nones
Bayan Üye
arkadaşlar şehir dışında kazandığım okulda başıma gelen olaylar hakkında hiçbir fikrim olmadı ve ne bu olayı benimle birlikte yaşayan öğretmenim iki arkadaşım ve bekçi dışında ne gören ve ne olduğunu bilen çıkmadı
ortaokul yıllarım biraz karışık geçmesine rağmen orta sonda güzel arkadaşlıklarım ve düzelen moralim sayesinde Isparta Fen Lisesi ni kazandım. çok büyük umutlarla gittiğim okulumu ilk gördüğümde çok garip karşılamıştım zaten. şehirden biraz dışarıda ve yanında terkedilmiş gibi duran faaliyet halinde olan ama çok garip gözüken çıldırmış köpekleri olan fabrikalar vardı. ben şehir dışından geldiğim için okulumuzun yanındaki yine okulumuza ait devlet yurdunda kalıyordum sisli ve soğuk bir kasım akşamı saat 10 sıraları etüd saatlerinde etüde gelen biyoloji öğretmenimiz lise 1 lere yarın deney yapacaklarını ve labaratuvarı temizlemek üzere iki arkadaş istediğini söyledi. ben hazırlıktım lise 1 lerle aynı zamanda gelmiştik ama onlar hazırlığı atladılar. iki arkadaş biz geliriz hocam dedi. tabi ben de çok meraklı bir öğrenci olduğumdan hocam biz hazırlığız fazla dersimiz yok çok merak ediyorum ben de gelebilir miyim dedim. öğretmenimiz de tamam gel dedi. okula gittik. etrafta hiç ışık yoktu bir tek okulun kapısında bulunan bekçinin ışığı yanıyordu. okula girdik ve tüm lambaları yakıp dikkat çekmeyelim diye sadece labaratuvarın lambalarını yaktık. öğretmenimiz ve arkadaşlar ortalığı temizlerken ben de labaratuvarı inceliyordum. çok ilgimi çekmişti labaratuvar a ilk defa girmiştim gezerken hayvan ceninlerini gördüm. çok ilgimi çekti onlar resmen gerçekti fakat ölülerdi. yanlarında incelerken bir tane insan cenini vardı çok farklı bir şeydi resmen bir ceseti kavanozun içine koymuşlar ve saklıyorlardı. elime aldım ve inceledim. fazla ileri gitmemem gerektiğini düşündüm ve yerine koydum. diğerleri de ellerinde deney tüpleriyle birlikte benim bulunduğum malzeme odasına girdiler tam o sırada koridorlardan yüksek sesle bağıran bir insan sesi duyuldu donmuştuk herkes birbirine bakıyordu. kesildikten sonra tekrar başlıyordu. ses olgun bir insanın sesine benziyor fakat deli gibi şuursuz bir şekilde çığlık atıyordu ve ses her tarafı kaplıyordu ne taraftan geldiğini anlayamıyorduk . üç kereden sonra kesildi. biz kesin birilerine bir şey oldu diyerek çıktık. bekçi de aynı şekilde telaşlı ve şaşkın bir şekilde odasından çıkmış etrafına bakınıyordu. bizim de olmadığımızı anlayınca öğretmenimizle ikisi konuşup okulu aramaya başladılar. biz de arkadaşlarla ne olabileceğini konuşurken arkadaş kesin yukarıda birisine birşey yapıyorlar dedi. ben karanlıktan irkilmem aklıma kötü bir şey gelmez o yüzden onlardan habersiz yukarıya çıkıp etrafı araştırıyordum. güya kimse onu diğer kişinin elinden kurtaracaktım. zifiri karanlıkta tüm okulu aradım ve aşağıya indim hiçbirşey yoktu. labaratuvara girerken diğer taraftan bekçi okulda kimse yook diye bağırdığı anda bunun ruhani birşey olabileceğini düşündüm e tabi doğal olarak aklıma birden kurcaladığım insan cenini geldi. tüylerim diken diken olmuştu ne yapacağımı şaşırmıştım. öğretmenimize hocam bu nedir ne yapalım diye sorduğumuzda ;"çocuklar bu konuyu burada kapatalım" deyip sonra bir daha bu konudan hiç bahsetmedi. ve ben hala daha bunun nasıl olabildiğine inanamıyorum. daha sonra araştırmalarıma göre elimde tuttuğum cenin daha önce bizim okulda öğrenci olan birinin kardeşi imiş doğum ölümle sonuçlanınca okula bilim adına bağışta bulunmuşlar
bir kaç sene sonra okulda film gösterimi yaparken , ben okulu sinemacılarındandım bir kaç arkadaş geldiklerinde beni görünce gözleri büyüdü ;"ya sen dışarıda değil miydin!!" dediler. ben de şaşırdım siz başka birisini benzetmişsinizdir dedim güldüm ama üstümdekilerin bile aynı olduğunu ve selamlaştıklarını söylediler. yine bir akşam vakti idi hatta daha bir sürü şey daha geldi ama alıştım nasıl bitirdiğimi bilmiyorum o okulu
alıntı
ortaokul yıllarım biraz karışık geçmesine rağmen orta sonda güzel arkadaşlıklarım ve düzelen moralim sayesinde Isparta Fen Lisesi ni kazandım. çok büyük umutlarla gittiğim okulumu ilk gördüğümde çok garip karşılamıştım zaten. şehirden biraz dışarıda ve yanında terkedilmiş gibi duran faaliyet halinde olan ama çok garip gözüken çıldırmış köpekleri olan fabrikalar vardı. ben şehir dışından geldiğim için okulumuzun yanındaki yine okulumuza ait devlet yurdunda kalıyordum sisli ve soğuk bir kasım akşamı saat 10 sıraları etüd saatlerinde etüde gelen biyoloji öğretmenimiz lise 1 lere yarın deney yapacaklarını ve labaratuvarı temizlemek üzere iki arkadaş istediğini söyledi. ben hazırlıktım lise 1 lerle aynı zamanda gelmiştik ama onlar hazırlığı atladılar. iki arkadaş biz geliriz hocam dedi. tabi ben de çok meraklı bir öğrenci olduğumdan hocam biz hazırlığız fazla dersimiz yok çok merak ediyorum ben de gelebilir miyim dedim. öğretmenimiz de tamam gel dedi. okula gittik. etrafta hiç ışık yoktu bir tek okulun kapısında bulunan bekçinin ışığı yanıyordu. okula girdik ve tüm lambaları yakıp dikkat çekmeyelim diye sadece labaratuvarın lambalarını yaktık. öğretmenimiz ve arkadaşlar ortalığı temizlerken ben de labaratuvarı inceliyordum. çok ilgimi çekmişti labaratuvar a ilk defa girmiştim gezerken hayvan ceninlerini gördüm. çok ilgimi çekti onlar resmen gerçekti fakat ölülerdi. yanlarında incelerken bir tane insan cenini vardı çok farklı bir şeydi resmen bir ceseti kavanozun içine koymuşlar ve saklıyorlardı. elime aldım ve inceledim. fazla ileri gitmemem gerektiğini düşündüm ve yerine koydum. diğerleri de ellerinde deney tüpleriyle birlikte benim bulunduğum malzeme odasına girdiler tam o sırada koridorlardan yüksek sesle bağıran bir insan sesi duyuldu donmuştuk herkes birbirine bakıyordu. kesildikten sonra tekrar başlıyordu. ses olgun bir insanın sesine benziyor fakat deli gibi şuursuz bir şekilde çığlık atıyordu ve ses her tarafı kaplıyordu ne taraftan geldiğini anlayamıyorduk . üç kereden sonra kesildi. biz kesin birilerine bir şey oldu diyerek çıktık. bekçi de aynı şekilde telaşlı ve şaşkın bir şekilde odasından çıkmış etrafına bakınıyordu. bizim de olmadığımızı anlayınca öğretmenimizle ikisi konuşup okulu aramaya başladılar. biz de arkadaşlarla ne olabileceğini konuşurken arkadaş kesin yukarıda birisine birşey yapıyorlar dedi. ben karanlıktan irkilmem aklıma kötü bir şey gelmez o yüzden onlardan habersiz yukarıya çıkıp etrafı araştırıyordum. güya kimse onu diğer kişinin elinden kurtaracaktım. zifiri karanlıkta tüm okulu aradım ve aşağıya indim hiçbirşey yoktu. labaratuvara girerken diğer taraftan bekçi okulda kimse yook diye bağırdığı anda bunun ruhani birşey olabileceğini düşündüm e tabi doğal olarak aklıma birden kurcaladığım insan cenini geldi. tüylerim diken diken olmuştu ne yapacağımı şaşırmıştım. öğretmenimize hocam bu nedir ne yapalım diye sorduğumuzda ;"çocuklar bu konuyu burada kapatalım" deyip sonra bir daha bu konudan hiç bahsetmedi. ve ben hala daha bunun nasıl olabildiğine inanamıyorum. daha sonra araştırmalarıma göre elimde tuttuğum cenin daha önce bizim okulda öğrenci olan birinin kardeşi imiş doğum ölümle sonuçlanınca okula bilim adına bağışta bulunmuşlar
bir kaç sene sonra okulda film gösterimi yaparken , ben okulu sinemacılarındandım bir kaç arkadaş geldiklerinde beni görünce gözleri büyüdü ;"ya sen dışarıda değil miydin!!" dediler. ben de şaşırdım siz başka birisini benzetmişsinizdir dedim güldüm ama üstümdekilerin bile aynı olduğunu ve selamlaştıklarını söylediler. yine bir akşam vakti idi hatta daha bir sürü şey daha geldi ama alıştım nasıl bitirdiğimi bilmiyorum o okulu
alıntı