BitliPire2
Bayan Üye
Osmanlı Devletinin altı asır süren hâkimiyeti, sadece Müslüman milletler için değil Osmanlı idaresi altında yaşayan gayrimüslimler için de barış iklimi tesis etmişti. İster Yahudi olsun ister Hıristiyan; Osmanlının tebaası olan bütün unsurlar, Pax Ottoman adı verilen bu huzur ikliminde Müslümanlarla barış ve hoşgörü içinde yaşamışlar; Avrupa devletlerinin zulmünden kaçıp Halifenin şefkatine sığınmışlardır. Endlüsteki zulümden kaçıp kendilerie yeni bir vatan arayan Yahudilere Osmanlı Devletinden başka kucak açan olmamış; Sultanın emri altına giren Ortodoks, Katolik vs. bütün gayrimüslim unsurlar, hiçbir baskı görmeksizin kendi inançlarını yaşayabilmişlerdir.
Osmanlı Devleti, Türk-Kürt ve Sünnî-Alevî unsuların kavga etmediği, ayrışmanın değil kardeşliğin devam ettiği bir yönetim tarzı da tesis etmiş, bugün ülkemizde yaşanan tartışmalara ışık tutabilecek birçok uygulamayı faaliyete geçirmiştir. İstanbul, bu barış ve hoşgörü iklimini, kılıç zoruyla tesis etmediği gibi, kendi rızaları ile Sultanın emrine giren aşiret ve kabileler Osmanlı ruhunu kendi topraklarına taşımak için payitahta sayısız mektuplar göndermişlerdir. Kürt aşiretlerinin İstanbula itaatini bildiren mektuplar, Kuzey Afrika kabilelerinin Sultana yazdıkları dilekçeler ve Alevilikle ilgili ilk kez bu kitapta yayınlanan belgeler, bu inkâr edilemez ve hasret kalınan gerçeğin delilleridir.
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Osmanlı Arşivlerinde yaptığı araştırmaları Pax Ottoman üst başlığı ile bu kitapta bir araya getirdi. Akgündüzün, Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özalın isteğiyle hazırladığı iki tarihî rapor, Osmanlıda Gayrimüslimlerin Yönetimi isimli bu kitapta okurlara açıklanıyor.