AySe^^
Bayan Üye
Toplumda aşırı kuşkucu evhamlı insanlara "paranoyak mısın?" diye takıldığımız çok olur... Nedir paranoya? Paranoya; kronik sistematik hezeyanlarla ve akli meleklerden muhakeme bozukluğu ile karakterize bir psikiyatrik durumdur. Muhakeme bozukluğu sonucu gelişen hezeyanlar hastalığın hemen hemen tek belirtisidir. Bu hastalıkta hastanın tek bir konuda "takıntısı" vardır. Bu takıntıyı öylesine sistemli tefsirli anlatımı vardır ki inanmak çok güçtür. Ayrıca paranoyada günlük "olağan" hayata görülebilen türede-kıskançlık takip edilme kötülük görme icatçılık hastalanma tek yanlı aşk zehirlenme eş yada sevgilisi tarafından aldatılma gibi-acaip garip nitelik taşımayan hezeyanlar tabloya hakimdir.
Paranoyak insan hezeyan ve hezeyanlarının doğurduğu sonuçlar dışında davranışlarında anormal değildir. Şizofrenlerde sıklıkla görülebilen olmayan sesler işitme olmayan nesneleri görme (halüsinasyonlar) paranoyaklarda çok nadirdir. Olsa bile belirgin değildir. Paranoya hastalığı 30-40 yaşlarından sonra ortaya çıkar. %10 kadar irsiyetle ilgili olduğu söylenmektedir. İlerleyici ve tedaviye son derece dirençli bir hastalıktır.
Bu insanlar bütün ömrü boyunca kendi karakterine ve şahsiyet yapısına sıkı sıkıya bağlı; belirli bir sıra düzen ve açıklık içinde ifade edilen tek bir konuda hezeyanlara sahiptirler. Örneğin: birlerin kendisini takip ettiğini öldürmek istediğini iddia edip bütün olayları bu yönle tefsir eden ve buna yönelik tedbirler alan hasta gibi.
Paranoya psikozu yerleşmeden önce hasta üç evre geçirir:
1)Dikkat ve analiz devresi: Hasta etrafında olup bitten hadiselere dikkat eder. Onları gelecekteki hezeyanlarını besleyecek tarzda tefsir eder. Kendisinde ve etrafında kendisine karşı olan davranışlarda birçok hususiyet keşfeder.
2) Perseküsyon devri: Bu durumda hezeyanlar ortaya çıkmaya başlar. Etrafında ona fenalık yapacak hakkını gasp edecek onu tahrik edecek ve izzet-i nefsi ile oynayacak hatta onu öldürmek içi fırsat kollayacak bir şebekenin mevcudiyetinden vehmederek tedbir almaya başlar. Yollarını değiştirir oturduğu yeri değiştirir göç eder. Etrafta dinlenme cihazları arar. Kapıyı pencereyi "iyi" kontrol eder.
3) Büyüklük hezeyanları devresi: Aslında bu dönem 2devre ile beraber gelişir. Hasta kendini "büyük" "azametli" "birilerine yön veren" güçlü biri gibi algılar. Bundan dolayı kendisini çekmeyenler olduğunu söylerler.
Bu hastalarda kendiliğinden ve iradi olan dikkat ve hafıza; bilhassa hezeyanıyla ilgili konularda çok artmıştır.
#
Paranoyak insan hezeyan ve hezeyanlarının doğurduğu sonuçlar dışında davranışlarında anormal değildir. Şizofrenlerde sıklıkla görülebilen olmayan sesler işitme olmayan nesneleri görme (halüsinasyonlar) paranoyaklarda çok nadirdir. Olsa bile belirgin değildir. Paranoya hastalığı 30-40 yaşlarından sonra ortaya çıkar. %10 kadar irsiyetle ilgili olduğu söylenmektedir. İlerleyici ve tedaviye son derece dirençli bir hastalıktır.
Bu insanlar bütün ömrü boyunca kendi karakterine ve şahsiyet yapısına sıkı sıkıya bağlı; belirli bir sıra düzen ve açıklık içinde ifade edilen tek bir konuda hezeyanlara sahiptirler. Örneğin: birlerin kendisini takip ettiğini öldürmek istediğini iddia edip bütün olayları bu yönle tefsir eden ve buna yönelik tedbirler alan hasta gibi.
Paranoya psikozu yerleşmeden önce hasta üç evre geçirir:
1)Dikkat ve analiz devresi: Hasta etrafında olup bitten hadiselere dikkat eder. Onları gelecekteki hezeyanlarını besleyecek tarzda tefsir eder. Kendisinde ve etrafında kendisine karşı olan davranışlarda birçok hususiyet keşfeder.
2) Perseküsyon devri: Bu durumda hezeyanlar ortaya çıkmaya başlar. Etrafında ona fenalık yapacak hakkını gasp edecek onu tahrik edecek ve izzet-i nefsi ile oynayacak hatta onu öldürmek içi fırsat kollayacak bir şebekenin mevcudiyetinden vehmederek tedbir almaya başlar. Yollarını değiştirir oturduğu yeri değiştirir göç eder. Etrafta dinlenme cihazları arar. Kapıyı pencereyi "iyi" kontrol eder.
3) Büyüklük hezeyanları devresi: Aslında bu dönem 2devre ile beraber gelişir. Hasta kendini "büyük" "azametli" "birilerine yön veren" güçlü biri gibi algılar. Bundan dolayı kendisini çekmeyenler olduğunu söylerler.
Bu hastalarda kendiliğinden ve iradi olan dikkat ve hafıza; bilhassa hezeyanıyla ilgili konularda çok artmıştır.
#