Ozon, mavi renkli, karakteristik kokulu, her molekülünde üç tane oksijen atomu bulunduran patlayıcı bir gazdır. Ozonun havadaki
miktarı az olduğundan hoş kokuludur. Eğer havadaki ozon miktarı artarsa, yani yüksek konsantrasyonlarda yakıcı koku halini alır. Ozon gazı çok kuvvetli bir oksitleyicidir. Van Marum 1786’da elektriklenmiş havanın güzel kokusunun farkına varmıştır. 1839’da Schönbein, fosforun havadaki oksitlenmesinde de aynı kokunun hasıl olduğunu tespit etti. Marignac ve de la Rive, ozonun, oksijenin bir başka çeşidi olduğunu göstermişlerdir. Fazla miktardaki istihsali Werner Von Siemens’in yüksek voltajlı elektrikle çalışan makinasının keşfinden sonra mümkün olmuştur.
Ozonun molekül ağırlığı 48, kaynama noktası -119°C’dir. Suyun birim hacmindeki ozonun çözünürlüğü 0,0088’dir. Ozon, oksijenin enerji absorblamasıyla meydana gelir. Oksijenin allotropudur. Özellikleri oksijenden çok farklıdır. Ozon, atmosferin dünyadan îtibaren 10-45 kilometrelik mesafesinde (ozonosferde) az miktarda bulunur. Atmosferin yüksekliği normal şartlara göre (0°C, 760 mm Hg) hesaplanırsa sekiz kilometreye iner, ozon bu yüksekliğin ancak üç milimetrelik kısmını teşkil eder.
Atmosferde ozon, mor ötesi radyasyonun etkisiyle oksijenden oluşmaktadır. Ozon tabakası, dalga uzunluğu, 2200-3200 A° olan ışınları absorbe eder. 2200 A°dan küçük olan ışınları da oksijen tabakası absorbladığından, yeryüzüne gelen güneş ışığındaki ultraviyole ışınları, yaklaşık 3200 A° dalga boyundadırlar. Durum böyle olmasaydı dalga boyu 3200 A°’den küçük, termik gücü büyük ışınların tesiriyle yeryüzünde hayat olmayacaktı. 22 km yükseklikte atmosferin ihtiva ettiği ozon miktarı, hacimce milyonda bir kadardır. Daha aşağılarda bu miktar on milyonda bir mertebesindedir. Ozon, organik maddeleri yükseltmeyip kendisi ayrıştığından, havada ancak indirgen maddelerin bulunmadığı kısımlarda rastlanır. Onun için kapalı yerlerden ziyade dağlık, ormanlık yerlerde veya deniz üstündeki havada rastlanır, evlerin havasında ozon yoktur.
Ozon çok etkileyici, kuvvetli bir oksitleyici olmasına rağmen, pahalı olmasından dolayı pek az kullanılır. Başlıca; içme sularının dezenfeksiyonunda, un ve benzeri maddelerin beyazlatılması, bazı organik madde fabrikasyonunda, tiyatro v.s. gibi yerlerin havasını temizlemekte kullanılmaktadır
miktarı az olduğundan hoş kokuludur. Eğer havadaki ozon miktarı artarsa, yani yüksek konsantrasyonlarda yakıcı koku halini alır. Ozon gazı çok kuvvetli bir oksitleyicidir. Van Marum 1786’da elektriklenmiş havanın güzel kokusunun farkına varmıştır. 1839’da Schönbein, fosforun havadaki oksitlenmesinde de aynı kokunun hasıl olduğunu tespit etti. Marignac ve de la Rive, ozonun, oksijenin bir başka çeşidi olduğunu göstermişlerdir. Fazla miktardaki istihsali Werner Von Siemens’in yüksek voltajlı elektrikle çalışan makinasının keşfinden sonra mümkün olmuştur.
Ozonun molekül ağırlığı 48, kaynama noktası -119°C’dir. Suyun birim hacmindeki ozonun çözünürlüğü 0,0088’dir. Ozon, oksijenin enerji absorblamasıyla meydana gelir. Oksijenin allotropudur. Özellikleri oksijenden çok farklıdır. Ozon, atmosferin dünyadan îtibaren 10-45 kilometrelik mesafesinde (ozonosferde) az miktarda bulunur. Atmosferin yüksekliği normal şartlara göre (0°C, 760 mm Hg) hesaplanırsa sekiz kilometreye iner, ozon bu yüksekliğin ancak üç milimetrelik kısmını teşkil eder.
Atmosferde ozon, mor ötesi radyasyonun etkisiyle oksijenden oluşmaktadır. Ozon tabakası, dalga uzunluğu, 2200-3200 A° olan ışınları absorbe eder. 2200 A°dan küçük olan ışınları da oksijen tabakası absorbladığından, yeryüzüne gelen güneş ışığındaki ultraviyole ışınları, yaklaşık 3200 A° dalga boyundadırlar. Durum böyle olmasaydı dalga boyu 3200 A°’den küçük, termik gücü büyük ışınların tesiriyle yeryüzünde hayat olmayacaktı. 22 km yükseklikte atmosferin ihtiva ettiği ozon miktarı, hacimce milyonda bir kadardır. Daha aşağılarda bu miktar on milyonda bir mertebesindedir. Ozon, organik maddeleri yükseltmeyip kendisi ayrıştığından, havada ancak indirgen maddelerin bulunmadığı kısımlarda rastlanır. Onun için kapalı yerlerden ziyade dağlık, ormanlık yerlerde veya deniz üstündeki havada rastlanır, evlerin havasında ozon yoktur.
Ozon çok etkileyici, kuvvetli bir oksitleyici olmasına rağmen, pahalı olmasından dolayı pek az kullanılır. Başlıca; içme sularının dezenfeksiyonunda, un ve benzeri maddelerin beyazlatılması, bazı organik madde fabrikasyonunda, tiyatro v.s. gibi yerlerin havasını temizlemekte kullanılmaktadır