NE OLUR ISLAK ISLAK BAKMA ÖYLE…
Barış Akarsu…
Karadeniz’in hırçın çocuğu…
O güzel, kara gözlerinle,
...Ne olur ıslak ıslak bakma öyle,
Ayrılık zamansız gelir, işte böyle…
***
Biz onu, bir televizyon kanalında yapılan yarışma sayesinde tanıdık.
Dilinden düşürmediği iki şeyden biri memleketi Amasra diğeri Beşiktaş’tı...
Yarışmada kazandığı birincilikle, şöhret basamaklarını birer birer tırmandı ama asla mütevaziliğinden bir şey kaybetmedi.
Barış Akarsu…
Kısacık yaşamında, hepimizin hayatından, tertemiz, berrak bir akarsu gibi aktı, hem ruhumuzu, hem içimizi yıkadı, geldi… Geçti…
Her ölüm erken ölümdür;
Ama bazı ölümler çok erkenmiş gibi gelir, insana…
Hiç birimiz beklemiyorduk…
Yakıştıramadık bir türlü…
Olmamıştı…
Uymamıştı…
Vakitsizdi, Barış Akarsu için ölüm.
Ölüm kime yakışır derseniz, ben kimseye yakıştıramadım bugüne kadar ama Barış’ta çok sakil durdu.
Sindiremedik bir türlü.
Aradan üç yıl geçti.
Bizim için biraz abuk sabuk geçti seneler...
Ama asıl senin için nasıl geçti zaman Barış?
Kara toprak bu, siyahı var beyazı yok…
Orada Beşiktaş yok…
Ben en çok onu düşünüyorum, biliyor musun?
Tek zor tarafı o diyorum…
Beşiktaş’ın olmadığı bir mekân…
Sonra aklıma geliyor;
Bizim büyük bir üstünlüğümüz var…
Kartalız biz…
Kanatlarımızı açıp gökyüzünde uçarız… Diyorum.
Biliyorum, sizlerde birer Kartal olarak İnönü’nün üstünde uçuyorsunuz…
Hem hepimiz senin gittiğin yerde buluşmayacak mıyız?
Bekleyin demiştik, önden gidenlere…
İyi yerler tutun gittiğiniz yerlerde bize…
Nihayetinde;
Ölümden öte gidecek köy yok hiç birimize.O ZOR MEKAN DA KARTALSIZ MEKANDA BULUŞACAĞIZ BARIŞ AKARSU..
Barış Akarsu…
Karadeniz’in hırçın çocuğu…
O güzel, kara gözlerinle,
...Ne olur ıslak ıslak bakma öyle,
Ayrılık zamansız gelir, işte böyle…
***
Biz onu, bir televizyon kanalında yapılan yarışma sayesinde tanıdık.
Dilinden düşürmediği iki şeyden biri memleketi Amasra diğeri Beşiktaş’tı...
Yarışmada kazandığı birincilikle, şöhret basamaklarını birer birer tırmandı ama asla mütevaziliğinden bir şey kaybetmedi.
Barış Akarsu…
Kısacık yaşamında, hepimizin hayatından, tertemiz, berrak bir akarsu gibi aktı, hem ruhumuzu, hem içimizi yıkadı, geldi… Geçti…
Her ölüm erken ölümdür;
Ama bazı ölümler çok erkenmiş gibi gelir, insana…
Hiç birimiz beklemiyorduk…
Yakıştıramadık bir türlü…
Olmamıştı…
Uymamıştı…
Vakitsizdi, Barış Akarsu için ölüm.
Ölüm kime yakışır derseniz, ben kimseye yakıştıramadım bugüne kadar ama Barış’ta çok sakil durdu.
Sindiremedik bir türlü.
Aradan üç yıl geçti.
Bizim için biraz abuk sabuk geçti seneler...
Ama asıl senin için nasıl geçti zaman Barış?
Kara toprak bu, siyahı var beyazı yok…
Orada Beşiktaş yok…
Ben en çok onu düşünüyorum, biliyor musun?
Tek zor tarafı o diyorum…
Beşiktaş’ın olmadığı bir mekân…
Sonra aklıma geliyor;
Bizim büyük bir üstünlüğümüz var…
Kartalız biz…
Kanatlarımızı açıp gökyüzünde uçarız… Diyorum.
Biliyorum, sizlerde birer Kartal olarak İnönü’nün üstünde uçuyorsunuz…
Hem hepimiz senin gittiğin yerde buluşmayacak mıyız?
Bekleyin demiştik, önden gidenlere…
İyi yerler tutun gittiğiniz yerlerde bize…
Nihayetinde;
Ölümden öte gidecek köy yok hiç birimize.O ZOR MEKAN DA KARTALSIZ MEKANDA BULUŞACAĞIZ BARIŞ AKARSU..