Otuzbeş kuruş

Buğra1

Kayıtlı Üye
"Ne zaman baksam, deli ediyor beni
Karşı damda şımarık bir çocuk gibi sırıtan, televizyon anteni

Ve ben bu ülkede şairim
Servetim bir tükenmez kalem
Bir kırık masa
Kahpeyim bir tek şiir yazarsam
Şu ezilen halk olmasa"



***

Kaldırımların şairiydi. Çıkarsız dostluğu demlerdi, sabahçı kahvelerinde.
"Ben akmayan çeşmelerin şairiyim
Akan damların
Acıları benim acımdır
Sabahçı kahvelerinde uyuyan adamların"



***

Gözlerinden tanklar geçerdi.
İşçinin, köylünün elinden içerdi suyu.
Doğulu bir toprağın yalvarışı, ancak onun dizeleriyle anlatılırdı böylesine...
"Ana gök, ana gök
Yok mu sütünden bir damla
Bana dök"



***

Gerçek anlamda Spartaküs'tü..
Çok şeye küs gitti. Hayata bile.
"Yürüyorum
Gözlerimde anamın hasta yüzü buruş buruş
Cebimde upuzun bir reçete
Ve otuzbeş kuruş"
 
takipçi satın al
instagram takipçi hilesi
takipçi satın al
tiktok takipçi hilesi
vozol
antalya havalimanı transfer
Geri
Üst