Biricik Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) çocukları çok ama çok sever ve “Küçüklerimize şefkat etmeyen bizden değildir.” derdi. Allah Resulü çocuklara olan bu sevgisini her fırsatta gösterirdi. “Kokusu Cennet kokusudur.” dediği çocukları öpüp koklar, mübarek dizlerine oturtur, bağrına basar, başlarını ve yanaklarını sevgiyle okşayıp onlara dua ederdi. Bazen de yolda gördüğü çocukları bineğine alıp gezdirirdi.
Bu sevgi o kadar çoktu ki Sevgili Peygamberimizin yanında yetişen Hz. Enes (r.a):
- Çocuklara karşı Hz. Peygamberden daha şefkatli olan hiç kimseyi görmedim, demiştir.
Onun sevgisiyle şereflenmiş şanslı çocuklardan olan İbnu Rebîa anlatıyor: “Babam beni, Abbas da oğlu el-Fadl’ı Resûlullaha gönderdi. Yanına gittiğimiz zaman bizi sağlı sollu oturttu ve bizi öylesine sıkı kucakladı ki daha içten sarılanını görmedik.”
Sevgili Peygamberimiz torunu Hz. Hasan’ı öperken gören Akra’ İbnu Hâbis bunu tuhaf karşıladı ve: “Benim on tane çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim.” dedi. Peygamber Efendimiz de ona bakıp şu cevabı verdi: “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” Yani çocuğuna şefkat gösterip acımayana Allah da şefkat gösterip acımaz.
Bir keresinde de bedevîlerden (çöl Araplarından) bir grup Peygamber Efendimize gelip “Çocuklarınızı öper misiniz?” diye sormuştu. “Evet” cevabını alınca “Fakat biz Allah’a andolsun ki öpmeyiz.” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Allah kalplerinizden merhameti çıkardı ise ben ne yapabilirim?” buyurdular.
Sevgili Peygamberimiz, herkesi çocuklarını öpmeye teşvik etmiş ve şöyle demiştir: “Çocuklarınızı çok öpün. Zira her öpücük için size Cennet’te bir derece verilir. Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar.”
Bu sevgi o kadar çoktu ki Sevgili Peygamberimizin yanında yetişen Hz. Enes (r.a):
- Çocuklara karşı Hz. Peygamberden daha şefkatli olan hiç kimseyi görmedim, demiştir.
Onun sevgisiyle şereflenmiş şanslı çocuklardan olan İbnu Rebîa anlatıyor: “Babam beni, Abbas da oğlu el-Fadl’ı Resûlullaha gönderdi. Yanına gittiğimiz zaman bizi sağlı sollu oturttu ve bizi öylesine sıkı kucakladı ki daha içten sarılanını görmedik.”
Sevgili Peygamberimiz torunu Hz. Hasan’ı öperken gören Akra’ İbnu Hâbis bunu tuhaf karşıladı ve: “Benim on tane çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim.” dedi. Peygamber Efendimiz de ona bakıp şu cevabı verdi: “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” Yani çocuğuna şefkat gösterip acımayana Allah da şefkat gösterip acımaz.
Bir keresinde de bedevîlerden (çöl Araplarından) bir grup Peygamber Efendimize gelip “Çocuklarınızı öper misiniz?” diye sormuştu. “Evet” cevabını alınca “Fakat biz Allah’a andolsun ki öpmeyiz.” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Allah kalplerinizden merhameti çıkardı ise ben ne yapabilirim?” buyurdular.
Sevgili Peygamberimiz, herkesi çocuklarını öpmeye teşvik etmiş ve şöyle demiştir: “Çocuklarınızı çok öpün. Zira her öpücük için size Cennet’te bir derece verilir. Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar.”