bedelsizask
Kayıtlı Üye
Çok şey olur , çok şeyler zaten oldu.
Pek çok şeyler varki , çoktan bitti yok oldu.
Tıpkı elinde kibrit tutan veledin , koca köşk yanmadan önce ne olaca ki demesi gibi , küçük görülen davranışların neticesinde nice hayatlar var k i çoktan yandı bitti kül oldu.
Her insan adeta kristalden bir saray kıymetli lakin nazik saraylar.Hoyratlığa vurdum duymazlığa adam sendeciliğe , tahammulü olmayan nadide yapılar ...Ne olacakkiler ise onun en büyük düşmanı .Koca bir yıllık mahsülün bulunduğu harmanı bir kirbit çöpüyle ateşe vermek gibi , ne olacakki demekle ufak görülen bir günah neticesinde bütün bir hayatın mahsülünden olmak ihtimali var.
Bir düşüneli beden sıhhatimiz söz konusu olduğunda hiç ; Ne olacakki küçücük bir mikrop veya virüs bana ne yapar diyebiliyormuyuz .Zira hepimiz çok iyi biliyoruz , öyle mikroplar ve virüsler varki kanımıza bir karıştımı , kurtuluşumuz neredeyse mümkün değil.
Peki manevi vücudumuzun , kalbimiz ve ruhumuz hatta nefsimiz için zararlı virüsleri tanıyormuyuz.
Küçücük günahlarımız da tövbe edip temizlenmeye gidilmediğinde bizi ölüme götürmesi mümkün.
Hakiki tövbe edilirse , büyük günahların büyük kalmayacağı , tevbe edilmezse küçük günahların küçük sayılmayacağı söylenir.
Zira her hastalıkta ölüme bir yol olabileçeği gibi , her günahta da küfre giden bir yol vardır. Toplum içinde işleyemeyeceği bir günahı yanlızken işleyen bir insan başkalarının o günahı görmesinden hasıl olan sıkıntıdan dolayı onu gören meleklerin aslında olmadığına inanmak isteyecektir.,
Belki imanın şartlarından olan bir rüknün inkarına kadar varacakktır .Sinekten korkup yılanın ağzına düşmek gibi , küçük yalandan kaçıp ısrarın neticesinde , imansızlığa kadar yol açabilir.
Aslında ona o günahı işleten şeytanın asıl amacıda budur.Tevbe kapısının kapalı göstermekle , önçöe ibadetsizliğe sonra inkara kadar giden yolu acmak .Yoksa tevbe edilip pişman olunmakla Rabbe yüz dönülen bir günah , şeytan için ilk golü attıktan sonra üç gol yenilen bir maca benzer.Ve şeytan için elde edilmiş bir netice yoktur.
Bu noktada akıldan çıkarılmaması gereken rahmetin kıyısız bir okyanus olduğunu unutmamak gereklidir.Her günah bin kere işlensede o okyanusta temlizlenebilmeli insan tevbe kapısında .
Peki çözüm nedir ...
-Öncelikle hiç bir günahı küçümsememek , asla ne olaçakki dememek.
-Mayınlı talada yürüdüğünü bilerek hareket etmek.
-Kalben arzu edilmeyen o günah işlensede hemen tevbe etmek , devam etmemek , devam edilirsede ümitsizliğe kapılmamak.
-Tedavi adına ondan başka kapı bulunmayan ve her daim kulunun dönüşünü gözleyen Rahmet kapısına çok çabuk iltica etmek ve sığınmak i şefkatine Resulünü şefaatçi yapmak.
-Ve aynı hataya düşmemek için uyanık kalmak , günahla aaraya mesafeler yığmak ve onun la bizi buluşturan yolları kesmek.
-Deği o günaha girmek , o günaha giden yollları dahi mümkünse bir daha kullanmamak gerekir...
Pek çok şeyler varki , çoktan bitti yok oldu.
Tıpkı elinde kibrit tutan veledin , koca köşk yanmadan önce ne olaca ki demesi gibi , küçük görülen davranışların neticesinde nice hayatlar var k i çoktan yandı bitti kül oldu.
Her insan adeta kristalden bir saray kıymetli lakin nazik saraylar.Hoyratlığa vurdum duymazlığa adam sendeciliğe , tahammulü olmayan nadide yapılar ...Ne olacakkiler ise onun en büyük düşmanı .Koca bir yıllık mahsülün bulunduğu harmanı bir kirbit çöpüyle ateşe vermek gibi , ne olacakki demekle ufak görülen bir günah neticesinde bütün bir hayatın mahsülünden olmak ihtimali var.
Bir düşüneli beden sıhhatimiz söz konusu olduğunda hiç ; Ne olacakki küçücük bir mikrop veya virüs bana ne yapar diyebiliyormuyuz .Zira hepimiz çok iyi biliyoruz , öyle mikroplar ve virüsler varki kanımıza bir karıştımı , kurtuluşumuz neredeyse mümkün değil.
Peki manevi vücudumuzun , kalbimiz ve ruhumuz hatta nefsimiz için zararlı virüsleri tanıyormuyuz.
Küçücük günahlarımız da tövbe edip temizlenmeye gidilmediğinde bizi ölüme götürmesi mümkün.
Hakiki tövbe edilirse , büyük günahların büyük kalmayacağı , tevbe edilmezse küçük günahların küçük sayılmayacağı söylenir.
Zira her hastalıkta ölüme bir yol olabileçeği gibi , her günahta da küfre giden bir yol vardır. Toplum içinde işleyemeyeceği bir günahı yanlızken işleyen bir insan başkalarının o günahı görmesinden hasıl olan sıkıntıdan dolayı onu gören meleklerin aslında olmadığına inanmak isteyecektir.,
Belki imanın şartlarından olan bir rüknün inkarına kadar varacakktır .Sinekten korkup yılanın ağzına düşmek gibi , küçük yalandan kaçıp ısrarın neticesinde , imansızlığa kadar yol açabilir.
Aslında ona o günahı işleten şeytanın asıl amacıda budur.Tevbe kapısının kapalı göstermekle , önçöe ibadetsizliğe sonra inkara kadar giden yolu acmak .Yoksa tevbe edilip pişman olunmakla Rabbe yüz dönülen bir günah , şeytan için ilk golü attıktan sonra üç gol yenilen bir maca benzer.Ve şeytan için elde edilmiş bir netice yoktur.
Bu noktada akıldan çıkarılmaması gereken rahmetin kıyısız bir okyanus olduğunu unutmamak gereklidir.Her günah bin kere işlensede o okyanusta temlizlenebilmeli insan tevbe kapısında .
Peki çözüm nedir ...
-Öncelikle hiç bir günahı küçümsememek , asla ne olaçakki dememek.
-Mayınlı talada yürüdüğünü bilerek hareket etmek.
-Kalben arzu edilmeyen o günah işlensede hemen tevbe etmek , devam etmemek , devam edilirsede ümitsizliğe kapılmamak.
-Tedavi adına ondan başka kapı bulunmayan ve her daim kulunun dönüşünü gözleyen Rahmet kapısına çok çabuk iltica etmek ve sığınmak i şefkatine Resulünü şefaatçi yapmak.
-Ve aynı hataya düşmemek için uyanık kalmak , günahla aaraya mesafeler yığmak ve onun la bizi buluşturan yolları kesmek.
-Deği o günaha girmek , o günaha giden yollları dahi mümkünse bir daha kullanmamak gerekir...