış etrafa...
Bir umut hala senin gözlerin...

Duyuyormusun Görüyormusun...
Ne haldeyim biliyormusun...

Kelimeler düğümlenmiş boğazım kurumuş...
Gene boğulmuş günün sonu...
Gülmek biryana yaşamaya dermanım kalmamış...
Konuşuyorsun hala...

Kalbimin kırık parçaları dağılmış etrafa...
Bir umut hala senin gözlerin...

Duyuyormusun Görüyormusun...
Ne haldeyim biliyormusun...
 
Umutsuzca Bekleyiş Ve Elveda !!


r32ux2.jpg



Umutsuz bir bekleyişti benimkisi
Her dem ağırlaşan özlemimle birlikte



xurlb0.jpg



Sen beni hiç sevmedin ki?
Ümitlerimi,umutlarımı çalıp gittin sonu olmayan yola...
Geride gözyaşı ve çalınmış bir kalp bırakarak...


08fd6eee367800e4fc205d2oi4.jpg


Yaptığını gör ,ne hale geldim yokluğunda...
Bir yanım kırık bir yanım savrulmuş ...
Sensizliğin olduğu noktadayım şimdi,ölümü bekliyor bedenim...


vedakz4.png



Milyon defa yıktın beni ,harap ettin binbir fedakarlıkla ördüğümüz duvarı...
Şimdi binbir parçaya bölünmüş bedenim.
Kahretsin ki! Binbir yıkıklığın içerisinde bile sana olan sevgim kaybolmadı...

olsunvarsnxj8.jpg


Elveda yaşananlar,
Elveda bir zamanlardaki geçmiş
Elveda geçen zaman,
Elveda kıyamadığım!


Gidiyorum asılsız sevdiğim!
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
Geri
Üst