Ölüye Telkin Verme BİDATTİR!
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ
Değerli Müslümanlar ! günümüzde işlenen çirkin bidatlerden bir tanesi de ; ölü kabrine yerleştirilip kalabalık kabrin başından ayrılınca ona telkin verme olayıdır. Yapılan bu batıl işi de sahih olmayan bir hadisin üzerine bina etmektedirler.
Delil olarak kullanılan hadisin metni şu :
Ebu Umame r.adan Nebi s.a.v şöyle buyurdu : Bir din kardeşiniz ölüp de kabrinin üzerini toprakla düzlediğinizde içinizden biri kabrin baş tarafında durup :
- Ey falan ! diye seslensin. O kendisine sesleneni işitir ama cevap veremez. Sonra :
- Ey falanın oğlu falan ! diye seslensin. O :
- Bizi irşat et, Allah sana rahmet etsin ! diyecektir, ama siz farkına varmazsınız. Sonra :
- Hatırla, hani sen dünyadan ayrılırken Allahtan başka ilah bulunmadığına, Muhammedin Onun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık edip inanmıştın ; Allahı Rab, İslamı din, Muhammedi peygamber, Kuranı lider kabul etmiş ve bunlardan hoşnut olmuştun ! diye seslensin. Şüphesiz Münker ve Nekir adlı melekler birbirlerinin elini tutar ve :
- Haydi gidelim. Davasının delili kendisine telkin edilen birinin yanında oturmayalım, derler. Böylece Allah onların önünde o kişinin savunucusu durumunda olur. Nebi s.a.vin meclisinde bulunan bir adam :
- Ey Allahın Elçisi ! Peki telkin yapan kişi ölünün annesini bilmezse ne yapar ? diye sorunca, o da :
- Ey Havvanın oğlu falan ! diyerek Havvaya nispet eder, cevabını verdi.
Taberânî Mucemul-Kebir
Bu hadis sahih değil, zayıftır.
Hadis hakkında ilim ehlinin söyledikleri :
Heysemi :Mecmauz-Zevaid 3/45 de bu rivayeti nakletmiş ve Senedinde tanımadığım bir topluluk var, demiştir.
Nevevi : Bu hadis hakkında Mecmû 5/304 da: İsnadı zayıftır, demiştir.
İbnus Salah ise : İsnadı kaim ( yani sağlam ) değildir, demiştir.
Hafız Irakî : Tahricul-İhya 4/420 da hadisi zayıflamıştır.
İbnul-Kayyım : da Zadul-Mead 1/498 da :Hadisin refi ( yani Nebiye nispeti ) sahih değildir, demiştir.
Hafız İbni Hacer : Emâlil-Ezkârda, hadisi İbni Allanın Futuhâtür-Rabbaniye 4/196 de zikrettiğini söylemiş ve : Bu hadis gariptir, demiştir.
Sanâni : Subulus-Selam 2/161 da :Tahkik imamlarının ifadelerinden çıkan sonuca göre ;hadis zayıftır, hadisin gereğince amel etmek ise bidattir. Bu (telkin verme) işi yapanların çokluğuna aldanmamak gerekir, demiştir.
Şeyh el-Elbânî : ise, 599 no ile buna benzer bir hadis daha rivayet etmiş ve o hadisi Kadı Halaînin Fevâid 2/55 de tahriç ettiğini söyledikten sonra bunun isnadının cidden zayıfolduğunu, senetteki Utbe b. Sekenden başka hiç kimseyi tanımadığını, Utbe b. Seken hakkında da Dârekutnînin metrukul hadis ( hadisleri alınmayıp terk edilen ravi ), Beyhakînin de vah ( zayıf ) mensubun ilel-vad ( hadis uydurmakla sıfatlanmış ravi ) dediklerini aktarmıştır. Son olarak da bu hadisin mevzu ( uydurulmuş ) değilse bile en azmünker ( zayıf ravinin güvenilir ravilere muhalefet eden rivayeti ) olduğunu söylemiştir.
Silsiletü Ehâdisid-Daife : 2/64-65
Bu husustaki uygulanması caiz olan sünnet şudur :
Rasûlullah s.a.v ölüyü defnetme işini bitirince mezarın başında durur, ölünün sorulan soruları cevaplamak üzere sebat etmesi için dua eder ve yanında bulunan arkadaşlarına da :
Kardeşiniz için mağfiret dileyin, onun için sebat isteyin. Çünkü o şu an sorgulanmaktadır. diyerek ölü için dua etmelerini emrederdi.
Ebu Davud : 3221 - Hakim : 1/370 - Beyhakî : 4/56 - Abdullah b. Ahmed Zevaidüz-Zühd : 129.s
Bu hadis hakkında Hakim senedi sahihtir. demiş Zehebî bu hususta ona muvafakat etmiş, Nevevî 7/292 de senedi ceyyid dir. demiş, el-Elbânî Sahihu Süneni Ebi Davud 2/305 de sahih olduğunu söylemiştir.
Bu konudaki sahâbe vasiyeti :
Amr b. As r.a vefatıyla neticelenen hastalığı esnasında şöyle bir vasiyette bulunmuştur :
Ben öldüğüm zaman cenazemi hiçbir ağlayıcı ve ( elinde) ateş ( olan birisi ) takip etmesin. Beni defnettiğiniz zaman üzerime toprak serpiniz. Sonra kabrimin etrafında bir devenin kesilip de etinin taksim edilebileceği bir zaman kadar oturun ki sizlerle yerime alışayım ve Rabbimin elçilerini nasıl karşılayacağımı göreyim.
Müslim : 121/192
DEFİNDEN SONRA YAPILMASI GEREKEN İŞLER
Öyleyse cenazenin defninden sonra yapılacaklar şunlardır :
1 = Ölü defnedilince kabrinin üzerine baş tarafından üç avuç toprak serpilir.
Ebu Hureyre r.adan. şöyle dedi : Peygamber s.a.v bir cenaze üzerine namaz kıldı. Sonra ölünün kabrinin yanına vararak, onun baş tarafından kabre üç avuç toprak attı.
İbni Mace : 4.c.1565.n - el-Elbânî İrva 751
2 = Kabir yerden bir karış kadar yükseltilerek deve hörgücü gibi tümsekleştirilir.
Süfyan et-Temmar rivayet ettiği hadiste şöyle demektedir : Ben Peygamber s.a.vin kabrini [ Ebu Bekir ve Ömer'in de kabirlerini ] deve hörgücü gibi tümsekleştirilmiş gördüm."
Buhari : 1313 - İbni Hibban Sahih : 2160 - Beyhakî : 3/410, 4/3
3 = Kabrin baş ucuna bir taş ya da benzeri bir alâmet konulur.
Abdullah b. el-Muttalib b. Hantab'in oğlu olan Abdu'l-Muttalib'in rivayet ettiği bir hadis te o şöyle demektedir : Osman b. Maz'un ölünce cenazesi çıkartıldı ve defnedildi. Peygamber s.a.v bir adama kendisine bir taş getirmesini istedi. O adam o taşı taşıyamadı. Rasûlullah s.a.v kalktı kollarını sıvadı. el-Muttalib dedi ki : Rasûlullah s.a.v'den diye bana haber veren kişi dedi ki : Sanki ben kollarını sıvadığı vakit Rasûlullah s.a.vin kollarının beyazlığını görüyor gibiyim. Sonra o taşı kaldırıp, başı tarafına koydu ve şöyle buyurdu : Bununla kardeşimin kabrine bir alamet koymuş oluyorum ve yakınlarımdan ölen kimseleri ona yakın defnedeceğim."
Ebu Davud : 3206 - Beyhakî 3/412
4 = Defin ve kabrin tesviyesi bitince kabrin başında sükunetle durarak ölünün sorguyu güzellikle geçiştirebilmesi için dua edilir ve bu halde bir devenin kesilip pay edileceği süre kadar beklenir.
Osman b. Affan r.a şöyle dedi : Peygamber s.a.v ölüyü defnetme işini bitirdi mi onun mezarı üzerinde durur ve şöyle derdi : Kardeşiniz için mağfiret dileyin, ona sebat isteyin. Çünkü o şu anda sorgulanmaktadır."
Ebu Davud : 2 , 70 - Hakim : I, 370 - Beyhaki : IV, 56
5 = Kabir ziyareti esnasında sünnet olan şu dua yapılır :
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ اَهْلَ الدِّياَرِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُسْلِمِينَ وَيَرْحَمُ اللهُ الْمُسْتَقْدِمِينَ مِناَّ وَالْمُسْتَاْخِرِينَ وَاِناَّ اِنْ شاَءَ اللهُ بِكُمْ لاَحِقُونَ أَسْاَلُ اللهَ لَنَا وَ لَكُمُ الْعَافِيَةَ.
Esselamu aleykum ehled diyari minel muminine vel muslimiyne ve yerhemullahu mustegdimiyne minna vel mustehiriyne ve inna inşaallahu bikum lahigune eselullahe lena vele kumul afiye
Manası :Müminlerden ve müslümanlardan olan yurt ahalisi, selam sizin üzerinize olsun. Bizden önce gidenlere ve geri kalanlara Allah rahmet etsin. İnşaallah biz de size kavuşacağız. Allahtan bizim ve sizin için afiyet isterim.
Müslim : 974-975 - İbni Mace : 1547
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ
Değerli Müslümanlar ! günümüzde işlenen çirkin bidatlerden bir tanesi de ; ölü kabrine yerleştirilip kalabalık kabrin başından ayrılınca ona telkin verme olayıdır. Yapılan bu batıl işi de sahih olmayan bir hadisin üzerine bina etmektedirler.
Delil olarak kullanılan hadisin metni şu :
Ebu Umame r.adan Nebi s.a.v şöyle buyurdu : Bir din kardeşiniz ölüp de kabrinin üzerini toprakla düzlediğinizde içinizden biri kabrin baş tarafında durup :
- Ey falan ! diye seslensin. O kendisine sesleneni işitir ama cevap veremez. Sonra :
- Ey falanın oğlu falan ! diye seslensin. O :
- Bizi irşat et, Allah sana rahmet etsin ! diyecektir, ama siz farkına varmazsınız. Sonra :
- Hatırla, hani sen dünyadan ayrılırken Allahtan başka ilah bulunmadığına, Muhammedin Onun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık edip inanmıştın ; Allahı Rab, İslamı din, Muhammedi peygamber, Kuranı lider kabul etmiş ve bunlardan hoşnut olmuştun ! diye seslensin. Şüphesiz Münker ve Nekir adlı melekler birbirlerinin elini tutar ve :
- Haydi gidelim. Davasının delili kendisine telkin edilen birinin yanında oturmayalım, derler. Böylece Allah onların önünde o kişinin savunucusu durumunda olur. Nebi s.a.vin meclisinde bulunan bir adam :
- Ey Allahın Elçisi ! Peki telkin yapan kişi ölünün annesini bilmezse ne yapar ? diye sorunca, o da :
- Ey Havvanın oğlu falan ! diyerek Havvaya nispet eder, cevabını verdi.
Taberânî Mucemul-Kebir
Bu hadis sahih değil, zayıftır.
Hadis hakkında ilim ehlinin söyledikleri :
Heysemi :Mecmauz-Zevaid 3/45 de bu rivayeti nakletmiş ve Senedinde tanımadığım bir topluluk var, demiştir.
Nevevi : Bu hadis hakkında Mecmû 5/304 da: İsnadı zayıftır, demiştir.
İbnus Salah ise : İsnadı kaim ( yani sağlam ) değildir, demiştir.
Hafız Irakî : Tahricul-İhya 4/420 da hadisi zayıflamıştır.
İbnul-Kayyım : da Zadul-Mead 1/498 da :Hadisin refi ( yani Nebiye nispeti ) sahih değildir, demiştir.
Hafız İbni Hacer : Emâlil-Ezkârda, hadisi İbni Allanın Futuhâtür-Rabbaniye 4/196 de zikrettiğini söylemiş ve : Bu hadis gariptir, demiştir.
Sanâni : Subulus-Selam 2/161 da :Tahkik imamlarının ifadelerinden çıkan sonuca göre ;hadis zayıftır, hadisin gereğince amel etmek ise bidattir. Bu (telkin verme) işi yapanların çokluğuna aldanmamak gerekir, demiştir.
Şeyh el-Elbânî : ise, 599 no ile buna benzer bir hadis daha rivayet etmiş ve o hadisi Kadı Halaînin Fevâid 2/55 de tahriç ettiğini söyledikten sonra bunun isnadının cidden zayıfolduğunu, senetteki Utbe b. Sekenden başka hiç kimseyi tanımadığını, Utbe b. Seken hakkında da Dârekutnînin metrukul hadis ( hadisleri alınmayıp terk edilen ravi ), Beyhakînin de vah ( zayıf ) mensubun ilel-vad ( hadis uydurmakla sıfatlanmış ravi ) dediklerini aktarmıştır. Son olarak da bu hadisin mevzu ( uydurulmuş ) değilse bile en azmünker ( zayıf ravinin güvenilir ravilere muhalefet eden rivayeti ) olduğunu söylemiştir.
Silsiletü Ehâdisid-Daife : 2/64-65
Bu husustaki uygulanması caiz olan sünnet şudur :
Rasûlullah s.a.v ölüyü defnetme işini bitirince mezarın başında durur, ölünün sorulan soruları cevaplamak üzere sebat etmesi için dua eder ve yanında bulunan arkadaşlarına da :
Kardeşiniz için mağfiret dileyin, onun için sebat isteyin. Çünkü o şu an sorgulanmaktadır. diyerek ölü için dua etmelerini emrederdi.
Ebu Davud : 3221 - Hakim : 1/370 - Beyhakî : 4/56 - Abdullah b. Ahmed Zevaidüz-Zühd : 129.s
Bu hadis hakkında Hakim senedi sahihtir. demiş Zehebî bu hususta ona muvafakat etmiş, Nevevî 7/292 de senedi ceyyid dir. demiş, el-Elbânî Sahihu Süneni Ebi Davud 2/305 de sahih olduğunu söylemiştir.
Bu konudaki sahâbe vasiyeti :
Amr b. As r.a vefatıyla neticelenen hastalığı esnasında şöyle bir vasiyette bulunmuştur :
Ben öldüğüm zaman cenazemi hiçbir ağlayıcı ve ( elinde) ateş ( olan birisi ) takip etmesin. Beni defnettiğiniz zaman üzerime toprak serpiniz. Sonra kabrimin etrafında bir devenin kesilip de etinin taksim edilebileceği bir zaman kadar oturun ki sizlerle yerime alışayım ve Rabbimin elçilerini nasıl karşılayacağımı göreyim.
Müslim : 121/192
DEFİNDEN SONRA YAPILMASI GEREKEN İŞLER
Öyleyse cenazenin defninden sonra yapılacaklar şunlardır :
1 = Ölü defnedilince kabrinin üzerine baş tarafından üç avuç toprak serpilir.
Ebu Hureyre r.adan. şöyle dedi : Peygamber s.a.v bir cenaze üzerine namaz kıldı. Sonra ölünün kabrinin yanına vararak, onun baş tarafından kabre üç avuç toprak attı.
İbni Mace : 4.c.1565.n - el-Elbânî İrva 751
2 = Kabir yerden bir karış kadar yükseltilerek deve hörgücü gibi tümsekleştirilir.
Süfyan et-Temmar rivayet ettiği hadiste şöyle demektedir : Ben Peygamber s.a.vin kabrini [ Ebu Bekir ve Ömer'in de kabirlerini ] deve hörgücü gibi tümsekleştirilmiş gördüm."
Buhari : 1313 - İbni Hibban Sahih : 2160 - Beyhakî : 3/410, 4/3
3 = Kabrin baş ucuna bir taş ya da benzeri bir alâmet konulur.
Abdullah b. el-Muttalib b. Hantab'in oğlu olan Abdu'l-Muttalib'in rivayet ettiği bir hadis te o şöyle demektedir : Osman b. Maz'un ölünce cenazesi çıkartıldı ve defnedildi. Peygamber s.a.v bir adama kendisine bir taş getirmesini istedi. O adam o taşı taşıyamadı. Rasûlullah s.a.v kalktı kollarını sıvadı. el-Muttalib dedi ki : Rasûlullah s.a.v'den diye bana haber veren kişi dedi ki : Sanki ben kollarını sıvadığı vakit Rasûlullah s.a.vin kollarının beyazlığını görüyor gibiyim. Sonra o taşı kaldırıp, başı tarafına koydu ve şöyle buyurdu : Bununla kardeşimin kabrine bir alamet koymuş oluyorum ve yakınlarımdan ölen kimseleri ona yakın defnedeceğim."
Ebu Davud : 3206 - Beyhakî 3/412
4 = Defin ve kabrin tesviyesi bitince kabrin başında sükunetle durarak ölünün sorguyu güzellikle geçiştirebilmesi için dua edilir ve bu halde bir devenin kesilip pay edileceği süre kadar beklenir.
Osman b. Affan r.a şöyle dedi : Peygamber s.a.v ölüyü defnetme işini bitirdi mi onun mezarı üzerinde durur ve şöyle derdi : Kardeşiniz için mağfiret dileyin, ona sebat isteyin. Çünkü o şu anda sorgulanmaktadır."
Ebu Davud : 2 , 70 - Hakim : I, 370 - Beyhaki : IV, 56
5 = Kabir ziyareti esnasında sünnet olan şu dua yapılır :
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ اَهْلَ الدِّياَرِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُسْلِمِينَ وَيَرْحَمُ اللهُ الْمُسْتَقْدِمِينَ مِناَّ وَالْمُسْتَاْخِرِينَ وَاِناَّ اِنْ شاَءَ اللهُ بِكُمْ لاَحِقُونَ أَسْاَلُ اللهَ لَنَا وَ لَكُمُ الْعَافِيَةَ.
Esselamu aleykum ehled diyari minel muminine vel muslimiyne ve yerhemullahu mustegdimiyne minna vel mustehiriyne ve inna inşaallahu bikum lahigune eselullahe lena vele kumul afiye
Manası :Müminlerden ve müslümanlardan olan yurt ahalisi, selam sizin üzerinize olsun. Bizden önce gidenlere ve geri kalanlara Allah rahmet etsin. İnşaallah biz de size kavuşacağız. Allahtan bizim ve sizin için afiyet isterim.
Müslim : 974-975 - İbni Mace : 1547