Salvo
Kayıtlı Üye
Irak evliyâsından. İsmi, Ma’rûf bin Abdurrahmân bin Abdülkâdir Nerkisecârî'dir. 1863 (H.1280) târihinde Nerkisecâr’da doğdu. 1912 (H.1331) târihinde Süleymâniye'de vefât etti. Cenâzesi Ahmed Berende’ye getirilip mescidinin civârında defnedildi.
Ma’rûf Nerkisecârî okuma çağına gelince, ilk önce Kur’ân-ı kerîmi hatmetti. Arapça öğrenip öncelikle okunması gereken kitapları okudu. Halebçe’de Câmi-i Kebîr’de Şeyh Mahmûd Müftî'den okudu. Sonra Devletâvâ’ya gidip bir müddet ilimle meşgûl oldu. Sonra da Halebçe’ye döndü ve eski hocası Müftî Şeyh Mahmûd’dan icâzet (diploma) aldı.
Ma’rûf hazretleri fazîlet sâhibi bir zâttı. Şeyh Mustafa’nın kızı Âişe Hanımla evlendi. Muhammed isminde bir oğlu oldu. Bu oğlu dokuz yaşına bastığında bir mezrada yılan sokması sebebiyle vefât etti.
Şeyh Ma’rûf hazretleri bir zaman göz ağrısına tutuldu. Bunun üzerine Biyâre’ye gitti. Orada Şeyh Ömer Ziyâüddîn hazretlerinden bereketlenmek istedi. Ona talebe olup mânevî terbiyesi altına girdi. Kısa zamanda mânevî ilimlerde yükseldi. Dünyâ işlerinden el çekti. Hocasından insanları irşâd için izin aldı ve memleketi olan Nerkisecâr’a döndü. Orada insanları mânen terbiye etmeye, güzel ahlâkı öğretmeye başladı.
Bir müddet sonra Ma’rûf hazretlerinin hanımı Âişe Hanım vefât etti. Bunun üzerine Ma’rûf hazretleri hocası Ömer Ziyâüddîn hazretlerinin emri üzerine Şeyh Muhammed Sûlî’nin kızı Fâtıma Hanımla evlendi. Allahü teâlâ kendisine bu evlilikten sâlih evlâdlar ihsân etti.
Hocası Şeyh Ömer Efendi, Ahmed Berende’de bir mescid ve bir medrese inşâsını istedi ve orada ikâmet edip ilim öğretmesini bildirdi. Şeyh Ma'rûf hazretleri de, hocasının emrine uyup Ahmed Berende’ye yerleşti ve orada ve başka yerlerde medreseler inşâ etti. Oralara müderris zâtlar tâyin edip, ilmin öğrenilmesine ve yayılmasına çok hizmet etti.
1) Ulemâünâ fî Hidmet-il-İlmi Ved’dîn; s.587
Ma’rûf Nerkisecârî okuma çağına gelince, ilk önce Kur’ân-ı kerîmi hatmetti. Arapça öğrenip öncelikle okunması gereken kitapları okudu. Halebçe’de Câmi-i Kebîr’de Şeyh Mahmûd Müftî'den okudu. Sonra Devletâvâ’ya gidip bir müddet ilimle meşgûl oldu. Sonra da Halebçe’ye döndü ve eski hocası Müftî Şeyh Mahmûd’dan icâzet (diploma) aldı.
Ma’rûf hazretleri fazîlet sâhibi bir zâttı. Şeyh Mustafa’nın kızı Âişe Hanımla evlendi. Muhammed isminde bir oğlu oldu. Bu oğlu dokuz yaşına bastığında bir mezrada yılan sokması sebebiyle vefât etti.
Şeyh Ma’rûf hazretleri bir zaman göz ağrısına tutuldu. Bunun üzerine Biyâre’ye gitti. Orada Şeyh Ömer Ziyâüddîn hazretlerinden bereketlenmek istedi. Ona talebe olup mânevî terbiyesi altına girdi. Kısa zamanda mânevî ilimlerde yükseldi. Dünyâ işlerinden el çekti. Hocasından insanları irşâd için izin aldı ve memleketi olan Nerkisecâr’a döndü. Orada insanları mânen terbiye etmeye, güzel ahlâkı öğretmeye başladı.
Bir müddet sonra Ma’rûf hazretlerinin hanımı Âişe Hanım vefât etti. Bunun üzerine Ma’rûf hazretleri hocası Ömer Ziyâüddîn hazretlerinin emri üzerine Şeyh Muhammed Sûlî’nin kızı Fâtıma Hanımla evlendi. Allahü teâlâ kendisine bu evlilikten sâlih evlâdlar ihsân etti.
Hocası Şeyh Ömer Efendi, Ahmed Berende’de bir mescid ve bir medrese inşâsını istedi ve orada ikâmet edip ilim öğretmesini bildirdi. Şeyh Ma'rûf hazretleri de, hocasının emrine uyup Ahmed Berende’ye yerleşti ve orada ve başka yerlerde medreseler inşâ etti. Oralara müderris zâtlar tâyin edip, ilmin öğrenilmesine ve yayılmasına çok hizmet etti.
1) Ulemâünâ fî Hidmet-il-İlmi Ved’dîn; s.587