Hiphop_girL
Bayan Üye
İşte Pallas kedileri...
Bilimsel literatürde onları ilk kez tanımlayan bilim adamı Peter Pallas’ın adıyla anılan bu kedi Çin ve Moğolistan’ın soğuk ve kayalık bölgelerinde yaşar. Bu zorlu yaşam koşullarına fazlasıyla uyumludur.
Hava sıcaklığının -51 dereceyi bulduğu bu ortamlara kolayca uyum sağlamasını, uzun tüylü, kalın ve kabarık postuna borçludur. Göbeğindeki ve kuyruğundaki tüyler, sırtındaki ve vücudunun yanlarındaki tüylerin neredeyse iki katı uzunluğundadır. Vücudunun aşağı tarafındaki tüylerin uzun olması, onun soğukta üşümeden yerde uzanmasını sağlar.
"Bu kedi bana hep kar leoparının mini versiyonu gibi gelir" diyor bir yabanıl kedi uzmanı. "Kayaların arasında hızla hareket eder. Önce bir kayanın arkasına saklanır, gizlice üzerinden bakar ve hemen bir sonraki kayanın arkasına süzülüverir. Yerçekimine adeta meydan okur; bir uçurumun kenarında rahatlıkla asılı kalabilir."
Pallas kedisi bir çita gibi hızlı koşamaz, ama kısa bacakları ve tıknaz vücudu sayesinde sinsice sürünebilir; böylece gerektiğinde "sıvışıp" kaçması kolay olur. Avına doğru sürünerek ilerler, hiç fark edilmemeyi başarır ve aniden saldırarak onu yakalar. Diğer kedilerden farklı olarak Pallas kedisinin gözleri kafasının daha yukarısında, kulakları ise daha aşağısındadır.
Göz ve kulaklarının konumu sayesinde, kayalıkların arkasından baktığında vücudunun çok az bir bölümü gözüktüğünden avına gizlice yaklaşabilir.
Pallas kedisi gündüz avlanır. Çünkü sevdiği avlar gündüz aktiftir. Yaşam alanında saklanacak fazla yer yoktur ; bu yüzden açık alanda avlanmak gibi müthiş bir yeteneğe sahiptir. Solgun renkli postu kayalıkların rengiyle uyum sağlar, böylece gündüz kolay kolay fark edilmeden avlanabilir. Hareketsizken, neredeyse görünmez olur. En sevdiği yiyecek pika’dır. Hamster'a benzeyen bu fare türüne bayılır, ancak bulamadığında küçük kemirgenleri de avlar.
Pek çok yabanıl kedi genellikle iki ya da üç yavru doğurabilir. Ancak yaşadığı yerde yiyecek bolsa, Pallas kedisi bir seferde sekiz yavru dünyaya getirebilir. Mayıs ayında doğan yavrular altı ay içinde yetişkin ölçülerine erişir. Bir sonraki baharda çoktan kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmiş olurlar.
Yakın zamana kadar Pallas kedilerini hayvanat bahçelerinde görmek neredeyse imkansızdı, çünkü bu kediler esaret altındayken üremiyorlardı. Ancak uzmanlar işin sırrını keşfetti: Kaldıkları bölmede doğal yaşam alanlarındakine benzer bir ışık sağlanabilirse, üreyebiliyorlardı.