Efsunkar
Bayan Üye
Allah-u Teâlânın bütün imtihan ve ibtilâlarına sadâkat göstermiş, gelmiş ve gelecek her şeye râzı olmuş, bütün gayret ve arzusu Mevlânın hoşnutluğunu kazanmak olan nefsin haline Nefs-i râziye denir.
Bu makamda sâlik denize düşen çöp gibi olmuştur. Deniz onu istediği tarafa çalkaladığı gibi, o da hükm-i ilâhiye öylece teslim olmuştur. İrâdesini Hakkın irâdesine bağlamış, reyini de Ona vermiştir.
Bu nefsin seyri Fillâhtır. Âlemi, lâhut âlemidir. Yeri, sırrın sırrıdır. Hâli, fenâya varmış olmaktır.
Sıfatları: Verâ, ihlâs, muhabbet, Mevlâ ile dostluk, ilâhi huzur, kerâmet, mâsivâyı terk, teslimiyet, rızâ, eziyetlere sabır, halkı irşad, en ince edeptir. Duâsı reddedilmez. Herkes tarafından saygıyla karşılanır.
Râziye ile bundan sonra gelen Mardiyye makamlarında olan nefisler Kuran-ı kerimde şu hitâb-ı ilâhî ile taltif edilmişlerdir:
Dön Rabbine! Sen Ondan râzı, O senden râzı olarak. (Fecr: 28)
Öyle bir halde dön ki, sen Rabbinden hoşnut, Rabbin de senden hoşnut.
ÖMER ÖNGÜT