Propagandayı kim buldu

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
Başka insanların kabul etmesi
ve beğenmesi istenen şeyin övülerek takdimi. Bu şey siyâsî bir fikir, ideolojik bir görüş, bir inanç veya
ekonomik bir olay olabildiği gibi kültürel, turistik ve sportif birşey de olabilir. Propaganda bir doktrini
yaymak, hedef millet veya kitleyi fikren kazanmak, karşı tarafın zihin ve psikolojisini arzu edilen tesire
tâbi kılmak için, teşkilâtlı ve devamlı bir surette telkinlerde bulunmak ve faaliyet göstermektir. Daha
kısa bir târifle; propaganda bir fikrin, her çeşit vasıtadan istifâde etmek sûretiyle, hedef kitleye telkin
edilmesidir.
Târihçe: Propaganda âile ve cemiyet hayâtının teşekkülü ile başlamış, gittikçe gelişerek bugün
amansız bir silâh hâlini almıştır. Mîlâttan önce 5. asırda yaşamış meşhur Çin düşünürü Su-Tzu Harbin
Kitabı adlı eserinde, âni ve şaşırtıcı hareketler ve gürültülerle düşmanın savaş azminin kırılması
usûlleri üzerinde ehemmiyetle durmuş; aynı zamanda sevilen ve îtimâd edilen siyâsî ve askerî liderler
hakkında hiyânet ve sahtekârlık şâyialarının yayılması, düşman karşısında bulunan kuvvetlerin ezici
üstünlüğü hakkında haberler gönderilmesinin de mânevî ve yıkıcı tesirlerini belirtmiştir.
Hannibal, Roma üzerine yürürken, Attila ve Cengiz akınlarına başlarken, her defâsında kuvvetlerinin
ezici üstünlüğü ve dayanılmazlığı hakkında şâyialar çıkartarak harekâta başlamışlar, karşılarına çıkan
kuvvetleri korku ve dehşet içerisinde bırakarak mukavemet azimlerini kırmışlardır. Osmanlı orduları
zaptettikleri yerlerde, dâimâ adâlet ve şahsî hürriyete yer verdiklerinden komşularındaki adâletsizlik ve
müsâmahasızlıklardan faydalanarak, onların azimlerini önceden kırmış ve bu hâl muvaffakiyetlerini
kolaylaştırmıştır. On yedinci asırda, Katolik îtikatları dışında Lüther tarafından meydana getirilen
Protestanlık mezhebinin fazla taraftar toplaması, rönesans hareketinin bellibaşlı bir cereyan hâlinde
belirmesi, papalığın nüfûzu üzerine tesirini arttırmağa başlamış, buna karşılık Papa XV. Greguar
tarafından “Congregation de Propagandistes” adı verilen kardinaller meclisi toplantıya çağrılmış, bu
meclise Katolik îtikatlarını üstün tutmak için yeni mezhep ve cereyanlarla mücâdele (propaganda)
vazifesi verilmişti. İşte propaganda kelimesi terim olarak buradan doğmuştur. Kelimenin kökü Latince
“yayılması gereken şey” mânâsına gelen “propago”dan çıkarılmıştır.

Propaganda, belli bir kitleye, bir memlekete veya bütün dünyâya
hitap edebilir. Bu husus propagandanın mevzuu veya maksadına bağlıdır. Zaman ve zemine uygun
olarak, herhangi bir mevzu üzerinde esaslı tertiplenmiş olan propaganda, çok tesirli olmalı, aksi halde
verimsiz olur. Aynı mevzu üzerine yapılan propagandanın metin ve ifâde tarzı, hitap ettiği kitleye göre
değişir. Bir zümreye methettiği bir hususu, diğer bir zümreye kötüleyebilir. Bu bakımdan propaganda
çok yüzlüdür. Muhâtabına göre fikir ve dil kullanır. Propagandaya kapılıp kalmamak, muhatap olanların
inancına, kültürüne, zekâsına ve şuuruna bağlıdır.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst