---> para her kapıyı açarmı?
Shakespeare'in bir dizesi geldi aklıma..
Altın mı? sarı, pırıl pırıl, değerli altın ha?
hayır tanrılar, tembel bir sofu değilim ben!…
şu kadarı yetecektir bunun çevirmeye
siyahı beyaza, pisliği temize, yanlışı doğruya,
soysuzu soyluya, yaşlıyı gence, korkağı yiğide.
… çünkü bu,
alır elinizden rahipleriniz ve hizmetkarlarınızı,
çeker koca adamların yastıklarını başlarından:
bu sarı köle
bağlayan ve çözendir dinleri, kutsayan günahkarı;
yıllanmış cüzzamı arzulanır, hırsızı yerli kılar
ve ünvan, saygı ve övgü bahşeder ona
oturtur senatörlerle yan yana: odur
kocamış dulu yeni gelin eden;
yarası mikrop kapmış hastayı süsleyip püsleyip
ilkyaza inandıran. defol, lanet olası maden
insanlığın orta malı ******su, sen,
ulusların bozgununa sebep olan.
ey sen sevimli katili kralın, ve ayıran
özoğul ile babayı! sen hymen’in tertemiz yatağını
parlakça kirleten! sen o kahraman mars!
her dem genç, taze, sevilen ve nazik zampara sen,
sadece yüz kızarması eritmeye yeten
diana’nın kucağındaki kutsal karı! sen görünür tanrı!
olmayacakları birbirine yaklaştırıp öpüştüren!
ve her dilden konuşan, her amaca hitap eden!
ey sen kalplerde yer alan!
düşün, kölen insan baş kaldırmakta
kullan gücünü, düşür birbirine onları,
yönetebilsin böylece canavarlar dünyayı!