Ölüden Mektuplar !!!

' Kontes..

Bayan Üye
Dostlarım, Dün, oldukça yağmurlu, Mezarlık çamurluydu, Özür dilerim...
Hastalığım amansız, Ölümüm; size göre Erken ve zamansızdı.
Kara haber, Tez yayıldı... Aldınız.
Cami avlusuna, koşup geldiniz, Son bir görev bildiniz...
Kiminiz, Namaz vaktini, iple çektiniz. Acele işiniz vardı, gidecektiniz.
Kiminiz, Kaçamak tebessümle, Hasretler giderdiniz; “Bir araya gelmek için, Ölümler mi gerekirdi?” Dediniz...
O soğuk sandığınız, Musalla taşında ben; Üşüyüp titremeden, Sımsıcak yatıyordum...
Hepinize bakıyor, Aklınızdan geçenleri, Birer birer okudum...
Kiminize göre ben; Güya bir melekmişim. Kiminize göre de; Dürüst bir *****mışım...
Oysa... siz, ölüleri, Hiçbir şey duymaz sanır, Bir kadavra tanırdınız. Aklınızdan geçenleri söylesem; Utanırdınız...
Sözlerimi; Nankörlüğe vermeyin. Namaz vakti, hepiniz; Oldukça naziktiniz...
İmam beni sorunca: “İyi biliriz” dediniz. Beni mahcup ettiniz...
Genç yaşında dul kalan, Sevgili eşim Nalân!.. O güzel gözlerdeki, Yaşlara nasıl kıydın?..
Doğrusu ya; Rolünde başarılıydın... Bana çiçek gönderen,
Vefakâr can dostlarım; Cemil, Şükrü ve Ahmet, Bu ne zahmet efendim, Bu ne zahmet...
Ya... arkadaşım Sadi; Yarım kalan işime, Ve dul kalan eşime, Göz koyan adi!..
Sabırsızlanmayın, Nefaset hanım. İşte sıra, size geldi a canım.
Hani var ya... O ilk gece, Toplanmıştık ailece, Bir şeyler soruyordu, Gözlerin, hece hece...
Oysa ben, o bakışın, Üstünde hiç durmamış, Kötüye yormamıştım...
Şimdi anladım ki; Resmen ihanet...
Kocan; Ağır aksak amma İyi adam nefaset. Ne olur... sen de onu, Birazcık idare et.
“Dünya düzeni” böyle, Kocana selam söyle,
Sayın, belediye başkanım Çocukluk arkadaşım; Sarı Seyfettin. Cenazeme şeref verdin, Hoş geldin...
Şu son yıllarda senin, Tapudaki sicillerin, Kabardıkça kabarmış;
Üç apartman, Altı yazlık, Yedi dükkân, Rahmetli babandan, Miras kalmıştı...
Bak sevgili dostum; Bu türlü masalları, Burada anlatan çok... Ama, hiç dinleyen yok...
Hani... bir sözün vardı; “Su akarken, küp dolsun.” Dolsun ama... Seyfettin, Buralarda küp müp yok, Haberin olsun!..
Hazır, yeri gelmişken; Şu, senin Eşref’in de, Kulağını çekiver...
“Geçim sıkıntısı” deyip, Daldı rüşvete; Kan kusturdu millete...
Bu yollardan kaçınsın, Maaşı ile geçinsin.
Ne gerek var, bu kadar, Mala, mülke, servete? Allah, zevâl vermesin, Hükümete, devlete...
Bu mektupta adını, Anmadığım dostlarım. Sahte göz yaşlarına, Kanmadığım dostlarım...
Hepiniz birer yumak, Açmakla bitmez. Sizleri yazmaya Kitaplar yetmez...
Bu dünya böyle döndü, Yine böyle dönecek,
Nefes borcu çaresiz, Ölümle ödenecek...
Mal, mülk, şöhret, ganimet Sanmayın, gerçek nimet...
Görüyorum ki, hepsi; İnsana eziyetmiş...
MEĞER, YAŞAMAK DİYET,
ÖLMEKSE, HÜRRİYETMİŞ...
Cengiz NUMANOGLU (Bütün Şiirlerim)
 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
vozol puff
Geri
Üst