nones
Bayan Üye
Farkında mısınız?
Yalnız olun ya da olmayın. İster evde, ister sokakta, ister işte, ister bir kutlama, tören ya da eğlencede olsun. Kimseye zarar vermeyeceğini bildiğiniz halde içinizden geldiği gibi ne konuşabiliyor, ne davranabiliyor, ne de giyinebiliyorsunuz? "Hayır, ben her ortamda içimden geldiği gibi davranıyor, konuşuyor, giyiniyorum." mu diyorsunuz? Ya da böyle söyleyen insanlar mı tanıdınız? Siz ya da bir başkası bunu söylüyorsanız bu gerçekten böyle mi?
İnsanlarla beraber bir evi, bir işyerini, bir köyü, bir şehri ya da okulu paylaşıyorsanız bir çok şey devreye girer. Bunlar çeşitli inançlar, iyiler, kötüler, doğrular, yanlışlar, kanunlar, devletin ve toplumun koyduğu sayısız kurallar ve geleneklerdir. Bütün bu saydıklarımız az veya çok tüm söz ve davranışlarımızı, kişiliğimizi ve olup bitenlere bakışımızı etkiliyor.
Hiç taraf olmadan yaşamınıza bir de siz bakın. Dikkatle ve tamamen özgür kalarak bakın. Ne görüyorsunuz?
Özgürlük, her istediğini ya da düşündüğünü yapmak mıdır? Böyle yaşamayı isteyen ve deneyen insanlar görebilir ya da duyabilirsiniz. Bu deneme gerçekten kendine , diğer insanlara ve doğaya zarar vermeden, onlara huzur ve mutluluk getirdi mi?
Gözleyin: Özgürlüğe karşı çıkan insan veya toplumlar kendilerini ve diğerlerini kısıtlayıp duruyorlar. Özgürlükten yana olanlar ise eğer bu konuda samimi iseler, ya özgürlük adına kendilerini ve diğerlerini kısıtlamaya devam ediyorlar ya da kimseyi kısıtlamıyorlarsa kendilerine zarar veriyorlar. Onlar da yaşamlarından memnun değil. Peki neden böyle? Bir çıkış var mı?
İnsan, gerçek doğasını yanlış tanıdı.
Ve bu, onun özgürlüğü de yanlış tanımasına yol açtı.
Kendi dâhil herkesten, her şeyden ve her düşünceden bağımsız ve tarafsız olmak. Yâni kendini ve her şeyi tümüyle özgür bırakmak. İşte tam özgürlük budur. "Böyle olmak imkânsız" mı diyorsunuz? Hayır. İmkânsız değil. Çünkü bu, zâten sizsiniz. Yâni siz, tam özgürlüğün kendisisiniz.
Ve kendiniz olmak için bir şey yapmanıza da gerek yok. Sâdece kendiniz dâhil her şeyi tümüyle kendi hâline bırakıverin. Böylece kendinizle tanışın. Ve bunu ertelemeyin. Şimdi deneyin. Gerçek huzurun ve gerçek mutluluğun, tam özgürlük olduğuna ve tam özgürlüğün de siz olduğuna kendiniz şâhit olun.
-Alinti-
Yalnız olun ya da olmayın. İster evde, ister sokakta, ister işte, ister bir kutlama, tören ya da eğlencede olsun. Kimseye zarar vermeyeceğini bildiğiniz halde içinizden geldiği gibi ne konuşabiliyor, ne davranabiliyor, ne de giyinebiliyorsunuz? "Hayır, ben her ortamda içimden geldiği gibi davranıyor, konuşuyor, giyiniyorum." mu diyorsunuz? Ya da böyle söyleyen insanlar mı tanıdınız? Siz ya da bir başkası bunu söylüyorsanız bu gerçekten böyle mi?
İnsanlarla beraber bir evi, bir işyerini, bir köyü, bir şehri ya da okulu paylaşıyorsanız bir çok şey devreye girer. Bunlar çeşitli inançlar, iyiler, kötüler, doğrular, yanlışlar, kanunlar, devletin ve toplumun koyduğu sayısız kurallar ve geleneklerdir. Bütün bu saydıklarımız az veya çok tüm söz ve davranışlarımızı, kişiliğimizi ve olup bitenlere bakışımızı etkiliyor.
Hiç taraf olmadan yaşamınıza bir de siz bakın. Dikkatle ve tamamen özgür kalarak bakın. Ne görüyorsunuz?
Özgürlük, her istediğini ya da düşündüğünü yapmak mıdır? Böyle yaşamayı isteyen ve deneyen insanlar görebilir ya da duyabilirsiniz. Bu deneme gerçekten kendine , diğer insanlara ve doğaya zarar vermeden, onlara huzur ve mutluluk getirdi mi?
Gözleyin: Özgürlüğe karşı çıkan insan veya toplumlar kendilerini ve diğerlerini kısıtlayıp duruyorlar. Özgürlükten yana olanlar ise eğer bu konuda samimi iseler, ya özgürlük adına kendilerini ve diğerlerini kısıtlamaya devam ediyorlar ya da kimseyi kısıtlamıyorlarsa kendilerine zarar veriyorlar. Onlar da yaşamlarından memnun değil. Peki neden böyle? Bir çıkış var mı?
İnsan, gerçek doğasını yanlış tanıdı.
Ve bu, onun özgürlüğü de yanlış tanımasına yol açtı.
Kendi dâhil herkesten, her şeyden ve her düşünceden bağımsız ve tarafsız olmak. Yâni kendini ve her şeyi tümüyle özgür bırakmak. İşte tam özgürlük budur. "Böyle olmak imkânsız" mı diyorsunuz? Hayır. İmkânsız değil. Çünkü bu, zâten sizsiniz. Yâni siz, tam özgürlüğün kendisisiniz.
Ve kendiniz olmak için bir şey yapmanıza da gerek yok. Sâdece kendiniz dâhil her şeyi tümüyle kendi hâline bırakıverin. Böylece kendinizle tanışın. Ve bunu ertelemeyin. Şimdi deneyin. Gerçek huzurun ve gerçek mutluluğun, tam özgürlük olduğuna ve tam özgürlüğün de siz olduğuna kendiniz şâhit olun.
-Alinti-