nasılsın

Swéét S!xtééN

Kayıtlı Üye
Dağlar soruyor, nasılsın?
—Altında alevler kaynarken, başı dumanlı bir dağ nasıl olursa öyleyim. Ne karlar içimdeki bu yangını söndürdü, ne içimdeki ateş karlarımı eritti.
Denizler, göller soruyor, nasılsın?
—Dibinde inci gibi kum taneleri varken suyun kirlendiğinde nasıl olursan öyleyim. Suyumun kirinden gözükmüyor kumlarım.

Ağaçlar soruyor, nasılsın?
—Kışın bile çiçek açmaya çabalayan sen, yazın ortasında yapraklarını döksen nasıl hissedersin? Ben de öyleyim işte.

Kuşlar soruyor, nasılsın?
—En büyük kanatlara sahip olup uçamadığında, en güzel sese sahip olup ötemediğinde sen nasılsan, ben de şimdi öyleyim.

Güneş soruyor, nasılsın?
—Sen ısıtmak için var gücünle kendini yakarken insanlar gölgelere saklandığında nasıl olursan öyleyim. Sevgimin ateşinden korkuyor insanlar.
Ay ve yıldızlar soruyor, nasılsın?
—Siz mehtaba dizilip insanlara huzuru sunarken, herkesin uyuduğunu gördüğünüzde nasılsanız, öyleyim.
Kitaplar soruyor, nasılsın?
—Sayfa sayfa, ayrı bir dünyayla donandığın halde, insanlar seni okumaya eriniyor. Sen nasılsın? Cevabım seninkiyle aynı.
Kendime soruyorum, nasılsın?
—Salıverilmeyi umut ederken kafesinde can veren bir kuş; gerçekleşmesi umulan, olmayınca kızılan bir düş; doğum gününde sahibini ihtiyar gösteren yaş; yenilmesi için yapılan, fakat çöpe atılan aş; çok şey düşünüp çok söz söyleyen, sonra bir giyotinle gövdeden ayrılan baş gibiyim.

Ne öldüğüm belli, ne güldüğüm!
Belli olan peşinde süründüğüm!
Ya öldür, ya güldür artık!
Yeter süründürdüğün!
Soruyorsun, nasılsın?
—Halimi görmüyor musun?

 
bayigram takipçi satın al instagram beğeni satın al instagram takipçi satın al tiktok takipçi satın al Buy Followers bugün haber
bypuff
Geri
Üst