Eclipse
Kayıtlı Üye
NLP VE BAŞARI
Günümüzde başarı deyince iş hayatı okul hayatı veya özel hayat ayrımı yapılmıyor. Bugün gelişme ve haşan her alandaki insanı ilgilendiriyor. Çocuklarımızı başarı için geliştirmeye ve motive etmeye çalışıyoruz. Şirketler ve kuruluşlar çalışanları geliştikçe daha ileriye gidiyor. Bunun için de çalışanların kişisel gelişimine yatırım yapmak için bütçe ayırıyorlar.
Kişisel gelişim; insanların kapasitelerini performanslarını ve sonuç olarak verimini artırmaya katkısı olacak bilgi beceri ve yeteneklerin geliştirilmesidir. Kişisel gelişim tamamını derinlemesine incelediğimizde; öncelikle kişinin kendini daha iyi tanıması daha iyi ilişkiler ve daha iyi iletişim kurmak için çevresindeki insanları tanıması sürekli olarak olumlu davranışlar sergilemesi başkaları üzerinde etkili olması sorun odaklı olmak yerine problem çözümüne odaklanması ve hepsinden önemlisi beynini etkili biçimde ve en yüksek düzeyde kullanabilmesi gibi davranışlarını
geliştirilmesi bulunduğunu görürüz. Son yıllarda kişisel gelişim kavramı günlük hayatımızda kullandığımız ve her yerde önümüze çıkan bir kavram oldu. Önceleri şirketlerin çalışanlarını geliştirmek için verdikleri eğitimler bir moda gibi toplumun bütün kesimlerine yayılmaya başladı.
Yayınevlerinin gayretleriyle toplum önce yabancı yazarların tercüme edilmiş kişisel gelişim kitapları ile tanıştı. Çok geçmeden bizim içimizden insanlar bu konudaki çalışmaları ile seslerini duyurdular. Bu kervana her gün yeni arkadaşlarımız katılıyor.
Peki bu bir moda olabilir mi? Pek sanmıyorum. Bir moda olsaydı çok kısa zamanda bu konular unutulurdu. Bir eğilim 10 yıllarla ifade edilen dönem devam ediyorsa hem de artan bir ilgiyle buna moda diyemeyiz. Bu olsa olsa bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç başarı ve gelişim mecburiyetinden doğuyor. Ey başarı ben sana mecburum! Günümüz insanı gelişmeye ve başarmaya geçmişe oranla çok daha mecbur. Koşullar artık çok hızlı değişiyor. Koşullara ayak uyduramayanlara karşı acıması olmayan günlerde yaşıyoruz. Yarın bugünden daha zor olacak. Başarma yolunda mazeretlerin ardına saklanmak bizi kurtarmayacak. Toplum olarak hep mazeretlere sığınma devri bitti. Mazeretlere sığınmanın ağlanmanın bir
faydası olmadığını da acı tecrübelerle birçok kez yaşadık.
NLP bir yöntemdir:
Her davranışın bir yapısı olduğı görüşüyle yola çıkar. Bu yapı öğrenilebilir değiştirilebilir ve modellenebilir. Hangi davranışların faydalı ve etkili olduğunu anlamak algılama yeteneklerimize bağlıdır.
NLP bir davranış biçimidir:
Merak ve macera duyguları tarafından biçimlendirilmiştir. Hayata az rastlanan bir öğrenme fırsatı olarak bakar. Ýnsanları etkileyen iletişim
biçimleri ve nelerin öğrenmeye değer olduğu konularında ustalaşmayı amaçlar.
NLP bir teknolojidir:
NLP öğrenen kişinin algılarını ve bilgilerini bir zamanlar imkansız gibi görünen sonuçlara ulaşmak için organize edebilmesini sağlar.
NLP'nin sistematiğini şöyle açıklayabiliriz. Sistem temelinde iki ana başlıktan oluşur;
1. Sistemi anlama
2. Sistemi uygulama / uyarlama
l- Sistemi anlama:
Bu adını NLP'nin bakış açısını öğrenme aşamasıdır. Burada NPL'nin varsayımlarını çok iyi özümsemek gerekiyor. 'Sinir' olarak Türkçe'ye çevrilen "Neuro" kelimesi ile anlatılmak istenen vücudun sadece %2'sini (genellikle 1369 gram civarında) oluşturan beynin ta kendisidir. Bir çoğumuz beynimizi etkin ve bilinçli bir biçimde kullanamıyoruz. Beyin kapama düğmesi olmayan bir makineye benzer. Ýnsanların çoğu beyinlerinin esiridir. Sanki otobüsün sürücü koltuğuna zincirle bağlanmışlardır ve direksiyon başkasındadır. Beynimize yön vermezsek ya kontrolden çıkmış bir halde bir yere çarpıp duracak ya da bizim adımıza kontrolü başkaları ele geçirecektir.
Kendini anlama ve çevreyi algılama:
Çevremizde olan biteni beş duyumuzla algılayıp yorumluyoruz. Gördüklerinize duyduklarımıza ve hissettiklerini ize inanıyoruz. Çevremizde olan biteni algılayıp yorumlamamız ve bu yorumun bize özgü olması kişisel zillin haritamızın çerçevesini oluşturur. Bu kişisel harita bizim gerçekliğimizdir yani bilim anlayışımızdır ya da bilincimizdir. Ancak herkesin zihin haritası farklıdır bunun için kişilerin zihin haritaları gerçek dünyayı göstermez.
Bunu kabul ettiğiniz anda farklı açılardan bakmayı öğrenirsiniz. Sizin yaşamakta olduğunuz deneyimlerin dünyayı algılamaya yetmediğini fark edersiniz. Dünyayı ve çevremizi algılamaya devam ettiğimiz sürece haritalama ve çerçeveleme süreçleri devam eder.
Haritamız ve beynin elektrokimyasal bir çalışma sistemi vardır ve kişisel haritamız beynimizin sinirsel ağının çalınması ile oluşur. Ýnsanların kişisel haritaları hayatları boyunca yaşadıkları deneyimler sonucu oluşur. Bu süreçte bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde zihinsel filtrelerimize pekçok şeyi ekleyebilir veya çıkartabiliriz. Yani zihnimizi gerçekten değiştirebiliriz. NLP bize bu değişiklikleri bilinçli olarak yapma ve istediğimiz sonuçlara ulaşma şansını verir.
Peki sizin gerçeğiniz yani haritanız nedir? Bizler bu dünyayı olayları nesneleri kendi algılama filtrelerimizi kullanarak görüyoruz. Hiçbir şeyi
olduğu gibi görmüyoruz. Bizim gerçekliğimiz (haritamız) bizim sübjektif ve sınırlı algılarımızdır gerçek dünyayy göstermez. Bu görüş bazı kişilere
şaşırtıcı gelebilir. Başka insanların deneyimlerini keşfettiğinizde ve farklı yorumlama yeteneğinizi geliştirdiğinizde öğrenme becerilerimiz geliştirebilirsiniz. Bizim atasözlerimiz de çok doğru saptamalar yanında yanlış saptamalar da vardır. Bunlardan birisi şu sözdür: 'Bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.' Alışkanlıkların değişmeyeceğini anlatmak için söylenmiş olan bu söz algılarımızın değişmeyeceğini iddia ettiği için yanlış bir yönlendirme yapmakladır. Aslında gerçek şudur: Değişmeyi istiyorsanız değişirsiniz.
Yeniden çerçeveleme:
Bu tanım dünyayı algılama alışkanlıklarımızı değiştirmeyi ifade eder. Kendi gözlüğümüzü çıkartıp başkalarının gözlüğü ile bakabilmektir. Aynı yere bakıp farklı şeyler görebilmektir. Empatinin temelidir. Şu küçük hikaye yeniden çerçevelenmeye güzel bir örnektir:
"Ayakkabı üreticisi bir firma pazar araştırmaları için bir elemanını geri kalmış bir bölgeye göndermiş. Bu bölge de çağın nimetleri adına hiçbir şey yokmuş. Ýnsanlar yarı çıplak ve yalınayak dolaşıyorlarmış. Bölgeyi inceleyen eleman şirket merkezine şu raporu vermiş:
'Burada ayakkabı kullanan yok. Bu bölgede ayakkabı satamayız'
Şirket bir süre sonra başka bir elemanını aynı bölgeye göndermiş. Yeni giden eleman bölgeyi incelemiş ve şu raporu göndermiş:
'Bu bölgede müthiş bir potansiyel var. Hiç kimse ayakkabı kullanmyyor. Buraya derhal 40.000 çift ayakkabı gönderin.
" Yeniden çerçeveleme olayları yaptığımız faaliyetlerin bir sonucu olarak görmektir. NLP'nin "Sizin başarısızlık diye yorumladığınız şey sadece bir sonuçtan ibarettir" şeklinde anlatılan varsayımı yeniden çerçevelemenin özetidir. Edison'un yüzlerce denemeden sonra elektriği bulamaması konusunda ne düşündüğünü soranlara; "Başarısızlığa uğramadım. Sadece ampulün bulunmayacağı bir yol daha keşfettim" demiş. Demek ki başarısızlığa uğradığımızı düşündüğümüzde moralimizi bozmadan içinde bulunduğumuz (durumu yaptığımız çalışmaların sonucu olarak göreceğiz. Nerede yanlış yaptığımızı araştıracağız. Olaylara farklı gözlükle bakmayı deneyeceğiz. Bu konuda Einstein'in ünlü sözünü hatırlayın:
"Problemleri onu ortaya çıkaran seviyede çözemezsiniz. Bir üst aşamaya geçmelisiniz."
2- Uygulama / Uyarlama:
Bu aşama yapmak istediğimiz şeyleri nasıl yapacağımızı nelere ihtiyacımız olduğunu anlatır. Kendimizle ilgili olarak bilmemiz gereken dört konu var. Bunları yolculuğa çıkmadan önce yapacağımız hazırlıklara benzetebiliriz.
1. Yapacağımız şeye yeterince inanyıor muyuz?
2. Yeterince bilgili miyiz?
3. Bu işi yapabilecek becerilere sahip miyiz?
4. Kişilik özelliklerimiz nelerdir ve özelliklerinizin geliştirilmeye ihtiyacı var mı?
Bu konularda hazırlıklarınızı kontrol ettikten sonra yolculuk başlayabilir. Buradan sonra stratejilerinizi uygulamak öğrendiklerinizi amaçlarınıza uyarlamak zamanı gelmiştir.
1. Hedeflerini açık olarak belirle:
Nereye gideceğinizi bilirseniz rotanızı daha kolay belirleyebilirsiniz. Bunun için yolculuğa çıkmadan önce nereye gitmek istediğinizi belirlemek çok önemlidir.
2. Harekete geç:
Başlamak bitirmenin yansıdır derler. Bu ilke hayalperestlerle başaranların arasındaki farkı gösterir. Başarılı insanlar bir yerden başlayanlardır.
3. Attığın adımları kontrol et:
Bir yolda yürürken attığınız adımların sonuçları veya
gelişmelerini çok iyi izlemek ve analiz etmek
zorundasınız. Burada sezgileriniz gözlemciliğiniz
aldığınız geri bildirimler çok önemlidir.
4. Davranışlarında esneklik geliştir:
Attığınız adımların sonuçlarını erken görmek
başarısızlık olarak algıladığınız durumdan kurtulmak
için taktik değiştirmenizi sağlayacaktır
Günümüzde başarı deyince iş hayatı okul hayatı veya özel hayat ayrımı yapılmıyor. Bugün gelişme ve haşan her alandaki insanı ilgilendiriyor. Çocuklarımızı başarı için geliştirmeye ve motive etmeye çalışıyoruz. Şirketler ve kuruluşlar çalışanları geliştikçe daha ileriye gidiyor. Bunun için de çalışanların kişisel gelişimine yatırım yapmak için bütçe ayırıyorlar.
Kişisel gelişim; insanların kapasitelerini performanslarını ve sonuç olarak verimini artırmaya katkısı olacak bilgi beceri ve yeteneklerin geliştirilmesidir. Kişisel gelişim tamamını derinlemesine incelediğimizde; öncelikle kişinin kendini daha iyi tanıması daha iyi ilişkiler ve daha iyi iletişim kurmak için çevresindeki insanları tanıması sürekli olarak olumlu davranışlar sergilemesi başkaları üzerinde etkili olması sorun odaklı olmak yerine problem çözümüne odaklanması ve hepsinden önemlisi beynini etkili biçimde ve en yüksek düzeyde kullanabilmesi gibi davranışlarını
geliştirilmesi bulunduğunu görürüz. Son yıllarda kişisel gelişim kavramı günlük hayatımızda kullandığımız ve her yerde önümüze çıkan bir kavram oldu. Önceleri şirketlerin çalışanlarını geliştirmek için verdikleri eğitimler bir moda gibi toplumun bütün kesimlerine yayılmaya başladı.
Yayınevlerinin gayretleriyle toplum önce yabancı yazarların tercüme edilmiş kişisel gelişim kitapları ile tanıştı. Çok geçmeden bizim içimizden insanlar bu konudaki çalışmaları ile seslerini duyurdular. Bu kervana her gün yeni arkadaşlarımız katılıyor.
Peki bu bir moda olabilir mi? Pek sanmıyorum. Bir moda olsaydı çok kısa zamanda bu konular unutulurdu. Bir eğilim 10 yıllarla ifade edilen dönem devam ediyorsa hem de artan bir ilgiyle buna moda diyemeyiz. Bu olsa olsa bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç başarı ve gelişim mecburiyetinden doğuyor. Ey başarı ben sana mecburum! Günümüz insanı gelişmeye ve başarmaya geçmişe oranla çok daha mecbur. Koşullar artık çok hızlı değişiyor. Koşullara ayak uyduramayanlara karşı acıması olmayan günlerde yaşıyoruz. Yarın bugünden daha zor olacak. Başarma yolunda mazeretlerin ardına saklanmak bizi kurtarmayacak. Toplum olarak hep mazeretlere sığınma devri bitti. Mazeretlere sığınmanın ağlanmanın bir
faydası olmadığını da acı tecrübelerle birçok kez yaşadık.
NLP bir yöntemdir:
Her davranışın bir yapısı olduğı görüşüyle yola çıkar. Bu yapı öğrenilebilir değiştirilebilir ve modellenebilir. Hangi davranışların faydalı ve etkili olduğunu anlamak algılama yeteneklerimize bağlıdır.
NLP bir davranış biçimidir:
Merak ve macera duyguları tarafından biçimlendirilmiştir. Hayata az rastlanan bir öğrenme fırsatı olarak bakar. Ýnsanları etkileyen iletişim
biçimleri ve nelerin öğrenmeye değer olduğu konularında ustalaşmayı amaçlar.
NLP bir teknolojidir:
NLP öğrenen kişinin algılarını ve bilgilerini bir zamanlar imkansız gibi görünen sonuçlara ulaşmak için organize edebilmesini sağlar.
NLP'nin sistematiğini şöyle açıklayabiliriz. Sistem temelinde iki ana başlıktan oluşur;
1. Sistemi anlama
2. Sistemi uygulama / uyarlama
l- Sistemi anlama:
Bu adını NLP'nin bakış açısını öğrenme aşamasıdır. Burada NPL'nin varsayımlarını çok iyi özümsemek gerekiyor. 'Sinir' olarak Türkçe'ye çevrilen "Neuro" kelimesi ile anlatılmak istenen vücudun sadece %2'sini (genellikle 1369 gram civarında) oluşturan beynin ta kendisidir. Bir çoğumuz beynimizi etkin ve bilinçli bir biçimde kullanamıyoruz. Beyin kapama düğmesi olmayan bir makineye benzer. Ýnsanların çoğu beyinlerinin esiridir. Sanki otobüsün sürücü koltuğuna zincirle bağlanmışlardır ve direksiyon başkasındadır. Beynimize yön vermezsek ya kontrolden çıkmış bir halde bir yere çarpıp duracak ya da bizim adımıza kontrolü başkaları ele geçirecektir.
Kendini anlama ve çevreyi algılama:
Çevremizde olan biteni beş duyumuzla algılayıp yorumluyoruz. Gördüklerinize duyduklarımıza ve hissettiklerini ize inanıyoruz. Çevremizde olan biteni algılayıp yorumlamamız ve bu yorumun bize özgü olması kişisel zillin haritamızın çerçevesini oluşturur. Bu kişisel harita bizim gerçekliğimizdir yani bilim anlayışımızdır ya da bilincimizdir. Ancak herkesin zihin haritası farklıdır bunun için kişilerin zihin haritaları gerçek dünyayı göstermez.
Bunu kabul ettiğiniz anda farklı açılardan bakmayı öğrenirsiniz. Sizin yaşamakta olduğunuz deneyimlerin dünyayı algılamaya yetmediğini fark edersiniz. Dünyayı ve çevremizi algılamaya devam ettiğimiz sürece haritalama ve çerçeveleme süreçleri devam eder.
Haritamız ve beynin elektrokimyasal bir çalışma sistemi vardır ve kişisel haritamız beynimizin sinirsel ağının çalınması ile oluşur. Ýnsanların kişisel haritaları hayatları boyunca yaşadıkları deneyimler sonucu oluşur. Bu süreçte bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde zihinsel filtrelerimize pekçok şeyi ekleyebilir veya çıkartabiliriz. Yani zihnimizi gerçekten değiştirebiliriz. NLP bize bu değişiklikleri bilinçli olarak yapma ve istediğimiz sonuçlara ulaşma şansını verir.
Peki sizin gerçeğiniz yani haritanız nedir? Bizler bu dünyayı olayları nesneleri kendi algılama filtrelerimizi kullanarak görüyoruz. Hiçbir şeyi
olduğu gibi görmüyoruz. Bizim gerçekliğimiz (haritamız) bizim sübjektif ve sınırlı algılarımızdır gerçek dünyayy göstermez. Bu görüş bazı kişilere
şaşırtıcı gelebilir. Başka insanların deneyimlerini keşfettiğinizde ve farklı yorumlama yeteneğinizi geliştirdiğinizde öğrenme becerilerimiz geliştirebilirsiniz. Bizim atasözlerimiz de çok doğru saptamalar yanında yanlış saptamalar da vardır. Bunlardan birisi şu sözdür: 'Bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.' Alışkanlıkların değişmeyeceğini anlatmak için söylenmiş olan bu söz algılarımızın değişmeyeceğini iddia ettiği için yanlış bir yönlendirme yapmakladır. Aslında gerçek şudur: Değişmeyi istiyorsanız değişirsiniz.
Yeniden çerçeveleme:
Bu tanım dünyayı algılama alışkanlıklarımızı değiştirmeyi ifade eder. Kendi gözlüğümüzü çıkartıp başkalarının gözlüğü ile bakabilmektir. Aynı yere bakıp farklı şeyler görebilmektir. Empatinin temelidir. Şu küçük hikaye yeniden çerçevelenmeye güzel bir örnektir:
"Ayakkabı üreticisi bir firma pazar araştırmaları için bir elemanını geri kalmış bir bölgeye göndermiş. Bu bölge de çağın nimetleri adına hiçbir şey yokmuş. Ýnsanlar yarı çıplak ve yalınayak dolaşıyorlarmış. Bölgeyi inceleyen eleman şirket merkezine şu raporu vermiş:
'Burada ayakkabı kullanan yok. Bu bölgede ayakkabı satamayız'
Şirket bir süre sonra başka bir elemanını aynı bölgeye göndermiş. Yeni giden eleman bölgeyi incelemiş ve şu raporu göndermiş:
'Bu bölgede müthiş bir potansiyel var. Hiç kimse ayakkabı kullanmyyor. Buraya derhal 40.000 çift ayakkabı gönderin.
" Yeniden çerçeveleme olayları yaptığımız faaliyetlerin bir sonucu olarak görmektir. NLP'nin "Sizin başarısızlık diye yorumladığınız şey sadece bir sonuçtan ibarettir" şeklinde anlatılan varsayımı yeniden çerçevelemenin özetidir. Edison'un yüzlerce denemeden sonra elektriği bulamaması konusunda ne düşündüğünü soranlara; "Başarısızlığa uğramadım. Sadece ampulün bulunmayacağı bir yol daha keşfettim" demiş. Demek ki başarısızlığa uğradığımızı düşündüğümüzde moralimizi bozmadan içinde bulunduğumuz (durumu yaptığımız çalışmaların sonucu olarak göreceğiz. Nerede yanlış yaptığımızı araştıracağız. Olaylara farklı gözlükle bakmayı deneyeceğiz. Bu konuda Einstein'in ünlü sözünü hatırlayın:
"Problemleri onu ortaya çıkaran seviyede çözemezsiniz. Bir üst aşamaya geçmelisiniz."
2- Uygulama / Uyarlama:
Bu aşama yapmak istediğimiz şeyleri nasıl yapacağımızı nelere ihtiyacımız olduğunu anlatır. Kendimizle ilgili olarak bilmemiz gereken dört konu var. Bunları yolculuğa çıkmadan önce yapacağımız hazırlıklara benzetebiliriz.
1. Yapacağımız şeye yeterince inanyıor muyuz?
2. Yeterince bilgili miyiz?
3. Bu işi yapabilecek becerilere sahip miyiz?
4. Kişilik özelliklerimiz nelerdir ve özelliklerinizin geliştirilmeye ihtiyacı var mı?
Bu konularda hazırlıklarınızı kontrol ettikten sonra yolculuk başlayabilir. Buradan sonra stratejilerinizi uygulamak öğrendiklerinizi amaçlarınıza uyarlamak zamanı gelmiştir.
1. Hedeflerini açık olarak belirle:
Nereye gideceğinizi bilirseniz rotanızı daha kolay belirleyebilirsiniz. Bunun için yolculuğa çıkmadan önce nereye gitmek istediğinizi belirlemek çok önemlidir.
2. Harekete geç:
Başlamak bitirmenin yansıdır derler. Bu ilke hayalperestlerle başaranların arasındaki farkı gösterir. Başarılı insanlar bir yerden başlayanlardır.
3. Attığın adımları kontrol et:
Bir yolda yürürken attığınız adımların sonuçları veya
gelişmelerini çok iyi izlemek ve analiz etmek
zorundasınız. Burada sezgileriniz gözlemciliğiniz
aldığınız geri bildirimler çok önemlidir.
4. Davranışlarında esneklik geliştir:
Attığınız adımların sonuçlarını erken görmek
başarısızlık olarak algıladığınız durumdan kurtulmak
için taktik değiştirmenizi sağlayacaktır