Ölümcül Cazibe - Ahri Heykeli 7 Aralık’ta

Heulwen

Kayıtlı Üye
bMv2Jm.jpg



Ölümcül Cazibe - Ahri Heykeli 7 Aralık’ta

Karşınızda kuyruk sarmalı üzerinde yükselirken ölümcül büyülerini hazırlayan Ahri. Usta heykeltıraş Simon Lee'nin Riot sanatçıları ile işbirliği içinde tasarladığı Ahri heykeli, Dokuz Kuyruklu Tilki'nin güç, zarafet ve güzelliğini sergilemek üzere yaratıldı. Kuyruk kıvrımlarından küresinden çıkan enerjiye kadar her detay, League meraklılarına Ionia'lı büyücüyü aslına uygun olarak sunmak üzere tasarlandı.

7 Aralık'ta Satışa Çıkacaktır


BAŞIBOŞ TİLKİ: AHRİ'NİN YENİ VE ÖZEL HİKAYESİ

Ionia'nın kırsal kesimi alevler içindeydi. Kan kırmızısı zırhları batan güneş ışığında parıldayan Noxus Ordusu, bölgeyi bir bıçak gibi yarıp geçiyordu. Yanan tapınaklar güneşin son ışığı altında parlıyordu; havada uzaktan gelen çığlık sesleri vardı.

Tevasa Dağı'nın eteğine kurulmuş bir köyde neredeyse yüz kişi yaşıyordu; fakat aralarında büyük bir savaşçı yoktu. Bazı aileler kaçtı; bazıları dua etmeye başladı. Bazıları ise sevdiklerine sarılıp ağlamaya koyuldu. Elli cesur köylü savaş için hazırlandı. Dirgenlerin üzerindeki çamuru temizlediler ve bıçaklarını süpürge saplarına bağladılar.

Köyün savunucularının gözlerinden korku akıyordu; kazanma şansları olmadığını biliyorlardı. Noxus taarruzunun yarattığı toz, uzaktan belirmeye başlamıştı; tanrılarına son bir kere dua etmekten başka yapabilecekleri bir şey kalmamıştı. Ionia'lı erkek ve kadınlar dağ havasını derince içlerine çekip yıldızların belirmeye başladığı gökyüzüne baktı ve yaklaşan katliamı beklemeye koyuldular.

Ahri'nin dokuz kuyruğu birden gergin bir seğirme içinde hışırdadı. Keskin duyuları tehlike sinyalleri vermeye başlamıştı. Yanında yükselen söğüt ağacının gölgesi altında eğildi ve dinledi, izledi, bekledi. Haftalardır köylüleri gözlemliyordu; onları uzaktan izliyordu fakat yanlarına yaklaşmak istememişti. Yemek masasında konuşan aileler, kardeşi olabilecek yaşta kadınların kahkahaları, çocukların oynadıkları oyunlar... Ahri saatlerce onları dinler, içindeki arzu dayanılmaz hale geldiğinde ise uzaklaşırdı.

Politikadan pek anlamazdı, fakat içgüdüleri dünyada olup bitenlerin son derece yanlış olduğunu söylüyordu. Köylüleri merak eden ve endişe duyan Ahri, havayı kokladı. Rahatsızlığının kaynağını belirledi ve gecenin karanlığına karıştı.

Yedi Noxus öncüsü, çalılar arasından dağa doğru ilerliyordu. Batan güneşin altında ilerleyen koyu gözlü ve temkinli adamların elleri silahlarındaydı.

Ahri öncüleri kolaylıkla fark etti ve orman içinde takip etmeye başladı. Ağaçtan ağaca atlarken izlediği adamların hareketleri şüphe uyandırmaya başladı. Görevlerinin ne olduğunu bilmiyordu; ama adamların birer katil olduğunu anlayacak kadar fazla kavgaya karışmıştı.

Ekibin komutanı ağaç altı çalılıkları taradı. Hızını kesmeden arkasından gelen adamlarına kısa bir emir fısıldadı, adamlar ise emri diğerlerine yaydı. Ahri bunun üzerinde durmadı; sessiz takibine devam etti.

Yedi el yedi oka davrandı bir anda.

“ŞİMDİ!” diye gürledi komutan. Noxus askerleri yayları saldı ve şahin başlı oklar Ahri'ye doğru fırladı.

İki ok elbisesinin kolunu delip geçerken kendini çalılıkların içine attı. Sarı gözleri şaşkınlık ve öfke ile yanan Ahri, kıyafetini yırtıp siper aldı. Bu adamları öldürmekten rahatsız olmayacaktı.

Avuçlarını gökyüzüne kaldırdı ve ruhunun saf gücünün ellerinde biriktiğini hissetti. Hıslayarak havadaki beyaz alevi kendine çekerken dokuz kuyruğu dört bir yöne doğru açıldı. Ahri, bir bilek hareketi ile havada dönen üç alev parçası yarattı. En yakın ağaca zıplayıp bir sonraki ok ateşinden kaçtı, kuyruklarını birleştirip ağaç gövdesinden güç alarak saldırganların üzerine sıçradı. Aralarına indiği Noxus askerleri ortalığa saçıldı. Hemen yanındaki adam elindeki bıçağı salladı fakat anca havayı kesti. Ahri, düşmanlarının çevresinde kör edici bir hız ile dans ediyordu.

Çevresinde gezinen alevler, yakınında bulunan üç adamı sardı. Beyaz alevler askerleri köze çevirmişti ama Ahri gerçek gücünü henüz göstermemişti. Ağaçtan ağaca zıplamaya başladı; her zıplayışta daha da yükseliyordu. Ağaç kökleri arasında eğilmiş, yayını geren komutanı gördü. Ahri, komutanın bir fırsat bulsa onu alnının ortasından vuracağını biliyordu. Komutanın saklandığı yerin hemen üzerine bulunan dala sıçradı ve dayanılmaz bir cazibeye sahip yumuşak sesi ile konuşmaya başladı.

"İnsan," diye fısıldadı. "Yaklaş."

Komutanın beti benzi attı. İradesi dışında kalan elleri, yayı yere düşürdü ve saklandığı yerden çıktı. Çaresizlik ve ihtiras dolu gözlerini yukarı çevirdi.

Adama doğru bir öpücük yollayan Ahri "Şimdi tırman," dedi.

Komutan, vücudunun kontrolünü tamamen kaybetmiş bir halde ağacın gövdesine tırmanmaya başladı. Ahri'nin avucunda masum görünmesine rağmen muazzam bir güç taşıyan, parlak bir enerji küresi oluştu. Kolunu geriye doğru gerdi ve kurnaz bir gülümseme ile küreyi aşağı doğru fırlattı.

Fırlayarak komutana çarpan küre Ahri'nin avucuna geri dönerken, komutanın yanmış bedeni çimenlerin arasına düştü. Kalan öncüler korku içinde kaçıştılar fakat; kaçmak saklanmak kadar faydasızdı. Kuyruklarını hızlıca döndüren Ahri daldan dala fırladı; iki adam kendilerine çarpan enerjiyle birlikte yere yığıldı.

Kemikleri un ufak olan son adam ise kukla gibi yere yığıldı; Ahri adamın yanına zarif bir şekilde kondu. Noxus askerini boğazından kavradı ve yüzünü kendi yüzüne yaklaştırdı.

"Siz kaşındınız," diye hırladı ve sert bir hareket ile adamın boynunu kırdı.

Geriye yapacak tek bir şey kalmıştı.

Ahri, insanlığını kazanmak için sahip olup da kullanmayanların insanlığını çalmaktan çekinmiyordu. Yerde yatan Noxus askerinin üzerine eğildi, nabzının yavaş yavaş kaybolduğunu hissetti. Adamın başını iki taraftan kavradı. Askerin yaşam gücü gözlerinden ve ağzından dışarı akıyordu. Ahri'nin hevesten nefesi kesildi. Askerin insanlığı içine doğru akarken, Ahri içindeki tilkinin yavaş yavaş derinlere gömüldüğünü hissediyordu. Kuyrukları zevk içinde kıvrıldı ve yüzü keyif içinde gerildi.

Ahri, bu muazzam duygu içinde kaybolmuş haldeyken bile kendine doğru yaklaşan adım seslerini fark etti. Kavga seslerini duyan köylüler ne olduğunu görmeye gelmişti. Onu bu halde, ölen bir adamın kalan yaşam gücünü emerken görmelerine izin veremezdi. Kendisini korkunç bir gizem olarak göreceklerdi: Ne insan ne de hayvan; lanetli bir kırma.

Ağaçlar ve çalılar arasında hareket eden şekiller gören Ahri, istemeye istemeye ziyafetinden uzaklaştı. Uzaktan seyrettiği, bir gün kendisiyle de arkadaş olacaklarını umut ettiği insanları tanımıştı.

Ama bugün o gün değildi; Ahri arkasını dönüp ağaçlar arasında kayboldu.

Kuyrukları bir anda kurşun gibi ağırlaşmıştı; koşarken ayaklarının arkasında sürünüyorlardı.


CRAFTING AHRI: THE MAKING OF THE STATUE

Heykelin her bir detayı, Ahri'nin ölümcü zarafetini ortaya koyabilmek için özenli bir tasarım sürecinden geçti. Bu heykel, kol yakalarındaki altın işlemelerden kuyruk kıllarının dokusuna kadar şampiyonu en özgün şekilde yansıtan, Ahri fanlarının koleksiyonlarına gururla katacakları bir parça olması gayesiyle yaratıldı.

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers haber
vozol puff
Geri
Üst