ashli
Bayan Üye
Öncelikle paganizmin doğa tabanlı bir inanç olduğunu hatırlatmakta fayda var, doğa ile kurulan ilişki bu öğretinin ya da sistemin (paganizmi nasıl gördüğünüz size kalmış) en önemli kilit noktalarıdır ve herblore dediğimiz bitki bilgisi bunun temelini oluşturmaktadır. Herblore'a girmeden önce anlaşılması gereken şey paganlar bitkilere eşitleri olarak yaklaşırlar İslam gibi bazı dinlerin aksine dünyanın insanlar için yaratıldığına değil insanın doğanın bir parçası olduğuna inanırlar ve ona göre davranırlar. Kendilerini yaşayan hiç bir canlıdan ne daha üstün ne daha aşağı görürler tüm canlılar hayat gücünün bir parçasıdır. Denizler, kayalar, nehirler, rüzgar.. hepsi paganlar için yaşayan varlıklardır ve yaşam paganlar için bir titreşim meselesidir, eğer titreşimlerinizin frekansını değiştirebilirseniz hangi canlıyla isterseniz onunla iletişim kurabilirsiniz ya da en azından varlığını hissedebilirsiniz.
Bitkilerin titreşimleri insanlarınkine yakın ve benzerdir ama genellikle biraz daha yavaştır ve derin meditasyon hali bitkilerin zihinlerine ulaşmak için yeterlidir. Ancak bitkiler sözlerle iletişim kurmazlar. Onlar dokunarak, fototropizm ile, elektriksel uyarımlarla, kimyasal emisyonlarla iletişim kurarlar.
Bir bitkiyle iletişim kurmak bizim için zor ancak imkansız değildir. Ancak bitkiler için bizleri hissetmek ve algılamak hiç de zor değildir, tüm niyetlerimizi düşüncelerimizi hissedebilirler, zarar verme niyetinde olup olmadığımızı anlayabilirler, bilgeliğe sahiptirler. En önemlisi acıyı tıpkı (büyük olasılıkla) bizim hissettiğimiz gibi hissederler bu yüzden bitkilerle iyi iletişim kurmak çok önemlidir. Özellikle yolunuza dair pek çok işinizde onları kullandığınızı düşünecek olursanız. İşte bu iletişimi kurarken dikkat edilmesi gereken birkaç ipucu bu yazıyı yazmamın asıl amacıdır:
1. Gerçekten o bitkiyi koparmanız gerekli mi? Sadece orada olduğu için mi koparıyorsunuz yoksa önemli bir amaç için mi? (Amacın sizin için önemli olması yeterlidir dünyayı kurtarmamıza lüzum yok.)
2. Bitkinin tamamına mı ihtiyacınız var yoksa bir bölümüne mi? Bitki sizin kopardığınız kısımdan kendisini acıdan koruyabilir o yüzden eğer tamamına ihtiyacınız yoksa tamamını koparmayın. Bir grup bitkiden ihtiyacınız olandan fazlasını almayın eğer tekrar döndüğünüzde o bitkileri yine orada bulmak istiyorsanız.
3. Bitkiyi doğru şekilde toplayın. Keskin bir bıçak kullanın ya da kopması kolay yerlerinden koparın yaprakları, meyveleri gibi. Etrafını kazıp çıkartın zorla topraktan sökmeye çalışmayın ağaçtan kopardığınız kısımlara sakız ya da toprak sürün acıyı azaltması ve çabuk iyileşmesi için (sakız çiğnediğiniz falım sakız değil tabii ki doğal sakız reçine gibi)
4. Koparmadan önce birkaç dakikanızı düşüncelerinizi toparlamaya ayırın. Bitkiden ona vereceğiniz acı için özür dileyin neden bunu yaptığınızı anlatın sebep çok basit olabilir örneğin “senin ne olduğunu bilmiyorum tanımak istiyorum bu yüzden seni koparacağım sana acı vereceğim için özür dilerim” gibi. Sebebiniz olduğu sürece sorun yok.
5. Ve temel kanun hiçbir şey karşılıksız değildir doğadan aldığınız her şey için ona kendinizden bir parça bırakmalısınız saçınızdan birkaç tel, yaptığınız bir kek, biraz şarap, kanınızdan birkaç damla vs ne verebiliyorsanız. Siz vermek istemeseniz de bitkilerin karşılığını sizden aldıklarını dikkat ederseniz fark edeceksiniz..
-alıntı-
Bitkilerin titreşimleri insanlarınkine yakın ve benzerdir ama genellikle biraz daha yavaştır ve derin meditasyon hali bitkilerin zihinlerine ulaşmak için yeterlidir. Ancak bitkiler sözlerle iletişim kurmazlar. Onlar dokunarak, fototropizm ile, elektriksel uyarımlarla, kimyasal emisyonlarla iletişim kurarlar.
Bir bitkiyle iletişim kurmak bizim için zor ancak imkansız değildir. Ancak bitkiler için bizleri hissetmek ve algılamak hiç de zor değildir, tüm niyetlerimizi düşüncelerimizi hissedebilirler, zarar verme niyetinde olup olmadığımızı anlayabilirler, bilgeliğe sahiptirler. En önemlisi acıyı tıpkı (büyük olasılıkla) bizim hissettiğimiz gibi hissederler bu yüzden bitkilerle iyi iletişim kurmak çok önemlidir. Özellikle yolunuza dair pek çok işinizde onları kullandığınızı düşünecek olursanız. İşte bu iletişimi kurarken dikkat edilmesi gereken birkaç ipucu bu yazıyı yazmamın asıl amacıdır:
1. Gerçekten o bitkiyi koparmanız gerekli mi? Sadece orada olduğu için mi koparıyorsunuz yoksa önemli bir amaç için mi? (Amacın sizin için önemli olması yeterlidir dünyayı kurtarmamıza lüzum yok.)
2. Bitkinin tamamına mı ihtiyacınız var yoksa bir bölümüne mi? Bitki sizin kopardığınız kısımdan kendisini acıdan koruyabilir o yüzden eğer tamamına ihtiyacınız yoksa tamamını koparmayın. Bir grup bitkiden ihtiyacınız olandan fazlasını almayın eğer tekrar döndüğünüzde o bitkileri yine orada bulmak istiyorsanız.
3. Bitkiyi doğru şekilde toplayın. Keskin bir bıçak kullanın ya da kopması kolay yerlerinden koparın yaprakları, meyveleri gibi. Etrafını kazıp çıkartın zorla topraktan sökmeye çalışmayın ağaçtan kopardığınız kısımlara sakız ya da toprak sürün acıyı azaltması ve çabuk iyileşmesi için (sakız çiğnediğiniz falım sakız değil tabii ki doğal sakız reçine gibi)
4. Koparmadan önce birkaç dakikanızı düşüncelerinizi toparlamaya ayırın. Bitkiden ona vereceğiniz acı için özür dileyin neden bunu yaptığınızı anlatın sebep çok basit olabilir örneğin “senin ne olduğunu bilmiyorum tanımak istiyorum bu yüzden seni koparacağım sana acı vereceğim için özür dilerim” gibi. Sebebiniz olduğu sürece sorun yok.
5. Ve temel kanun hiçbir şey karşılıksız değildir doğadan aldığınız her şey için ona kendinizden bir parça bırakmalısınız saçınızdan birkaç tel, yaptığınız bir kek, biraz şarap, kanınızdan birkaç damla vs ne verebiliyorsanız. Siz vermek istemeseniz de bitkilerin karşılığını sizden aldıklarını dikkat ederseniz fark edeceksiniz..
-alıntı-