Pantolonu kim buldu

bal_böceği

€q0iSt
Prenses
Kayıtlı Üye
Pantolonu kim buldu, Pantolonu kim icat etti. Eski Yunanlar Doğuluların giydiği “tulakoi” ve Romalılar da Kuzeylilerden “bracae”yi öğrenmişlerdi. Pantolon İran’da giyilir ve Eski Yunan ve Romalılarca küçümsenirdi. Hatta 397 yılında Honorius’un Roma’da pantolon giyilmesini saygısızlık addedip yasakladığı bilinmektedir. Avrupa’da pantolonla ilgili sözcükler çorap, ayakkabı, dizlik ya da “breech” gibi kıçlık, “trouser” gibi bacaklık demektir.

Aziz Pantaleone Roma’da 4. yüzyılda şehit edilen Hıristiyan hekimdir. Venedik’in koruyucu azizi oldu ve halen sıvı olduğuna inanılan kanı Ravello’da kutsal emanet olarak saklanmaktadır. Azizin adı “panleone” tümüyle aslan anlamına gelmektedir ama pantolola ilgisi İtalyan folklorundaki komik Pantaleone’den gelmektedir. Bol pantolonlarıyla tanınan 16. yüzyıl Venedik komedisinin karakteri, İtalyan tiyatro topluluklarıyla Fransa ve İngıltere’yi dolaşmış ve sözcüğün yayılması da tiyatroyla olmuştur. 19. yüzyıla kadar süren Commedia dell’Arte geleneği pandomimin de kaynağıdır. Fransızca “pantolon”, İngilizce “pantaloon’ , Rusça “pantalony” bu sözcükten gelme ise de, bugün kullanımdan düşmüşlerdir; ingilizcede “pants ‘ sözcüğünün kullanımı daha yaygınsa da kaba bir ifade biçimi olarak kabul edilmektedir.

Avrupa nın pantolonundan önce Anadolu’da çakşır, potur, zengin-ler tarafından mavi şayaktan, fakirler siyah bezden şalvar-karaman-dol, Doğu Karadeniz’de zıpka giyilirdi. Amicis 1875-76 da kıyafet değişımini, “Her gün binlerce kaftan kaybolmakta ve binlerce istanbulin ortaya çıkmaktadır, her gün eski bir Türk ölmekte ve Tanzimatçı bir Türk doğmaktadır,” cümlesiyle anlatmaktadır. Oysa Avrupa’da da pantolon, peştamal gibi kullanılan örtünün, çorap yerine kullanılan dolağın ve kısa pantolonun evrimiyle ortaya çıkmıştır.

Yeniçeri Ocağı’nın kanlı bir biçimde kapatıldığı olaydan sonra (1826) halkın sağa sola dağılan yeniçerilerin peşine düşüp, dizden aşağılarının güneşten yanık olmasından yeniçerileri ayırt ederek öldürdükleri, bu arada başkalarının, özellikle harman yapan köylülerin de kazaya uğradığı tarihlerimize geçmiştir. Yeniçerilerin baldırı çıplak olduğu gibi, denizciler, işçiler ve efeler de dizden aşağı-sını çıplak bırakan pantolonlar giyerlerdi. Bugüne kadar kullanım alanları ve bölgeleri düşünüldüğünde, pan-tolonların dağlık yerlerde kısaldığı, ovaya indikçe uzadığı kural olarak çıkartılabilir. Ege zeybekleri, bilindiği kadarıyla Osmanlıların ilk kez 1832’de engellemeye çalıştığı gibi, kısa giyerken, Karadeniz ve Erzu-rum’da paçalar dar, Trabzon’da kadın şalvarları da dize kadardır; Or-ta ve Güneydoğu Anadolu’da şalvarlar güneye doğru gidildikçe uzar ve bollaşır, çöle varıldığında entariye döner. Anadolu köylüsünün ter-cih ettiği külot pantolon da gerçekte çakşıra benzemekteydi. III. Selim Yeniçeri Ocağı’nı doğrudan kaldırmaya cesaret edeme-yip Nizam-ı Cedit adıyla yeni askeri birlikler oluşturmak istediğinde, Batı ölçülerine daha yakın yeni asker kıyafetine “karı” elbisesi diye itiraz edilmişti. Tanzimat’tan itibaren cübbe yerine ceket geçtikçe, şal-var da gittikçe daraldı ve pantolona dönüştü. Avrupalıların tuhaf bulup birkaç yüzyıl güldükleri “Pantolone” pantolona adını verip sonunda “medeni” kıyafet ölçüsü oldu ama adı da bize yadigâr kaldı.

Pantolonun kumaşı, rengi, kesimi, fermuar!ı veya düğmeli oluşu, pilileri ve paçaları modaya göre değişir. 1925-27’de moda olan çarliston dansıyla birlikte paçaların salınması için dizden aşağı bollaşan, geniş paçalı pantolonlar gençler arasında yayıldı. 1960’ların ikinci yarısında ve 1970’lerde İspanyol paça adıyla geniş paçalar yine modaydı ve okul kapılarında öğretmenler ellerinde makasla uzun saçlı ve geniş paçalı öğrenci beklerlerdi.
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst