ashli
Bayan Üye
...Özgür Balinanın Hikayesi...
Antropologlar, dünyamızı anlamamıza yarayan hayvan hikayeleri anlatırlar, dünyada hiçbir balina Keiko kadar yankı, ilgi uyandırmamıştır ÖZGÜR WİLLY olarak sinemaya da aktarılan bu gerçek hikayeyi aşağıda okuyabilirsiniz
1977 - 1981 yılları arasında aslında balinamız 'Keiko', Atlantik Okyanusu'nda dünyaya geldi.
Balinamız, ailesiyle yani sürüyle gemilerden atılan yemek artıklarının peşindeyken, Jon Gunnarson adlı bir balina avcısı bunu 50000 Dolar karşılığında yakaladı ve İzlanda'da bir dev akvaryuma getirdi, adı da o zaman Kago'ydu, burası özel bir hayvanat bahçesiydi daha sonra zavallı balina güneş görmeyen, bir havuza kondu, ve burada ne kadar zaman geçirdiği tam olarak bilinmiyor, onunla birlikte bu havuzda bulunan bir başka balina 9 yaşında esaret hayatında yaşamak sonucu hayatını kaybetti
Daha sonra, 350000 Dolar'a Meksiko City'deki bir lunaparka satıldı, orada tam 7 yıl büyük ilgi gördü, su dolu dev bir havuzda tutuluyordu ve günde 5 sefer halka 'şov' yaptırıyorlardı, normalde bu havuz yunus balıkları için yapılmıştı, ve bu arada ismi Japonca 'Şanslı' anlamına gelen 'Keiko' olarak değiştirildi
1991' de Reino Aventura, Keiko'nun gittikçe büyüdüğünü ve bu küçük havuzda kalırsa, öleceğini anladı ve onu daha sağlıklı koşullarda yaşayacağı bir yer olarak gördüğü 'Sea World' (Deniz Dünyası) na satmak istedi ama satış gerçekleşmedi, bu arada Keiko, havuzu paylaştığı yunusların seslerini ve Meksiko polisinin siren seslerini taklit etmeyi öğrenmişti!
Başka bir gün, bir bakıcının 18 aylık oğlu, kazara havuza, Keiko'nun yanına düştü, kimse çocuğun düştüğünü görmemişti bile, Keiko, küçük çocuğu iterek suyun yüzüne ve oradan da ahşap iskeleye
götürerek hayatını kurtardı!
1992'de ünlü Warner Bros, film şirketi, Keiko'nun hayatını filme almak istedi ve ayrıca 1993'de Keiko'ya çok daha iyi bir yer bulmak için adımlar atıldı, balina biyologları ve Balina Araştırmaları Enstitüsü başkanı kişilerle onu yavaş yavaş özgürlüğüne, yani açık denize tekrar bırakmak için bir plan yapmaya başladılar Çekilen filmin adı 'ÖZGÜR WİLLY' olmuştu, film büyük yankı yaptı, Keiko'nun serbest bırakılması için bir kampanya başlatıldı, ücretsiz bir telefon hattı verilmişti ve dünyanın dört bir yanından milyonlarca çocuk, büyük bu numarayı arayarak, Keiko'nun özgür bırakılmasını istediler, filmi izledikten sonra 300000'i aşkın kişi bu numarayı aradı, slogan şuydu: 'Lütfen Willy'i Bırakın'
Filmin baş yıldızı balinacık gittikçe zayıflamaya başlamıştı, derisinde yaralar oluşuyordu, ülser ve sindirim problemleri başlamıştı, kaburgaları sayılmaya başlamıştı ve belli ki yavaş yavaş ölüyordu
1993'de Hayvan Hakları grupları ve başka yetkililer, balina eğiticileri, veterinerler, Meksika çevre bakanı ve ABD, diğer ülkelerden gelen bu konuda uzmanlarla birlikte toplantılar yaptılar ve sonunda balinanın serbest bırakılabileceği konusunda görüş birliğine vardılar Çünkü balinanın serbest bırakılırsa, yaşama uyum sağlayamamasından da korkuluyordu
Fakat balina öyle hemen özgür bırakılamadı, bir sürü anlaşmazlıklar filan ortaya çıktı, bu arada Keiko havuzdayken dudağı havuzun kenarına çarpıp, kanamıştı bunu görüntüleyen fotoğraflar yine insanları ayağa kaldırdı, yine özel telefon numaralarına binlerce kişi telefon ettibalina hemen okyanusu bırakılmayacak, önce özel bir rehabilitasyona tabii tutulacaktı, havuz değil de, denizin bir kısmını tellerle çevreliyorlar ve böylece doğal bir deniz-havuzu yapılıyor, tabii 73 milyon dolar gibi rakamlardan bahsediliyor ve anlaşmazlıklar da buradan çıkıyordukolay işler değildi
yıllar geçti 1996 yılında nihayet Keiko'nun özel devasa havuzu hazırlanmıştı, buraya nasıl taşınacaktı? Kocaman özel bir su tankı yapıldı, 100000 insan Keiko'nun 'paketlenip' taşınmasını izlediler ve ona 'hoşçakal' dedilerözel tank bir vinçle kaldırıldısonra uçakla yeni akvaryumuna taşındı750 milyon tv izleyicisi tüm bunları naklen yayınla seyretti, havuz özel bir filtre sistemine sahipti
Pasifik Okyanusu'nun suyundan mikrop kapmaması için 9 ay sonra Keiko gözle görülür şekilde iyileşti, ülseri geçti, kilo aldı, derisindeki yaralar kapandı, akvaryumuna canlı balık atmaya başladılar, önce onlarla oynadı, yakaladı ve eğiticilerine geri attı, ama sonra onları yemesini öğrendi!1982' de tamamen iyileştiğine karar verdiler artık balinamız yuvasına, İzlanda'ya yeniden dönebilirdi Ama yine araya bir sürü sorunlar girdi, nihayet 1998'de balinamız yine yolculuğa hazırlandı, yaklaşık 5000 kişi dev havuza gelmişti, ona veda etmek için, İzlandalılar 'hemşehrilerini' sabırsızlıkla bekliyorlardı, nihayet balinamız kendi vatanı olan İzlanda'nın buz gibi soğuk sularına kavuşmuştu,
Keiko'yu orada yalnız bırakmadılar, sürekli izlediler, izleyenler arasında dünyanın en ünlü deniz bilimcisi Cousteau vakfı da vardıne yiyor, nasıl davranıyor, sağlığı iyi mi, fırtınalara, kasırgalara dayanıyor mu? Hepsiyle ilgileniyorlardı
Bu arada 1994'te Özgür Willy filmini gösterime girmesinden bu yana, ne yazık ki, tam 22 balina esaret hayatı yüzünden, çok genç yaşta ölmüştü!
Keiko serbest bırakıldı ve muntazaman yakalanıp, sağlık kontrolleri yapılıyor, kanına bakıyorlar, antibiyotik veriyorlardıKeiko'yu 2002'de balıkların çok olduğu ve buz dağlarının olmadığı yeni bir bölgeye bıraktılar, bakıcıları da yakınlarda bir evde yaşayacaklardı2003 yılı Aralık ayında ise dünyanın bu en ünlü balinası, çocukların sevgilisi Özgür Willy yaşama veda etti.