Otobüs

Göztepedeyim… Kadıköy otobüsünün gelmesini bekliyorum…
Dakikalar sonra otobüs durağa yanaşıyor ve biniyorum…
Garip bir durum çünkü muavin koltuğunda bildiğimiz bıyıklı ve gömleğin üst üç düğmesi açık abinin yerine güzel bir bayan oturuyor… Bu muavin koltuğundaki genç kızı görünce zor günümde yanımda olan öğrenci akbilimi avucumun içine saklıyorum ve bayana cebimdeki en bütün parayı uzatıyorum… En karizmatik ses tonumla… “Bir kişi alabilir misiniz?” diyorum…
Alıyor fakat küçük göründüğüm için öğrenci parası alıyor üzülüyorum…
Bu bayan muavin etrafı sert gözlerle süzüyor… Her otobüse binene “Daha yeni sildim oraları ayakkabını çıkarda gir pis seni” diyecekmiş gibi bakıyor…
Korkuyorum… Yan yan uzaklaşıyorum…
Camın kenarında bir yazı gözüme takılıyor.”Tehlike anında çekiçle camı kırınız” yazıyor. Bakıyorum ama çekici göremiyorum, insanlara bakıyorum yüzlerinde herhangi bir endişe göremiyorum… Acaba benim bilmediğim bir şekilde herkes anlaşıp önlemini almış, evden çıkmadan çekiçlerini yanlarında mı getiriyorlar diye düşünüyorum… Farkındayım, saçmalıyorum…

Kafamı çevirdiğimde kapıdaki yazıyı görüyorum “KAPIYA YASLANMAYINIZ!” YAZIYOR… Ama o kapının “P” si birileri tarafından kalemle çizilerek “R” yapılmış… Cümlenin anlamı da doğal olarak tamamen değişmiş…
Elimde olamadan 80’li yıllarda bulunan bu yaratıcı fikre hala gülüyorum…
Gülmem geçecek gibi olunca “Otomatik Kapıdır“ yazısını gördüm… Sanki şoför seyir halindeyken bizimle konuşamadığını için yazılarla bizlere bir şeyler anlatmaya çalışıyor… “Kapı süper abi tam otomatik, yoksa ne kullanıcam” gibisinden hava atıyordu…
Ha bu arada şunu da yeri gelmişken sormak istiyorum… Ki aslında yeri gelmedi ben getirdim…
Bu şoförlerle niye konuşmuyoruz arkadaş? Kimse kusura bakmasın ben konuşuyorum… Oraya “konuşmayın” yazan arkadaşa da seslenmek istiyorum… Bari adamın suçunu da yaz. Ne bileyim kulağını karıştırıyor, ona buna sarkıyor, ne sorarsan sor “Bu memleketten hiçbir şey olmaz hocam, eskiden böyle miydik biz” muhabbetine giriyor… Gibisinden bir açıklama yap yani…

Neyse üzülüyorum… İnmek için düğmeyi arıyorum fakat düğme sökülüp yerine siyah bant yapıştırıldığı için bulamıyorum… Dizlerimi kendime çekip hıçkıra hıçkıra ağlıyorum… Gözlüklü ve postacı çantalı bir abi elimden tutuyor, “genç fenalaştı bir kolonya, ıslak mendil falan yok mu” diyor… Hemen bana yer veriyorlar… Bir abla çantasından su çıkarıyor, bir diğeri ıslak mendil, sonra kolonya geliyor… Herkes yardıma koşuyor seviniyorum… MUTLU oluyorum… Duygulanıp bir de onun için ağlıyorum…

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol
Geri
Üst