Resimli Namaz Hocası

$owaLyé

Kayıtlı Üye
İbadet
İbadet, Allah'a saygı ve teslimiyettir. Bizi yoktan var eden sayısız nimet veren, yaratılmışlar arasında seçkin bir duruma yükselten Yüce Allah'a karşı bir şükür ve teşekkür görevidir. İnsanın böyle bir görevi yerine getirmesi, yaratılışının bir gereğidir. İbadetler, insanı Allah'a yaklaştıran en güzel amel, bir insanın dünyada ulaşabileceği en yüce makamdır. İbadetler ruhu yüceltir, kalbi ve düşünceyi kötü duygulardan uzaklaştırır. İbadetler aynı zamanda inancımızı güçlendirir ve korur, insanlar için büyük bir ihtiyaçtır.
İslâm'da ibadetler üç şekilde olur:
a) Bedenle olur: Namaz, Oruç gibi.
b) Mal ile olur: Zekât gibi.
c) Hem mal ve hem de bedenle olur: Hac gibi.
İbadet üç düşünce ile yapılır:
1) Allah'a; İbadet Ve Saygıya Lâyık Tek Varlık olduğu İçin İbadet Etmek.
Hiçbir karşılık beklemeden yalnız Allah'ın emrini yerine getirmek maksadıyla yapılan böyle bir ibadet, ibadetin en yüksek derecesidir. Bu dereceye hadiste "ihsan" derecesi denir. Cibril hadisinde, Cebrail aleyhisselâmın Rasûlullah (s.a.s) ve sorduğu sorulardan birisi de "ihsan" olmuştur. Hz. Peygamber buna şöyle cevap vermiştir; "İhsan; Allah'a sanki O'nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O'nu görmüyorsan da O seni görmektedir" (Müslim, İmân, 5, 6; İbn Mâce Mukaddime, 9). Dolayısıyla İslâm'da ibadet insanın bütün davranışlarını kapsar.
2) Cennete girmeyi Umarak Veya Cehennemden Korkarak İbadet Etmek.
Bu düşünce ile ibadet yapan kimse Allah'ın emrini yerine getirmiş olur. Ancak insan; ibadeti, böyle menfaat düşüncesi ile değil yalnız Allah için yapmalıdır.
3) Dünyada Bir Yarar Sağlamak Amacıyla Gösteriş İçin İbadet Etmek.
İbadetin en aşağı derecesi budur. Buna ibadet demek bile doğru değildir. Çünkü Allah için yapılmayan ibadetin hiç bir değeri yoktur.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Mükellef ve Mükellef İle İlgili Hükümler

Mükellef Kime Denir?
Erginlik çağına gelen akıllı insanlara mükellef denir. Bir fıkıh terimi olarak; "İslâmî emir ve yasakların muhatabı olan ve bunlara uymakla yükümlü bulunan kimse" demektir.
Mükellef, dinin emirlerini yapmak ve yasaklarından sakınmakla sorumludur. Mükellef olabilmek için insanda iki şartın bulunması gerekir;
1- Akıllı olmak,
2-Erginlik çağına gelmek.
Dinî emir ve yasaklara muhatap olabilmesi için kişinin akıl ve fizik bakımından belli olgunluğa ulaşması gerekir.
Akıllı olmayan deliler ile erginlik çağına gelmemiş çocuklar mükellef değildirler.
Erginlik (büluğ) çağı, çocukların vücut yapılarına ve iklim şartlarına göre değişir. Erginlik erkek çocuklarında oniki ile onbeş, kız çocuklarında dokuz ile onbeş yaşlan arasında olur. Onbeş yaşını bitirdiği halde kendisinde erginlik belirtileri görülmeyen çocuklar erkek olsun, kız olsun erginlik çağına gelmiş sayılır ve dinin emir ve yasaklarına uymakla mükellef olurlar.
Mükellef İle İlgili Hükümler
Mükellefle ilgili hükümler sekizdir. Bunlara "Ef'al-i Mükellefin" denir:
1) Farz:
Dinimizce, yapılması kesinlikle emredilen şeye farz denir. Namaz kılmak, oruç tutmak ve zekât vermek gibi.
Farzın Hükmü: Farz olan görevleri yapan, karşılığında sevab kazanır. Özürsüz olarak yapmayan azabı hak etmiş olur. Farzı inkâr eden dinden çıkar.
Farz İki Çeşittir:
a) Farz-ı Ayın: Her mükellefin yapması gereken farz demektir. Beş vakit namaz kılmak gibi.
b) Farz-ı Kifaye: Bazı mükelleflerin yapması ile diğerlerinin yapması gerekmeyen farz demektir. Cenaze namazı kılmak gibi. Bazı müslümanlar bir ölünün cenaze namazını kılarsa farz olan görev yerine getirildiğinden, diğer müslümanların ayrıca o ölü için cenaze namazı kılmaları gerekmez.
2) Vacib:
Farz kadar kesin olmamakla beraber kuvvetli bir delil ile yapılması emredilen şeye vacib denir. Bayram namazı kılmak, fıtır sadakası vermek ve kurban kesmek gibi.
Vacibin Hükmü: Vacipleri yapan sevab kazanır. Özürsüz olarak yapmayana azap gerekir.
3) Sünnet:
Farz ve vacipten başka Peygamberimizin ibadet niyetiyle yaptığı şeye sünnet denir.
Sünnet İkiye Ayrılır:
a) Sünnet-i Müekkede: Peygamberimizin çoğu zaman yaptığı, pek az yapmadığı sünnete Sünnet-i Müekkede denir. Sabah, öğle ve akşam namazlarının sünnetleri gibi.
b) Sünnet-i Gayri Müekkede: Peygamberimizin ara sıra yaptığı sünnete Sünnet-i Gayri Müekkede denir. İkindi namazının sünneti ile yatsının ilk sünneti gibi.
Sünnetin Hükmü: Sünnetleri yapan sevab kazanır. Peygamberimizin şefaatine nail olur. Sünneti bile bile terk edenler azarlanır.
4) Müstehab:
Peygamberimizin bazen yapıp, bazen de yapmadığı şeye Müstehab denir. Kuşluk namazı kılmak gibi.
Müstehabın Hükmü: Müstehab olan şeyleri yapan sevab kazanır, yapmayan azarlanmaz.
5) Mubah:
Mükellefin yapıp yapmamakta serbest olduğu şeylere mubah denir. Oturmak, yürümek ve uyumak gibi.
Mübah'ın Hükmü: Mübah'ı yapan sevap kazanmaz, yapmayan da günah işlemiş olmaz.
6) Haram:
Dinimizce yapılması kesin olarak yasaklanan şeye Haram denir. Haksız yere adam öldürmek, hırsızlık yapmak, içki içmek, kumar oynamak, domuz eti yemek, anne ve babaya karşı gelmek gibi.
Haramın Hükmü: Haramı işleyene ceza ve azap gerekir. Allah korkusundan dolayı haramdan kaçınan sevab kazanır. Haramı inkâr eden dinden çıkar.
7) Mekruh:
Haram kadar kesin olmamakla beraber, dinimizce yapılmaması istenen şeye mekruh denir.
Mekruh İkiye Ayrılır:
a) Kerahet-i Tahrimiyye=Harama Yakın Mekruh: Vacipleri yerine getirmemek gibi.
Hükmü: Böyle bir mekruhu işlemekten sakınan sevab kazanır. Yapan günah işlemiş olur.
b) Kerahet-i Tenzihiyye=Helâla Yakın Mekruh: Sünnet ve müstehapları yapmamak gibi.
Hükmü: Bu gibi mekruhlardan sakınanlar sevab kazanır, işleyenlere ceza gerekmez.
8) Müfsid:
Başlanmış olan bir ibadeti bozan şeylere denir. Namaz kılarken konuşmak, oruçlu iken bilerek yiyip içmek gibi. Konuşmak namazı, yiyip içmek de orucu bozar.
Hükmü: Özürsüz olarak ve bile bile ibadeti bozmak azabı gerektirir.
 
Abdest

Abdest, Abdestin Farzları, Sünnetleri ve Adâbı

Abdest, belirli organları usulüne uygun olarak yıkamak ve meshetmek suretiyle yapılan temizliktir. Abdest almanın fazileti ve manevî faydaları hakkında sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
"Bir müslüman abdest alırken ellerini yıkayınca elleri ile yaptığı günahları bağışlanır, yüzünü yıkayınca gözleri ile işlediği günahları, başını meshedince kulakları ile dinleyerek işlediği günahları, ayaklarını yıkayınca da ayakları ile yürüyerek işlediği günahlan bağışlanır." (Et-Terğib ve't-Terhib, c. 1,s. 155.)
"Sizden biri eksiksiz olarak abdest alır, sonra da: "Eşhedü enlâ ilahe illellahû vahdehü lâşerike leh, ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh" derse, cennetin sekiz kapısı ona açılır, dilediğinden girer." (A.g.e.,c. 1, s. 171.)
ABDESTİN FARZLARI
Abdestin Farzları Dörttür:
1) Yüzü bir kere yıkamak,
2) Elleri dirseklerle beraber bir kere yıkamak,
3) Başın dörtte birini meshetmek,
4) Ayakları topuklarla beraber bir kere yıkamak. Bu farzlardan biri eksik olursa abdest sahih değildir.
ABDESTİN SÜNNETLERİ
1) Abdest almaya niyet etmek,
2) Abdeste Eûzü-Besmele ile başlamak,
3) Evvela elleri bileklere kadar yıkamak,
4) Ağzını misvak veya fırça le yıkamak, yahut da parmakları ile oğmak,
5) Abdest organlarını ara vermeden yıkamak, yani bir organ kurumadan diğerini yıkamak,
6) Yıkadığı azaları iyice oğmak,
7) Ağzına üç kere su alıp her defasında boşaltmak,
8) Oruçlu olmadığı vakit aldığı su ile ağızını iyice çalkalamak,
9) Buruna üç kere su çekmek ve her defasında sol el ile sümkürmek, (oruçlu olmadığı zaman suyu buruna iyice çekmek.)
10) Abdestte azaları yıkarken ve meshederken yukarıda anlatılan sırayı gözetmek,
11) Yıkanan her organı üç kere yıkamak,
12) Abdestte yıkamaya sağ taraftan başlamak,
13) Abdestte elleri ve ayakları yıkamaya parmaklardan başlamak,
14) Sakalı sık olan kimse sakallarını parmakları ile aralamak,
15) Parmağındaki yüzüğü oynatmak,
16) Kulakları meshetmek,
17) Boynu meshetmek,
18) Başın tamamını meshetmek,
19) Parmakların arasını aralamak.
ABDESTİN ÂDABI
1) Namaz vakti girmeden abdest alıp namaza hazır olmak,
2) Abdest alırken kıbleye dönmek,
3) Yüksek bir yere oturmak,
4) Abdestte başkasından yardım istememek,
5) Abdest alırken mecbur olmadıkça konuşmamak,
6) Abdestte suyu israf derecesinde çok kullanmamak, suyu abdest organlarından damlamıyacak kadar da az kullanmamak,
7) Abdestten sonra kıbleye karşı Kelime-i Şehadet getirmek.
 
Abdesti Bozan Şeyler ve Abdestin Mekruhları

ABDESTİN MEKRUHLARI
1) Suyu lüzumundan fazla kullanmak,
2) Suyu bir gerek olmadığı halde normalden az kullanmak,
3) Suyu, abdest organlarına ve yüzüne hızlı çarpmak,
4) Abdest alırken gereksiz yere konuşmak,
5) Pis bir yerde abdest almak.
Abdest alan bir kimse bunlardan sakınmalıdır.
ABDESTİ BOZAN ŞEYLER
Abdestli olan bir kimsede aşağıdaki hallerden biri meydana gelirse abdesti bozulur:
1) Vücudun herhangi bir yerinden kan, irin ve su çıkmak,
2) Ağız dolusu kusmak,
3) Tükürdüğü zaman tükrüğünün yarısı veya daha fazlası kan olmak,
4) Küçük veya büyük tuvalet yapmak, arkadan yel çıkmak,
5) Bayılmak ve sarhoş olmak,
6) Namazda gülmek (namaz dışında gülmek abdesti bozmaz),
7) Uyumak.
ABDESTSİZ YAPILAMAYAN ŞEYLER
a) Namaz kılınmaz.
b) Kur'an-ı Kerim'e el sürülmez,
c) Tilâvet secdesi yapılmaz,
d) Kabe tavaf edilmez. (Kabeyi tavaf için abdestli olmak vaciptir)
 
Abdestin Alınışı

Evvelâ kollar dirseklerden biraz yukarıya kadar sıvanır, sonra mümkünse kıbleye karşı ve yüksek bir yere oturulur. "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir ve "Eûzübillâhimineşşeytanirracîm, bismillâhirrahmânirrahim" okunur.
abdest2.jpg
Eller bileklere kadar üç kere yıkanır, parmak aralarının yıkanmasına dikkat edilir, parmaklarda yüzük varsa oynatılır ve yüzüğün altının yıkanması sağlanır.
* Elleri yıkarken şu dua okunur.
100.gif

"Elhamdü lillâhi'llezi ceale'l-mâe tahûran ve'l-İslâme nûran..."
"Suyu temizleyici, İslâm'ı da nûr kılan Allah'a hamdolsun..."

abdest3.jpg
Sağ avuç ile ağıza üç kere ayrı ayrı su alınıp her defasında iyice çalkalanır. * Ağıza su verirken şu dua okunur.
101.gif

"Allahümme e'inni alâ tilâveti'l-Kur'an ve zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetike..."
"Ey Allah'ım, Kur'an okumak, seni zikir ve sana şükür etmek, sana olan ibadeti güzelleştirmek hususlarında bana yardım et!.."


abdest4.jpg
Yine sağ avuca ayrı ayrı su alınarak buruna üç kere su çekilir ve sol el ile sümkürülerek burun temizlenir.
* Burna su verirken şu dua okunur.
102.gif

"Allahümme erihnî râihate'l-Cenneti velâ turihnî râihate'n-nâr..."
"Allah'ım, bana Cennet kokusunu duyur, Cehennem kokusunu hissetirme!"

abdest5.jpg
Alında saçların bittiği yerden itibaren kulakların yumuşağına ve çene altına kadar yüzün her tarafı üç kere yıkanır.
* Yüzü yıkarken şu dua okunur.
103.gif

"Allahümme beyyid vechî yevme tebyaddu vücûhün ve tesveddü vücûh.."
"Allah'ım, yüzlerin kiminin ak, kiminin kara olduğu o günde, benim yüzümü ak çıkar!"

abdest6.jpg
Önce sağ kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır, yıkarken kolun her tarafı, kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur.
* Sağ kolu yıkarken şu dua okunur.
104.gif

"Allahümme a'tinî kitâbî biyemînî ve hâsibni hisâben yesîrâ..."
"Allah'ım, kitabımı sağımdan ver, hesabımı da kolay eyle!"

abdest7.jpg
Sonra sol kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı, kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur. * Sol kolu yıkarken şu dua okunur.
105.gif

"Allahümme lâ tu'tinî kitabî biyesârî velâ min verai zahrî..."
"Allah'ım, kitabımı solumdan ve arkamdan verme."

abdest8.jpg
Eller yeni bir su ile ıslatılır. Sağ elin içi ve parmaklar başın üzerine konularak bir kere meshedilir.
* Başı meshederken şu dua okunur.
106.gif

"Allahümme Ezillenî tahte zilli arşike yevme lâ zılle ilâ zıllü arşik..."
"Allah'ım, Arş'ın gölgesinden başka gölge olmadığı günde, beni Arş'ın gölgesinde gölgelendir..."

abdest9.jpg
Yine, eller ıslatılarak sağ elin şehadet parmağı ile sağ kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın dışı; Sol elin şehadet parmağı ile sol kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın arkası meshedilir.
* Kulakları meshederken şu dua okunur.
107.gif

"Allahümme'c alnî mine'llezîne yestemiûne'l-kavle feyettebiûne ahseneh..."
"Allah'ım, beni sözü dinleyip de en güzeline uyanlardan eyle..."

abdest10.jpg
Kalan üç parmağın dışı ile de boynun arkası meshedilir.
* Boynu meshederken şu dua okunur.
108.gif

"Allahümme a'tik rakabetî mine'n-nâr..."
"Allah'ım, boynumu Cehennem ateşinden âzâd eyle!..."

abdest11.jpg
Önce sağ ayak üç kere topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir.
* Ayakları yıkarken şu dua okunur.
109.gif

"Allahümme sebbit kademeyye alâ's-sırati yevme tezillu fîhi'l-akdâm..."
"Allah'ım, ayakların sırat üstünde kaydığı günde, ayaklarımı sırat üstünde sabit eyle, kaydırma!.."

abdest12.jpg
Sonra, sol ayak topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir. Abdest bitince ayata ve kıbleye karşı Kelime-i Şehadet okunur.
 
GusÜl

Gusül ve Gusül Yapmayı Gerektiren Haller

Kuru hiç bir yer bırakmamak üzere bedenin her tarafını yıkamaya gusül denir.
Gusül yapmayı gerektiren haller;
1) Cünüplük Hali:
a) Erginlik çağında olan kadın ve erkeğin cinsi ilişkide bulunması
b) Uykuda veya uyanıkken kadın veya erkeğin belirli organlarından bilinen sıvının gelmesi.
2) Her ay belirli zamanlarda kadınlarda görülen âdet hâlinin bitmesi,
3) Doğum yapan kadınlarda lohusalık hâlinin sona ermesi.
Bu durumda olanların gusül yapmaları farzdır. Bunlar gusül yapmadıkça:
a) Namaz kılamaz.
b) Kur'an okuyamaz.
c) Kur'an'a el süremez.
d) Kâbeyi tavaf edemez.
e) Bir zorunluluk olmadıkça camiye giremez.
Ayrıca kadınlar, âdet gördükleri günlerde ve lohusalık hallerinde oruç tutamazlar.
Gusül yapmayı gerektiren haller bulunmadığı zaman bile cuma ve bayram namazları için gusletmek (yıkanmak) sünnettir.
 
Guslün Farzları ve Sünnetleri

Guslün Farzları
Guslün Farzları Üçtür:
1) Ağıza su alıp boğaza kadar çalkalamak,
2) Buruna su çekip yıkamak,
3) Bütün vücudu (iğne ucu kadar kuru yer bırakmıyarak) yıkamak.
Guslün Sünnetleri
Guslün Başlıca Sünnetleri Şunlardır:
1) Gusle besmele ile başlamak,
2) Gusle niyet etmek,
3) Bedenin herhangi bir yerinde pislik varsa önceden onları yıkayıp temizlemek,
4) Edep yerlerini yıkamak,
5) Gusle başlamadan önce abdest almak,
6) Abdestten sonra, evvela üç defa başa, sonra üç defa sağ omuza, üç defa da sol omuza su dökerek yıkanmak ve suyu her döküşte bedenin her tarafına ulaştırmak,
7) Suyu dökünce bedeni oğmak,
8) Ayağının bulunduğu yere su birikiyorsa, abdest alırken ayaklarını yıkamayı sonraya bırakmak,
9) Kimsenin göremeyeceği bir yerde yıkanmak,
10) Guslederken konuşmamak.
 
Guslün Yapılışı

gusl3.jpg
Gusletmek isteyen kimse önce besmele çekerek gusle niyet eder. Ellerini bileklerine kadar yıkar ve üzerinde yapışıp kurumuş bir şey varsa onları temizler. Sonra herhangi bir pislik olmasa bile avret yerlerini ve uyluklarını yıkar. Bundan sonra sağ avucu ile ağzına üç kere su alır ve her defasında boğazına kadar ağzının içini iyice çalkalar. Oruçlu ise boğazına su kaçmamasına dikkat eder, sonra sağ avucu ile burnuna üç kere su çekip her defasında sol eli ile sümkürür ve burnunu temizler. Bundan sonra namaz abdesti gibi bir abdest alır. Şayet yıkandığı yere su toplanıyorsa, ayakları, abdest alırken değil gusülden çıkarken yıkar.
gusl1.jpg
Abdest bitince evvelâ üç defa başına, daha sonra üç defa sağ omuzuna, üç defa da sol omuzuna su dökerek yıkanır. Suyu her döküşte ellerinin erebildiği yere kadar vücudunu oğuşturur. İğne ucu kadar kuru yer bırakmamak üzere vücudun her tarafını üç defa iyice yıkar.
gusl2.jpg
Yıkanırken; Göbek boşluğu, kulakların iç kıvrımları, küpe delikleri, diş araları, bıyık, saç ve sakal ile bunların diplerinin ıslanmasına özellikle dikkat edilir. Eğer vücudunun bir yerinde, herhangi bir yaradan dolayı ilaç veya sargı varsa ve fazla su bunlara zarar verecekse, bunların üzerinden suyu hafifçe geçirmekle yetinir; bu da zarar verirse sadece eliyle üzerini mesheder. Gusülde dua okunmaz, üzerinde bir örtü yoksa kıbleye dönülmez ve gereksiz yere konuşulmaz.
 
TeyemmÜm

Teyemmüm
Niyet ederek, temiz toprak veya toprak cinsinden bir şeye, ellerini vurup yüzünü ve kollarını meshetmeye teyemmün denir. Abdest almak veya gusül yapmak için su bulunmadığı zaman teyemmüm etmek, abdest ve gusül yerine geçer.
Teyemmüm Hangi Hallerde Yapılır
1) Abdest alacak veya gusül yapacak kadar temiz su bulunmadığı hallerde,
2) Su bulunduğu halde suyun kullanılması mümkün olmadığı durumlarda,
3) Bedenin tamamı veya çoğu yara olup suyu kullanmanın zararlı olduğu durumlarda.
Teyemmüm, sevgili Peygamberimize ve biz Müslümanlara ibadetlerimizi yapabilmemiz için Yüce Allah'ın ihsan ettiği bir kolaylıktır.
Teyemmümün Farzları
Teyemmümün farzları ikidir:
1) Niyet etmek,
2) Elleri temiz bir toprağa veya toprak cinsinden bir şeye iki defa vurup, birinci vuruşta yüzleri, ikincisinde kolları meshetmek.
Teyemmümün Sünnetleri
1) Önce besmele okumak,
2) Sırayı gözetmek,
3) Ara vermeden birbiri ardınca yapmak,
4) Toprağa vurunca elleri evvelâ ileri sürmek,
5) Sonra geri çekmek,
6) Parmaklarını açık bulundurmak.
7) Ellerini yerden kaldırınca eğer tozlu ise elerini birbirine vurarak silkelemek.
Teyemmüm Nasıl Yapılır
Kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır. Ne için teyemmüm edilecekse ona niyet edilir. Parmaklar açık bir halde eller temiz toprağa veya toprak cinsinden bir şeye bir defa vurulur. Eller fazla tozlanmış ise yan yana getirilerek birbirine hafifçe vurulup tozlar silkelenir.
Sonra ellerin içi ile yüzlerin tamamı bir kere meshedilir.
Eller tekrar toprağa vurularak sol elinin içi ile sağ kol dirseklerle beraber; sağ elin içi ile de sol kol dirseklerle beraber meshedilir. (Önce sol elin baş ve şehadet parmakları ayrılır, diğer üç parmakla sağ elin dış parmak uçlarından başlanarak dirseğe kadar olan dış yüzü sığanır. Daha sonra baş parmak ile şehadet parmağı ve avuç ile aynı kolun iç yüzü sığanarak tamamlanır. El ve kolun sığanmadık yeri bırakılmaz. Aynı işlem, sağ el ile sol kol için yapılır.) (*)
Teyemmümü Bozan Şeyler
1) Abdesti bozan şeyler teyemmümü de bozar,
2) Abdest ve gusül için su bulunur ve bu suyu kullanmak mümkün olursa teyemmüm bozulur,
3) Bir yara veya özürden dolayı vücuduna su dokundurmadığı için teyemmüm etmek zorunda kalan kimsenin özürü ortadan kalkınca teyemmüm bozulur.
 
TeyemümüN Alınışı;

Kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır. Eûzü Besmele çekilir. Ne için teyemmüm edilecekse ona niyet edilir. (Örneğin;"Abdestsizlikten veya cünüplükten temizlenmeye" diyerek niyet edilir.)
t1.jpg
Sonra parmaklar açılır, ellerin iç kısımları temiz toprağa veya toprak cinsinden bir şeyin üzerine hafifçe vurularak, önce ileri sonra geri çekilerek sürülür.
t2.jpg
Eller fazla tozlanmış ise yan yana getirilerek birbirine hafifçe vurulup tozlar silkelenir.
t3.jpg
Yüzün her yeri bu iki elin iç kısımları ile meshedilir.
t1.jpg
Sonra elin iç kısımları aynı şekilde tekrar toprağa vurulur.
t4.jpg
Önce sol elin baş ve işaret parmakları ayrılır, kalan üç parmağın içiyle sağ kolun iç yüzü parmak uçlarından dirseklerle beraber meshedilir.
t5.jpg
Sağ kolun dış tarafı da yine aynı sol elin ayrılan baş ve işaret parmağıyla meshedilir.
t6.jpg
Aynı şekilde bu defa da sağ el kullanılarak; önce sağ elin baş ve işaret parmakları ayrılır, kalan üç parmağın içiyle sol kolun iç yüzü parmak uçlarından dirseklerle beraber meshedilir.
t7.jpg
Sol kolun dış tarafı da aynı şekilde sağ elin ayrılan baş ve işaret parmaklarıyla meshedilir.
 
Namaz

Namazın Önemi
İslâmın beş şartından ikincisi namaz kılmaktır. Namaz, tekbir ile başlayıp selâm ile son bulan, belli fiil ve sözleri içine alan bir ibadettir. Allah'a karşı tesbîh, ta'zîm ve şükrün ifadesidir.
İnsanların ilk görevi, Allah'ın varlığına ve birliğine, Hazreti Muhammed (s.a.s.)'in peygamberliğine inanmaktır. İmandan sonra farzların en önemlisi namazdır. Beş vakit namaz, hicretten bir buçuk yıl önce Mîrac gecesinde farz kılınmıştır.
Namaz, rûhu temizleyen, kalbi aydınlatan, insanı Allah'ın huzuruna yükselten bir ibadettir.
Doğrusu, geçici hayatın son bulmayacak birçok kazançları ancak namaz sayesinde elde edilir. Namaza ayrılan saatler, sonsuzluk aleminin tükenmez mutluluk günlerini hazırlamış olur
Sevgili Peygamberimiz: "Namaz dinin direğidir." (Keşfu'l-Hafa, c.2, s.31) buyurarak, namazın dinimizde çok önemli bir ibadet olduğunu belirtmiştir. Namaz, bize beden ve ruh temizliği kazandıran bir nurdur. Bu sayede müslüman günah kirlerinden arınır ve cennete girmeye lâyık temiz bir kul olur.
Peygamberimiz (s.a.s.) efendimiz bu konuda şöyle buyurdu:
"Sizden herhangi birinizin kapısı önünde bir nehir bulunsa, ve o kimse nehirde günde beş defa yıkansa kendisinde kirden birşey kalır mı?"
Dinleyenler:
"Hiç kir kalmaz Ya Rasûlellah!" diye cevap verdiler.
Peygamberimiz:
"İşte beş vakit namaz da buna benzer, Allah namazla günahları siler." (Buhari, c.2, s.475) buyurdu.
Namaz, kalplere Allah korkusunu yerleştirerek insanı günah işlemekten korur. Bu gerçek Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmektedir:
"Sana vahyolunan kitabı oku, namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar." (Ankebût sûresi, 45)
Müslüman kişi namaz kılmakla mükellef olduğu gibi, çocuklarına da namazı öğretmek zorundadır. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Çocuklarınıza yedi yaşına gelince namaz kılmasını emredin." (Keşfu'l-Hafa, c.2, s.203)
Anne ve baba yedi yaşına giren çocuklarına namaz kılmayı öğretirse çocuklar erginlik çağına gelince namaza iyice alışmış olurlar.
Namaz Kimlere Farzdır
Bir insana namazın farz olması için üç şartın bulunması gerekir:
1) Müslüman olmak.
2) Erginlik çağına gelmiş olmak.
3) Akıllı olmak.
 
Namaz Vakitleri

Günde beş vakit namaz vardır. Bunlar: Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarıdır. Bu namazların her birinin belirli vakitleri vardır. Her namazın kendi vaktinde kılınması şarttır. Vaktinden önce bir namazı kılmak caiz olmadığı gibi özürsüz olarak namazı vaktinden sonraya bırakmak da büyük günahtır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
"Şüphesiz namaz; bütün mü'minler üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır." (Nisa sûresi, 103)
Sabah Namazının Vakti: Sabaha karşı tan yerinin ağarmaya başlamasından, güneşin doğmasına kadar olan zamandır.
Öğle Namazının vakti: Güneş tam tepemize gelip, gölge, doğu tarafına uzanmaya başladığı vakitten itibaren -güneş tepe noktasında iken var olan gölge müstesna- herşeyin gölgesinin bir veya iki misli oluncaya kadar devam eden zamandır.
İkindi Namazının Vakti: Öğle namazı vaktinin bitiminden güneş batıncaya kadar olan zamandır.
Akşam Namazının Vakti: Güneş battıktan sonra başlayıp güneşin battığı yerde meydana gelen kızıllık veya ondan sonra gelen beyazlık kayboluncaya kadar olan zamandır.
Yatsı Namazının Vakti: Akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlayıp sabah namazının vakti girinceye kadar devam eden zamandır.
Vitir Namazının Vakti: Vitir namazının vakti de yatsı namazının vaktidir. Ancak vitir namazı, yatsı kılındıktan sonra kılınır.
Cuma Namazının Vakti: Öğle namazının vaktidir.
Teravih Namazının Vakti: Yatsı namazının vaktidir.
Bayram Namazının Vakti: Bayram günleri sabahleyin güneşin doğuşundan yaklaşık 50 dakika geçtikten sonra başlayıp güneşin tepe noktasına gelmesine kadar devam eden zamandır.

Namaz Kılınmayan Vakitler
Günün bazı vakitlerinde hiçbir namaz kılınmaz. Namaz kılınması câiz olmayan vakitler üçtür:
1) Güneş doğarken.
2) Güneş tam tepe noktasına gelip batı tarafına geçmeden.
3) Güneş batarken.
 
Namaz Çeşitleri ve Rek'atları

Namazlar başlıca üç çeşittir:
1) Farz namazlar,
2) Vacib namazlar,
3) Nâfile namazlar.
A– Farz Namazlar:
Bunlar beş vakit namaz ile Cuma ve cenaze namazıdır.
Beş Vakit namaz:
1) Sabah Namazı: 4 Rek'attır.
2 Rek'at sünnet,
2 Rek'at farz.
2) Öğle Namazı: 10 Rek'attır.
4 Rek'at ilk sünnet,
4 Rek'at farz
2 Rek'at son sünet.
3) İkindi Namazı: 8 Rek'attır.
4 Rek'at sünnet
4 Rek'at farz.
4) Akşam Namazı: 5 Rek'attır.
3 Rek'at farz,
2 Rek'at sünnet.
5) Yatsı Namazı: 10 Rek'attır.
4 Rek'at ilk sünnet,
4 Rek'at farz,
2 Rek'at son sünnet.
Beş Vakit Namazdan Başka Farz Olan Namazlar:
1) Cuma Namazı: 10 Rek'attır.
4 Rek'at ilk sünnet,
2 Rek'at farz,
4 Rek'at son sünnet
2) Cenaze Namazı: Farz-ı Kifayedir.
B– Vacip Namazlar:
1) Vitir Namazı: 3 Rek'attır.
2) Ramazan Bayramı Namazı: 2 Rek'attır.
3) Kurban Bayramı Namazı: 2 Rek'attır.
C– Nâfile Namazlar:
Farz ve vaciplerden başka kılınan namazlara "Nafile Namazlar" denir.
Nafile Namazlar İkiye Ayrılır:
1) Farz namazlarına bağlı olarak kılınan nafile namazlar:
Bunlar, farzlardan önce ve sonra kılınan sünnetler ile Ramazan gecelerinde kılınan ve Müekked bir sünnet olan teravih namazıdır.
2) Farz namazlarına bağlı olmayarak kılınan nafile namazlar:
Bunlara Müstehab veya Mendup namazlar da denir. Bunlar, bazı vakitlerde sevab kazanmak niyetiyle kılınan namazlardır.
Bazıları şunlardır:
a) Kuşluk Namazı: Güneş doğup, mekruh olan vakit geçtikten sonra en az iki, en çok oniki rek'at kılınan namazdır.
b) Teheccüd Namazı: Gece yarısından sonra kılınan en az iki, en çok sekiz rek'at namazdır.
c) Tahiyyetü'l-Mescid: Camiler ziyaret edildiği sırada (mekruh vakit değilse) kılınan iki rek'at namazdır.
 
Namazın Farzları

Namazın farzları 12'dir. Bunlardan altısı namazın dışındadır, bunlara "Namazın Şartları" denir. Altısı da namazın içindedir. Bunlara da "Namazın Rükünleri" denir.
Namazın sahih olabilmesi için oniki farzın eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.
Namazın Şartları:
1) Hadesten Taharet: Abdestsizlik, cünüplük, hayız veya lohusa hallerinde bulunmaya "hades hali" denir. Hades denilen manevî kirin giderilmesi için, abdest almak, gerekli hallerde gusül yapmaktır.
2) Necasetten Taharet: Namaz kılacak kişinin, bedeninde, üzerindeki elbisede ve namaz kılacağı yerde pislik varsa bunları temizlemektir. Elbisede ve namaz kılınan yerde, ayak, el ve dizler ile sağlam görüşe göre alnın konulacağı yerde dört gramdan (1 miskal) fazla insan dışkısı gibi katı yahut avuç içinden daha geniş alana yayılan insan sidiği veya şarap gibi sıvı pisliğin bulunması namazın sıhhatine engel teşkil eder.
3) Setr-i Avret: Namaz kılacak kişinin vücudunda örtünmesi gereken yerleri örtmesi demektir. Erkeklerin: Göbek ile diz kapağı arasını (dizkapağı dahil), Kadınların: Yüz, el ve ayaklardan başka vücudunun her tarafını örtmeleri gerekir. Müstehcen avret yerleri olan ön ve arka uzuvlar ile hafif avret yeri sayılan, bu iki yer dışındaki uzuvlardan birinin tamamı veya en az dörtte biri açık bulunur ve bu durum kasıtsız olarak iki rükün eda edecek kadar devam ederse namaz bozulur. Çünkü bir şeyin dörtte biri tamamı hükmündedir.
4) İstikbal-i Kıble: Namazı kıbleye dönerek kılmaktır. Kıble, Mekke şehrindeki kutsal bina olan Kâbe yönüdür. Kâbe, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından yapılmıştır. Kıblenin hangi tarafta bulunduğunda şüphe eden kimse, soracak birisini de bulamazsa, çevre şartlarına göre kıbleyi belirlemeye çalışır ve kanaat ettiği tarafa yönelerek namazını kılar. Kıble hakkında bilgisi olan kimseyi bulan kişi onun verdiği habere uyar. Çünkü başkasının verdiği haber, ictihad etmekten daha kuvvetlidir.
5) Vakit: Farz namazlar ile bunların sünnetleri, vitir namazı, teravih ve bayram namazları için vakit de şarttır. Farz namazlar; sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı namazlarıdır. Cuma namazı da öğle namazı yerine geçer. Bu namazların muayyen olan vakitlerini bilmek ve bu vakit içinde bu namazları kılmak gerekir. Vaktinden önce kılınacak farz namaz sahih olmadığı gibi, vaktinden sonraya bırakılan namaz da kazaya kalmış olur.
6) Niyet: Namaz konusunda niyet; Allah Teala için ihlasla namaz kılmayı dilemek ve hangi namazın kılınacağını bilmektir. Niyet kalbe aittir. Bununla birlikte, niyetin kalb ile yapılıp, dil ile söylenmesi daha uygundur. Mesela; bir kimse, başlayacağı bir namaza kalb ile niyet edip, dil ile bir şey söylemese, o namazı yine caiz olur. Ancak, kalb ile niyet etmekle birlikte; "Şu vaktin farz veya sünnet namazını kılmaya niyet ettim" demesi daha iyidir. Bu şekilde niyet, tercih edilen görüşe göre müstehaptır. Çünkü burada, dil kalbe yardımcı olur.
Namazın Rukünleri:
1) İftitah Tekbiri: Namaza başlarken tekbir almak demektir. Namaz kılanın ayakta ve kendi işiteceği kadar bir sesle "Allahu ekber" demesine "iftitah tekbiri" denir.
2) Kıyam: Namazda ayakta durmak demektir. Gücü yetenin farz namazda ve vitir veya adak gibi vacib namazlarda ayakta durması bir rükündür. Bu yüzden ayakta durmaya gücü yeten kimsenin oturarak kılacağı bir farz veya vacib namaz caiz olmaz. Bir hasta gerçek olarak veya hükmen ayakta durmaktan aciz kalsa, namazını oturarak kılar.
3) Kıraat: Namazda ayakta iken biraz Kur'an okumaktır. Namaz kılanın kendisi işitebilecek derecede dili ile harfleri belirterek Kur'an-ı Kerim ayetlerinden bir miktar okuması, namazın bir rüknü olarak farzdır. Kendisi duymayacak kadar bir sesle okuyuş kıraat değildir. İmamın veya tek başına namaz kılanın, nafile namazlar ile, vitir namazının bütün rekatlarında, üç veya dört rekatlı farz namazların ise iki rekatında bir miktar Kur'an-ı Kerim okuması farzdır.
4) Rükû: Namazda eller diz kapağına erişecek kadar eğilmektir. Kıraattan sonra eğilerek rükuya varılır. Rükûda baş ve sırt düz tutularak eller dizlere kadar varır. Bu yüzden ayakta namaz kılan kimsenin rükû için yalnız başını eğmesi yeterli olmaz, arkasını da eğerek, baş ve sırt düz bir hat meydana getirmelidir. Bu tam bir rükûdur.
5) Sücûd: Rükû'dan sonra ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnı yere koymaktır. Namaz kılan kimse rüküdan sonra secdeye varır. Secdede alın, yüz, iki ayak, iki el ve iki diz yere veya yere bitişik bir şey üzerine konulur. Böylece Allah Teala'ya ta'zîmde bulunulur. Bu secde her rekatta birbiri ardınca iki kere yapılır.
6) Ka'de-i Ahîre: Namazların sonunda teşehhüt miktarı oturmak da namazın bir farzı, bir rüknüdür. Buna "Ka'dei ahire (son oturuş)" denir. İki rekatlı namazlarda ikinci rekattan, dört rekatlı namazlarda ise dördüncü rekattan sonraki oturuşlar "son oturuş"tur. Teşehhüt miktarından maksat ise "Tahiyyati" okuyacak kadar bir süredir.
 
Namazın Vacipleri

1) Namaza "Allahu Ekber"sözü ile başlamak.
2) Farz namazların ilk iki rek'atında, nafile namazların her rek'atında Fatiha suresini okumak.
3) Farz namazlarının ilk iki rek'atında, vitir ve nafile namazların her rek'atında Fatihadan sonra sûre veya ayet okumak.
4) Fatihayı sureden önce okumak.
5) Secdede alın ile beraber burnu da yere koymak.
6) Üç ve dört rek'atlı namazların ikinci rek'atında oturmak (Buna ka'de-i ûlâ=birinci oturuş denir.)
7) Namazlardaki birinci oturuş ile son oturuşlarda ettehiyyatü'yü okumak.
8) Cemaatle kılındığı zaman sabah, cuma, bayram, teravih ve vitir namazlarının her rek'atında, akşam ve yatsı namazlarının ilk iki rek'atında imamın fatiha ve sureyi açıktan, öğle ve ikindi namazlarında ise, gizlice okuması.
9) İmama uyan cemaatin fatiha ve sureyi okumayıp susması.
10) Vitir namazında kunut tekbiri almak ve kunut dualarını okumak.
11) Bayram namazlarında alınan ilâve tekbirler.
12) Ta'dili erkân, yâni ayakta iken dosdoğru, rükûda dümdüz olmak (Kadınlar biraz meyilli dururlar), rükûdan kalkınca iyice doğrulmak, iki secde arasında tam oturmak.
13) Namazın sonunda sağa ve sola selâm vermek.
14) Namazda yanılma olursa sehiv secdesi yapmak.
(Namazda, farz veya vacip olan şeylerden birinin geciktirilerek yapılması yahut vaciplerden birinin unutularak terkedilmesi halinde sehiv secdesi yapmak gerekir. Vacib, bile bile yapılmazsa namazın yeniden kılınması lâzımdır.)
 
Namazın Sünnetleri

1) Her namazın başlama tekbirinde, vitir namazının kunut tekbirinde ve bayram namazlarının ilave tekbirlerinde elleri kaldırmak. (Erkekler, ellerini başparmağı kulak yumuşağına gelecek şekilde; Kadınlar, parmak uçları omuz hizasına gelecek şekilde ellerini kaldırırlar.)
2) Beş vakit namaz ile cuma namazı için ezan okumak ve ikamet getirmek. (Kadınlar için ezan ve ikamet sünnet değildir.)
3) Sübhaneke okumak.
4) İlk rek'atta Sübhanekeden sonra Eûzu-besmele, diğer rek'atlarda Fatihadan önce besmele okumak.
5) Sübhaneke, Eûzü ve besmele'yi gizlice okumak.
6) Kıyamda (ayakta) durulurken erkekler sağ elini sol eli üzerine koyup göbeğinin altına, kadınlarda göğsüne koymak.
7) İftitah tekbirinden başka namaz içindeki bütün tekbirler.
8) Rükû'dan kalkarken "Semiallahu limen hamideh", bunun arkasından da "Rabbenâ leke'l-hamd" demek.
9) Rükû'da üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-azim" ve secdelerin her birinde üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" demek.
10) Kıyamda iken ayakların arası dört parmak kadar açık olmak.
11) Rükû'da dizlerini elleri ile tutmak ve tutarken ellerin parmakları açık olmak. (Kadınlar parmaklarını açmaz ve dizlerini tutmazlar, sadece ellerini dizleri üzerine koyarlar.)
12) Rükû'da dizlerini ve dirseklerini düz tutup bükmeden arkasını dümdüz yapmak. (Kadınlar ise dizlerini bükük ve arkalarını biraz yukarıya meyilli bulundururlar.)
13) Secdeye varırken yere önce dizlerini, sonra ellerini, daha sonra yüzünü koymak; secdeden kalkarken önce yüzünü, sonra ellerini, daha sonra dizleri üzerine ellerini koyarak dizlerini yerden kaldırmak.
14) Oturuşlarda elleri uylukları üzerine koymak.
15) Otururken sol ayağını yere yayıp üstüne oturmak ve sağ ayağını dikerek parmaklarını kıbleye karşı getirmek. (Kadınlar ayaklarını sağ tarafa yatık olarak çıkarıp kalça üzerine otururlar.)
16) Son oturuşta "Ettehiyyatü"den sonra "Allahümme Salli ve Allahümme Bârik" ile dua okumak (Rabbena âtina... duası)
17) Selâm verirken başını evvela sağa, sonra sola çevirmek.
18) Selâmda "Esselâmü aleyküm ve rahmetûllah" demek.
 
Namazın Mekruhları

Namazın Mekruhları1) Namazda beden veya elbisesi ile oynamak, parmak çıtlatmak, parmaklarını birbirine geçirmek, ellerini böğrüne koymak.
2) Esnemek, gerinmek.
3) Gözleri yummak, sağa-sola veya yukarıya bakmak. (Bakarken göğsünü kıbleden çevirirse namaz bozulur.)
4) Kolları sıvanmış olarak namaza durmak. (Kadınlar kollarını sıvamış olarak kılarsa namaz bozulur.)
5) Özürsüz olarak namazda bağdaş kurmak, çömelmek, dizlerini dikerek oturmak.
6) İnsan yüzüne veya kor halinde yanan ateşe karşı namaz kılmak. (Kandil, mum veya lambaya karşı mekruh olmaz.)
7) Yüzündeki ter ve tozları silmek, kaşınmak, secde yerindeki taşları düzeltmek. (Bunları bir rahatsızlıktan dolayı yaparsa mekruh olmaz.)
8) Rükûda veya secdede tesbihleri terketmek yahut üçten az okumak.
9) Namaz kılanın önünde, üstünde, sağ veya sol tarafında canlı resim bulunmak veya canlı resmi olan bir şeyin üzerine secde etmek.
10) Namazda bir şeye dayanmak.
11) Secdede yalnız alnını yere koyup burnunu koymamak.
12) Secdeye varırken ellerini dizlerinden önce yere koymak, secdeden kalkarken dizlerini ellerinden önce kaldırmak. (Hastalık sebebiyle böyle yaparsa mekruh olmaz.)
13) Yol üzerinde, pis olan yerlerde, mezar üstünde, pisliğe yakın yerde, sahibinin rızası olmadıkça bir başkasının yerinde kılmak.
14) İkinci rek'atte, birinci rek'atte okuduğu sûre veya ayetten daha uzun sûre veya ayet okumak.
15) Ezbere bildiği halde başka sure varken iki rek'atte da aynı sureyi okumak.
16) İkinci rek'atte, birinci rek'atte okuduğu sûre veya ayetten önceki sûre veya ayeti okumak. Zammı sûre okunurken baştan sona (yukarıdan aşağıya) doğru gidilir. Mesela; Birinci rek'atte Fatihadan sonra "Elemtere"yi, ikinci rek'atte "Li ilâfi"yi okursa bu doğrudur. Fakat birinci rek'atte "Li ilâfi"yi ikinci rek'atte "Elemtere"yi okursa bu tersine okuyuş mekruhtur.
17) Birinci rek'atte bir sureyi okuyup ikinci rek'atte arada bir sure atlayarak öbür sûreyi okumak. Şöyle ki: Birinci rek'atte "Elemtere"yi okursa, ikinci rek'atte "Li ilâfi"yi okuması gerekirken bunu atlayıp "Ereeytellezî"yi okumak mekruhtur. Ancak iki veya daha fazla sûre atlarsa mekruh olmaz.
18) Namaz kılarken palto veya ceketini giymeyerek omuzuna almak.
19) Erkeklerin secde ederken kollarını tamamıyle yere döşemeleri mekruhtur.
20) Camide ön safta açık yer varken arkada namaza durmak.
21) Tuvalete gitmek sıkıntısı olduğu halde namaza başlamak.
 
Namazı Bozan Şeyler

1) Namazda konuşmak.
2) Birşey yemek veya içmek.
3) Kendi işiteceği kadar gülmek (yanındakilerin işiteceği kadar gülerse abdesti de bozulur.)
4) Birine selâm vermek veya verilen selâmı almak.
5) Göğsünü kıbleden çevirmek.
6) Dünyaya âit bir şeyden veya bir ağrıdan dolayı ağlamak "ah" demek. (Allah korkusundan dolayı ağlamak namazı bozmaz.)
7) Öksürüğü yok iken öksürmeye çalışmak. (Elde olmayarak normal gelen öksürük namazı bozmaz.)
8) Namazda bir iş yapmaya çalışmak.
9) Bir şeye üflemek.
10) Kur'an'ı, manası bozulacak şekilde yanlış okumak.
11) Ayeti mushaf'a bakarak (yüzünden) okumak.
12) Namazda abdesti bozulmak.
13) Teyemmüm eden kimsenin namazda suyu görmesi, mesh müddetinin namazda bitmesi
14) Sabah namazını kılarken güneşin doğması.
15) Cemaatle namazda kadınlarla erkeklerin arada bir perde olmadan yanyana bir safta kılması.
16) Namazda örtünmesi gereken yerlerin açılması ve bu açılmanın bir rükûn yapacak kadar süre devam etmesi.
17) Namazda bir özür olmaksızın birbiri ardınca hiç durmadan en az üç adım atmak namazı bozar.
 
Namazın Edebleri

1) Namazda dışı ve içi ile bir sükunet, bir huzur ve Allah'a ibadet duygusu içinde bulunmak.
2) Namazda ayakta iken secde edeceği yere,
3) Rükûda ayaklarının üzerine,
4) Otururken kucağına,
5) Secdede burnun iki kenarına,
6) Selâm verirken omuzlara bakmak.
7) Namazda esneme halinde ağzı tutmak ve dudakları dişlerle olsun kapamak. Mümkün olmazsa sağ el ile kapamak. Öksürüğü ve geğirmeyi mümkün olduğu kadar gidermek.
 
Cuma Namazı

CUMA GÜNÜ ve CUMA NAMAZI
Cuma, müslümanların kutsal bir günüdür. Bu sebeple müslümanlar, bu günü bir bayram sevinci ile karşılamalı, yıkanıp temizlenerek ve iyi elbiseler giyinerek camiye gitmelidir. Peygamberimiz (s.a.s.) söyle buyuruyor:
"Bir kimse güzelce abdest aldıktan sonra cumaya gelir, susarak hutbeyi dinlerse üç gün fazlasıyla bu cumadan diğer cumaya kadar olan zaman içindeki günahları bağışlanır." (Riyazü's-Salihin, c.2, s.440)
Cuma namazı, dördü ilk sünnet, ikisi farz ve dördü de son sünnet olmak üzere on rek'attır. Cuma günleri öğle vaktinde kılınır ve o günün öğle namazının yerine geçer. Cuma namazının farzı cemaatle kılınır. Tek başına kılınmaz.
CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR
Cuma namazının bir kimseye farz olması için, müslüman, akıllı ve erginlik çağına gelmiş olmaktan başka altı şartın daha bulunması gerekir.
Cuma Namazının Farz Olmasının Şartları:
1) Erkek olmak (Kadınlara farz değildir.)
2) Hür ve serbest olmak.
3) Mukîm olmak. (Yani misafir olmamak)
4) Sağlıklı olmak.
5) Kör olmamak.
6) Ayakları sağlam olmak
Bu şartlar kendisinde olmayan kişiye cuma namazı farz değildir. Ancak bu durumda olan bir kimse câmiye gidip cumayı kılarsa o günün öğle namazının yerine geçer.
Cuma namazının sahih olması için de altı şart lâzımdır.
Cuma Namazının Sahih Olmasının Şartları :
1) Cumanın öğle vaktinde kılınması.
2) Namazdan önce hutbe okunması.
3) Cuma kılınan yerin herkese açık olması
4) İmamdan başka en az üç erkek cemaat bulunması.
5) Cuma namazını kıldıranın, devletin (yetkili makamın) görevlendirdiği veya izin verdiği bir kişi olması.
6) Cuma kılınacak yerin şehir veya şehir hükmünde olması.
CUMA NAMAZI NASIL KILINIR
Cuma günü öğle vakti ezan okunduktan sonra, önce dört rek'at olan ilk sünneti kılınır. Bunun niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının ilk sünnetini kılmaya."
Cumanın ilk sünnetinin kılınışı aynen öğle namazının dört rek'at sünneti gibidir. Sünnet kılındıktan sonra câminin içinde bir ezan daha okunur ve imam minbere çıkarak hutbe okur. Hutbe bitince ikamet getirilir ve cumanın iki rek'at farzı cemaatle kılınır. İmamın arkasındaki cemaat şöyle niyet eder: "Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının farzını kılmaya, uydum imama."
Farzdan sonra cumanın dört rek'at son sünneti kılınır. Bunun kılınışı da cumanın ilk sünneti gibidir. Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için cumanın son sünnetini kılmaya."
Cuma namazı böylece tamamlanmış olur.
Bundan sonra dileyen dört rek'at "Zuhri Âhir=son öğle" ile iki rek'at da vakit sünneti kılar.
Son öğle namazına: "Niyet ettim Allah rızası için vaktine yetişip henüz kılamadığım son öğle namazını kılmaya" diye niyet edilir. Bu son öğle namazı, öğlenin dört rek'at farzı gibi kılınmakla beraber sünnetlerde olduğu gibi dört rek'atın hepsinde fatihadan sonra sûre okunması daha iyidir.
İki rek'at vakit sünnetine de şöyle niyet edilir: "Niyet ettim Allah rızası için vaktin sünnetini kılmaya." Bu namaz da sabah namazının sünneti gibi kılınır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst