endLesS
Webmaster
Kedilerin evcileşmesi Eski Mısır’a dayanmaktadır. Yaklaşık 5000 yıl önce Nil vadisinde tarım yaparak yaşayan insanlar ,ürünlerini depoladıkları ambarları haşere ve fare basınca kedilerin fare yakaladığını fark ediyorlar.Kedilerin Mısır’da kutsallaşması bu tarihlerde oluyor.Ambarlar doldukça fare nüfusu da artıyor.Firavun kedileri korumak için kedileri üstün yaratık olarak ilan ediyor.Kediler yarı tanrı olduğu için kediyi incitmek,öldürmek büyük suç sayılırdı.Kedi öldüren idam edilirdi.Yangında ilk kurtarılacak kediydi,çünkü insan insandı kedi YARI TANRIYDI.Eceliyle öldüğünde mumyalanırdı.Mısır’da kedinin tanrısallaşmasının nedeni fare yakalamadaki yeteneğinin yanı sıra ,kedinin avlama yeteneğine duyulan saygı,güzelliğine duyulan sevgi ve gizemli kişiliğine duyulan korkuyla karışık bir hayranlık vardı. Avrupa’da Hıristiyanlık öncesi kedi kafalı tanrıca Freya için tören düzenlenir.Feraya günü –friday-Cuma o dönemde kutsal gündü.Hıristiyanlıkta tanrıca Freya şeytan ilan edildi.Kedi lanetlendi.Kediler cadılar bahane edilerek öldürüldü,yakıldı,diri diri gömüldü.Yaşlı erkekler bilge ,kadınlar çocuk doğuramayacak ve odun taşıyamayacakları için işe yaramaz oldular .Gün boyu ateşin karşısında oturup çirkinleşen kadın kedi severdi.Cadı ilan edildiler.Cadı kıyımı sırasında kedi nüfusu azaldı ,fare nüfusu hızla arttı.Veba salgın hastalığının Avrupa’yı kasıp kavurduğu yıllardı.Bilindiği gibi veba etkeni fareler tarafından taşınmaktadır.Hastalık bulaştıran(veba),ambarlardaki yiyecekleri bitiren fareler sayesinde kediler önemsendi.Rönasansta kediler yine saygın hale geldi. Avrupalılar yüzyıllar süren kedi katli******* utanarak,insan eliyle kedi üretmeğe çalıştılar,başaramadılar.
Osmanlı imparatorluğu döneminde hayvan sevgisi dikkati çekecek bir düzeydeydi. Kedi hastanesi ilk kez Osmanlı döneminde yapıldı. Sokaklarda kedi,köpek,güvercinlere düzenli ve özenli bakılması ve bu bakım işiyle uğraşan insanlar vardı.Pazardan kuş satın alınıp,serbest bırakılıyordu.Bunun nedeni kuşların kıyamet gününde onlara şahitlik edeceklerindendi.İnsanlar ölmeden sadakalarını güvenebilecekleri kasap ve fırıncılara para bırakırlardı.Kendileri öldükten sonra sokak hayvanlarını beslemeleri için.Bursa’daki leylek hastanesi ve Üsküdar’daki kedi hastanesinin dünyada eşi ve benzerine rastlamak mümkün değildir.Hz. Muhammet’in namaz kılarken eteğindeki kediyi uyandırmamak için eteğini kestiği söylenir.Yine bir kuyudan çarığıyla su çekerek susuz kalmış bir köpeğe su veren bir kadına cennetin vaat edildiği söylenir.Müslümanlık inancında kedi öldüren bir kimsenin 9 camii yaptırması gerektiği bildirilir.Peygamber efendimizin kedilerin sırtını sıvazladığından kedilerin 9 canlı olduğu,devamlı dört ayağının üzerine düştüğü rivayet olunur.Köpek öldürmenin uğursuzluk getirdiğine inanılır.İslam inancına göre sebepsiz hiç bir şey yaratılmamıştır.Kur’an-ı Kerim’in,Nahl suresi 16/5-8 de’’Hayvanlar da kendi yaradılışına göre yüce Allah’ı tesbih eden canlılardır ve bunlar asla boşuna yaratılmamış olup,her birinin bir yaradılış hikmeti vardır.’’Yani bizler yaradılıştaki bu HİKMETİ anlamayabiliriz.Anlamıyoruz diye hayvanlara neden kötü davranırız anlaşılır gibi değildir.Yine herkes tarafından bilinen KEYF suresinde putperestlerin zulmünden kurtulan ilk inananların içinde KITMİR adı verilen bir köpeğinde olması önemlidir.
İslamiyetin hayvanlara ne kadar sevgiyle yaklaştığı ,onları koruduğu ortadadır.Budizm dini de hayvanlara zarar vermeyi,öldürmeyi yasaklar.Budistler hayvan eti dahi yemezler.Baha-i dininde de hayvan sevgisine yer verilmiştir.Dinin peygamberi HZ.Bahaullah ‘insanlara midelerinizi hayvan mezarlığına çevirmeyin.’ diye buyurmuştur.Ayrıca,hayvan eti yeme konusundaki bir soruya da ‘ONLARIN SEVGİSİ BANA YETER’ diye yanıtlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün köpek sevgisi herkes tarafından bilinmektedir.Mustafa Kemal’in 1.Dünya savaşı yıllarında doğu cephesinde savaşırken ‘Alp’ adında bir köpeğinin olduğu ve bu köpeğin onun yatak odasının kapısında beklediği ve Atatürk’ün izni olmadan kimseyi odaya sokmadığı söylenir.Alper isimli bir av köpeğinin olduğu ve ölümünü Onu ne kadar üzdüğü bilinir.Bu köpekler içinde Foks’un yeri Atatürk için başkadır.Bir sokak köpeği olan Foks Atatürk’ ün ayak ucunda özel olarak yapılmış bir minderde uyurmuş.
İnsanoğlunun dini inançları ,hayvanlara yaklaşımını belirlemiştir.Günümüzde Orta çağın karanlıklarından kurtulan Avrupalı hayvanları koruyucu bir takım kanunlar çıkarmıştır.Avrupa ülkelerinde her üç evden ikisinde evcil hayvan beslenmektedir.Osmanlı imparatorluğu dönemindeki ve Cumhuriyetin kurulduğu yıllardaki hayvan sever insanlar nereye gittiler acaba
Alıntı
Osmanlı imparatorluğu döneminde hayvan sevgisi dikkati çekecek bir düzeydeydi. Kedi hastanesi ilk kez Osmanlı döneminde yapıldı. Sokaklarda kedi,köpek,güvercinlere düzenli ve özenli bakılması ve bu bakım işiyle uğraşan insanlar vardı.Pazardan kuş satın alınıp,serbest bırakılıyordu.Bunun nedeni kuşların kıyamet gününde onlara şahitlik edeceklerindendi.İnsanlar ölmeden sadakalarını güvenebilecekleri kasap ve fırıncılara para bırakırlardı.Kendileri öldükten sonra sokak hayvanlarını beslemeleri için.Bursa’daki leylek hastanesi ve Üsküdar’daki kedi hastanesinin dünyada eşi ve benzerine rastlamak mümkün değildir.Hz. Muhammet’in namaz kılarken eteğindeki kediyi uyandırmamak için eteğini kestiği söylenir.Yine bir kuyudan çarığıyla su çekerek susuz kalmış bir köpeğe su veren bir kadına cennetin vaat edildiği söylenir.Müslümanlık inancında kedi öldüren bir kimsenin 9 camii yaptırması gerektiği bildirilir.Peygamber efendimizin kedilerin sırtını sıvazladığından kedilerin 9 canlı olduğu,devamlı dört ayağının üzerine düştüğü rivayet olunur.Köpek öldürmenin uğursuzluk getirdiğine inanılır.İslam inancına göre sebepsiz hiç bir şey yaratılmamıştır.Kur’an-ı Kerim’in,Nahl suresi 16/5-8 de’’Hayvanlar da kendi yaradılışına göre yüce Allah’ı tesbih eden canlılardır ve bunlar asla boşuna yaratılmamış olup,her birinin bir yaradılış hikmeti vardır.’’Yani bizler yaradılıştaki bu HİKMETİ anlamayabiliriz.Anlamıyoruz diye hayvanlara neden kötü davranırız anlaşılır gibi değildir.Yine herkes tarafından bilinen KEYF suresinde putperestlerin zulmünden kurtulan ilk inananların içinde KITMİR adı verilen bir köpeğinde olması önemlidir.
İslamiyetin hayvanlara ne kadar sevgiyle yaklaştığı ,onları koruduğu ortadadır.Budizm dini de hayvanlara zarar vermeyi,öldürmeyi yasaklar.Budistler hayvan eti dahi yemezler.Baha-i dininde de hayvan sevgisine yer verilmiştir.Dinin peygamberi HZ.Bahaullah ‘insanlara midelerinizi hayvan mezarlığına çevirmeyin.’ diye buyurmuştur.Ayrıca,hayvan eti yeme konusundaki bir soruya da ‘ONLARIN SEVGİSİ BANA YETER’ diye yanıtlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün köpek sevgisi herkes tarafından bilinmektedir.Mustafa Kemal’in 1.Dünya savaşı yıllarında doğu cephesinde savaşırken ‘Alp’ adında bir köpeğinin olduğu ve bu köpeğin onun yatak odasının kapısında beklediği ve Atatürk’ün izni olmadan kimseyi odaya sokmadığı söylenir.Alper isimli bir av köpeğinin olduğu ve ölümünü Onu ne kadar üzdüğü bilinir.Bu köpekler içinde Foks’un yeri Atatürk için başkadır.Bir sokak köpeği olan Foks Atatürk’ ün ayak ucunda özel olarak yapılmış bir minderde uyurmuş.
İnsanoğlunun dini inançları ,hayvanlara yaklaşımını belirlemiştir.Günümüzde Orta çağın karanlıklarından kurtulan Avrupalı hayvanları koruyucu bir takım kanunlar çıkarmıştır.Avrupa ülkelerinde her üç evden ikisinde evcil hayvan beslenmektedir.Osmanlı imparatorluğu dönemindeki ve Cumhuriyetin kurulduğu yıllardaki hayvan sever insanlar nereye gittiler acaba
Alıntı