Parçalama Bizi Yar

schatzi

Bayan Üye
Hazana uğradık sevgili…

Hep baharı yaşıyoruz sanıyorken, kara kışa teslim ettik sevdamızı…
Bilemedik bir şeylerin kıymetini.
Ya da ayırt edemedik neyin doğru neyin yanlış olduğunu…
Sessizliğimde ki çığlıklarımı duymadın.
Oysa herkesten önce senin duyman gerekmez miydi?
Can değil miydin canıma?
Ömrüne ömür adadığım sen değil miydin?
Düşlerimizde evimizi kurup, çocuklarımızı büyüttüğümüz, hatta kızımız evlenme çağına geldiğinde nasıl dayanacağız ayrılığına diye kara kara düşündüğümüz, sonra kendi çocukluğumuza güldüğümüz sen değil miydin?
Bana kırk kat yabancı olanlar, yüzümü bile görmeyenler ‘neyin var?’ ‘ ne oluyor size?’ diye sorarken sen sevdiğim adam!
Neredeydin de görmedin beni?
Nasıl olduda duymadın hıçkırıklarımı?
‘Değer miydi?’ diye soracağım sana. Cevabın olmayacak biliyorum… Suskunları oynayacaksın yine…
Ya da en iyi yaptığın şeyi yapıp ‘hatalıyım biliyorum’ diyeceksin. ‘ne yi çözecek bunu bilmen’ diyeceğim, yine sessizliğe bürüneceksin…

Şimdi sessiz sedasız gidiyorum senden…
Vazgeçtim sitemlerimden, hayallerimden…
Senden vazgeçemedim ama vazgeçtim kendimden…
Hiç bilmediğim yabancı bir sokaktaki taşın altına sıkıştırdım kimliğimi. Gülüşlerimi senin eşleştirdiğin kır çiçeklerine, gözlerimi yosunların en derinlerine ve bedenimi hiç bilmediğim bir yere bırakıp gidiyorum…
Seni alıyorum sadece yanıma… O inandığım, bana tüm dünyaya meydan okuma gücü veren, bir dağ gibi yıkılmaz bilerek yaslandığım, başımı koyduğumda omzuna huzuru tattığım adamı alıyorum…
‘Benim’ diye sevinme sevgili…
Öyle fark var ki aranızda…

Nazar mı değdi bize acaba… Kimin ahını aldık?
Niye böyle bir sonu ellerimizle hazırladık?
Neydi alıp veremediğimiz?
En mutlusu değil miydik yeryüzünün?
Daha düne kadar kenetlenmemiş miydi yüreklerimiz birbirine…
Peki bu son niye?

Üşüyorum şimdi…
Hep ‘bu kadar severken ayrılık niye?’ diyerek kızdığım aşıklar geliyor aklıma…
Demek ki her şeyi yıkmaya yetiyormuş küçük sanılan bir hata…
Aklımı zorluyor teslim olduğumuz karanlıklar.
Tam ‘kessen bileklerimi kanım akmaz’ diyecekken yine iki damla kan damlıyor satırlarıma…

Hazana uğradık sevgili…
Hep baharı yaşıyoruz sanırken, kara kışa teslim ettik sevgimizi…

Şimdi yalvarıyorum sana…
Ne olur yap bir şeyler…
Allah aşkına zemherilerde bırakma yüreğimi…
Hayatımı seninle kurmuşken, intiharlarıma davetiye çıkarma, kaza süsü verdirme bana…
Bir gün ölüp gideceksem de bu seninle olmalı…
Senli bir hayatı yaşadıktan sonra olmalı…
Bul bir çaresini yalvarırım…
Yine güneş gibi doğ sabahlarıma…
Yine bizim için kaysın yıldızlar…
Yine ‘papatyam’ de saçlarımı okşayarak…
O güvendiğim, sığındığım, yetimliğimi öksüzlüğümü unuttuğum, ‘herşeysin, herşeyimsin’
Dediğim, hayat bildiğim ‘ömrüm’ diye seslendiğim eşsiz yüreğin sahibi ol…

Yalvarıyorum yar!
Atlattığım her fırtınada bir kaya gibi durdum ben.
Benden kopup gidenler sadece toz parçacıklarıydı…
Ama dayanamam senin yarattığın fırtınalara…
Bunu kaldıramaz yüreğim…

Allah aşkına parçalama yar! Bizi parçalama!
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst