meridyen2
Kayıtlı Üye
Peygamber Efendimiz (sav)'in Çocuklara Olan Örnek Sevgisi ve Şefkati
Peygamberimiz (s.a.v.) çocuklara olan sevgisini nasıl gösterirdi?
Peygamberimiz (s.a.v.)in çocuklara olan sevgisini ashabı hangi örneklerle anlatmıştır?
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in tüm insanlığa örnek olan şefkati, merhameti ve müminlere olan düşkünlüğü, çocuklara olan tavrında da çok yoğun olarak görülmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) hem kendi çocukları ve torunları hem de ashabının çocukları ile çok yakından ilgilenmiş, doğumlarından isimlerinin konmasına, sağlıklarından ilimlerinin artmasına, giyimlerinden oynadıkları oyunlara kadar onlar için tavsiyelerde bulunmuş, hatta bizzat yol göstermiş ve ilgilenmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bebeklerin bakımı ve korunmaları ile yakından ilgilenmiş, sık sık onlar için dua etmiştir:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kızı Hz. Fatıma (r.a.)'a, her iki torununun doğumundan hemen önce "DOĞUM OLUNCA BANA HABER VERMEDEN ÇOCUĞA HİÇBİR ŞEY YAPMAYIN" diye tembihlemiştir. Bebeklerin doğumundan sonra ise onların beslenmelerini, bakımlarını ve nasıl korunacaklarını bizzat göstererek anlatmıştır.
Peygamberimiz (s.a.v.) ayrıca, yeni doğan bebeklere, çocuklarına, torunlarına ve ashabının çocuklarına hep dua etmiştir. Onları severken ya da onların oyunlarını izlerken, onlar için Allah'tan hayırlı ve uzun bir ömür, iman, ilim ve hikmet istemiştir. Örneğin torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.)'a her vesilede dua etmiş ve bu duasının, Hz. İbrahim (a.s.)'ın Hz. İshak (a.s.) ve Hz. İsmail (a.s.) için ettiği dua olduğunu belirtmiştir. (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.450)
Ashabından İbn-i Abbas (r.a.) çocukken Peygamberimiz (s.a.v.)'in kendisine"Allah'ım buna hikmeti öğret" diye dua ettiğini aktarır. Ashabından Enes (r.a.)'a ise çocukluk döneminde, Allah'ın malını ve evladını çok, ömrünü uzun kılması ve verdiklerinin Enes (r.a.) hakkında hayırlı ve mübarek olması için dua etmiştir. (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.450-51)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çocuklarla çok yakından ilgilenmiştir:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zaman zaman çocuklarla oyun oynayarak ilgilenmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), "ÇOCUĞU OLAN ONUNLA ÇOCUKLAŞSIN" (diyanetvakfi.dk/cocuk/hikaye/cocuksevgisi/cocuksevgisi.htm) sözleriyle anne babalara çocuklarıyla bizzat ilgilenmelerini tavsiye etmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) çocukların yüzme, koşu, güreş gibi oyun ve sporlarla meşgul edilmelerini de tavsiye etmiş, hatta torunlarını ve çevresindeki çocukları buna teşvik etmiştir.
Birçok sahabe, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)in çocukları nasıl sevdiğini, onlarla nasıl ilgilendiğini ve oyunlar oynadığını aktarmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir:
Hz. Enes (r.a.): "RESULULLAH ALEYHİSSALATU VESSELAM ÇOCUKLARLA ŞAKALAŞMADA İNSANLARIN EN ÖNDE OLANIYDI." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 15. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.209)
El Bera (r.a.): "PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) KIZI HZ. FATIMA (R.A.)'A ŞÖYLE DERDİ: 'HAYDİ ŞU OĞULLARIMI (HASAN VE HÜSEYİN) ÇAĞIR BANA!' ONDAN SONRA O İKİSİNİ GÖĞSÜNE BASAR, KOKLARDI." (İmam Muhammed Bin Muhammed bin Süleyman er-Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem'ul-fevaid min Cami'il-usul ve Mecma'iz-zevaid, cilt 5, İz Yayıncılık, s.136)
Ya'la İbnu Mürre (r.a.) Peygamberimiz (s.a.v.)'in çocuklara olan sevgisine, onlarla nasıl şakalaştığına dair şunları anlatmıştır:
"BİR GRUP ASHAB, RESULULLAH (S.A.V.) İLE BİRLİKTE ALEYHİSSALATU VESSELAM'IN DAVET EDİLDİĞİ BİR YEMEĞE GİTTİLER. YOLDA TORUNU HÜSEYİN (R.A.)'A RASTLADILAR, ÇOCUKLARLA OYNUYORDU. "RESULULLAH (S.A.V.) ÇOCUĞU GÖRÜNCE İLERLEYİP CEMAATİN ÖNÜNE GEÇİP ONU TUTMAK İÇİN ELLERİNİ AÇTI. ÇOCUK İSE SAĞA SOLA KAÇMAYA BAŞLADI. RESULULLAH (S.A.V.) DE ONU TAKLİDEN SAĞA SOLA KOŞARAK, TUTUNCAYA KADAR PEŞİNDE KOŞTU. YAKALAYINCA ELLERİNDEN BİRİNİ ÇENESİNİN ALTINA DİĞERİNİ DE ENSESİNE KOYUP ÖPTÜ VE 'HÜSEYİN BENDENDİR. BEN DE HÜSEYİNDENİM. KİM HÜSEYİN'İ SEVERSE ALLAH DA ONU SEVSİN. HÜSEYİN SIBTLARDAN BİR SIBTTIR (TORUN)' BUYURDU." (Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.519)
Resulullah (s.a.v.) çocuklara olan sevgisini gösterirken sıkça onların başlarını okşardı ve onlara hayır duaları ederdi. Örneğin Yusuf İbni Abdillah İbni Selam (r.a.), "Hz. Peygamber (s.a.v.) beni Yusuf diye isimlendirdi, başımı okşadı" der. Amr İbnu Hureys (r.a.) ise annesinin kendisini Hz. Peygamber (s.a.v.)'in huzuruna götürdüğünü, Resulullah (s.a.v.)'in başını okşayıp bol rızka kavuşması için dua ettiğini, Abdullah İbnu Utbe (r.a.) da beş-altı yaşlarındayken Peygamber Efendimiz (s.a.v.)in başını okşayarak, zürriyeti ve bereketi için dua ettiğini hatırlayabildiğini anlatır. (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 509)
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in çocuklara gösterdiği ilgili ve sevgi dolu tavrı, Ebu Hüreyre (r.a.) da şu örneklerle anlatmıştır:
"ÇOCUĞA KARŞI YUMUŞAK DAVRANMAK ALLAH RESULÜ (S.A.V.)'İN ADETLERİNDENDİ. ALLAH RESULÜ (S.A.V.) BİR SEFERDEN DÖNDÜKLERİNDE ÇOCUKLAR KENDİLERİNİ KARŞILARLARDI. ALLAH RESULÜ (S.A.V.) DE DURUR SAHABELERİNE ÇOCUKLARI KALDIRMALARINI EMREDERDİ. ONLAR DA ÇOCUKLARIN KİMİNİ ALLAH RESULÜ (S.A.V.)'İN ÖNÜNE KİMİSİNİ TERKİSİNE BİNDİRİR VE BAZILARINI DA KENDİLERİ BİNEKLERİNE ALIRLARDI." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 510)
"ÇOCUKLARLA O KADAR İÇİÇE OLMUŞTU Kİ, BİR DEFASINDA YARIŞ YAPAN ÇOCUKLARI GÖRMÜŞTÜ DE, ONLARIN NEŞESİNE KATILMAK İÇİN BİRLİKTE KOŞMUŞTU." (sevde.de/Pey-ornek/peygamberimizin-ahlaki.htm)
Çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapmamıştır:
Kız çocuklarının doğar doğmaz öldürüldükleri bir dönemde peygamber olarak görevlendirilen Hz. Muhammed (s.a.v.), kız çocuklarını da erkek çocuklardan ayırmamak gerektiğini, kız çocuklarını öldürmenin günah olduğunu bildirmiş ve hepsine eşit sevgi ve ilgi göstererek, topluma da güzel bir örnek olmuştur. Peygamberimiz (s.a.v.)'in kız çocuklarındaki güzel özellikleri ve önemini vurguladığı sözlerinden bazıları şunlardır:
"KIZ NE GÜZEL EVLATTIR. ŞEFKATLİ, YARDIMSEVER, MUNİS, KUTLU VE ANALIK DUYGULARI İLE DOLUDUR." (Vesail, Ebvab-ı Ahkam-ül-Evlad, 4.bab, 4.haber-Meşkiniden naklen; Hüseyin Hatemi, İlahi Hikmette Kadın, Birleşik Yayıncılık, 4. baskı, İstanbul, 1999, s. 72)
ALLAH RESULÜ (S.A.V.) BUYURMUŞTUR: "ÇOCUKLARINIZA EŞİT DAVRANIN; FARKLI DAVRANACAK OLSANIZ DAHİ KIZLARINIZI ÜSTÜN TUTUN!" (Nehc'ül-Fesaha, s.365 )
Çocuklara olan şefkatinde hiçbir ayrım gözetmemiştir:
Efendimiz (s.a.v.) kendi çocuklarına ve torunlarına gösterdiği sevgi ve merhametin aynısını diğer Sahabî çocuklarına da gösterirdi. Halid bin Said (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.)'i ziyarete geldiğinde yanında küçük kızı da vardı. Habeşistan'da doğduğu için, Peygamberimiz (s.a.v.) ona ayrı bir yakınlık gösterirdi. Bir seferinde Peygamberimiz (s.a.v.)'in eline işlemeli bir kumaş parçası geçmişti. Hz. Halid (r.a.)'ın kızını çağırttı ve ona verdi, sevindirdi. Cemre o sıralar küçük bir çocuktu. Babası alır, onu Peygamberimiz (s.a.v.)'in huzuruna götürür ve derdi ki: "Yâ Resulallah (s.a.v.), şu kızım için Allah'a bereketle dua eder misiniz?" Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Cemre'yi kucağına oturttu, elini başına koydu ve bereketle dua buyurdu.
Peygamberimiz (s.a.v.)'in yardımcısı Hz. Zeyd (r.a.)'ın oğlu Üsame (r.a.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile ilgili şunları anlatmıştır:
"RESULULLAH (S.A.V.) BİR DİZİNE BENİ, BİR DİZİNE DE TORUNU HASAN (R.A.)'I OTURTUR; SONRA İKİMİZİ BİRDEN BAĞRINA BASAR VE 'YA RABBİ, BUNLARA RAHMET ET. ÇÜNKÜ BEN BUNLARA KARŞI MERHAMETLİYİM' DİYE DUA EDERDİ." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.508)
Müminlere çocukları arasında adaletle davranmalarını hatırlatmıştır:
"ALLAH, ÖPMEK DAHİL HER HUSUSTA ÇOCUKLAR ARASINDA ADALETLİ DAVRANMANIZI SEVER" (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.498)
Çocukların eğitilmeleri ve güzel ahlak ile terbiye edilmeleri üzerinde durmuştur:
Peygamberimiz (s.a.v.) bu konuda birçok tavsiyede bulunarak yol göstermiştir. Efendimiz (s.a.v)in bu konudaki sözlerinden biri şöyledir:
"BİR BABA ÇOCUĞUNA GÜZEL AHLAKTAN DAHA ÜSTÜN BİR MİRAS BIRAKAMAZ." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.512)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Çocuklarla İlgilenmesi, Onlara Sevgi ve Şefkat Göstermesi Müminlere En Güzel Örnektir
Din ahlakını yaşamayan insanların gerçek anlamda sevmeleri ve sevilmeleri imkansızdır. Gerçek sevginin karşılıklı olarak yaşanması için, bir insanın herşeyden önce Allah'ı derin bir sevgiyle sevmesi ve Allah'ın sevgisini kazanabileceği bir ahlak göstermesi gerekir. Allah, sevdiği kullarının kalbine bir sevgi verir ve diğer insanların kalbinde de onlara karşı bir sevgi kılar.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)in sevgisinin asıl kaynağı da Yüce Allah'a duyduğu derin sevgidir. Efendimiz (s.a.v.) Allahın tecellisi olarak gördüğü için insanlara, canlılara ve çiçeklere duyduğu sevgiyi çocuklara da göstermiştir. Yüce Allahın üstün yaratmasının eseri olan çocuklara sevgi ve şefkat gösterilmesini de kendi ashabına ve tüm müminlere KÜÇÜKLERİMİZE ŞEFKAT ETMEYEN BİZDEN DEĞİLDİR" ( Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.506) sözleri ile tavsiye etmiştir.
Sayın Adnan Oktar Peygamberimiz (sav)in Çocuklara Olan Sevgisini Anlatıyor:
ADNAN OKTAR: Peygamber Efendimiz (s.a.v.), deve üzerinde bir yerden gelirken, çocukları görürse onları devesine alır ve sevindirirdi diyor. Çocukların çok hoşuna gider, onlar için bir lüks deveye binmek. Peygamberimiz (s.a.v.) devesine alıp, onları deveyle gezdiriyor. Çocukları sevdiği için, rastladığı her yerde selam verir, böylece hem çocukları sevindirir, hem de eğitirdi. Bir gün Halid Bin Said isimli sahabe, yanına aldığı küçük kızıyla beraber Peygamberimiz (s.a.v.)i ziyarete gitmişti. Kızı Habeşistanda dünyaya geldiği için, ona Habeş diliyle güzel kız diye hitap etmiş, onu yanına almış, kızın kendisiyle şakalaşmasına, iki kürek kemiği arasındaki Peygamberlik mührü ile oynamasına izin vermişti. Peygamberlik mührünü merak etmiş, patisiyle oynuyormuş. Efendimiz (s.a.v.) elindeki meyveleri en küçük çocuklara verir Peygamber Efendimiz (s.a.v.) eline meyve geçtiğinde, hemen oturup kendi yemiyor, büyüklere de vermiyor, ne yapıyor? En küçük çocuklara veriyor. Büyük bir insanın çikolata yemesiyle, bir çocuğun aldığı lezzet ayrıdır. Onların gözleri parlar, onları sevindirmek ayrı. Bir çocuğa küçük bir şeftali versen, nasıl iştahlı yediğini bilirsiniz.
Onları sever, okşar ve öperdi. Bir gün yine çocukları severken bir Bedevi gelmiş Siz çocukları böyle sever misiniz? Benim on torunum var. Daha bir tanesini kucağıma alıp, sevmedim demişti. Böyle ekabir tipler vardır. Hala da var. Muhatap bile olmaz çocuklarıyla. Kimsenin çocuğuyla muhatap olmaz. Televizyona da çıkıyor bazen suratlarından düşen bin parça. Hiç kimseye sevgi göstermez.
Resul-u Ekrem (s.a.v.); O halde Allah seni şefkat duygusundan mahrum etmiş diyor. Ne büyük felaket, Allah vermesin. Resulullah (s.a.v.)in kızı Zeynebten olma torunu Ümame küçüktü. Peygamberimiz (s.a.v.)in yanında bulunuyordu. Peygamber (s.a.v.) torununu bir şeylerle oyalayıp namaza durmuştu. Başını secdeye koyunca küçük çocuk koşarak geldi ve Resulullah (s.a.v.)in sırtına bindi. Namazda sırtına biniyor Peygamberimiz (s.a.v.)in. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) namazın geri kalan kısmını torunuyla tamamladı. Kalktıkça düşmesin diye onu bir eliyle omzunda tutuyor, secde ettikçe bırakıyordu diyor. Çocuğun neşesini, keyfini bozmuyor. Namazına devam ediyor, Resulullah (s.a.v.)in mükemmel ahlakıyla, çocuğu hiç incitmeden onun yine sırtında kalmasını, oynamasını, devam etmesini sağlıyor, maşaAllah. (Sayın Adnan Oktar`ın 15 Ağustos 2011 tarihli A9 TVdeki canlı sohbetinden)
(makale harun yahya)
Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 89. sayı (Kasım 2011) 24. sayfada yayınlanmıştır.
Peygamberimiz (s.a.v.) çocuklara olan sevgisini nasıl gösterirdi?
Peygamberimiz (s.a.v.)in çocuklara olan sevgisini ashabı hangi örneklerle anlatmıştır?
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in tüm insanlığa örnek olan şefkati, merhameti ve müminlere olan düşkünlüğü, çocuklara olan tavrında da çok yoğun olarak görülmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) hem kendi çocukları ve torunları hem de ashabının çocukları ile çok yakından ilgilenmiş, doğumlarından isimlerinin konmasına, sağlıklarından ilimlerinin artmasına, giyimlerinden oynadıkları oyunlara kadar onlar için tavsiyelerde bulunmuş, hatta bizzat yol göstermiş ve ilgilenmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bebeklerin bakımı ve korunmaları ile yakından ilgilenmiş, sık sık onlar için dua etmiştir:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kızı Hz. Fatıma (r.a.)'a, her iki torununun doğumundan hemen önce "DOĞUM OLUNCA BANA HABER VERMEDEN ÇOCUĞA HİÇBİR ŞEY YAPMAYIN" diye tembihlemiştir. Bebeklerin doğumundan sonra ise onların beslenmelerini, bakımlarını ve nasıl korunacaklarını bizzat göstererek anlatmıştır.
Peygamberimiz (s.a.v.) ayrıca, yeni doğan bebeklere, çocuklarına, torunlarına ve ashabının çocuklarına hep dua etmiştir. Onları severken ya da onların oyunlarını izlerken, onlar için Allah'tan hayırlı ve uzun bir ömür, iman, ilim ve hikmet istemiştir. Örneğin torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.)'a her vesilede dua etmiş ve bu duasının, Hz. İbrahim (a.s.)'ın Hz. İshak (a.s.) ve Hz. İsmail (a.s.) için ettiği dua olduğunu belirtmiştir. (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.450)
Ashabından İbn-i Abbas (r.a.) çocukken Peygamberimiz (s.a.v.)'in kendisine"Allah'ım buna hikmeti öğret" diye dua ettiğini aktarır. Ashabından Enes (r.a.)'a ise çocukluk döneminde, Allah'ın malını ve evladını çok, ömrünü uzun kılması ve verdiklerinin Enes (r.a.) hakkında hayırlı ve mübarek olması için dua etmiştir. (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.450-51)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) çocuklarla çok yakından ilgilenmiştir:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zaman zaman çocuklarla oyun oynayarak ilgilenmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), "ÇOCUĞU OLAN ONUNLA ÇOCUKLAŞSIN" (diyanetvakfi.dk/cocuk/hikaye/cocuksevgisi/cocuksevgisi.htm) sözleriyle anne babalara çocuklarıyla bizzat ilgilenmelerini tavsiye etmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) çocukların yüzme, koşu, güreş gibi oyun ve sporlarla meşgul edilmelerini de tavsiye etmiş, hatta torunlarını ve çevresindeki çocukları buna teşvik etmiştir.
Birçok sahabe, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)in çocukları nasıl sevdiğini, onlarla nasıl ilgilendiğini ve oyunlar oynadığını aktarmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir:
Hz. Enes (r.a.): "RESULULLAH ALEYHİSSALATU VESSELAM ÇOCUKLARLA ŞAKALAŞMADA İNSANLARIN EN ÖNDE OLANIYDI." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 15. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.209)
El Bera (r.a.): "PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) KIZI HZ. FATIMA (R.A.)'A ŞÖYLE DERDİ: 'HAYDİ ŞU OĞULLARIMI (HASAN VE HÜSEYİN) ÇAĞIR BANA!' ONDAN SONRA O İKİSİNİ GÖĞSÜNE BASAR, KOKLARDI." (İmam Muhammed Bin Muhammed bin Süleyman er-Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, Cem'ul-fevaid min Cami'il-usul ve Mecma'iz-zevaid, cilt 5, İz Yayıncılık, s.136)
Ya'la İbnu Mürre (r.a.) Peygamberimiz (s.a.v.)'in çocuklara olan sevgisine, onlarla nasıl şakalaştığına dair şunları anlatmıştır:
"BİR GRUP ASHAB, RESULULLAH (S.A.V.) İLE BİRLİKTE ALEYHİSSALATU VESSELAM'IN DAVET EDİLDİĞİ BİR YEMEĞE GİTTİLER. YOLDA TORUNU HÜSEYİN (R.A.)'A RASTLADILAR, ÇOCUKLARLA OYNUYORDU. "RESULULLAH (S.A.V.) ÇOCUĞU GÖRÜNCE İLERLEYİP CEMAATİN ÖNÜNE GEÇİP ONU TUTMAK İÇİN ELLERİNİ AÇTI. ÇOCUK İSE SAĞA SOLA KAÇMAYA BAŞLADI. RESULULLAH (S.A.V.) DE ONU TAKLİDEN SAĞA SOLA KOŞARAK, TUTUNCAYA KADAR PEŞİNDE KOŞTU. YAKALAYINCA ELLERİNDEN BİRİNİ ÇENESİNİN ALTINA DİĞERİNİ DE ENSESİNE KOYUP ÖPTÜ VE 'HÜSEYİN BENDENDİR. BEN DE HÜSEYİNDENİM. KİM HÜSEYİN'İ SEVERSE ALLAH DA ONU SEVSİN. HÜSEYİN SIBTLARDAN BİR SIBTTIR (TORUN)' BUYURDU." (Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.519)
Resulullah (s.a.v.) çocuklara olan sevgisini gösterirken sıkça onların başlarını okşardı ve onlara hayır duaları ederdi. Örneğin Yusuf İbni Abdillah İbni Selam (r.a.), "Hz. Peygamber (s.a.v.) beni Yusuf diye isimlendirdi, başımı okşadı" der. Amr İbnu Hureys (r.a.) ise annesinin kendisini Hz. Peygamber (s.a.v.)'in huzuruna götürdüğünü, Resulullah (s.a.v.)'in başını okşayıp bol rızka kavuşması için dua ettiğini, Abdullah İbnu Utbe (r.a.) da beş-altı yaşlarındayken Peygamber Efendimiz (s.a.v.)in başını okşayarak, zürriyeti ve bereketi için dua ettiğini hatırlayabildiğini anlatır. (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 509)
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in çocuklara gösterdiği ilgili ve sevgi dolu tavrı, Ebu Hüreyre (r.a.) da şu örneklerle anlatmıştır:
"ÇOCUĞA KARŞI YUMUŞAK DAVRANMAK ALLAH RESULÜ (S.A.V.)'İN ADETLERİNDENDİ. ALLAH RESULÜ (S.A.V.) BİR SEFERDEN DÖNDÜKLERİNDE ÇOCUKLAR KENDİLERİNİ KARŞILARLARDI. ALLAH RESULÜ (S.A.V.) DE DURUR SAHABELERİNE ÇOCUKLARI KALDIRMALARINI EMREDERDİ. ONLAR DA ÇOCUKLARIN KİMİNİ ALLAH RESULÜ (S.A.V.)'İN ÖNÜNE KİMİSİNİ TERKİSİNE BİNDİRİR VE BAZILARINI DA KENDİLERİ BİNEKLERİNE ALIRLARDI." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 510)
"ÇOCUKLARLA O KADAR İÇİÇE OLMUŞTU Kİ, BİR DEFASINDA YARIŞ YAPAN ÇOCUKLARI GÖRMÜŞTÜ DE, ONLARIN NEŞESİNE KATILMAK İÇİN BİRLİKTE KOŞMUŞTU." (sevde.de/Pey-ornek/peygamberimizin-ahlaki.htm)
Çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapmamıştır:
Kız çocuklarının doğar doğmaz öldürüldükleri bir dönemde peygamber olarak görevlendirilen Hz. Muhammed (s.a.v.), kız çocuklarını da erkek çocuklardan ayırmamak gerektiğini, kız çocuklarını öldürmenin günah olduğunu bildirmiş ve hepsine eşit sevgi ve ilgi göstererek, topluma da güzel bir örnek olmuştur. Peygamberimiz (s.a.v.)'in kız çocuklarındaki güzel özellikleri ve önemini vurguladığı sözlerinden bazıları şunlardır:
"KIZ NE GÜZEL EVLATTIR. ŞEFKATLİ, YARDIMSEVER, MUNİS, KUTLU VE ANALIK DUYGULARI İLE DOLUDUR." (Vesail, Ebvab-ı Ahkam-ül-Evlad, 4.bab, 4.haber-Meşkiniden naklen; Hüseyin Hatemi, İlahi Hikmette Kadın, Birleşik Yayıncılık, 4. baskı, İstanbul, 1999, s. 72)
ALLAH RESULÜ (S.A.V.) BUYURMUŞTUR: "ÇOCUKLARINIZA EŞİT DAVRANIN; FARKLI DAVRANACAK OLSANIZ DAHİ KIZLARINIZI ÜSTÜN TUTUN!" (Nehc'ül-Fesaha, s.365 )
Çocuklara olan şefkatinde hiçbir ayrım gözetmemiştir:
Efendimiz (s.a.v.) kendi çocuklarına ve torunlarına gösterdiği sevgi ve merhametin aynısını diğer Sahabî çocuklarına da gösterirdi. Halid bin Said (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.)'i ziyarete geldiğinde yanında küçük kızı da vardı. Habeşistan'da doğduğu için, Peygamberimiz (s.a.v.) ona ayrı bir yakınlık gösterirdi. Bir seferinde Peygamberimiz (s.a.v.)'in eline işlemeli bir kumaş parçası geçmişti. Hz. Halid (r.a.)'ın kızını çağırttı ve ona verdi, sevindirdi. Cemre o sıralar küçük bir çocuktu. Babası alır, onu Peygamberimiz (s.a.v.)'in huzuruna götürür ve derdi ki: "Yâ Resulallah (s.a.v.), şu kızım için Allah'a bereketle dua eder misiniz?" Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Cemre'yi kucağına oturttu, elini başına koydu ve bereketle dua buyurdu.
Peygamberimiz (s.a.v.)'in yardımcısı Hz. Zeyd (r.a.)'ın oğlu Üsame (r.a.) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile ilgili şunları anlatmıştır:
"RESULULLAH (S.A.V.) BİR DİZİNE BENİ, BİR DİZİNE DE TORUNU HASAN (R.A.)'I OTURTUR; SONRA İKİMİZİ BİRDEN BAĞRINA BASAR VE 'YA RABBİ, BUNLARA RAHMET ET. ÇÜNKÜ BEN BUNLARA KARŞI MERHAMETLİYİM' DİYE DUA EDERDİ." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.508)
Müminlere çocukları arasında adaletle davranmalarını hatırlatmıştır:
"ALLAH, ÖPMEK DAHİL HER HUSUSTA ÇOCUKLAR ARASINDA ADALETLİ DAVRANMANIZI SEVER" (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.498)
Çocukların eğitilmeleri ve güzel ahlak ile terbiye edilmeleri üzerinde durmuştur:
Peygamberimiz (s.a.v.) bu konuda birçok tavsiyede bulunarak yol göstermiştir. Efendimiz (s.a.v)in bu konudaki sözlerinden biri şöyledir:
"BİR BABA ÇOCUĞUNA GÜZEL AHLAKTAN DAHA ÜSTÜN BİR MİRAS BIRAKAMAZ." (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.512)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Çocuklarla İlgilenmesi, Onlara Sevgi ve Şefkat Göstermesi Müminlere En Güzel Örnektir
Din ahlakını yaşamayan insanların gerçek anlamda sevmeleri ve sevilmeleri imkansızdır. Gerçek sevginin karşılıklı olarak yaşanması için, bir insanın herşeyden önce Allah'ı derin bir sevgiyle sevmesi ve Allah'ın sevgisini kazanabileceği bir ahlak göstermesi gerekir. Allah, sevdiği kullarının kalbine bir sevgi verir ve diğer insanların kalbinde de onlara karşı bir sevgi kılar.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)in sevgisinin asıl kaynağı da Yüce Allah'a duyduğu derin sevgidir. Efendimiz (s.a.v.) Allahın tecellisi olarak gördüğü için insanlara, canlılara ve çiçeklere duyduğu sevgiyi çocuklara da göstermiştir. Yüce Allahın üstün yaratmasının eseri olan çocuklara sevgi ve şefkat gösterilmesini de kendi ashabına ve tüm müminlere KÜÇÜKLERİMİZE ŞEFKAT ETMEYEN BİZDEN DEĞİLDİR" ( Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.506) sözleri ile tavsiye etmiştir.
Sayın Adnan Oktar Peygamberimiz (sav)in Çocuklara Olan Sevgisini Anlatıyor:
ADNAN OKTAR: Peygamber Efendimiz (s.a.v.), deve üzerinde bir yerden gelirken, çocukları görürse onları devesine alır ve sevindirirdi diyor. Çocukların çok hoşuna gider, onlar için bir lüks deveye binmek. Peygamberimiz (s.a.v.) devesine alıp, onları deveyle gezdiriyor. Çocukları sevdiği için, rastladığı her yerde selam verir, böylece hem çocukları sevindirir, hem de eğitirdi. Bir gün Halid Bin Said isimli sahabe, yanına aldığı küçük kızıyla beraber Peygamberimiz (s.a.v.)i ziyarete gitmişti. Kızı Habeşistanda dünyaya geldiği için, ona Habeş diliyle güzel kız diye hitap etmiş, onu yanına almış, kızın kendisiyle şakalaşmasına, iki kürek kemiği arasındaki Peygamberlik mührü ile oynamasına izin vermişti. Peygamberlik mührünü merak etmiş, patisiyle oynuyormuş. Efendimiz (s.a.v.) elindeki meyveleri en küçük çocuklara verir Peygamber Efendimiz (s.a.v.) eline meyve geçtiğinde, hemen oturup kendi yemiyor, büyüklere de vermiyor, ne yapıyor? En küçük çocuklara veriyor. Büyük bir insanın çikolata yemesiyle, bir çocuğun aldığı lezzet ayrıdır. Onların gözleri parlar, onları sevindirmek ayrı. Bir çocuğa küçük bir şeftali versen, nasıl iştahlı yediğini bilirsiniz.
Onları sever, okşar ve öperdi. Bir gün yine çocukları severken bir Bedevi gelmiş Siz çocukları böyle sever misiniz? Benim on torunum var. Daha bir tanesini kucağıma alıp, sevmedim demişti. Böyle ekabir tipler vardır. Hala da var. Muhatap bile olmaz çocuklarıyla. Kimsenin çocuğuyla muhatap olmaz. Televizyona da çıkıyor bazen suratlarından düşen bin parça. Hiç kimseye sevgi göstermez.
Resul-u Ekrem (s.a.v.); O halde Allah seni şefkat duygusundan mahrum etmiş diyor. Ne büyük felaket, Allah vermesin. Resulullah (s.a.v.)in kızı Zeynebten olma torunu Ümame küçüktü. Peygamberimiz (s.a.v.)in yanında bulunuyordu. Peygamber (s.a.v.) torununu bir şeylerle oyalayıp namaza durmuştu. Başını secdeye koyunca küçük çocuk koşarak geldi ve Resulullah (s.a.v.)in sırtına bindi. Namazda sırtına biniyor Peygamberimiz (s.a.v.)in. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) namazın geri kalan kısmını torunuyla tamamladı. Kalktıkça düşmesin diye onu bir eliyle omzunda tutuyor, secde ettikçe bırakıyordu diyor. Çocuğun neşesini, keyfini bozmuyor. Namazına devam ediyor, Resulullah (s.a.v.)in mükemmel ahlakıyla, çocuğu hiç incitmeden onun yine sırtında kalmasını, oynamasını, devam etmesini sağlıyor, maşaAllah. (Sayın Adnan Oktar`ın 15 Ağustos 2011 tarihli A9 TVdeki canlı sohbetinden)
(makale harun yahya)
Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 89. sayı (Kasım 2011) 24. sayfada yayınlanmıştır.