Moğollarla Mücadelesi:
Baybars tahta geçtiğinde karşısına iki büyük tehlike çıkmıştır. Bunlardan biri Anadolu‟yu işgal edip karıştırdıktan sonra Mısır ve Suriye‟ye göz diken Moğollardır. Diğeri de aynı amaca hizmet eden Haçlılardır. Moğollar Anadolu‟daki şehirleri işgalleri sırasında yakıp yıkmışlar acımadan insanlara kıymışlardır. Şimdi aynısını Memlûklerin hüküm sürdüğü topraklarda yapmak için harekete geçmişlerdir. Baybars zamanında Moğollara karşı verilen mücadele Haçlılara karşı verilen mücadeleye benzemektedir. Çünkü İlhanlılar da Haçlılar gibi İslam dinini ve Müslümanları sevmemişler ya da o toprakları ele geçirmek için böyle davranmışlardır. Çoğu zaman Memlûklere karşı Haçlılarla ittifak yapmaktan çekinmeyerek onlarla birlikte hareket etmişlerdir. Ayrıca Moğolların Müslümanlara düşmanlığı ve bu topraklara sahip olma duygusu onlarda bir istek halinden çıkıp hırs haline gelmişti. Moğolların hırsları uğruna Anadolu‟da ve Yakın Doğu‟da hiç acımadan birçok masum insana kıymış olmaları bu duruma delil olarak gösterilebilir.
Baybars sultan olmadan önce de Moğollar ile karşılaşmış onlarla savaşmıştır. Sonuçları yönünden Müslümanlar için büyük önem arz eden Ayn Câlud savaşında Kutuz‟un kumandasındaki orduda yer almış ve büyük yararlılıklar göstermiştir. Moğol hakanı Hülagü kendi hâkimiyetini tanıması için Kutuz‟a bir elçi göndermiştir. Kutuz bunu kabul etmeyince aralarında savaş kaçınılmaz olmuştur. Bu durum üzerine savaş için hazırlanan Kutuz Baybars ve arkadaşlarının da onun ordusuna katılmasıyla daha güçlü hale gelmiştir. Bu savaşta Baybars Kutuz‟un ordusunda öncü birliğinin kumandanlığını yürütmüştür. Hazırlıklarını tamamlayan Kutuz ordusuyla birlikte Mısır‟dan ayrılarak Gazze‟ye doğru yola çıkmak için ordusunu düzenlemiştir. Yalnız Kutuz harekete geçmeden önce Suriye‟deki Frenklerin Moğollarla işbirliği yapmasından korkmuştur.
SULTAN AYBARS'IN KISACA HAYATI;
Memluk hükümdarıdır (1223/1228 ? Şam 1277)
Asıl adı: El-Meliküfz-Zahir Rüknettin. YA DA bilinen adıyla Sultan Baybars
Küçük yaşta tutsak edildi. Serbest kalınca Memluklar arasına katılarak zeka ve yeteneğiyle kısa sürede kendini gösterdi. Memluk Ordusunda başarılı hizmetler gördü. Mısırı ele geçirmek isteyen Fransa Kralı St. Louisnin tutsak alınmasında rol oynadı. Bu arada Turanşahın öldürülmesinde de görev yaptığı için, Aybeg tahta çıkınca Şam a kaçmak zorunda kaldı. Kutuzun sultan olması üzerine onun hizmetine girdi. Moğollara karşı, Suriyeye gönderilen Mısır Ordusunun öncü birliklerine komuta ederek düşmanı yenilgiye uğrattı (1260). Kutuzu 22 Ekim 1260ta öldürttükten sonra Memluk emirlerince oy birliğiyle hükümdar seçildi.
Kahireye döndüğünde Kutuzun koyduğu ağır vergileri kaldırınca Mısır halkı tarafından sevgiyle karşılandı. Hülagu nun Bağdatı ele geçirmesi üzerine, kaçarak Kahireye gelen Halife el-Zahir in oğlu Ahmete biat ederek İslam dünyasının koruyucusu durumuna yükseldi. Böylece İslam hukuk geleneğine göre, hükümdarlığı meşruluk kazanan Baybars, yeni halifeyi de yanma alarak 3 Eylül 1261de Suriye Seferine çıktı. Halife, Bağdata yürürken Hit yalanında Moğollarca öldürülünce, Baybars Kahireye döndü. Daha sonra Kerek üzerine yürüdü ve buradaki Eyyubi hanedanını yok etti. 1264te de Bireciki Moğollardan kurtarmak amacı ile Suriyeye sefer düzenledi.
1265teki Suriye-Filistin Seferinde pek çok kaleyi ele geçirdi. 1268 Suriye Seferi de çok başarılı geçti; yenilen Fransızlara belli kentlerde barınma hakkı tanıdı. Hicaza gitti. Medine ve Mekkeyi ziyaret edip hacı oldu. 23 Aralık 1269da İsmalileri egemenliğine alıp vergiye bağladı. Kahireye döndüğünde Moğolların bir saldın hazırlığı içinde olduklarını haber alınca, ordusuyla Suriyeye hareket etti. Şamda Abaka Han ın elçileriyle görüştü. Üç koldan Fırat a doğru hareket eden Baybarsın emirlerinden Kalavunun komutasında gönderdiği Memluk kuvvetleri ırmağı geçtikten sonra Moğolları yendi. 17 Ocak 1276da Moğollar ve Vezir Muinüttin Pervanenin baskısından Şama kaçan Anadolu beylerinin isteğiyle Moğol egemenliğine son vermek için yeni bir sefere çıktı. Memluk emirleriyle Halepe kadar geldi. 27 Şubat 1277de yeniden Suriyeye hareket etti. Anadolu içlerine yönelerek Elbistan yakınlarında Selçuklu-Moğol kuvvetlerini yendi. Moğollar Tokata çekildiler. Baybars, 2 Mayıs 1277de Kayseriyi ele geçirdi ve adına hutbe okuttu. Ancak çekilince Moğollar büyük bir kırıma giriştiler. Moğollar onbinlerce Türkü ve pek çok Selçuklu devlet adamını öldürdüler. Kentleri yakıp yıktılar. Baybars Anadolu Seferi dönüşünde hastalandı ve dizanteriden öldü. Cenazesi, vasiyeti üzerine Şamda yaptırdığı türbesine gömüldü.
Saltanatının en parlak ve güçlü döneminde ölen Baybars, ortaçağ Türk-İslam tarihinin büyük hükümdarlarından biri sayılır. Haçlı eferleri karşısında Yakındoğu İslâm dünyasının durumunu güçlendirdiği gibi doğudan gelen yıkıcı Moğol kuşatmasının da, Suriye ve Mısıra yayılmasına engel oldu.