Sibel1
Bayan Üye

TFF Olağanüstü Genel Kurulunda bir konuşma yapan Başkanvekilimiz Nihat Özdemir, Fenerbahçe olarak ne 58. maddenin değişmesini istediklerini, ne de herhangi bir nedenle yarım puan dahi silinmesini kabul etmediklerini söyledi. Kendilerini bildiklerini ve suçsuz olduklarına inandıklarının altını çizen Nihat Özdemir, hem TFF kurullarında hem de sivil mahkemelerde adil bir yargılama istediklerini söyledi.
Söz konusu önergenin genel kurulu verilmesi üzerine söz alan Başkanvekilimiz Nihat Özdemir şunları söyledi:
"Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, 58 . Maddenin tartışılmasını ve bu olağanüstü genel kurulu; aslında daha önce defalarca ifade ettiğimiz gibi yapılmasını istemiyoruz. Fenerbahçenin gündemi, bu kurulun gündemiyle ilgili değildir. Biz kendimizi biliyoruz, kendimize inanıyoruz ve ayrıca Türk Adaletine güveniyoruz. O nedenle ne bugün yapılan olağan üstü genel kurulu gerekli görüyor ne de herhangi bir nedenle yarım puanımızın dahi silinmesini kabul etmiyoruz. Onun için ilgili önergenin de bugünkü genel kurulun da yapılmasını Fenerbahçe olarak doğru bulmuyoruz.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, 58. Maddenin tartışılması ve bu kurlun toplanması, tıpkı 6222 kanun değişikliğinde olduğu gibi maalesef Kulübümüze mal edilmeye çalışılmaktadır. Bugün burada verilecek bu karar bu salondan çıkışta Fenerbahçeye mal edilecektir. Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Hatırlayacaksınız 6222 sayılı kanun için de Sayın Aziz Yıldırım için değişiyor, kişiye özel kanun çıkarılıyor denmiştir. Ama Başkanımızın da diğer arkadaşlarımızın da halen tutuklulukları sürüyor. Biz herhangi bir maddede herhangi bir değişiklik istemiyoruz. Biz adil yargılama istiyoruz. Hem TFF kurullarında hem de sivil mahkemelerde adil bir yargılama süreci istiyoruz. TFF kurlularında özellikle ve önemle adil bir yargılama istiyoruz. Çünkü bu kurulların adil bir yargılama olmadan alelacele vereceği bir karar ve ceza, halen tutuklu bulunan ve yargı önünde halen haklarını savunmayı bekleyen yöneticilerimizi peşinen suçlu duruma düşürecektir. Dolayısıyla kurulların vereceği bir kararla, kişilerin mahkemeye savunma hakları elinden alınmış olarak çıkmasını istemiyoruz. Devam eden hukuki sürece, hukukun temel prensiplerine herkesin en az bizim kadar saygı göstermesini de camia olarak istiyoruz.
Unutmayın bu soruşturma kapsamında bugün 8 kulüp ki; biz inanıyoruz bu sayı 11-12ye ulaşacak ve 93 kişinin var olduğun unutmayalım. Bu kadar çok kişi ve kulübü kapsayan bir dosyayla ilgili bir kararın, paly-off önecesi verilmesinin talep edilmesini doğru bulmuyoruz. Hem süre yeterli olmadığı gibi; hem de TFF yönetimi tarafından bağımsız kurallara müdahale anlamına gelmektedir. Oysa TFF talimatları çerçevesinde konuya dair yapılması gerekenler tarif edilmektedir ve burada belli bir süre sınırından bahsedilmemektedir. Etik, Disiplin ve Tahkim kullarının kararlarını, savunma haklarını kısıtlayacak şekilde alelacele bir takvime sığdırmaya çalışan bir yaklaşımın hakkaniyetten uzak olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte bilhassa kişilere sözlü savunma hakkı tanınması istiyoruz ve bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Kulübümüze federasyon tarafından gönderilen ve savunmamızı isteyen belgeyi görünce, endişelerimizin ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Kişilerin neyle suçlandıkları dahi yazılmamış. On binlerce sayfanın bulunduğu bir CD içinden kişinin önce kendisine isnat edilen suçu bulması gerekiyor. Ayrıca belirteyim CDde arama da yapılmıyor. Tüm bunların ardından kişilerin savunma yapması bekleniyor. Bunun için verilen süreler de kimine 20 gün, kimine de 15 gün olarak kısıtlı. Bu açıkça Siz kendinizi savunmayın siz zaten suçlusunuz demektir. Böyle savunma olmaz. Savunma hakkı kutsaldır. Savunma hakkı oldu bittiye getirilmektedir. Bu yüzden savunma sürecinin iyi niyetiyle ilgili ciddi sıkıntılarımız vardır. Ve ne acıdır ki Sayın Federasyon Başkanımız, altını çizerek söylüyorum, 1 kez dahi Masumiyet karinesi vardır. Kimse kulüpleri dolayısıyla Türk Futbol Ailesini peşinen suçlayamaz. Karar yargı sürecin sonunda verili. Daha kişiler ve kulüplerimiz savunma hakkını kullanmamıştır. Suç varsa federasyon en ağır cezayı verir. Bu konuda bize güvenin demiş midir? Hayır dememiştir.
TFF bununu yerine kafasında suçlamış; suçluya ne ceza verileceğinin adını koymaya çalışan bir tavır sergilemiştir Bunun yanında kendisinde olan bir çok yetkiyi de Etik, Disiplin ve Tahkim kurullarına devir etmeye tercih etmiştir. Ben isterdim ki TFF yönetimim bu karar alınırken Bizim de bir söz hakkımız var. Türk Futbolunu bırakın, Türk Sporunu ilgilendiren 100 yılın üzerinde ömürlü kulüpleri ilgilendiren konuda gereken bu kararlar verilirken benim de bu işte bir dahlim olması gerekir demesi gerekirken elindeki yetki ve sorumluluğu başka taraflara atmıştır. Bu kökünden yanlış bir anlayıştır. Bir kere daha söylüyorum: Biz federasyona bu işleri çözsün diye görev, yetki ve sorumluluk verdik. Bu elindeki yetkileri bizlerin izni olmadan başka kurullara devredemez. Bunu yaparsa bizlere, delegelere en büyük saygısızlığı yapmış olur.
Bundan sonraki süreçte, şu ana kadar devam eden konuda ve CASta devam eden davada taraf olan TFFnin Kulübümüzün hakkını layıkıyla savunması konusunda gerekli ortamı, iklimi yaratma konusunda ciddi kaygılarımız olduğunun bilinmesini istiyoruz. Açıkçası biz bu ortamın TFF tarafından yaratılmayacağını düşünüyor, nihai değerlendirmeyi sizin takdirlerinize sunuyoruz. Beni dinlediğiniz için Kulübüm ve Camiam adına teşekkür ediyorum"