ashli
Bayan Üye
Bir erkekle konuşmaya başladığınızda dikkat edin... Sizin 2 cümlede anlatacağınız bir şeyi size 20 cümlede anlatıyor ve hâlâ tam olarak ne dediğini kavrayamıyorsunuz değil mi?
Yüzyıllardır erkeklerin çok iyi konuşmacılar olmadığı bilinir, özellikle de kadınlarla kıyaslanınca. Kız çocukları sadece erkek çocuklarından önce konuşmaya başlamakla kalmaz, aynı zamanda erkeklere göre çok daha geniş bir kelime dağarcığına sahiptirler.
Üç yaşındaki bir kız çocuğu aynı yaştaki bir erkek çocuğa göre iki, üç kat daha fazla kelime bilir. Konuşma patolojistleri sürekli olarak konuşma bozukluğu nedeniyle erkek çocuklarını getiren ailelerle uğraşırlar. Şikâyet aynıdır, "Oğlumuz hâlâ düzgün konuşamıyor." Altı yaşındaki bir erkek çocuğuna "Nasılsın?" diye sorulduğunda, çocukcağız artık cevap veremediğinden mi yoksa annenin tez canlılığından mıdır bilinmez, araya hemen annesi girerek, "Çok iyi, sağ olun" diye çocuğun yerine cevap verir.
Doğuştan eksik!
Erkekler için, konuşma ve dil becerileri en önemli beyin faaliyetleri arasında yer almaz. Erkekler beyinlerinin genellikle sol tarafını kullanır ve dil ve konuşma becerileri beynin sol tarafında çok çeşitli noktalarda, dağınık olarak bulunur. Beyinlerinin sol tarafı hasar görmüş kişilerle yapılan araştırmalar, erkeklerde hasar sol/arka tarafta ise ve kadınlarda hasar sol/ön tarafta ise konuşma bozukluklarının görüldüğünü ortaya koymuştur. Çekilen MR'lara göre bir erkek konuştuğunda beyninin tüm sol yarısının çalışmaya başladığı ve konuşma için tek bir alan olmadığı görülmüştür. Konuşma için belirli bir nokta bulunamamaktadır.
İşte bu yüzden; yani doğuştan beyinleri böyle yapılanmış olduğu için erkekler konuşma konusunda çok iddialı değildir!
Erkeklerin beynindeki konuşma alanlarının dağınık olması sonucunda erkekler kelimeleri ağızlarında gevelerler. "Yani", "hmm" gibi kelimeler erkeklerin ağzından daha sık duyulur. Ayrıca kelimeleri yuvarlamaya da daha yatkındırlar.
Konuşmaya pek de hevesli değiller!
Erkeklerin konuşmaya kadınlardan daha az yatkın ve istekli oldukları hayatımızda karşılaştığımız pek çok durumda da görülebilir, hem de çok yakından! Örneğin, erkekler bir araya gelip bir futbol maçı izlediğinde orada tek yaptıkları şey futbol maçı izlemektir. Aralarında geçecek tek muhabbet "Bana şu birayı uzatır mısın?" olabilir. Ama kadınlar bir program izlemek için bir araya geldiklerinde esas amaç sohbet etmektir.
Farklı cinsiyetlerin kendilerini ifade biçimleri arasındaki fark en iyi sporda görülür. Televizyondaki bir spor programını izleyin ve kadın sporcuların maçı ne kadar iyi ve detaylı olarak tarif ettiklerine dikkat edin. Kendi duygularını, olaylarını, neden kazanan taraf olduklarını ya da olmadıklarını doğru ve düzgün bir biçimde anlatacaklardır. Oysa erkek oyuncular maçı sadece "İyi oynadık" ya da "Şansız bir maçtı, iyi oynamamıza rağmen kazanamadık" diye tarif ederler.
Erkek çocuklar okulda da ilk başlarda kızlara göre daha kötü, daha başarısız bir durumdadır. Bunun esas nedeni de yine, erkeklerin sözel yeteneklerinin aynı yaştaki kızlara göre daha az olmasıdır. Ancak kız çocukları da ileri ki senelerde fizik ve matematik gibi uzamsal beceriler gerektiren konularda erkeklere göre daha başarısız olurlar.
Ayrıca erkekler sorunlarını kadınlar gibi konuşarak ve anlatarak çözemezler. Bir kadın konuştukça, sorunu çözemese bile, en azından kafasından atmayı başarır. Erkekler ise bu başarıya ancak yalnız kalarak ve susarak erişebilir. İki kadın arasındaki sessizlik ölümcül olabilecekken, iki erkek arasındaki sessizlik sadece iki tarafında bir şeyler düşünmeye ihtiyaçları olduğunu gösterir.
Yüzyıllardır erkeklerin çok iyi konuşmacılar olmadığı bilinir, özellikle de kadınlarla kıyaslanınca. Kız çocukları sadece erkek çocuklarından önce konuşmaya başlamakla kalmaz, aynı zamanda erkeklere göre çok daha geniş bir kelime dağarcığına sahiptirler.
Üç yaşındaki bir kız çocuğu aynı yaştaki bir erkek çocuğa göre iki, üç kat daha fazla kelime bilir. Konuşma patolojistleri sürekli olarak konuşma bozukluğu nedeniyle erkek çocuklarını getiren ailelerle uğraşırlar. Şikâyet aynıdır, "Oğlumuz hâlâ düzgün konuşamıyor." Altı yaşındaki bir erkek çocuğuna "Nasılsın?" diye sorulduğunda, çocukcağız artık cevap veremediğinden mi yoksa annenin tez canlılığından mıdır bilinmez, araya hemen annesi girerek, "Çok iyi, sağ olun" diye çocuğun yerine cevap verir.
Doğuştan eksik!
Erkekler için, konuşma ve dil becerileri en önemli beyin faaliyetleri arasında yer almaz. Erkekler beyinlerinin genellikle sol tarafını kullanır ve dil ve konuşma becerileri beynin sol tarafında çok çeşitli noktalarda, dağınık olarak bulunur. Beyinlerinin sol tarafı hasar görmüş kişilerle yapılan araştırmalar, erkeklerde hasar sol/arka tarafta ise ve kadınlarda hasar sol/ön tarafta ise konuşma bozukluklarının görüldüğünü ortaya koymuştur. Çekilen MR'lara göre bir erkek konuştuğunda beyninin tüm sol yarısının çalışmaya başladığı ve konuşma için tek bir alan olmadığı görülmüştür. Konuşma için belirli bir nokta bulunamamaktadır.
İşte bu yüzden; yani doğuştan beyinleri böyle yapılanmış olduğu için erkekler konuşma konusunda çok iddialı değildir!
Erkeklerin beynindeki konuşma alanlarının dağınık olması sonucunda erkekler kelimeleri ağızlarında gevelerler. "Yani", "hmm" gibi kelimeler erkeklerin ağzından daha sık duyulur. Ayrıca kelimeleri yuvarlamaya da daha yatkındırlar.
Konuşmaya pek de hevesli değiller!
Erkeklerin konuşmaya kadınlardan daha az yatkın ve istekli oldukları hayatımızda karşılaştığımız pek çok durumda da görülebilir, hem de çok yakından! Örneğin, erkekler bir araya gelip bir futbol maçı izlediğinde orada tek yaptıkları şey futbol maçı izlemektir. Aralarında geçecek tek muhabbet "Bana şu birayı uzatır mısın?" olabilir. Ama kadınlar bir program izlemek için bir araya geldiklerinde esas amaç sohbet etmektir.
Farklı cinsiyetlerin kendilerini ifade biçimleri arasındaki fark en iyi sporda görülür. Televizyondaki bir spor programını izleyin ve kadın sporcuların maçı ne kadar iyi ve detaylı olarak tarif ettiklerine dikkat edin. Kendi duygularını, olaylarını, neden kazanan taraf olduklarını ya da olmadıklarını doğru ve düzgün bir biçimde anlatacaklardır. Oysa erkek oyuncular maçı sadece "İyi oynadık" ya da "Şansız bir maçtı, iyi oynamamıza rağmen kazanamadık" diye tarif ederler.
Erkek çocuklar okulda da ilk başlarda kızlara göre daha kötü, daha başarısız bir durumdadır. Bunun esas nedeni de yine, erkeklerin sözel yeteneklerinin aynı yaştaki kızlara göre daha az olmasıdır. Ancak kız çocukları da ileri ki senelerde fizik ve matematik gibi uzamsal beceriler gerektiren konularda erkeklere göre daha başarısız olurlar.
Ayrıca erkekler sorunlarını kadınlar gibi konuşarak ve anlatarak çözemezler. Bir kadın konuştukça, sorunu çözemese bile, en azından kafasından atmayı başarır. Erkekler ise bu başarıya ancak yalnız kalarak ve susarak erişebilir. İki kadın arasındaki sessizlik ölümcül olabilecekken, iki erkek arasındaki sessizlik sadece iki tarafında bir şeyler düşünmeye ihtiyaçları olduğunu gösterir.