Olmayınca olmuyor
Bu senenin son barutu da Kupada atıldı. Yine karavana!
Oysa maçı sürükleyen Galatasaray, gol peşinde koşan Galatasaray,
Golü direklerden dönen Galatasaray
Baroş 22de
Servet 40ta
Kazım 66da
Stancu 72de
Servetin kafası 90+1de direkte
Net gol pozisyonuydu bunlar.
Olmadı.
Gaziantepspor, Galatasaray kalesine bile gidemedi.
Muratla 12de Zapatanın kornere attığı topun dışında
Maçın özeti budur.
O halde Sezarın hakkını Sezara verelim ve Tolunay Kafkasın Gaziantepsporunu tebrik edelim.
İlk maçtaki 3-2lik galibiyetin üzerine yatmayaraktan, rakiple çata çat mücadele ederekten, hücum etmekten vaz geçmeyerekten, 60lı yılların futbolunu oynamayaraktan Galatasarayı elediler.
Gaziantepspor iyi bir ekip. Takım halinde disiplin içinde oynuyorlar. Ne yaptıklarını, Kupa yolunda Avrupaya koştuklarını biliyorlar.
Yabancıları etkili oyuncular. Danny geçilmez armada. Kalecileri dostlar başına Sosa, Popov, Wagner rakibi korkutan oyuncular. Boş bıraksan derhal sonuca gidecek tipler.
Ortada Hürriyet savunma ağırlıklı, Murat Ceylan ofans destekli
Cenk pek gözükmemesine rağmen rakibi meşgul eden bir çabuk adam.
Aslında son zamanların başarısız takımı Galatasarayın böyle bir takımla çok iyi mücadele etmesi de Galatasaray adına bir başarı.
Sonuç;
Lig yok, Kupa yok, Avrupa yok
Varlığın yeter Galatasaray.
Sebep;
Bir değil ki yazasın!
Tümen tümen sebep var Galatasarayı bu hale getiren.
En baştaki; Galatasarayın camia bütünlüğünü kaybetmesidir.
Sevginin nefrete, saygının husumete dönmesidir.
Galatasarayın her vesileyle yerden yere vurulmasıdır.
Nifak tohumlarının takım içine bile serpilmesidir.
Kim hak ediyor bilemem ama Galatasaray bunları hak etmiyor.
Hagi ve takımından bu performans beklenmiyordu
Hayret verici bir durum; Galatasaray bu yılın en iyi futbolunu oynadı. Ne yazık ki karşısında Gaziantepspor gibi bir takım vardı. Buna rağmen son dakikaya kadar turu kovaladı.
Haginin ilk 11i onu mahçup etmedi ama ikinci yarı yaptığı değişiklikler daha verimli bir takım görüntüsü verdi.
Baroşla Stancunun birbirini tamamlayan oyuncular olarak birbirlerine yakın oynamaları Stancunun sol kanatta oynamasından çok daha akılcı.
Yektanın oyuna girmesiyle forvetin daha etkinlik kazanması
Culionun çalışkanlığının gol üretmemesi,
Galatasarayın uzaktan hiç şut çekmemesi dikkat çekti.
Takım ilk yarı kanatları kullanamadı. Hep ortadan tek Baroşla gol aradı.
Haginin düşüncesi gol yemeden gole koşmaktı. Onun için de ofans-defans dengesini tutturmak istedi bunda başardı ama golde hüsran yaşadı.
Her pozisyondan vazgeçtim, Kazımım vuruşunun rakipten dönmesi talihin bir cilvesiydi
Belki de Galatasarayın bu Gaziantepsporu yenmesi futbolun adaletine ters düşerdi.
Hak eden taraf tur atladı.
Bundan sonra ne olacak?
Merak edilen de budur.
Yakında bir mali kongre var.
Oradaki hava geleceği belirleyecek.
Bu günden sonra artık sabrın da bir faydası yok. Deniz bitti!
Hoşgörü, dere geçerken at değiştirilmez, ambians falan yalan oldu.
Şimdi yeni adımlar zamanıdır.
Galatasaray bugünden tezi yok geleceğini şekillendirmelidir.
Başkan Adnan Polat durumu tekrar gözden geçirmeli ve kaderi çizmelidir.
Tahammül sınırları aşılmıştır.
Bir sezon kavgayla geçmiştir.
Kupadan elenişe sevinenlerin bile olduğunu tahmin etmek zor değil.
Artık birilerini suçlamak da fayda etmez.
Yarınlar çok şeye gebe.
Galatasaray camiası kendini çözümlemelidir.
Son söz;
Arenada hayretmedi!
Şimdi başparmaklar Arenada toprağı gösteriyor.
Galatasaray kendi aslanını kendi vuracak.
Bu senenin son barutu da Kupada atıldı. Yine karavana!
Oysa maçı sürükleyen Galatasaray, gol peşinde koşan Galatasaray,
Golü direklerden dönen Galatasaray
Baroş 22de
Servet 40ta
Kazım 66da
Stancu 72de
Servetin kafası 90+1de direkte
Net gol pozisyonuydu bunlar.
Olmadı.
Gaziantepspor, Galatasaray kalesine bile gidemedi.
Muratla 12de Zapatanın kornere attığı topun dışında
Maçın özeti budur.
O halde Sezarın hakkını Sezara verelim ve Tolunay Kafkasın Gaziantepsporunu tebrik edelim.
İlk maçtaki 3-2lik galibiyetin üzerine yatmayaraktan, rakiple çata çat mücadele ederekten, hücum etmekten vaz geçmeyerekten, 60lı yılların futbolunu oynamayaraktan Galatasarayı elediler.
Gaziantepspor iyi bir ekip. Takım halinde disiplin içinde oynuyorlar. Ne yaptıklarını, Kupa yolunda Avrupaya koştuklarını biliyorlar.
Yabancıları etkili oyuncular. Danny geçilmez armada. Kalecileri dostlar başına Sosa, Popov, Wagner rakibi korkutan oyuncular. Boş bıraksan derhal sonuca gidecek tipler.
Ortada Hürriyet savunma ağırlıklı, Murat Ceylan ofans destekli
Cenk pek gözükmemesine rağmen rakibi meşgul eden bir çabuk adam.
Aslında son zamanların başarısız takımı Galatasarayın böyle bir takımla çok iyi mücadele etmesi de Galatasaray adına bir başarı.
Sonuç;
Lig yok, Kupa yok, Avrupa yok
Varlığın yeter Galatasaray.
Sebep;
Bir değil ki yazasın!
Tümen tümen sebep var Galatasarayı bu hale getiren.
En baştaki; Galatasarayın camia bütünlüğünü kaybetmesidir.
Sevginin nefrete, saygının husumete dönmesidir.
Galatasarayın her vesileyle yerden yere vurulmasıdır.
Nifak tohumlarının takım içine bile serpilmesidir.
Kim hak ediyor bilemem ama Galatasaray bunları hak etmiyor.
Hagi ve takımından bu performans beklenmiyordu
Hayret verici bir durum; Galatasaray bu yılın en iyi futbolunu oynadı. Ne yazık ki karşısında Gaziantepspor gibi bir takım vardı. Buna rağmen son dakikaya kadar turu kovaladı.
Haginin ilk 11i onu mahçup etmedi ama ikinci yarı yaptığı değişiklikler daha verimli bir takım görüntüsü verdi.
Baroşla Stancunun birbirini tamamlayan oyuncular olarak birbirlerine yakın oynamaları Stancunun sol kanatta oynamasından çok daha akılcı.
Yektanın oyuna girmesiyle forvetin daha etkinlik kazanması
Culionun çalışkanlığının gol üretmemesi,
Galatasarayın uzaktan hiç şut çekmemesi dikkat çekti.
Takım ilk yarı kanatları kullanamadı. Hep ortadan tek Baroşla gol aradı.
Haginin düşüncesi gol yemeden gole koşmaktı. Onun için de ofans-defans dengesini tutturmak istedi bunda başardı ama golde hüsran yaşadı.
Her pozisyondan vazgeçtim, Kazımım vuruşunun rakipten dönmesi talihin bir cilvesiydi
Belki de Galatasarayın bu Gaziantepsporu yenmesi futbolun adaletine ters düşerdi.
Hak eden taraf tur atladı.
Bundan sonra ne olacak?
Merak edilen de budur.
Yakında bir mali kongre var.
Oradaki hava geleceği belirleyecek.
Bu günden sonra artık sabrın da bir faydası yok. Deniz bitti!
Hoşgörü, dere geçerken at değiştirilmez, ambians falan yalan oldu.
Şimdi yeni adımlar zamanıdır.
Galatasaray bugünden tezi yok geleceğini şekillendirmelidir.
Başkan Adnan Polat durumu tekrar gözden geçirmeli ve kaderi çizmelidir.
Tahammül sınırları aşılmıştır.
Bir sezon kavgayla geçmiştir.
Kupadan elenişe sevinenlerin bile olduğunu tahmin etmek zor değil.
Artık birilerini suçlamak da fayda etmez.
Yarınlar çok şeye gebe.
Galatasaray camiası kendini çözümlemelidir.
Son söz;
Arenada hayretmedi!
Şimdi başparmaklar Arenada toprağı gösteriyor.
Galatasaray kendi aslanını kendi vuracak.