sensiz olmaz
Kayıtlı Üye
Özgüven eksikliği kişinin yaşamında gelişen olaylarla ilgili aldığı kararları hayata geçirebilmesi için kendisine cesaret veren duygunun yani özgüvenin eksik olmasıdır. Özgüven kişinin yaşamında mutlu olmasını sağlayan ve başarılı olması için gerekli bir önemli bir unsurdur. Özgüven kişinin kendisi için olumlu yargılarının olması, kendisinin olayları kontrol edebileceğine inanması, kendisini sevmesi, kendi değerinin farkına varması, her konuda yeterli olduğunu düşünmesi, kendiyle barışık olması, kendini iyi tanıması gibi durumlardan oluşur. Özgüven eksik olduğunda kişi kendinden şüphe duyar, boyun eğer, daha pasif olur, güvensizlik hisseder, depresyona girer ve aşağılık duygusu gibi durumları içerir.
Çocuk yetiştirme konusunda en önemli unsurlardan olan özgüven, kişilik gelişiminin özünü oluşturur ve eksikliği durumunda yaşamın zindana dönmesinde etkili olur. Doğumla başlayan, ergenliğin sonuna kadar şekillenen özgüven mutlaka olması gereken bir özelliktir. Bir kişide özgüven eksikliği bulunuyorsa, kişinin ayaklarının üzerinde durması, istediklerini yapabilmesi, strese karşı dayanıklı olması ve sağlıklı ilişkiler kurması beklenemez.
Özgüven eksikliğinin sebepleri nedir?
Başarılı olmuş kişilere bakıldığında genellikle bu başarılarının altında aile desteğinin olduğu görülür. Kendisine yeteri kadar fırsat tanınmış çocuklar, kendini daha iyi ifade eder. Çocuk tarafından keşfedilmiş spor, sanatsal faaliyet gibi etkenleri aile desteklemelidir. Özgüven kişinin kendisine yönelik olan iyi duyguları geliştirmesiyle, kendisini iyi hissetmesi sağlanır. Kişinin kendinin olmasından memnun olması, bunun yüzünden kendisiyle ve çevresiyle barışık olmasını sağlar. Kendisi için bir şeylerin yapıldığını hisseden bebeklerin kendisine ait özgüveni gelişmeye başlar. Bunun temelleri başta anne karnında atılır. Doğumla beraber bebeğe sevgi dozunda verilmeli, aktivitelerle iletişim kurmaya çalışılmalı, önemsendiği hissettirilmelidir. Bu etkiler bebeğe dikkate alındığını hissettirir.
Erken çocukluk dönemindeki çocukta ailenin kişilik gelişiminde büyük sorumluluğu vardır. Çocuğa evin bir bireyi olduğunun hissettirilmesi gerekir. Ondan alınan küçük bir fikir bile, çocuğun kişilik gelişimine olumlu yansıma yapar. Çocukların şekle girmeye hazır bir hamur gibi algılanması gerekir. Her türlü bilgiyi, konuyu ve konuşulanı alır ve onları kendisi sentezler. Kendilerine hedef belirlemiş olan, ne yapacağını bilen çocuklarda özgüven sorunu yaşanmaz. Aileler çocuklarının başarılarında yaptıkları gibi, başarısızlıklarında da yanlarında yer almalı ve onları koşulsuz sevdiklerini belli etmelidir. Çocuklar sadece koşulsuz sevildiklerini bilir ve bunu anlarsa gelecekleri için sağlam adımlar atabilir ve gelecekte kendi sorunları daha kolay çözebilirler.
Özgüven eksikliğinin belirtileri nelerdir?
Eleştirilere karşı alıngan davranmak: İnsanlar aşağılık duygusunun etkisinde olduklarında hata yaptıklarını bilseler bile bunun başkaları tarafından vurgulanmasını istemez. Bunu kendilerine yapılmış kişisel bir saldırı olarak değerlendirirler.
Özgüvene aykırı cevap verme: Bu bazı kişilerde kendileri için iyi şeyler duyma, bazılarında ise kendileri hakkında pozitif şeyleri duymak istememe şeklinde yaşanır. Bunun nedeni kişinin hisleriyle çelişmesidir.
Aşırı eleştirisel yaklaşım: Kendisini iyi hissetmeyen kişiler başkaları hakkında da iyi düşünmez, mutlaka kusur ve hata arar. Bu etkiyle kendilerinin kötü olmadığını başkalarına kanıtlamak isterler.
Suçlama eğilimi: Kişiler bazı durumlarda aşağılık duygusundan kurtulmak için, kendi güçsüzlüklerini başka kişilere yüklemeyi tercih ederler. Kendi hatalarında daima başkalarını suçlar.
İşkence isteği: Kişideki özgüven eksikliği fazla olursa, başkalarına zarar verme eğiliminde olurlar. Başkalarını suçlama davranışı kontrol edilemez.
Rekabetle ilgili negatif duygular: Bu kişiler başkaları gibi bir yarışı, bir oyunu kazanmayı ister. Fakat bundan kaçınmayı tercih ederler. Çünkü bunları kazanamayacağını düşünürler.
Yalnızlık ve çekingenlik eğilimi: Bu kişiler zeki ve ilginç olmadıklarını düşündüğünden, başkalarının da kendisi hakkında böyle düşündüklerini sanırlar. Bu nedenle sosyal ortamlardan kaçınırlar ve susmayı tercih eder.
Özgüveni iyileştirmek için ne yapılabilir?
Yaşamda kötü şeylerin yerine iyi şeylere ağırlık verme
Kendiniz hakkında olumlu düşüncelere sahip olma
Deneyimlerden kendine ders çıkarma
Gerçekçi ve olabilir hedefler belirleme
Öğrenmeye açık olma
Cesaretli davranma
İşe yarayan işlerin yapılması
Değişime açık olma ve bunları hoş karşılama
Basitliğe önem verme
Özgüven eksikliğini ortadan kaldırmak için kişinin her zaman pozitif bir hedefe kenetlenmesi, negatif hedeflerden uzak kalması gerekir. Bu durum kişilerin kaybetmekten korkacağına, başarılı olacağına inanmalarını sağlar. Karşısındaki kişilerden özgüven eksikliğini gideren sözler duyan kişiler yaşama daha istekli sarılır ve kendine olan güveni fazlalaşır. Herkesin birbirine güvendiği bir ortamda bulunan kişilerde özgüven eksikliği daha az olur.
Çocuk yetiştirme konusunda en önemli unsurlardan olan özgüven, kişilik gelişiminin özünü oluşturur ve eksikliği durumunda yaşamın zindana dönmesinde etkili olur. Doğumla başlayan, ergenliğin sonuna kadar şekillenen özgüven mutlaka olması gereken bir özelliktir. Bir kişide özgüven eksikliği bulunuyorsa, kişinin ayaklarının üzerinde durması, istediklerini yapabilmesi, strese karşı dayanıklı olması ve sağlıklı ilişkiler kurması beklenemez.
Özgüven eksikliğinin sebepleri nedir?
Başarılı olmuş kişilere bakıldığında genellikle bu başarılarının altında aile desteğinin olduğu görülür. Kendisine yeteri kadar fırsat tanınmış çocuklar, kendini daha iyi ifade eder. Çocuk tarafından keşfedilmiş spor, sanatsal faaliyet gibi etkenleri aile desteklemelidir. Özgüven kişinin kendisine yönelik olan iyi duyguları geliştirmesiyle, kendisini iyi hissetmesi sağlanır. Kişinin kendinin olmasından memnun olması, bunun yüzünden kendisiyle ve çevresiyle barışık olmasını sağlar. Kendisi için bir şeylerin yapıldığını hisseden bebeklerin kendisine ait özgüveni gelişmeye başlar. Bunun temelleri başta anne karnında atılır. Doğumla beraber bebeğe sevgi dozunda verilmeli, aktivitelerle iletişim kurmaya çalışılmalı, önemsendiği hissettirilmelidir. Bu etkiler bebeğe dikkate alındığını hissettirir.
Erken çocukluk dönemindeki çocukta ailenin kişilik gelişiminde büyük sorumluluğu vardır. Çocuğa evin bir bireyi olduğunun hissettirilmesi gerekir. Ondan alınan küçük bir fikir bile, çocuğun kişilik gelişimine olumlu yansıma yapar. Çocukların şekle girmeye hazır bir hamur gibi algılanması gerekir. Her türlü bilgiyi, konuyu ve konuşulanı alır ve onları kendisi sentezler. Kendilerine hedef belirlemiş olan, ne yapacağını bilen çocuklarda özgüven sorunu yaşanmaz. Aileler çocuklarının başarılarında yaptıkları gibi, başarısızlıklarında da yanlarında yer almalı ve onları koşulsuz sevdiklerini belli etmelidir. Çocuklar sadece koşulsuz sevildiklerini bilir ve bunu anlarsa gelecekleri için sağlam adımlar atabilir ve gelecekte kendi sorunları daha kolay çözebilirler.
Özgüven eksikliğinin belirtileri nelerdir?
Eleştirilere karşı alıngan davranmak: İnsanlar aşağılık duygusunun etkisinde olduklarında hata yaptıklarını bilseler bile bunun başkaları tarafından vurgulanmasını istemez. Bunu kendilerine yapılmış kişisel bir saldırı olarak değerlendirirler.
Özgüvene aykırı cevap verme: Bu bazı kişilerde kendileri için iyi şeyler duyma, bazılarında ise kendileri hakkında pozitif şeyleri duymak istememe şeklinde yaşanır. Bunun nedeni kişinin hisleriyle çelişmesidir.
Aşırı eleştirisel yaklaşım: Kendisini iyi hissetmeyen kişiler başkaları hakkında da iyi düşünmez, mutlaka kusur ve hata arar. Bu etkiyle kendilerinin kötü olmadığını başkalarına kanıtlamak isterler.
Suçlama eğilimi: Kişiler bazı durumlarda aşağılık duygusundan kurtulmak için, kendi güçsüzlüklerini başka kişilere yüklemeyi tercih ederler. Kendi hatalarında daima başkalarını suçlar.
İşkence isteği: Kişideki özgüven eksikliği fazla olursa, başkalarına zarar verme eğiliminde olurlar. Başkalarını suçlama davranışı kontrol edilemez.
Rekabetle ilgili negatif duygular: Bu kişiler başkaları gibi bir yarışı, bir oyunu kazanmayı ister. Fakat bundan kaçınmayı tercih ederler. Çünkü bunları kazanamayacağını düşünürler.
Yalnızlık ve çekingenlik eğilimi: Bu kişiler zeki ve ilginç olmadıklarını düşündüğünden, başkalarının da kendisi hakkında böyle düşündüklerini sanırlar. Bu nedenle sosyal ortamlardan kaçınırlar ve susmayı tercih eder.
Özgüveni iyileştirmek için ne yapılabilir?
Yaşamda kötü şeylerin yerine iyi şeylere ağırlık verme
Kendiniz hakkında olumlu düşüncelere sahip olma
Deneyimlerden kendine ders çıkarma
Gerçekçi ve olabilir hedefler belirleme
Öğrenmeye açık olma
Cesaretli davranma
İşe yarayan işlerin yapılması
Değişime açık olma ve bunları hoş karşılama
Basitliğe önem verme
Özgüven eksikliğini ortadan kaldırmak için kişinin her zaman pozitif bir hedefe kenetlenmesi, negatif hedeflerden uzak kalması gerekir. Bu durum kişilerin kaybetmekten korkacağına, başarılı olacağına inanmalarını sağlar. Karşısındaki kişilerden özgüven eksikliğini gideren sözler duyan kişiler yaşama daha istekli sarılır ve kendine olan güveni fazlalaşır. Herkesin birbirine güvendiği bir ortamda bulunan kişilerde özgüven eksikliği daha az olur.