Peki, ama aşk neydi, âşık olmak?

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
Karanlıkların ardından parlayan ışığa merhaba...

Sevmek âşık olmak istiyordu genç adam. Sıradan hayatında bir mola gecenin karanlığında bir lamba okyanusun ortasında bir ada…

Peki ama aşk neydi âşık olmak?

İlkokul yıllarında onun yanında oturabilmekti aşk her derste ona soru sormak her derste aynı kitabı paylaşabilmekti aşk. Bazen hediye ettiği kokulu silgilerin kokusuydu aşk bazense beslenme saatinde paylaşılan bir krepti âşık olmak…

Peki ya ortaokul yıllarında âşık olmak? Sadece yan yana oturmak olmamalıydı aşk ya da sadece aynı kitabı paylaşmak! Teneffüslerde beraber dolaşabilmekti aşk bazen yazılan bir mektuptaki bir harf bazense parmağına değen bir parmaktı âşık olmak…

Bu kadarcık da olamazdı ya Mecnun’a dağ deldiren o büyük aşk! lise yıllarında onun elini tutabilmekti aşk onun kalp atışlarını duymak saçlarını okşamak her zaman yanında kalabilmekti aşk. Bazen ne olduğunu anlamamak bazen kalp atışlarını yavaşlatamamak bazense geceye meydan okumak…

Onu bir kere öpebilmekti aşk bittiğinde öleceğini sanmaktı âşık olmak! Her seferinde aşk o değil buymuş dedirten bazen rüyalarına giren bazen sesini titreten bazense içini ürpertendi aşk. Belki de sadece yağmurda el ele dolaşabilmekti aşk…

Ama…

Artık paylaşabileceği bir krep’i yoktu genç adam’ın. Ya da duygularını anlattığı mektupları…Sadece elini tuttuğu nesne aşk olamazdı onun için ya da bitince ölmeyeceğini anlamıştı artık…

Ve artık 20li yaşlarında hayat’a meydan okumaktı onun için aşk. Bir şiirde mısra bir şarkıda nota hayatta bir mola… Uykusuz gecelerin sonunda camdan giren güneş ışığıydı aşk. Tıpkı güneşin karanlığı delmesi gibi onunda yalnızlığını delmesiydi. Onu düşünürken içtiği sigaranın yarısını rüzgârla paylaşabilmekti âşık olmak. Sadece onun için yaşamak sadece onun için soluk almak. Ona yazdığın şarkının güftesinde aklını bestesinde kalbini sunmaktı âşık olmak. Çöl sıcağında ılık bir meltemde titremek kutup soğuklarında sesini duyunca terlemekti onu hissetmek.

O yokken hayatı 2 kişilik yaşamaktı âşık olmak. Bazen gitme diyememek bazense dememekti doğru olan. İçmeden sarhoş olmak dokunmadan hissetmek duymadan işitmek gözyaşı akıtmadan ağlamaktı âşık olmak.

Belki de tüm bunları yazmaktı âşık olmak…

Genç adam göz kapaklarının ağırlığına daha fazla dayanamadı radyoda “Hayatı Sıfırlamak” derken Şebnem o uykuya daldı. Sabah uyanınca hiçbir şeyin farklı olmayacağını bilerek yastığa koydu başını…

Artık merhaba dediği “karanlığın ardından parlayan tek ışık” kapanan bilgisayarın ışığıydı…
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst