ParadokS
Kayıtlı Üye
Gizem Koloğlu yazdı:
Ne oldu da "Kim milyoner olmak ister" böyle oldu?
Hatırlarsınız eskiden Kim 500 milyar ister adıyla yayınlanırken, bu yarışma gayet ciddi anılır yarışmadaki en büyük aksiyon Kenan Işıkın mimikleri ve yarışmaya bütünleşmiş çeneye el dayama hareketi olurdu. Yarışmacılar usulca sorulara cevap verir, yanıtın ardından bir de uzunca bir Son kararınız mı bölümü eklenir izleyici ekranda en basit sorunun yanıtını beklerken bile kan ter içinde kalır ve yarışmacı bilemediği soruda hak ettiği ödülle beraber yoluna devam ederdi.
Şimdi? Her hafta bir başka kısa vadeli şöhret yaratan programlardan biri haline geldi. Yarışmacının övünerek bahsettiği özelliklerinin bir anda yerle bir olması için zor sorulara gelmesine bile gerek kalmadı, henüz 4.-5. soruda o övüncün utanca dönüştüğü bir yarışma olup çıkıverdi.
Aslında yarışmanın evriminin görünür kılındığı zamanlar Ocak ayına dayanıyor. Kenan Işıkın Rauf Denktaşın sesini tanıyamayan yarışmacıyı azarlaması hem sosyal medyada hem gündüz kuşağı programlarında hem de gazetelerde günler konuşuldu. Nasıl tanıyamazın yanı sıra Kenan Işık gibi usta bir sunucu nasıl kendini tutamadı da tartışmaya açıldı. Kenan Işık da, azarlanan yarışmacı da programlara bağlandı, röportaj verdi ve Kim milyoner olmak ister bir şekilde kendi gündemini yarattı. Magazin programlarının eleştirel dış sesi nasıl bir anlamda izleyiciye tercüman oluyorsa, Kenan Işıkın azarı da izleyicinin yüreğine su serpti ama bir farkla Kenan Işık eli çenesinde bilgiç adam pozuyla çok daha farklı bir yerde buldu kendini.
İlk deney başarıyla sonuçlandıktan sonra ise değişim hız kazandı, ilk soruda elenen yarışmacılar, en basit soruyu bilemeyen Türkiye dereceli öğrenciler, siyasetin merkezinin adını bilmeyen siyaset bilimi öğrencileri yarışmanın, yarışmadan çok reality şov mu demeli acaba, bir anda ortaya çıkıverdi. Eskiden bir şeyler öğrenmek için izlenen, o mantık bilinç düzeyine yerleşmese bile gülmek için izlenmediği kesin olan, yarışma bir anda Bu hafta kim rezil olacak türevinde bir reality şov haline geldi. Buna bağlı olarak yarışmanın çıkardığı starlar yani o hafta en basit soruları bile bilemeyenler birer haftalık şöhretleri boyunca kanal kanal, gazete gazete gezdiler, Twitterde TT oldular... Herkesin 15 dakika için şöhret olacağı öngörüsünü de katlayarak birer hafta süren kısa ünlülük serüvenlerinde göğüslerini gere gere utanmıyorum, mutluyum pozları verdiler.
İzleyici eskiden Bunu da nasıl bildi, ne zeki yarışmacı diye düşünürken şimdi Bilemedi ama sanki sen bilecek miydin, Heyecan yaptı çocuk veya Bunu da bilemez mi yahu eleştiri ve yorumlarıyla özdeşleşir oldu. Yani izleyicinin hayranlığı eleştiriye, ve izleyici profili ABden Cye değişiverdi.
Yarışmacıların annelerinin Hee ben getirdim onu yarışmaya, eyi etmişim değ mi? konuşması Kenan Işıkın Evet hanımefendi söylemiyle karşılık buldu. Işıkın tok sesi ve diksiyonunu belirtmeden geçmemek lazım. Sonuç ne mi oldu, geçen sezon sık sık gün ve saat değişiklikleriyle haberleşen Kim milyoner olmak ister bu kez acemi yarışmacılarıyla sık sık gündeme gelir oldu. Kimse milyonlar kazanamasa da ellerinde birer haftalık şöhret balonlarıyla ayrılıverdiler stüdyodan...
Tabi ki yarışmayı aklı başında sürdüren yarışmacılar da vardı.
Onlar güzelce soruları cevaplayıp para kazanıyor ancak orada da aklı kurcalıyan durum şu: Yakın zamanda bu başlık altında anılabilecek tek isim son sorulara kadar müthiş bir başarıyla ilerleyen yarışmacının henüz lise öğrencisi olması...
Gelin de çıkın işin içinden, lise öğrencisinin beklenmeyen başarısının yanında Türkiye 4.sünün hezimeti. Şimdi, kim milyoner olmak ister?
Ne oldu da "Kim milyoner olmak ister" böyle oldu?
Hatırlarsınız eskiden Kim 500 milyar ister adıyla yayınlanırken, bu yarışma gayet ciddi anılır yarışmadaki en büyük aksiyon Kenan Işıkın mimikleri ve yarışmaya bütünleşmiş çeneye el dayama hareketi olurdu. Yarışmacılar usulca sorulara cevap verir, yanıtın ardından bir de uzunca bir Son kararınız mı bölümü eklenir izleyici ekranda en basit sorunun yanıtını beklerken bile kan ter içinde kalır ve yarışmacı bilemediği soruda hak ettiği ödülle beraber yoluna devam ederdi.
Şimdi? Her hafta bir başka kısa vadeli şöhret yaratan programlardan biri haline geldi. Yarışmacının övünerek bahsettiği özelliklerinin bir anda yerle bir olması için zor sorulara gelmesine bile gerek kalmadı, henüz 4.-5. soruda o övüncün utanca dönüştüğü bir yarışma olup çıkıverdi.
Aslında yarışmanın evriminin görünür kılındığı zamanlar Ocak ayına dayanıyor. Kenan Işıkın Rauf Denktaşın sesini tanıyamayan yarışmacıyı azarlaması hem sosyal medyada hem gündüz kuşağı programlarında hem de gazetelerde günler konuşuldu. Nasıl tanıyamazın yanı sıra Kenan Işık gibi usta bir sunucu nasıl kendini tutamadı da tartışmaya açıldı. Kenan Işık da, azarlanan yarışmacı da programlara bağlandı, röportaj verdi ve Kim milyoner olmak ister bir şekilde kendi gündemini yarattı. Magazin programlarının eleştirel dış sesi nasıl bir anlamda izleyiciye tercüman oluyorsa, Kenan Işıkın azarı da izleyicinin yüreğine su serpti ama bir farkla Kenan Işık eli çenesinde bilgiç adam pozuyla çok daha farklı bir yerde buldu kendini.
İlk deney başarıyla sonuçlandıktan sonra ise değişim hız kazandı, ilk soruda elenen yarışmacılar, en basit soruyu bilemeyen Türkiye dereceli öğrenciler, siyasetin merkezinin adını bilmeyen siyaset bilimi öğrencileri yarışmanın, yarışmadan çok reality şov mu demeli acaba, bir anda ortaya çıkıverdi. Eskiden bir şeyler öğrenmek için izlenen, o mantık bilinç düzeyine yerleşmese bile gülmek için izlenmediği kesin olan, yarışma bir anda Bu hafta kim rezil olacak türevinde bir reality şov haline geldi. Buna bağlı olarak yarışmanın çıkardığı starlar yani o hafta en basit soruları bile bilemeyenler birer haftalık şöhretleri boyunca kanal kanal, gazete gazete gezdiler, Twitterde TT oldular... Herkesin 15 dakika için şöhret olacağı öngörüsünü de katlayarak birer hafta süren kısa ünlülük serüvenlerinde göğüslerini gere gere utanmıyorum, mutluyum pozları verdiler.
İzleyici eskiden Bunu da nasıl bildi, ne zeki yarışmacı diye düşünürken şimdi Bilemedi ama sanki sen bilecek miydin, Heyecan yaptı çocuk veya Bunu da bilemez mi yahu eleştiri ve yorumlarıyla özdeşleşir oldu. Yani izleyicinin hayranlığı eleştiriye, ve izleyici profili ABden Cye değişiverdi.
Yarışmacıların annelerinin Hee ben getirdim onu yarışmaya, eyi etmişim değ mi? konuşması Kenan Işıkın Evet hanımefendi söylemiyle karşılık buldu. Işıkın tok sesi ve diksiyonunu belirtmeden geçmemek lazım. Sonuç ne mi oldu, geçen sezon sık sık gün ve saat değişiklikleriyle haberleşen Kim milyoner olmak ister bu kez acemi yarışmacılarıyla sık sık gündeme gelir oldu. Kimse milyonlar kazanamasa da ellerinde birer haftalık şöhret balonlarıyla ayrılıverdiler stüdyodan...
Tabi ki yarışmayı aklı başında sürdüren yarışmacılar da vardı.
Onlar güzelce soruları cevaplayıp para kazanıyor ancak orada da aklı kurcalıyan durum şu: Yakın zamanda bu başlık altında anılabilecek tek isim son sorulara kadar müthiş bir başarıyla ilerleyen yarışmacının henüz lise öğrencisi olması...
Gelin de çıkın işin içinden, lise öğrencisinin beklenmeyen başarısının yanında Türkiye 4.sünün hezimeti. Şimdi, kim milyoner olmak ister?