ALavignE
Kayıtlı Üye
Şerif :
Monstes hayatta olamaz. Ben yaptım desen daha çok inanırdım.
Keller :
Bilmediğin birşeyler var.
Şerif :
Allah Aşkına adam katil olsa o kadar şeyi bize izah edermiydi ?
Keller :
Sence onun şans eseri burada bulunması ve o kadar yolu sana önemsiz birşey söylemek için gelmesi normal mi ?
Şerif :
Değil ama...
Keller :
Ayrıca bize kan diye gösterdiği şeylerin boya olduğunu yeni anladım.Ama gerçek kan gibi duruyor değil mi ?
Şerif :
Bu Gerçek Kan !
Keller :
Hayır değil.Bak Kana dokun.Normalde kan daha az suludur.Yani ele biraz daha yapışır.Fakat bunu görüyorsun Su gibi akıyor.
Şerif :
Bu mu yani.
Keller :
Elbette sadece bu değil.Bana bıçağını ver.Şimdi Parmağında küçük bir yara açacağım ve o kanı dilinle kontrol edeceksin.Ondan sonrada yerdeki kanı.
Şerif :
Elbette...
Evet.Boya gibi.
Keller :
Aynen öyle.Bir ayrı olarak yalan söyleyen bir kişi ellerini birleştirerek konuşur.Monstes de bunu yapıyordu.Ayrıca gözlerini kaçırması da bu payı kuvvetlendiriyor.
Şerif :
Peki sence nasıl girdi buraya ?
Keller :
Önemi varmı ?
Şerif :
Yok tabii.Yok.Ama O zaman hemen peşine düşelim yakalayalım onu !
Keller :
Çoktan kaçmıştır.Ama yerini öğreniriz.
Şerif :
Nasıl olacak o ?
Keller :
Muhbirim ile bir konuşayım.Belki bilir.
Şerif :
İnşallah bilir.
2 saat Sonra
Keller :
Tamam.Adres elimde.Engelaar köyündeymiş.
Şerif :
Ama oraya giremeyiz
Keller :
Nedenmiş o ?
Şerif :
Onların Şeriflerinden izin almamız gerekiyor.Prosedür böyle.
Keller :
O zaman ben bir şerif olarak değil normal bir insan olarak Lanches'in intikamını alacağım !
Şerif hiçbirşey diyememiş orada çakılıp kalmıştı.Keller ise çoktan yola çıkmıştıYolda ''Engelaar'' '' Engelaar'' diye sayıklayıp duruyordu.Köye vardığında atını biraz köşeye bırakıp dinlendi.Ondan sonra çevrede küçük çaplı bir araştırma yaptı.Kolayca Monstes'ın yerini bulmuştu.Evi biraz büyükceydi.Keller kendini farkettirmeden içeri sızabilmek için biraz düsündü.Aldığı habere göre uzunca bir süre burada kalacakmış.Kapıda gördüğü Yaklaşık 20 30 koruma da bunu gösteriyordu.Keller o kadar korumanın arasına dalmaya cesaret edemedi.Eski taktiği uygulamaya karar verdi.O eve bitişik olan küçük bir ev kiraladı.Aldığı Kürek,Kazma,Çekiç ile O evden diğer eve tünel açacaktı.Daha önce birkaç kez yapmıştı fakat şimdi tek başınaydı.Ama Lanches'i hep yanında hissediyordu.Evden hiç dışarı çıkmıyor , Monstesın onu görme ihtimalinden korkuyordu.Yaklaşık 10 gün sonunda hiç durmadan çalışan Keller amacına ulaşmıştı.Fakat o kadar yorulmuştu ki kendini yere fırlattı.1 gün aralıksız uyudu.Uyandıktan sonra Tünelden aşağıya indi.Tam takım komple hazırdı.En alt , Zemin katta gördüğü bir pano moralini bozdu.Panoda Şerifin Kendisinin ve Lanchesin resimleri vardı ve Lanches'in resminin üzerinde bir X işareti bulunuyordu.Neyse ki buna fazla aldırmadı merdivenlerden yavaş ve sessizce çıkıyordu.Bu arada adamlarının konuşması duyuluyordu.Bunada fazla aldırmadı.Bıçağını aldı ve gizlice arkalarına sızdı.Tek Hamlede ilk adamın boğazını kesti ama ne yazık ki diğer adamın Bağırışına engel olamamıştı.
- Eyvah ! Yandık ki ne yandık !
- Ne oluyor orada ? !
Keller duvarın köşesine saklandı.Merdivenden inen ilk adam beynine kurşunu yemişti.Peşinden 2 3 kişiyede aynı tarifeyi uygulayınca diğer adamlar gelmeye cesaret edemiyorlardı.Fakat aniden kendisine doğrulan bir silahı göremeyince Keller'e kurşun isabet etti.Yere düştü.
-Ahh.Allah Kahretsin !
-Kaldır Ellerini Kaldır !
Monstes az sonra odaya girdi.Elindeki sigarayı fırlattıktan sonra
-İstermisiniz
- Neyi ?
-Sigarayı.Neyse o hakkınıda kaybettin.Biliyormusun buraya geleceğini tahmin edememiştim.Şerif buraya giremedi değil mi ?
- Hayır !
- Nedenini söyleyeyim mi ? Korktu Korktu !
- Saçmalayıp durma.Öldüreceksen öldür !
Arkalardan bir ses :
- Keller ! Dikkat Et !
Monstes hayatta olamaz. Ben yaptım desen daha çok inanırdım.
Keller :
Bilmediğin birşeyler var.
Şerif :
Allah Aşkına adam katil olsa o kadar şeyi bize izah edermiydi ?
Keller :
Sence onun şans eseri burada bulunması ve o kadar yolu sana önemsiz birşey söylemek için gelmesi normal mi ?
Şerif :
Değil ama...
Keller :
Ayrıca bize kan diye gösterdiği şeylerin boya olduğunu yeni anladım.Ama gerçek kan gibi duruyor değil mi ?
Şerif :
Bu Gerçek Kan !
Keller :
Hayır değil.Bak Kana dokun.Normalde kan daha az suludur.Yani ele biraz daha yapışır.Fakat bunu görüyorsun Su gibi akıyor.
Şerif :
Bu mu yani.
Keller :
Elbette sadece bu değil.Bana bıçağını ver.Şimdi Parmağında küçük bir yara açacağım ve o kanı dilinle kontrol edeceksin.Ondan sonrada yerdeki kanı.
Şerif :
Elbette...
Evet.Boya gibi.
Keller :
Aynen öyle.Bir ayrı olarak yalan söyleyen bir kişi ellerini birleştirerek konuşur.Monstes de bunu yapıyordu.Ayrıca gözlerini kaçırması da bu payı kuvvetlendiriyor.
Şerif :
Peki sence nasıl girdi buraya ?
Keller :
Önemi varmı ?
Şerif :
Yok tabii.Yok.Ama O zaman hemen peşine düşelim yakalayalım onu !
Keller :
Çoktan kaçmıştır.Ama yerini öğreniriz.
Şerif :
Nasıl olacak o ?
Keller :
Muhbirim ile bir konuşayım.Belki bilir.
Şerif :
İnşallah bilir.
2 saat Sonra
Keller :
Tamam.Adres elimde.Engelaar köyündeymiş.
Şerif :
Ama oraya giremeyiz
Keller :
Nedenmiş o ?
Şerif :
Onların Şeriflerinden izin almamız gerekiyor.Prosedür böyle.
Keller :
O zaman ben bir şerif olarak değil normal bir insan olarak Lanches'in intikamını alacağım !
Şerif hiçbirşey diyememiş orada çakılıp kalmıştı.Keller ise çoktan yola çıkmıştıYolda ''Engelaar'' '' Engelaar'' diye sayıklayıp duruyordu.Köye vardığında atını biraz köşeye bırakıp dinlendi.Ondan sonra çevrede küçük çaplı bir araştırma yaptı.Kolayca Monstes'ın yerini bulmuştu.Evi biraz büyükceydi.Keller kendini farkettirmeden içeri sızabilmek için biraz düsündü.Aldığı habere göre uzunca bir süre burada kalacakmış.Kapıda gördüğü Yaklaşık 20 30 koruma da bunu gösteriyordu.Keller o kadar korumanın arasına dalmaya cesaret edemedi.Eski taktiği uygulamaya karar verdi.O eve bitişik olan küçük bir ev kiraladı.Aldığı Kürek,Kazma,Çekiç ile O evden diğer eve tünel açacaktı.Daha önce birkaç kez yapmıştı fakat şimdi tek başınaydı.Ama Lanches'i hep yanında hissediyordu.Evden hiç dışarı çıkmıyor , Monstesın onu görme ihtimalinden korkuyordu.Yaklaşık 10 gün sonunda hiç durmadan çalışan Keller amacına ulaşmıştı.Fakat o kadar yorulmuştu ki kendini yere fırlattı.1 gün aralıksız uyudu.Uyandıktan sonra Tünelden aşağıya indi.Tam takım komple hazırdı.En alt , Zemin katta gördüğü bir pano moralini bozdu.Panoda Şerifin Kendisinin ve Lanchesin resimleri vardı ve Lanches'in resminin üzerinde bir X işareti bulunuyordu.Neyse ki buna fazla aldırmadı merdivenlerden yavaş ve sessizce çıkıyordu.Bu arada adamlarının konuşması duyuluyordu.Bunada fazla aldırmadı.Bıçağını aldı ve gizlice arkalarına sızdı.Tek Hamlede ilk adamın boğazını kesti ama ne yazık ki diğer adamın Bağırışına engel olamamıştı.
- Eyvah ! Yandık ki ne yandık !
- Ne oluyor orada ? !
Keller duvarın köşesine saklandı.Merdivenden inen ilk adam beynine kurşunu yemişti.Peşinden 2 3 kişiyede aynı tarifeyi uygulayınca diğer adamlar gelmeye cesaret edemiyorlardı.Fakat aniden kendisine doğrulan bir silahı göremeyince Keller'e kurşun isabet etti.Yere düştü.
-Ahh.Allah Kahretsin !
-Kaldır Ellerini Kaldır !
Monstes az sonra odaya girdi.Elindeki sigarayı fırlattıktan sonra
-İstermisiniz
- Neyi ?
-Sigarayı.Neyse o hakkınıda kaybettin.Biliyormusun buraya geleceğini tahmin edememiştim.Şerif buraya giremedi değil mi ?
- Hayır !
- Nedenini söyleyeyim mi ? Korktu Korktu !
- Saçmalayıp durma.Öldüreceksen öldür !
Arkalardan bir ses :
- Keller ! Dikkat Et !