Heulwen
Kayıtlı Üye
Osmanlı - Fransa İlişkileri
Osmanlı Fransız ilişkileri Kanuni Devrinde başlar. Zamanın güçlü devleti olan Almanya - Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlkene esir düşen 1.Fransçois (fransuva) nın annesi bir mektupla esaretten kurtulmak için yardım ister. Kanuni yardım amacıyla sefere çıkar ve meşhur Mohaç Savaşı yapılır. Kral esaretten kurtarılır. Bununla kalınmaz Fransa dostluğunu devam ettirmek maksadıyla Türk denizleri ve coğrafyası içinde ayrıcalıklı ticaret haklarını içeren 1535 kapitülasyonları verilir.
Kanuninin bu yardımlardan maksadı, Osmanlıya karşı oluşturulan haçlı ittifakına karşı batılı bir devleti kendi safına çekmek yoluyla parçalama siyasetidir. Diplomasi dehası olan bu uygulama ne yazık ki daha sonra devletin güçsüzlüğü yıllarında yöneticilerin bunu kabullenmeyişlerinden doğan tutumlarından ötürü aleyhimize çevrilen keskin bıçağa dönüşecektir.
Kanuni döneminden itibaren uzun yıllar süren dostane ilişkiler, Fransanın Avusturya ile yaptığımız 1739 Belgrad Antlaşmasındaki yardımına karşılık kapitülasyonları daimi hale getirmesi imtiyazını koparmasıyla sonuçlanır ki yukarda sözünü ettiğimiz zafiyet burada başlayacaktır. Zira diğer devletler Fransanın Osmanlı üzerindeki bu imtiyazlı durumunu aleyhlerine bir tehdit ve sömürgeci arzularına bir sınırlama saydıklarından bir zaaf anında kendilerine de verilmesini dayatmışlar ve kabul de ettirmişlerdir.
Osmanlı - Fransız Savaşı diye bir başlığı tarihte ilk kez, Napolyonun Mısırı işgali ve Akka kuşatmasında görüyoruz. Tarih 1798dir ve bu tam dört asırlık bir barış döneminin sonu demektir. 1801 El- Ariş antlaşmasıyla Fransızlar Mısırdan çıkarılır. Fakat Fransanın asıl hedefi bir deniz imparatorluğu olan İngiltereye Doğu Akdenizi kaptırmamaktır. Sömürgecilik rekabeti Osmanlının büyük hammadde zenginliği olan topraklarından kıyasıya pay kapma mücadelesiyle sürüp gidecektir.
Siyasetin gerektirdiği teamüle göre bundan sonra Fransa, ya karşımızda ya da müttefikimiz olacaktır. 1830da Cezayiri işgal eden Fransa, Mısırdaki siyasi emelleri yüzünden Kavalalı isyanında Kavalalının yanında yer almış fakat olayın büyümesi ve Rusyanın devreye girmesini siyasi menfaatlerine ters bulduğu için araya girip padişahla valiyi barıştıran Kütahya Antlaşmasının yapılmasını sağlamıştır (1833). Osmanlı Devleti1853 Kırım Savaşında ilk dış borçlanmayı yaşayacak ve Fransadan borç para alacaktır.
Fransa 19. yüzyıl boyunca genelde Osmanlı karşıtı bir politika gütmüş yukarıda söylediğimiz gibi hasta adamın mirasından aslan payını koparmak için kıyasıya bir yarışın içinde bulunmuştur. 1. Dünya Savaşında; İtilaf Devletlerinden biri olarak çarpıştığımız Fransa kurtuluş savaşında Güneydoğu Anadolu illerini işgal edecektir. 1921 yılında yaptığımız Ankara Antlaşmasıyla Hatay dışında çizilen güney sınırı, 2. Dünya Savaşının başlaması arefesinde Hatayın anavatana katılmasıyla sonuçlanmıştır.